SAYFA 2 LENGİSTÜ( BIR İSEYAVHAT Güneş - Dil Teorisine 'ELBİSTAN (Başı 1. inci sayfada) Otomobilim; omuz omuza vermiş se a dağların sık serisi arasında urun bir adi takip ediyordu. Manzara hem gü- zel hem vahşi idi. Dağlar; çok avantür yapmış, doymuş, kanmış insanlara ben- ziyorlardı. Hem sakin hem müstehzi i- iler. Evet onlar eteklerine takılmış u- sanan bu yolun üzerinde ne kadar muh- teşem ordular ne korkunç seferler gör. mnüş, tanımnış idiler. Kuvvetli bir Mısır ordusiyle Ramses (1), İskitleri kova- Jıyarak Kafkasa ve - Kolhis'e buradan Beçmişti. Eti hükümdarı Suppililüma 've Mursil'in orduları Suriye ve Filis - tine bu yoldan inmişlerdi. Asur hüküm. darı 3100 yıl önce Malatyayı vurduktan sonra bu yolu takip ederek yukarı Cey- han vadisine inmiş ve Talada kendini bekliyen yirmi bin kahramanı vurmuş - ta. Daha eskilere doğru; tarihin içinde dalıp gitmiştim. Serin bir rüzgâr göklere doğru yü- celmekte olduğumuzu haber verince a yıldım. Tepeler alçalmış vadi genişle - Miş idi. Beyaz bir duvar gibi ufkumu: u kapayan yalçın bir dağ; başını bulut- Jarın üstünden göklere dayamış duru - — yordu. Şoför: Nurhak göründü dedi Nürhak; buz arkadaşımın Nurihak / Giye adlandırdığı dağ olmak gerekti. / Biz yaklaştıkça onur beyazlığı artıyor. du. Bazan bir köpük yığını gibi görü - — müyordu. Bazı taraflarda devlerin mer. merden yaptığı muazzam bir obeliski andırıyordu. Onu, bir alçı yığını san- — aak da kabildi. Bu, sihirli dağda beyaz- lık biraz da cilâ ve parlaklık ifade edi Tiyordu. Şimdiye kadar böyle bir dağ gör “memiştim. Göze — batar üç hali / vardı. Çok dik çok heybetli, yüksek ve kil bir dağ; 2 - beyaz ve ışıklı bir daği 3 - gözü ve dikkati çeken, sihirli dağ.. Galiba bütün Alp'larda bu hal- vardır. Onlar da dik, yüksek ve müs-) dağlardır. Hiç olmazsa sivrileri yazlara bürünmüş peri âlemleri yaşar. — Galiba Albistan adını yaratan psi - kososyolojiye bu beyaz ve sihirli da — ğin zirvesinden aşarak varacağız. Önümüzde genişçe bir ova; uzakt ufkü dolduran ikinci bir dağ kümesine / kadar yayılıp gidiyordu. Bu; Eibistan ovusinın Nurhak eteklerinden başlıyarak “ uzanan bir köşesi idi. Ve Ceyhan ça- yının periler, efsaneler dolu kaynağı burada idi. Kim bilir hangi karanlık de- / virlerin birinde Nurhak bu. beyaz ve murlu kaynağı boğmak için sağrılarını oynatarek kayalardan mürekkeb bir alay saldırmıştı. Fakat / onları. 4 bilinmez Alemlerin kurtarıcı eli tam pınarın kıyı sında durdurdu. Kayalar alayının baş- buğu Tonguç alnında © ilâhi pençenin izini hâlâ taşımaktadır. (2) Ceyhan bu kaynaktan başlıyarak bir. — Protohistorya gibi sessiz ve gürültüsüz akar. Gök renkli sularmın - billurluğu “ altında ilk sosyetenin benüz çocuk ve “mütereddid hayatındaki gölgeli, müp- hem hatları okumak çok kabildir. İşte Elbistan adının morfolojisinde — yer tutmuş Bir motif daha. Bu kayalar Bu kaynak, bu nehir ve onların sihir, fü- /#un, peri ve ervah dolu tarihleri. — Bağlar bahçeler içindeyiz. Tatlr açık enkli kayalar ve onların dibinden kay- mayşp birer çocuk şakraklığiyle akan / gümüş sular. Ve nihayet deniz renkli Ceyhan ve deniz dalgalı büyük - bahçe. Elbistan burasıdır. — Bu son manzata! arkadaşım gibi bir goklarını aldatan bu bahçe görünüşü, bu Zavalir türk kelimesini, Albistanı öz milliyetinden ve hakiki hüviyetinden 'vizun müddet mahrum etti. Biz şimdi Ona; gerçek manasını ve gerçek morfo- U) Horodotun Ramses IZ tarafından Anadoluda dikildiğini naklettiği Obe- Tüzklerden biri Hurman — vadisindedir. Bugünkü adı “Dikili taş, tır. H. R. T. IZ) Prehistoryada bu el damgası bir #ihir ve tılısım ifade ederdi. Garbi Av. Tupada kayalar üzerinde el izlerine te - sadüf ediliyor. Georges Goury. Origine €t Evolutlon -de FHomme - $. 32). La Prehistoire L. Capitan. s. 126. gör adının tetkiki dojisini bulup vermek vazifesini yapa- cağız. B Not. — İtalik harflerle yazdığımız satırların ihtiva ettiği mana ve maksat ileride yapacağımız geniş etimolojik tetkikte ehemiyetli istinad noktarıdır. ——— Hayırsever bir yurddaş Kazanç temyiz komisyonu azasından B. Ali Cemal Oktuna 30 ağustos günü ölen kızı Seyhun Aktuna'nın hatırası- Ar taziz için yeni hayat mektebinden 40 yoksul talebeye göğüslük yaptırmış, ve kitab almıştır. Kimsesiz talebeden bir kısınına da ayakkabı yaptırmak için mektebten bir isim listesi ister Yeni Hayat mektebi, yoksulluk için- de okuyan vatan çocuklarını unutmi- yan bu gşefkatli ve iyilik sever yurd- daşa candan teşekkürlerini” sunmakta- Yurdda hava durumu Meteoroloji enstitüsünden aldı; malümata göre dün Muğlaya yağmur, Bolu'ya hafif kar yağmış, di kalarda hava umumi olarak açık ve ha fif bulutlu geçmiştir. Devam eden şid- detli soğuklar, umumiyet itibariyle şid. detini kaybetmiş ve hava düne göre ha- fif ısınmıştır. En düşük dereceler İs- tanbul ve İzmir'de sıfırın üstünde kal- mıştır. Diğer yerlerde sıfırın altında, Urfa'da 1, Adanada 2, Konyada yir. mi iki, Karsta 26, Sıvasta dünden dü- Şük olmak üzere sıfirin altında 29 a düşmüştür. Yurdda en yüksek sıcaklık Antalyada sıfırın östünde 14 dür. Sı- vasta toprak Üstülldeki karın kalın- lığı bir metreyi muhafaza etmektedir. Bugün Ankarada da hava düne gö- Te ilik geçmiş, sühünet sıfirim altında iki dereceye çıkabilmiştir. ——— — Çağırı Arzuhal Encümen! bugün saat 10 da toplanacaktır. Terfi eden adliyecilerimiz 24) kişilik kararnamede nakil suretiyle terfi edenlerin İistesi Naklen terfi ettirilenler: Üç gün evvelki sayımızda, bir kısmı. nt verdiğimiz adliye terfi ve tayin ka- rarnamesinin sonunu yazıyoruz: Vekâlet Hukuk İşleri Başmuavini Şemsettin Temyiz raportörlüğüne, hu- kük işleri muavini Nusret hukuk iş- baş — muavinliğine, Zat — İşleri ü İsmail Hakkt — Anka- ra Hâkimliğine, Ceza İşleri Başmuavini Bekir Ankara Hâkiml Adapazarı Reisi Suzi Bilecik Reisliğine, Samsun Azâsı Mahmud Rüştü Gerze Hâkimli- ğine, Bursa Sulh Hâkimi Neşet Alanya ceza hâkimliğine, Temyiz - Raportörle- rinden Ali Ulvi bir derece yüksek ra- portörlüğe, Kirşehir - Azâsı Ahmed Hamdi İsparta Hukuk Hâkimliğine, Amasya Müddei Umumisi Cemal Kırk- dareli Müddei “Umumiliğine, Temyiz Raportörlerinden İzzet Zeki bir derece yüksek Raportörlüğe, İstanbul Müddei Umumi Muavinlerinden Şefik Bandır- ma Müddei Umumiliğine, Mersin Azâ- Jaşıldıkça birçok terakkiler görülmektedir. Elyevm Paris- te elektrikle müteharrik arabaların Totomobil) adedi tamam Hele bunlardan torpil biçiminde biri geçen hafta saatte 16 kilometre yap: muştar. İstanbul araba - ve tramvay beyeirlerinin istirahat zamanı yakla. Hiyorl” Arkasından başka bir haber: “Hüs- ü hizmetine mebni türkçe ve araben ve fransızca Malümat ve Servet ve İre tika gazeteleri muharrirlerinden ( zetlâ Ahmed Rasim Beye terfian rüt. bei saniye tevcih buyurulmuştur.,, Bizim merhum Ahmed Rasimi Geçmiş zamanlar nostaljisit FPasit daire içindeki Amerika HAyle e— " Mükihe ziraali başladığı zaman Ame- ikadaki' 10:000.000 at ve katır ortadan kalktılar. İmdi, Bu on milyon at ve ka- tır için 16 milyon 160 bin hektar çayıra lüzum vardı. Halbuki buğday, çavdar, mtir gibi ziraat ve ihraç maddelerinin biçildiği topraklar bundan azdı. neticeye bakınız: Çiftçiler, tabüdir ki, çayırları boş rakmadılar. Ziraat maddeleriyle davar, inek, kümes bayvanları istihsalini ço- - aa Fiatların düşmesiyle köylülerin sa- tanalma kabiliyeti azaldı. Bu hal endüst- tini azalttı. O vakit çiftçiler fiatları da- ha indirdiler. N Şimdi Amerika bu fasid daire, 'son etice olarak da, nisbi bir refah i- ginde bulunuyor. Ankara, ankaralılarındır. Bir şehirli, yazdığı mektubta bize, gehirlilerden şikâyet ediyor: “Asfalt caddelere atılan süprüntüler gözlerimizi 've midelerimizi rahatsız ediyor. Apart- manlar müşterek meskenlerdir:. Ora. larda gürültü, gecenin muayyen bir sa- atinde kesilmek ve komşu hakkena ria- 'yet edilmek lâzımdır. Bahçelerde kü- mes hayvanları besleniyor; ev bahçele- rini çiftlik avlusu haline getirmemeli, tün şehri müşterek mesken gibi görme- e alışacaklardır. “Ankara ankaralılarındır.” bu maksadla neşredelim. Sözünü n B Çocukların tiyatrosu Bu resimde BiT Texkalâdelik buluyor musunuz? Silahalnma ekonomisi Lucien Romier silâhlanma ekono- misini tarif ediyor: “harbın makir Teştir yapılan silâhlanma hakiki servet meydana getirmi- ü istihlâk ediyor. Mevcud 'olan yerde fazlayı ortadan kaldırı 'yor ve fazla mevcud olmıyan yerde ise halka bir. takım mahrumiyetler yüklüyor. Şu halde, silâhlanma yarı verimsiz istihlâkle mahrumiyetle- rin taviz olunamadığı noktada, ergeç dürmak lâzımdır.” Cihan, rahat edebilmek için, o gü- nü mü bekliyecek? Fransız nüfus sayımı Resmi gazete, Fransa'da mart a - yında yapılmış olan nüfus. sayımının neticelerini geçen hafta sonunda bil - lirdi. Beş yılda bir yapılan sayımdan anlaşılıyor ki 1931 de 41.834-923 ki- gi olan fransızlar, 1986 martma kadar siyle 41.905.968 kişi ol- Gene bu beş yıl zarfında Fransa - dan 437.416 yabancı çekilip gitmiş, bunların yerini dışardan gelen 508.461 fransız tutmuştur. 'Nüfus sayımları daima, bir Ankra üzümünden şarap yapan bir yabancı mütehassıs, kırık dökük türkçesile, eserini tarif ediyordu: “Bu şarapta Ankaranın renkleri, Ankaranın güneşi, Ankaranın havası vardır.” —Ankara şarabiyle havası arasın. daki münasebeti anlıyamadım. nn şarabı da öyle bir şarabtır. Teşbih güzel ve her halde doğru- dür. En zengin kadın Dünyanm en zengin — kadını Lady Houtson ni- hayet ölmüştür. Üçüncü kocası öldüğü vakit, gazete ler, bir kısım servetinin saklanmış ol- duğunu iddia etmişlerdi. Lady Hout- 'son dedikoducuların ağzmı kapamak üzere 1 milyon ingiliz lirası vermiştir. Zenginin parası ile kalemimizi yormayalım. Fakat Lady Houtson' aid iki fıkra var ki zikrec eğe de- kümete 200,000 ingiliz lirası vermiş- ti. Hükümet bunu reddetmeğe mec- * çünkü ingiliz haznesi ka- tlı teberru kâbul edemez! i de, belki de dünyanın en ihtiyarlarından olmasına rağmen, en gok evlenme teklifi alan kadının ker lisi olmasıdır. Ondan dul kalmak is- yen mamzedlerin sayısı, zin yaşı kadıncı le beraber artıyordu! Hatıra defterleri Remy de Gourmont hatıralarındı “Yirmi yaşında keralamış olduğum bazı çocukça notlar, bugün bana, bir dost çehresi samimiliği ile ıztırabları m unutturdü.” diyor. Etrafımızda sade ciddi, ağır, hattâ korkunç hâdiseler görmekte olduğu muz için her şeyi ciddiye almağa alı- #iyoruz. Halbuki hakikat mutlak ça- 'tık kaşlı olmak lâzım değildir. Tarih ve vesikaları İçinde yaşadığımız hâdiselehin en gerçek tarafını kendi - vasıtaları ve kendi kafası ile bulup çıkaramıyan muasırın bir tesellisi vardır: gün tarih, bunu yazacak! Nasrettin Hocanm sokağa/ çıkın - caya kadar mahiyetini büsbütün de #iştiren meşhur hikâyesini hatırlıya- rak günlük hâdiselere bakmız: İspan- yaya kim gönüllü gönderiyor? Kim göndermiyor? Madrid önlerinde kim galib, kim mağlübtur? Largo Kabal- lero mu, yoksa General Franko mü hakiki ispanyol şefidir? Bi göre bu, öteki ajansa göre öteki, ha - kikatin ta kendisi; Bir gazete, bu türlü düşünüşün, öteki gazete, öteki görüşün müdafaa- &1 için sütunlarını verir. Muasir — Bir gün tarih bunu yazacak! diye avunadursun; bu biribirini tut- maz haberlerle yazılar yarmmki tari - hin bugünden artmış vesikaları olmu- yacak mı? Büyüklerin tiyatrosu St Hasan Basri Tarsus Müddei Umu- Azâsr Mustafa Rauf Ceza Hâkimliğine, Urfa Azâ- $t Abdülcelil Birecik Hâkimliğine, Di yarbekir Ceza Hâkimi Ömer Cemil Tunceli Reisliğine, Alanya Azâsı Meh- med Salim Urfa ceza hâkimliğine, teme yiz taportörlerinden Saib adliye müfet- tişliğine, Balıkesir ceza hâkimi Salim İstanbul azâlığına, Ankara Müddei U- mumi muavini Kemal, baş müddei umur mi muavinli; e, Ankara ağır ceza azâ- Cemal Kayseri ceza hâkimliğine, Elâziz ceza hâkimi Mehmet Fikri Af. yon azâlığına, Gerede Sorgu hâtim ve kili Hamdi aynı yer hâkimliğine, Kara- isalr müddei umumisi Ömer, Siverek müddei umumfliğine Eekişehir azâsı Kâmil Bitlis ceza hâkimliğine Anka- Ta azli muavini Sabık baş müddei umu- mi muavinliğine, Rize sorgu hâkim ves kili fbrahim aynı yer sorgu hâkimliş ne, İstanbul sorgu hâkimi Mustafa Mü- ib Ödemiş ceza hâkimliğine, Cihanbeye li müddei umumisi Baha Rize müddei umumiliğine, İstanbul azâsı Burhanct *in Kırklareli ceza hâkimliğine, İstan » bul sulh hâkimi Said Bursa hâkimliği- ne, Elâziz ceza hâkimi Mehmet Kadri Afyon azâlığına, İstanbul azâsr Murad Hulusi Bilecik hâkimliğine, Boyabad müddei umumisi Veysi Dersim müddei ine Alanya hâkimi — Mehmed Salim Urfa ceza hâkimliğine; ikinci umumi müfettişlik adli müşaviri Meh med Tahsin birinci umumi müfettişlik adli müşavirliğine, Balıkesir ceza hâki- mi Salim İstanbul azâlığına, Görele hâkim muavini Fatma Bedia Adapaza- zt hâkim muavinliğine, Denizli azâsr Şükrü Elbistan hâkimiiğine, Daday sor- gu hâkim vekili Cemil Daday sorgu hâ- kimliğine, Bilecik reisi Celâleddin A- dapazarı reisliğine, eski Vezirköprü azâsı İzzet Yozgat icra memurluğuna, İstanbul azâ muavini Muhlis İstanbul ağır ceza azâlığına, Alucra sorgu hâkim vekili Nuri Alucra sorgu hâkimliğine, Ayvalık sorgu hâkim vekili Necmettin. Ayvalık sorgu hâkimliğine, Karadeniz uk hâkimi Ali Keşan hukuk haki e. Kirşehir t Tülmi, Kari h hâkimliğine, Kak saba sorgu hâkim vekili Rıza Kataba sorgu hâkimliğine, Tekirdağı müdde umumi muavini Refik aynr yer müddei ine, Uşak ceza hâkimi Ahmed Behçet İzmir sulh hâkimliğine, İstan - bul sorgu hâkimi Celâleddin Zonguldak çine, İstanbul sorgu hâki- mi Mehmed Mesud İstanbul azflığına, Edirne icra memuru Ayşe Kadriye De- 'nizli hâkim muavinliğine, Zonguldak ceza hâkimi Tahsin, Edremit ceza hâ « kimliğine, İçel sorgu hâkim vekili Meh- med Emin aynı yer sorgu hâkimliğine, Nazilli sorgu hâkim vekili Ziya aynr 'yer sorgu hâkimliğine, Şile sorgu hâ- kimi İhsan Vakfıkebir müddei umumt- Tiğine, İstanbul sulh hâkimi Fuad İstan bul azâlığına, Denizli azâsı Şükrü Ele istan hukuk bâkimliğine, Kırşehir a- zâsı Ahmed Hamdi Isparta hukuk hâ- kimliğine, Ankara sulh hâkimi Ösman Zihni Ankara müddei umumi muavin « Tiğine, eski Yozgad azâsı İlhami Pertek hâkimliğine, Karadeniz Ereğlisi hukulk hâkimi Ali Keşan hukuk hâkimliğine, Tire sorgu hâkim vekili Necati Tire sorgu hâkimliğine, Gürün azâsı Şükrü Şarkışla hâkimliğine, İstanbul azâsı Hakkı Mersin ceza hâkimliğine. Gire. sun hâkimi Hulusi, Giresun azâlığına, baş müddei umumi muavini Arif Ankar ra hâkimliğine, Tunceli müddei umumi Mmuavini Cemal Van müddei umumiliği- 'ne, Ankaar ceza hâkimi İsmail -Hakkı Gürün ceza hâkimliğine, Ankara hukuk hâkimi Talât Ankara icra hâkimliğine, Çanakkale azâsı Mehmed Suad İstan- Bul azâlığına, Giresun azâsı Mehmed Alf Giresin hukük hakimi Ankara müddei umumi muavini Mukaddes Si sukuk işleri mü- dürlüğü baş mümeyyizi Aziz - Ankara hukuk hâkimliğine, İstanbul azâsı Mehe met Kemal Mersin hukuk hâkimliğine, İstanbul müddei umumi muavini Şefik Bandırma müddei umumiliğine, Ispar> 'ta azâsı Mustafa Vehbi Eskişehir azâ « dığına, Cihanbeyli müddei umumisi Ba ha Vize müddei umumiliğine, Bor sor- gu hâkim vekili Fehmi Bor sorgu hâ- kimliğine, Bilecik azâsı Mustafa İzzet Bilecik hâkimliğine tayin edilmişlerdir.