Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
) T ggÖTTEEEENN İÇTEN, DIŞTAN a “izsasasek NEŞE Neşeli bir yüz, güneşli bir hava gibidir. Hem kenai, hera başkası için aydınlık vericidir. Ruhun ışıklanması, ısınması neşe ile olur. İçteki ba- har iklimi, ancak onunla çehrede bir tebessüm halinde çiçeklenir. Ka- yıdsız ve kaygısız akan derelerin sularındaki şakrak ahenk, neşe ile bir kahkaha çağlayanı olur. Neşe ve bahar.. İkisi de yeni bir doğuşu ve taze bir oluşu müjdelerler, İhtiyar tabiat, baharla gençleşir; ölümlü hayat, neşe ile yeniden canla- nır. Neşe, yaratıcı ruhlar için yeni bir âlemin güneşi; hayırsevenler ve başkalarına sevgiden gayri ilgi duymayanlar için de gönül huzur ve sü- künunun fecridir. Çocukluğun saflığı ve gençliğin ateşi, en ileri çağlarımızda bile neşe ile yeniden doğar. Neşe, fenayı iyi yapar; iyileri büsbütün semavileşti- rir. Ruh neşe ile yükselir, neşe ile büyür. Kötü ihtiraslar, zararlı düşünce- ler, neşeli anlarda kalblerden silinir. Neşeli bir ruh, faziletin yetişip üre- yebileceği bir en müsaid iklimdir, Fakat unutmamalı ki neşe de bahara benzer; bir müddet sürer ve son- ra söner. Mahzun ve elemli demlerimizde, bir zaman evelki kahkahala- rımızın titrettiği hançereler, hıçkırıklarla nefesimizi kesecek hale gelir. Göz yaşlarımız, gülmelerimizde topraklaşan yanaklarımızın derin iz- lerinden akıp yuvarlanır. Sıcak ve ateşli göz yaşları.. Onlar, hayatı bilen ve ölümü anlayanlar için nisan yağmurlarıdır. Ruh iklimi, irfan ehli için onun sularından.yeni bir hayat feyzi alır. Gözü yaşarmayanlar, yağmur düşmez, kurak top- raklar gibi içleri şahrem şahrem çatlamaya mahküm biçarelerdir. Göz yaşları hiç bir zaman neşeyi sürükleyip götürecek bir sel değil- dir. İçimizdeki bulutlu ve yağışlı anlar geçtikten sonra doğan beştiş gü- neşin manevi âlemimize vereceği berrak, bilh'ğr canlılığın zevkini duy- mak için bu geçici fırtmalara katlanmasını ilmeliyiz. Eğer hakika- ten yaşıyorsak, en derin ıstıraplar bile bizdeki neşeyi yok edemezler. Hasan - Âli YÜCEL Tayyare piyangosu dün çekildi Tayyare piyangosunun yirmi beşinci tertib birinci çekilişi dün yapılmıştır. Dünkü çekilişte büyük ikramiyeler çıkmamıştır. İkra- miye isabet eden numaraları yazıyoruz: 15000 lira 34352 numaraya 10000 lira 34531 numaraya 2000 lira 24287 numaraya isa- bet etmiştir. 1000 lira kazanan numaralar : 5572, 5593. 500 lira kazanan numaralar: 742 1696 4467 7978 8583 13485 14802 18023 24116 30943 33548 34030 150 lira kazanan numaralar : 1096 1217 1681 3158 3566 4215 4817 5770 6476 6508 7634 9000 10266 13589 14772 14832 15196 16847 17186 19111 19937 20729 22196 22211 25809 25969 27495 28100 30106 30130 30701 33622 35968 39030 100 lira kazanan numaralar :' 424 891 2441 2781 3300 3483 4445 4541 8400 8622 8682 9554 9847 11984 12921 15242 284 293 555 16855 17956 18024 546 583 694 97719242 21105 376 498 22548 23236 938 963 977 24859 25843 27373 28384 30240 — 336 31205 223 791 32001 078 192 798 33053 180 34229 35513 983 37388 808 50 lira kasanan numaralar : 368 395 535 1353 667 815 .845 963 972 2503 750 3277 335 685 797 4074 478 5100 587 882 096 484 639 940 7386 630 653 807 8159 8178 5177 862 915 9018 025 048 186 556 792 813 839 845 914 10060 315 544 585 955 11495 550 88612001 008 191 308 629 693 717 732 978 2634 898 934 14358 552 664 899 15145 314 416 426 498 695 71216323 525 800 — 860 899 17057 107 360 705 734 803 82218069 454 581 — 792 835 19020 223 353 963 20189 349 461 893 944 21007 257 535 604 — 95822404 723 774 827 90323221 388 800 . 892 913 24004 258 620 877 25071 175 359 452 518 783 26318 454 658 800 938 27027 096 343 447 676 79828268 819 29022 199 484 603 — 634 30000 102 141 983 31379 518 670 990 32159 403 422 436 867 993 33590 732 829 894 34028 — 084 169 279 707 845 853 941 36158 239 412 810 994 37001 079 845 739 621 741 573 665 946 9088 888 10090 590 645 449 488 449 488 335 420 71 785 420 — 947 269 392 979 15069 432 16095 655 702 891 512 990 18114 564 — 807 382 467 20183 191 434 — 464 240 323 916 22051 B44 833 101 I4 696 893 893 7015 441 151 713 308 527 199 367 478 758 11297 416 946 — 983 12169 946 — 983 12169 477 489 525 666 849 922 989 13037 957 14152 159 181 409 506 582 — 926 104 166 266 — 409 103 331 456 477 766 17155 348 372 661 664 674 940 238 300 470 547 881 19080 264 293 522 540 876 914 195 302 341 368 645 701 21009 — 057 300 570 759 — 899 066 270 424 481 545 570 582 871 — 902 23024 069 070 338 451 469 473 425 584 24387 393 461 525 824 033 05725286 291 393 570 716 727 748 876 878 26062 158 649 768 860 27159 715 794 8S0Z 976 28033 — 040 412 567 583 637 643 29224 325 G72 704 847 858 890 30142 310 S” 733 — 94631085 217 425 542 633 G7L 845 875 000 32071 330 668 690 708 902 923 962 33207 267 302 723 892 34139 446 35318 651 579 585 633 856 963 36459 805 838 858 965 37034 174 209 379 485 528 544 643 882 913 38123 437 905 972 39358 468 .686 725 839 e7 958 940 980 204 745 672 ŞEHİR HAYATI Rakamlarla Türkiye Halkevinde : Zelzele felâketinin ikinci günü Ankara Halkevinde Karagöz ve hu- susi surette getirtilen (Sevimli pren- ses) filmiyle renkli Miki Maus zelze- leden felâkete uğrayanlar menfaatine Ankara halkevinin bir haftalık prog- ramından olmak üzere 13.5.1938 cuma günü akşamı saat 21 de gösterilecektir. Bilet fiatları ucuzdur. Hergün halke- vinde satılır, (T. 2399) Localar 200 kuruş Koltuklar 50 kuruş Balkon 25 kuruş Halkevinde konferans Macar Etnoğrafya müzesi memurla- rından Bn, Certrud Palotay yarın saat 15 de Halkevinde türk el işlemeleri- nin orta Avrupadaki tesiri mevzulu projeksiyonlu bir konferans verecek- tir. Bayan Palotayın bu sahaya dair birçok makaleleri muhtelif ilmi mec- mualarda çıkmıştır. Yarınki konser Cumhuür başkanlığı filarmonik T- kestrası, yarın saat 20.,30 da ve cumar- tesi günü saat 15.30 da halk konserle- rinden 22 incisini Müzik Öğretmen o- kulu salonunda verecektir. Program şudur: Şef: Ernest Praetorius 1.— Max Trapp (1.11.1887): Konçerto Onkestra için, op. 32 a) Uvertür, Allegro * b) Larghetto c) Finale, Allegro moderato 10 dakika dinlenme 2.