M 4b ILKKÂNUN 1934 ÇARŞAMBA Yeni Türküler OA 1 — Ulvi Cemal Gönlüses'e— tintelli genç! Ben bir dizi türkü yazmağa özendim. Bunlara yeni çağın, yeni duyuşun, yeni tidişin dilini vermeğe - çalışıyorum. Bu dilin sesini — hepsine değilse bile, hir. — sen vermek istemez misin? B Ben onları; ayağı — köprübaşında, — Rönlü havada, ve kafası (Monte - Par« Nasse) da dolaşan bir yangısız sözüre demci gibi değil.. Ayağı Dikmen'de, gönlü Ortayayla'- da, ve kafası Çankaya'da bir ozan eskisi hızı ile yazıyorum. Lirigue olmayabilirler. Ama anemigue de değildir. Ben onlarda sümsüklük, samurtkan- hik aramadım. — Öz aradım, anlam aradım, açıklık a- — fadim, ve hepsinden önce bir sevinçli, kıyançlı haykırış aradım. “Atam, Atam, hay Atami, derken tevincin coşkun sözünü aradım. Sesleri- Bi de sen buluver nolur? — Ben göçkün ve karçıl bir halk çocu- Bu gibi sözledim. Sen hızı genç ve kumral bir halk ço- tuğu gibi sesle, sazla nolur! Bu türküyü üç ses Üzerine notala - Mak. Her parça Üüç boydur: 1 —uzun — Blçülü bir dördüzlü; 2 — kısa ölçülü bir — Gördüzlü; 3 — kısa ölçülü bir ikizli. Hepsine verilecek ses ayrıdır. Birinci Anlatan bir ses; ikinci: Sevinen bir hay. kırış; üçüncü: coşkunluğun son perdesi., ıi'ys»ıı... muzikten ;:ü"'*ı':ım î le ,,.nü yorum, timdi okuyunca ne dilediğimi ve no de Mek istediğimi hemen anlıyacaksın. Kulaklarınız şimdiyedek hop dördüz. lünün tok sesini duyardı. Bunun ikinci Yeya üçüncü dizisi de geze (nakarat) o- lurdu. Bunda; yazılışta olduğu gibi, sca- İeştirilmesinde de bir (ton) — variationu Yardır. Dedimya, düşündüğümü eyi anlata- Buyorum. Hele bir oku: (Atatürk) ün (Atadöl) ü bizleriz. Yalçın, dölek her izini izleriz. — Kim sanır ki (dünkü ölü) bizleriz? Yeni baştan kök veren filizleriz! Atam, Atam, hay Atam! Yıldız Atam, ay Atam! Hey Atatürk! Atatürk! Enbüyüksün, Enbüyük! | p Üzdili de öz Ulusa verensin. B öteyi, en beride görensin. Erilmeze bir adımda erensin. Atam, Atam, hay Atam! Hey Atatürk! Atatürk! l—ıı Bin kıvanca, binbir muta varmışız. Noye bin yıl yabana yalvarmışız? — Bön öğrettin, meğer biz de varmışız. yası seninle kovarmışız. (Önceki gezeler) AKAGÜNDÜZ GeRgm eee TTT Halid Ziya Uşşaki zade Hepsinden Acı Bizde modern romancılik ve nikâye- ş büyök kurucusu ve daima bu ç- A başında kalmış olan Bay Halid — 'a ustamız yeni küçük hikâyeleri İ Hepsinden Acı K altında toplamıştır. Eaeviyat merak- —"—üı—lüeı.biı—müidıw küçeder. Eserin dağıtıldığı yer Sühulet Üübhanesidir. HSKLEy gt y t İ n Üi Ankara Hukuk Fakültesinde verilmekte olan türk inkılabı derslerinden Bay Mahınud Esad ikinci dersini dün ver ULUS Mt (İÇ DUYUMLAR miştir. Foto muhabirimizin dün ders sırasında, profesörle onu dinliyen talebesinin aldığı bir rtesmini ikoyuyoruz. Bay Çaldaris Londra'ya gidecek İstanbul, 25 (Telefon) — Atina'dan 25 tarihi ile bildiriliyor: Londradaki yu man eshamı hamilleri ile Yunanistan'ın borcu hakkında yapılacak müzakereye bizzat Başbakanın gitmesi kararlaşmıış- sada Yunanistan'ın dahili işlerinin ka, rışıklığı dolayısiyle başbakan Londra'ya gitmesini tehir etmiştir. General Kondilise suikasd teşebbüsü boşa çıktı İstanbul, 25 (Telefon) — Ati- na'dan 25 