26 Aralık 1934 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1

26 Aralık 1934 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 1
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—()FiATı 5 KURUŞTUR. — ği RE EN MD Milliyet bu adı alıyor Sahip ve Bağmüharriri : Sirt Meb'usu MAHMUT. Milliyetin yeni adıdır i | Barış istersen i Savaşa anıklan İtalya ile Habeşistan arasında bir smır çarpışmasından çıkan an- İ ik gittikçe büyümekte İ ve acun barışıklığı bakımından korkulu olmıya başlamaktadır. Yir- bi gün önceki bu sınır çarpışması- hr saygıdeğer okurlarımız unutma- mışlardır: şimdiye kadar Habeş #mırı içinde sanılan Valval kuyu- yanında ansızın İtalyan süleri (askerleri) görününce, Habeş sü- İeri İtalyanlara saldırıyorlar ve bu saldırısta elli kadar İtalyan ö- lüyor. Habeşlerden de ölü ve ya- Yalı vardır. Bunun üzerine, İtalya Habeşis- tan'dan yirmi bin İngiliz İirası pa- Ya ödemesini, bir kez daha böyle taldırış yapılmıyacağınm adanma- #mı ve İtalyan bayrağının saygı ile esenlenmesini (selâmlamak) İstediler, Habeşler © İtalya'nın di- İeklerini yapmaktan çekinmekte- dirler. Çünkü bunu yapmak suç- lu olduklarını da onaylamak (ka- bul etmek) demek olacaktır. İş salt suçun şu veya bu umuza yük- İ letilmesile kalsa, belki de Habeş- ler, İtalya gibi büyük bir uluş (devlet) ile bu anlaşamamazlık sürüp gitmesin diye, suçu da yül leneceklerdir. Ancak suçu yükle- ince Valval kuyuların da elden gideceğinden korkuyorlar. Bunun için anlaşamamazlığı aracıya (ha- kem) birakmayı ileri o sürmüşler- 'dir. İtalya, suç o kadar açıktır ki, diyor, aracıya gidilemez. İtalya ile Habeşistan arasındaki bu anlaşamamazlığı Lafonten'in kurt-kuzu masalına benzetenler yanılmâdılar. Anlaşılıyor ki, Ha- beşistan suçlu olsa da olmasa da, İtalya Valval kuyularmı almayı kurmuştur. Valval kuyuları : İtalyanm mı, beşistanm mı? bunu bilmiyo. ruz, Valval adlı kuyu olduğunu da yeni işittik. Ancak ortada bir an- Jaşamamazlık varsa, bunu kaldır. manın en iyi yolu Habeşistan ile- ri sürdüğü gibi bir aracı bulmak- tır. İtalya bunu abamlamakla (ret etmek) kendisini suçlu yerine koy- maktadır. İtalya - Habeşistan ( anlaşama- mazlığı bugün bir çıkmazda nüyor. Habeşistan İtalya'nın ileri sürdüğünü aykırı görüyor. Her i- kisi de bir birinden kuşkulanıyor. Habeşistan, öteden beri İtalyanın Habeş topraklarında gözü oldu. Bunu biliyor. Son günler içinde Afrika'daki toprakların paylaşıl- ması İtalya ile Fransa arasında görüşülürken, Fransa'nın Habeşis- tanı İtalya'ya bıraktığından kor- kuyor. İtalyanlara gelince, onlar 'da son yıllar içinde Japonya'nın Habeşistan'a karşı bir ilişiklik duymaya başladıklarmı görerek, Haheşlerin buna güvenerek ken- dilerine dayatmakta olduklarını sezmektedirler. Sözün kısası şu- dur ki bu Habeş - İtalya anlaşa. mamazlığının arkasmda acun ba- rışı bakımından daha çok korkulu olan anlaşamamazlıklar belirmek- tedir. Bunun bir çıkar yolu anla- şamamazlığı uluslar derneğine bırakmaktır. Gerçek Habeşistan dernek antlaşmasmın on birinci maddesine dayanarak uluslar der- neğinin bu işe karışmasını isteye- bilir, Ancak İtalya'nın uluslar der. heğini de karıştırmak istemiye- rek işi daha çok büyütmesinden de korkulmaktadır. Bir kaçyıl önce başka bir anlaşamamazlık yüzünden Habeşistan Batı Avru. pa'nın iki büyük uluşunu (devlet) uluslar derneğinde sorguya çek- mek istediğinde az kaldı yine böy- le bir çıkmaza giriliyordu. Bu işin şaşılacak yanı şudur ki Ha- beşistan uluslar derneğinin eski bir üyesidir (aza). Habeş-ltalya anlaşamamazlığı bir kez daha bize öğretmistir ki, uluslar derneğine bel bağla: , Her çağda oldu. ğu gibi bugün de uluşlar ancak be- İliklerine güvenvbilirler. Barış is- tersen savaşa anıklan sözü dün ol. duğu kadar bugün de doğrudur. A. Sükrü ESMER 9 uncu sene No. 3191 Alman milli müdafaa“ba- kanı ordu ile övünüyor Hep Almanlar ordudan geçmeliymiş Hücum kıtaatı ile gönüllü çalışma kıtaları ve diğer teşekkülleri ordudan saymayorlar (Son zamanlarda bü- tün dünya ve bilhassa Fransız gazeteleri Al - manların iyiden iyiye silâhlandığını, hattâ tay yarelerinin Fransayı bas tracak hele geldiğini ya sıyorlardı. Bütün bu neş riyata karşı da Alman- lar tarafından yarım a- Zızla cevap veriliyordu. Alman Milli Müdafaa Nâzrı Amerika gazete- lerine beyanatında bun ları tekzip etmekle be- raber, Alman ordusu i- le övündüğünü de sek- lamamaktadır. ) : BERLİN 25 (A. A.) — Alman Sü Bakanı Gn (5 meral Von Blemberg bir © Amerikan gazetesine bil dirimde bulunarak de - miştir kiz İ — Her gün süel bir- takım anıklıklar ve işler yapmakta olduğumuza dair bir takım havadisler okuyoruz. Bunların olduklarını söylemeye bile hacet yoletur. Meselâ Amerikadan gizli olarak tayya- Gaziantebin kurtuluşu Dün şehrimizdeki Antepliler toplandı- lar, savaş günlerinin hatıralarını andılar Bay Ömer sözlerine devam ederek dedi ki: <Olkeler çiğneyen bu ölkede kan - lar sızıyor ve yüce gölleri delen bir kaya yükseliyordu. Bu kaya ne taştan dı, ne de demirden, bu kaya Türkten- Yarı dünyaya diz kuvvet bu kayaya gücile saldırdı, fakat ler de ayakta oalrak toplantıya ka - rışmışlardı. Piyanonun çaldığı lstik - lâl marşı ile merasime başlandı. Birlik al Bay Ömer ön söze şöyle baş- , ÇARŞAMBA © 26 K. EVVEL 1934 Perşembe veya cuma günü | Rıhtım şirketi Bay Ali Riza Çevik'in mü. dürlüğü tahakkuk etti in sözü bitince Antep sa- yaşında ölenlerin hâtırası için bir da- (Devamı 2 inci sahifede) İnkılâb dersleri Osmanlıların nasıl bir öko- nomi siyasası vardı ? Yoktu. Büdce müvazenesizdi. Para lâ. zım olunca Avrupaya baş vururlardı İnkılâp enstitüsü ders lerine dün de devam e- dilmiştir. Dünkü dersi saylav Bay Yusuf Ke - mal vermiştir. Dersi ay- «Geçen dersimizde Os #manlı ulusu ökonomisin deki unsurları kısaca tık. Bu unsurlardan bi ince leri en ökonemi de vardır. Osmanlı devletinde iki vasıf Osmanlı devletinde ökonomi itiba- rile iki sıfat vardır. Birinci vasfı: Din ve devlet işlerinin bir arada görü si. Devlet sryasal hemen, hemen ik sıktı, Bunun ökonomi sahasında ehem miyetli neticeleri olmuştur ir kere devlet kendisi hepsi biribirinin ayni yanlara müslüman hukulrunu tatbik e demiyor, Bu fıkhın kaidesi idi. (Ni - (Devamı Gınci sahifede) Müdür : 24318. Yazı işleri müdürü « 24319 İdare ve Matbaa 4 24310. Tel: ( Fırka bürosu da bir müd det burada çalışacaktır ANKARA, 25 (Telefonla) — Atatürk yakında İstanbulu şe- reflendirecektir. Fırka bürosu i- le Türk lügatini hazırlayan he- yet te bir müddet İstanbulda ça- luşacaktır. B. Şükrü Kaya Ankaradan geldi 'URK INKILABININ ZAFERİ İÇIN DURMADAN, DUŞUNMEDEN, CANINI VE KANINI VEREN AZİZ ŞEHİT KUBİLAY, GERİDE BIRAKTIĞI ANNESİ, KARISI YAVRUSU... Kubilây âbidesi heyecanlı tezahürlerle açılıyor Bugün Menemende açılış yapılırken Üniversite ve Halkevinde de Ankaraya dönecek Dahiliye vekili Bay Şükrü Kaya dün refakatinde hususi kalem mü Bay Ekrem bulan duğu halde Anki ; Eer çan aa ge pek hararetli toplantılar olacaktır.. dasyonunda vali Bay Jay. ya emen Mys Mi Kubilây: İnkılâpçı Türk gençliğinin a öz örneği, kanımızda ep NE e ae ya Alke ve pl se & : . yaşayan benliğin ta kendisidir Bay Şükrü Kaya, / | Menemen Kubilây âbi ; a e İİ Çalar tp de büy me a MER Bay Ş. Kaya rasimle açılacaktır, Abi 'denin açılış resmine baş kanlık edecek olan C. e Bel Kİ anı Rece, Sön sabah saat Tı de li- manımızdan kalkan Ka 'radeniz vapurile İzmire hareket etmiştir. Bay Recep Peker'le birlikte Bay Hasan Reşit, Naşit Hakkı, Galip Bahtiyar, Bayan İffet Halim de gitmişlerdir. Bay Recep Peker ve İstanbul heye & bu sabah saat 9'da İz mire varmış bulunacak lardır, İzmirde Basmahaneden kalka- cak hususi tren, merasimde bulunan kimseleri, heyetleri, Halkevleri, genç bike leri dl M Uç dört gün Is- tanbulda kalacaktır. - Modadaki evinde oturmaktadır. Istanbuldan Tralyaya gideceği bak- koüidaki haberin de doğru olmadığını öğrendik Bay Şükrü Kaya, o perşembe veya cuma günü Ankaraya dönecektir. Kendisi dün diş hekimi Bay Sami'ye giderek dişlerini todavi ettirmşitü Türk - Yunan tücaret-an- laşması talimatnamesi ANKARA, 25 (Telefonla) — Güm- rükler bakanlığı Türk - Yunan ticaret anlaşmasına ait hazırladığı talimata meyi gümrüklere bildirmiştir. mene © götürecektir. e Memleketimizin ber tarafından bugün Menemene he - yetler gitmektedir. Buğüen ayni za - (Devamı Zinci sahifede) Atatürk'ün Ankaraya ilk ayak bastığı gün Yarın Ankara Halkevinde büyük bir musiki gecesi yapılacaktır ANKARA, 25 (Telefonla) — Atat ürk'ün Ankaraya ilk ayak bastığı 27 ilk O gün akşam Halkevinde Denizli | saylavu Bay Necip Ali bir söylev söyli- yecek, ondan sonra büyük bir festival | yopılacaktır. Bu festival memleketimizde bu ölçüde müzik imıldanışının bir başla ıyıcı olacaktır. | ANKARA, 25. A.A, — 27 ilk kânuü : akşamı sant 21 de Ankara Hialkevinde Atatürk'ün Ankara'ya ayak bastığı gün in 15 inci yıl dönümünü kutlulamak için bir muziksel festival anıklanmıştır. Bu gecede Denizli saylavı Bay Nec» Ali bir söyler söyliyerek Ondan sonra Bay Münir Hayri'nin yazdığı Bay Necil Közm ile Bay A. Adnan'ın muziklerini yaptığı “Bayönder,, ile “Taşbebek,, sahneye konacaktır. z “Bayönder,, de “Bayönder,, rolünü Bay Nurullah Şevket “Bayan İzgen, rolünü Bayan Celile dans ve Deli Ozan rolönü de Bay Münir taganni edecekler- (Devamı 6 cı sahifede) U. Müdürlüğü rıhtım ve festival a- Bay Ak Rıza yapmış, muvaffak ol- Çevik muştur. Iki buçuk senedenberi de vali mua vinliği işini büyük bir dürüst ve mu- vaffakıyetle yapmıştır. Bay Ali Rıza Çevik, Öz türkçe yazı örnekleri Türk “ Larousse ,,u 8 zası Telefon : 20485, EM, ge çineden salt tabanlarının galışmaktar yılmaz ve İşinde gerçekten çevik dav- Yeni işinde de muvaffak (olmasını diler ve kendisini kutkılarız. Bay Ali Rıza Çevik'in yerine ikimin tayin edile- ceği benüz belli değildir. Beyoğlu kay- makamı Bey Sodadın vali muavinliği « ne getirilmesi çok muhtemeldir - Ankaradan geçen gün gelen bir tek yazısı, (Atatürk) ün yeni bir buyru- ğunu muştuladı: Türk sözlüğü yapıla. caktır. Dil değişimi yönünden yeni olduğu kadar yerinde, gerekdi olduğu kadar da verimli olan bu mutlu bayruk, dil yolu üstündeli sisleri dağıtacak tanrısal bir ARA LEE gün ışığıdır. Ne saklayalım, bu yolun ri > özleyimli yolcuları şimdiki tutumla tapkı Dirilik ve esenlik | yer yer kaya parçalarının gizlendiği dar Deri Rünçükbi > Hohli Unabin özdile | ve iğme Slaven geçmeli ken gemi kaptanlarına benziyorlardı.Gerçi, el de ama derigisi vardı; bu değerlerini gereği gibi bilme- bir takım kılavuzlarla dolu bir sergiden başka me idi? Yazarlar bir çoğu bu serginin önünde ya anlamadan duruyorlar,ya aradıklarını bulamadan ge çiyorlardı; oysa ki bizim dileklerimizle bumerginin verimleri arasmda bir dü- zenlik kurmak bilimi bir el için kalay- dı, yazılmış ve herkesi alâkalandıran bir makalesi bugün 4 üncü sahifede RADYO HAFTASI Bugün 5 inci sahifede Hav yapmıyan, ütü tutan, çok dayanan en iyi desenli ilk Türk Kumaşı YÜNİŞ« Satış deposu : Yeni Postahane caddesi, Tayyare piyangosu karşısında Zeki Riza mağr- Tarama dergisinin bizim önümüze küme küme yığdığı sözler arasında bir takımları, yabancı yolcuları boşyere sokak İ sokak gezdiren bilgisiz otel tercüman- ları gibi, duygu ve düşüncelerimizi ço- İ rak yollarda koşturup yormaktan baş- ka bir işe yaramazlar, Ö beceriksiz ter- cümanların arkasına takılan yolcular İ nasıl iki akışa üstü hiç bir kazanç el- altında — Bay Saffet Arıkana — bir sizı, kafalarının içinde bir uğultu i- le otele dönerlerse Tarama dergisinden rastgele kiraladıkları söz klavuzlarile yazı alanıma atılan dil yolcuları da gün- İerini öyle bitirirlerdi. Ancak bu yorgunluğun suçu dergide değil, dergiye değerinden arta ü- lamaktadır.Bilmeli / idi ki dergi işi dil yapısına elverişli kereçleri toplayan bir Öz tarama, öz seçme önünde ve gil < başlayan bu iş bir susuzluğun pınam, bir özleyi- min kavşuta varışı olacaktır. Bundan ötürüdür ki ben, kendi payı» işte en sık ve sıkışık adımlarla rümek, yapınm sonu gelmesini Bekle. ieden ber kat çıktıkça içine girip yer- leşmek gerekli olduğuna inananlarda - mumu Bir yandan Ankarada sözlük atıkla- mırken Oöbüryandan (bizler burada (ATATURK) ün dökeceği kalıplardan örnekler çıkarıp çoğaltmağa, bunları yurdun dört bucağını o yaymağa çalış- malıyız. Ankarada Türk sözlüğünün ilk yap- rağma ilk Türk sözü düştüğü o gün dil mekanizmasının bütün dönergeleri de yer yer işlemeye koyulmalıdır. Ismail Müştak MAYAKON dl fp i ii il tdi “

Bu sayıdan diğer sayfalar: