Bezeler ne Tiroidi bozuk olan şekerlilerin de kloroform bayılmasından sonra (Koma) denilen derin baygınlığa düştükleri gö- rünen vakalardandır. Tiroid guddesi üzerine alkolün tesi- ri kloroform tesirine benzer; esasen bu iki maddenin tesirce biribirine benzer ihetleri vardır. Uzun zaman çok içki kullananlarda tiroidin fazla çalışması sebebiyle zehirlere karşı olan kuvveti azalır. Tiroid bizi muzur ilaçların tesirin: den de korur. Arsenik ve diğer madde- lerle yapılan tecrübeler bu hakikatı mey- dana çıkarmıştır. Şu tecrübelerle ne kıymetli bir zuva malik olduğmuuz kısmen anlaşıl- mıştır. Miksodemde olduğu gibi tesiri Aazaldığı zaman her türlü zehirlere kar- Şi mükavemetimiz azalmış demektir. Bu durgunluğu beden için bir felâket olmakla beraber karaciğer, böbrek, ba- ğırsaklar ve deri gibi zehirleri bozan ve vücudümüzden çıkaran diğer uzuv. ların da bozulmasına sebeb olması ayrı- ca fena bir arızadır. Tiroidi çıkarılanlar ı karaciğerleri bozulur. Miksödemde ve güddenin kuvveti azalan diğer hal- lerde de böyledir. Tiroidie karaciğer a- rasında sıkı bir bağlıtık vardır. Tiroid bozukluğu safra taşları (Karaciğer ku. mu) nun teşekkülüne yardım eder, Bu münasebetsizlik yalnız karaciğerle bit- mez, böbreklere de geçer. Tiroid bo- zukluğunda, ihtiyarlarda olduğu gibi muanned inkiyaz hali vardır. Derinin ter guddeleri kurur. Buru- şur, havaya karşı deri nefeslenemez. Be-| dende çok zehir birikir. Şu hallere gö- Te pek kolay hüküm olunur ki tiroidi bozulan insan, için için zehirlenmeye başlar. Git gide zehir çıkaran uzuvlar- da fenalaşınca zehirler daha ziyade ço- ğalır. Arterio - sklerozu ve vakitsiz bastıran ihtiyarlığı icab ettiren sebeb. , tesirlerin hepsi başlıca tiroid be- in yorulmasına, bozulmasına bağ. Tanmış bulunmaktadır. Tir inde paratircid - denilen dört küçük güdde daha vardır. Hayat için en esasi bir madde olan kirecin vücudumuzda hücrelere yapış- ması, hücrelerin hayati bünyesine mal olması doğrudan doğruya paratircidle- rin yardımı ile oluyor. Sağlık zamanımızda kanımızda ve un. surlarımızın nesiclerinde kireç mikdarı sabittir. İskelet ve kemiklerde bulunan yat kireci mütemadiyen sarfettiği miktarda bunlardan alırız. Bir toplu iğnenin cam başı büyüklü- Zünde olan paratiroidler hayvanlardan tiroid çıkarıldığı zaman yerlerinde br rakılarak çıkarılmazlarsa ameliyat yapı- lan hayvanda çarpınma halleri olmaz, yalnız düşkünlük ve erimekle öldükleri görülür, Yalnız — dereki — güddenin — çıka- rılmasında görülen arızalar paratiroid- lerin beraber çıkarılmasında görülenler- den daha az vahimdir. Hypofiz — Nuhami gudde Kafa tası içinde beyinin altında bu- rundan dokuz santim geride kiraz çe kirdeği büyüklüğünde bir guddedir. Vü- cudün teşekkülü zamanında ilk görü- 'nen gudde hpofiz olmasına göre diğer bir çok güddelerin teşekkülüne yardım- €t olduğu zannedilmektedir. Üç ayrı Tarçadan müteşekkildir, üç cins hormon yapar, Birisi şahsın umumi büyümesini, güzelleşmesini, biçim almasını temin e- der; fazla kuvvetle çalışırsa dev diğimiz büyük vücutlu veya uzun adam- lar yapar. Diğeri erkeklik ve dişiliği i- leri götürür. Yağların bedende yanma- sına hizmet eder. Üçüncüsü suyun, şe- kerlerin, nişastaların yanmasına hakim- dir. Beynin diğer noktasında başka güdde daha vardır ki hpofizin aksine o- larak büyümeyi, bedenin boy atmasını tadil eder. Adrenal, böbrek üstü bezeleri Sağ ve sol iki böbrek üzerindeki böb- rek üstü muhafazasının bezeleridir. Bu küçük bezzlerin vücudumuzun mahsu. İü olan zehirlerin islâhında büyük hiz- metleri vardır. Adrenali çıkarılmış hay- vanların kanı, çıkarılmamış olanlardan iş görürler Dr. Şükrü Şenozan daha fazla zehirlidir. Bu zehirin kü- rar (i) tabiatinde olduğu tecrübelerle sabittir. Adrenali çıkarılmış hayvanlar diğer. derinden çabuk yorulurlar. - Adrenal- ierin vazifesi kanımıza muhtaç olduğu- muz panzehirlerin en mühimmini ha- zırlamaktadır. Hangi hayvanda bir başladı; dan le vaziyetlerde adrenallerin bozulduğu görülmektedir. Gerek tecrübelerde gerek — bulaşık hastalıklar neticesinde adrenallerin bu hali tesbit olunmuş bir hakikattir. Adrenali çıkarılmış hayvana echirli maddeler adrenal hülâsası ile birlikte verildiği zaman adrenal katılmadan ze. hir verilen hayvanlardan daha uzun hat- tü bazen devamlı yaşadıkları görülür. İdrar zehirleri ve fosforla zehirle- 'nen hayvanlara adrenalin şırıngaları ya- pilmakla bu zehirlere karşı şaşılacak neticelere varılmıştır. Hasılı adrenel. derin (muzaddı - sem) panzehir gudde- ler oldukları muhakkaktır. Alkolün faz- Jasr adrenalleri bozabilir. Bu cihetten güddenin alkole karşı bedeni muhafaza vazifesi vardır. Adrenalin kan tazyi ni yükseltemesi esas rolüdür. Bu sebeb- ten cıva, arsinik gibi zehirler bedene dabil olunca adrenaller fazla çalışmaya mecbur olurlar ve tazyik yükselir Bu keyfiyet çok miktarda alıman al- kol, tütün gibi maddelerin arteriyoskle- roz yapabilmelerini izah etmektedi Arteryosklerozun çok alkol ve tütün kullananlarda fazla görüldüğü malüm. dur. Fakat tetkikler neticesinde bu mad delerin adrenalleri fazla çalıştırarak kan tazyikinin artmasına sebeb oldukları ve damarların katılaşmasını arada v Sıta olmak süretiyle yaptıkları anlaşıl- mıştır. Hayvanların siyah kan damarlarına adrenal şırıngaları yapılmış, beş altı hafta sonra avortta skleroz eserleri ha sıl olduğu görülmüştür. Nikotin ve alkolün üzerine ve o vasıta ile kan cihazna te- evvelâ adrenat sir ederek arteriyoskleroza müessir o- Tabileceği kabül olunmaktadır. V) Kürar Amerika vahşilerinin ok- Jarının ucuna sürdükleri nebati zehir di Romanyadan getirilecek keresteler Sıhat ve İçtimaf Muavenet Vekâle- ti hem göçmen evleri için ucuz kereste tedarik etmek ve hem de ihracat tüce carlarının Romanyadaki bloke paraları. 'nr kurtarmak bakrımından çok faydalı bir kanun projesi hazırlamıştır. Proje. nin ihtiva ettiği esaslara göre 1945 ma: İt yılı sonuna kadar muhacirlerin bera- berlerinde getirecekleri kereste ile mu: hacir evleri inşaatında kullanılmak üze- re hükümetçe getirilecek — keresteler gümrük ve diğer her türlü resimden uaf olacak ve bu keresteler devlet de- miryollarında nısıf ücretle nakledile- cektir. Bu projenin heşrinden evel göç- menlerin getirmiş oldukları ve karar. namelerle gümrük ve diğer tecil edilen kerec resimleri lerin gümrük ve di ğer resimlerinden vaz üeçilecektir. Asılsız bir haber Belediye reislerinin mansub olmaları hakkında bir kanun - projesi hazırlan- makta olduğuna dair İstanbul gazetele- rinde çıkan haberler dahiliye vekâletin. ce katiyetle yalanlanmaktadır. Yakalanan kaçakçılar Ankara, 2 (A.A.) — Geçen bir hafta içinde gümrük muhafaza örgütü 76 ka- çakçı, 2115 kilo gümrük kaçağı, 148 ki- 10 inhisar kaçağı, 376 torba kına, 625 türk lirası, 181 ile 37 kaçakçı hayvanı ele geçirmiştir. Ankara radyosu ÖĞLE NEŞRİYATI 12.30—12.50 Plâk: Türk müsikisi ve halk şarkıları 12.50—13.00 - Dahili ve harici haberler 13.00—13.30 / Muhtelif plâk neşriyatı AKŞAM NEŞRİYATI 19.00—19.30 Türk musikisi ve halk şar kıları (Safiye Tokay ve arkadaşları) 19.30—20.00 “Türk musikisi ve halk şar- kıları (Hikmet Rıza Ses- gör ve arkadaşları) 20.00—20.20 İngilizce dersi (Azime İ- pek) 20.20—20.40 Plâk: Dans musikisi 20.40—21.00 - Ajans haberleri ve gazete hülâsaları 21.00—22.00 Stüdyo salon orkestrası 22.00 —— Yarınki program ve İ Tâl marşı İstanbul radyosu ÖĞLE NEŞRİYATI 12.30 Plâkla türk musikisi 12.50 Havadis 13.05 Plâkla hafif müzik 13.25—14.00 Muhtelif plâk neşriyatı AKŞAM NEŞRİYATI 17.00 İnkilâb dersleri, üniversiteden naklen. Mahmud Esat Bozkurt tarafından. Plâkla dans musikisi, Çocuklara masal: İ. Galib tara- fından, 1830 19.30 20.00 Rıfat ve arkadaşları tarafından 'türk musikisi ve halk şarkıları Safiye ve arkadaşları tarafından türk musikisi ve halk şarkıları Saat ayarı: Şehir tiyatrosu dram kısmı tarafından bir temsil “Ajans ve borsa haberleri ve erte- Si günün programı. Plâkla sololar. SON 20.30 21.00 22.00 22.30 23.00 Değirmenlerde Kırmacıların üğüttüğü unların vergileri Maliye Bakanlığınca yapılan tetkik- lerde ticaret ve zahire borsası mevcud olmıyan bazı büyük — şehirlerdeki de- ğirmenlerde kırmacı namı verilen zahi- re tüccarları tarafından ücretle üğü- tülen onların bir defada fabrikadan çı- karılmıyarak kendileri tarafından satış yapıldıkça fabrikaya verilen — emirle Parça parça müşterisine teslim ve sa- tışların da tamamen borsada tescil et tirildiği görülmüştür. Bu hususta vilâ- yetlere bir tamim yaparak bu gibi hal- lerde her ay satılan veya satılmak üze. ve şube ve komisyonlarca — gönderilen malların nevi, mikdarı ve fiatlarını ve bunlardan tenzili Tâzimgelen — iptidat maddeler kıymeti varsa bunları göster- mek üzere sınaf müesseselerce - verile- cek beyannameler üzerine verginin ta- hakkuk ettirilmesi lâzım olduğuna gö- re smal müesseselerden birden çıkarı- Jan ve bu müesseselerin mamulâtı de- şında satılan mamulât için, evelce ya- pilan emirler dairesinde muamele - ya- pılacaktır. İstanbul gibi un - satışları borsasında tescil olunan ve üc- retle kırdırılan unlar, birden - fabrika. dan çıkarılmıyarak parça parça fabrika deposunda satrlan mahallerde bu tarz- da müamele yapılmıyacaktır. - Bunlar her ay içinde mal sahibi kırmacılardan aldıklarr emre istinaden teslim ettikle- ri unlar için mal sahiblerinden alacak- Jarı satış kıymetlerini dercetmek sure- tiyle beyanname verecekler ve vergile- ri de bu beyannameye - dayanarak hakkuk ettirilecektir. Hukuk Fakültesinde Konferans Bugün saat 17.30 da Hukuk Fa- kültesinde Profesör Vasfi Raşit Seviğ tarafından “Hukuk fikrinin mengei,, mevzulu bir konferans ve- rilecektir. Ası vada Antakya dağları şarka doğru dik meyil| le iner. Cisri Şugurdan Zambaklı köyü- 'ne kadar Ası nehri dar bir vadi içinde akar. Karşıda da Vastanı dağları yükse- lir. Burada Balis ve Derkuş hakim nok- talarda kurulmuş kalelerdir. Zambaklı- /dan sonra Ası vadisi genişler, Her iki yamaçta türk köyleri sıralanır. Şarkta- ki tepeler yeryer çalılık ve ağaçlıklarla örtülüdür. lerine türkçe- deri bulunur, Zaten buralar mıntakanın 'az nüfuslu bir köşesidir.. Şimale doğru gidince Amık ovasının geniş düzlüğü karşımıza çıkar. Amik ovası, Amık adının menşei çok eski zaman- Jara kadar çıkar, Milâddan 9 asır evve- Tine aid kitabelerde Unkı diye geçmek- tedir. Sonraları Umka ve Amık şekline girmiştir. Amık ovasının büyüklüğü takriben 1.600 kilemetre murabbardır. Burası bir çöküntü ovasıdır. Toprak tabakası çok Gerindir. Ova bir çayırlık manzarası gös. terir, Ortada çok derin olmıyan bir göl vardır. Akgöl adını taşıyan bu gölün vüsati 89 km. murabbardır. Taştığı za- manlar 220 kilometre murabbamı bu- lur. Gölün etrafındaki sazlık yerler teh- Tikeli bir bataklıktır. Kenarlara doğru zemin sertleşir, bu sebeble ekseri köy- ler kenarlarda sıralanır, Ovanın her tarafına dağılmış olan höyükler, buranın vaktiyle çok kalaba- lık zengin bir yer olduğuna delâlet eder. Fakat zamanla göl zemininin yükselmesi Ası ırmağına dökülen ayağın dolması neticesi bataklıklar çoğalmış, ovanın ha- vası bozulmuş, nüfus azalmıştır. - Göl de balık çok olduğu gibi etrafında çeşid geşid kuşlar uçuşur. Bu sebeble ova av Düşünüşler: Köy kalkınması ve toprak reforması dava Bam ieyn çalışma Sahası vardır; Pratik ve teknik işler, köylünün Ve köyde çalışacak ele manların zihal hazırlan. Başbakanımız *i grupu toplantısın. Gaki ekemiyetli nutkun. da birinci çalışma saha Sma aid tasarlaran işleri dört ana kısma ayırmış. Mi — Sulama 2 —x Sihsal kooperatifler 3 — Orman “mmeselesi, 4 — Toprak kanunu 'Sulamanın gayesi bi yandan toprak' istihsal Bi tabiat şartlarına , esi Glmaktan “kurtarmak, ö- Bu topraklar üzerin- de yaradılıştanberi ken- di “keyflerine terkedi Miş olan akar suları, ilk Çak, hem de elektrik küvyeti yaratacak - bir müsbet unsur haline ge- direcek “geniş şebekeyi kurmak şerefi ilk defa 9- Jarak cümhuriyet hükü. metine düşmektedir. Bu işin beybetli güçlüğünü gözden” kaçırıyor deği- fiz. Ancak Hükümetimiz, hep en zarvet işlerle yüklü büdcemizden. beş Zene zarfında 31 milyon Tirayı en zarüri su işine ayıtmak imkânını bule muştur. Suyun, zirat is tihsalimizin - randınanı kime bakanımız Amık ovası küçük bir Adanadır Köy davamızın çalışma sahaları 'ne kadar yerinde bir işe sarfolunacağını anlama- ya kâlidir. İstihsal kooperatifle- leri hakkında Başbaka- Müje, birincisinden hiş Ge aşağı kalmiyacak bi ehemiyettedir. karasapandan kurtaraak bir hamlede motor buee vetine kavuşturacak olan ba geniş örgenizasyon işinin de siraf Tandmanımız v Oynuyacağı hayırla tesi. Ti uzun Boylu izaha ha Cet yoktur. Tecrübe ilk önce 'bin böy kombi Hesi özerinde Gört sen€ Müddetle atbik. edile Cektir. Bu bin orçanize ehemiyetli bir rol oynu- yacağı aşikârdı Orman meselesi tisnasız bütün aydınları mizın yürek acısı defa, — kanalize ede - — y haiz bir — dik olan memleketler da zek, memlekette hem — Gerdimizdir. — Fasılasız — bizden önce aynı yoldam toprak bereketini artıras — harbler devresinden ar- — geçmişlerdi 'ta kalmış ormanlarımızı tahriblerden korumak, e. elverişli olmuyan bütün çıplak mıntakalar rımızı süratle n dırmak, ve rasyonel bir orman işletmesinin — te- min edeceği kazançla or- an mühafazasına ayrı Tacak ehemiyetli kredile- fi karşılamak, cümhuri- yet hükümetiniz zamanda başarmakla mü- kellef olduğu hayati me- selelerden biridir. bu hususta A artiracak'en. mühim — “para sarfnı ” esirgeme> — İİN, Sti gaü düşün. —mek Jâzım olduğunu, . e he mllla yklei — tüi slelda — YAŞAR NABE hayvanatı bakımından pek zengindir. Yazın sular çekildiği zaman ovanın ye- şil çayırlarında pek çok ehli hayvan bese İeniz Buğday, pamuk tarlaları, zeytinlik- ler ve İncirlikler arasmdaki kenar köye leri mütemadiyen topraklarını genişlet — mektedir. Böylece göl kenarma doğru da bazı köyler ve çiftlikler tesis edilmiştir. Azmik ovasını Harim, Reyhaniye, — Har mam, Balıkgölü, Kirıkhan, Karamut, Demirköprü diye bir takım yörelece ayırabiliriz. ü Harim eski bir merkezdir. Orta za- manlarda oranın en ehemiyetli kalcai idi, Nureddin şehidin Harim önünde haçlılarla yaptığı büyük muharebe pek meşhurdur. Kalenin ortasından çıkan bol sular etraftaki bostan ve bahçeleri — sular, şarkında Ala dağları uzanır. Garb Ve gimal tarafları ovalıktır. Ova köyle, rinde hububat siraatı çok ileridir. Har Tim evvelce Antakyaya bağlr idi, fran. siz işgalinden sonra ahalisinin arab ol #at bahanesiyle Haleb vilâyetine veril —— di. Harim gerek tarih ve gerek hali ha —— Zar bakımından bir türk ilidir. Btrafın —— daki köylerin de ekseriyeti türktür — Reyhaniye'nin asıl adı Değirmenkaşi —— dır. Burası ea şilçikcinli slş dN İ ettiği bir pazar yeridir. Çevresindeki —— köyler umumiyetle türk köyleridir. Cie — varda epi asarı atika vardır, İrtah ve Te- — zin mevkileri orta zamanlarda da meş- —— hurdu. Şarkında Şam'an dağları uzanır, asıl köyler ovaya doğru çoğalır, Afrin —— suyu şimalden geçer İ Kaplıcasiyle tanınmış olan Hamam da bir çok yolların birleştiği noktada, dır. Buraya sekiz kilometre mesafedeki —— Cindarus çok eski devirlerde ovanın en mühim merkezi idi. İskenderun - Haleb şosası buranın ehemiyetini artırmıştır. Buradan Baytarlıya giden yol üzerinde bir çok ova köyleri sıralanır. Hamam mevkiniden Kırıkhana giden yol üzerinde Muratpaşa köprüsü yakı- » — Sayfayı çeviriniz — — 4 ü : Nihayet toprak mu, bütün bu saydığımız — tedbirler kadar ve belki — hepsinden daha zaruri oe — lan büyük dava gelmek- 'tedir. “Yurdumuzda top- raksız çiftçinin her ta — Savvurun üstünde,, olmas — Sı, ve hele bu topraksız köylülerin, - başkalarma 'aid topraklar / üzerinde hiç de medeni ve rasyo- mel bir şekilde çalışmak. 'ta olmamaları, dikkati- mnizi yurdda toprakların taksimi meselesi üzerine çekmeye fazlasiyle kâfi birer vakradır. Yeni türk rejimi “mülkiyet, esasını kas yıdsız . ve şartsız tanıe mıştir. Ancak altı ana verdiği Toprağı istihsal üzerinde Seyandan, yurdun her — köyün etraflarında ken- B köşesindeki akar suları — Gi kendine uyandıracak — prensibimizden biri de birer tahrib unsuru ol. — darı müsbet tesirler de — halkçılıktır. Halkçı we Mmaktan çıkararak köylü: — hesaba katılınca, kısa za- — jimimiz, doğrudan doğs — 'nün emrinde bir istihsal — manda köy kalkınma da- — Tuya milli menfaatleri- Vasıtası haline getirmek- — yamızın - tahakkukunda — mize zıd bir sosyal bake dığın da, bütün iptidar — İliğiyle devam etmesine karşı göz yumamazdı. Bizim *kadar. mülkiyet hakkının kudsil olan Yukarıda saydığımız Göre ea Üzerlndeki b aahlariyle Başbakanımız zın natkau, inkilüb tarihik lzde köy davasının tar akkukuna doğra tariht bir öönüm noktası teliler Hi öüllmeye Tayiktir. Kuna zamandaki - aç rlarimız — başlarınız Bündüretek kadar çoke darAncak bu başartları başlarımızı - döndüreceki yerde, ileriye doğru da- a mllhim davaların balil için, bizi daha büyük bi İlzla atılmaya Sevket ağaçlan. en kısa Baş.