Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
Bt Bıırcı dığcıluı Cümhuriyet Bayramın da geçid resminden sonra Cazi, (5— SAYIFA 4 Yurd postası Yüksek ziraat kayakçıları Bursada Ankasa Yüksek Ziraat Enstitüleri kız ve erkek okurlarından 30 kişilik bir grup başlarında beden terbiyesi mual- Hmi Bay Ridil ve kayak kaptanları B. Sadık olduğu halde Ankara'dan Karaköy gelmişler ve yirmi yoluyla şehrimize gün Uludağ otelinde kalarak kış spor- ları yapmak lzere Uludağa çıkmışlar- dır. Kendilerini vilayet namına Bay Ne- cib, C. H. F. namına Refik Kutlay, dağ kulübü namına da Bayan Muzaffe Ak- tin ile kulübün umumi kâtibi muhabi- riniz (Kestel) civarında karşılamışlar- dır. Ankara kayakçıları — valimiz Bay Fazlı Gülec'i ve belediye başkanımız Bay Cemil Öz'ü makamlarında ziyaret etmişler ve sonra dağ kulübüne gitmiş- lerdir. Kafile cuma sabahı saat 6,30 da Bursa'dan karışan 20 kişi ile beraber otobüslerle Uludağa hareket etmiştir. Hareketlerinden evel beden terbiyesi muallimi Bay Ridil'le konuştum. Ba- na dedi ki; “— Gelen talebe orman enstitüsün- dendir. Memleketinizde ormanların çok- Juğu ve güzelliği malüm. Bu seyahati- miz talebe için aynı zamanda bir tetkik mahiyetin- dedir. Burada hem kayak öğrenecekler hbemde kışın ormanların vaziyetini gö- ; orman kısmında okuyan receklerdir. Esasen bir ormancı için de kayak bilmek çok Tüzumludür. Netekim Uludağ gibi yüksek irtifalarda bulu- nan ormanlara kışın kayaksız gitmenin imkânsızlığını siz de kabul edersiniz. 2 martta bu grup B- rsa'ya inecek, An- kara'dan 30 kişilik diğer bir grup gele- ecektir, Uludağ Türkiye'de kayakçılık bakı- mından tam ve mükemmel bir santral- dır, Burada memlekete muallim kayak- gılar yetişecektir. Kayak muallimliği âmtihanr da burada yapılabilir. Bunun verenler için muallimlik imtihanını diploma alacaklardır. Bu diplomalarla memleketinizin her yerinde kayak mu- allimliği yapılabilecektir.,, Bay Ridil; kurban bayramında Ulu- dağda yapılacak kayak — müsabakaları hakkında da malümat verdi, bu malü- mata göre; Türkiye'de ilk defa büyük — kayak müsabakaları kurban bayramının birin- ci ve ikinci günlerinde Ankara, İstan- bul ve Bursa dağ kulüblerine mensub sporcular arasında yapılacaktır. Birin- ci gün yapılacak müsabakada kazanan- lar ikinci gün yaprlacak olan diğer mü- , , Sabakalara gireceklerdir. İlk müsabaka 2400 rakımlı kuşaklıkaya belinden Ulu- dağ oteline kadar olan mesafeyi kısmen düz ve kısmen de zikzak olarak iniş teşkil edecektir, İkinci müsabaka — selalüm denilen Bayraklar arasından süratle ve yılanka- vi dolaşarak aynı yerden iniştir. Müsa- baka mesafesi 8-10 kilometre kadardır. Müsabakalar muallim Bay Ridil'in bakemliği altında-yapılacaktır, Bunlar için Bursa dağcılık kulübü hazırlıklara başlamıştır. Ayrıca İstanbul'dan bir fi- lim operatörü gelecek ve Uludağ'ın gü- zel kış manzaralarını ve müsabakala- rın cereyan tarzınmı filme alacaktır. - Jine koydukl: KĞi BÂV HL Dmlt ltalyan - Habeş meselesi etrafında İtalya, Afrika'da yerleşmek ve ya- yılmak yolundaki ilk adımı 5 şubat 1885 de attı. İtalyan askerleri, kırmızi denizin Afrika kıyısındaki Masaua li- manını o gün işgal ettiler. Masaua, şimal Habeşistaniyle Suda- nım doğu mıntakalarının teşkil — ettiği hinterland'ın tabit limanıdır, Bu lima- nın işgali, sonradan italyan - habeş mü- nasebetlerinin nkişafında çok mühim bir rol oynamıştır. O zamanlar italyan parlamentosun- da mühim bazı gruplar bilhassa müfrit sol cenah grupları, İtalya'nın Kırmızı- denizde böyle Bir sergüzeşte atılmasına muarız börünmüşlerdi. Krispi bile ön- celeri bu teşebbüsle çarpıştı, fakat 1887 de başbakan olunca tavrını değiştirdi ve sosyal - demokrat fırkasının Masaua- nın tahliyesi yolundaki isteğine Ted cevabı verdi. Sonradan bu italyan dev- let adamı, en hararetli “emperyalist,, lerden biri oldu ve onun hükümeti za- manında italyanlar habeş yaylasını iş- gale başladılar. Aynı zamanda — bugün italyan Somalisi dediğimiz mıntakada da ilerlediler ve 1889 da Roma hükü- meti Afrika'nın bu parçasındaki sul- tanlıkların birçoğunda — protektoralar yaptı. Krispi bilhassa, o zamanlar zengi- bar sultanının hakimiyeti altında olan Benadir mıntakasını idare edecek olan ticari işletme şirketleri açtı. Bu, ticari işletme yoluyla “yayılma,, sıyasası, italyanların 1 mart 1896 da im- parator Menelik tarafından Adua'da müthiş bir surette yenilemelerine yol açtı. Bundan sonra italyanların Habe- şistandaki ilerleyişleri bir durgunluk devresi geçirdi. 1905 te Krispi'nin aç- tığı şirketler az memnuniyet verici şart- lar altında çalışmağa başladıklarından, Eritre müstemlekesi doğrudan doğru- 'ya Roma'nın idaresi altına konuldu. Eritre'nin sıyasal ve ökonomik de- ğeri pek azdır. Bunun dağlık tarafları hem tarih, hem kültür bakımından, Ha- beşistan'ın ayrılmaz bir parçasıdır. Ova kısımlarına ise ekserisi müslüman olan kabiyleler yerleşmiştirler, Eritre'ye italyan göçmenleri yerleş- tirmek için yapılan bütün teşebbüsler sonuc verememiştir, Oradaki — 500.000 yerli halk için gereken buğday yaban- cı ülkelerden getirtilmektedir. Haki- katte bu koloninin biricik eyiliği, şi- mal Habeşistanının denize doğru tabii mahrecini teşkil etmesi ve Yemen'in ticaretinin temerküz noktası olmasıdır, Şunu da söyliyelim ki Eritre'de şimdi- ye kadar çok büyük paralar harcanmış fakat burası bir türlü inkişaf edip Te- faha kavuşamamıştır. * İtalyan Somalisi'ne gelince, burası şimdiye kadar İtalyaya az çok fayda te- “imin etmiş biricik müstemlekedir, So- mali İtalya'ya pamuk, şeker, kakao ve muz gönderir. Buraya çok büyük mik- tarda ekim makinaları gönderilmiştir. Ve 15 yıldanberi geniş ölçüde yapılan işletmeden sonra elde edilen sonuclar memnuniyet vericidir. Fakat oraya da italyan göçmenleri yerleştirmek için yapılan teşebbüsler akim kalmıştır. So- mali'deki işçilerin hepsi yerlidir. Bu işçiler, italyan sanayii için, büyümek istdadında olan bir mahrec teşkil et- mektedir. Fakat bu mahrec, doğrudan BAA MA T A G Ş ları çok beğenileu çelenkleri ı..a.ııde. 5 ye doğruya Habeşistanın kendisi kadar e- hemmiyetli bir mahrec olmaktan çok u- zaktır. Habeşistan'da ise japonlar şim- dilik bütün Takiblerini uzaklaştırmış vaziyettedirler, Current History, Nevyork,. İtalya Habeşistan'da yeni bir Mançukuo mu kuracak? çen sonkânunda Stokholm askeri akâ- demisinden çıkmış beş muallimden mlüi« teşekkil bir komisyon da Habeşistanın payıtahtına yerleşmiş ve müstakbel yer« li zabitlerin teknik ve stratejik bakım. dan yetiştirilmesi işini eline almıştır, İmparatorun askeri ıııüınkl. aynı da bir hava fil l da hazırlıyan isveçli gene« A dırı Cenevre'de italyan - habeş anl dığı dolayısiyle düşünceler bulanıktır ve orada herkes bir “ikinci Mançukuo,, dan bahsetmektedir. Filhakika Habeşis- tan meselesi de aynı biçimde — inkişaf edeceğe benziyor. Habeş meselesi epi eskidir. Bunun- la beraber, barışma teşebbüsleri de ya- pıldı. 1927 de italyan hükümeti Addi- Ababa'ya Dük des Abruzzes'ü gönder- di. İtalya ile Habeşistan arasında bir “daimi dostluk,, andlaşması imzalandı ve Habeşistanın payıtahtında — büyük şenlikler yapıldı. Fakat, “daimi dostluk,, sınır Üzerin- deki karışıklıkların önüne — geçemedi. İtalya şimdi bu duruma, mümkün gö- rünen biricik çare ile, cebri bir barış- landırma ile son vermek isteğinde gö- rünüyor. İtalyanın tavrı açıktır. O Eritre'nin barış içinde inkişaf etmesini istiyor. Ö- te yandan yeni müstemlekeler elde et- meğe de susamıştır. — ve protektorasını işletilmemiş madenl malik münbi bir ülke olan Habeşistan'a da teşmil et- mek isteğindedir, Buraya kadar, işin Mançukuo mese- lesine olan benzerliği tamdır. Eğer U- huslar Derneği Habeşistana, rapor yap- mak vazifesiyle bir komisyon göndere- rek bu benzerliği daha ileri götürürse ve bu komisyon da İtalya aleyhinde bir hüküm verirse, İtalya'nın da Japonya gibi hareket ederek Uluslar Derneğini terkedeceği şüphesizdir. Evening Standard, Londra. İngiltere İtalya'yı teşci ediyormuş İtalyanların habeşlere karşı büyük ölçüde askeri hareketlere hazırlandık- ları söyleniliyor. Doğu Afrikası valisi olan general dö Bono, habeşlerin Erit« re'de yaptıkları akınların her ne paha- sına olursa olsun önüne geçmek gerek- tiğini Roma'ya bildirmiştir, Ayni zamanda B..Bernar'ın ölümüne sebeb olan çarpışmalar gibi kanlı çar- pışmaların yeniden tekerrür etmemesi için, Fransa'nın da gayretlerini italyan- ların yapacakları gayretlerle birleştire- ceği iyma olux:mıktadır. Bu suretle de, geçen yılki Londra konferansında düşünülüp — hazırlanan plân metodik bir tarzda ilerlemektedir, Bu plânı Bartu biliyor veya bunun ne yolda olduğunu seziyordu ve sağ kal- saydı bunun tatbikine izin vermezdi. Uluslararası anlaşmalara göre İtal- ya'nın, —Uluslar Derneğinin bir üyesi olan Habeşistan'ı zaptetmeğe hakkı o- lup olmadığını bilmiyorum; Roma and- laşmasında gizli anlaşmaların olup ol- madığından da haberim yok; fakat bana öyle geliyor ki, bazı çetelerin yaptık- ları ifratlardan habeş hükümeti mesul tutulamaz, İngiltere, ingiliz « Mısır Sudanının Habeşistan'a yakın — oluşundan ve Nil nehrinin yüksek vadisiyle Tsana gölü üzerindeki isteklerinden dolayı bu işte müdafaa edilmesi gereken maddi men- faatlere malik olduğunu sanıyor; İtal- ya'yı teşci etsin, bu onun hakkıdır; fa- kat bizim vazifemiz — her şeyden önce tiyatla hareket etmelerini tavsiye et- mektir. La Depeş Kolonyâl e Martini, Paris, Habeşistan'daki belçikalı ve is- veçli zabitler, japon parası ve silahları Habeş ordusunun talim ve terbiyesi, çok yüksek maaşlar alan yirmi kadar belçikalı zabitten mürekkep askeri bir ikamisyona tevdi edilmiştir. 