Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
NARSAMBA ULUS KEğ SAYIF,; b y - - h — Â 1 * Ankaraya da bir a * . A bitki bahçesi lâzım Prof. Dr. Krause Y. Z. E. Nebatat ordinaryüsü Dünyada hemen bütün büyük şehir- lerde, hele bir çok devletlerin hükümet Merkezlerinde bitki (nebat) bahçeleri Vardır. Türkiyenin hükümet merkezi Ankaranın da bir bitki bahçesine kavü- $acağı zaman çok uzak değildir. Avru- P'adaki en büyük bahçelerden biri Ber- lin civarında Dahlem'deki bitki bah- Sesidir, kapladığı saha — kocamandır. Sonra Paristeki Jardin des Plantes de Btniş ve büyüktür. Frankfurt A. M. deki palmiye bahçesi de ünlüdür. İn- Bilterenin en büyük bahçesi Taymis kiyilarındaki Kew bahçesidir; içinde Sok büyük bir bitki hazinesi saklar, Edinburgfdaki bahçenin de şöhreti büyüktür, Avrupa dışındaki memleket- lerden Birleşik Amerika hükümetleri- nin Nevyork şehrinde büyük ve zen- Bin tesisatlı bir bahçe vardır. — Sonra cenubi Amerikada Rio dö Janeyro'da Palmiyeleri ile meşhur olan bahçe, Ja- V_l adasında Buitenzorg'daki bahçe ge- lir, Bu bahçeler bulundukları şehir ve- Ya memleketlerin birer ziyneti olup hiç bir seyyah bunları gezmek fırsatı- Gündelihk çe AVRUPA VE ASYA (Başı 1 inci sayıfada) çok kımıldanan iki devletin Ja - ponya ve Almanya olduğuna kuş- ku yoktur. Bunlar bedensel ge- rekenleri dolayısile şimdiki sınır- ları dışında en çok açılma ve ya- yılma alanları arayan devletler - dir. Asyanın bir ucunda deniz ile çevrilmiş olan Japonya yayılmak için Avrupanın göbeğinde sıkışık duran Almanyadan daha çok el - verişli bir durumdadır. Japonya bu durumundan olabildiği kadar kazanç elde etmek için hiç bir fır- sat kaçırmamıştır. Kara asyasına bir kere ayak basınca orada ge - rek toprak ve gerek pazar kazan- cı bakımından büyük umudlar ile karşılaşmıştır. Bir taraftan Avrupanın kavga- ları, diğer taraftan da Amerikanın ökonomik sıkıntıları Japonyanın yayılma politikasına epeyce yar - dım etmiştir. Japonyanın en çok çin nasyonalizmine başını çarpa - cağı sanılıyordu. Fakat Av_ırupıı ve Amerikanın bu düşüncesi ger- çekleşmemiş ve Japonya Mançu - ri'de yerleştikten sonra yavaş yâ- vaş Çin ile de iyi geçinmek ve uz- laşmak yolunu tutmuştur. Japon - ni kaçırmaz, Hele tropik leketler- deki bahçelerde iklimin iyiliğinden ye- tişen gürlüğü ve çiçek güzelliği insa- Na hayret verir. Bu bahçelerde trop bitiği yaşayış gürlüğünün en iyi misal- leri görülebilir. Hemen her bitki bah- çesinden, hiç olmazsa büyük bahçeler- den beklenen gaye ikidir. Evvelâ; tahsil ve öğretmeye yarar, bundan do. layı da çoğu büyük şehirlerdeki üni « versitelere bağlıdır. Sonra fenni en- tresesi olmıyan halk için istirahat ve eğlence yeridir. Halk burada güzel çi- çekler arasında, gölgeli ağaçlar altın. da dinlenmek imkânını bulur. — ÂAma bahçelerden gözetilen bu iki fayda her zaman birleştirilemiyor. Meselâ: Av - rupada büyük bahçelerde öğretme ve fenni araştırma işlerinin halkın teha - tümünden aksadığı görülmüştür. Bu- na mani olmak için bahçenin bir kısmı. nın halka, bir kısmının tedrise hasre - dilmesi yahut da haftanın muayyen günlerinde bahçenin — halka serbest bırakılması, diğer günlerde tedris için kapatılması düşünülmüştür. Meselâ Berlinde halkın çok gezdiği eski ne - batat bahçesi, profesör — ve talebelerin taciz edilmeden fenni araştırma ve Ça- İrşmaları için haftanın muayyen gün. lerinde kapatılırdı. Öbür bahçelerde de buna benzer tedbirler alınmıştır. Fakat hiç bir yerde bitki bahçeleri yal- nız fenni araştırmalara yarayan fenni enstitüler haline getirilmemiş aynı Za- Manda halkın istirahat ve istifadesi de temin edilmiştir. Ankarada kurulacak olan bahçe de hem fennin, hem umumun işine yara- malr, hem talebe ve hem de her hem- Şeri için serbest olmalıdır. Böyle bir bahçe bilhassa Ankarada sevinçle kar- ştlanacak ve çiçeğini açmakta olan An- kara şehrinin yeni ziynetlerinden biri olacaktır. Ankarada kurulacak olan büyük bahçe Türkiyenin ilk bahçesi 0- lacaktır. Gerçi münhasıran tedrisat için hazırlanan bahçeler Meselâ İstanbul üniversitesinde pro- fesör Esad Şerafettin'in kurduğu ve Uzun seneler idare ettiği bahçe, küçü- Cük olmasına rağmen Akdeniz bitki- lerinin zengin bir kolleksiyonunu ihti- va ediyordu. Sonra eski Halkalı Zira. at mektebi âlisinde profesör Ali R- zanın idare ettiği bahçe, köyde orman mektebinde profesör Mazharın bilhassa ağaç nevileri ve yetiştirilmeleri için kurduğu bahçeler vardır. İstanbulda büyük bir bitki bahçesi yapılması ka- rarlaştırılmıştır. Umarız ki Ankara ge- Ti kalmaz. Şehrin ehemmiyeti, kucağın da taşıdığı bir çok bilgi ocakları, he- le Ziraat enstitüleri Ankaranın bir bah çeye malik olmasını haklr gösteriyor. Ankarada böyle bir bahçe için yer de hazırdır. Meselâ Ziraat enstitülerinin etrafı, gerisinde sebze yetiştirilei Ve kenarlarından akan Çubuk suyu ile su lanabilecek olan bahçe, hattâ belki de istasyonla şehir arasında ve Evkaf a- Partımanının cenubundaki arsa, Gazi CHisi enk münasip yerlerdir. Her - mevcuttur. y; bu yolda daha ileri gidebilir- se, bunun herhalde acunsal sıya- sa bakımından büyük bir dönüm köşesi olacağına kuşku yoktur. İşte o vakit Asya — Avrupa kav- gası daha genişliyecek ve sarı -__be- yazdan hangisinin dünyada hü - küm süreceği sorumu bütün kor - kunçluğu ile meydan alacaktır. Avrupa ulusları şimdi birbiri- nin elindeki lokmayı kapmak is- tiyen çocuklar gibi didişirlerken Japonya başladığı yolda her gün biraz daha ilerlemektedir. Japon- yanın kılavuzluğu ile Mançuku - o'nun ruslar elindeki demiryolu - nu satın alması, bu yol üzerinde bulunan engellerden birinin daha kaldırılmış olması demektir. Ja - pon dinamizmi için meydan ge - niştir. Alman dinamizmi ise he - nüz çıkar yolu bulamamış ve ür- küttüğü ulusları kendi tarafına çevirerek şimdilik daha çok japon dinamizminin rolünü kolaylaştır- makta bulunmuştur. Avrupa ve Asya artık birbirine uzak, birbi - rinden ayrı parçalar değildir. Her iki ucta da oynanmakta olan oyun onları birbirine bağlamıştır. Zeki Mesud ALSAN Budapeşte panayırına gidecekler Türkofis'den: “Mayısın üçünde açılarak 13 ünde kapanacak olan arsıulusal Budapeşte panayırına iştirak efle- cek olanlardan Romanya yolı.ı ılı_: gideceklere parasız Transit vizesi verilmesine Romanya hükümetince karar verilmiştir. Ancak, gidiş vesikasının 27 n_i- sanla 13 mayıs arasında ve geliş vesikasının da 3 ve 19 mayıs ara- sında verileceği, bu parasız vizele- ri alabilmek için de Roman_ya’dı_. kontrol işmenlerine gösterilmesi gerekecek olan muteber bir pasa- port ve Budapeşte tic&re_t ve sana- yi odası tarafından verilmekte o- lan bir sergi vesikası bulunmnk gerektiği Romanya _el_çilı_ğıgıce ik gili makamlara bildirilmiştir.,, -halde plân arsasızlık veya yersizlik yü- zünden suya düşecek vaziyette değil. dir. Yalnız, meselenin, dar bir sınıf için değil, genel ehemmiyeti olduğun- dan herkesin bu işle alakadar olması lazımdır. Tabiidir ki bu bahçenin gö- receği iş, yalnız talebelere memleket- lerinin bitkilerini tanıtmakla kalmıya« cak, pratik sahada da faydalı olacaktır. Meselâ ecnebi memleketlerde yetişen bir çok faydalı nebatların ve mahsul- lerinin dışardan ılınmalırm_ı lucet— bi- rakmamak için, bunlarla ekim tecrübe- kokulu leri yapmak sağlık bitkileri, bitkiler, faydalı ağaçların Türkiyede yetişip yetiımiyeceğini denemek ilâh.. çözülecek problemlerdendir. Yeni bir alman teklifi Londra, 2 (A.A.) — Royter a- jansı bildiriyor: Bildirildiğine göre, son Berlin konuşmaları sırasında B. Hitler, ingiliz bakanlarına doğu andlaş- ması yerine başka bir teklifte bu- lunmuştur. Sanıldığına göre bu alman teklifi, Almanyanın tercih ettiği bir saldırışmama andlaşmaları se- risi yapılmasını tekrar etmektedir. Bu andlaşmalarda saldıran tarafa yardım edilmemesi yolunda kayıt- lar konacak ve bu andlaşmalar serisi sonradan birçok taraflı bir saldırışmama andlaşmasına ekle- necektir. Royter ajansının diplomatik bil- dirmeni bu şekilde bir hâl sureti- nin Fransa ve Sovyet Rusya mah- fillerinde eyi karşılanmıyacağını sanmaktadır. Çünkü bu, uluslar derneği statülerinden ve Briyan - Kellog andlaşmasından daha ileri gitmemektedir. Ve Fransa ve Sov- yet Rusya saldırışmamak andlaş- malarının orta ve doğu Avrupa'- da güvenliği koruraya yetmedi- ği düşüncesindedirler. Bundan dolayı yukarda bildiri- len alman teklifini güvenlik soru- munun halline doğru yeni bir ker- te teşkil eder görmek ihtimali yok- tur. B. Flandenin bir söylevi Paris, 2 (A.A) — Havas ajansı bil- diriyor: Başbak B. Flanden, parl MA nun tatili dolayısile hükümete tam bir güven gösterilmesini istiyen sözleri sü- rekli alkışlarla karşılanmıştır. Almanyanım silarlanması hakkındaki alman bildiriğlerinden bahseden B. Flan den demiştir ki: Ahr lahl G eklerdaki ğırılması, süel tayyareciliğin kurulma- sı ve zeplinlere karşı korum tertibatınm alınması ve önce bildirilen 36 fırkadan başka topçu kurumları yapılamsiyle ta- mamlanacaktır. Hükümet, şunu çekin - meden söyler ki, Fransa, bu ordu karşı- sında korum tertibatı almak mecburiye- tindedir. Ve bunu süel tedbirlerle ve barışın devamına ilgili olan öteki dev- letlerle yapılacak süel sözleşmelerle el- de edecektir. Hemen al gereken tedbirlerden başka, fransız ordusunun Hükümet, kurumu yenileştirilecektir. her türlü hallerde ulusal korumu ba - şarmak için ödevini yapacaktır. Bu se- bebten eğer ülke, güvenliğini korumak için uzun ve büyük gayretler yapmağa mecbur kalırsa kamusal üsün soğuk kar İrlığını elden bırakmamalıdır.,, B. Flianden bündan sonra mali so - rumlardan bahsetmiş hazine durumunun eyi olduğunu bildirmiş ve altın esasının kalacağını bildirmiştir. Bundan sonra parl hükümete güvenini bildirmiş ve 28 mayısa kadar toplantılarına son vermiştir. — İtalyan - habeş anlaşmazlığı Roma, 2 (A-A) — İtalya hükümeti, Habeşistan ile yapılmış andlaşmanın gö- zettiği bütün çarelere henüz baş vurul- mamış olduğu için Uluslar Derneğinin masına yer olmadığı yolundaki dü- inde ayak diremektedi xxx Cenevre, 2 (A.A.) — Habeş hü- kümeti, Uluslar Derneğine İtalya- habeş ;örüşmelerinin Cenevre, Pa- ris veya Londra'da yapılması için yeni bir teklif notası vermiştir. Berline giden heyetimiz Türkiye — Almanya arasındaki öka- bulunan heyetimiz ayın on beşine doğru Ankaraya dönmüş bulunacaktır. karış: bi Japonyaya uzman gönderiliyor Fkonomi Bakanlığı mensucat sanayi- ini tetkik etmek üzere Japonyaya bir uzman göndermeğe karar vermiştir. (Başı 1 inci sayıfada) isteklerinin muhtemel muvaffakı- yeti üzerinde büyük bir tesiri ola- caktır. Gazeteler, Polonya'nın doğu andlaşması hakkında katt duru- munu alırken, önce Londra, sonra da Stresa'da dikkatle tetkik edi- lecek bazı şartlar ileri süreceğini sanmaktadırlar. Böyle sonuç, tahminlerle ve is- tihbarat başlar başlamaz ilgili mu- hitlerin umudları ile uygunsuz de- gildir. Öte taraftan, bu mahfiller, top- lanan bütün bilgilerin B. Eden Londra'ya dönünce baştan aşağı eyice gözden geçeceği noktası ü- zerine dikkatini çekmekten geri kalmamışlardır. Görüşmeler devam ediyorr Varşova, 2 (A.A.) — B. Bek ile bu sabah yaptığı görüşmeden son- ra B. Eden'i Cumur Reisi Moscicki kabul etmiştir. B. Eden bundan sonra adına verilen bir öğle yemeğinde hazır bulunmuş, ve öğleden sonra gö- rüşmelere Mareşal Pilsudski'nin evinde devam edilmiştir. _Akgım üzeri, bir yemek veril- miştir. Görüşmelere, yarın sabah tek- rar başlanacak ve İngiltere elçili- ğginde bir öğle yemeği verilecektir. Garşamba günü öğleden sonra B. Eden, Prag'a gidecektir. B. Laval da Varşovaya gidiyor. Paris, 2 (A.A.) — Polonya hü- kümeti, Moskova yolculuğu dola- yısile B. Laval'i Varşovaya davet etmiştir. Bu teklifi, B. Laval, ka- bul etmiştir. Polonya gazetelerinin yazdıkları Varşova, 2 (A.A) — Bütün gazete- ler, ingiliz bakanının özelliği ve Lehis- tan hükümeti mü illeriyle yapacağı görüşmelerin esası hakkında yazılar yazmaktadırlar. Gazeteler, Varşova ko- nuşmaları sorumunda B. Edenin Lehis- çları hakkın da sağlam surette duyuğu olacağını söy lemekte ve genç ingiliz politikacıları tan sıy özü ve neslinin en sayın bir mümessili olan murahhas lordunun büyük meziyetleri- ni yazmaktadır, Gazeteler aynı zaman- da B. Edenin bu ziyaretinin İngiltere — 'Lehistan münasebetlerinin gelişmesine de yardım edeceği umudunu gösteri - yorlar. Hükümet taraftarı Kurjer Poranny gazetesi diyor ki: “B. Edenin Varşova yolculuğu, O - der nehtinin doğusundaki Avrupa mın- takası sıyasasının hakikt durumu hak - kında ingiliz düşüncelerini zenginleştir- mekten hali kalmıyacaktıt. Lehistan'n Sovyet Rusya ve Almanya ile durumu- nu normallaştırdığındanberi, bu mınta- kada durum kökten surette değişmiştir.! Lehistan, kendisi tarafından bugün ya- ratılmış olan güven sisteminden daha iyi olmak şartiyle, her türlü güven DEĞ teminin kurulmasına çalışmayı kabul e- der. Fakat Lehistan sıyasasının temeli olan bu kurallar, bazı yabancı gazeteler tarafından Lehistan hakkında ileri sürü hakikat olarak telakki- ŞT ÇA len si gerekmez.,, B. Eden Berlin ve Mozkova sonuçlarını anlattı Varşova, 2 (A.A.) — B. Eden, bu sabali B. Bek'e Berlin ve Moskova'dan getirdiği intibaları uzun uzadıya anlat. mıştır. Ondan sonra B. Bek de doğu andlaşması hakkındaki görüşünü uzun boylu bildirmiştir. Eyi kaynaklardan alınan duyuklara göre, andlaşmalar hakkında başlanılan konuşmaların temeli, şimdiye kadar im- za edilmiş olan saldırışma andlaşmala- rına dayanmaktadır. Bunlara saldırana | Bay Eden Varşova'da Konuşmalar müsaid bir durum içindğ başladı -B. Laval de Varşovaya gidiyor, yardım edilmemesi ve saldırganın tarl- fi hakkındaki andlaşmalarla Avusturya — nın istiklâlini garanti için düşünülen andlaşmaya benziyen bir konsültasyon andlaşma eklenecektir. İ Eyi duyuk alan mehafil, Av doğu kısmı için yapılacak böyl mıyacağını sanmaktadır. Sıyasal mahafilde bir akımsarlık duğu şimdiden belli olmaktadır. B. Eden, Mareşal Pilsudski'nin yanında : Varşova, 2 (A.A.) — Bugün saat 11 de B. Eden Dışarı işler bakanlığı _ da B.Bek'i ziyaret etmiştir. Konuşma saat 13 e kadar devam ettikten sonra ingiliz bakanı Cumur riyaseti sarayına gitmiş ve Cumur Reisi tarafından ka«- bul edilerek öğle yemeğine alıkonule — muştur. Yemekten sonra BB. Bek Eden ar da konuşmalara yenidi lanılmıştır. B. Eden akşam Mareşal Pilsud! tarafından kabul edilmiş ve adımna ve.- rilen bir yemekte bulunmuştur. : Konuşmalara yarın sabah devam o, lunacak ve öğle üstü İngiltere hüyüî elçiliğinde bir yemek verilecektir. B. Edenin niyeti yarın akşam Pr; gitmektir. Gazeta Polska diyor ki,l Varşova, 2 (A.A.) — Yarı resmit Gazeta Polska, B, Edenin gelişi dol yısiyle: “Uluslar derneği sistemi ıtel denemesinden geçiyor.,, diyor. 5 İngiliz Bakanının Varşovada T bir sevgi ile karşılandığını ve şimdi , durumun önemini yazan bu gazete, sö- züne şöyle devam ediyor: ' “Karşımızda iki hâl şekli vardır, — Ya gereklikleri göz önünde tutan dü- — zeltmelerle bugünkü sistemi iler mek, veyahut ki yeni bir sistem y: mak, ki, bu daha güç olacaktır. Pol yanın sıyasası her türlü sinirlilikten art olamkla beraber, hükümet, duru « mun ciddiliğini gözden kaçırmamakta- dır. Gerek İngilterenin gerek Polon«s yanın sıyasalarındaki biribirine uygur noktalar, gerek metodlar ve gerek a maclar bakımından olan sükün ve ennidir. İngiliz bakanalrının Paris, Berlin ve Moskova'dan geçirerek V C« şovaya getiren yol, barışım mihveri 0- lacaktır.,, Polonya ve Doğu andlaşması Londra, 2 (A.A.) — Taymi zetesi başyazısını İngiltere -Polon ya konuşmalarını gözden g meye ayırmıştır. Bu yazıda şu d şünceler ileri sürülmektedir: Eden'in Varşova ziyareti bu yolculuğunun belki en ehemmi li kısmıdır. Moskova'daki tema lar değerli sonuclar vermişse le Sovyet hükümetinin — Avrupayı şimdi düşündüren sor rindeki fikri önceden de bili mekteydi. Doğu güvenlik andla ması görüşmelerin temeli olm tur. Sovyetler Birliği ise bu pro yi ilk ileri süren ülke olmak do yısiyle nomal olarak bundan ya na: dır. Ancak Polonya şimdiye | dar bu projeye karşı olmuş Polonyanın ileri sürdüğü sebe Almanyanınkilere benzemez. Ç kü Polonya kendisinin olan y lerin zorla elinden alındığını st liyen ülkelerden değildir. Polo NOÖT: Bay Eden'in Varşova yıl luğuna aid son duyüklar Sinci S2 mızdadır.