— Miklos Rozsa (18.4.1907) : 'Tem, Varyasionlar ve Finale, op.13 3.— Richard Wagner (1813-1883) : İmparator Marşı Kamufay encümenlerinde K y cü: lerinde dün ı!ığı— Adliye encümeninde : 5e Avuükatlık kanunu projesinin görü- şülmesine devam edilmiştir. encümeninde : — Encümene verilen arzuhallerden ruz- nameye alınmış olarılar hakkında encü- menlerden gelen cevaplar tetkik edil - dikten sonra bu arzuhaller karara bağ - lanmıştır. İktisat ençümeninde : Toprak mahsulleri ofisi hakkındaki kanun projesi müzakere edilmiştir. Bir memurun icat ettiği musluk İstanbul, 11 (Telefonla) — İnhisar - memurlarından biri damacanalardaki sulara hile karıştırılmamasını temin i - Vilâyetlerimiz: Muğla Rakamlarla Türkiye serisinin vi- lâyetlere aid kısmı üzerinde bugün Muğlanın rakamlarını veriyoruz. Is- tatistik Umum Müdürlüğünün 935 sayımından sonra, çok genişlemiş olan neşriyatı üzerinde takdirle bir daha dürürz: Geçenlerde Ankaraya gelen bir vali, kendi vilâyetine aid fassal v ekati neticeleri ihtiva eden kısa bir cildi eline aldığı zaman : “— Bundan sonraki işlerde benim rehberim budur. Bu kitab kadar ba- na yapacağım işlerin doğruluğunu, tam yerine tahsis edilmiş olup olma- dığını gösterecek ne vardır?.” ** Muğlanın yedi kazası vardır. Bü- tün vilâyet nüfusu, 93.356 erkek, 103.416 kadın olarak 196.772 dir. Yüz nüfustan 47.4 erkek, 526 ka- dındır. Merkez kazanın nüfusu, 5.123 erkek, 5.860 kadın olarak 10,983 dür. Muğlada şehirlerde yaşayan nü- fus, 15.644 dü erkek, 16.909 zu ka- dın olarak 32.553 dür. Nöfusun asıl mühim kısmı köylerde ve nahiyeler- dedir: 72.712 erkek, 86.507 kadın olarak 164.219 kişi... Vilâyetin nü- fus kesafet vasatisi 15 dir. Bu mik- dar merkez kazada 21, Bodrum da 26, Datçada 9, Fethiy-de 14, Köy- ceğizde 6; Marmarisde 10; Milâsda 21 dir. Muğlada evli ve bekâr erkek nis- betleri arasındaki oldukça mühim rakam farkma rağmen evli ve bekâr kadın rakamları arasında oldukça bir yakılık vardır. Bekâr erkek sayısı 54.424; evli erkek sayısı 37.472; bekâr kadın sayısı 45.616, evli kadın sayısı 39.150 dir. Bekâr- larm yekünu 100.040; evlilerin ye- künu 76.622 dir. Muğlada nüfusun büyük ekseri- yeti, çok verimli olan topraklarda ziraat mahsulleriyle — uğraşmakta- dır. 38.538 erkek, 37.677 kadın ola- rak 76.215 kişi... Sanayi ve küçük sanatlarda — çalışanların — yekünu 6.965 şi erkek, 2.258 zi kadın ola- rak 9.223 kişidir. Çağrı XZiraat encümeni bugün saat 10 da toplanacaktır. Xİktisad encümeni bugün saat 15 de toplanacaktır. XMillt müdafaa encümeni bugün saat 14.5 da toplanacaktır. H AYA Hava sıcak geçti Dün şehrimizde hava yarı bulutlu ve sıcak geçmiştır. Rüzgâr garbtan bir metre kadar hızla esmiştir; En düşük ısı 10 en yüksek ısı da 24 derece ola - çin hususi tertibatı haiz bir luk (- cad etmiştir. Belediye bunu tasdik et - miştir. İstanbulda kabakulak - İstanbul, 11 (Telefonla) — Şehri- mizde kabakulak vakaları görülmüş ve tedbirler alınmıştır. Marangozlar Ankaraya bir heyet gönderdiler İstanbul, 11 (Telefonla) — Maran - gozlar muamele vergisinin kaldırılma - sı hakkında dileklerde bulunmak üzere Ankaraya bir heyet göndermiştir rak kaydol ş Yurdda hava Eğe, Kocaeli bölgele - rinde kapalı, diğer bölgelerde bulutlu geçmiştir. 