1933 de, ol- dukça mühim bir polis kuvvetini yeni- ,den kurum'landırmağa teşebbüs etmek kalı sâvit gıcp a gelmiş: üz. iNisayet, ge- ral Virjin'dir. Daha şimdiden impara- torluğun birçok noktalarında, seferber« lik halinde kullanılmak üÜzere silah ve her türlü yiyecek depoları yapılmıştır, Modern savaş malzemesi Japonyaca ve« rilmektedir. Salâhiyettar askert mah« filler, habeş ordusunun kuvvetini aşağı yukarı 100.000 asker, 300 mitralyöz, de- ğişik çaplarda 150 top, az miktarda tay« yare ve blıılnç tanık olarak tahmin et- mektedir. (ULUS; Son günlerde Frankfurter Saytung da habeş ondusunun 300,000 ki« şilik olduğunu yazmıştı.) Ökonomik durumun eyi olduğu gün- lerde bu orduya gerek olan parayı bul« mak için hükümet, hiç bir güçlük çek- miyordu. Kahve ile diğer ulusal ürün- lerin ihracı sayesinde elde edilen bü- yük geliri, askert masrafları — kolayca Ikarşılamağa yetiyordu, Fakat kahve fi- atının çok düşmesi yüzünden, bilhassa &on üç yıl içinde durum çarçabuk güç- leşti. Geliri o kadar azaldı ki, yabancı yardımlar olmaksızın onduyu beslemek imkânsız bir şekil aldı. İmparator Haile Selâse bu yardımı aradı ve buldu; fakat hepsi Afrikanın bu parçasında toprak sahibi olan avrupalı komşularından de- ğil, kendisine uzak, dolayısiyle az teh- likeli olan Japonyada... İki yıl önce habeş dışarrişler baka- nımın Tokyo'ya yaptığı bir ziyaret es- nasında İmzaladığı anlaşmadanberi, Ha- beşistan japon üÜrünleriyle doludur, ja« pon şirketlerine ülkenin sınaf bakımdan işletilmesi için imtiyazlar verilmiştir. Halbuki imparator bu imtiyazları avru« palılara vermeği daima reddetmişti, Or« dunun kur ılmasına ve techizi ne de yeni bir hamle ile başlanmıştır, Bununla beraber, herhalde japonla« rın doğu Avmpaımdald karışıklıklara sürükl k i lerine — göre, italyanlar pek buyük fedakârlıklar yap« madan habeş imparatoruna İsteklerini kabul ettireceklerini ummaktadırlar. Basler Nahrihten, BâlI, Yamai |üzere Aldis - Ababa'ya ikinti hırhclçı- ; Bibliyografya Hükümdar Millet İsviçre birleşik cümhuriyetinin eski başvekili ve temyiz mahkemesi reisi Bay Virgile Rossel tarafından demok- rasinin büyüklük ve küçüklüklerini gös- termek maksadile yazılmış olan “Hü « kümdar millet,, adlı eser bay Galib Ke« mali tarafından tercüme edilerek Dün ve Yarın tercüme külliyatının 21 inci sayısı olarak neşredilmiştir. Satış yeri Kurun kütpnasci ve tanesi de 50 ku « rüstür. idare. ı İçeri İşler Bakanlığı tarafından ayda bir neşredilen “İdare,, mecmuasının şubat tarihli 83 üncü sayısı çıkmıştır. Bu sayıda resmi kısımda tayinler, vekâ- Jet emrine almanlar, takdir ve tecziye görenler, İcra vekilleri heyeti kararları, Şürayı Devlet kararları ,talimatname « ler, tamimler, ikincikânun 1938 ayı İ « çinde idari teşkilâtta yapılan değişik -« likler, tekraüd ve yetim muamelesi ik « mal edilenler, aramızdan ayrılanlar baş- lıkları altında idari malümat olduğu gi- bi gayri resmi kısınıda da Bulgarista - nn idari istatistik teşkilâtına dair mu- fassal ve faydalı bir yazı, ve iktısadi ış eqnec.]ı_m esâsı ve preııııplen llk- İundaki eldd vürdir. * Mevsimin ilk ehemmi- yetli futbol maçı bngün Bugün Ankara ayak topu birincilik lerinin ikinci bölüm, ikinci hafta a ları var, Demirspor » Gençlerbirliğ Çankaya « Arıkara Gücü karşılaşacak lar, Geçen hafta havanın bozukluğun * dan oyunlar geriye bıraklıdığından bi* günkü maçlar ikinci bölümün ilk kaf * yılaşması oluyor, Kış günlerinde Ankaranın dört çev* resini örten karlar sporcuların kayal zevkine ermelerini temin etmişti. Fakaf her spor meraklısı havaların açmasınlIı ayak topu oyunlarının başlamasını bek* Hiyordu. İyi bir tesadüfle bugün mevsi" min en alâka uyandırıcı ve heyecan Ve" rici maçlarından birini, Ankara Gücü * Çankaya oiyununu göreceğiz. Havâ dün ve evvelki gün gibi olursa Ankarâ Gücü alanımın bu mühim maçı seyre * denlerle dolacağı şüphesizdir. Öğleden evvel Ankara Gücü - Çafi* kbaya oyunu yapılacaktır. Her iki ta * kımda yarın için çok şeyler vadeden değerli çocuklar vardır. Bundan başkâ Ankara Gücü küçük takımlar birincili* ğinde en öndedir. Çankaya onun arkâ“ #ında birincilik için çalışıyor. Öğleden sonra 14 de oynanacak De- mirspor - Gençler birliği maçı eğerf tahminleri değiştirecek bir yenilik ol * mazsa en kuvvetli ihtimalle Gençler Birliğinin kazanmasile bitecektir. Bu- nunla beraber birinci bölümde ileri ku“ lüplere çok gol farkile yenilen Demir- sporun bu bölümde ona meydan vermi* yeceğini umuyoruz. Gneçler birliğine gelince, 17 puvan: la birinci bölümünü bitiren bu kulübün elinde bilhassa akıncı olarak birçok © * yuncular var. Bugünkü maçta bunlar? deniyeceği söyleniyor. Günün entere * san oyunu olan son maç için tam bif tahmin yapmak müşküldür. Gerçi An“ kara Gücü birinci bölümde biraz geri ikaldı. Fakat hiç bir zaman kuvveti ile * ride olan kulüplerden aşağı değildir. 'Takımda Alâeddin, Bilâl gibi evrensel olmuş oyuncular var, Ali Rıza, Salihin Ankaranın en iyi müdafaa oyuncuları oldukları muhakkaktır. Birinci bölüm- de biraz da talisizlikle karşılaştılar. Bu defa talisizliği yenmeleri kuuvvetle ve mütemadi bir çalışma ile bu maçâa tam bir hazırlıkla çıkıyor. Bir kere en Böne de geçmiş bulunuyor. Amaca bu ka: dar yaklaştıktan sonra ondan uzaklaş “ mağa razı olmıyacakları ona göre çalı« gşacakları şüphesizdir. Herhalde bu o * yun yekdiğerine yakın ve hattâ bera«- ber kuvvetler araımda olacağından he « yecanlı ve zevkli geçecektir. Asabiyete kapılan ,fırsatlardan istifade etmesini bilmiyen taraf günün mağlübudur. Çankkaya ve Ankara gücünden daima beklediğimiz temiz oyunlardan birini göstermelerini istiyoruz. — —— —— — a Çocuk Düşürtenler Cemiyetin büyük yaralarından biri- ni ilmi? bir şekilde teşrih eden bu eset Gouzalve « Nenuisier tarafından yazıl mış ve türkçeye İ, Fikri ve Rasin tarâ« fından tercüme edilmiştir. Dün ve Yas rın tercüme külliyatının 18 inci sayı- sını teşkil etden bu kitabı Kurun kütü“- panesinde 60 kuruş fiatla satılmaktadırı Hukuk uğrunda savaş. Büyük alman hukukçu filozofların: dan Von Jeringin Viyana üniversite * sinde verdiği konferansları içinde top" Jayan (Hukuk uğrunda savaş) adlı de* ğerli eseri genç hukukçularımızdan Ra* sih Yegengil tarafından türkçeye çe'v 4 rilmiştir. Hukuk filozofisi bakımındafi pek mühim olan bu eseri okurlarımıza tavsiye ederiz . Yeni adam çocuk hikâyeleri. 'Terbiyeci İsmail Hakkının idaresin* de çıkarılan Yeni adam çocuk hikâye * lerinin 14 üncüsü (Yeğit Çocuk) ismiy“ le ve çok güzel bir kapakla çıkmıştır. Çocukların büyük sevgi ile okuduklar? bu hikâyeleri bütün muallim ve ana babanın çocuklara okutmasını isteriz: 'Hcrıyınuıtiıshnum.m perşembe çıkar, #| | 4 Çd r