tarihiyle bildirilmiştir: Ceneral Kondilis'e suikasd teşeb- bımı yapilmıştır. Kim olduğu bi- linmiyen birisi generalın yaveri- ne Kondilis'e verilmek üzere bir posta paketi getirmiş, fakat yaver paketten şüphelenerek bunu mu- ayeneye göndermiştir. Muayene- de paketin içinde infilak edici bir madde olduğu anlasılmış ve mü teşebbisi aleyhine tahkikata baş. lanmıştır. Kondilis hâdisenin doğ- ru olduğunu teyid etmiştir. Çaldaris kabinesinde değişiklik İstanbul; 25 (Telefon) — Atina'dan 25 tarihi ile bildirlülyor: Çaldaris kabi - ıı'ııiıu. yapılacak tadilât için gazeteler birçok haberler neşretmektedirler, Mu- hakkak olan şey bütün nazırların başba- kanm yapacağı değişiklikte güçlü marmek için istifalarını onun veyine bt raktıklarıdır. Değişikliğin yârın tahak- kuk edeceği anlaşılmaktadır ğ ş İçeriişler Bakanımız İstanbul, 25 (Telefon) — İçeri l , — İçeri |9_!erıı Bıhını'Bıy Şükrü Kaya bu- :unl stanbul'a geldi ve istasiyon- da İstanbul _Vıll ve Belediye Re- isi Bay Muhbittin ile vilayet ve fır- ı ileri gel â Karilandi. gelenleri - tarafından Gaziantebin kurtuluşu "lıııııbul. 25 (Telefon) — Bu- gün Gaziantebliler, Halkevi de Gaziantebin kurtul önümü ü kutlakler, DU ae Tercümanlar kursu İstanbul, 25 (Telefon) — Ter. cümanlar Kursu bugün belediye. de meclis salonunda açıldı. İlk dersi Galatasaray — hocalarından Bay Mamburi verdi. İkinci ders perşembe günü Ayasofya'da veri- lecektir. Fransız kız lisesinde İstanbul, 25 (Telefon) — Notr dam dö siyon fransız kız lisesinde bir yabancı tarihi okutulduğu ma- arife haber verilmiştir. beri tahkika başlamıştır. Profesör Marın A C a ğeli e ölümünden ötürü Bay Rüştü Aras'la Bay Litvinof arasında telyazıları Sovyet bilginlerinden Profesör Mar- m ölümü dolayısiyle Dışarı İşler Baka- v Bay Aras ile Bay Litvinaf arasında aşağıdaki telgraflar teati edilmiştir: Dışarı İşleri Halk Komiseri $ E. Bay Litvinof Moskova Çok sevdiğimiz büyük bilgin Mar'ın öldüğü haberini derin bir acı ile duy . dum. Bu münasebetle dost Sovyet Rus- ya hükümetine en samimi taziyelerimi sunarım, Tevfik Rüştü A Dışarı İşleri Bakanı 8. E. Bay Rüp- tü Aras. Ankara Mar'ın ölümüyle memleketimizin ve ilmin uğradığı acı ziya münasebetiyle gönderdiğiniz taziyetlere hükümetim na mına candan teşekkür ederim. Litvinof Saylavlık için Fırkaya baş vuranlar iki fotoğraf göndersinler Saylav seçilmek isteyib de Cümhu- diyet Halk Fırkası yüksek reisliğine ve- ya Umumi Kâtibliğine bu isteklerini yazı ile bildireceklerin ikişer ufak fo - toğraflarını da birlikte göndermeleri, daha önceden isteklerini bildirmiş olan. lardan bu fotoğrafları göndermemişle - rin de göndermeleri Cümhuriyet Halk Fırkası Umumi Kâtibliğinden Henmek- tedir. Saylav sayısı 395 İçeri işler bakanlığına vilayetlerden gelen malümata göre esas defterler her tarafta askıya alınımıştır. Esas defterler. do tesbit olunan nüfusa göre bu intiha - bata bütün vilâyetlerden 395 saylav çı. kacaktır. İzmir valisi İzmir'e vardı İzmir, 25 (A.A.) — Bir “uzadanberi Ankara'da bulunan Vali General Kâzım Dirik bu akşam treniyle şehrimize gel . miş ve durakta vilâyet erkânı tarafın - dan karşılanmıştır . Cuma günü yapılacak ayaktopu maçları Ankara futbol heyetinden : 28. xır. 934 cuma günü yapılacak lik maçları. 1 — G Birliği — Ankara Gücü TI takımlyarı, Saat 10 da, hakem Necdet 2 — Altın Ordu — Demir Spor 1 in el takımları. Saat 11,80 da, hakem Bur. han. 3 — G. Birliği — Ankara Gücü 1 in ci takımları. Saat 13,30 da, hakem İbra- him Turgut . Eczacılar layyan- alacaklar Bu güzel girişim bütün meslek- lere örnek olmaldır İzmir ve İstanbul - eczacılarcemiye- tinin önayak olarak çalışması sonucun » da, türk eczacıları, her ay kazancların- dan ayırdıkları parayla Tayyare Cemi. yetina bir “türk eczacıları tayyaresi,, sa. tın almağa karar vermişlerdir.. Kayseri'de fırka kongresi Kayseri, 25 (A.A.) Cumurluk Halk Fırkası vilâyet kongresi kongre başkanlığına seçilen vilâyet idare heye- ti başkanı ve Kayseri Saylavı Bay Re- şid Özsoyun başkanlığında toplanarak, General İsimet İnönü'ne kongreden say- gılarmı bildiren tel yazıları çekilmiştir. Samsunda ondan fazla ev yandı Samsun, 25 (ALA,) — Bu gece Kok. çoğlu mahallesinin Gst yanmdaki tek katlı tahta evlerin birinden yangın çıktı. İtfaiyenin vaktında yetişmesine rağınen ondan fazla ev yandı. Pekaz eşya kurta- rıddı. Yangından çıkanlar camilere yer- Bir kaza İzmir, 28 ÇA.A.) — İzmir - Karşıya. ka arasında gece seferi yapan makinist Tamail oğlu Süleyman'ın idare ettiği havali treni gece saat 24,45 de tren yo- Tu üzerinden geçmek istiyen arabacı İb- rahim oğlu Hüseyin'in arabasına çarp. mıştır, Araba parçalanmış, Hüseyin ya- ralanmıştır. Hüseyin'in yaraları ağırdır. Yozgad kadınları Halkevine yazılıyorlar Yozgad, 25 (A.A.) — Kadınlar Halk- evinde yaptıkları bir toplantıda halkevi- nin muhtelif şubolerine girmişlerdir. Ka. dınlarımızın fırkaya yazılmaları devam ediyor. Ankara Halkevinde Kubilay ihtifali Halkevi Başkanlığından: Takılâp şehidi Kabilay için bugün saat 18 de Halkevinde bir ihtifal yapı- lacaktır. Her istiyen gelebilir. Kubilay âbidesi için Menemene gidenler Aydın, 28 FAA.) — Menemen'de yapılan Kubilay âbidesinin açılma me - rasiminde bulunmak üzere Halk Fırkası ve Halkevinden birer heyet buradan ay rılmışlardır. Çanakkalede Kubilay anıldı Çanakkale, 25 (AA.) — Şehid Ku. bilayı'n yıldönümünü anmak için dün gece halkevinde kadınlı erkekli büyük bir toplantı yapıldı. Toplantıda, halkevi z _şl:vııl;ı'ıu—_ B Sari e Ka ai BN e e İnsanlığın hali Yazdn: Andre Mötlo; Tür'çeye çeviren: Nasuhi Baydar, Ankara 1941. Gençliği yetiştirmek, edebi bir zevk verebilmek, edebi seviyeyi yükseltmek gibi herhangi bir edebi meseleyi &e alırsak başta gelecek olan klasiklerin tercümesidir. Onun içindir, ki bir la- tin veya bir yunan şairinin eseri fran- sızcadan bile tercüme edilse dama sevindirmektedir. Her kafiyeli ve vez- ne uymuş iki cümle yazanın adına şair; her edebi meslekleri takib etmemiş, © - kumamış ve klasikleri tanımayan ro- man veya yazı sahibine edib deyince bu meslekte yürüyenlerin adedi büyük bir yekün tutar. Fakat bunların hepsi de sönük ve hattâ görülmiyen bir yıl - diz halinde kalmağa mahküm oldukla - Tını bilmedizlerinden yalnız kendi ken- dilerini avutmakla meşguldürler, Omın içindir, ki yazdıklarını dahi okutamı - yan, fakat buna rağmen yazan yürler- ce muharrir arasında yalnız bir Falih Rıfkı Atay, bir Fazıl Ahmed, bir Ya- kub Kadri yükselmiştir. Falih Rıfkı Atay'ın akıcı ifadesi, keskin görüşü, yerinde düşünüsü; Fa- zi Ahmed'in ince nüktesi; Yakub'un duyan, içten gelen yazıları yanında ©- kumamış, kafasını ya kafiye için veya duymak için fuzuli yormuş bir yazıcı: nın basit eserleri ne kadar sönük ka- kryor. Fakat bu içinde volkanları olan, taşmak, coşmak için yolunu bulamıyan, ateş yerine taş, toprak savuranlar da doğru yolunu, duman, taş ve toprak ye- rine çıkaracağı veya çıkarması gerek olan alevi göstermek zamanı gelmiştir sanırız. — Ben buna karşı da yukarda söylediğim gibi bir tek çare bulmakta - yım: Klasikleri tanıtmak ve okutmak,.. Bu vazife artık ulusal — bir vazifedir. Bunu başarmak, ulusal ülküye hizmet etmek, kenc nesli yetiştirmek icab et - mektedir. Bu güzel, değerli ve ulusal işi ken- disine vazife edinmiş, lüftan ziyade e- ser veren bir arkadaş vardır, ki - onun ismini her zaman böyle klasik olmuş bir ecnebi eserin türkçeye çevrilmiş nüshasının üstünde bulabilirsiniz. Bize evelce Anatol Frans'ın Talsi gibi mü- him bir eserini veren Nasahi Baydar (eski Nasuhi Esad) bu sefer de Gonkuz mükâfatı kazanmış olan diğer bir kita- bın türkçeye çevrilmişini vermektedir. İnsanlığın Hali geçen sene büyük bir mükâfat kazanmış, Avrupada çok oku- nan ve hele mükâüfattan sonra daha far- Ta alaka uyandıran bir eserdir. Nasuhi Baydar (eski Nasuhi Esad) Tais'inde olduğu gibi burada da Üslüba ve türkçeye çok dikkat etmiştir. Bazı tercümeler okursunuz, ki Üslüb ecnebi dili kokar; ifadeler türkçe değildir. Bi- naenaleyh okumamayı — tercih etmek mecburiyetinde kalırsınız. Halbuki bu eserde türkçe olmıyan bir ifadeye, fran- &ızca kokan bir Gslüba tesadüif edemez- siniz. Burada şu satırları nakledeme - den geçemiyeceğim: “Eh, ne yapalım! farzedelim ki bir yangında yanarak öl- dük!,, “Yürümeğe başladı. Sessizlik, inil tilere rağmen gene eekisi gibi idi, fe- ner, şimdi de Katofun çok siyah gölgesin karanlık pencerelere, kocaman bir ha« yalet balinde aksettiriyordu. Yaraları yüzünden yavaş yavas, dura dura yürü- yor ve fenere yaklaşdıkça başının göl- gesi tavanda büyüyordu. Salondaki ka- ranlık canlı gibi idi ve sanki onu adım adım takib ediyordu. Sessizlik o kadar fazlalaşmıştı ki Katof'un her bir adımı Adeta teker teker duyuluyordu.., Kitabtan daha fazla yer almıyaca- Çım, Çünkü şu bir kaç satır dahi Us- Wibun temizliğini göstermeğe kâfidir. Ömer Hayyam kendisini tercüme e- den iyi bir ingiliz edibine düşmemiş olsa idi; acaba ingilizler arasında ee - vilen, okunan bir şair olurmu idi?.. Bi- naenaleyh bir eseri başka bir dilde ber- bad eden de, gevindiren de, okutan dz © nu çevirendir.Nasuhi Baydar (eski Na- subi Esad) ise bize seve seve okuna - cak, heyecanla takib edilecek, sevkle dinlenecek bir eser daha kazandırmış - tır. Bunun için cesaretle diyebilirir. ki Andre Marlo dilimize çevrilmekle başka bir ülkede de tanınmış, sevilmiş ve zevkle okunmuştur. Klasiklerin tercümesi ve yeni nesli yetiştirmek lüzumunu önce sövlemiş - tim. Dikkate şayandır ki bu ihtiyarı M Tei * t ka « S Aen b Na y