SAYIFA 4 SOYSAL >»rinde bir teklif BİR İŞİMİZ nn X Dini bayr kalma bir k: küçükleri de otomobile, taksiye, otobüse para vererek kla bir sıra sıkıntılara kat- lle mahalle, semt semt do- kaşırız. Aradığımızı evinde bulacağımıza elimizde hiç bir bilgi ve bel . ge yoktur; ziyaretine gittiğimiz zal da tıpkı bizim gibi, gözü kapalı yola çık- mışsa, yorgunluğumuzu dinlendirmeden mecalsiz eve dönmek tabii bir sonuctur. Bütün bunların, bir de moral tarafı- n düşünürsek, işin hiç de tutar yeri ol- madığını anlamakta gecikmiyeceğiz. E- babadan büyükleri, arak bayramı kutlamak!.. mlarda üzi, 1 doldurur... yahud da ğer maksadımız, bayramı kutlamaksa ve bunun için de bir fedakârlığa katlanı- yorsak, bunun, karşınızdakinin üzerin- de en ki k tesiri bile bulunmuyan bir ekillerde yapılmasında ne mana vardır? Bayram, bir eğlence günü müdür?.. Yoksa soysal bir gün müdür?.. Öyle sa- murım ki, bilhazsa kurban — bayramı, en açık manasiyle tam ve eksiksiz bir soy- sal yardım günüdür; kutlama günü de- ğgildir. Ona, bir kutlama günü değeri ve- vebilmek için, kutlananın bu soysal yar- dımı yapmış vaziyette olması mutlaka gerekir; çünkü, bilhasta kurban kesimi ile beklenen gaye ancak zavallıya, fuka- vaya, yurdun yoksullarına - yardımdan başka bir şey olamaz. Bu yardımı yap « meş, yapabilmiş adamı, kutlamak belki bir vazife olabilir. Demek oluyor ki, dini bayramlarda, bilhassa kurban bayramında, asıl mak- sad ve mevzu, soysal yardımdır. Çocukları E sirgeme Kurumu, işte bü- tün bunları bize hatırlamak fırsatını ver. miştir. Esirgeme Kurumu, türk yurdu- mun en zavallı yavrularına bakmak, on- karı beslemek, giydinmek,.. gibi bir sıra ağır işler üzerine almıştır. Bu işin görül- me kertesini, yurddaşın, adamlık duy- guları, yürdseverlik duygulariyle an « cak ölçülebiliriz. Yurdun parlak geleceğini, çocuklar « dan bekliyorsak, bu çocuklara bakımın, bu çocuklara yardımın ve onları koru- manin en yüksek ve bir yurdse- verkik eseri olduğunu niçin kabul etmi- yelim? Bize öyle geliyor ki, bayram gününü, maballe mahalle sürterek geçirecek yer- de bu işe ayırdığımız parayı “Çocukları Esirgeme Kurumu,, na vermek bayramı- n kotluyacağımız zatı da mutlak olarak memnun bırakmak lâzımgelir. Çocukları Esirgeme Kurumu'nun tek- lifine ayak uydurarak şunları söylüyebi- lriz. Bayram ziyareti kabul etmiyeceğini yahut bayram 2ziyareti — yapmıyacağını yurdseverlik duyguları altında ileri sü- venler, adi “Çocukları Esirgeme Ku- rumu,, na bu ziyaretler için ayırdıkları parayı da göndererek bildirsinler... Emi- niz ki, bu yolda hareket edecekler hem yurdun muhtac, hasla ve zavallı çocuk- larımı memnun etmiş, onlara yardım et- miş, hem de maddi ve manevi rahatları- me temin eylemiş olacaklardır. Çocukları Esirgeme Kurumu'nun tek- Kfini olduğu gibi kabul ederken okurla- yuna da bu yolda hareketi tavsiye etme- #i vazife biliyorum. ER Xe7 — DA düa e .2 —. “r— ' Yarzancı ua $ 3. Şübat 1935 tarihli Franfurter Çay- tung gazetesinde Habeşistan işlerini ya- kından tanıyan — bir kimse tarafından kaydiyle çıkan Bir yazıda deniliyor ki: Habeşi luş italyanlardı. Bu dostluk her iki w tana ilk sokulan avrupalı v dus için faydasız olmamıştı. İtalyan araştırıcıları bu esrar dolu ülkede bu- lunan zenginlikler bakkında birçok ra- porlar verdiler, Habeşli, yalnız Avrupa medeniyetini almakla — kalmadı, belki bundan fazla bir istekle modern savaş malzemesine de sarı Fransa ile İn. giltere uzun denizi kıy gı koydular. tanyalıların düşüncelerini altüst etmiş- ti. Mebdi'nin 1885 de Hartum'u hücumla zaptettiler. askerleri — 26 sonkânun Bu savaşta general Gardon'u öldürdü- ler, Bu tarihten on bir gün sonra ital- yan ami birçok yüzyıllar Afrika ka ra topraklarının malı olan Masana ada- sın: büyük Britanya, Türkiye ve Mısır- i. Büyük Bri- ilah kullanacak anlar da hinterlan- n muvafakatiyle işgal tanya Mehi n kazar a ilerde katmak Üüzere bir istinad noktası tutmak istiyorlardı. Andlaşma. lar imzalanıyor, sonra — bozuluyordu. Habeşistan kıralr Yohannes mehdilere karşı yapılan savaşta öldü. İtalyanlar, ikinci Menelik olarak tahta çıkan Me- gus'nun namzedliğine müraharet etti- ler. Yeni hükümdar avrupalı dostları- nn gözünü istediklerinden fazla top- rakla doyurdu. Bunun Üzerine, 1889 da bir kıral fermaniyle Eritre müstemle- kesi kuruldu. Roma diplomasisi bir el çabukluğu ile Habeşistanı nüfuzu altı- na alabilcceğini sanıyordu. Menelik bu- Na tahammül etmedi. Criski, İtalya kı- ralı Humbert'i imparato- ru ilan etmek suretiyle gordiyon düğü münü çözmek istedi, 1896 da Adua'da yapılan kanlı bir savaşta Me- nelik üf büyük bir Bu savaş ital- Habeşistan 1 mart esinin istiklalini muvaffı yanlara kiyetle korüd general, üç bit ve on bin askerin üz altmış za- canma maloldu. Hadsiz besabşız savaş malzemesi habeş- Tilerin ne düştü, Habeşistanı nüfuz ve himayesi altına almak hulyas: da su- ngiliz düşmanlığı gü- den Menelik, büyük bir kabiliyet sahi- bi olan dışarrişler bakanı i—içreli İlg ile danışarak Fransa ile anlaşmak yo - lunü tuttu. Ras Yüde Giorgis Kaffa'yı yeniden zaptetti; fakat Kiçner de Mar- şan'ı Faşoda'dan atarak fransızların or: ta Afrika'daki müstemleke erdirdi. İngiltere Musıt'la, Fas'la uğraşırken italyanlar Habeşis- tan'da yavaş yavaş ötekilerine — daha Üstün bir nüfuz kazanmağa başladılar. 1906 da Londra, Paris ve Roma arasın- ——— ... RİSA DUYUKLAR Ayın sathındaki kabuk Vaşington'daki — Karneci enstitüsü. Bün söylediğine göre ayın - sathındaki kabuk, yanardağ küllerinden ve ponza Buna delil ola- Tak da ayın işığınin, arzda görülen vol- taşından mürekkebtir. kan kül ve kayalarına benzer gayri şef- faf ve kesif kayalardan gelir gibi, az patlak oluşu gösterilmektedir. İkinci bir delil olarak da, ay tutulduğu za. man oradaki hararetin çabuk düştüğü, bunun da ayın sathının silisten ve vol. kanlardan çıkan maddelerden mürek- beb olduğunu isbat ettiği söyleniyor. Belçika'da maaşlar indirildi Bu yılın başından itibaren Beiçika- da devlet memurlarının maaşları yüzde beş nisbetinde indirilmiştir. Ordu, ra- hibler ve hakimler içim hiç bir istisna olmadığı gibi, mütekaldlerde aynı azal- tılışa tâbi tutulmuşlardır. Asansör grevi başladı Nevyork, 20 (ALA. — Belediye rel « si La Guardia, 1.000 kadar binada asan- sör grevinin önüne geçmeğe çalışmakta- dır. Polis müdürü, 3 gün için izinleri kaldırmıştır. Grev süratle yayılacaktır. Brodveyde 20 katlı binalarda 20.000 asansörcü işlerini brrakmışlardır. Nihayet grev bitti Nevyork, 20 (A.A. — Asansörcüler grevi, Laguardia belediye reisi ile ya. pılan 18 saatlik görüşmelerden sonra bitmiştir. Linç etmek istiyen kudurmuşlar » 20 ÇALA.) tecavilı Naşvil, “Ameri beyaz kadının irzina den dolayı ölü kunan bir zenciyi zorla almak zabıta ateş Dört kişi ölmüştür. Bunun üzerine ahali, hapishaneyi di- namitle uçurmağa teşebbüs etmiçse de nihayet dağıtılmıs'ardır. & mahküm edilmiş bu. istiyen halkın üzerine, etmiştir. YA A telerde okuduklarımız istana bir bakış andlaşma ile Afrika'nın letinin istiklali güven al- eri bu andlaşmada, yalnız Habeşistanın muva- bu ülkenin büyük dev miş ojdu. Avrupa devi ak süretiyle yeti ibraz etmek bakkını muhafaza e- orlardı. Taç ve taht kavgaları, biri- erini çekememezlikler, kabiyle de- beylerinin bırsları ve nihayet acun 1 çok şeyler vadeden bu Ülkenin 1 oldu. Bundan on yil Adisbaba'yı yeniden ele alıma denemeleri de boşa de Haile Selane ile italyanlar arasında önce italyanla: bir ticaret ve dostluk andlaşması dı. Bu andlaşma ile de italyanlar Ha- beşistan'da ötekilerine üstün bir yer tuttular, abeşliler, şimali Afrika'nın bu çok ve âdeta alp ülkelerini andıran topraklarında italyanların, bir yeyler yapacakları umudunda idiler. Bu defa da aldanmış oldular, Musolini vatikan ile barıştı. Yemen'den gelen muharib ve aynı zamanda ticaretle iştigal eden, dördüncü yüzyılda hıristiyanlığı kabul etmiş olan ve bugün de Amhara deni- len habeşlilerle bundan üç yüz yıl ön- ce gönderdiği elçileri ile Habeşistana pek ağır bulranlar geçirtmiş olan Ro- ma kilisesinin adını bile anmak istemi- yorlar. Adisbaba'da yeniden başlamış olan itimadsızlığın hakiki vebeblerini Tiber kenarlarındakiler anlamadılar. Mareşal Bardeglio Ecitre valisi tayin — edildi; mareşal Balbo da Lidye'ye gönderildi. Gün geçtikçe, italyanların şimali Afri- ka'da büyük bir müstemleke kurmak ga- yesi belli oluyordu. Fakat Habeşistan- m istiklaline dokunmanın önünde de 1906 da yapılmış olan gacanti andlaş- ması duruyordu. Bu engel geçen yılın temmuzunda yapılan gizli görüşmeleri sonunda ortadan kaldırılmış oldu. Av- rupa'nın üç büyük devleti, Habeşistan- and- laşmayı geçmez bir hale koydular. Bü ım istiklalini güven altına alan yük Britanya — ile Fransa bu hususta italyanların icabında Habeşistan üzerin- de bir nüfuz mintakas: kurmalarına ta- z1 olmalarından daha açık bir ifadede bulunamazlardı. On dört milyon halkiyle birlikte bir milyon iki yüz elli bin kilemetre mu- rabbamdaki töpraklar üzerinde kurul masma muvafakat edilmiş olan italyan nüfuz ve himaye mıntakası, Habeşistan- dır. Habeşliterin, lıya satmak mevkiinde olduklarını ve Roma Jallerini pek paha- hattâ buna' karar verdiklerini Bir alman karikatüristine göre Çin - Japon Çin — Cinsyet, cinayet; can kurtaras ok mu? Japonya — We ciaayoti yabu, bin se- aa yardım- geldiza. italyan gencliğine Adua'da pek feci bir akıbet hazırlamış olan düşman bugün de kü- çülk görülüyor sanılamaz. 1896 da ital- birçok durumlar, Menelik'in zaferine yardım pekâlâ biliyor. Bir zamanlar yanlar için elverişli olmryan etmişti. Bugün İtalya ordusu yüksek bir güc sahibi olmuştur. ve mesuliyet üzerlerine almağa hevesli generaller e- Hnde idare edilmektedir. Büyük Mene- lik le birlikte kahraman ordu kumat- danları da toprak altındadır. Zabıt ve rabıt altına alınmış kabiyleler, Kafiço- lar, Agau, Galla'lar, Dankali'ler — gibi bir mahblüt yığını, ülkedeki katolikler in işlerini güçleştiriyor. Ancak habeş- r dalma fevkalde aekerler diye ta- nınmışlardır. Silahı çok severler, Hat- tâ öylelerine rastlanır ki, surtlarında a- ğrr yükler taşıdıkları ve hiç bir müda- faaya lüzum olmadığı halde bile tütek- leti ellerinden bir an bırrakmazlar, Ha- belçikalı tarafından terbiye edilmiş dern savaş malzemesiyle bol bol silah- beşistan ordusu, muallimler ve en mo. landırılmıştır. Bu ordu hiç yoksa üç yüz bin kişidir. Ülkeyi dışardan gele- cek bir düşmana ve bilhassa italyanla- ra karşı koruma lüzumu hasıl - olunca, içerdeki anlaşamamazlıklardan da hiç bir iz kalmıyacaktır. Habeşistan günün birinde italyanlar- Ja korunu paylaşmak kararını çoktan vermiştir. Her ne kadar Adisbaba'ca doğru olmadığı iddia ediliyorsa da, Habeşistan gerek Eritre gerekse — ital: yan Somalisi tarafındaki emurlarını mü- kemmel bir biçimde tahkim etmiştir. Menelik rzamanımdanberi ülkenin müda- faa kurumunu aksatan eksikleri çoktan ortadan kaldırılmıştır. Her tarafta er- zak depoları kurulmuştur. Ordu idare- sinin elinde fevkalâde mükepmel bir binicilik kurumu vardır. Eğer Mene- Adua meydan savaşından sonra italyanları de- nize dökerdi. Habeşistan — ordusunun topçusu kaısmen motörleştirilmiş oldu- gu gibi batırı sayılacak — ölçüde hava kuvvetleri de vardır. İcabeden yerler. de ta Hik'in böyle biniciler — olsaydı, e alanları yapılmıştır. abeşliler biç güçlük çekmeden ga- vetli bir dost Japon dış ticaretini yapımı yıllardanberi japon ökonomi enstitüsü Aden'de araştırmalar yupmaktadır. Bu ştırmalarda cide edilen ilk sonuc lar pek de umud verici değildi. Habe- şistan imparatorluğunun halk; Japon- ya'nm pahalh mallarını ne ile ödiyecek- lerdi? Habeşistan ile alışveriş yapmak istenilince, ya uzun vadeli krediler aç- mak ve yahut da oraya gidip hammad- de yetiştirmek lâzımdı. Herkesce bili- men sebeblerden dolayı japonlar, para yatırmaktan ise insan göndermeği da- ha uygun ve elverişli buldular, Japon- ya, ülkesinin adalarında iş bulup bes - liyemediği çalışkan köylüsüne durma- dan yer ve yurd aramak arkasında do- kazanmışlardır. için uzun | daşmaktadır. Her yıl yüzbinlerce - kişi ülkenin dışına bicret etmek mecburiye- tindedir. Japon devletçilğinin pek &ıkı olan metodları bu hicreti - tesadüflere ve herkesin keyfine bırakacak mevkide değildir. Onun için Japonya, bu hic- yetleri dağnık değil fakat toplu bir bi- çimde yapmak istiyor. Netekim Brezil- ya'ya yaptıkları hicrette örnek olacak bir ölçüde muvaffak oldular. Koskoca- man bir hicret ve iskân idaresi, japon- Tarın meşgul olabilecekleri ziraatin bu- Tunabileceği yerleri derinden derine a- raştırmakta ve ondan sonra buralarda imiyazlar elde etmeğe çalışmaktadır. Hicret etmek heveslileri, kendi yurdla- rından ayrılırazdan ülke ve terbiye edilmektedir. Yeni yurdları- önce gidecek yen umlarına göre talim nın tabiiyetine de geçmiş olsalar, ge- ne japon tebaası sayık vaktadırlar, Bre- zilya da oldugu gibi, kendi idarecileri, ileri, doktorları ile devlet içinde kurmak iscedikleri takdirde k2- yını da birlikte gumrmckıeqiıltr. ü Ras Tafari diy« Ben ne korkutulal ne de zorla hareke ettirilebilirim. Habeş imparatoru Ras 1 baba'daki sarayında kabul et Press muhabirinin Habeşi arasındaki münasebetler hakkında # duğu bir sorguya cevab olarak demiştir kit “— İnsanın dilsiz olmadıkça ağzını af maması imkânsızdır. Ben, son zamanlarda Cenevre'de yü” pılmış olan anlaşmanın elden geldiği kadar çabuk yerine getirilmesini isti yorum. Benim bu anlaşmadan mana, Habeşistan'la İtalya dan doğruya konuşması ve ihtilaflı m seleleri bir haxeme havale etmeleci çakardığım doğrur Ben Gerloğgüli ile Valval arasında bir bitaraf mıntaka tesiş edilmesi, karşıladım. Fakat bizim topraklarımız dan olan Val val'ın buraya katışlıti ması olamaz. İtalya'da seferberlik yapılıp toplanmasını büyük teessüfle tım. Bu hareket bizim balk hesini artırır. Bununla beraber ben keme havalesi fikrinde kararındayım, Ben ne zorla hareket ettirilebilir ne de korkutulabil .. ——— —--——- Her muhacirin cebinde kerdini altı a idare edecek parası vardır. Japonlara, Habeşistan'a yapılacak © lan hicrette güdülmek üczere yepye Şapdenizi ile Hinddenizi ve Nil yatağı arasında birçok yerlerde pamuk yabani olarak yetişmektedir. Bu pamuğun kıymeti de yoktur. Ancak, pamuğun yabanf olarak yetiştiği yerlerde usuliyle bir ziraat sonucunda en mükemmel bir mahsul almak imkânı da vardır. İşte Japonların göz diktikleri yerler burala- rıdır. İlkönce japonlar muhtelif büyük- Kükte olmak üzere birçok pamuk ckme imtiyazı aldılar. Buradaki pamuk ekim- lerini Habeşistanın muhtelif yerlerin de ve japon ülkesinin her tarafında se- gilmiş ve bu işlere büyük kabiliyet ve Ahtısasları olan genc japonlar idare ett- istikametler gösterilmiştir. yapılacak mektedirler. Pamuk ekimi için seçilen yerlerin*ştratejik bakımdan dururmları da göz önünde tutulmaktadır. Bu tip- teki japon muhacirlerinin çoğu karıla-» rını birlikte getiriyorlar. Bu yerlilerin yüksek tabakasına — me kızlariyle evlenerek Nil'in çıktığı yer- lerin sağında yeni bir karışık soy ku- racaklardır. Doğacak çocuklar hiristiyanı olacaklardır. Bu düşünceye örnek bir habeş prensesiyle desinin habeş lmak üzere de japon asılza- sürülmüştü. evlenmesi — ileri Mutasavver birleşmenin derin manası- nı berkesten önce kavrıyan İngi bu teşebbüsün önüne geçti; İta da ellerinden geleni yaptılar. Habeş hükümeti Ni!'in sulama alan- ları Üzerinde de birçok andlaşmalarla mücssir bir rol oynamaktadır. Bir - merikan konsorsiyomu Abai yanında baraj imtiyazı aldı. Tsana gö- Nü italyan Eritresinden Üç yüz kilomet- re uzaktadır, Japonların pamuk ekmek istedikleri yerler, iç Habeşistan'da ©- lan bu gölün etrafındaki yerlerdir. İn- kaynağı gilizlerle italyanlar buralardaki japon pamuk ekimlerinden pek çok şey bek- lenemiyeceği düyüncesindedirler. Ha- beşistan'da ingilirler veya (i yerine, hiç olmazsa, sarısoydan olanla- rın gelmelerini istiyen mısırlılar yar ise, Habeşistan pamukları — etrafımdaki ja- pon işlerini büyük bir alâka ile yakın- dan gözetliyorlar. Daha şimdiden japor- iarım, Habeşistanda — istihsa! Jeri pamukları kendi ticaret kanallarından geçinmek için icabeden tedbirleri almak- la meşguldürler. etti ük Britanya ile Fransa, Habe: şis ri gibi hareket etme- leri için italyanları serbest bırakryor- lar. Ancak ne İngiltere ve ne de Fram sa kendi faydalarından en ufak bir fe- dakârlık bile yapacak değillerdir.