24 saat içindeki yağışların karemet- reye bırfaktıkları su mikdarı Emette 16 Turğudluda 8, Manisada 7, Van ve Karsta 6, İzmir ve Giresunda 2, Diyar- bakırda 1 Yeşilköy ve Akhisarda cüzi mikdardadır. En düşük ısrlar Kırşehir, Erzurum ve Karsta 5, Kayseri ve Sivasta 4 dere- cedir. En yüksek ısılat da Balrkesir ve İz- mirde 28, Adanada 29 derece kaydedil- miştir. Amerika ticaret heyti şerefine ziyafet verildi Görüşmeler, müsait bir şekilde inkişaf etmektedir Şehrimizde bulunmakta olan Ame- rika Birleşik Devletleri ticaret heye- ti şerefine, türk heyeti reisi ve ziraat vekili Faik Kurdoğlu tarafından dün Barajda bir ziyafet verilmiş, Amerika ve türk heyetleri azâsı haricinde, ha- riciye, iktisad ve ziraat vekâletinin alâkalı erkânı da hazır bulunmuştur. Ziyafet &on derece neşeli olmuş ve bilhassa “Self Service” denen şekilde tertib edilmiş bulunması, iştirâk e- denler için hususi bir eğlence ve neşe menbar halini almıştır. Filhakika bu şekil son derecede güzel ve mümasil ziyafetlerde tekrar ve takibi ve mem- leketimizde yayılması tavsiyeye değer bulunduğu için, hazır bulunan muha- birimizin aldığı notları aynen neşre- diyoruz-; ' / ti. Hazim yorğunluğu içinde bırak- tıktan sonra görüşmeğe devam etmek istiyordu. Galiba bu iştihamızın ve midemizin böyle olmadığını gördüğü içindir ki gelmiyor.,, bu sözlerde ay- rıca bir neşe vesilesi olmuştur. Görüşmelerin safhası Anlaşıldığına göre, görüşmeler çok ilerlemiş ve neticeye yaklaşılmıştır. İki heyet arasında tam — bir partner ruhunun ve mesaisinin hâkim olduğu iki tarafın da ifadelerinden anlaşılı- 'yor. Bu suretle Türkiye şarkft Avrupa memleketleri içinde Amerika ile, kar- şılıklı kolaylık ve tarife tenzilâtı e- sasına istinad eden ilk anlaşmayı yap maya muvaffak olmuş memleket ola- caktr. Malümdur ki Amerika bu şekilde En neşe veren y Bu gibi Ziyafetlerde mutad olan, protokol sıralı ve muayyen masa et- rafında tesbit edilmiş yerler yoktu. Büyük bir masa üzerinde yenecek ve ikram edilecek şeyler sıralanmış ve her birinin geri hizasında, gayet te- miz giyinmiş garsonlar sıralanmıştı. Bir çok küçük masalar vardı. , Davetliler yenecek ve ikram edile- cek şeyleri havi büfenin baş tarafın- dan bizzat bir tepsi alryor ve içerisi- ne kaşık, çatal, biçak, bardak ve ek- meğini bizzat koyduktan sonra ne al- mak istiyorsa onun önünde durup garson tarafından tabağına konuyor- du. En sonda çay, sütlü kahve, bira kısmı vardı. Tepsinin son hamulesini de bunlar teşkil ediyordu. Bu suret- le ana büfe masasından geçenler ar- tık büfe önünde durmayarak, ellerin- de tepsi beğendikleri masaya oturu- yorlar ve tekrar almak veya yeniden almak istedikleri şeylet için yine biz- zat kendileri kalkıp büfeden — getiri- yorlardı, Diğer bir kısım — garsonlar sadece küçük masalardaki boş tabak, ve saireyi toplamakla — uğraşıyordu. Bütün yiyecekler döner kebab haricin de tamamen soğuk yemekler olarak tertib edilmişti. Bunlar çeşitli yerli peynirler, terayağ, yoğurt, soğuk ta- | lık vuük, konposto ve meyva ve sütlü kah- ve ve çaydan ibaretti. İçki olarak sa- de bira vardı. Amerika maslâhatgüzarı ve harici- ye müsteşarı, istisnasız bütün Ameri- ka heyeti azâsı bu şekil ziyafetten en çok neşelenenler arasında idi. Bir kaç defa yiyecek seçenler İkinci ve üçüncü defa büfeye gidip yeniden yiyecek seçenler her defasın- da çeşidli lâtifelerle karşılaşıyor ve bu suretle herkes istediğinden ve is- tediği kadar seçmiş ve yemiş oluyor- du. Dönr ve yoğurt büyük muvaffaki- yet yaptı, ve bütün davetliler saat üçe kadar süren yemeği devamlı kahkaha, lâtife, neşe içinde geçirdiler. Bir ara, Atatürkün huzurlarında bulunmakta olmaları dolayısiyle gelememiş olan ziyafet sahibinin telefonla gönderdi- ği itizar ve iştiha temennisi — geldi. Amerikalılardan birisi şöyle diyordu: *“Bu kadar sade ve güzel tertib edil- miş bir ziyafette iştiha ve neşe azami haddindedir. En güzel ve en — sade şeyleri istediğimiz kadar ve istedi- ğimiz gibi alrp yiyebiliyoruz, Bu gü- zel yerde bundan daha güzel bir şekil 1 dı. Kurdoğlu y sonra burada mü eye devamı vadetmiş- UurNalarn Kara yazı Milletler 'Cemiyeti Konseyinin yüz birinci toplantısına Negüs de iştirâke karar verdi Cemiyet mahfilleri de gelen Ne- güs'ün Habeşistanı değil, kendi ken- disini temsil edeceğini söylüyor- lar ! Eski kırallar kıralının alın yazısı ne imiş, öğrenmiştik. Şimdi bu siyah renkli hükümdar, kendisini ve mem- leketini Cenevrede temsilde ısrar etmek süretiyle Avrupanın alnında bir “kara yazı” mr olmak istiyor, ne- dir ? —T.İ, Silâh fabrikatörleri ! Silâh fabrikatorleri — şikâyetçi imişler, “bu gidişle çocuk topu yapıp satmağa mecbur olacağız!” diye sızlanıyorlarmış. Ne buyurulur? Eğer bu hara- retli silâhlanma yarışında da iş bulamıyorlarsa bundan ötesi can sağlığı! Delilik bahsi! Her gün yazı yazanlar arasın- da bazı mevzular, epidemi halin- dedir. Ben, geçenlerde Belçika- nın, bütün halkı deli olan bir kö- yünden bahsetmiş, bu vesile ile Bernard Şov'a bir espri söyletmiş göre bu kabil müesseseseler, be- lediyenin sıkı bir kontrolü altmı- da bul ik ve bu ticaret ancak tim, Gene o günlerde Turhan Tan, deliliğin bir fen olduğunu ısba! etti. . Dünkü Ulus'da da “Hayat ve Sıhat” Kronikörü sayın dostumuz ' “G, A.” Büyük İngiliz şatri Şekis- pir'in kahramanları arasındaki delileri, yarı delileri, yalancı de- lileri kalemine doluyordu. Delilik sari değildir; ama deli- lik bahsinin sari olduğu anlasıl belediyenin izni ile yapılabilecek- tir. O halde hükmedebiliriz: Ar- vale edilmiyecektir. Fakat bir takım sütçüler: — Bize belediye karışamaz; bi- zim, sular umum müdürlüğüne tabi olmamız lâzım gelir! derler- se ne yaparız? Gülü tarif ! yor! Sütişi ! Istanbul belediyesi süt ve sütren y | ş AAal, V| h.k. kında yeni bir talimatname hazır- lamıştır. Bu yeni talimatnameye Bizim “Yeşil Köşe” muharriri, bir kaç