26 Kasım 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 5

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z6 SONTEŞRİN 1935 SALI ULUS SAYIFA 5 harekelter, gerginlikler ve değişik- ler teşkil etmektedir. Pek seyrek ola- rak bazı aylar sessiz, sadasız sükü- netle geçiyor, tesirini yapmaktadır. Fakat, işlerin inkişafını ileriye doğru sürükleyen harb boğazlaşma- ları ve diplemasi görüşmeleri, hadi- selerin silik gibi görünen izleri al - tında, ne kadar kuvvetli bir cereyan bulunduğunu gün geçtikçe daha ba- viz bir surette ortaya çıkarıyor. Geçmişteki tarihlerinin büyüklü- ğünden duydukları gurur ve gittikçe büyümekte olan bir endüstri devleti- nin tecim ihtiyaçları japon ulusuna, hakimiyetlerini genişletmek ve dola- yısiyle bölünmek, Asya topraklarının da bir kısmına konmuş olduğunu gör- mek gayesini taşıtmaktadır. Bundan üç yıl önce Mançurya ka- li surette Çin devletinden ayrıldı. İki yıl önce de Japonya, bu devlete bos- tan korkuluğu gibi bir imparator yer- leştirdi. Böylelikle, eski bir haneda- nın perdesi arkasına gizlenerek, ge- »erallerile kurduğu hâkimiyetini da- ha sağlam bir vaziyete soktu. Bu yı- lm yazında, Japonyanın, süel oldu- ğu kadar sıyasal mümessili olan As- ya topraklarındaki Krontung ordusu, “kargaşalıkları sona erdirmek mak- sadiyle,, Şimali Çindeki Çin ordusu- nu geri çekilmek zorunda bıraktı. Ü- zerinden çok geçmeden, Çin ordusu- nun çekilmiş olduğu bu vilayetlerde, birinci teşrin ayı ortalarına doğru, büyük şehirleri işgal eden, memurla- rı işten çıkararak müstakil bir şima- K Çin devleti kurmak istiyen bir köy- lü isyanı koptu. Bu isyan tarafını tutanları bırkaç gün içinde silip süpürmek işten bile değildi; fakat Çinin böyle bir hare- ket isteği karşısıma, Japonyanın, bu- ralarda Çin askerlerinin bulunma- mas azmi, daha doğrüsu emri, âdeta bir azrail gibi dikilmişti. Üzerinden dört hafta geçtikten sonra, geçen gün bu köylü hareketi dağıldı. Japonya birdenbire tavrımı değiştirmişe benziyordu. Japonyanın ' Pekin ataşemiliteri, gün geçtikçe ko- münizm rengini alan bir isyanım ge- mişlemesine daha fazla katli böyle bir kaygu dolayısiyle ellerini çekeceklerine insanım inanacağı gel- miyor. Hakikat şudur: Onlara artık lüzum kalmadı, ve japonlar, bu hare- ketten vazgeçebilecek bir duruma girdiler. Bu arada başka ve daha ke- sinini buldukları için, artık üzücü bir şekil almış olan aleti ellerinden attılar. Şanghayda bir japon askerinin öl- dürülmesi, Tokyo hükümetinin yeni arzularına manevi bir destek oldu. (Başı I. ci sayıfada) K bayraklarla süslenmiş olan Faler deniz uçak karargâhından Singros bulvarında otomobillerin — beklediği yere kadar taklar altından geçerek gitmiş ve iki tarafta dizili piyade kı- taları tarafmdan selamlanmıştır. İlk otomobile jandarma İ di nı ve polis direktörü binmiş, onun ar- kasındaki otomobillerde de saray ma- Aynı günler içinde çinlilerin kambi yolarmı düzeltmeğe kalkışmaları ise, japonları fena halde kuşkulandır- dı; japon halkı ve hükümeti şaşala- yıp kaldı; lâkin çinlilerin bu işe gi rişmeleri, onlara, şimali Çinde husu- si mâna ve mahiyette olan bazı eko- öl faatlerin mü ili rolu ile ortaya atılmak fırsatmı verdi. Çin devletinin ekonomik kalkın- ması ve dolayısiyle sıyasal bir dirili- Hik göstermesi için ilk şartlardan bi- ri, Çin kambiyo ve finansının sağlam bir şekle sokulmasıdır. Ellerinden bir şey gelmediği için, bugün istedikleri kadar asıl hâkimi- yet sıy d. çmiş görün- sünler, bu, sıyasal hâkimiyeti yeni- den ele geçirmek meselesi, Nankinde hükümet sürenlerin son ve belli başlı gayeleridir. İşte bunun