Ulus 14 Şubat 1937 sayfa 1 | Gaste Arşivi

14 Şubat 1937 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

14 Şubat 1937 tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

LAEREN K loje d ULUS B ULUS Yayıra B UGUN Üçüncüde İspanya hâdiseleri * 14 ŞUBAT 1937 PAZAR ON SEKİZİNCİ YIL. NO: 5586 ADIMIZ, ANDIMIZDIR HER YERDE 5 KURUŞ ancakta tahrikât yapbpılıyor İstiklâli çekemiyenler Araplar tarafından ihtilâl çıkarılmsıa çlışıyorlar Antakya'nın Asi nehrinden görünüşü. ıstanbul gazeteleri bugün Su- riyeden aldıkları bazı telgrafları neşretmektedirler. İstanbuldaki ar- kadaşımız bu telgrafları dün ak- şam telefonla bize vermiştir. Biz de aynen aşağıya koyuyoruz: Halep, 13 (Hususi) — Sancağın kon- sey karariyle almış olması lâzım gelen şekli bozmak, Sancağı yine Suriye par- çası haline koymak emeliyle bazı tahri- kât yapılmaktadır. Bu tahrikâta bazı fransız ve mahalli hükümet memurları da iştirak etmektedir. Bilhassa Sancak muhafızı Hüsnü ve Berroyi ile Antakya kaymakamı arab Abdülkadirin Sancakta arablar tarafından bir ihtilâl çıkarılması- na çalıştıkları tesbit edilmiştir. Humus, 13 (Hususi) — Halep'te va- taniler tarafından teşkil edilen bir büro ( Sonu 5. inci sayfada ) Türk Kadını AFET Ankaranın şarkında Mamak mevki. inden şimale yol aldık. Gitmek istedi- ğim yer eilmdeki haritaya göre, Peçe mnek köyü idi. Bu ad bana bütün bir ta- rihi yaşatıyordu. Öyle ya, Peçenek adı ve kokusu Bizans tarihinin koca sayfa. larında yer almaz mı? Bunların Orta Asyadan Tuna yalıla- rında akınlarına ve Anadolu askerlik ve kahramanlık hayatlarına ta. rih en büyük şahittir. IX uncu asırda Orta Asyadaki Türk Oğuz kökünden kopup gelen Peçenek adlı bu kütle a- içlerinde gırlarca Tuna boylarında, Bizans sınır- larında ve hattâ Bizans ordularında nam larını yaşattılar. XI inci asır kökten ko- pup iki ayrı yol takib eden Oğuz kütle- lerini savaş meydanında karşı karşıya gö- rür. Oğuzların diğer bir kolu olan Sel- çuklar Hazer'in cenubunda, İrana hakim olduktan sonra Bizans sınırlarında ordu lariyle görünürler. 1071 tarihli, Malaz- girtte Türk Selçuklara bir zafer kayde. der. Bizans İmparatoru esir olarak Türk kumandanı Alp Arslanın önünde - diz çöker, İşte bu tarih İslâm Türklerin Anadoluyu istilâ başlangıcıdır. Fakat Şşunu derhal kaydedeyim ki, Türk Ana- dolunun ezeli yerlisi ve hâkimidir. Bu geliş o mütemadi gelişlerin bir teaku. budur. İşte küçük bir örnek: Peçenek- ler. Şimalden gelen Peçenekler Selçuk- lara nazaran az olduklarından büyük devlet kurz.-Jamışlar fakat Anadoluda yerleşip isimlerini muhataza etmişler- dir. Kültür izleri, Orta Avrupada nam alacak kadar şöhretlidir. Bugün Viya. na müzesinde bulunan ve Atillâ define- Si namı verilen altın avani Peçeneklerin şaheserleridir. Anadolu Peçenek cedlerimizin canlı torun:a.ımı yaşatıyor. İşte bu geçmiş tarih levhası âçindeki fikri yolculuk otomobil sarsın tılarına karışıyor. Önümüzde yollar i- kileîiym'. Acaba hangisi Peçenek'e gi- der? Bu sorunun cevabını, bir çoban, köyüne giden bir köylü hiç şaşmadan en doğru olarak veriyor. Peçenek köyü bir kayalıklı sırt ü- zerinde kendini gösterdi, İlerliyoruz. ve yazılar (Sonu 5. inci sayfada) Akdenizde urkiyenin nufuzu İtalyan gazetelerinde Türkiyeye dair neşre- dilen hararetli makaleler Roma, 13 (A.A.) — Ana- dolu Ajansının hususi muha- biri bildiriyor: İtalyan gazeteleri Milâno görüşmeleri etrafındaki neşri- yatlarına devam.