ULUS B n AAAT ULUS C© BUGUN Altıncıda spor ve memleket haberleri 15 ŞUBAT 1937 PAZARTESİ ON SEKİZİNCİ YIL. NO: 5587 ADIMIZ, ANDIMİZDIR HER YERDE 5 KURUŞ Balkan antantı konseyi bugün Atina'da toplanıyor Atina gazeteleri toplantı dolayısiyle çok hararetli neşriyat yapıyorlar - Atina, 14: (Hususi) — Balkan antantı konseyi- Balkan antantı könseyinin Bükreşte yap tığı toplantıda B. dırlar. Stoyadinoviç, Dış bakanımız Tevfik Rüştü Aras ve Metaksas nin toplantısında bulunacak olan Türkiye, Yugos- lavya ve Romanya Dış Bakanlariyle, Balkan antan- tının matbuat konseyinde bulunacak olan matbuat delegeleri Selâniğe gelmişlerdir. Delegasyonlar sınırdan itibaren Türkiye, Yugoslavya ve Roman- ya elçileri tarafından karşılanmışlardır. Konsey çalışmalarına yarın başlıyacaktır. Top- lantı için lâzım gelen hazırlıklar tamamlanmıştır. Elen gazetelerinin yazdıkları: Gazeteler, Balkan antantı konseyi toplantısına ve ayni zamanda Balkan antantı matbuat konfe- ransına iştirak için gelen ve bu akşam Selânik'ten geçmekte olan delegeleri hararetle selâmlamakta- Katimerini gazetesi ezcümle diyor ki : ** Balkan antantı, hayatının dördüncü senesine (Sonu 5. inci sayfada) Başbetke BALKAN ANTANTI Falih Rıfkı ATAY Balkan antantının könsey - top- lantısında bulunmak üzere Atina- ya hareket eden Dış Bakanımız Tevfik Rüştü Aras gazetecilere demiştir ki: — Bu topantıda Balkan antan- tının mevcudlar içinde en sağlam teşekkül olduğu görülecek ve tes- bit olunacaktır. Bu hüküm, geçenlerde başlıca Avrupa gazetelerinden birinde yugoslav - bulgar anlaşması ile Balkan antantının filen nihayet bülmuş olduğunu yazan oldukça aklı başmda muharriri hayrete dü- şürecektir. Fakat Balkan antantı hakkında iflâs tahminlerinin tari- hi yeni değildir: Venizelos'un A- tina'daki sinir nümayişi üzerine de, kötücül kalemlerden aynı sa- tırların dökülmüş olduğunu hatır- larız. Garib tesadüf olarak konsey reisliği bu sefer Tevfik Rüştü A- ras tarafından Yugoslavya Başve- kili Stoyadinoviç'e geçtiği gibi, arsıbalkanik basın birliğinin ilk umumi toplantısı da bu defa Ati- na'da olacaktır. Anlaşmalar sağlam bir temele dayanmıyorlarsa, yani müşterek menfaatleri müdafaa edip müşte- rek ihtiyaçlara cevab vermiyor- larsa, onları gazete edebiyatları- nın lâfız inancaları ayaküstü tu- tamaz. Balkanlar barışında - bal- kan devletlerinin menfaatleri bir hakikat midir, ve müşterek midir, değil midir? Birleşen bu devletler için hakiki ve müşterek olan bu menfaati müdafaa etmek imkânı var mıdır, yok mudur? Mesele bu- radadır. Yoksa arasıra sinir buh- ranları da olabilir; münakaşalar da çıkabilir. Biribirlerini muay- yen tehlikelere karşı müdafaa et- meği teahhüd eden anlaşıklar, hiç şüphesiz, biribirlerinin tasavvur- larını, teşebbüslerini ve tedbirle- rini daha yakından takib ederler. Fakat, nihayet, realite, kendi şart- larını cebreder. Balkan antantı devletlerinin ne biribirleri zararına menfaatleri, ne de Balkan barışının korunma- Imam Yahya Filistinle beraber Yemen İmamı Yahya Berut, 14 (A.A.) — Yemen İmamı, Filistin arab yüksek komitesine gön- derdiği bir mektubta, Yemen'in Filis- tinle birlik olduğunu — bildirmekte ve (Sonu 5 inci sayfada) sımdaki ve cihan barışının deva- mındaki menfaatleri arasında te- zad vardır. Bunlar kendi bölgele- rinde ve Milletler Cemiyeti içinde aynı davayı gütmektedirler. An- tant devletlerinden herhangi biri- ni ayrı bir devletle meselesizleşti- ren anlaşmalar, antant cephesi için ancak kuvvet telakki olun- mak lâzımgelir. Çünkü Balkan antantı bir aleyh değil, bir leh antantıdır: o, milli emniyet- lerin ve bölge barışının müdafaa- sından gayri hiç bir şey düşün- mez. ÂAksi emelleri tasfiye eden herkesin de kendisi ile el ve işbir- liğini de kabul eder. Balkan antantı konseyinin Ati- na toplantısını selâmlar, ve bu toplantının Tevfik Rüştü Aras'ın tebşir ettiği kuvvet ve dayanışma gösterisinde bulunmasının, şimdi- ki cihan havası içinde, pek fayda- hx olacşğına şüphe etmeyiz. Küçük antant daimi konseyi Bükreş, 14 (A.A.) — Havas ajansı bildiriyor: Küçük antant daimi konseyinin mart bidaye- tinde fevkalâde bir içtima akdet- mesi mühtemeldir. Çekoslovak- yanın teşebbüsü ile topl, k olan bu konferansta, küçük an- tant — devletleri 1 darları Antakyanın güzel bir manzarası Konsey kararına karşı mitingler yapılıyor Türkçe konuşanlar, şapka giyenler hakarete uğrıyor İstanbul gazeteleri Suriye'den Hatay hakkında dün yeniden hususi telgraflar almışlardır. Bu telgraflarda Suriye'de türklere karşı yapılan tazyikin çok arttıği görülmektedir. İstanbul'daki arkadaşımızın bildirdiği bu hab erleri aşaği koyuyoruz: Halep, 14 (Hususi) — Konsey ka- rarından sonra Suriye'de nümayişler gitgide daha ehemiyetli bir hal almıya başlamıştır. Hemen 26 kânunusaniden beri sık sık dükkânlar kapatimakta, mi- tingler yapılmakta, sokaklar dolaşıl - maktadır. Bunların yanmda - maıbata toplamak, protesto telgrafları çektir - mek te ehemiyetli bir mevki almakta « dır. Konsey kararı aleyhine olmak üze- re başta İskenderun Müdafaa Cemiye- son hâdiseler karşısında umu- mi siyasi vaziyeti tetkik eyliye- cektir. Yarı resmi mahafil, bu toplantıdan küçük — antantın yeni ve parlak bir teyidini beklemektedir. Yarının hava - cılığında mü - him bir mevki alan bir para - * şütçü tayyare « nin kanadı üze- rinden kendi - sini —paraşütle $ boşluğa doğ - ru atarken ... & ha Nîektepleren havacılık Havacılık sevgisini arttırmalıyız dersleri konuyor PiLOT MEKTEBİ KURULUYOR Havacılık sevgisinin genç nesle ta- mamen — aşılanması; her şeyden evel memleketin müdafaası ile yakından alâ- kalı olan bir meselenin en kısa bir za- manda ve radikal olarak halledilmesi için Kültür Bakanlığı, Türk Hava Ku- rumu ile işbirliği yapmayı kararlaştır- mış ve mekteblerimize havacılığın bir ders olarak konulmasını muvafık bul- muştur. Kültür Bakanlığının bu hususta ver- diği kararın ilk tatbik eseri olarak, Ga- zi Terbiye Enstitüsü, resim ve iş şube- si talebeleri tayyare modelciliği öğ- renecekler ve mektebin programlarına girmiş olan bu dersten imtihan vere- ceklerdir. Ankara elişi öğretmenleri 25 kişilik gruplar halinde hava kurumunun mo- delcilik atölyesinde dersler Aalacak ve öğreneceklerini talebelerine gösterecek- ti olmak üzere tekmil Vatanf kütlesi şubeleri, propaganda ve neşriyat büro- larr ve esnaf teşekkülleri geceli gün - düzlü faâliyete sevkolunmuştur. Müte- madiyen nutuklar verilmekte, bu nu- tuklarda Sutiye'den bir karış toprağın " gazetelerle ve telsiz telgrâflarla etrafa bildirilmektedir. Her — — gün her Süriye şehrinde Vatani kulü- büne Şam'dan bir resmi tebliğ gelmek- te ve bu resmi tebliğlerde Sancağın son vaziyeti ve hükümetin mukarreratı bil- dirilmektedir. Türkçeye karşı cephe aldılar Hama, 14 (Hususi) — Suriye'de türk diline karşı vataniler tarafından âdeta bir cephe alınmıştır. Türkçe ( Sonu 5. inci sayfada ) (Sonu 5. inci sayfada) _Tarih_ ve gazete Tarih okurken, zabtettiği şehir nü- fuslarını öldüren — şark fatihlerine ne kadar lânet ederiz. Hele bunlar ter- cüme edilmişlerse ve türk kumandan- larına aid iseler, âdeta türk olu- şumuzdan utanacağımız gelir. Haki- katin ne olduğunu, veya siyasi ve a$« keri zaruretleri —düşünüp, — tarihin hükümlerini tetkikten geçirmek ak-« lımıza bile gelmez. Bir de ne komünist, bilakis Franko — cephesine eden, yalan söylemesine imkân değil, fakat asla lüzum olmıyan bir İngiliz görmenin hikâyesini dinleyiniz; “— Franko askerlerinin, akşam üstü gir« dikleri bir köyün 300 kadar erkeğini ertesi sabah mitralyözle kurşuna diz-« diklerini gördüm. Kumandanları ile bir otomobilde köyden hareket ediyor- duk: “—Fakat bu adamların suçları ne idi? diye sordum. “ — Komünist irhişler ! “—Fakat bunun tahkik edilmesine imkân yokdu. Askerleriniz köye daha dün akşam girdiler... “ Konuşmayı kısa ne “ sosyalist, misafirlik kesmeği — iste« «yen kumandan dedi ki : “—Her köye garnizon bırakacak ka«- dar askerim yok!” Bağdatta 90 bin insan kellesinden ehram yapma hâdisesini veya efsanesi- ni maziye bırakınız. Gazetenin bu ha- vadisine ne dersiniz? — Fatay Te