% h —— Di K KA DA ULUS ÇEŞET 15 - 1 - 1939 ANKARA HUKUK FAKÜLTESİ TALEBE CEMİYETİNİN GÜZEL BIR TEŞEBBÜSÜ Talebe pansiyonu dün saat onbeşte açıldı FaLI Güzel teşebbüslerinde muvaffak olan Hukuk Fakültesi talebe cemiyeti reis ve azaları Ankara Hukuk Fakültesi talebe ce- miyeti, tahsil arkadaşlarına yardım we kolaylık olmak üzere bir talebe pansiyonu açmıştır, Başka memleket- lerden gelen ve yüksek tahsillerine “Ankara'da devam etmek mecburiye - tinde olan gençlerin bugüne kadar mahrum kaldıkları bu imkânın mü - kemmel bir şekilde temin edilmiş ol- ması fakülte muhitinde fevkalâde iyi bir intiba uyandırmış ve temiz bir yuva kazanan 50 genci çok sevindir- miştir. Pansiyon dün öğleden sonra Fakül- te dekanı B. Baha Kantar'la bazı pro- fesörlerin, müdür B. Fevzi Bali'nin, Halkevi Reisi B. Ferit Celâl ve dok- tor Ragıp Tüzün'le diğer bazı misa- firlerin iştirâk ettiği bir törenle açıl- mıştır. Dekan Baha Kantar, talebenin bu teşebbüsünü pek isabetli bulduktan, buna muvaffak oldukları için kendi- lerini tebrik ettikten sonra şu sözleri söyliyerek pansiyonu açmıştır: “— Bu yuvanın kuruluşunda hâkim olan fikir arkadaşlık tesanüdü ve va- ziyetleri müsait olmıyan — talebeye yüksek tahsil imkânı vermek gibi gü- zel bir fikir, temiz ve cidden tebrike değer bir gayedir. Bu hayırlı ve fe- yizli teşebbüsünüzün eseri olan bu binanın her yıl daha ziyade genişliye- ceğinden, bu fikrin yüksek tahsil sa- hasında daha feyizli olacağından e- minim, Bu inanım katidir.,, Bundan sonra dekan dâvetlilere hi- “taben şunları söylemiştir: “— Talebelerimiz pansiyonu açmak hususunda büyük makamlardan mua- venet ve hizmet görmüşlerdir. Adli- .ye ve Kültür Bakanlarımıza ve Anka- ra vilâyetiyle Halkevi'ne huzurunuz- da fakülte namına teşekkürü borç bi- lirim. Talebenin de kendilerine gös- terilen menfaat ve alâkadan dolayı minnet ve şükranlarını, gayretlerini daha ziyade teksif ederek, memleke- te daha faydalı unsurlar olmıya çalı- şarak ödiyeceklerine şüphe etmem. Binayı, ilerde daha büyümesi ümi- diyle açıyorum.,, Talebe Cemiyeti reisinin sözleri Bundan sonra talebe cemiyeti reisi B. Şevki, cemiyetin bu yurdu tesis etmek için sarfettiği gayreti, buna, kendilerinin muvaffak oldukları için cidden bahtiyarlık duyduklarını söy- lemiş ve bu müessese vücuda getiri - lirken maddi ve manevi yardımlarını esirgememiş olan sayın Dahiliye Ve- kili Parti Genel Sekreteri Refik Say- dam'la, eski Adliye Vekili Hilmi U - ran, yeni Vekil Tevfik Fikret Sılay'a, " Kültür Bakanlığımıza, Halkevi Reisi B. Ferit Celâl'e ve sayın vali ve bele- tün arkadaşları adına teşekkür etmiş- tir. Bundan sonra pansiyona kaydolmuş talebelerden Ahmet Kurşun söz al- miş o da pansiyonun büyük bir ihti- yacı karşılamakta olduğunu söylemiş ve 50 arkadaşı adına, yurdun kurul - masında emeği geçenlere teşekkür et- miştir. Müteakiben dâvetliler hazırlanmış olan büfede izaz olunmuşlardır. Kooperatif şirketinin en üst katın- da kurulmuş olan pansiyon şimdilik 50 yataklıdır. Fakat her sene bu ya- tak sayısının arttırılmasına çalışıla - caktır. Şimdiden birçok makamlar ilerdeki seneler için yardım vadinde bulunmuşlardır. Günden güne yüksek tahsil hayatı inkişaf eden hükümet merkezimiz i- çin eksikliği cidden duyulan bir pan- siyon ihtiyacının - mutavazı da olsa - şimdilik bu suretle karşılanmış olma- sı sevinilecek bir hâdisedir, teşebbüs eden ve muvaffak olan gençleri - de- kanın dediği gibi bu yurdun geniş- lemesi ümitleri içinde - tîîîîk_ederiz. Kafalonya'da hükümetçiler geri çekiliyor (Başı 1 inci saytada) ya cephesinde nasyonalistlerin parlak bir zafer kazandığını, düşmanın umu- mi ricat halinde bulunduğunu ve bir - çok köylerin zaptedildiğini ve bu su - retle sahilin Ebre mansabından Amet la'ya kadar nasyonalistlerin eline geç - miş bulunduğu bildirilmektedir. Gene bu tebliğde, 1500 esir ve bir- çok harp levazımı ele geçirilmiş oldu- ğu haber veriliyor. Barselon - Valansiya yolu Saragossa, 14 a.a. — Tortosa mın - takasında Yague ordusu, Ebre nehri - nin solsahlinde 25 kilometre derinli- ğinde olmak üzere 1.200 kilometre mu rabbaı vüsatinde toprak zaptetmiş ve Barselona - Valansiya yolunu iki yüz kilometrelik bir kısım üzerinde kes - miştir. Bu kesilen yolun bir — noktası Valansiya'dan kırk kilometre ve diğer noktası da Tarragone'den 35 kilomet- re mesafededir. Şimdi — Tarragone'ye şarktan ve cenuptan hücum edilmek - tedir. Dün gece iki kolordu Tarragone ü- zerine yürüyordu. Bu kolordulardan birisi general Solchaca kumandasında olup Valla'nın işgelinden sonra Lerti- da - Tarragone yolu istikametinde ve Tarragone'nin şarkında bu şehirden 30 kilometre mesafede bulunmaktadır. Diğer kolordu, general Yague kolor - dusu olup, bir taraftan Madrid - Tar - ragone yolu boyunca ve diğer taraftan da sahil boyunca ilerlemektedir. Düş - man kuvetlerinden bir kısmı arasında irtibat kesilmiş bulunuyor. Bilhassa Ebre'nin sol sahilinde altı bin kadar hükümetçi kuvetin mahsur bir halde kaldığı zannediliyor. Belçika ve frankocular Brüksel, 14 a.a. — Bugünkü kabi- ne içtimar sonunda aşağıdaki tebliğ neşredilmiştir : Başvekil, hariciye nazırı B. Spaak, general Franko hükümeti ile yapılmak ta olan müzakereler hakkında izahat vermiştir. İki hükümet arasında bir anlaşmaya varılmıştır. Çok yakında bir Belçika ajanı Burgosa gidecektir. Paris'le doğrudan doğruya müzakere ( Başı 1 inci sayfada ) edilmiyen 1935 anlaşmaları bugün me- ri sayılamaz. Müzakerelere 1935 an - laşmaları esası ile yeniden başlanma- sı hakkında Paris'in beyanatı İtalya- yı tatmin etmez. İtalyan'ın şarki Af- rika'da elinin serbest bırakılmaması - na müukabil, bir şeyler almak lâzım- ır. Bu tez, ingiliz - italyan anlaşmala- riyle tezat halinde değildir. İtalya- nın 1935 anlaşmalarını — meriyetten kaldırmış olması harp istediğine de- Jâlet etmez. Bunun delâlet ettiği mâ- na, İtalya'nın başka anlaşmalar ara- dığıdır. Faşist hükümeti yeni müza- kerelere başlamıya muhalif değildir. Fakat, şimdilik bu, imkânsız gözük- mektedir,. Gayri mübadil tahvilleri bor- sada muamele görecek Gayri mübadil işlerinin tasfiyesi hakkımdaki kanun mucibince Maliye Vekâletince çıkarılmış olan dört sene vâdeli ve yüzde beş faizli 1938 hazine tahvillerinin de borsada muamele gör- diye reisimiz Nevzat Tandoğan'a bü- mesi kararlaştırılmıştır. İstanbul üniversitesi Rektörü B. Cemil Bilsel'in diş tıbiplei"i, eczacı — görüyorsunuz. we fen fakültelerinin son sınıf talebelerine bir vedâ çayı verdiğini tele- fon haberi olarak yazmıştık. Yukarıdaki resimde bu çayda bulunanları Japonya'nın yeni dış politikası Tokyo, 14 a.a. — İngiliz Büyük El- çisi, hariciye nazırına bir nota vererek Japonya'nın yeni politikası ve Çin- deki niyetleri hakkında malümat ta - lep etmiştir. Sanıldığına göre, İngiltere hükü - meti, Çin'deki açık kapı politikasına dayanan dokuz devlet paktı prensip- lerini yeniden ele almış bulunmakta- dır. İngiltere, bu paktta tek taraflı olarak yapılacak her türlü tâdilâtı ka- bulden imtina etmekte, fakat bu paktta tâdilât için yapıcı mahiyette teklifleri nazart dikkate almıya âma- de bulunduğunu da bildirmektedir. C. H. P. Hisar ocağında Dün gece saat 19 da Cümhuriyet Halk Partisi Dumlupımar nahiyesi Hisar ocağı üyeleri semtlerinde otu- ran partili arkadaşlariyle (Ulus) 0- kulunda bir toplantı yapmışlar ocak başkanı B. Nuri kısa bir konuşma ya;)tıktan sonra partinin halk hatiple rinden Halil Sezai Erkut partinin do- |ğuşunu, prensiplerini ve bunları yay- ma, her vatandaşa öğretme hususun- da üyelere düşen ödevleri ve altı ok- la gösterilen yüksek prensiplerini an- latmış çok alâka ve heyecanla dinlen- miştir. Bilâhare Karagöz ve sinema gösterilmiş toplantı geç vakte kad.ar samimi bir hava içinde devam etmiş- KÜÇÜK DIŞ HABERLER X Vaşington g Panama elçisi Boyd Amerika hariciye nazır muavini Velle- si ziyaret ederek Panama'da Amerika sevkülceyş yollarına ait projeler hu - susunda uzun bir mülâkatta bulun - muştur. X Vaşington — Mebusan meclisi, işsizler için 725 milyon dolarlık bir tahsisat kabul etmiştir. Bu tahsisat re- isicümhur Ruzvelt'in istediği mikdar - dan 150 milyon dolar azdır. X Londra — İşçi partisinin icra ko- mitesi bir halk cephesi teşkili hakkın - daki projeyi üç muhalife karşı 17 rey- le reddetmiştir. X Frankfurt — Zepelin balonu Ren mıntakasında sekiz saatlik bir — uçuş yaptıktan sonra hareket üssüne dön - müştür, ROMA KONUŞMALARININ TEK MÜSBET TARAFI ŞUDUR ( Başı 1 inci sayfada ) yan mahafili, hayal sukutuna uğramış- lardır. İtalyan mahafilinden edinilen intiba budur. Buna mukabil İngiliz mahafili, eve- lisi güne nazarân daha az bedbindir. Akdeniz vaziyetinin müstakbel inki- şafı hususunda müsait ümitler beslen- mektedir. Musolini'nin kullandığı sulh dili, İngiliz devlet odamları üze- rinde iyi bir tesir bırakmıştır. Bilhas- sa İtalya ile İngilterenin müşterek sulh siyaseti takip etmek azimlerini beyan eden resmi tebliğin son fıkrası çok mânalı görülüyor. İngiliz gazetelerinin verdiği tafsilât Londra, 14 a.a, — İngiliz gazeteleri, Roma görüşmeletinin menfi neticeler- ığ sona erdiği hakkında dün verdiği fikirleri bugün yeniden teyit eylemek- tedir. Musolini'nin sulh için çalışmak hakkındaki *eminatmma rağmen, iki memleket deviet adamları ancak nok- tai nazarlarının biribirine muhalif bir vaziyette olduğunu müşahede etmişler dir. Görüşmelerin bir tek müsbet ta- rafı varsa, o da bunların çok açık ve samimi bir surette yapıldığıdır ve bu- gün biribirlerine vedalaşan devlet a- damlarının karşılıklı fikirlerini çok daha iyi bilmekte olduğudur. Times gazetesinin Roma mu- habirinin bildirdiğine göre, Fran- sa'ya karşı olan italyan talepleri- nin haklılığında ısrar eden Muso- lini'ye cevaben B. Çemberleyn, ancak bu meselelerde İngiltere'- nin tavassutunun dahi bahis mev- zuu olamıyacağını söylemiş ve bilâhare çok açık bir surette Fransız menfaatleri ile ingiliz menfaatlerinin sıkı bağlılığından bahseylemiştir. İngiltere, demiş- tir, Fransa'ya karşı bir tehdit takdirinde, hareketsiz kalamıya- caktır. Zira iki memleket müna- sebetleri muahedelerle tesbit o- lendiğine göre, Mügı;îîhî:înîviliz başvekilinin beyanatmdaki bu sarahatten memnuniyetini bildir miştir. İspanya harbı bir hafta meselesi mi? İspanya işinde, B. Musolini, harbin nihayet bulmasının artık bir hafta me- selesi olduğunu ileri sürmüş ve bora- zatnılar “ateş kes,, borusunu çalar çal- maz, italyan kıtalarını geri alacağını katiyetle söylemiştir. İngiliz nazırları İspanya'nın mülki tamamiyeti hakkın- da italyan nazırlarının bu mütmım teminatına büyük ehemiyet atfettikle- rini kaydeylemişlerdir. Ümitler suya düştü Deyli Telegraf diyort ki : Roma görüşmelerine bağlanan ümit- ler suya düşmüşse de, diğer taraftan bazı korkular ortadan kalkmıştır. Bir- çok mahfiller, bir anlaşmıya varma ar- zusu ile İngiltere menfaatlerine muga- yir fedakârlıklar yapılabileceğinden korkmakta idi. Görüşmelerin menfi neticelerinin de gösterdiği veçhile, bu korkular bugün ortadan kalkmış bu- lunmaktadır. B, Çemberleyn, Londra'- ya dönüşünde, Roma'da gösterdiği sar- sılmaz hattı hareketin efkârı umüumi- yede ne iyi intibalar bıraktığını göre- cektir. Leberal News Kronikl diyor ki: Eğer Roma seyahati, B. Çember- leyn'in gözünü açtı ve hakiki sulh te- mini için iyi niyetle Avrupa'da yapı- lan bir seri seyahatlerden başka şeyle- rin de lüzumu bulunduğunu kendisi- ne gösterdiyse, bu seyahat faydasız olmamıştır. Vaziyet eskisi gibi kalıyor Deyli Herald diyor ki: Vaziyet eskisi gibi kalıyor. Fakat, Musolini'nin sulh teminatına rağmen, ingilizler, her halde istikbaldeki tehli- keleri çok daha iyi anlamışlardır. İtal- yanlar da Fransız - İngiliz tesanüdü- nün boş bir kelime olmadığını görmüş lerdir. Mamafih şurasını kaydedelim ki, Fransa'ya karşı italyan gazetelerinin neşriyatı katiyen azalmamıştır. Bu keyfiyet, ingiliz heyeti üzerinde çok fena tesir bırakmaktan hali kalmamış- tır. Zira bu hal, Musolini'nin sulh te- minatının kıymetini azaltmaktadır. Kont Ciano Londra'ya gidecek Londra, 14 a.a. — İtalya hariciye nazırı Kont Ciano, “Deyli Meyl”in hu- susi muhabirine yaptığı beyanatta ya- kında Londra'ya gelmek ümidinde bu- lunduğunu söylemiş ve fevkalâde dos- tane diye tavsif ettiği Roma mülâkat- lemiştir. larından dolayı memnuniyet beyan ey- İtalya İngilterenin Fransadan ayrılamıyacağını anlamıştır FRANSIZ GAZETELERİNE GÖRE Paris, 14 a.a. — Fransiz matbuatı, başlıca Roma müzakereleri neticesi ile meşgul olmaktadır. Gazetelerin bir kısmı da italyan “Tevere” gazete- sinin tehditkâr makalesini tenkit ey- lemektedir. Bu gazete, İtalyanın ica- bında kuvete dayanarak isteklerini ka bul ettireceğini, yazmıştır. Pöti Pariziyen diyor ki: Çemberlayn ve Halifaks'ın Roma müzakerelerinden sonra Papayı ziya- retleri, üç bakımdan çok mühimdir. Bir kere italyan faşistleri ile katolik- lerin arasında mutlak bir ihtilâf var- dir. Sonra Lord Halifaks ingiliz kili- sesi ile katolikliğin birleşmesi için çalışan meşhur bir adamın oğludur. Nihayet Papa Anglosakson demokra- sileri için hüriyetin faşizm ve nasyo- nal sosyalizm istibdadına karşı'ku - vetli bir müdafidir. Demokrasilerin tesanüdü Jurnal gazetesi yazıyor: Roma hâdiselerinden ele alacağımız başlıca şey, Fransız - İngiliz müna - sebetlerinin sağlamlığı ve daha ziya- de büyük üç garp demokrasisinin te- sanüdüdür. Görüş birliği tamdır. Bu- nu tekrar etmek faydalıdır. Çünkü italyan matbuatı dünyayı bunun hilâ- fina inandırmağa temayül ediyor. Matin diyor ki: Roma mülâkatları dün zannedildi- ği gibi hiç de o kadar menfi olmamış- tır. Evelâ şunu kaydetmek lâzımdır ki, ingiliz nazırları, Fransa ile İtalya olsun tavassutta bulunmaktan imtina etmişlerdir. Sonra şunu da kaydet- mek icabeder ki, Musolini Çember - layn'a İtalya'nın sulhculuğuna dair teminat vermiştir. Musolini katiyen sulha azmetmiş olduğunu bildirmiş ve Akdeniz statükosu hakkında nisan da aktolunan ingiliz - italyan anlaş- masına riayet edeceğini temin eyle - miştir. Figaro diyor ki: Enternasyonal işlerin inkişafını berbat eden şey, müzakereler yaprılır- ken matbuatın şiddetli kalem müca- delelerinde bulunmalarıdır. Bütün milletler ve bunların başında da biz- zat italyan milleti bundan mutazar - rır olmaktadır. Enternasyonal hava- yı zehirliyen şey bugün için, Roma mülâkatları yapılırken italyan hükü - metinin Tevere gazetesine çirkin bir makale neşretmiş olmasına müsaade etmesidir. Eğer İtalya hükümeti, mil letinin iyi niyetinden şüphe etmiyo - ruz. Roma resmi tebliğinde beyan o- lunduğu gibi, sulh ve işbirliği zihni- yetinde samimi ise işte bu gibi neşri- yata nihayet vermelidir. Ekselsiyor gazetesi de, Tevere'nin bu makalesine telmih ediyor ve diyor ki: Bu makale üzerine kendi kendimi- ze şu suali sorabiliriz: İngiliz nazır- ları, Fransız - İtalyan ihtilâfına kati- yen karışmak istemediklerini Roma- da beyan etmeleri üzerine acaba İ- talyan hükümeti bu gibi neşriyatla, Fransız - İtalyan ihtilâfını hâd bir Aynı hususi muhabirin diğer taraf- tan yazdığına göre, Musolini, İtalyan- İngiliz anlaşmasının zihniyetine ka- tiyen riayet etmek fikrinde olduğuna dair namusu üzerine söz vermiştir. İtalyanlara göra Roma konferansı Roma, 14 a. a. — Stefani ajansı bil- diriyor: ğ Giornale d'İtalia gazetesi, Roma konferansına tahsis ettiği başmakale- sinde ezcümle diyor ki: Enternasyonal antifaşist matbuat, ve ezcümle fransız matbuatı İngiliz - İtalyan görüş: inin yonel neticeler vereceği havasını yaratmış- lardı. Bunun sebebi de bilâhare netice- lerden bahsederken muvaffakiyetsizli- ği tebarüz ettirmekti. İngiliz devlet adamlarının ziyareti iki devletin normal münasebetleri çer- çevesi dahilinde ve yab Roma'da demokrasilerin tesanüdü bir daha görüldü Almanlara göre Roma görüşmeleri memnuniyel vermiyen nefice vermemiş ! L Berlin, 14 a.a. — Politik mahfiller, Roma görüşmelerinin hiç bir pratik ne tice vermediğini ileri süren Paris, Londra ve Roma gazetelerinin mütale- asına iştirak etmemektedir. Salâhiyettar alman ricali, bu hu - susta Royter muhabirine bu sabah şu beyanatta bulunmuşlardır: BB. Çemberleyn ve Musolini ara - sındaki fikir teatisinden doğan terak - kileri müşahede etmekle memnunuz. B. Musolini'nin haksız hiç bir talepte bulunmadığı ve bu hususta verdiği te- minatın ingiliz devlet adamlarını mem nun ettiği muhakkaktır, Akşama doğru ise, yarı resmi bir menba ,aşağıdaki yarı resmi tebliği neşretmiştir: Sanrldığına göre, Berlin politik mahfileri, İtalyan ve ingiliz nazırları arasındaki görüşmelerin bugünkü va- ziyet dolayısiyle çizilmiş hudutlar dahilinde memnuniyete şayan telâkki torluk, tam bir müsavat dairesinde noktai nazarlarını teati etmiş ve bu görüşmelerle varılan aydınlanma key- fiyeti, muhakkak ki İngiliz - İtalyan ü betleri bahsindi iyet vermiyen bir müşahade neticelenme- miştir. Gene bu görüşmelerden çıkan mâna, Roma ile Londra arasındaki mü nasebetlerin sarih surette müsbete doğru inkişaf ettiği merkezindedir. İ- ki devlet arasında imzalarımış bulu- nan anlaşmaların çok yakında meri- yet mevkiine girecekleri keyfiyeti de bunu göstermektedir. devreye çıkararak İngiltere'yi ve hat- tâ Almanya'yı tavassuta mı mecbur etmek istiyor? Nasıl İtalya henüz da- ha kendisine ait olmadığı bir zaman- da bile Habeş meselesinin enternasyo nal müzakerelere mevzu olmasını is- tememiş idi ise Fransa da filen ve hukukan kendisine ait bulunan top- rakların hâkimiyeti hususunda her hangi bir dörtler konferansının müza- kerede bulunmasına katiyen muvafa- kat edemez. Odre gazetesi, şöyle yazıyor: Roma'da yapılan müzakerelerin son safhasından sonra Tevere'nin neşret- tiği kaba makaleden şu netice çıkar ki, İtalya, Fransa'dan olan mutaliba- tında musırdır ve elinde olduğu nis- pet dahilinde bunları kuvetle de elde etmeğe çalışacaktır. Action Française gazetesi ise, İtal- ya'nın Fransa aleyhindeki savurduğu tehditlerden dolayı İtalya'ya acıyor. le vukua gelmiş ve beklenilen mesut neticesine varmıştır ki, o mesut neti - ce de her şeyden evel noktai nazarları aydınlatmaktı. Görüşmeler esnasında,, hüususi anlaşmaların akdini çabuklaş- tırmak keyfiyeti — kararlaştırılmıştır. Bu da, Mısır hükümetinin iştirakiyle Mısır ve Suadanı alâkadar eden bütün meselelere şamildir. Bu suretle Sudan, Kenya ve Somali ile şarki Afrika ara- sındaki hudüutların tesbitidir. Yapıla - cak müzakereler italyan - ingiliz - mı- sır ve Sudan menfaatlerini tesbit ve takyit edecektir. Nihayet görüşmeler- de italyan Afrikasiyle İngiltere, Hin - distan ve diğer ingiliz müstemlekeleri arasındaki ticari münasebetler siste - mi de görüşülmüştür. Görüşmelerde karşılıklı samimi bir işbirliği azmi te- barüz etmiştir . Gazete nihayet, şunları da ilâve e - lerde tebarüz ettirilen hedeflerden baş ka hedefler için ve başka bir zihniyet - KP NŞ n ğ z Ğ diyor: Görüş de bittabi Avrupa ve Ayvrupa harici kıtalar — meseleleri de