26 Kasım 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

.Eıîn -Japon hareketi yayılıyor Asya'nın şarkında, oralarda ilgileri olan birçok devletleri düşündürecek, raygu ve tasa i- çinde bırakacak ölçüde hareketler başladığını gösteren telgraflar sıklaştıkça sıklaştı. Avrupa gazetelerindeki yazı ve tahminler, çin - japon işlerinin bütün dünyanın sıyasal durumund. k bir istik statükoyu altüst ed 'aki t aldığı merkezindedir. Bir yandan, söneceği şöyle dur- sun, gün geçtikçe büyüyen ve artık habeş sınırları dışını da tutuşturacak kadar tehlikeli ol- maya başlayan Afrikadaki yangının, öbür yandan, belli başlı büyük devletlerin refah desteği olan Asyadaki menfaat hkaynaklarını tıkama ameliyesinin dumanı ufukları kararttı. Aşağıdaki makaleler, Japonyanın Çinde yaptığı son hareketlerin mahiyetini anlatmaktadır. 17 birinci kânun 1933 de ölen son Dalai Lama'dan sonra, yerine yeni bir Buda henüz keşfedilemedi. Bu işle uğraşan Lamalar ileride yapılacak o- Sovyetler Bir h’f'ı' lan tören için hazırlıklara başladılar. Bunlar, geçen eylülde, eski ananelere göre, suyu, yeni Dalai Lama'run nasıl bul ğı esrarını | ine söyli- yecek olan mukaddes gölü dolaşmış- lardı. Bu işlerinde muvaffak oldukla- rına dair bugüne kadar henüz bir şey işitilmedi.. Uzun zamandanberi İç Mo- golistanda böyle bir işareti bekleyen Pançen Lama'nın artık fazla bekle- miyerek geri dö i için kendisi direktif verildiği hakkında eylül baş- fangıcında Trivayetler — dolaşıyordu. Hattâ bu düşünüşünde yanma bir Mo- gol subayının kumandasında asker de Lwıı'ilıııişî:i. Fakat Lamanın yanmda fevkalâde elçi ve sıyasal akıl h Kaybadilen —tdpraklar: Kore m veserir: BZ Stzç $ H Tikal we Ser ea (Prabik olarak Çin n-fhıııdıı pıkmış yerler. ) olarak bulunan Çerijuan, ona, bu tehlikeli yolculuğa ancak eylül so- nunda girişebileceğini söyledi. Bu se- yahate masraf olaralkk Lama 200,000 dolar almıştı; bu para onun seyahat masraflarına yetmedi. , Herkes bilir ki, 1903 - 04 sefer he- yetindenberi Tibetin asıl sahibi ingi- F———:m CoSi İne YUT ,x._-..,,_._,?'v:-——?;îî(_" e Çi SAYIFA 4 b Ulus'un Anketi Ö ; usun Anketi ;î' e * 4 Ankarada mesken meselesini nasıl Bt 'e e B halledebiliriz ? Bi “Ankarada mesken meselesini nasıl halledeceğiz?,, adlı anke- Ö timize gelen cevabları neşre devam edeceğimiz için, anketin met- B nini koymuyoruz. W"V Bugün de B. Affan Samar - Kent'in cevabını neşrediyoruz: İ Her yurddaşı ııyıdoule ılzıloııdı- nüfuslu ve dar şehirlerinde bile birçok wh'.' ren otru umesel katlı yüksek mesktenlerden vazgeçilmiş :vî pa ötedenberi önayak olııı biricik de- | bahçeli evler vücuda getirilmiş ve her ğ r ğerli Ulus'umuz, bu sefer açtığı an- memlekette hükümet ve belediyelerin F ketle, bu önemli işte bilgisi ve ilgisi | müzaharetiyle “citös-jardins” - cemi- B olanların fikirlerinden herkesin fay- | yetleri kurulmuştur. Bu cemiye(le.r, < dalanmasına ve bu suretle mesken | halkı bahçeli evler yapmağa ; teşvik Ye meselesinin en doğru ;ekılde hıllıne için her türlü vasıtalarla geniş mik- ai yardım etmekl ine | yasta neşriyat ve propagandalar yap- Bi , bir tane daha eklemı; bulunuyor. maktadır. DÜŞ Bi Gelen cevablardan, bu anketin u- Meseleyi kâfi derecede ay"dı_ı.ılı:l— Bi - yandırdığı derin ilgiyi görmekle haz :“! “::'“ bu 'm"eıî:rgoı - 5) m.m. hhıl ıi dir. Bu ilgi, urürken, apartıman tarzında inşaa- a| z z egıl :ııılî:.- ta kalkışmak herhalde çok mahzurlu — mağa lâfidir. Ul kadar | Ster. y w:kür BiT :d':_m u;:ı.âı:ıi; gü B) Bahçeli evler:: Münferid, ikiz lî* işin bir an evel hallidir. ve hîoık. yani bir çatı altında biribiri- B d & Si ”| ne bitişik beş altı ev şeklinde yapıla- BŞ kinliğini sey ee - | bilir. Bunlardan blok evler, tesisattan B t hükü ı:_ız 4 â:nme?_ıği ve bahçeden elde edilecek tasarruf Bi < yet * : bir prensip saymıştır. dolayısiyle her ne kadar daha ucuza O Bölinliğe ve sağlığa kavuşmak ancak | *l edilebilirse de, münferid evler b temiz, şirin ve konforlu evlerde otur- Herler CöRn SEĞeSE v irğa - Münferid ev, dört taraftan güneş makla hl h.'h_h" dB“ çııı'tlırı bir "“vh ve hava alan, gürültü ve her türlü ha- ; g h'; hil .ıçmı Böla u::r otorduğu reketten uzale, geniş bir bahçe ile çev- Ka l:rul Bİye u rilmiş müstaki! bir yuvadır. İdeal a- 3i Devlet otrular yapmaz; “yurddaş- | ile evi üpidir. Ğ ların y l bilvasıt Bi *i ei Blok evlerin ise, bu gibi faydaları b ’f'dm e.der. l"'.ınlık g ları, bele- cami olmaması gibi mahzurları, yapı- Dc / dıy.oleı-,' Hişaat gırkftlerı, yapı koope- nın daha ucuza çıkması gibi de fay- | Fatifleri kanalıyla ikrazatta bulunur. | 4 100 VA Mazmafih iyi etüd e- Bi Bunun için de hemen hemen her mem- dilmiş blok evlerde, sayılan mahzur- K lekette kanunlar çıkâarılmıştır. Hükü- | ,0 y Kolkar. Bu şekil - met maddi ve manevi müzaharette | Gvler az maaşli memurlar ve bilhassa * bul .K bahşettiği fa- | işçiler için elverişlidir. Kira evinde o- p ideler, "'lî; mwıl leîıekkuıw n;s- turmaktansa, bir blok evin sahibi ol- ç hiyeti, mülkiyet kolaylığı, ikrazat fa- izinin az oluşu, toptan alman malze- me ile arsanın ucuzluğu dolayısiyle bu gibi teşekküller fından toplu olarak yaptırılan evler, eşhas tarafın- dan münferiden yaptırılanlara naza- ran daha ucuza maledildiği için “u- cuz kenler” adını taşırlar. Yurd da da ev lesini ko- Jaylıkla hal için, daha rasyonel ve daha ucuz olan toplu ve plânlı in- şaat sistemine gitmek zarureti vardır. Bugün Ankaramız azçok dağınık- tır. Münferiden yaptırılan evler tek- tük serpilmiş bir haldedir. Arsaların Bakbliğı yözüüder. çok kansiler i€ zaklara gitmek mecburiyetinde kal- mıştır. Bir taraftan toplu ve plânlı in- şaata gidilirken diğer taraftan da boş sahaları doldurmak zarureti var- dır. Gerçi hükümet, ev yaptıranlar- dan ilk üç sene vergi almamak, em- lâk kredııını bir yuva oduımek isti- y 3 tmek gibi birçok kol İ'll gö -ı.- A k bu t _ıı.' ı“m gel ktedir. Yap k başl işler mey da arsa spekü lasyonunun önüne geçmek üzere, üç sene içinde ev yaptırmıyanların arsa- larını belediyece istimlakini, emlâk kredisinin çoğaltımını ve faizinin ma- kul bir hadde indirilmesini ve yur- duün toplu bir halde bayındırılması i- çin en önemli vasıta olan yapı koope- ratiflerine maddi ve manevi müzaha- rette bulunulm b yoluyla temini gelir. Fikrimce ev meselesinin “ kesin bir şekilde halli bu gibi ted - birlerin de alımmasına bağlıdır. - .