21 Şubat 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1
21, ŞUBAT 1935 PERŞEhiau Bombay, ZU ( A.4A,) — İusan erkt nar « zariyelerini altüst edecek 37 santım bo « yunda müstehaseler bulunmuştur. Şim » diye kadar bilinenlerden küçük oalan bu cücelerle yeni bir tetkik sahası açılmıştır. ©N ALTINCI YIL, No: 4875 Gündelik TRAMVAY DAVASI Yeni Türkiye, kötü rejimler e- linde yüzyıllarca örselenmiş bir ülkenin toprakları üzerine kurul- du. Cümhuriyetin amacı ise Tür- kiyede eskinin, kötünün, yıkıklı - ğm bütün izlerini kazımak ve u - lusu bayındırlıkta, dirlik ve du - zenlikte öteki uluslardan üstün bir varlığa ulaştırmak olmuştur. Bu dilek, cümhuriyetin ana Programı ve onun da #zü olduğu için bu uğruda elden gelen herşey yapılmışlır ve yapılacaktır. Yurdu bayındırlaştırmak, ulu- su zenginleştirmek yolunda en önde gereken vasılalardan birisi de sermaye olduğu gerçektir. O - nun için sermayeye değer verı_ııı-.k ve onu korumak, cümhuriyet Programının direklerinden birisi sayılmaktadır. ; dürüst davranan bir için elden ge- len hiçbir şey esirgenmez ve ona her ı:îııı ı.ü.,ı.i. göstermekten geri durulmaz. Bu amac, gözönünde tutulııfık olursa Osmanlı çağından bugüne kalmış olan sermayeye ve bunu kullanan şirketlere gösterilecek uzlaşma ve koruma sistemleri de ancak bu ülküye doğru yönelme- :Wî bakımından doğru görülebi- dır, Türkiyeye dışarıdan sermaye Kırım savaşından sonra girmeğe başladı. O zamanların düşüncesiz rejimindeki gevşeklik ve yaban- cı sermayesine verdiği üslün yer, bu sermayeyi getirenlerin, doy « mazlıklarını arttırdıkça ınuıd[; onlar da dolambaçlı izlerden yü- rüyerek ulusun sırtından aşkın ka- ıunçlır elde etmek yoluna saplı- lar. Osmanlı çağından cümhuriyet çağına aktarılmış olan yabancı şirketlerin işleri üzerinde yapı - lan araştırmalarda bu densizlik - lerin birçok izleri görülmüştür. Bu, böyle olduğu halde cüm * huriyet Lozan andlaşmasiyle ü - zerine aldığı ödevleri yerine ge - tirmek ve eski şirketlere yaşamak hakkını vermek dileğile r:ıdı? - tasyon anlaşmaları yapmış, ğoy— lece sermayeye karş: bir gözle bakmış olduğunu bütün açıklığı ile ortaya koymuştur: Bu böyle iken her vakit kuşku ile karşılanabilecek kaynaklardan varlık alan bir takım şirketlerin bir teviye ve kapitüler bir kafa ile davranmayı kendilerine türe c * dinmeleri ve cümhuriyetin bu ko- ruyucu sistemini bir tüılıı__ııılı_ . mamaları acıklı bir şey değil mi - dir? Ortada hiç bir kuşku kalmama- 81 için şunu da söylemek zı»rcklır ki doğru ,dürüst davranan bir ser- maye, yurda ağır otursa ve paha- lıya mal olsa bile, her vakit saygı ile karşılandığı halde bunun ter - sine yürüyen ve azıcık da olsa Za- rar veren bir kurumun böyle dav: ranmasına göz yumulamaz. Son zamanlarda ::I::î:t lçeıı: . raşık yol dolayısile bü e ':îlnd’ı ıyrılılzlııı çıkan ve 1926 mukavelelerile üzerine ıldı.ğı Ze kümleri yerine getirmediği için yalnız bu mukavelelerin hüküm - süz bırakılması tarafına gidilerek gene iş üzerinde bırakılan İıtfın- bul tramvay şirketi, bizi ve is - teklerimizi bir türlü anlayamamış kurumlardan biridir. Bu şirketin 1869 da başlıyan 65 yıllık çalışması üzerinde araf tırmalar yapılacak - olursa bunda ı!lşılıcık ve acı !ıcı anılacak ne- er, neler gi ir Salı günü başlayıp dün de.B_ı- yındırlık Bakanlığı Vekillerinin anlattıklarile iyice aydınlanan da- Atatürk Dün Silifkeye uğradı Ege vapuru, 20 (A.A.) — Si- lifkeye bugün saat on üçte Ege vapuru ile Taşucuna gelen Re : isicümhur Atatürk yanlnıuıdııh.ı zevat ile karaya çıkmışlar ve Si. lifkeden geçerek çiftliklerine gitmişlerdir. Çiftlikte bir müd- # det istirahat eden Atatürk saat 18 de vapura dönmüşlerdir. İç- el valisi ve vilâyetten gelen me- murlar Taşucundan vapura ge- 'erek Atatürkü karşılamışlar ve halk Taşucunda ve Silifkede î Atatürk gelişinden doğan se - vinçle hararetli tezahüratta bu- ğ lunmaşlardır. F aREUUTUt e ARLARANAA üD BLRAAE Ta V eaYGUYA a labAN ASAi LacAi KARETERAEİAONLEMA YEATLAYEYLEN CAY G6 YUT GN GERENARLAYEDURANUAUNNAAATAR VNaT Basmacır aet serenastan sasaai NUN Ar GK GY Adımız, andımızdır, Her yerde 5 kuruş Halkevlerinin üçüncü yildönümünü kutlayacağız Yarın 23 Halkevi daha açılacak Yeni açılacak evlerle beraber bütün Halkevleri 103 tanedir ve bunlar şehir ve kasabalarda oturan halk yekünunun yüzde 65 ini bulan 2,750,000 nüfusun çalışma ihtiyacını karşılamaktadır. Cümhuriyet Halk Fırkası Genel Kâ- tibliğindea tebliğ edilmiştir: £— Yurdda Halkevleri açılması üçüncü yıldönümü 22 şubat cuma günü kutlanacaktır. Aynı günda başka başka yerlerde yeniden 23 halkevi açılmasına Cümhuriyot Halk Fırkası Umumi İdare Heyeti karar vermiştir. Yeni - açılacak bu evlerle birlikte bütün vilâyet merkez. leri ile bazı kaza ve nahiye merkezlerin- de açılmış olan Halkevleri yekünu 103 e varıyor. Yeni yılda ulusal ve kültürel yollarda hız alacak olan bu halkevleri bütün Türkiye şehir ve kasabalarında oturan halk yekünunun 9 65 ini bulan 2.750.000 nülusun çalışma ihtiyacını kar- şılayacaktır. Cümhuriyet Halk Fırkasının geçen büyük kongresindenberi Fırkanın başardığı Halkevleri kurumu işleri üze- rindeki ileri gidişe yalız açma değil, besleyip yaşatma güçlükleri de zorlana- vak devam edilecektir. Açılan her halke- vinin verim ve değeri arttıkça evlerdeki syeülük şubelerinin aydınlatıp öğreti- ci kolları köylere daha genişlikle uzana- caktır. 2 — Yeni açıdacak olan Halkevlerinin yerleri şunlardır: İstanbul tram vay şirketi Devlet Şürasında Dün, Bayındırlık bakanlığı vekilleri müdafaalarını yaptılar Bu müdafaalar, çoğumuzun şimdiye kadar bilmediği miz, inanılmaz hakikat- İstanbul Tramvay Şirketi tarafından Bayındırlık Bakanlığı aleyhine Devlet Şürasında açılan davaya, dün de çok kalabalık dinlyeiciler karşısında devam edilmiştir. Bayındırlık Bakanlığının mü- dafaa — vekilleri * Bay Avni, Bay Namık Cemal ve B Mahmud Evat Bozkurd trasiy « le meselenin saf « halarını teşrih ete mişlerdir. Bu da « va hakkında katf bir kanaat vere « cek değerde olan bu müdafaaları &x kurlarımıza sunu: yoruz. Devlet Şürası Da yalar Daireleri U- 'ın başkanlığı gî:: birinci davalar dairesi 0 ü Saffot, ikinci davalar Jlıı'ul.rıı vi Asım, üye Halil İbrahim, Huıni,_ Işııı « rat, Emin, Ferid, Nuri ve Dr. Kilisli Ri- Fat idi, İddia makamında Bay Emin Ahmed vardı. Bayındırlık Bakanlığını Bay Mıb- mud Esat Bozkurd'la hukuk ıııüı_ıvıılıi Avni ve Namık Cemal temsil odiyorlar. dı. Başkan tam saat onda celseyi açtı, ve dava olunan Bayındırlık Bıkınhjm'q söz verdi. Evelâ Bayındırlık - Bakanlığı namına Bay Avni müdafaasına başladı. Bir saat devam eden müdalaasında Bq Avni Traravay Şirketinin teşekkül tari- hi olan 1869 dan son 1926 mukavele « lerine kadar akdolunan on bir mukave- le üzerinde tı. Ve bu etüdünde şirketin hüt-hı'ı- tında takib ettiği zihniyeti, teahhüdleri- ne karşı gösterdiği suiniyetleri tebarüz ettirerek binnetice hükümetin 1926 mu- kaveleleri hakkında tatbik ettiği muame lenin ne kadar haklı olduğunu meydana koydu ve şirkete bu davasiyle hakkın. daki hesabları adalet ve milli vicdan hu- vanm ne olduğunu okurlarımız, buna ayırdığımız yerde bulacak »« lar ve onlar da bizim gibi şaşa « cak ve bu işin içyüzlerini öğren- dikçe kendi kendilerine lardır. e NE leri meydana çıkardı V L0K SÜ Dün, Devrtt Şürüsı Davalar dalrele- ti umümi heyetine büyük bir salahiyet- le tramvay işini anlatan üç hukukçu: Ortada Bay Mahmud Esad Bözkurt, solda Bay Avni ve sağda Bay Nanuk Cemal, Güç Bayındırlık Bakanlığı Bayındır!ık mü. esseseleri ve İmtiyazlı şirketler U. M. Bay Etem zurunda açıkça vermeğe vesile — vermiş olduğundan dolayı teşekkür ekti. Şirketin mukavelelerle deruhte ettiği we yapmadığı borçları saymağa başladı: 1 — 1869 mukavele ve şartlarına gö- ve yapacağı dört battan Azabkapı ) B — Göğü gütköt aynı mukaveleye gö- re meydan ve geniş caddelerde memur- Tarının barınmaları için Şehremanetinin kensip ve tayin edeceği yerlerde kulü . beler inşasına mecbur iken bunları da yapmamıtşr, 4 — Şirket memurlarının türk olma- sı hakkındaki şartaamenin 24 Üüncü maddesinde mevcud hükmü yerine ge - tirmemiştir. 1881 tarihli ikinci mukaveleye gelin. ce: birinci imtiyaz mukavelesinden on ki yıl sonra yapılan bu mukaveleden (Sonu 5 inci sayıfada) Akçakoca, Alaşehir, Ayvalık, Bartın, Bayburd, Beşiktaş (İstanbul) Beyoğlu (İstanbul), Burdur, Dinar, Edremid, Gerede, Göynük, İnegöl, Kadıköy (İs « tanbul), Kandıra, Merzifon, Mudurnu, Simav, Söke, Şehremini (İstanbul), Şips li (İstanbul), Tire, Üsküdar (İstanbul)y Kâzım Özalp İzmire gitti İzmir, 20 (A.A.) — Kurultay Başkanı Kâzım Özalp yanında bulunan saylavlarla bu akşamki Aydın trenile Antalyadan avdet etmişlerdir. Başkan Alsancak durağında vali General Kâzım Dirik, Müs « tahkem Mevki kumandan; vekili, Belediye Başkanı Dr. Behçet Uz, €. H. F. vilâyet idare heyeti Başp kanı B. Avni Doğan ve şehrimiz. de bulunan saylavlar - ile sücl ve mülki erkân ve emniyet müdürü Feyzi Akkor ile matbuat mümesş. silleri ve kurumlar üyelerile ka. labalık bir halk tarafından karşık lanmış ve alkışlanmıştır. Karşılama merasimi, bir bando mızıka ile asker polis ve belediye inzibat müfrezeleri tarafından yaş pılmıştır. Başkanın Antalya ve Burdur için söyledikleri İspa.... 20 (A.A.) — B” ük Ulus Başkanı Kâzım Özalp dün sabah Antalyadan çıkarak akşam yemeğini Burdurda yidikten son. ra İspartanın Baldız istasyonunda gece 23 de hussul trenlerine bin « mişlerdir. Başkan bu akşam İz « mire varacaktır. Kâzım Özalp Antalya ve Bur « dur hakkında Anadolu ajansı bil- dirmenine şunları söylemiştir: “— Antalya'yı ilk olarak gör « düm. Akdeniz kıyısında çok şirin çok sevimli bir şehrimizdir. Çev » resindeki geniş bahçeleri bol su « ları ile Antalya Akdeniz kıyısın da her yıl daha büyüyecek ve da. ha bayındırlaşacaktır. Gerek şe « hircilik ve gerek ökonomi alanın. da görülen mevzil bazı güçlükler şüphesiz zamanla ve içindekilerin yakın alâkasile giderilecektir. (Sonu 2. inci sayıfada) SİLÂHSIZLANMA KONFERAN SINDA YENİ DURUM Sövyet ve Amerikan teklifleri üzerinde görüşmeler ve mu rahhasımızın söyledikleri Moskova, 20 (A.A.) — Cenevre ge nel komisyonunda silâhları berakma kon feransının daimi haline getirilmesini istiyen Sovyet pro « bir barış komisyonu jesinin görüşülmesi sırasında söz alan sövyet murahhası Bay teyn demiştir ki: — Teklifimizin esbabı mucibesini tek rar hatırlatmak niyetinde değilim. Çün- kü bu sebebler, Bay Litvinof'un 4 hazi- ran tarihinde söylemiş olduğu nutukta büyük bir vuzuh ve sarahatle gösteril - miştir. Yalnız şunu söylemek isterim ki, Sovyet murahhas heyetini bu teklifi ile- ri sürmeye sevkeden sebebler değişme -« miştür, Ve bu teklifin yapıldığı tarihten bu âna kadar geçen müddet zarfında vukua gelen hadiseler, Sovyot heyetinin genel komisyon huzurunda ileri sürmüş olduğu delillerin kuvvet ve ehemmiye « tini daha çok artırmıştır. Şa hale - göre sovyet heyeti teklifinden vazgeçmek için hâiç bir sebeb görmemekte ve o teklifini aynen ve tanamen muhafaza etmektedin (Sayıfayı çeviriniz.)