gündenberi, gülden, gül dikiminden, gül çeşidlerinden bahseden güzel güzel yazılar ya- zıyor, Bahar günlerinde çıkan ve ©- kurken insanın burnuna türlü tür- lü gül kokuları getiren bu yazıla- rı okuyunca eski şairlerden birisi- nin: ğ Gülü tarife ne hacet, ne çiçektir. biliriz. Mısraı iflâs etmiyor mu? . Büyük maçtan sonra futbol şampiyonu rüya görüyor laşmayı şimdiye kadar sadece Fran- sa, Belçika ve Çekoslovakya ile yap- mıştır. İngilizlerle görüşmeleri de- vam etmektedir. Şarkt Avrupada da görüşmeleri yalnız Türkiye ile kabul etmiş bulunmaktadır. Amerika heyeti azâsı son derecede telektüel ve çok sempatik kimselerdir Türkçeyi gayet iyi konuşmakta olan ve çehresi de bir türkü tamamen an- dıran ve memleketimizde çok tanın- mış ve sevilmiş olan Bay Silespi de bu heyet arasında bulunuyor. Turist celbi için teşebbüsler Hükümet, yurdumuza turist gelme- sini fazlalaştırmak üzere esaslı tedbir - ler almaktadır. Bu tedbirler — arasında gelecek turistlere gümrük, polis muaye- leriyle diğer h larda azâmi kolay g i de bul dır. Tü- rizm hareketinin yurdumuzda-inkişafı» nr temin için bütün vasıtalardan fayda- lanrlacak ve lüzumlu propagandalar da yapılacktır. Belgradda Balkan antantına dahil dört devlet delegeleri arasında müşte - rek turist çalışmaları yapılması etra- fında tesbit olunan kararların tatbiki İ« çin türkofisçe çalışilmaktadir, Balk foketleriide- Katşılıki olarak ve mühim yabancı şehirlerinde kurulacak turizm ofisleriyle yapılacak reklâm ve propagandanın yurdumuza gerek Ball mleketlerin - den ve gerekse yabancı memleketlerin- den mühim mikdarda turist gelmesini temin edeceği kuvvetle ümid olunmak- tadır. Alâkalı dairel: htelif. yat memleketlerindeki turist hareketlerini dikkatle takib etmekte ve — turistlerin daha ziyade ne gibi yerleri tercih ettik- lerini tesbit etmektedirler. Bu arada yabancı memleketlerindeki turist ha- reketlerine aid istatistikler de getiril- mektedir, Yugoslavyadan gelen istatistiğe göre 1937 yılında Yugoslavyayı ziyaret eden turist mikdarı 907.936 kişiyi bul- muştur. Bu turistler Yugoslavyada 5.289.113 gece geçirmişlerdir. 1936 yılında Yugoslavyaya 944.916 turist gelmiş ve bu turistler 5.265.600 gece geçirmişlerdir, Bir sene evvelkine göre Yugoslavyaya gelen turist sayısı 36.981 kişi eksilmiş ise de, turistlerin Yugoslavyada kalışları 23.503 gece art mıştır. 1937 yılında Yügoslavyanın muhtelif şehir ve kasabalarını ziyaret eden türistlerin 634.038i Yugoslavya tebaasıdır. Bü rakam yügoslav milleti - nin kendi yurdunu tanımak için ne ka - dar fazla gezdiğini göstermektedir. Ge- ri kalan 273.897 turist ise yabancı mem leketlerinden Yugoslavyaya gelmiştir. SAA LEĞ, İstanbulun imarı için ödünç para İstanbul, 11 (Telefonla) — Beledi- 'ye şehrin imar işlerine sarfedilmek üze- re ödünç para almağa karar vermiştir. Salâhiyet vermek için bu ay içinde şehir meclisi toplanacaktır. İstanbula getirilen kasablık hayvanlar İstanbul, 11 (Telefonla) — Bugün İstanbula Eğe mıntakasından 3600 ka- sablık hayvan getirilmiştir.