- Devlet memurları meskenleri A) Memur meskenleri bahçeli ev- ler halinde olmalıdır. Bilhassa topra- “ ğı bol olan Ankara gibi bütün şehir- lerimizde bu usul çok elverişlidir. Bu gibi evler sağlık kaynağı olan bol gü- — meş, bol hava, sükünet ve serbesti temin eder. Bahçe insanı dinlendirir, eğlendirir. Kendi emeğiyle yetiştiri- len meyvalar, sebzeler, çiçekler, kü- mes hayvanları insana zevk verir. Bahçeli evler, şehri doldurmak, ağaç- landırmak, güzelleştirmek yani ba- yındırlaştırmak için de çok faydalı- dır, Apartıman tarzındaki müşterek meskenlerde oturanlar, bu zevkler- den mahrum oldukları gibi mülkiyet hissini de duymazlar, evlerine, yurd- lıuııı © derece bıilımnulu h - hallin mayı elbette istiyenler olduğu için, taraftarı olan. ve ihmal götürmeyen bir tiptir. İkiz evlere gelince bunlar, daha fazla münferid evleri andırdığı için bloklara üstündür. , Her üç tipin de yurdumuzda tatbi- ki faydalı olur fikrindeyim. C) Evler mak h l yıp, memurlara temlik edilmelidir. Çünkü bu sayede yurddaş yuvalandırılmış, göçebe hayatımı andıran kira evinden ve masraflarından kurtarılmış olur. Diğer taraftan insan kendi malını da- ha iyi koruyacağı için, evler bakımlı kalır. Evlerin. bakımı ve idaresi için hükümetçe vücuda getirilmesi lâzım- gelen teşkilâttan ve masrafından ta- Ancak, evler Jara temlik edilirken, daimi ve çocuklu aylelerin, bekâr ve çocuksuzlara üstünlüğü göz önünde tutulmalıdır. Bekâr ve muvakkat memurlar i- çin, mobilyeli: ucuz pansiyonlar vücu- da getirilmekle iktifa olunabilir. 2. - Yapı kooperatifleri A) Yapı kooperıuilerı, bir gelıır lizlerdir. O zamanlar Dalai Lama, Britanya elç.ılıgımn kendisine karşı bütün di si liklerini —tatbik ettiği Pekıne kaçmıştı. Sığıntı olarak gelmiş olan Lama, Britanya elçiliği- Çinin kırk yıl içinde haybettiği yerlerin haritası olduğu söylendi. O da, gelecek direk- tlleri beklemek üzere ve Nankin hü- kümetinin isteklerini yerine getirmek için İç Mogolistana hareket etti. Tibete gelmiş olan general Hu- vangmusung, halkın, çinlilerden çok ingilizlere karşı dostluk duyguları beslediklerini ve Pançen Lamaya hiç bir suretle parlak bir karşılama yap- mıyacaklarını anladı. Hükümet me- murları da gayet soğuk bir tavır ta- nin kurnazca hareketi da, bü- tün Tibetin dünya ve ahiret işleri ön- deri ve tabiatiyle ömrü yetinceye ka- l lardı. Milli Meclis, Çin haki- miyetinin sembolü olan mühürü onun lind: imak i di. Meclisin ta- dar İngilterenin dostu kalmak üzere 1910 da Lhasaya geri döndü. Üzerinden on yıl geçtikten sonra, ingilizler, Tibetin ordu işlerini mo- dernleştirmek, daha doğrusu, ken- dtlerine bir ordu kurmak için hare- Fete geçtiler. Bu teşebbüsün netice- ande, Pançen Lama'nın arkasından yürüyerek- dünya işlerine de karışan Lamalar arasında dehşetli bir asabi- yet uyandırdı. Birçok tesirsiz emriva- kiler yapmış olan Pançen Lama, gü- nün birinde artık Tibette duramaz oldu ve gizlice Çine kaçmak zorunda kaldı. Dalai Lama olimce. anayasa ve a- y ya göre bütü hükü işleri- ni Pançen Lamanın eline alması lazım geliyordu. Nankin hükümeti; ona geri gelmek yolunu açabilmek için, gene- ral Huvangnusung'u Ehasaya gön- derdi. Bu arada kendisini- Britanya elçisi Sir Aleksander Kadogan kabul ederek, bu 'l"b.t dönüşünün, — sırf Nankin hükü ğ üzerine yin ettiği ve 25 yaşında bir delikanlı olan Yehçeşhutuktudan herkes mem- nundu. Nankinin Tibete karşı durumu Sin- kiang'a olduğu gibi çok büyük bir zorluk içindedir. Nasıl ki Sinkiang'a Sovyet Rusya üzerinden geçilerek gi- diliyorsa; Tibete de bir parça rahat varmak için Hindistandan geçmek mecburiyeti vardır. Hattâ daha yakın zamanlara kadar, Nankin Tibet önün- de bulunan Çinin Seçuvan — vilayeti ile pratik bakımdan tamamile ayrıl- Pnıştı. k tlordeı sonra işgal ettikle. ri sahal, çinde Koknor, Sikang ve Secuvan'ın hı- kısmı bulunuyordu. Tibet hükümeti, bu topraklar üze» rindeki haklarını, buralarımın vaktile Tibete aid yerler olduğu ve iki yüz yıl önce Mançular tarafından istilâ edildiği, onlar düştükten sonra bu yerlerin hukukan tekrar Tibete aid o« lacağı iddi day kta idi. Bu Britanya - Tibet isteği, daha 1914 de yapılmış olan ve Nankin hü« kümetinin hâlâ tasdik ouıedıiı for« mül bir anlaş temeli Bu didinmeler arasında, ınzılııı ler, o zamanlar Seçuvanda âdeta bir diktatör gibi hükümet süren general Liu Hsiyang'ı ellerine almağa muvaf« fak olmuşlardı. Bunun üzerine Şang- hayda 100,000 dolar kapitalle hemen bir Britanya - Çin sosyetesi kuruldu, İngiliz prospekterleri petrol aramalk için Seçuvan'a akın ettiler, Fakat in« gilizleri en çok çeken Tibet smırları altın madenleri idi. Orta Çinden kopup gelen kızıl is. İngilizler, bu vaziyeti, Tibetteki nüfuz sahalarını yukarı Yangtsenin şimal kıyıları boyunca Secuana dağ- ru genişletmek için kullandılar; fran- sızlar ise Yuandan başlıyarak aynı nehrin cenup kıyılarına kadar kon- trollarını yaymak teşebbüsüne geçti- ber. Tibet askerleri 1931 ile 1933 yılı arasında şarkta Yalung nehrine ka- dar ilerlediler; gördükleri mahalli de daimi surette yerleşmiş ve ko ratif terbiyesine alışmış lıer ferd i u;uı ve bilhassa bunlardan ev yaptırabile- cek kadar toplu: parası olmıyanlar i- çin çok elverişlidir. Topluluk sayesinde evleri her münferid teşebbüsten daha sağlam, daha sıhhi, daha güzel ve çok daha leden yapı koap: ratifleri, bir yuva edinmek istiyen ser- vet sahibi yurddaşlara dahi büyük faydalar temin eder. G ölaluk / Sayesindedir! ilâ yurd, dağınık evlerden kurtulur, plân- h mahallelere, şehirlere kavuşur, e- saslı bir şekilde bıymdırlışn' Aynı da halkı t tasarrufa, feragata alıştırdığı için, ynııı koope- ratiflerinin büyük soysal faydaları vardır. bahçeli evler yapı kooperatifi,, nin cu- muriyet hükümetinin ve mali mües- seselerimizin maddi ve manevi yar- dımlarma mazhar olacağına şüphe etlniyoruz. B) Yapı kooperatiflerinde işti- man içinde def ve eralarını Nankin sokabilecek bir vaziyete getirdiler, Bu gidiş, İngiltereye garbi Çinde olduğu kadar, Tibette de yepyeni bir durum meydana getirdi. Bugün Nan- kin japonlardan gördüğü yardım ile 3.- İşçi meskenlerı İsçi kenleri de işç arasındı kurulacak ve çılııhklırı fabrıkalar tarafından finanse edilecek yapı ko- operatifleri tarafından vücuda geti- rilebilir. rak sermayesi: yüzde 10-30 nisbeti de peşin olarak ortaklardan, Geri kalanmın yüzde 50 si Emlâk bankasından, Ve yüzde 20-40 1 maliyenin veya belediyenin kefaletiyle kezalik emlâk banktasından, veya ikinci derecede i- potek mukabilinde diğer milli banka- lardan, inşaat şirketlerinden, sigorta Z la ev, işçinin öz malı olur, ve işçi muhitine, çalıştığı fabrikaya - smır, bağlanır. Temiz ve sevimli hir ev işçinin sıhhatini korur, randımanr ni artırır. İşçi tasarrufa alışır; eline kalan birkaç kuruşunu içkiye ve ku- mara atacağıma, — evine sarfeder. Hem fabrikası, hem muhiti ve hem de yurdu için faydalı olur. şirketlerinden veyahud emlâk bankı sının garantisiyle çıkarılacak tahvil- lerinden ve nihayet ecnebi sermaye- inden tedarik olunabilir. Sayısı yüzleri aşan yapı koop tiflerinin Avrupanın hemen her mem- leketinde gördüğü rağbet, bışardıgı Münferid eşhasa ikrazatta bulu- nan emlâk bankası, birkaç yüz müş- işler, bizde de yaşıyacağına şüp brrakmıyor. Mesken buhranınm en şiddetle hissolunduğu yer olan Anka- ramızda Türkiyenin ilk yapı koope- ratifi kurulmuş bulunuyor. - Şehrimi- zin tektük dağımık evleri yerine, top- lu ve plânlı güzel bir mahalle kazan- dırmak suretile Ankaramızın baym- dırılmasına ve mesken meselesinin . .odı_îok.dınr “Ankara teri tek baş karşısma çı- kan ve birtaraftan ortaklarının zin- cirleme kefaletini ve diğer taraftan arsa ve evlerin birinci derecede ipo- teğini inanca olarak gösteren yapı kooperatifini tercih etmekte bittabi tereddüd ed. Yapı k atifle- ri için en tabit kapital kaynağı olan y Emlıkhnhnumhnıçhönmkol— Kaoperatif ortaklığına yalnız da- imi ve evli işçiler kabul olunmalıdır. Bekâr ve muvakkat işçiler, fabrikalar tarafından yaptırılacak pansiyonlar- da cüzi bir ücret mukabilinde iskân edilir. Gerek muvakkat ve gerek da- imi işçiler, gene kooperatif tarzında işletilen kantinlerden yemeklerini u- cuzca temin ederler. İşçileri sıhhi evlerde iskân etmek, bugün sanayiin belli başlı siyasetinden biri olmuştur. Sanayiin kurulduğu yerde büyük şehirler vücuda geldiği görülmüştür. Bu suretle fabrikalar, yıı'dunbıyıııdırılmımda dıamil' yalnız Tibet'in burnu dibine sokul- muş olmakla kalhmadı, sayısı büyük BÜÇ Üİ pary eli görünmez bağları ile bağlı olan bir ordusu da Hindistanı çok yakmdani tehdid eden yerlere kadar dayandı. .. * Japon emperyalizminin kendini, Çan kayşekin, hergün biraz daha derinlere artıkı şüphe kalmamıştır. İngilterenin, Tokyoya bağlanma«s dan, cenubi, orta ve gari Çindeki -senfaatlerini ayakta tutmak teşeb- büsleri hiç fayda vermedi. Japonya hiç şaşmadan, japon mallarının Bri« tanya ülkelerine sokulmasma, japoni göçmenlerinin Britanya sömürgeleris ne yerleşmelerine, ham madde kay« naklarından istifade edilmesine ızimn * verilmedikçe, ingiliz sıyasasına müs« pet yardımlarda bulunamıyacağını söylemektedir. — Berliner Tagblat'dan Japonya ilerliyor Uzut yıllardanberidir. ki, Şarkt'

Bu sayıdan diğer sayfalar: