N DÜĞÜMÜ mB"k'Ç gün önce ingiliz parla- —unıo._un“ onanan hind anayasa- ha e düğümü çözmüş müdür? Bu- öyle sanırız ki ne ingilizler, ne k hindliler inanmışlardır. Yıllar- &t Yi sürüp giden ve bir türlü tdi alınamıyan bir iş belki de bu- için pamuk ipliğine bağlana- k“:lhrilmiçtir. Fakat yarın ne o- dil, .? Hindliler artık susup, ken- itrine verilen şeylerle oyalana- kalklar mıdır? İstedikleri ile aldık- — ba ilaştırılıp ölçülürse buna d_' inanılamaz. — | l -H."'di“ln. toprağının zengin- #tij, Sinde yaşıyanların kalabalı- ile acunun en çok göz çeken bu- :h?“mdın biridir. Büyük Britan- bu y Paratorluğu başlıca gücünü mhynıklın alır, Büyük savaş sı- ıü,md_. bunun örneği görülmüş- lare Hindistan İngiltere'ye milyon- we asker ve milyarlarca da para Ermiştir. Ve buna karşılık olmak iöeredir ki inglizler de hindlilerin endi işlerinde biraz bu; Yük rine söz vermişlerdir. Bü - “.,“.:"qhn sonra söz yerine ge- ek istenildi. Fakat verilen Herler azdı. Hindliler aldatıldıkla- e inandılar. Hindistan'da bü - 2* bir kımıldanma başladı. Gan- n taya atıldı. İngiltere bu du- ve h Zerine yeniden işe bakmak, ol hindlilerle konuşmak gerekli duğunu anladı. Hindistan'a ko- Yonlar gitti. Londra'da konle- r toplandı.. Uzun raporlar ml-— İste son çıkan anayasa Mal bu konuşmalardan, araştır- 'dan doğmuş bir şeydir. Nasıl doğmuş?. Hindlilere göre Lşç kuşkusuz eksik doğmuş.. ye « ii Anayasa Hindistan'a federal bir Sstem veriyor. Genel seçim - ile b lar olacak. Bunlar u- işlerini görecek, bakanları bu kurumlar sorguya çekecek.. bir- $eK inlerde hindlilere epice söz br- de İmış.. Fakat İngiltere'nin elıı_ı- iş) tüttuğu ve kendinin karıştığı itlere bakılmca bunun azlığı bir- &l göze çarpar.. Dış sıyasaya, lka'i'l korunmasına, federasyo- Z bütçe ve kredisine, gümrü Eıfm“lını dokunan işlere ancak Kiltere bakacaktır. Hindistan is- ka iği gibi kendi toprak ve fıbr'_ı- nü ürünlerini koruyabilmek gücü- © bile elde edememiştir. li'h“"diılııı'ııı durumunu güçleş- L '©n ve İngiltere'ninkini de kolay- Tan şey hindliler arasındaki tü ÜZ ayrılıktır. Her bakımdan Ürlü bölüklere ayrılmış olan hind- iler biribirleriyle kavga ederken Tgiltere'de sırasına göre şuraya ..?""" dayanarak hepsine sözü- |u Seçirtiyor.. veya geçirtmeğe ça- *#yor.. Hind prensleri de ingiliz Brestijinin en büyük desteklerin- ndir. Onlar İngiltere'ye dayana- siçş Patriyarkal düzenlerini çevi - ırk.e“ İngiltere de onların yardı- Te ile hindlileri avucu içinde tut- ak yolunu gütmektedir. Onun :ı'ın Hindistan'da yurdseverlerin hşhh“'ül ve üstünden gelmeğe ça- € &ı iki zor iş vardır: Biri yaban- öt ı"?hıııdurııııııwlıu kurtulmak, de demokrasi sistemini kur- ı:'k-— Hindistan düğümünün çok Bumlu olması da bundan ileri 3elmektedir. ünunla beraber yeni hind ana- yazası ile gerek büyük Britanya d'.n""llorluğunuu ve gerek Hin- vistanın karşılıklı geçim tarihinde ç eıı.- bir çağın açılmış olduğu ger- ktir. Hindistan yıllardanberi ka- ,' Ni ve formasını arıyan koca bir Iğindır. Onun yaşayışını ve akı- :!".' herhangi bir yasanın çerçeve- OzSinde tutmak kolay değildir. 'ün için yeni yasa ile Hindistan K. Özalp Balıkesire gitti İzmir, 21 (A.A.) — Büyük Ku- rultay Başkanı Kâzım Öazlp ve yanında bulunan saylavlar bu sa- bah Balıkesire gitmişler ve Bas - mahane durağında halk tarafın - dan samimi surette uğurlanmış - lardır. İtalyan askerleri Afrikada toplanıyor Roma, 21 (A.A.) — Doğu AF rikasında asker kuvvet ve İevazı- mının berkitilmesi sücl ihtiyat tedbirleri muntazam devam et - ektedir. he Şimdi Floransada bulunan 19. uncu fırkanın halen 29, uncu fır- kanın tahşid edilmiş bulunduğu Afrikaya yakında yollanacağı an- laşılmaktadır. 29. uncu fırka ihti- yatlarının toplanması Mesinada bir kalabalık hareketi doğurmakta ve kalabalığı limanda bulunan savaş ıemileirninludyfıdımı da ,ıyiıl.ıı-ı. lide dönen tadır. Hzpa daha mühim birçok Böfteseler bareket edecktir, müfrezel Adımız, andımızdır. Bakanlar Heyeti Dünkü toplantıda bir çok işler görüştü Bakanlar Heyeti bugün Başba- kan İsmet İnönünün başkanlığı al- tında toplanarak muhtelif işler ü- zerinde görüşmelerde bulunmuş ve bu işlere aid kararlar vermiş - tir, Londra anlaşmaları üzerine Pariste ko- nuşmalar yapılıyor Paris, 21 (A.A.) — B. Lavalin bu sabah İtalya, Lehistan ve Al - manya büyük elçileriyle yaptığı görüşmelerin — Londra itilâfları hakkında olduğu anlaşılmaktadır. Muhtelif müzakerelerin sırası hak- kında Pariste kat'i hiçbir fikir ser- dedilmemekte ve fakat her müza- kerenin ayni zamanda intacı şart olarak koşulmaktadır. Şurası da ilâve ediliyor ki, muhtemel anlaş- maların meriyete konulması he « yeti umumiye hakkında nihat an - laşmalara bağlıdır. 22, ŞUBAT 1935 CUMA Sarbrük, 21 (A.A,) — Sardan marı « tan önce ayrılacak sarlıların götürecekleri para 18 milyon franga baliğ olmuştur. Komisyon memurlarının çıkaracakları pa ranın da o kadar tutacağı umuluyar. B. Şuşnig Parise hareket etti z Viyana, 21 (A.A.) — Baş- bakan Şuşnig, beraberinde B. Berger « Valde. neg olduğu hal- de dün akşam Paris'e hareket etmiştir. Kendisini fransız ve liz sefirlerile a- ralarında Prens Ştarhemberg de bulunan birçok Bay Şuşniy şahsiyetler uğurlamışlardır. Bay Şuşnig'in sözleri. Viyana, 21 (A.A.) — Başba « kan Bay Şuşnig Paris'e hareket a- rifesinde Havas bildirimine beya- natta bulunarak demiştir ki: “— Avusturyanın kendi öko - nomik hayatını ve Tuna havzasın- daki durumun düzelmesi için yap- tığı gayretlerin Fransa tarafından takdir edildiğini görmekle çok memnunum. Bu yolda Dolfüs ta - rafından çizilen siyasal yolu taki- be ve Tuna mıntakasının ve dola- yısile bütün Avrupanın siyasal ve (Sonu 3. üncü sayıfada) İstanbul tram vay şirketi Devlet Şürasında İddia makamı hükümetin kararını haklı bularak davanın reddini istedi Dün saat onda Devlet Şürasın- da İstanbul tramvay şirketinin da- vasına devam edildi. Hâkimler he- yeti, müddeiumumi,, davacı ve da- va olunan vekilleri ayni zatlardı. 'Tam saat onda Devlet Şürası Baş- kanı celseyi ıçırılş B.'ıyıııdırlık Bakanlığı vekillerinin müdafaala- rma karşı cevab ver_ıııek_ üıu:ı tramvay şirketi vekillerine söz verdi. Bu vekillerden bay l_.ıı:ıııl Hakkı şirketin tarihi teıokkıı_lıın * Jen son zamanlara kadar vaki sey- yatı hakkında Bıy.ındı.rlı_k Bıkııı- lığı hukuk müşavirlerinin dun!ıi nüshamızda hulâsalarını yııdıgr miz müdılıılıx:ıî“ cevab verdi. hulâsatan dedi ki: . « Şirket şiamdiye lııdıı- !nı_ılı- telif sermayedarlar değiştirmiştir. Bugünkü sermayedarlar ın_evkıl iktidara 1914 senesinde gelmişler- dir. Bundan evvelki ıerşnıy_edır . lar artık mevcud değildir. Bınıen: h 1914 senesine kadar vaki ley e. :neuvîden bugünkü !ennıyırlır grupun idare ettiği şirket mesul olamaz. İşgal kumandanlığına şir- ——— Üluslararası ziraat enstitüsü ve Türkiye Roma, 21 (A.A.) — Türkiye Büyük Elçisi B. Hüseyin Ragıb uluslararası zi- raat enstitüsü başkanmır ziyaretle, Tür. kiye'yi alâkadar eden bazı mühim öko- k ve ziraf meseleler üzerinde gö » nomll üşmüştür. * n v;uîiy: 7 mayıs 1905 tarihinde bu enstitünün kurum kararnamesini imza- lamış olan 40 devlettenebiridir. ——— düğümü çözülmüş sayılamaz.. OL sa olsa yeni bir deneme çağına gi- rilmiştir ki, onun nasıl biteceğ!nı ve ilerde neler doğuracağını şim- diden oyun içinde olanlar bile bi- BET O ŞACRİNLALSAN ket müracaat etmiş değildir. Yal - nız işgal kumandanlığı hidematı âmmenin inkitaa Uuğramamasını şirkete emretmiş ve şirket mevcud tarifenin kifayetsizliğine binaen e n Bayındırlık Bakanlığı Hukuk Müşaviri Bay Avni bu şerait altında bu işi yürütemi - yeceğini söylemiş olduğnudan iş- gal kumandanlığı bizzat tesbit et. tiği dört misli tarife ile âmme hu- kukunun yürütülmesini emretmiş- tir ve şirket buna inkıyada mecbur olmuştur. Yoksa kendisi müracaat etmemiştir. 1926 mukavleleri ise şirket tarafından değil şehrema - neti tarafından teklif edilmiş ve operatör Emin beyin şehreminliği sırasında yapılmıştır. 1923 muka- velenamesi hat yapmağı derpiş e- den bir mukavele olmadığı için 1926 mukavelesi hükümleri onda yoktu. Sermayenin İsviçre frangı- na ircar sermayenin sarfedildiği zamandaki kıymeti üzerinden tes- bit edilmiştir. Bir Türk lirasının 23 İsviçre franğı üzerinden hesab edildiği hatalıdır. İrca ameliyesi için mutlaka sermaye tezyidi za - ruri değil, mukavelenin verdiği sa- lâhiyete istinaden şirket avans da yapabilir, obliğasyon da yapabi- * B lirdi. Nitekim mukavelelerle te - ahhüd ettiği borcları yerine getir- mek için şirket birçok avanslar al- mıştır. Onu müteakib şirketin diğer a - vukatı bay Abdurrahman Münib dünkü beyanatını teyiden iddiada (Sonu $ inci sayıfada) Kaza mı, değil mi? Londra, 21 (A.A.) — Upmins- ter (Essex) halkı, bu sabah bir tayayreden iki kadının yere düş- tüğünü görerek dehşet içinde kal. mıştır. 25 yaşlarında olan bu iki z tayyarenin düştüğü şehir civarındaki tarlada, elele tutuşmuş ve ölü olarak bulunmuşlardır. Zan- nedildiğine göre, tayyare, Fransa- ya gitmekte idi. Cesedlerin ,elân teşhisi kabil olmamıştır. Tayyareden nasıl . düşmüşler? ; Londra, 21 (A.A.) — Haber verildiğine göre, Apminster civa- (Sonu 3 üncü sayıfada) Halkevleri Bugün, yurdun ber yanına serpilmiş olan 80 Halkevine 28 yeni arkadaş daha katılıyor. 18 şubat 1932 de 14 tane ola- vak işe başlıyan evlerin sayısı üç yıl son ra 103 e varmıştır. Ancakı bu dar çağ içinde elde edilen geniş sonuc bizi şa - şırtauyor; çünkü hız devrimin her ata - nında birdir, başdöndürücüdür. Yüzyıllarca, sultan — boyunduruğu, bu ülkede yurddaşları iş görmek isteklo- rini baltalamıya çalıştı, Onun içindir ki ancak birlikle, halkın toplu emeğiyie başarılabilecek bütün işler yapılmamış kaldı, kimsesiz ve bakımsız yurdun üze- rinden kara yeller esti, her şeyi yıktı, yaktı, yok etti. Buna karşılık sultanlar tahtlarını korumuş oldular. Ancak, ulu« sun içten içe büyüyen hıncı günün birin- de © tahtı kendi kanına susanuşların bar şına geçirdi, ve büyük önderinin buy- ruğu altında kurtuluş bayrağını açan Ülke ilk iş olarak, kendisini ileri dünya- dan ayıran yüzyılları, yılların ölçüsü için de aşmak işine girişti. Bunun için ilk gart dağınık emekleri birleştirmek, top» hu çalışmaktı. İşte Halkevleri bu büyük gerekliği karşılamak için kuruldu. Halkevlerimizin yurdun en uzak kös şelerinde bile başardıkları geniş ölçüde işleri, aldıkları değerli verimleri gözden geçiriniz, göreceksiniz ki ulusça kalkı « nrş yolunda bu ülkü ocakları ödevlerini büyük bir varlık ve canlılıkla görmüşler, kendilerine çizilmiş olan amaca doğru anlayışlı ve hızlı adımlarla İlerlemişler. dir. Uzun devirler bilgisizlikten, hareket, sizlikten ve karanlıktan bunalarak bo « ğulma haline gelmiş olan yurd, şimdi, açılan 103 pençereden devrimin havasi- le ciğerlerini, ışığiyle kafasını dolduru « yor, Kültür ve sanat, ileri yaşamanın bu ikiz beslemi, bu kutlu yavalarda filizle. niyor, boy atıyor. Halkevleri, her yıl sayısı biraz daha kabararak, Türkeli'nin yaptsında değen li olduğu yeri almıya doğru gidiyorlar, Her köy kendi evine kavuşmadıkça bu hız eksilmyecek, bu ülkü ateşi küllenmi- yecektir. Geneler, siz ki devrimi en büyüğün ellerinden emanet aldmız, nerede bulu- mursanız bulunun, bir halkevinin çatısı altına koşunuz. Yapıcı ve yaratıcı amek- leriniz, büyük ülkü uğruna çalışmak için orada birleşsin. Birlikten güc doğar diyen ata sözünü unutmayınız, “her şey Büyük Türkiye için, ulu ülküsüne en iyi bu yuvaların içinde yararlık göste - rebilirsiniz. Sizin için kurulan yuvalar nasıl sizi yükseltecekse Halkevleri de sizin dinç ve gürbüz omuzlarınız Üzerin- de yükselecektir. Halkevlerinin bu yıldönümü gününe de tek olan ülkünüzü ve inanınızı bir ke- re daha candan tekrarlayınız, andınsaz bir kere daha tazoleyiniz, Bayramınız kutlu olsun, çocuklar! Yaşar Nabi NAYIR Her yerde 5 kuruş Not: Açılmış halkevlerinin yıldönü - mü ve yeni açılanların adına bu - gün sat on beşte Ankara halke - vinde epi zamandanberi progra - (Sonu 3. üncü sayıfada) S '] Bugünkü kutlama merasiminin yapılacağı Ankara Halkevi