Kamutay müzakereleri Su işlerine 31 milyon, zirai kombinalara 3 milyon lira verildi Karsutay dün Tevfik Fikret Sılayın reisliğinde toplanmıştır. Bazı daireler büdcelerinde münakale yapılması ve ye- niden tahsisat konulması hakkındaki projenin müstaceliyet karariyle görüşül-| mnesi teklifi kabul edilmiştir. Bu husustaki projenin birinci mad- desi mucibince aşağıdaki daireler büd- Gelerine 7,011,700 lira munzam tahsisat konulmuştur. Kamutaya azâ harcırahı: — 338.000, Başvekâlet mestür tahsisatı 350:000, Ma- Jiye vekâleti mahkeme masrafları ve cv- zakı matbua 110000 Kuzlay kurumu- a 200.000, türk spor kurumuna yardım $0:000, Ankara şehri imar masrafı ola- Tak 1,200.000, Diyunu umumiye: - 664, 1013, 1117, 1244, 1550 ve 2425 numaralı kanunlar mucibince çıkarılan bonolar 've bu mahiyetteki borçlar için 1.000.000 Jira, 2580 numaralı kanunla Sümer Banka ma umüm kumandanlığına melbusat ve techizat bedeli 440.000 hira, Nafia vekâ- deti: İsveç grupu işleri için verilmiş o fan poliçelere mukabil yapılacak tedi- “yat 800.000 Tira, İktisad vekâleti: Tik sergiler masrafı 50.000 lira, Ziraat vekâ- deti: müzur bayvanlar ve hastalıklarla mücadele masrafı 263000 Tira, Milli Müdafaa kara kısmı: Melbusat ve tec- hizat 615245 lira, Milli Müdafsa nak - Tiyat kısnı : 244875 Tira, Milt M dafaa deniz kısmı: gemi tamir ve inşası 300.000 lira. Fevkalâde tahsisatlar : Gene bu projenin ikinci aaddesi mu- cibince aşağıdaki dairelere 4512636 lira feukalâde tahsisat konulmuştur. Başvekâlete: siyasi müsteşarlar tah- sisatı 10000 lira, Maliye — Vekâletine; ankeri fabrikalar umum — müdü.tüğüne veri'ecek mütedavil sermaye - karşılığı 100.000 lira, Düyunu umumiye : İstan- bul üniversitesi istikraz karşılığı 239639 lira, maarif vekâleti, orta okullar ve li- seler ve öğretmea okuları için - fizik, kimya ve tabil ilimle: dersi ve tecrübe âletlerile malzemesi mübayaa bedelleri 300.000 “ira, İktısad Vekâleti, maden tetkik ve arama enstitüsüne yardım Ziraat Vekâleti; zirai kom- binalar kurumu masraf. 3.000.000 lira, Aaskeri fabrikalar umum — müdürlüğü; tank imalâtı için yapılacak tesisat bedeli ve masrafları: 350.000 lira, Ziraci kombinalar için : Ziral kombinalar kuzumu masrafları Ziraat Bankasında açtırılacak husasi bir kredi hesabına yatırılacaktır. Bu kredi- den yapı'acak masraflar hususi bir ka- 'un ile tayin olunacaktır. Ancak bu ka- Nunun tarızim ve meriyete girmesine ka- dar Bakanlar heyeti karariyle tayin edi- lecek işler için sarfiyaı yapılacaktır. Maliye Vekâ'eti büdcesine ilâve olu- 'nan 200.000 Tiranın 50.000 lirası (An- kara mezarlığı inşası) ve 150.000 lirası da (üzerine yüksek mektebler inşa edi- decek yeşil sahanm istimtük bedeli) ad- Jariyle Ankara İmar müdürlüğünün 936 yılı masraf büdcesinde yeniden — açılan hususi fasıllara fevkalâde tahsisat ola- rak konulmuştur. Gene bu proje ile mühtelif ” daireler büdeelerinde 61.800 Tiralık münakale yapılmıştır. Askeri izin kanununa eklenen madde : 2116 