Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
— A N HeiR l e Ze İ NİSAN 1935 PAZARTESİ ULUS M Poslası | Çorumda bayındırlık işleri Bu yazı ile kültür, ökonomi ve soy- Sal ilerlemeden dikkate değer varlık Bösteren Çorumun bayındırlık işlerin - den bahsetmek istiyoruz. Yirmi bin nüfuslu, Kızılırmağın u- Tandığı çevrenin şimaline düşen Ço - Tum, her şeyden önce, üzerinde durul. l!.ıası gerek olan, büyük bir ekim ülke- "dğr. Ekim sanayiinin istediği ve di- Tediği şartların Çorum ovasında top - “Amış olması, Çorüm — için parlak bir Yükseliş ve yarının müjdecisidir. Biz bu husustaki tetkik ve düşüncelerimizi _Şka bir yazımıza birakarak Çorumun Bünden güne güzelleşen değerli varlı. Bini anlatacağız. Çorumun eski yapıları, konakları, harc—mlik ve selamlıkları tetkik edile - C€k olursa bu, çittçi diyarı hakkında da h_i Beniş bilgilerimiz olur. Çorumun es- 1 Yapıları, dış yüzden bir duvarla hap- Sedilmiştir. Bunu, şehir halkının fazla mutaas. &b olduğuna hamledenler vardır. Hal- buki bu evlerin iç pencereleri de ka - feslidir. Demek oluyor ki, bu, eski bir Börenek ve âdetten Gdoğmuştür. Eski Yapiların geniş bir avlusu vardır. Avlu içinde Fırın, ocak, ambar, çeşme vardır. Evl"in ahırları başka kasabalarda oldu. ğü gibi evin altında değil, ayrı bir yer- dedir. Evlerin bir çoklarında bahçe de vardır. Çorumun bu yapıları umumi- Yet itibariyle iki katlıdır. Ahşabtır. Ev- ler birbirlerine bağlı gibidir. Bu yüz- den yangınlar olmakta, büyük felaket. lerin kaydedildiği söylenmektedir. Ev- lerin iki kapısı vardır. Birisi büyük bi- Tisi küçük kapıdır. Büyük kapıdan ara- ba, sapan, kağnı, hayvanat, saman, buğ- day, arpa gibi çiftçi eşya ve malzeme- Sİ girer. Küçük kapıdan ev halkı işler. Çorum evlerinin bir hususiyeti de ta Jarımın oyma tahtalardan yapıl - mMış — olmasıdır. Bunların — içinde ince bir zevkle oyulmuş sanat eserleri de görülür. Çorum yapıları baştan ba « $a kireçle sıvanmıştır. Burada gerek Yanmış ve gerekse yanmamış kirecin bol olması her evin kireçle sıvanması. Na yardım etmiştir. Ve bundan ötürü - dür ki, Çorum, ilk görünüşte karakte Tistik bir şekil alır. xxx Bugün, Çorumda eski usul ve âdet- ler üzerine yapılar yükseltilmiyor. Her- kes anlamıştır ki, caka ve fiyaka için, lüzümsuz yere bol bol para sarfetmek devri çoktan geçmiştir. Cümhuriyetin onaran ve başaran eli, Çoruma da uzanarak ona değerli bir Yükseliş ve dirilik aşılamıştır. Ve bu - Bün bütün hızı ile devam eden bir imar Çalışması ve işi vardır. Şehir, bilhas. Sa memleket hastanesi ve şimal sırtla- Tına doğru yayrlıp uzanmaktadır. Be - lediye de bu canlı çalışma karşısında halka öncülük ederek şehrin bir pro » İe, plân içinde düzenlenmesine yardım ttmektedir. Muhakkakdır ki Çorum, yâa- kin bir çağda, yeni yeni yapıları, yer Yer yükselmiş kurumları ile bu mınta - kanın en verimli, bayındırlıklı, ileri bir $ehri olacaktır. Çorumda ev kiraları da ucuzdüur. Oturulabilecek bir evin aylığı nihayet 5-10 liradnın içindedir. Yalnız, şurayı da ilave etmek lazımdır ki, ev sahible. ri kira bedellerini, senelik olarak, pe- şin aldıkları için bu cihet memurlar ü- zerinde bir hayli sıkıntı yapmaktadır. Xx X Bugün Çorumda, noksan kalan şey elektrik ve yollarının rar, bozuk olma- sıdır. Elektriğin pek yakında şehre renk, aydınlık vereceği söyleniyor. İ Bugünkü Çorumun yolları kendisi- ne layık olmaktan fersah fersah uzak & Çorum'un ünlü saat kulesi tır. Bununla beraber Çorum yolların a yapılacağında, genişletileceğinde asla şüphe edilmiyor. Halkevi önünden, do- ğumevine doğru açılan yolu — hatala- rına rağmen — bir başlangıç olarak sa- yiliyor. Çorum, yollarının bir kısmı a. gaçlandırılmıştır. Geriye kalarn kıisım. ların da, ufak bir gayretle, ağaçland - rılması unutulmamalıdır. Çorum yollarından bahsederken, ek lemekte ister ki, şehrin etrafını halka- lıyan yamaçlar, tepeler şehir için birer zarar kaynağı olmuşlardır. Her yıl ya ğan karların, yağmurların toplanarak büyük bir sel halinde Çorum sokakları nı kapladığı, doldurduğu görülür. Bu seller, yolları delik deşik etmekte, ya- pılan emek ve masrafları larzada yok et- mektedir. Çorumun yolları, yazın — ne kadar tozlu ise, kışın o kadar çamurludur. Çorumda trahom hastalığının çok ol ması, bu tozdandır, diyorlar. Umülür ki, şehrin güzelliğine zarar veren, halkın sağlık şartlarını, bozan bu toza da bir çare bulunmuş olacaktır. akıkık Çorumun güzel bir yerinde yapıl- mış olan park için, gayretler, emekler —e zecez Dışardan gelen son duyukl: adai klar | B. Eden'in yolculuğunun sonuçları Moskova, 31 (A.A.) — Rus diplo- matlarından biri bugün havas ajansı bildirmenlerinden birine şöyle demiş- tir: B. Eden'in yolculuğu sonucunda el- de edilmiş olan muvaffakiyetler ümud- larımın üstündedir. Yapılan görüşmelerin bu suretle kutsal sonuca varması bir - taraftan B. Eden'in Moskovadarı önce Berlini zi- yaret etmiş olması olmuştur. Çünkü mumaileyh bu sayede alman tehlikesi- ne karşı rus ileri gelenlerinin duymak- ta oldukları korkuyu anlamıştır. Diğer taraftan doğuda gerginlik bu sonucla- ra varılmasına yaramıştır. İngiliz murahhası lordunun arka- daşlarından biri şöyle demiştir: — 18 yıl devam eden bir ayrılıktan sonra İngiltere Sovyetler Birliğini ta- nıyor. Bununla beraber ingiliz mahfilleri elde edilmiş olan sonuçların ehemmi- yet ve şümulünü azaltmak yolunda 18- rar etmekte ve B. Eden'in Moskovaya ingiliz kabinesinin konuşmaya memur bir hükümet adamrı sıfatile değil, ma- Jâmat almağa ve vermeğe memur bir bakan sıfatile gitmiş olduğunu hatır- Tatmaktadırlar. İngiliz kabinesi, B. E- den'in elde etmiş olduğu sonuçları ka- bul ve tasdik edebileceği gibi red de edebilir ve Londra kabinesinin muva- fakati olmaksızın Moskovada yapılan şeylerin hiç biri kati bit mahiyet ala- maz, Bundan başka, İngiliz — Rus ya- kınlaşması büyük bir mikyasta — B. Eden'in arkadaşlarının söylediği gibi— “Alman başbakanı B. Hitlerin fevkal- âde olan diplomasi acemiliğinin,, so- nucudür. Alamn başbakanının tuttuğu yol, uzlaşma gözeten her türlü arzula- rı altüst edebilir. sarfedilmiştir. İçerisine ağaçlar, çam - lar dikilmiş, yeşilliği temin edilmiş, havuzlar yaptırılmıştır. Söylemek de faydalıdır ki, yapılan cmekler, gayret. ler zevksizce ve gilgisizce olmuş, bir krokisi, plântr çizilmeden, gelişi güzel işe başlanmıştır. Atatürk'ün timsalini bağrında yaşa- tan Çorum parkı, bu havalinin en eş - siz, renkli, tarhlı, şekilli güzel bir