- etmekte ve iki memleket arasındaki mü- nasebatın dostane inkişafı üze- rinde bilhassa durmaktadır- lar. (Sonu 6. ıncı sayfada) Balkan antantı konseyi Dr. Tevfik Rüştü Aras Atina'ya hareket etti İstanbul, 13 (A.A,) — Balkan antan- tı konseyinin toplantısına iştirak ede- cek olan Hariciye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras bu akşamki konvansiyonel- le Atina'ya hareket etmiştir. Dr. Aras, aralarında bizzat Başvekil İsmet İnönü ve İktısad Vekili Celâl Bayarın da bulunduğu kalabalık bir he- yet tarafından teşyi edilmiştir. Hariciye Vekili trenin hareketinden evel, kendisini teşyie gelen İstanbul matbuatı mümessillerine şu beyanatta bulunmuştur: (Sonu 3 üncü sayfada) Atinadaki kitab ve resim sergimiz büyük alakag rdu Parnasos salonlarında açılan türk resim sergisinden bir köşe (Yazısı 6 ıncıda) Yeni silâhlan - ma — programı ile daha ziyade kuvvetlenecek olan ingiliz do- nanmasına me- nsup bir drit- not son yapı- lan deniz ma- nevralarında a- teş vaziyetinde. İngilterenin silâhlanması Almanyada büyük bir heyecan uyandırdı (Bu hususta gelen haberler üçüncü sayfamızdadır). Cumhuriyet rejiminde İnhisarlar idaresinin başarıları Yazan: Ali Rânâ Tarhan Financial Times'in Türkiye'ye dair neşrettiği ilâvede Gümrük ve İnhisarlar Vekili Ali Rânâ Tarh an, “Cumhuriyet rejiminde İn- £ 5 G » hisarlar idaresinin başarıları makale yazmıştır. Dün bu makalenin aslını başlığı altnda şayani dikkat bir neşre başlamıştık. Bugün de son kısımlarını sütun larimiza alıyoruz : (Yazısı 6. da) Romanyanın Dış siyasası Antoneskonun Romen meclisindeki izahatı Bükreş, 13 (A.A.) — B. Antonesko, muhtelif istihzahlara cevab vererek de- miştir ki: “— Evvelâ Montrö sinde boğazda seyrüsefer noktasından Romanya'nın menfaatları muhafaza edil- mukavelename- miştir. Saniyen, bulgar Balkan paktının Romanya'ya bahşettiği garantiyi hiç bir suretle müteessir etme- Bulgaris- - yugoslav paktı, miştir ve Belgrad hükümeti tanla yaptığı konuşmalar hakkında Ro- manya hükümetine malümat vermiştir. B. Antenosko, çekoslovak hükümeti- nin gösterdiği sadakati senâ etmiş ve Ro- manya hükümetinin muharebeden sonra Jonesko tarafından tesis edilip Titüles- ko'nun da takib ettiği dış siyasete devam etmek hususundaki azmini yeniden ifade eylemiştir. Bundan sonra dış bakanlığı eski müs- teşarı Gavenko, milli çiftçi partisi namı- na söz söyliyerek gerek küçük antant ve Balkan antantı ve gerek Fransa ve Le- histanla mevcud itifaka itimadını teyid (Sonu 4. üncü sayfada) Fıkra Nisbetler Kamutayın son ceiselerindeki tahsi- sat kanunlarını okuduktan sonra, gaze« telerden birinde Amerikadaki su bas-« kını hakkında bir tercüme gördüm. Cumhurreisi Ruzvelt, memlekette bir daha böyle felâket olmamak için 340 küsur milyar türk lirası sarfetmeğe ka- rar vermiştir, Acaba 340 milyar türk İirasının, şim- diki Türkiye büdcesinin aşağı yukarı bin beş yüz seneliği olduğunu düşün- dünüz mü? Birkaç senede muayyen bir amerikan işi için bizim on beş asrımız! Sakın hüzne kapılmayırtız! 1937 de- yiz. Cumhuriyetin 25 inci yıldönümün- de, bu farkın hangi nisbete düşeceğini tahmin edebiliyor musunuz? Türkiye büdcesi 500 milyona çıktığı zaman nis« bet yarıdan daha aşağı, fakat, eğer nu- fus mukayesesi de yapacak olursanız, belki birkaç türk yıllığına düşecektir. 500 milyon! Bu benim hayalim! 25 inci yıldönümü için o kadar derin ihtiras- larla hazırladığımız Türkiyenin verimi bundan da fazla olabilir. Bundan da fazla yapabilitiz. Kaldı ki Kamutay ma-«< sasına 500 rakamı geldiği zaman, 1 mil- yarı arıyacağız. Ziraat ve endüstri plân- larımız tam neticelerini vermeğe başla- dığı vakit, bugünkü bu hayal, gündelik münakaşalar arasında kürsüye gelecek- tir. - Fatay

Bu sayıdan diğer sayfalar: