16/1/1937 A Z Oksford, yirmi dört tane — kollejin etrafında toplanmış küçük bir şehirdir. Bu kollejlerin on tane kadarı, aynı za- manda saray ve manastırdır. Her kolle- jin kendi parkı vardır. Binaların cep. hesi boyunca asmalar, salkım çiçek- ieri ve sarmaşıklar yükselir. Yerdel çimen bir halr gibi parlaktır. Bu ka. dar güzel çimen yetiştirmek için e ya- ptlmak lâzımgeldiğini soran bir ameri- katlıya, bir ingiliz şu cevabı vermişt — Çok kolay, çimenleri kırpar ve üzerinden merdane geçirirsiniz. Yüz elli sene böyle devam ettinizmi mesele kal. Şehrin kollejleri Bu kodejlerden birine girelim. İlk intiba hep: Bir anane ve Tüks dekorunun verdiği intiba. Her ta. debe, iki odalı bir apartmanda oturur. Bunlardan birisi hem —çalışma odası, hem salondur. İçinde koltuklar ve ica. inde aynıdır. dilecek Bisküvişereyağ, peynir, reç: ve portu şarabı bülünür. Duvarl: simler, raketler ve bir kaç aile fotog- rafisi asılıdır. Yatak odasının “ciddi,, bir manzarası vardır. Karyolanın demir som- yesi, hastahane - yataklarını” hatırlatır. Odalarda tavabo olmadığı için talebeler sabahları grup halinde, her birinde yirmi kadar banyo bulunan büyük sa. lonlarda yıkanırlar. Pansiyonların zen- ginliğine göre, her beş veya on talebe. 'nin müşterek bir hizmetçisi vardır. daha Kapuların hiç birinde sürgü tur. Talebeler, yalnız ziyaret için de- ğil, ödünç öteberi almak için de vakitli vakitsiz birbirlerinin odalarına girer- ler. Meselâ, birisi tenis - raketini ye- rinde bulamadımı, —masanın üzerinde bir pusula görür: “Raketinizi ödünç almak icab erti. Yarın veririm., — Bu, gramofon plâkı, içki, her şey için böy- ledir. Oksford'da mülkiyet yoktur ve aynı kollejin talebeleri arasında en hay- ret verici komünizm hüküm sürer. Her gey, herkesindir. Fakat bunlar centil. mence cereyan eder. Anaforculuk, biri- 'ne yumrük vurmak kadar ayıptır. Kolleji gezelim: İşte, bir andıran, yük. '#ek tavanlı hol.. Akşam yemeği burada Ş MA yenir. Smokin giymiş ve yüksekçe kürsünün üstünde, her masada yer al- mış olan muallimalere, merasim elbisesi Biymiş uşaklar gümüş tabaklar içinde yemek getirirler. Talebeler Riyaset masasına amud olan masa- larda, bir ziyafet /sofrasında gibi, tale- beler yer almışlardır. Onlara kurşuni eibiseler giymiş uşaklar hizmet eder. “Yemeğe başlarken dua edilir. Hür- metkâr ve sessiz bir tonla konuşulur. Bir Oksford talebesinin senelik mas. in, iki bin beş yüz irayı bulur ki bunun yarısı kolle- in kasasına girer. Buna müessesenin se- nelik geliri de ilâve olunca, bu talebe- lerin hizmetine tahsis edilen kimselere ingiliz usulü üzere bol bol verilecek para elde edilmiş olur. Hava sisli ve soğuk. Şehrin, aile ço- ları sayesinde çabuk zengin olan, tüccarlarının —m: önündeyiz. rafı bizim para ile iki rinde pardösü yek. « Yolda, bu gençler başka bir genci selâmlıyorlar. Bu, bir profesördür, ya. hud da bir Proetor' dur. (1) Polisin talebeler üzerinde hiç bir hakkı olmadığı için, sokakta disiplini © temin eder. Melon şapkalr muavin. deri, kabahat işliyen talebenin peşin- 'den koşarlar. Proctor bir zabıt kası tutar ve suçluya para cezası yazar. Her kabahatin siplinsizlik suçluya o kadar pahalıya malolur ki, talebe tasarruf için kaba- hat yapmaz olur. şir tarifesi vardır. Talebenin bir Sabah saat sekize on kala her talebe listediki isminin — hizasına bir işaret koymağa mecburdur. Yirmi üç yaşına gelmiyen talebeler için ayda otuz işa- ret mecburidir. Nizamnameye göre her talebe bu işi yaparken pantalonunu giy- meğe mecburdur. Fakat nizamnamede ceket mecburiyeti bulunmadığı için, hepsi robdöşambr. ile inerler. Ondan sonra bol kalorili kahvcaltı ve bu bi- (1) Melon şapkalı iki muavinin da- ima kendisine refakat ettiği bir nevi mubassır. Her memleket- teki talebeleri an- dıran bu talebeler, hakikatte onlardan gok farklıdır. Baş- ka memleketler a- debelerinin — kafa- darına — bin — türlü malümatı tıka ba- sa — doldurmasına Mmukabil bir. Oks- ford talebesi za- manının en büyük kısmını spor ve eğ- dence ile geçirir. ULU tince de lenme, Sonra çalışmaya başlar. Fakat Oksford'un en iyi tarifi şu- dur; Kimesnin çalışmadığı bir kollej. Sabah yapılacak iş, okunması tav. siye edilmiş bir eseri bir kaç sayfada hülâsa €den bir tahlildir. Bu işin yapıl. le yemeği saatine kadar sürer. Öğle yemeği beraberce yenilmez. bir pipo ve hazım için din. 'Talebe teryağlı bir sandoviç yer, biraz çet ve bir sigara yakar. Yemeğin bu hafifliği şarttır. Çünkü öğle sonu açık havada yapılacak egrersizlere hasrolu- 'nur. Bunlar arsında kürek talimleri de Oksford talebleri için en büyük e- mel Kembric'e karşı yapılacak büyük maça iştirâk etmektir. 'Akşam saat beşe doğru talebe ku. dübe giderek gazeteleri okur. Cora - Sereet'de biraz dolaşır, yahud da yinde hazır bulunur. Saat yedi olunca bol cübbesini giye rek kollej büyüklerinin riyaseti altında akşam yemeğini yer. Ondan sonra su- varenin başlangıcını — arkadaşlarından birinin odasında, sigara veya Porto şa- abı içerek, gramofon dinleyerek geçi rir. Fakat bir kollejde bulunduğunu da düşünmek lâzım geldiği — için, talebe odasına çekilip çalışmağa başlar. Çok geçmeden uyku, bilgiyi arttırmak arzu- suna galebe çalar. Şu halde Okaford bir mektebimidir? Hayır. Bizde bir üniversitelinin ideali, ka- fasının içine bir çok bilgiyi — tıkabasa yerleştirmektir. Mutavassıt — fransızın diğer hazinelerine benziyen hafıza ha. zinesi de acaba bu yüzden yavaş yavaş eriyecekmi? tembellik Yaşayan mazi Oksford an'anenin mabedidir. Mazi orada insanın karşısına önce Genç ingilizler, büyük bir kısmını spora ve eğlencelere ayırdıkları üç seneden sonra Oksford'da diplomalarin en faydalısını, Hayat bilgileri doktoru Diplomasını elde etmektedirler Yazan: Paul Reboux İltince yazılmış bir nizamname şek- hinde çıkar. Talebe kolleje girdiği za- man bu nizamnameden bir tane veri Bunun içinde XIV üncü asırdan kalma emirlerle, ancak bir kaç sene önce ve- rilmiş emirler vardır. Bu sonuncuları etmek mecburiyetinde kalmıştır 1.. g*., Bir. Oks ford - talebe- sinin en - bü- yük — emeli, Kembriç — ile yapılan kayık yarışına iştir Tük edebil « mektir, e Kİ YöcRKKİ Profesörler yalnız - kollejde değil, Oksford sokaklarında da bundan dört i kostümlerile gezerler. Edebiyat doktoru, kenarı kurşunt renkde kürkle süslenmiş donuk renki bir esvap giyer. İâhiyat doktorlarınn. İngiltereye birçok büyük hukukçular, büyük politikacı- dar ve büyük dip- Tomatlar - yetiştir. miş olan Okstor- dun en yeni - bina- St xvr incı asırdan kalmadır. — İnsan, tabil şeylerin ihti gamını — iktisab ete miş olan bu yaşlı ve eskimez bina. Jar, bu yıkılmaz die yarlar — ortasında kendini hakiki bir ortaçağ —dekoru i- ginde sanır. 5 — elbisesi uzun ve siyahtır. Şansölye'nin svabı, sar ve siyah çizgilerile bir kap- Janı hatırlatır. Tıb doktorunun elbisesi baştan aşağı kıpkırmızıdr. Oksford, enternasyonal - kulüb Oksford'da, Şimali ve cenubi ameri. kalı talebelerin buluştukları - bir çok gruplar ve Pransız kulübü vardır. Un iom-Clum' bütün kollejlerin talebelerini içinde toplar. Burada muhtelif mesele- Jer hakkında münakaşalar - yapılır ve her celsenin sonunda rey verilir. Bazen hayret verici neticeler elde - olunuz. Meselâ: "Vatanını ve kralını müdafaa için insan kendi. hayatını - feda tehli- kesini göze almalımıdır?, sualine ve. rilen cevap toptan bir “hayır,, idi. Oksford'da hükümet hesabına okuk yanlarda çoktur. Onun için orada Fikir. ler daha ziyade sola meyyaldirler. Oksford'lıların tüylerini diken di ken etmek için yalnız izmini söylemek kâfi gelen Kembrir ise bilâkin, temae men aristokratik bir mektebdir. 1946 ya kadar hiç boş yer bulunmayan Eton da öyledir. Çünkü bütün asıl İagilizler daha doğdakları gün buraya — namzed kaydettirilirler. perest bir memlekette sere ford'un öteki üniversitelere göre pres. tij bakımından değilse bile fili bir üs- tünlüğü vardır. Büyük hukukçuların, büyük politikacrların ve büyük diple. matların çoğu oradan çıkar. Oksford'dan çıkarken Oksford'da her yıl, bir nevi üniver. #ite karnaralını andıran bir merasim yapılır. Üç yıllık bir. devreden sonra talbeler 21 sönteşrine doğru derece alım dar. Manastırları hatırlatan tavanlar al 'tında profesörler orta çağ insanlarını andırırlar. Diplomalar dağıtılır, lâtince sözler söylenir. Bundan sonra da baş- Jarına acaib şeyler giymiş, renk renk elbiseli her milletten insan yehrin so- kaklarna yayılır. Üç yallık leyli mekteb hayatından sonra yetişen bu genç İngilizlerin 1937 deki ruh haleti nedir ? Şurası doğrudur ki, bunlar otorite zihniyetini, an'aneye — hürmeti ve aih isiblinini biraz kaybetmişlerdir. Ya. vaşlığı bir doktrin, sebatı, bir vazife telâkki edişleri, babalarına - göre daha eksiktir. Rahiblere, eskisine göre daha az itaat ederler. Onlarda, eskimiş âdet derden âzade, yeni bir. Glem kurmak azmi vardır. Otorite krizi aile” bakımından da tezahür etmektedir. Talebeler ebeveyn istihfafla bahse. derler. Onlara ad takarlar ve modera hayatın adetlerine onları da uydurma- a uğraşırlar. Talebelerden — yaptığım konuşma. Jardan çıkardığım netice budur. Fakat, bu konuşmalardan çıkardı. ifım başka bir netice de, onların bende biraktığı kültür ve olgunluk intibare dar derinden müşlik bir Bütün bu talebeler, Oksford'dan ha« yat bilgileri doktoru olarak — çıkacak- lardır. Bu, diplomaların en faydalısıdır.