22 Şubat 1935 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

22 ŞUBAT 1935 CUMA SAYIFA 3 — Yarı - sıyasal ———.—_ Mutlu Türk kadını! Yaptığımız devirimlerden dışarıyı en çok alâkalandıranlar arasında, “kadın,, * Imıza verdiğimiz haklar en önde gelmek- tedir. Bunun iki sebebi vardır. Birinci sebeb, türk kadını uzun yüz- * yıllar güngörmez bir mahlük olarak ya- şadı. Dünyaya ve hayata kafesli bir cum- badan bakardı. Onun tipi, boyu, yüzü Ve yüzünün ifadesi hakkında kimsede bir fikir yoktu. Türk bile, nihayet kendi ailesinin içndekleri tanırdı. Feraceli ya- hud çarşaflı türk kadını, yabancılar için, ir masal insanı idi. Şimdi bu masal in - sanının, yüzündeki temizliği ve güzelli- ği saklamağa lüzum görmeden sokağa sıktığını lokantada yemek yediğini, spor Yaptığını ve daha bunun gibi gerçekten insanlara hâs hareketleri işlemeğe ken- dini mezun gördüğünü duyunca, yaban- ©t insan, tabiatiyle alâkadar olmaktadır. Türk kadınına, durmadan daha fazla haklar verildiğini duyunca da onun bu alâkası hayret derecesini bulmaktadır. İkinci sebeb. Batının bir çok mem- leketlen'ncle, kadının soysal ve - sıyasal ları geriye doğru bir istikamet al - Muştır, Buhran ve işsizlik, iştutan ka - dınların işlerinden çıkarılarak bunların Yerine işsiz erkeklerin alınmasını İcab *ttirmiştir. İktisadi bakımdan, böyle bir tedbir, umulan neticeyi vermekten uzak tır. Çünkü iştutan kadın erkeğine ne r az yükolursa, işten uzaklaştırılan kadın da o kadar çok yükolur. Kadınla- "f işten çıkarma tedbiri, olsa olsa şu ne- ticeyi vermiş olabilir ki, bazı işsiz aile babaları bazı kadınların yerlerini almış- lar ve bu çıkarılan kadınlar arasında da ©vlenebilecek gibi olanlar evlenmiş, ol - Mıyanlar ailelerinin yahud devletin bağı- ha yük olmuştur. Batı kadını böyle bir tasfiyeye uğ - Tarken türk kadınının en yüksek vatan- daş haklerine ulaşması, batı adamlarını, keza alâkalandırmıştır. Bu iki sebeb, hakkımızda en güzel Yazıların yazılmasına yol açmıştır. Her Avrupa postası, böyle bir iki yazı getir- Mektedir, Avusturya'da çıkan “Avusturya ka - dnı,, adlr kadın mecmuasında”şu satır- arı okuyoruz- “Mutlu Türk kadını! Hayatın bütün imkânları şimdi birer birer ona hazır tutulmaktadır. Anlaşılıyor ki, her gün bir yeniliğe sahne olan bu genc ve in. kişaf halinde olan memlekette işsizlik diye bir dert yoktur. Çünkü işin çok Olduğu, yerlerin açık olduğu ve daima Yeni kuvvetlere muhtaç olan memleket- lerde kadın ile erkek arasında hiç bir fark gözetilmemektedir. Nitekim sa- Vaştan önce bizde de böyle idi. Pakat iş sahasır daraldı mı iki cinsin Mensubları arasında derhal bir rekabet Ve çarpışma başlamakta, kadın'ın kabi- liyetsizlikleri hakkında bir takrm müta- lealar ileri sürülmekte, “kadının hakiki Mesleği,, ne dair imalarda bulunulmak- ta ve şu laf işitilmektedir: — Kadının Yeri evdir!,, Kadın mecmuasının bu mütaleası baştan aşağı doğrudur. Batı'nın İıll'çl* memleke!!erinde fena bir işsizlik hüküm Sürmelstedir. Bu işsizlik, sanıldığı gibi geçici değildir. Bünyeden gelmektedir ve devamlıdır. Kadın'ın iş sahasından koğulmasının en büyük sebebi bıı:im'. Fakat bunu makul göstermek için bir ta- kım Felsefeler uydurulmaktadır. İnsan- lar, zaten böyledir. Teselliyi, yanlış da 9İsa, bir izahta bulurlar. Mutlu türk kadını! hem doi“’)'“ em de batı'yı şaşırtan haklarına iyi S9- Yıl, Ve sana bu hakları verdirten büyük adamın arkasında” tıttuğun işi blıll'f' rak ve yeti- —diğin çocuğa onun sevgi- İ asılıyarak türümekte devam et.. BURHAN BELGE | ır w* .9 Kaza mı, değil mi: - (Başı 1 inci sayıfada) N rında bulunan tayyare, yere düş - Müş dağildir. Pilot, Manşı geçer - en, kapının açık ve iki yolcunun da kaybolduğnuu görünce, geri önmüş, Staplefon mevkiinde ye- Te inmiştir. : İki lîndmm, Napoli'deki Birle- şik Amerika Hükümetleri Genersfl onsolosunun kızları Jane ve Eli- Zabeth olduğu ve Paris için bu - Susi bir tayyare kiraladıkları zan- nedilmektedir, Ailelerine hitaben Yazılmış mektuplar uştur. i Ç D U —U KLAR Hava durumu Ziraat bakanlığı meteoroloji enstitüsünden alınan malümata gö- re, son 24 saat içinde yurdun Kon- ya, Beyşehir, Niğde çevreleri ve cenub Anadolusunun Antalyadan mada yerleri ve Rize, Giresun çev- releri yağışlı ,diğer yerler yağış - sız geçmiştir. Yağış orta Anîdo - luda kar diğer yerlerde yağmur şeklindedir. En kuvvetli yağış ce- nub Anadolusuna olmuştur. Bu a ralarda yağış mikdarı 8 ilâ 32 mi- limetre arasındadır. Gece suhunetleri düne baka_ . rak Ege ve Orta Anadolu ve doğu Anadolusunda 2 ilâ 8 derece ğağa düşmüştür. Diğer yerlerde buyuk bir değişiklik yoktur. En düşük suhunetler sıfırın altında Karsta 19, Afyonda 10, Erzurum'da 9, Bursada 5, İstanbul ve Manisada 5 derecedir. En yüksek suhunet 16 derece olarak Antalyada kay - ilmiştir. dedâugi!in Ankarada saat 14 de suhunet sıfırın üstünde 3 dereceye çıkmıştır Rizede yemı vapur şererimı çay ziyafeti Rize, 21 (A.A.) — İlk defa o- larak limanımıza gelen _uluıal va- purculuk şirketinin yeni vapu;.. larmdan Güneysu _vı_punı!ıda ir çay ziyafeti verilmiştir. Zıyn_fette bütün vilâyet erkânı ve birçok kimseler bulunmuştur. Yakalanan kaçakçılar Son dört gün içindeımulğı.a_fm kilâtı tarafından 2 ölü, biri ya- :—:îı oîn'ıak üzere 86 kaçakçı ile 2548 kilo gümrük, 1141 kilo ın.l_ıı- sar kaçağı, 180 kilo afyon, 6 tü - fek; 3 tabanca, 37 mermi, 3333 defter sigara kiğıdı' ıl_e 53 kaçak- çı hayvanı ele geçmiştir. . Hayırlı iş Ankara Orta mekteb müdürü Bay Necati Aksu bankalara ve mekteblilere kolaylık olmak üzere basit faizler üze - rine bir barem cedveli tertib etmiştir. Bu cedvel istenildiği kadar büyük bir rakamın basit faizini kolaylıkla ve yan- lışsız bulmağa yaramaktadır. Bay Nof;.. ti Aksu bu cedveli bastırarak safı geli- ri olan 130 lirayı Erdek yer sarsıntısın- da evleri yıkılan yurddaşlara gönderil - üzere Hilâliahmer'e vermiştir. mekB:yuNecati Aksu bu cedvel uıemıd.. ki bütün hakkını da gençlik Hilâliahme- rine bağışlamıştır . B. Şuşnig Parise hareket etti (Başı 1 inci sayıfada) ökonomik düzenlenmesine ça :ııyı azmetmiş bulunuyorum.,, Avusturya başbakannım zıyared etrafında Fransız gazetelerinin yazdıkları. Paris, 21 (A.A.) — “l_’opiilef,, ile “Ümanite,, den gayri ;:zeteler, Avsuturya, başkanı - nın ziyaretinden hoşnudluk getiri- yorlar. öi “Maten,, diyor ki: “Konuşma- lar ,ademi mudahale andlaşması- na dair olacaktır. Demektir ki, mevzuubahs olan, Tuna havzası - nın tanzimi meselesidir. Eğer bu sorum sonulacak olursa, bazı coş- kun hevesleri teskin edecek ve ya- bancılardan yardım gören fesat- çı unsurların kendi toprağında us- lu durmadıklarını görmekle endi- şe çeken bir memlekete, ökonomilş kalkınmasına - hasrı nefsetme_ğı mümkün kılacak bir huzur temin eyliyecektir. Halkevleri (Başı 1. inci sayıfada) mı hazırlanan merasim — yapıla - caktır. Merasime saat 15 de baş- lanacak Başbakan İsmet İnönü bir söylev verecektir. Kültür devirimi zin durumunu anlatacak olan bu çok değerli ve alâka ile beklenen söylvden sonra Bay Necib Ali Kü- çüka bir konuşma yapacaktır. Bu münasebetle halkevi bir konser ve temsil hazırlamıştır. Konserde Edib Sezen, Ulvi Cemal Erkin, Necil Kâzım, Nurullah Şevket, Ferhunde Erkin dinlene - cektir. Tmsil Götenin güzel eser - lerinden İfijenidir. İzmir muallimlerine ev yaptırılıyor. Yangın yerinde iki yüz evli bir “Maulimler mahallesi,, inşası için teşebbüslere girişildiğini evvelce yazmıştık. Parası taksitle ödene - cek olan bu evlerden yaptırmak istiyenlerin tesbiti için bütün mek- tebler müdürlüklerine bir bildi - rim gönderilmişti. Maarif müdür- lüğüne gelen cevablara göre pa - ranın on beş yılda ve muhtelif tak- sitlerle ödemek üzere birçok mu- allimler ev yaptırmak istemekte - dirler. Hattâ İstanbul ve Elâzizde bulunan aslen İzmirli birçok mu- allimler de şehrimiz maarif mü - dürlüğüne gönderdikleri mektup- larla “Muallimler mahallesi,, n - de ev yaptırmak istediklerini bil- dirmişlerdir. Her mektebten ce- vab geldikten sonra “Maullimler mahallesi inşaat encümeni,, top - lanarak vaziyeti görüşecek ve An- kara yapı koperatifi ne:xlinde te - şebbüste bulunacaktır. Çocuk Esirgeme Kurumunda muayeneler. Çocuk esirgeme kurumu sağlık ve sosyal yardım müdürlüğüne tayin edil - miş olan çocuk hastalıkları müteh Bayan Dr. Fahriye her gün saat 12 ye kadar hasta çocukları; Bayan Dr, Fıtnat salr günleri saat 14 den sonra dış hastalıklı anneleri; Perşembe günleri saat 14 den sonra da iç hastalıklı anneleri; 'Kulak, boğaz hastalıkları mütehassısı Bay Dr. S, İhsan pazar günleri saat 15 ten sonra kulak, boğaz hastalıklarına; Pazartesi günleri saat 14 den sonra deri hastalıklarına ; Doğum ve kadın hastalıkları müte - hassısı Bay Dr, İsmail Hikmet çarşam- ba günleri saat 14 den sonra gebe ka - dınlar ve kadın hastalıkları muayeneleri- ni çocuk sarayında yapmaktadırlar, Gebe kadınladn muntzaman muaye- neye gelenlere doğumunda kurum ebeleri vasıtasiyle her türlü yardım yapılmak - tadır. Diş muayene evinde sabahtan akşa- ma kadar çocukların ve annelerin dişle- ri muayene ve tedavi edilir, ANKARA RADYOSU Çok beğenilen bir konser Dün akşam Ulvi Cemal Erkin'in ta- lebesi Bayan Seniha Kemal bize sevinç ve coşkunluk içinde güzel dakikalar yaşattı.. Türk kızının yüksek kabiliyet- lerinin en parlak bir örneği olan dünkü konserde Seniha Kemal'in, — hiç şüp - he yok bu işte ısrarlı bir çalışma gös- terirse — uluslararası değerde bir vir- tüoz olacağının tecellileri gördük. Şumanın kelebeği, Debüussy'nin bebek serenadının daha iyi çalınabileceğini, Kü en açık ummak çok güçtür. Seniha Kemali iki yönden kutlama- yı borç biliyoruz: Biri ulusumuzun son suz kabiliyetlerini göstermesi, ötekisi gibi çalışmak şartile — muvaffakiyetlerile ulusal bir değer vermekte olmasıdır. Ulvi Cemala gelince, o, kabiliyetli talebeyi bulup seçmek ve yetiştirmek bakımından pek çok tebrike şayandır. Akşamımızı türk ulusunun bir varlık daha kazanmakta olduğunu içimizden duyarak, sevinçle, coşkun bir heyecan - la geçirdiğimizi söylemeliyiz. Bu, istisnasız bütün radyo dinleyi- tilerinin zevkle dinledikleri konserden sonra, gçen yedi günün hâdiselerini top layan matbuat raporu okundu ve arka- sından Necdet Remzi ile Ulvi Cemal Veber'in sonatını çaldılar. Bunu da zevkle dinledik. —Bundan sonra doktor Bay Refik İsmail Gökçe veremin tedavisi hakkında, faydalanarak dinlenen uzun bir konuşma yaptı. Bu, ulusun ayrı ayrı her ferdini alakalan- dıran değeri büyük könferanstan, gaze- temize olduğu gibi koyacağımız için, ayrıca bahsetmiyeceğiz.. Şurası muhak- kak ki dün akşam özel yaşamamız ve sağlığımız bakımından çok yüksek de- ğerde bir konferans dinledik. Bu akşamın radyo proğramı şudurt 19,30 Dans musikisi 19.40 Çocuk saati 20. Musiki: Viotti Concerto Necdet Remzi: Keman Ulvi Cemal: Piyano Ev kadınına öğütler Musiki: Pitli Andante Necdet Remzi: Keman Ulvi Cemal; Piyano Edib Sezen: Viyolonsel 20.50 Haberler. kendisine — dediğimiz 20.20 20.30 Maraşta belediye çalışmaları Maraş, 21 (A.A.) — Maraş be- lediyesi bu yılki bütçesine ka - nalizasyon ve kaldırım tahsisatı koymuştur. Önümüzdeki yıl Ma - raşın en mühim derdi olan Kanlı- dere kapatılacağı gibi asrt bir me- zarlık ve bir de pazar yeri yapıla- caktır. Şehirde elektrik tesisatı yapıl - ması da belediye programının ba- şında gelmektedir. Muğlada, evvelki cuma saylav se çiminden sonra Muğlanın lıadınlı,[ erkekli, köylü kasabalı ikinci ıeçl menleri belediyenin güzel parkın da toplanarak, oradaki duyu: muzun bize gönderdiği yukarki fo | toğrafı çıkarmışlardır. eti — — Sefkat alanında bayramlaşalım Dün; Çocuk Esirgeme Kurumunun Gündüz bakımevini gezdim. Çok ışıklı, temiz dıvarlarında büyüklerimizin resine leri, mânimini yavruların el işleriyle be - zenmiş camlı dolab, kendileri kadar kü- çük yemek masaları, sandalyalar, masa - larda el işleri yapan neşeli sağlıklı yav« rular insan üzerinde ne güzel tesir b » rakıyor. Anneleri işe girerken Bakım evine bırakılan ve işten dönüşte alınan bu se - vimli mini minilerin el işlerini tetkik ve dimagi inkişaflarını kolaylaştırmak için gösterilen usulleri seyretmek ayrıca bir zevk veriyor, Yemek zamanı yaklaşmıştı bekledim. Masaya gelişleri oturuşları, çatal, kaşık tutuşları, yemek yiyişleri bilgiye daya - nan bu büyük tavırlı mini miniler güzel pişirilmiş tam kalorili yemeklerini biti - rince bemiz musluklarda ellerini yıkadı- lar fırçalariyle dişlerini fırçaladılar ya - tak salonuna geçtiler. Elli kadro üzerine kurulmuş bu şef - kat yuvasına heves çok olauğundan mevcudu altmışı bulan çocuklar kamar'a yatakları gibi biribiri üstüne koamuş yataklarına yattılar. Program vecaile iki saat yatacaklardı. Biz ç amizin ev- lerimizde tatbik edemediğimiz bu güzel işi beğendim. İşte giden kadınların gür- büz, kırmızı yanaklı, sağlıklı yavrucuk- larına özendim. Ne mutlu. Kurum Başk yanına çıkt Bakımevi hakkında duygularımı söyle - dim, Ev Ankara'da hakikaten bir ihti - yacı tatmin ediyor, Başkanla görüşürken söz gelir kay - naklarına geldi. Başkan dedi ki: Yurd yavruları için yeni bir para kay- nağını yurddaşlara bildirmek istiyorüz. Kurban ve Ramazan bayramlarında ya- pılacak tebrikleri Kurumun şeikat ala- nında yapmak. Bayramlarda tebrik mektubları yaz- mak, telgraf çekmek, ziyaretler yapmak âdettir. Eski devirlerin icablarına, eski kay- güsuz ve sade yaşayışın şartlarına göre kurulan bu adet bu günkü bayat şartla- riyle yapılması zorluklu, üzüntülü bir iş Kurumu (Himayei Etfal) bu tebrikleri, ziyaretler yerine bu masrafı kismen ku- ruma vermeyi teklif ediyor. Bu - teklifi kabul edip Kuruma para verenlerin isim- leri bayramdan evel gazetelerle neşredi- lecek ve bu hayır seven insanlar dostla- rına tebrik mektubu yazmış ve dostiarı- nı ziyaret etimiş ve dostlarının tebrik ve ziyaretlerini kabul etmiş sayılacaklardır. Bir çok kimseler istedikleri halde masraftan kaçınılıyor gidi yanlış telak- kilere yol verir düşüncesile bu ziyaret - leri, tobrikleri terkedemiyorlar. Kuru - mun teklifi bu gibi telâkkilere ımeydan vermiyeceği gibi üzüntülü ve yorucu ziyaretlere mukabil yoksul yurd yavru - larına kıymetli yardımlar teminine de vesile olacaktır. Başkan bunları söylerken gelir tuta- rı belli olmuş ve bir çok yavrucuklara yardım yapılmış gibi sevinç hissetliği yüzünde okunuyordu. Bu teklif bana çok uysal geldi. Haki- katen bayramlarda tebrikler, ziyareller için bir çok masraflar yapıyoruz. Her » kes harekette olduğu için bir çok kım - seler aradıklarını bulamıyor ve arandık- larında bulunamıyor. Bilhassa iş sanib- leri için lâzımgelen bayramlar üzünlü ve yorgunlukla geçiyor. Bunun yerine; yapacağımız masrafın bir kısmını Çocuk Esirgeme Kurumuna vermek suretiyle bu tebrikleri yapmış ve tebrik kabul et- miş sayılmak ne kadar iyi, Zahmtlerin kalkmasiyle beraber soy- sal bir hizmet mahiyetini alacak olan bu usulün her kalpte yer tutması çoak temenniye yakışır. Avrupa'nın yılbaşı, bocuk gigbi ypr- tularında ziyaretler hattâ ölülere çelenli gönderme, din merasimleri masrafları, kibar ailelerde yetimlerle yoksullara ar- mağan edilmektedir. . Şefkat alanında bayramlaşma genç ve Ünlü indlalâbımıza çok yaraşan bir bay - ramlaşma olacak, zengin çocukları se - vinç içinde bayramlarını yaparken kim - sesiz fakir yavrucukların da giyeceği ve yiyeceği temin edilmiş olacaktır. İyilik seven yurddaşlarımın bu bay- laşma şeklini benimsey umulur, Kadın Yardım Cemiyeti idare heyetinden Zehra İhsan DBİYDAL .'îgk'l Te Bd SK , , DF Si eai 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: