ON BEŞİNCİ YIL. No; 4822. İnandılar, döğüştüler, öldüler; Adımız, andımızdır. *26, İLKKÂNUN 1934 ÇARŞAMBA Bugün Menemen'de, cumurluğun yolunda can veren Kulilay'ın abidesi açılı- yor. Bu abide, türk gencinin cumurluğa inanının sembolü olacaktır. Her yerde 5 kuruş Bıraktıkları emanetin bekçileriyiz Gündelik eaimeemaşani BİR TÜRK KURALI Kurultay yapısı, kadınla erkeği ayırd etmeyerek ppılguk bir se- Çimin getireceği yeni saylavları dündenberi özlemeğe başladı. Da- gılan Kürultay, kadın yurddq._ıı saylav seçilmesine oğur veren bir yasa onamakla türkün ilerileme tarihinde yeni bir ı:'l'ınlı:ı kı_pııı:': açmıştır; gelecek kurultay ise ıI::ııâı"ıürk kadını ile türk erke- ğinin elele acun şaşırtan bir hı_ıı. i gösterecektir. hasıl yürüyeceğini ktir. İng?liı âilinde bir ork.e.ğm di- rim arkadaşı olan kadın için kul. lanılır güzel bir söz vardır; “bet. ter half - daha iyi yarı,, derler, Türkün soysal ve sıyasal obasın. da da, kurultayın martta başlıya- cak olan toplantılarından — sonra bu “daha iyi yarı”, kendisine dü- şen *mü başarmağa başlıya. ci 'e aı;kl;;lürk'üıı türk kadınına verdi- Fi bu önen, acunun her yanından alkış yankıları topladı. Bir ingiliz gazetesi, son aylarda başardığı yeni devrimlerden ötürü onun en ileri demokrat türeleriyle yürüye- rek gelecek ulus çocuklarıma er- kinlik alanları anıttığını yazıyore du. Türk kadını, saylav seçilmek sevine ve oruncu içinde bayram ededururken, anağımıza, bir kız okulasında türkçe dersi okutur- ken, bir hocanım söylemiş olduğu bir çift söz geldi. O hoca, türk gra- mer kurallarını anlatırken sözü erkeklik, dişi _k;r-"ınnı ge- tirmiş ve demişti ki: —“Türk grımeı'mde erkeklikle dişiliği ayırd edecek bir kural bu- lunmamasının anlamı şudur: Tüiş ulusu ta kurulduğu I'“"Ğmhfl erkekle kadını, hiç bir ıluıdı şl- ribirinden ayırmayı düşünmemiş. Bk., a Atatürk, bir yandan türk dl"'_'l özleştirir ve güzelleştirirken bir yandan da türk kadınma ı“ıyl'ı_v seçilmek önenini vermekle türkün Ve türkçenin kökel bir kuralını bekiştirmiş oluyor: 'Türk kadını her alanda erkeğin yanındadır. M. N. ARTAM Bay R, Peker Menemene gitti İstanbul, 25 (Telefon) — Cüm- huriyet Halk Fırkası Genel Kâl bi Bay R. Peker bugün Karedeniz Vapuriyle İzmir'e gitti. Karede- hiz vapuru yarın sabah saat do- kuzda İzmir'e varacak ve Bay R. Peker Basmahane istasiyonun- dan kalkacak hususi trenle Mene- Men'e gidecektir. Fırkamızın Genel Kâtibi ile be- Taber saylavlardan Bay Hasan Reşid'le Naşid Hakkı Uluğ, İstan- 'ul şehir meclisi üyelerinden Ga- İib Bahtiyar ve Bayan İffet Ha- im de vardır. , Yarın İstanbul'da saat bir de Ü- hiversite konferans salonunda, sa- At on beşte Halkevi k'"ıklıimdııı ö ? yapılacaktır. Menemen'de dikilen Kubilay abidesini bugün Bay R. Peker açıyor 1930 yılının 23 birincikânun sa- bahı, Menemen sokaklarına da- lan yobaz mehti ile esrarkeş ar- kadaşları bir türk kasabasında bir :ıı):ıklık denemesine kalkışmış- lardı. Zabit Kubilay Ellerine bir de yeşil bayrak ge- çiren bu uğursuzlar, bilgisiz ve gafil bir kalabalığı etraflarına top- lamağa başlıyor, cümhuriyete ve büyüklerine ağıza alınmaz sözler savuruyorlardı. O uğursuz hâdisenin kara ve iğ- renc safhalarını bir defa daha de- şecek değiliz. O sırada Menemen Menemen çarşısından bir parça alay kumandanı, takım kumanda- nt zabit vekili Kubilayı 26 askerle vaka yerine göndermiş, patırdıyı yatıştırmak istemişti. Kara gönüllü ve yeşil bayraklı kaytaklar, kendilerini doğru yola çağıran bu ülkülü yurd çocuğuna kahbece silah çevirdiler; bir ana- yı evladsız, bir kadını kocasız ve bir yavrucağızı babasız bırakmak- la kanamıyarak kuduz öfkelerini onun başını gövdesinden ayırarak teskine uğraştılar. Bu alçaklığı gören bekçi Hasan ve Vefki dayanamıyarak - silaha davrandılar. Ve bu iki yurd de- likanlısı da kaytakların kurbanı olarak yerlere yuvarlandılar. O gün bugündür türk ulusunun gönlünde acunun son gününe ka- | dar yaşıyacak - olan bu üç kahra- ' Buğün açılacak olan abidenin görünüşü man için Menemen'de dikilen abi- | de bugün Bay Receb Peker'in bir söylevile açılıyor. Bu abideyi dikmek işini büyük Başkan C. H. F. İIdare Heyetine buyurmuştu. Fırka heyeti de 1933 birincikânununun on dokuzuncu Menemen'de ilk dikilen abide günü türk heykeltraşlarını bir mü- sabakaya çağırdı. Bu müsabakada heykeltraş Ra- eden ve bu uğurda ölen üç yurd tıb Ağır'ın eseri birinciliği kazan- miştır. Bu abide başlıca iki kısımdan ibarettir. Taştan olan alt kısmı 17.7.934 tarihinde tamamlanmış- tı. Bunüun üzerinde bulunan obe- Mualfim Kubilay lisk biçimindeki kısım da son gün- lerde tamamlanmıştır. Burada üç direk vardır. Bu üç direk bir ülkü yolunda elbirliği çocuğunu hatırlatmak için konul. muştur. Abidenin yüksekliği 15,66 met- redir. Tunc direk bölüğünün önüne Menemen'in Belediyo yapısının bir görünüşü düşen kısımda 3,98 metre yüksek- liğinde, elinde bir bayrak tutan çıplak bir türk genci vardır. Bu genc, cümhuriyet ve Atatürk Xubilay'ın hocalık ettiği, sonra- Divanrharbın toplanmış olduğu okula Atatürkün Ankara- ya geldiği gün Ankara Halkevinde yapılacak müziksel festival 27 ilkkânun akşamı saat 2L de An kara Halkevinde Atatürk'ün Ankaraya ayak bastığı günün on beşinci yıldönü- münü kutlamak için bir müzikal festi . val anıklanmıştır . Bu gecede Denizli Saylavı Bay Necib Ali Bir söylev söyliyerek Festivali aça . caktır. Ondan sonra, Bay Münir Hayri'nin yazdığı Bay Necil Kâzım ile Bay A. Ad- nan'ın müziklerini yaptığı “Bayönder,. ile “Taşbebek,, sahneye konacaktır. *“Bayönder,, de “Bayönder,, rolünü Bay Nurullah Şevket “Bayan İzgen, rolünü Bayan Celile Daniş ve deli Ozan rolünü de Bay Münir teganni edecekler. dir. Baleyi Bayan Loret Herdinovanın hazırladığı Ankara Halkevi dans kurları çocukları oynıyacaklar, koroyu Bay Halil Bedi'in hazırladığı Musiki Muallim Mektebi korosu meydana - getirecektir. “Bayönder,, eskâ bir türk irtekisinin sembolik bir bakımla sahneye konma . sından ortaya çıkan bir destandır. “Bayönder,, in müziği Bay Necil Kâ- zım tarafından ulusal türk motiflerinin modern teknikle işlenmiş güzel bir ör . mneğidir. “Bayönder,, den sonra oynıyacak olan “Taşbebek,, fantaztik piyesinin Va rışlı rolünü gene Bay Nurullah Şevket, *Taşbebek,, rolünü Bayan Celile Enis, usta rolünü Bay Avni Ellik, Barım ro. lünü Güzide Zeki ve cüce rolünü de Bay Salâhattin teganni edecektir. Balo- yi gene Bayan Herdinovanın idaresin. deki halkevi kızları, koroyu da Musiki Muallim Mektebi korosu yapacaktır. Her iki eseri Riyaseti Cümhur - Or« kestra ve Bandolarının birleşmesinden çıkan bir gurup Bay A. Adnan'ın idare- sinde çalacaktır. Bu iki eserin hazırlanması için 60 orke tra, 75 korist; 10 solist, 40 kişilik bale sanat amatörü iş almış - bulunmaktadır. Sahne arkasında çalışanlarla birlikte bu işe el verenlerin sayısı 290 : bulmakta- dır. Eserlerin dekor plânlarını Bay Cev. det Ziya ile Bay Mahmud teknik ve ma kine işlerini Bay Hami, kostümleri de Bayan Perihan çizmiş ve — hazırlamış - lardır. Yurdda ilk olarak bu ölçüde bir mü- zik kımıldanışı Ankara Halkevinde ya. pulmaktadır. Her iki eserin do rejisör « lüğünü Bay Münir Hayri yapmaktadır. *“Bayönder,, ile “Taşbebek,, 27 birin. «i kânunda verilccek ilk temsilintlen son ra iki defa daha oynanacaktır, Temsiller İstanbul ve Ankara rad- yolaryile verilecektir. # ülküsünü kendisine inan yapmış ve onun yoluna başmı koymuş bü- tün bir ulusun örneğidir. Bu tunclaşmış gencin bütün var- lığından fışkıran gür sesi de şu- dur ve abidenin altına yazılmış- ti “İnandılar, döğüştüler, öldüler; Bıraktıkları emanetin - bekçileri- yiz.,, özelliği