numaralı askeri izin kanununa bir madde ilâvesi hakkındaki proje dün Kamutayın kabul ettiği lâyiholar ara- sında bulunmaktadır. Yeni maddeye gö- ye yabanct memleketler - ordularında muallimlik yapmak üzere gönderilecek subay ve askeri memurlar Milli Müda- faa Vekâletince 4 seneye kadar izin ve- rilebilecektir. ve bunların maaşları ya- banet memleketlerde tahsil ve tetebbu için gönderilenler gibi Milli - Müdafaa büdcesinden ödenecektir. Orada geçire- cekleri müddet fili hizmet ve kıdemler- inden indirilmiyecektir. Su işlerine 31 milyon lira Bundan sonra yeniden yapılacak su işlerine 31 milyon lira tahsisi ve bunun için gelecek senelere geçici teahhüd ic- fasına izin verilmesi hakkındaki kanun projesinin müzakeresine başlanmış ve encümenin müstaceliyet teklifi - kabul edilmiştir. Bu projeye göre, orta ve garbi Ar dolu sularından tamamen istifade edil- mek üzere şimdiye kadar çalışılan hav- zalardan başka ve bilhassa Marmara hav. zasında Susığırlık ve tâbileri, Eğe de - mizi havzasında Bakırçay, Gediz,Kum- çayı ve büyük Menderes nehirleriyle Adana havalisinde Seyhan, Ceyhan, Berdan, Silifkede Göksu, Malatya ha - valisinde Horata, Tohma ve Derme, ndâ Yeşil Irmak ile tâbilerinden Çekerek, Tersakan, Kel - kit ırmakları, orta Anadoluda Porsuk, Sakarya ve tâbileri; Konyada Sille Niğdede Gebere deresi ile bunlara mü- nasebeti olan göl, nehir, dere, çay ve kollarında sulama yapılması, bataklık- Jarın kurutulması ve hasarların Bibi su işleri yapılacak ve Iğdır ile Er- zincan ovası sulanacaktır. Senelik te- diye mikdarı 6 milyon 200 bin lirayı geçmiyecektir. Sular Umum Müdürlü- Hu teşkilâtında — bulunan müstahdemlerin yevmiye, harcırah ve Karadeniz havza EN SICAK YER DÖRTYOL, EN SOĞUK YER BOLU Metcoroloji — enstitüsünden verilen malümata göre, dün, şehrimizde - hava öğleden sonra kısmen kapalı geçmiş ve akşam üzeri fasılalarla yağış olmuştur. Dün şehrimizde suhunet sıfırın üstünde 10 dereceye katlar yükselebilmiştir. Yur- dun Ege ve orta Anadolu mintakalariye le Karadeniz sahilleri yer yer yağışlı geçmiştir. Dün yurdda en düşük suhu- net Boluda olmak üzere sıfirim atında ancak beş dereceye kadar inmiştir. En yüksek suhunet ise sıfırın üstünde ol- mak üzere Antalyada 18, Adanc'da 19, Samsunda 20, Dörtyol ve Rizede 21 derece olarak kaydedilmiştir. Bolu, 12 (A.A.) — Dün geceki fır- tınadan bazı ağaç'ar ve telefon direkle- Ti yıkılmış şehirde tabaklar camisinin minaresi devrilmiştir. T Vilâyet maarif büdeelerine hazırlık Maarif Vekâleti vilâyetlerin maarif büdcelerinin Vekâletçe daha çabuk tet- kik ve tasdik edilmesini temin etmek ü- zere vilüâyet ve kaza merkezleriyle köye lerdeki bütün mekteb, pansiyonlu mek- teb, muallim ve hademe sayısını, mek- teblerin sınıflariyle dershanelerini, mu- limlerin kadın veya erkek, talebenin de sınıf üzerine kız ve erkek olarak ay- zt ayrı sayılarını bildiren bir cedvel is- temiştir. Üzüm işleri hakkında İktisad Vekâ- letine izahat vermeğe gelen Tariş (rira- at ve iş bankaları üzüm kurumu) umum müdürü B. İsmail Hakkı Veral İstanbul yoliyle İzmire dönmüştür. sına lüzum görüldüğü takdirde bu sar- fiyata tekabül edecek mikdarda fev - kalâde menbalardan tahassül eden vari- dattan karşılık gösterilmek — suretiyle Nafıa Vekâletinin mezkür yıl büdce - sinde açılacak husust fasla tahsisat ko- nularak sarfiyat icrasına izin verilmiş- sir. Cumhuriyet Merkez Bankası kanununa ek kanun : Kamutayın dün kabul ettiği son proje, Cumhuriyet Merkez Bankası ka- nununa ek kanun Tâyihasıdır. Bu kanuna göre, 1715 numaralı ka- nunun 36 mcr — madder Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, filen al - 'tına tahvil edilebilecek ecnebi dövizle- Ti alıp satmaya mezun olduğu gibi mil- letlerarası tediye vasıtası olan başlıca paraların bu şartları yeniden ihraz ede- ceği tarihe kadar Merkez Bankası gö - zaruri masraflariyle teşkilâta tâbi ol - mayıp da bu işlerde kullanılacak yerli ve yabancı mütehassıs, fen memuru ve diğer müstahdemin ile a. melenin maaş, ücret, yevmiye ve har - cirahları ve almacak alât ve edevat bu paradan harcanacaktır. Projeye büdce encümeninin — ilâve ettiği bir muvakkat maddeye göre bu kanun mücibince yapılacak hizmetler için 936 mali yılı içinde sarfiyat icra - müşavir, receği lüzum üzerine bu şartları haiz olmuyan ecnebi serbest diğer dövizleri alıp satmaya ve bu dövizlere mukabil €misyon yapmaya merun olmaktadır. Bcnebi dövizleri üzerine yaptığı muameleden mütevellid normal kârlar dışında hasıl olabilecek fevkalâde kâr- lar ile Merkez Bankası bir hususi ihti- yat akçesi teşkil edecektir. Dil, tarih ve coğrafya enstitüsü ta. deberinden 22 kişilik bir grup başların da profesör Lui, duçent Cemal ve Ni yazi oldukları — halde 1235 tre- miyle İzmire hareket etmişlerdir. Genç. derimiz Eskişehir, Kütahya, Afyon, A- daşehir, Manisa İzmir ve Gediz. Kula havzasında erazi teşkilâtı, yanar dağ ve diğer merelojik mevzular üzerinde tet. kik yapacaklardır. Dönüş aynı yoldan olacakt Çimento normları tesbit ediliyor İleri memleketlerde zirat mahsülle. gi meyveler ve madenler gibi. istihsal sahalarından gelen hammaddeler için standardizasion ve sanayide — işlenmiş maddeler için de normalizasion sistem- deri kurularak müstahsil, mutavassıt ve müstehlikler bakımından birçok fayda- lar temin edilmektedir. Bizde de, ekono- mi bakanlığı, bu çok şümullü işe başlan- gıç olmak üzere, öğreniyoruz ki, çimen- t0 normları memleketimizde — ilk defa olarak tatbik etmek üzere bulunmakta- dır. Bu normlar, inşaat ihtiyacının mü- him bir maddesi olan çimentoları, yeni bir keşfe kadar, rasyonel bir hale koya- cak ve tabil, bu sahada ilmin ve prati- iin göstereceği yeniliklere göre de de- Hişebilecektir. Mensucat fabrikaları makinelerini yeniliyebilecekler Yün ve ipek kumaş dokuyan fabri- kalarla Trikotaj fabrikalarında, pamuk- Ju fabrikalarında olduğu gibi sürprodük- siyon olan cinsleri imal eden makinalar- dan eskimiş ve sistemi değişmiş olan'a. rın - imha olunmak veya başka memle- ketlere gönderilmek üzere - yenilerinin hariçten getirtilmesine ekonomi bakan. dığınca müsaade edilecektir. Sürprodoksiyon içinde bulunan sana- 'yüm modern'eşmesi bu suretle temin e- dilmiş olacaktır. Bundan başka, mensucat için kabul edilen bu usulün umum sanayie teşmili de düşünülmektedir. Bir vnpur karaya oturcu İstanbul, 12 (Telefonla) — İstan- buldan kömür yüklü olarak İzmire gi- a Fülumn Uyüşura — eti İşlama Kumkalede karaya oturdu, Alemdar va- puru kurtarmak üzere gönderildi. bir tetkik gezisine çıktılar talebeleri İngilterenin — silahlanması (Başı 1. inci sayfada) tefsirlerde bulunuyorlar. Deyli Telgraf önce 200 milyonluk olması düşünülen istikrazın 400 milyona — çıkarılmasına hayret etmekte, 1987 de silâhlanma büdeeye konulan para 170 milyon ol- duğuna göre bunun beş mislinin tutarı- 'na 400 milyonda ilâve edilince beş yılda — silâhlanmaya 1 milyar 200 milyon ister- li barcanacağını hesablamaktadır. Deyli Herald da senede 30 milyon fazlasiyle aynı hesab yapmakta ve ti dâhlanma masrafının 1 milyar 400 müle yonu bulacağı, dolayısiyle her ingili- zi eilli müdafaaya senede 30 isterlinle iştiraki lâzım geldiği ve bu şartlar al tında vergilerin artırılmasının, kaçınıl. — maz bir hale gireceği neticesine varmalı. — tadır. Zagreb fahri konsolo- sumuz terfi etti — 9 senedenberi Zegreb fahri konso- Pi demaande n e dün Mariçin yaptığı iyi hizmetlere mü- kâfaten derecesinin fahrı baş konso- İstanbul, 12 (Teletonla) — B. P martta gelecektir. Yeni şehir plânız bina renkleri de tayin edilecektir. Şim- diden toplanan bir komisyon ziya vazi- yetine göre renkleri intihab edecektir. — Bu hususta tetkikler başlamıştır. ——— İstanbul telefon şebekesi genişliyor İstanbul telefon şebekesinin tevsüne — karar verilmiştir. Bu hususta hazırlanan — üç proje şehrimizde teşkil edilen bir ko- misyon tarafından tetkik edilmektedir. İstanbula gelen buğday İstanbul, 12 (Telefonla) — Bugün İstanbul zahire borsasına Karstan 350 ton buğday geldi. Buraya gelen bir ha- bere göre Kanadada kurak ve sıcak dal- galama mukavim Yanis adında melez bir buğday bildiriliyor . — Tefrika No: 15 Maça Kızı Yazan: PUŞKiN Ertesi gün, İzaveta Herman'ı görür gör- mnez nakışını bırakıp salona geçti, hava, de- liğini açtı ve genç zabitin çevikliğine güve- nerek mektubu sokağa fırlattı. Herman koş- 'tu, mektubu yerden aldı ve okumak üzere şekerci dükkânma girdi. Zarfı yırtınca içinde kendi mektubu ile Lizaveta İvanov- 'na'nm cevabını buldu. Ümid ettiği de bu Zihni hep bu mesele ile meşgul olarak evi: ne döndü. Üç gün sonra, canlı bakışlı genç bir terzi kız Lizaveta İvaovna'ya bir pusula getirdi Lizaveta, bir para talebi ile karşılaşacağın - dan tasalanarak açtı, fakat Herman'ın yazı- sını tanıyınca: — Aldanıyorsunuz Madmazel, bu pusula benim için değil, de: Genç kız, gülümseyişini hayasız: gizlemeksizin — Elbette sizin, dedi, hele zahmet edip okuyunuz. Lizaveta İvanovna pusulaya göz gezdir- di, Herman bir randevu isteyordu. Lizaveta İvanovna, talebdeki cüretten ve başvurulan usülden ürkereki — Böyle şey olamaz, diye bağırdı. Ve sonra, pusulayı yırtarak bin parçaya böldü. TTerzi kız sordı — Eğer mektub size değilse neden yırt- tınız? Onu gönderene geri götürebilirdim. Lizaveta İvanovna: — Sizden rica ederim, bir daha bana böy- le haberler getirmeyin; size bu vazifeyi ve- rene gelince; ona da bundan utanması lâzım geldiğini söyleyin. Fakat Herman rahat durmadı. Lizaveta İvanovna bir gün bu suretle, başka gün di- ğer bir suretle yeni bir mektub almakta de- vam ediyordu. Bu mektuplar artık almanca- dan tercüme edilmiş değillerdi. Herman bunları şiddetli bir ihtirastan ilham alarak yazıyor ve kendinin olan bir dil ile görüşü- yordu. Mektubları arzusunun bütün ısrarını ve ayarsız muhayyelesinin - intizamsızlığını aksettiriyordu. Lizaveta İvanovna bunları artık iade etmeği aklına getirmiyor, onlar- la mest oluyordu. O da Herman'a cevab ver- meğe başladı ve mektubları hergün biraz daha uzun ve biraz daha muhabbetli olma- ğa başladı: “Bu akaşam .. var. Kontes de orada bulunacaktır. Saat iki- ye kadar orada kalacağız. Beni yalnız gör- Tek için tırsattır. Kontes gider gitmez a - damları da, muhtemel ki, gideceklerdir. Methalde yalmız kapıcı kalacaksa da onun da kulübesine çekilmek âdetidir. Saat on bir buçukta geliniz. Doğruca merdivenden çıkı nız. Eğer bekleme odasında kimseye rastlar- sanız kontesin odasında olup — olmadığını sorarsınız. Size çıkmış olduğu cevabı veri- Tecektir, o zaman yapılacak bir şey yoktur: geri dönmek mecburiyetinde kalırsınız. Fa- kat kimseye rastlamıyacağınız umulur. Hiz- metçi kadınların hepsi bir odadadırlar. Bek- leme oadsından çıkınca sola sapıp bir para- vanın arkasında iki küçük kapı göreceksi niz: sağdaki kapı kontesin hiç girmediği karanlık bir küçük odaya sizisevkeder; - sol daki kapr bir koridora açılır ve bu koridorun dibindeki helezonlu merdiven sizi odama getirir., Herman, tayin olunan saati bekliyerek bir kaplan gibi titriyordu. Akşamın saat o- nundan itibaren Kontesin kapısı önünde i- di. Hava berbaddı. Rüzgâr uluyor, sulusep- ken halinde lapa lapa kar yağıyordu. Sokak fenerlerinden bulanık bir ışık etrafa sızıyor- du, yollar bomboştu. Zaman zaman bağar bir at koşulmuş bir kızak geçiyor ve araba- ct gecikmiş bir yolcu gözetliyordu. Arkasın- da yalnız üniforması olan Herman, bulundu- ğu yerde ne rüzgârı, ne karı hissediyordu. Koluna iki uşağın girmiş olduğu Kontı sırtında bir kürk pelerin, iki büklüm çıktığı- nt gördü. Onun hemen ardı. sıra, hafif bir mantoya bürünmüş, saçlarını tabii çiçekler- le süslemiş olan İzaveta İvanovna süratle çıktı. Kapı gürültü ile kapandı ve ağır araba yumuşak kar üzerinde ilerledi. Penci deki ışıklar söndü. Herman, boş evin de, aşağı yukarı dolaşıyordu. Bir sokak fe- nerine yaklaşıp saatine baktı. On bire yirmi vardı. Fenerin altında hareketsiz, gözleri yelkovana dikilmiş, dakikaları saydı. (Sonu var)