sa- nat eseri olmak mecburiyetindedir. Ve © zamandır ki, Çorumda — bir (park) vardır, diyebilelim. Çorumda başarılan işlerden biri de Su işidir. Önceleri susuzluktan büyük sıkıntılar çekmiş olan Çorum, cümhuri. yet devrinde Mürsel suyu - gibi içimi çok leziz bir suya da kavuşmuştur. Bu su, bugün bütün Çoruma dağı. larak ihtiyaca fazla fazla kâfi gelmek- tedir. Belediye su müteahhidine olan borcunu da sürüncemede bırakmıyarak ödemiş, Mürsel suyu şehrin en kenar köşelerine kadar uzanmıştır. Bu su için hastane civarında S000 tonluk bir mahzen de yaptırılmıştır. Almanya'nın durumu ve İzvestiya Moskaova, 31 (A.A.) — Jurnal dö Mosku gazetesi, başyazısında, Beriin konuşmalarının İngiltere'de oldukça tu- tulan bir hayali dağıtmaya yarıyacağı “Bu hayal, bilhassa yumuşak ve özel inandırma kurallariyle B. Hitleri pro. gramından vazgeçirmek ve onu güven ve barış gerekliği önünde daha anlaşır bir hale getirmek umududur. Berlin konuş- malarının sonucları meydandadır. İn. giliz bakanları, B. Hitlerin barışı temin ve bizzat Almanya ile birlikte diğer ül- kelerin güvenini pekiştirmek için haş- ka devletlerle işbirliğine hazır olup ol. madığını sordukları vakit, B. Hitler kendilerine kati surette bir - hayır - ke- limesiyle cevab vermiştir, Doğu andlaşmasına katılmasına, kar- şılıklı yardım kuralı tatbikinden ve şim. diki biçimiyle Tuna andlaşmasını ka- bulden geri durmuştur. Almanya bun. dan başka kendisini Cenevreye çağıran devletlere birçok isteklerle cevab ver- mekte ve silahları da tahdidden çekin- mektedir. B. Hitlerin Berlin görüşmeleri sıra. sında alman nasyonal sosyalizminin ko- münist tehlikesine karşı mania olmak yolundaki tarihi ödevi hakkındaki ku- rallarını uzun uzadıya anlatmış olduğu- na dair duyuklara inanmak gerektir, Ancak Sovyetler Birliğine karşı çabuk durumu bir alman saldırımı imkânını gösteren uluslararası gazetelerinin Ber. lin konuşmalarının bu cephesi hakkın- da mübaleğalı davranmış olduğunu sa- nıyoruz. B. Hitler katma ve genişleme programına giren bir sovyet karşı sal- dırısı hoş görmektedir. Söylediklerinde sınırların değiştirilmesi programının tatbikine doğudan başlamak isteğini lemedi. Fakat bundan hakiki ama. cr bu olduğu manası çıkmaz. B. Hitler- in ilk darbeyi Fransa'ya veya Çekoslo- vakyaya ve yahut italyan menafiine in- dirmek istediğini aynı açıklıkla söyle. miyeceğini göz önünde bulundurmak ge- rektir. Bazı alman sıyasa adamlarının sovyetlere karşı tahrikler ve sergüzeşt- arayan beyanatlarına rağmen, bunlar, kuvvetli teslihatı ve bu teslihatı takvi » ye için sonsuz imkânları olan Sovyetler birliğinin geniş topraklarını istilâya kal- kışmak gibi istisnaf tehlikeyi anlıyamnı- yacak kadar ne akıllarını kaybetmişler, ne de tarihten alınan dersleri unutmuş- lardır. B. Hitlerin Avrupa hartasını değiştir- mek teşebbüsüne doğudan değil batı - dan başlıyacağı ve Sovyet Ruüusya'dan başka saldırış hedeflerini tercih edeceği küvvetle muhtemldir. çalışmalarını Sov- yetler Birliğinin gerçek kuvvetine da « yandıran Sovyet sıyasa adamları bütün dünyanm Sovyetler birliğine yardım muhakkak olduğunu bildirerek diyor ki: edeceğini sanmaktan çok uzaktırlar. Ke- za, alman tehlikesi önünde memektedirler. Sovyet — efkârıumumi « yesi meseleyi daha derin ve daha geniş bir surette ortaya koyuyor. Bu efkârı- amumiyenin anlayışına göre, Avrupanın ortasına konulmuş ve her hangi bir zas manda ve berhangi bir yönde patlıyabi. Sovyetler —— birliğinin korunması Avrupa barış sıyas — sasının en mühim sorumu olduğunu va — — soövyet sınırlarının Avrupa haritasınm — en tehlikede hatları olduğunu da düşüns — he" DU | Ğ T lecek bu bombaya karşı gerçek ve tesire li tedbirley alınmaktadır. Berlin konuş « — malarından ve B. Eden'in iki taraf için memnuniyet verici bir tarzda cereyan etmekte olan Moskova görüşmelerinden sonra barış dostları daha sonra ne ya - pılmak gereketeğini soruyorlar. Bunun cevabı şimdi daha kolay verilebilir. Çön kü, bu konuşmalar durumu geniş ölçü. de aydınlatmış ve bazı meseleleri basit« leştirmişlerdir. Avrupa şimdi şu şıklar — karşısında bulunuyor: : Ya, ülkeler için Hitler Almanyasını — saldırış maksatlarını takibe cesaret bila —'- edemiyeceği gerçek bir güvenlik kurul « ması için çalışmak, yahut dünyayı şim- diki karışıklık içinde bırakmak, savaş tehlikeleri durumunu uzatmak ve şiddet lendirmek ve hitlerizme hiç bir engel mevcud olmaksızın sergüzeşt hazırlıkla- rma bitim imkânını vermek. Bu iki şıktan başka bir hal tarzı yolk — tur, y Almanya harba hazırlanıyormuş Stokholm, 31 (A.A.) — Almanlar son zamanlarda isveçten birçok at al mışlar ve bunlar için iki misli fiat ver. mişlerdir, Diğer memleketler atlarının tâbi olduğu yüz kırk mark gümrük res- mine mukabil isveç atlarının 500 mark resme tâbi aldukları göz önüne getiri. lecek olursa anlaşılır ki Almanya, h ba hazırlanmaktadır. -Ö İsviçre Almanya'ya bir — protesto notası veriyor Bern, 31 (A.A.) — Gazeteci Jacob meselesi kati bir safhaya girmiş gibidir, Yarın İsviçtenin Berlindeki büyük el. çisi alman hükümetine İsviçre hüküme: tinin resmi protesto notasını tevdi ede- — cektir, İngiliz hükümeti üç yol karşısında —— kalacak Londra, 31 (A.A.) — Havas bildire — meninden: Sıyasal mahfillerin tahminle: — GN BNF ti/ar üreülü sonra Streza konferansını hazırlamak — üzere Paris ve Roma ile duyuklaşmak — t (Sayıfayı çeviriniz) — — Bir fincan kahve içmek için su kaynatm L"' 'S'un romanı San Michele'nin kitabı Yazan: Aksel MUNT Türkçeye çeviren: Nasuhi BAYDAR Gehe bir buzlu banyo yapacağımdan ür- kerek göle yaklaştım, aldanıyormuşum ; Ris- N, eka denilen altı düz bir kayığın Yyarı Saklı olduğu bir agaç gövdesinin karşısında Urdu. Bu eka hiç kimsenin değildi, herke- Sindi ve laponların en yakın alışveriş yerine iderek, varlıklarmın üç tek lüks'ü ola_n_kah- İi âC'.;er ve tütüne karşı Rer:.11 derilerini ve- P değiştirmek işine yarıyordu. Y a ölünşSuyu zuîuk n);avisi ve Kapri'deki vi mağaranın peruze mavizi sulafm_dan da- güzeldi. Öyle duru, öyle arı idi ki kor - hnç Stalo'nun onun dibinde yapmış oldu - u deliği görüyorum sandım. Yolun yarısın- da, y anyana ve yalnız boynuzlarını suyun dı- RE dabırakarak yüzen iki haşmetli Yolcu gör- İyic, İyi ki beni lapon yerine koydular da Yice yanlarına yanaştık ve ürkmeden bize kan güzel, tatlr bakışlı gözlerini yakın - an görebildik. Renlerinki gibi sığınların Tefrika: 34 — özlerinde de acak bir şey var: ncrgden ğ:lîıîı:mz balîıîuşızl; gözleri dosdoğru gözle- rinizin tâ içine bakıyormuş sanırsınız. — Karşı kıyıyı dikliğine tırmanarak, guılıeş— ten başka kılavuzumuz oquaksızm, bır" e: re daha, sonsuz bataklıklı bir yaylada kyıîıl': meğe başladık. Cep puslamın nası! u e nrlacağını Ristin'e kaç _k_ı.:îe anlatm_%g_a ı;_ai Iadığım halde bir türlü ogretemedıgımklç n, ondan kendim de vazgeçerek, yg!mz ızin yarı alışık hayvan duygusuna _g_u_venmegıe_ karar verdim. Pek evedilik ettiği besbelli idi; biraz sonra doğru yolda oldug_umuzdan kuşkulanmakta olduğunu sezmeğe başla - dım. Arasıra, elinden geldiği kadar hızla bir yana seğirtiyor, birdenbire duruyor ve yeli kokluyor, sonra bir başka yana fırlayıp aynı manevrayı gene yapıyordu. Arasıra da yere uzanıp bir av köpeği gibi toprağı koklüyor- du. ai Bataklık boyunca, bize doğru uçar gibi gelen, alçak bir bulutu göstererek “Bog, dedi. hi Sis! evet, sis basmıştı. Bir dakika içinde öyle kalın bir sis içinde kaldık ki !.on'dşa_- nın sonbahar sisleri kadar deşil_mezdı. Biribi- rimizi gözden kaybetmemek için elele tutuş- mak zorunda kaldık. Sonunda Ristin, artık yolu şaşırdığını ve sisin geçmesini beklemek gerektiğini söyledi. Bu, daha ne kadar süre- bilirdi? Bir şey diyemiyordu; belki bütün gün, bütün gece ve belki de bir saat. İş yelin es- meğe başlamasında idi. Bu başıma gelenlerin en çetinlerinden biri idi. Eyice biliyordum ki böyle ucsuz bu- caksız çöllerde, ince üstbaşımızla siste kal- mak ormanda ayı ile karşılaşmaktan da kö- tü idi. Gene eyice biliyordum ki olduğumuz yerde durup beklemekten başka yapılacak bir şey de yoktu. Derimize buzlu bir bez gibi yapışan sisin altında, çantalarımızın üzerine oturup saatlerce bekledik. Bir pipo yakmak isterken yeleğimin ce- bini su ile dolmuş bulunca ne kadar çaresiz kalmış olduğumu büsbütün anladım. Kendi kendime acınarak ıslak kibritlerime bakar- ken Ristin piposunu kavlı çakmağiyle yak- tı. Kuru çorab giymek isterken, o zamanlar Londra'da yapılanların en eyisi olan su geç- mez çantamın sırsıklam olduğunu görerek medeniyetin yeni bir bozgunu karşısında dax ha kaldım. Buna karşı, Ristin'in evde yapıl: mış, kayın ağacından çantası kupkuru idi. üzere yaktığım ispirto lambasını esen yı söndürünce Ristin kalktı, yelin geldiği yas na gidip döndü ve durmadan çantamı sırtla: mak emrini verdi. Bir dakika geçmemişti k? sert ve düzgün esmeğe başlıyan yel, sis per desini gözlerimizin önünden silip süpü verdi. Oldukça uzakta, vadinin dibinde, neş altında bir kılıç gibi parlıyan büyük | ırmak göründü. Bunun öbür kıyısında, j bir çam ormanı, göz alabildiği kadar, uzanıp gidiyordu. Ristin, ağaçların tepesinden yük4 selen ince bir dumana doğru elini uzatara "“Forstugan,, dedi. - İnişten yuvarlanırcasına indi ve azıcıll çekingenlik göstermeden giırtlağına ırmağa daldı; ben de ardından... Biraz ra ayağımız yerden kesildi ve öteyana, de gördüğümüz sığınlar gibi, yüzerek tik. Ormanda yarım saat kadar yürüdü sonra insan eli ile yapılmış olduğu belli bir açıklığa vardık. Büyük bir lapon köps acı acı havlıyarak üzerimize yürüdü; y mıza gelip eyice kokladıktan sonra, gö güne sevinmiş gibi kuyruğunu sallaya «laya önümüze düşüp yol gösterdi. (Sonüu var)