(Başı 1. inci sayfada) görmektedir. Rey puslası / veren ka- #ımların ve erkeklerin sayısı çoktur. Her tarafta sükün hüküm sürmekte- ğr. Fransa'da dört senede bir yapılan amumi mebus seçiminin ilk kumu ün yapılmaktadır. İkinci kumu da ö- Hümüzdeki pazar günü 3 mayısta ya- pılacaktır. Seçilecek mebusların sayısı 618 Gir. Bunlardan 598 i asıl Fransa iç 10 u Cezayir için, öteki 10 u da mürgeler içindir Seçim sistemi bölge içinde tek i- #imli seçimdir. Her seçici bir tek nam- et için rey vermektedir. Seçimin birinci kısmında - reylerin mutlak ekseriyetini kazanan namzet seçilmiş sayılır. Seçimin ikinci kıs- mında muvaffak olmak için nisbi ek- seriyet yetmektedir. Birinci seçimde hiç kimse mutlak ekseriyeti almadığı takdirde ikinci seçim yapılır. Bu ikin- ci seçimde bütün namzetler yerlerini muhafaza etmezler ve vaz geçerler. Nitekim “Halk cephesi” ne mensup ol cenah partileri üyeleri bir çok se- gim dairelerinde ikinci turda arala- rında birinci namzet lehine seçimden vazgeçmektedirler. Seçimde büyük namzetlerin kar karşıya bulunması şu neticeyi verir ki, bütün Fransa içinde, kazanan mebus- ların aldıkları reyler kaybeden me- Buzların aldıkları reylerden ya pek «« fazladır ve yahut hattâ bunlardan daha azdır. © Meselâ 1932 de son seçimde asıl Fransada ve Cezairde seçilen 605 me Busun aldıkları reyler 5.319.000 i Bu rakam 11.740.000 olan se, sayısının Tç45 ini ve 9.769.000 olan rey 'vermiş bulunanlar sayısının yüzde 54 ünü teşkil etmektedir. — Ku Seea Yârik vasfı nam. Müstakiller Halkçı demokratlar Sol cenah cumuriyetçiler Müstakil radikaller ci l Sosyalistler " Komünist sosyalistler Komünistler 1932 denberi ayrıca sosyalist par- tisi ikiye ayrılmıştır. Bundan birkaç “zaman önce fransız sosyalistleri gru- Pu meydana gelmiş fakat bu grup da sonaıdan cumuriyetçi / sosyalist - bir- “Jliği olmuştur. Bundan başka arada dağılmış olan fransız sosyalistleri ve cumuriyetçi sosyalist partileri men- — suplarının bir kume sosyalist” birliği: 'e geçmiş ve bir kısmı da fransız sos- Fransada seçim başladı zetlerin çokluğudur. Bütün Fransa çin 4.807 namzet vardır. Yalnız Paris bölgeri için namzetliğini koyanların sayıs 1381 dir. Üçüncü bölgede 46 'namzed karşı karşıyadır. Şurasını ha- tırlatalım ki namzetlerin umumi sayı- 41 1932 de 3.837, 1928 de 3.763,1924 de 2765 ve 1919 da 2129 i 1932 deki seçimde ilk turda 615 saylavdan 264 ü seçilmiş ve 351 ( kinci tara kalmıştı. Bu rakam 1928 deki ikinci tur seçicilerinin dununda- der. 1928 de ikinci tura kalanlar 421 kişi idi. Fransada bir çok sıyasal - partiler vardır. Parlamentoda 17 muhtelif #&rup vardır. Bunların üyelerinin sayı- 41 150 den 5 ilâ 6 ya kadar tehalüf eder. Porlamentoda en ehemiyetli parti- ler şunlardır: Sol cenahta, komünist, sosyalist ve sosyalist birliği mensuplarını de 'etmek lâzımdır. Bu partiler halk cep- hesini teşkil ederler ve umumi kuv- vetleri 340 mebusluktur. Merkezde, demokrat birliği, halk- çı demokrat ve daha sağda cumuri- yetçi federasyon partileri vardır. Sağ cenahta, muhafazakâr - part dağılmıştır. Kıralcılar ve aksiyon fransezciler kendilerine müstakil eti- keti vermektedirler. Bu suretle mer- kezde, merkzin solunda, hattâ sol ce 'nahta müstakiller bulunmaktadır. Ay- rıca müstakil radikaller, müstakil sos- yalistler ve hattâ müstakil komünist- ler vardır. Bunlardan başka çifçi par- tisinin namzetleri ve başka birlikle- rin de namzetleri vardır. 1832 de resmi istatistikler namzet- leri 11 kalem altında toplamıştı. Nam- zetlerin aldıkları reyleri ve kazandık- | ları saylarlıkları gösteren bu liste şu- dür: Kazanılar mebusluk — Rey sayür — sayısı AA0 g7" 1233360 76 449236 28 309.336 16 1.299.936 77 955.990 62 1.836.991 187 815176 37 1964384 129 78472 1 796.630 12 3570370 605 Müstakil mebuslar: 13, cumuriyet- gi federasyonu: 45, sosyal cumuriyet- çi grup: 16, Köylü ve ekonomik « yal hareketi müstakilleri: 5, Cumur- cu merkez: 33, Merkez cumuriyetçi- leri: 7, Halkçı demokrat: 16, Sol ce- 'nah cumurcuları: 44, Sol radikal: 48, Radikal ve radikal sosyalist 159, Fransız sosyalist cumuriyetçileri 8, Müstakil sol cenah; 17, Sosyolist ve cumurcu birlik: 40, Sosyalit: 101, ULUS Fıkra : Türkiyeyi öğreten kitablar (Başı 1. inci sayfada) — liklerini görmiyenler bile sişi vardı. Çıkan şeyin ne ticareti, ne en- düstrisi ile uğraşmazdık ki nerede ne çıktığını bilelim? - Dolaşmağa hevesimiz yoktu. ki dağlarımı göllerimizi, nehirlerimizi, — tabü güzelliklerimizi öğrenelim? Sanki kira evinde oturuyorduk. Cumuriyetten sonra, Türkiye'yi öğreten eserlerin hepsi ecnebi dil- lerinde olduğunu gördük. İkinci gördüğümüz şey de, bu - eserlerin hepsinin noksan olduğudur. Bir memleketi, o memleketin evladla- rı kadar kim sevebilir? Ve onlar kadar kim öğrenmek ve öğretmek li ekonomi ve arttırma kurumu- tetkik kitabları ile bu zengin liğin herkese yarar bir şekilde arttığını söylemeliyiz. Vatan sevgisinin ilk şartı, vata- — Fa - Tay C.H. P. Sakarya kamunu üyelerinin bir toplantısı Geçen sayımızda tal dığımız — Ankara — partililerinin Halkevinde tören ve toplantısın- C. H. P. Sakı lerinin iştirakiyle dün Yenidoğan semt ocağında bir. toplantı. yaj mışlar, yeni yazılan üyelerin eski- kamunu üç ocak yönkurul ve üye- leriyle tanışdı mış ve çay içilmişti Kamun başkanı Bay Rauf Bay- kanın idaresinde yap ocakta ı»yı= genel İmasını kararlaş - tıran Sakarya Kamunu- partilileri parti çalışmalarında güzel bir ör- 'nek vermişlerdir. — B. Fon der Porten İzmir'de İzmir, 26 (A. A.) — Bugün Ege vapuru ile İstanbuldan Ekonomi Ba- kanlığı baş danışmanı B. fon der Porten ile liman işleri genel direktö- rü B. Raufi şehrimize gelmişlerdir. İzmir limanmın, ekonomik ihtiya- ca cevab verebilecek bir şekilde ge- nişletilmesi ve modern tesisat vücu- da getirilmesi kikata başlıyacaklardır. Filistinde v (Başı 1. inci lantıda, umumi greve devama ka- rar vermisler ve bütün memleket in bir yüksek grev komitesi seç- Z . Bu komitede, mutedi â Kudüs belediye baş- greve aleyhtar olanlar 27 NİSAN 1928 PAZARTESİ Boğazlar hakkında Fransız cevabı prensip itibariyle isteğimizin kabulü mahiyetindedir (Başı 1. inci sayfada) yazısına şöyle devam etmek- *“ Lozan andlaşmasını imzala- mış olan devletlerin bilinen tema- ine göre, Türkiye'nin, arzu lmiş içindedir. Her tarafta türk hare - ketinin dürüstlüğü manevi kıyme- tiyle takdir. olunmaktadır. Türk hareketi, milletlerarası taahhüd - lerini tek taraflı olarak bozan al- manların hareketi ile tam bir te - zat teşkil etmektedir Bir amerikan gazetesinin sovyet sıyasası ve talebimiz hakkında yazdıkları Nevyork, 26 (A.A.) — Nev- york - T: Sovyetle- rin dış sıyasası hakkındaki / bi yazısında hiç bir devletin Sovyet- ler birli; * Sovye rın tahkimi hakkındaki türk tale- bine dostça yardımı . boğazların YD Drese ll n ĞA tezat halindedir. Sovyet hükümetinin türk talebine karşı aldığı vaziyet, münferit bir jest değildir. Öteki - memleketlerle dostça münasebetler kurmak, Mos- kova'nın tipik temayülüdür. Bazı inanmak istemiyen sıyasal -müşi hitler, bu sıyasanın samimi olm: n söylüyorlar ise de her halde hâdiseler yalnız başına lüzım olduğu ka- Amerika ve Panama YENİ BİR ANDLAŞMA İMZA - LAMAĞA HAZIRLANIYORLAR Nev.york, 26 (AA.) — Nev-york imes gazetesi birleşik Amerika ile Pa. şınde zalanacak olan yeni in metnini neşretmek- tedir. Bu andlaşma gereğince birleşik A- merika, kanal bölgesinin ağızını muha. faza etmek teahhüdünden kat'i surette feragat etmektedir. Andlaşma gereğince bir tecavüz olursa her iki memleketin korumak üzere birleşik A- merika tarafından alınması gereken ted. birleri tayin etmek için her iki hükümet arasında önceden bir danışma — yapıla. caktır. Diş işleri encümeni bu yeni muahe- denin metnini gözden geçirmekte olup tetkiklerini büyük bir ihtimalle hafta so- 'nunda bitirecekt Kıral Fuadın sıhhi vaziyetinde değişiklik yok Çben 1.'inci seyfade) kıral Fuadın sıhhi vaziyetinde deği- şiklik olmadığını bildirmektedir. Ye- niden seyelanı dem olmamıştır. Londrada bulunan prens Faruk'- un, babasının sıhhati hakkında tek grafla haber istediği bildiriliyor. Pren- sin Kahireye çağırıldığı haberi teey- yüt etmemiştir. Kahire, 26 (A.A.) — Son uhhat raporuna göre, kiral Fuad'ın sihhi eski halir andlaşma projesi menfa: tedir. Haşerelerle mücadele Mersin ve Tarsus havalisinde gö- İspanyada CUMUR REİSİ SEÇİMİNE HAZIRLIK Madrid, 26 (A. A.) — 10 mayıs- ta cumur başkanmı ve parlamento ime çok az kişi girmiştir. İştrlük nisbeti yüzde 25 sa- nılmaktadır. Bazı isçi çoğunluğunun bulunduğu yerlerde bu mil : de elliyi bulmuştur. Kadınlar seçim- lere pek az alâka göstermişlerdir. Na selâ Kartajen'de, hiç bir seçici artık- uğramadığından dolayı, secim #i öğle üstü kanatılmıştır. Bazı yer- lerde muhafazakâr cumuriyetçi nam- zetleri ile birlikte, öteki yerlerde ise yalnız olarak halk cephesi namzetle- ri bulunduğu için secim mücadeles'z tğyniştir. Öneeden de sarıkdığı üze re halk cephesi bütün İspanyada bu secimde kazanmıstır. Bir bomba patladı 26 (ALA.) — Argandana ralanmasına sebebiyet vermi Bir takım teaz tezahürcüler sağ cen: evlerine girmişler ve evleri tu- tuşturmuşlardır. B. Van Zeeland Varşova'da Varşova, 26 (A.A.) — Belçika baş ve dış işleri bakanı B. Van Zeeland, Polonya dış işleri bakı ni B. Bek'in mart ayında Brük- sel'e yaptığı ziyareti iade suretiy- le, buraya gelmiş ve durakta B. Bek tarafından / karşılanmıstır. bakanı bu ak- nd şerefine bir Banlar da dikkate alınırsa dağdan | Içi birliğiz 10, Hiç bir partiye men- İ aat lekiin - ni ziyafet vermiştir. Belçika baş parlamentoda partiler şu vaziyette i- | sup olmayan: 17. ker ve polis daimi surette uyanık- dış işleri bakanının bu ziyareti iki dir (Anadolu ajansının notu) | tar. muhakkak sayılmaktadır. gün sürecektir —— Tetrika: No:43 ğüs göğüse mücadele ettiklerini, fakat düş- yüdüğünü ve en sonra, on beş yirmi yıl için- ve bunun sonucunda, isabet emniyetinin de OPYEKÜN HARB Yazan: General Ludendor! mana üstünlük kazanmak mızrak veya taş sapanları manlar bazılarının ok ve yay, yahut kalelere hücum edildiği zaman gene pek için, daha o za- kullandıklarını, de, muharebe bölgelerini derinleştiren, kat, cephelerin genişlemesi formlarını biribirinden ayıran bugünkü - sa- - ha ve tesirlere varıldığını da akla getirmek fa- ve muharebe mütemadiyen yükselmekte olduğu bedihidi Hasımlar arasında siper mevcud olmadığı su yüzünde ve havada, bulut, sis ve sair ha- va vaziyetleri engel teşkil etmedikleri müd- detce, bu tahdidde endaht sahasından azami zak mesafelerden tas sapanı kullanıldı hatırlatmak isterim. Keza, barut ve endaht istiyorum. Türkçeye çeviren; Hikmet TUNA Deniz silahının büyük çapları, 20 den 30 hadde istifade edilebilir. Tayyare bombaları, infilak neticesinde — *ilahı bulunduktan sonra, hasımların, kar- - kilometreye kadar tesirlidirler. Halbuki, ka- — — Karadaki vaziyet bambaşkadır. Bu saha- gelen parçalariyle veya neşrettik. — $İtklı olarak biribirlerinden nasıl uzaklaş- — ra ordusundakiler bu mesafeden çok geride- da, arazinin biçimleri, arızalı izla en geniş ölçüde tesirli olmaktadır. Tklarını, ancak, toplu saf halinde ve 100 dirler. Tümendeki ağır topçunun endaht me- Jeri ve yapılı metre gibi pek kısa bir mesafeden riyle vuruştuklarını kaydetmek isteri: kat bundan sonra, topların, - tüfekleri bunların, cephanelerinin tekemmül / ettiril- mesi üzerine, hasımların, biribirlerinden bir parca daha uzaklaştıklarını ve, 18 inci asrın sonlarında yavaş yavaş, korunmak için, ara- ziden istifade eden siner teşkilleri tertib et- meğe başladıklarını da hatırlatırım. Bütün bunlardan sonra, nihayet geçen asrın ortalarında cer edilen silad kullanıl mağa baslayınca, barut ve mermi ıslah edi lince, endaht mesafesinin de durmadan bü- safesi, 10 kilometreden başlar ve yükselir, if topçusu ise 10 kilometreden ” başl rak aşağıya iner. Tüfek ve makinalı tüfek- ler 2000 metreye kadar, piyade havanları bir- kaç yüz metreye kadar, torpedolar halen 10 ve daha ziyade kilometreye endaht edilebi- liyorlar; bombalar, tabiatiyle istenilen yük- seklikten atılabilirler (21). Silah, barut ve mermi tekniği dolayısiy- le en büyük tesiri uzun mesafeden değil, ga- yet yakından elde edildiği (bu hususun tay- "yarelerden atılan bombalara şümulü yoktur) bir perde halini almakta, görülmesine engel olmakta, endaht sahasından adamakıllı isti fade edilmesinin önüne geçmektedir. Ancak, dürbin, balon ve tayyare bu endaht sahasını genişletmektedir. Karada, havada, yahut de- nizde, nerede olursa olsun, cidal, en geniş ve uzun mesafelerde yapılmaktadır ki, açı- lan ateşin tesirini azami bir dereceye yük- seltmek ve tekmil silahları kullanmak için, bu cidali hasma yaklaştırmak lâzımdır. Bu cidal, karada birçok kilometreler derinlikle- re işlemektedir. İnfilak ve gaz tesirine yangın da katıl- Maktadır. Bombaların bâzı zeşidlerinde bi hassa yangın çıkarmak, taşıdıkları gayenin siklet merkezini teşkil etmektedir — | Alev makinasr ateş ve kesif bir dumanla, gaz ise, muhati gışa ve ciğerleri zehirlemek ile tesirini gösterir. , Silahların tesir etmette olduttarı yahut tesirli bir hale sokuldukları mesafenin isati, kısmen fevkalâdedir. Ben bu bakımdan, tarihimizi kayde baş- amazdan önceki devirlerde ve sonraları, ha- n hançerler kullanarak biribiriyle gö- (Sonu var) O” — z a ea