5 İLKTEŞRİN 1935 CUMARTESİ İSTANBUL TELEFONLARI : İtalyanlar gidiyorlar İstanbul, 4 — Şehrimizdeki i- falyan kolonisinin evli olan kısmı da bugün törenle Doğu Afrikası- na gitmek üzere vapura binmişler- dir. İtalyanlar rıhtımda gösteri yapmışlar ve kalanlar tarafından uğurlanmışlardır. İtfaiyenin yıldönümü İstanbul, 4 — İtfaiyenin on ü- çüncü yılr törenle kutlandı. İtfa- iye arabalarının geçid alayı ve ma- nevraları bu müddet içinde itfa- iyenin gelişimi etrafında iyi bir fikir verdi. Gayri mübadillerin heyeti İstanbul, 4 — Gayri mübadil- ler Ankaraya yakında bir kurul öndereceklerdir. Kurul Finans gakanlığıylı temas ederek bono ve satışa çıkarılan emlâk mesele- sini görüşecektir. Divanı Muhasebatta Divanı muhasebat ikinci müra- kipliklerine BB. Emin Muşlu, Hilmi ve Cemal, birinci sınıf mu- avinliğe Nuri ve Cemal, zabıt kâ- tipliğine de Fahri ve Nuri tayin edilmişlerdir. İstanbul kültür yar di - rektörü şehrimizde İstanbul kültür yardirektörü İstanbul'daki — yabancı — okulla- rım kadrolarile — birlikte —dün şehrimize gelmiştir. Yabancı okul- ların İstanbulda hazırlanmış olan bu kadroları bir iki güne kadar ke- sin seklini aldıktan sonra onayla- nacaktır. Gümrük ve finans işyarlar kursları açıldı Gümrük ve tekitler bakanlığı işyarları için açılan kurs bu ay ba- şında yeni yıl tedrisatına başla- mıştır. Bu devre okulda 38 talebe okumaktadır. Finans ertik okulu da açılmış- tır. Bu yıl pekçok finans işyarı o- kula gelmek istemişlerse de yerin darlığı dolayısiyle bundan sonra- ki devreye kalmışlardır, Trabzon limatırnda iskele ve mendirek yapılıyor Yerinden gelen haberlere gö- re Terabzon urayı şehrin çfk.ıı ye- ti'olan Molozda altı bin lira har- cıyarak 100 metre uzunluğunda bir iskele yaptırmaktadır. Hükümetimiz de eski ve yı!(ıl— mağa yüz tutmuş olan Mendire- ğin onarılmasına karar vermiştir. Bayındırlık bakanlığı limanlar in- şaat fen kurulu baş mühendisi Bı Mayo yanında diğer uzınıfllıl’ ol- duğu halde Trabzona gönderil- miştir. Proje yapıldıktan ıoîı(rl Mendireğin yapısı eksiltmeye K0- hacaktır. Yeni Romanımız Anatol Frans'ın En ünlü eseri Kırmızı Zanbak birkaç güne kadar Ulus'ta çıkmaya başlıyacaklır A Tarihçilerimiz Yozgat, Boğazköy v- Kayseride incelemeler yapacaklar Dün akşam saat 10 da Türk Ta- rih Kurulu üyelerinden Kültür 2 »- kanı B. Saffet Arıkan, Bayan Afet eski kültür bakanı Hikmet Bayur ve B. Faik Reşid, B. Hasan Feh - daha birçok tanınmış kimselerden teşekkül eden bir salkur Yozgad, Boğazköy ve Kayseri'ye tarihiğ incelemeler yapmak için gitmiş - lerdir. Salkurun bu gezisi üç dört gün sürecektir. Dil, tarih - coğrafya fa - kültesi hazırlıkları devam ediyor İkinci teşrin başında açılacak olan dil, tarih - coğrafya fakülte leriyle arkeoloji enstitüsüne tale- be yazma işi devam etmektedir. Şimdiye kadar baş vuran gençle- rin sayısı yüzü geçmektedir. Pa- rasız yatılı talebe sınaçları da 15 birinci teşrinde yapılacaktır. Alı- nacak yatı talebesi kırktır. Fakü tenin açılmasına kadar profesör- ler de Avrupadan gelmiş buluna- caklardır. Tekitler ve gümrükler yönetgerinin doğu gezisi 'Tekitler ve gümrükler yönet- geri B. Adilin doğu gezisi bir bu- çuk ay sürecektir. B. Adil bu müd- det içinde bütün doğu illerimizde- ki gümrük işlerini ve iran sınırla- rt boyundaki transit gümrükleri- nin durumlarını incelivecektir. İstanbul gazetele rinin başyazıları Ş te; Yunus - Nadi Cumhuriyet çanlarr yazıyor: “Habeş ikliminde sonsuz bir savaşın zorluğu çok geçmeden herkesçe pek iyi anlaşılır diye oranlanır ve öyle amud olunur ki, zecri tedbirlerin silahlı mü. dahale kısmına mahal kalmadan bu işe bir çare bulunur. Çare?.. İşte işin en zor yanı bura- dadır. Unutmamalıdır ki, bu işin barış sonucu savaş başlangıcından daha ko- lay olmıyacaktır. Fakat ne olsa savaşla her iki taraf az çok hızını almış olaca. gından cemiyet nihayet ona bir bağ. lantı bulabilir... rütüyor: “Almanya - Lehistan - Macaristan Kibi, italyan - habeş kavgasından istifa. de ederek muahedeleri bozmak istiyen devletler de şimdiki halde uluslar ku- rumunun kararını, İngiltere ile Fran- sanın ve diğer devletlerin İtalyaya karşı alacakları son vaziyeti bekliye. ceklerdir. Uluslar kurumu harbın önüne geçe. memiştir. Doğu Afrikasında başlıyan ateşin sonu nereye varacağını -bugün den tat-'n etmek mümkün değildir. T A da da, Şükrü Es. mer şöyle diyor; “İngiltere yamnız başına İtalya ile mücadele edemez mi? İngilterenin İtal- ya ile mücadele edebileceğine — şüphe yoktur. Ancak İngilterenin yaptığı he. sab şudur: İtalya ile giriştiği bir harb. ta galib gelee dahi, neticede o derece zarârlı çıkacaktır ki, Habeşistanı İtal- yaya terketmeden doğacak — zarar bile bu zatar yanında ehven kalır. Nerede kaldı ki, italya , ile İngil- t&re arasında harb devam ederken, he. sapta olmayan bir takım karışıklıklar meydana gelebilir. İngilterenin harbtan bu kadar kaçındığını bildiği içindir ki, Musolini geri dönmiyeceğini dünyaya itiraf ettirecek derecede ileri atılmış. tır. Bu halde bugünkü vaziyette Ulus lar kurumu içi© İtalya - Habeş davası '©ı mevzii bırakmaya çalışmaktan başk yapacak bir iş kalmamıştır. da; Asım Us da şu düşünceyi yü- ULUS Ç HABERLER ” Dünya terbiye birliği ,, üyelerinden bir profesör Ankarada Arsrulusal bir kurum olan dün- ya terbiye birliği üyelerinden bir salkur okul hıfzıssıhhaları üzerin- de incelemeler yapınak için mem- leketimize gelmişlerdir. Kurulun sıhhat kubesi üyelerinden ve A- merikanın mümessili olan profe- sör Turner bu münasebetle prog- ramlarında yalnız İstanbul yazılı olduğu halde Ankaranın önemini göz önünde tutarak dün sabah şeh- rimize gelmiştir. Profesör Kültür Bakanlığı sağlık enspektörü B. Celâl ile görüştükten sonra sağlık ve sosyal yardım genel direktö- rü B. Asımı ziyaret edecektir. Bu geziden önce salkurun yapmış ol- duğu gezi Fransa, İsviçre, Belçi- ka, Almanya, Polonya, Rusya, Fenlandiya, İsveç, Danimarkaya idi. Bu gezilerden döndükten son- ra oksfortun iki yılda bir toplanan arsıulusal koöngrelerini geçen a- yın 10-17 sinde yapmış ve bu kon- greden sonra Japonyada 937 yılın- da yapılacak olan kongreye kadar da yeni bir inceleme gezisi prog- ramı hazırlamışlardı. Bu progra- ma göre Roma, Atina, İstanbul, Kudüs, Kahire, Bombay, Delhi, Kalküta, Bankok, Singapur, Ba:- tavya, Manila, Hongkong, Şang hay, Tokyo, Hunolül, Boston şe- hirleri gezilecektir. Bu gezi aynı zamanda arsıulusal kurula üye ol- mayan bazı devletlerin üye olma- sını temine çalışmak gayesile de yapılmaktadır. Bu arada profesör Turner'in Ankarayı göreti Türki- yenin üyeliğini de istemek için- dir. Kurulun bu gezilerdeki ikinci maksadı arsrülusal çocuk terbiye- sinde en iyi usulleri bulmak ve bu usülleri genel bir hale koymak i- çin türlü memleketlerdeki terbiye usuüllerini sa; . Kurulu ço- cuk okul hıfzıssıhası için saptana- cak genel usullerin yayrmını öğ- retmen değişi suretile yapmağa çalışacaktır. Sayım günü çalışacak işyarların izinleri Bazı illerde genel nüfus sayı- mr günü için k:ndilçrine vazife verilen işyarlardan bir takımları- 1nın izin almağa kalkıştıkları gö- rüldüğünden sayımın bım. masına meydan verecek böyle bir duruma asla yer verilmemesi için mm gününe kadar işyarlara izin :.eîilmğ:neıi hıııbalşıı_ılıkça bütün dayrelere bildirilmiştir. Çağrı Kamutayın finans kornisyonu bugün saat onda toplanacaktır. Sayın üyelerin bulunmalarını di- leriz. “4e Divanı Muhasebat Encümeni 7.10.1935 pazartesi günü saat on- da toplanacaktır. 2.namaralı açık deniz motötünün bindirmeden ve | I Azılı Birküç zaman önce ulak bir ajans haberi, kara sularımızda kaçakçılık ya. pan ünlü haydud altendiş Nikonun 7 tayfası ile birlikte gümrük muhafaza motörleriyle yaptığı bir uzun - çarpış. madan sonra yakalandığını bildirmişti Bt v k açakçı motörde dümendeki kırıklı a baca ve teknedeki delikler — ve kıtık yerler (* işaretleriyle gösterilmiştir) Türk sularında hiç bir kaçakçıya hayat ve hareket hakkı vermiyen güm- rük muhafaza teşkilatımızın bu başarı- &1, İddianın güzel bir örnegi olduğun. dan enteresan olan hâdiseyi okurları. mweza sunuyoruz: Lefter oğlu altındiş Wiko, İzmir altında Sığacıktan başlıyarak Kuşada Küllük kıyılarımızda yıllardanberi bi- ze kaçak mal çıkarmak için kuvvetli, zengin ve bizde de kolları olan bir şe r$un yaralarından adele nen yerleri (* iaşretleriyle gösterilmiştir) SAYIFA 3 Gümrük muhafaza teşkilatımızın bir başarısı korsan Altındiş Nıko nasıl yakalandı bekenin pek azılı bir başı olarak çalı. şardı. Bu kıyılarımızın gece, gündüz her havada gizlenecek köşelerine görünme. mek için bir ahtapot, bir yengeç göbi arılacak, yapışacak - kayalıklarımı ve sıkışmnca her tehlikeyi göze aldırarak kuvvetli ve süratli teknesile muhafasa kordonundan sıyrılma yollarını — bilen pek kanlı bir korsandı. Eli altında ve birçoğu kendi - eliyle yapılmış başka başka tipte hızlı çid-a ve denize dayanan yelkenli motörleri vardı. Kaçak malı (en çok sigara kâğıdı, çakmak taşı) italyan adalarından ser- beştçe alır. Gene italyanların - bize ya- kın Eşek adasile Farmako adalarındar ve yahut yunan adalarında bir zamım saklar, Kaçak malın nereye daha kalay. İıkla çıkarılacağını kestirmek ve bizde ki yataklarile anlaşmak — için motörüne balık avlama takımları alarak balık a- vına çıkmış gibi sularanıza sokulur, kı. yılarımızı yoklar. Muhafaza motör'eri. mizi görünce, motörüne son hızı vere- rek pek yakın olan yunan — ve italyan sularına kaçar. Yakalansa da sıularımız da balrk avlama cezasının pek bafif ol. duğunu bildiği için o kadar korkusu yoktur. Böyle yakalanan diğer balık. çılar gibi (kendi sularımda avlanıyor dum. Muhafaza motörü beni kendi su- yunda sandı, yanlışlık yaptı,) diyorek kurtulma çareleri bulurdu. 11.9.935 gecesi Akbük Timanının gizli bir kıvramında pusuda bekliyea gümrük muhafaza motörü gün ağarra ca karşıda sularımızda yelkenli tek di- rekli ve bacalı bir motörün balık avlar Kibi dolaştığını görüyor. Onu karşı su. Ortada: Altındiş Niko. Solda, yukardan aşağıya: Karacis, Filipolidis, Patronis Sağda yukardan aşağıya: Haciyuvaı Kara Yorgi, Papayuvani. lara kaçırmadan kuşatma rotasiyle ü. zerine yürüyor. İlk görünüşte araların da 7.8 mil açıklık var. Muhalara mo- tör kaptanı dürbünle yabancı motörün denizden balık ağlarını çekmekte — ol. duklarını ve kaçma hazırlıklarını gö- rünce hızını artırıyor, Yabancı. motör son hızla (Leryos) adasına - dönerek kaçmağa başlıyor. Verilen (dur) işaret- lerini ve arkasından gene (dur) demek için olan havaya kuru — Sıkr ateşlerini dinlemeyip kaçtığını — ve bir taraftan muhafaza motörümüze ateş açtığımı gö. ren muhafaza kaptanı hızını daha ar tırıyor ve bir yandân bu kaçan mötöre ateş açmağa mecbur — oluyor ve gene durmayıp kendisine ateş edilmekte o!- duğunu görünce muhafaza kaptanı son Çare, dümenini kırıp durdurmak - için motörün başile kaçan motörün kıçına dümen üstüne bindiriyor ve dümen ye. | tinden çıkıyor. Kaçan motörün güverte- sinde tek bir kişi (Altındiş Niko) sü- ratini azaltıyor ve son hiylesini kulla. miyor, Ellerini kaldırıp teslim — işareti veriyor. Buna insnan muhafaza motö- rü de hızıni azaltınca Niko dümenin çıkan yekesini yerine çabuklukla yer- leştiriyor ve gene son süratle kaçmağa