içindir ki, Tokyo, Çin finansımın yabancı yar- dımlarla düzelmesi çalışıl hiç istememektedir. Japon istilâ sıyasasının belbağla- dığı şeylerden biri de, Çinin derman- sızlığıdır. Memleketinin ilerideki sı- yasal hâkimiyeti meselesinde mesul olduğunu müdrik olan her japon hü- kümeti, kara topraklarındaki bu der- mansızlığın muhafaza edilmesi çare- lerini bulmak zorundadır. Onun için, çinlilerin kambiyolarını düzeltmeğe kalkışmalarına karşı japon protesto- sundaki şiddet pek tabii görülmeli- dir; nacak japonlar böyle bir hare- kete geçmekle, daha şimdiden Tok- yonun, Çin üzerinde ne ölçüde ken- dini mandater saydığımı apaçık ola- rak meydana çıkarmışlardır. Çinin merkezi hükümeti kendi hü- cağını söyledi, ve Çin polisinin silâh- h < B SŞ YÇ DN | h | in'n ver- di. Muntazam Çin kıtaları ile karşı- laştıkları her yerde âsiler darma da- ğın oluyorlardı. Çin memurları ken- di “hükümet merkezlerini,, yeniden ellerine geçirmiş oldular. Belki de japonlar da pek haklı o- larak, bu hareketin, kendi ülkü ve gayelerinin en büyük düşmanı diye telâkki ettikleri bolşevizme doğru yol almakta olduğu kaygusu uyandı. Ancak, japonların, kendilerine bugüne kadar birçok hizmetleri do- tunmuş olan bir hareketten yalnız AAA Kızılay Büyük sigan müziği. Balet 31. 12.935 bit nlığın hâb üstakil bir dev- let olduğu gibi, kambiyo işi de, hu- kuk bakımından kendine aid bir me- seledir. Böyle olduğu halde, yaban- « bir devletin bu mesele üzerinde nü- fi kulk seyirci kalması, onun ne derece dermansız- hk içinde çırpmdığını göstermekte- dir. Japonları en çok sinirlendiren şey, tabiatiyle, daha şimdiden kafalarmın içinde ikinci bir Mançurya olarak ya- şattıkları Şimali Çindeki ıslahat te- şebbüsleridir. İZ.11.1935 Frankfurter Saytung Balosu ve yıl başı eğlenceleri reşalı ve kıralım yaverleri yer almış- lardır. Kıral ve veliahdım otomobili bunların arkasından gelmekte ve ge- neraller kıralın otomobilinin etrafın- da bulunmakta idiler. Bulvarın etra- fında Yunanistanın her tarafından gelen halk kıralı alkışlıyordu. Singros bulvarının ortasında ve es- ki Kalliroce kaynağının hizasında A- tina şehrinin sınırmı gösteren büyük bir sütün dikilmiş ve biraz ilerde Ad- rieu kapısı yanında muhteşem — bir tak kurulmuştu. Alay burada dur - müuş ve kıral, Atina şarbayı ile kıral- hğın diğer şarbaylarının, cemiyetler delegelerinin tazimatını kabul etmiş- tir. Bu esnada, tak üzerinde kıra - hn bayrağı çekilmiş, milli marş çalın- mış, toplar atılmış ve şarbay B. Kod- zias kırala (safa geldin) söylevi ver- Bu esnada bütün şehrin. çan- ları yeniden çalmağa başlamıştır. Alay buradan ortalarında on. met- re yüksekliğinde üç sütun dikilmiş o- kan kıraliçe Amalia caddesini geç - miş ve halkla dolu birinci Yorgi, H ve Evangelistrie — yolları ile Atina büyük kilisesine varmış ve o - rada bir âyin yapılmıştır. Bundan sonra kıral yanında hükümet üyeleri olduğu halde, meçhul asker mezarı- na gitmiş ve a bir çelenk koy- muştur. Mezar başmda bütün alay sancakları sıralanmış ve eski muha - ripler ve yaralıkar teşkilâtları üyele - ri yer lılnl' , lardı. B | bir dakika süküt edilmiş ve kıral o - tomobiline binerek kıraliçe Sofya ve Herodu Atiku yolu ile doğrudan doğ- Bütün Atina şehri — bayrakılarla, girlandlarla ve çiçeklerle süslenmiş bir haldedir. Gece büyük fener alayı yapılacak ve htelif iyetler sa- rayın ö geç Atina, 25 (ÖrAk) — Kıralın. aaraye varmasından sonra derhal aşağıdalıi bil. ”a gizle | dim. Milletime karşı: olan aşkım ve onu. Yunan kıralı Atinada törenle karşılandı hattâ bensiz, refaha doğru gider gör - mek arzum, beni, bu uzun yıllar, gölge- de kalmağa icbar etti. Bu esnada mem- leketin sıyasal, sosyal ve ekonomik ha- yatmı ihlâl edebilecek her türlü teşeb - büsten kati surette çekindim. Fakat hiç bir dakika iyi ve fena günlerinizi dikkat ve alâka ile takip etmekten hali kalma - dım. Yüksek vazifeme yeniden davet edilmiş olduğum bugün, bütün kuvveti- mi, bütün tecrübemi ve bütün faaliyeti - mi milletimin, hiç bir isti bütün milletimin maddi ve manevi yükselişine hasretmeğe tamamen hazırım. Mazi unu- tulmuştur. Azmim, herkes için mutlak bir müsavat ve adalet temin etmektir. Hükümetlerimin direktifleri ve himaye- si altında bütün elenlerin manevi birli - ğinin, tesanüdünün ev sammi iş iştiraki- vücut bul Y istı l büyük babam ve şanlı baba - man devirlerine benzer saadet ve şan gün lerini yeniden getirecektir.,, Kabine çekildi — Atina,25 (A.A.) — B. Kondi- Hs kırala, hükümetin çekilimini vermiştir. Kıral istifayı kabul et- Başbakan olmak istiyenler Belgrad, 25 (A.A) — — General Kondilis, Avala ajansı aytarma şu diyevde bulunmuştur: “—- Genel olarak düşünüldüğüne göre, kıral, milleti yeni delegelerini çmeğe davet edecektir. Ben, kıral- Ja hükümetin istifasını vereceğim ve kendisine yeni seçim yapılmasını tav- siye edeceğim.,, B. Çaldaris ise şunları söylemiştir: *“ Kırala, en kuvvetli partinin şefi sı- fatiyle yeni hükümeti benim teşkil et - A b nin y İngiltere Fransanın tek başına İtalya ile anlaşmasının önüne geçmeye çalışıyor. Londra, 25 (A.A.) — Londra- ler göndermekle takib etmekte ol. aile tekbaşına bir anlaşma üzakerelerde bu- İniglterede seçimin son rakamları Londra, 25 (A.A.) — İskoçya ünu versitelileri tarafından seçilen üç say « lavlık hakkındaki sonucun bilinmesi ü. zerine, yeni iagiliz parlamentosu kesim olarak şu şekli göstermektedir; Hükümet taraftarları: 387 muhafa « zakâr olmak üzere 434 yer almışalardır. Ayrış partisi: 181 i işçi olmal üzere 194 vey almışlardır. 11 milyon 700 bin seçici hükümete, 10 milyon 80 bin seçici de ayrış partisi. ne oy vermişlerdir. yüzde 74,07 si seçimlere iştirak etmiştir saylavlar arasında bugünlerde ölen ve Sonakd'ın birimi L B ke> nüz malüm değildir . mem İüzumunu tavsiye edeceğim.,, Cumurcu lideri B. Sofulis ise şu di « yevda bulunmuştur: — - “ Eğer kıral beni istişareyo çağırın ise gideceğim, bu bareketim, milli birli. ği temin için kıvalı filen tanımış olmak- lığım demektir.,, bedenen ve ruheni yorgunsanız ve bundan dölayı dam verimle çahşamı» iyi nasıl w_ sinizl Unutmayınızki yo ; B birkaç gecelik uykusuzluk sizi bu hale sokabilir. Bromural -knolt- ginirleri yatıştırır, uykuyu getirir, zararsız, lesiri hoş ve cmniyetli bir lâç olup sinirlerinizin sükünunu Çok kısa bir zamanda İade ve bu sayede sizi 6 k olan uyk temin eder, 10 ve 20 kowprimeyi havl Tüp- lerde eczanelerde reçete ile salılir. * Knoll A-O., kimyevi maddeler fabrikaları, Ludwigshafen SİRhin, 6—1%—1935 de —çekilecek olan Türk Maarif Cemiyeti eşya piyangosuna ait biletler bütün banka gişeleriyle İstanbul eczanesinde, Yüniş, İpekiş acentalarında ve Cemiyetin Anafart>lar caddesindeki genel merkezinde satılmaktadır. Tanesi | liradır. » AlMna gelen i ULUS'un romanı: Tefrika: 45 Kırmızı Zanbak Yazan: Anatol FRANS Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Araba hazırdı kararlaştırılmış olduğı_ı gı- bi, via del Moro'daki Albertinelli galensmı görmeğe gittiler. Prens onları bekliyordu ve Döşartr'da gelip orada bulacakf’ı. Y_olda, ara- ba şosenin geniş kaldırımları üzerinde i ka- yarken Vivyan Bel ince ve yüksek değerli neşesini dört yana saçıyordu. Penbe veya beyaz evler, sed sed ve heykeller, çeşmeler- le süslenmiş bahçeler arasında geçerlerken arkadaşına, bir köşk gösterdi. — Dekameron'daki kadın ve erkekler, Floransa'yı kasıp kavurmuş olan vebadan kaçarak, mavimsi çamlar arasında saklı du- ran bu köşkte toplanmışlar ve biribirine bir takım çapkınca, muzipçe veya trajik hikâye- ler anlatıp eğlenmişlerdi. Vivyan Bel, bundan sonra, bir gün önce i bir, düşünceyi itiraf etti: — Siz, Darling, Mösyö Döşartr ile Kar - mine'ye gitmiş ve Fiegoli'de Madam Mar - me'yi bırakmıştınız, O, pek sevimli ihtiyar bir kadın, mutedil ve terbiyeli ihtiyar bir kadındır. Paris'te oturan tanınmış kimseler hakkında birçok hikâyeler bilmektedir. Ve bunları anlatırken de tıpkı aşçım Pampa - lonie'nin sahanda yumurta pişirdiği zaman yaptığını yapmaktadır. Pampalonie yumur- tayı tuzlamaz, tuzluğu sahanın yanmıma ko- yar. Madam Marme'nin dili çok tatlıdır. Tuz ise yan tarafta, onun gözlerindedir. Tıpkı Pampaloni'nin pişirdiği yemek gibi my love: herkes onu kendi tabiatına göre yer. 0!_1! ben Madam Marme'yi pek severim.. Dün, siz gittikten sonra onu, salonun bir köşesinde, yalnız ve kederli buldum. Kocasını düşünü- yordu ve bu, bir yeis düşüncesi idi. Ona: “Ben de kocanızı düşüneyim mi? Onu sizinle bir- likte düşünürüm. Bana anlattıklarına göre kocanız bilgin bir adam ve Paristeki akade- mide üye imiş. Madam Marme bana ondan bahsediniz,, dedim. Kadımcağız, Mösyö Mar- me'nin kendini Etrüsklere vermiş ve bütün hayatını onları tetkikle geçirmiş olduğu ce- Darling, Etrüskler için ya-. şamış olan Mösyö Marme'nin hatırasını he- men saygı ile andım. Ve işte o zaman, aklı- ma, iyi bir fikir geldi. Madam Marme'ye dedim ki: “Bizim Fiezole'de, Pretorio sa - rayında küçücük bir Etrüsk müzemiz var - dır. Onu, gidip beraber görelim. olur mu?,, Bütün İtalya'da en çok görmek istediği ye- rin orası olduğu cevabını verdi. Birlikte Pre- torio sarayına gittik, bir dişi arslan ve tunç- tan yapılmış, kabasaba, çok şişman veya cok zayıf birçok adamlar gördük. Etrüskler, pek neşeli bir milletmiş; tunçtan karikatürler yapmışlar. Fakat Madam Marme, bir takı- mı kocaman karınlarını taşımaktan bıkmış, bir kısmı da bütün kemiklerini meydana vur- maktan şaşmış bu tuhaf heykelciklere acık- l: bir hayranlıkla baktı. Bunları nasıl diye- yim? güzel bir kelime vardı, hani, evet bun- ları Mösyö Marme'nin birer anıtı, birer gani- meti imişçesine, seyretti. ., Madam Marten gülümsedi. Fakat tasalı idi. Gökyüzünü küskün, sokakları çirkin ve yolcuları yabancı buluyordu. — Oh Darling, Prens sizi sarayına kabul etmekle çok sevinecektir. Wr4 nn Kİ aN gae — Niçin, Darling, niçin? x sini pek beğendiğini temin etti. Araba Albertinelli sarayı önünde durdu. Iğara yüzlü cephede, vaktiyle gece şenlikle« rinde, reçine meşalelerin takıldığı bronz hal« kalar vardı. Bu halkalar, Floransa'da, en önemli aylelerin evlerinde bulunur. Saray « d_a da, bundan dolayı, vahşi bir gurur görüs lıi_yfırdu. Sarayın içiboş, ablak ve sıkıntılı gibi idi. Prens koşup gelerek önlerine düştü ve onları mobilyasız salonlardan geçirip res sim galerisine götürdü. Görünüşleri, şüphe« siz, gurür okşayıcı olmıyan levhalar göster- diğinden dolayı özür dileyerek galeri, Guis de'lerin Karraş'ların, bugün kaybolmuş olan zevkinin hüküm sürdüğü devirde Kardinal Guilio Albertinelli tarafından kurulmustu. C_eddi, burada Bolonya okulunun eserlel*ini bir araya getirmekten zevk almıstı. Fakat o, Madam Marten'e, Mis Bel'in de beğenmiş olduğu birkaç yağlı bayayı ve bunlar arasın- M da da bir Mantenya'yı gösterecekti. . —wv—q——-—ı..(

Bu sayıdan diğer sayfalar: