reği iyi etmek için hekim çok arayıp taramalı ve kendine çek güvenmeli... Çünkü sayruya: — Bıçak! diyeceksin. Yapılacak şey böbreği düştüğü yerden kaldırmak, yerine koymak, orada tut- turmak... Tutturun amma, orada dura- cak, bir daha ( kaymıyacak mı — dü- gün... Bir kez bunu çarçabuk kestir - ten çıkan ve sidik kavuğuna (4) kadar uzanarak, sidiği kayuğunm götüren in- €e boruyu büker. as sidik zorkuk- | la geçer veya hiç & İla le ün büy” bni ğe dolaşan böbrek öteye beriye © saldırır, rast geldiği memeye ukınu verir. Ar tik savsaklamamalı, Onu yakalamak, yerine koyınalı... Sonu nasıl gelirse gelsin ona bakıl- maz. Böbrek düşüklüğünden ileri len iç sıkmüsı, ve iltifetbk gibi sinir - ğı yerine geçer. Bıçak gibi keser, der- ler a, tam yeri burasıdır. Hava değiş - tirmek, yer değiştirmek, yazlığa git mek bu türlü sinirlillere iyi gelir. Duy- gularmı ezen zincirler kmılır, sinirlerin bozulumuş düzeni düzelir, böbrek bağı işe yarar. Yeter ki çok geniş olmas ve ucunda yastığı bulunmasın. Kursak ve bağırsak düşüklüğüne Harik Hayat Kaza SAĞLIK, ERENLİK DÜŞÜKLÜKLER düşük almasay- dı sinirleri öyle haykırır maydı, bişi Önler hep o düşüklüklere bağlıdır. Tenbel, üşengen kursağını yorma - mak için doldurma onu, yükletme ona. Yiyeceğin az olsun uz olsun... Çileden mak için su dölünmeli... Dökünmeli am- ma, yolile yordamile... Kuşaklar, bağ - lar ancak karınları sallımış, sölpümüş ve karm etlerinin arasma çok yağ bi - rikmiş kimselerin işine yarar. Karm etleri seki, kund ve esnek olanların ku- İ sak ve bağ kullanması gerekmez. Böyle görünüyor ki düşüklüklerin değeri, onlara bağlı olan uygunsuzluk- ların azmasına göre artıyor. Kadılar vardır ki kır senedir, düşük böbrek - lerinin tasasını çekerler. Çektiklerinin bir bölüğünün de düşmüş kursakların. dan ileri geldiğini sezmezler. Takım kursaklırmın — radiyografi plâğmi görünceye dek... O plâklarda görülen gölgelerin büyük bir değeri ol- maz da onlardan ürker. Bir kursağın aldığı biçime bakarak ona türlü türlü anlam (6) vermemelidir. Klişede he mencecik yerleşen görünüş, viabilir ki karsağın bir yerinde gelip geçici bir seğirme (7), bir kavrıntıdır. Onları bi- ribirine karıştırmadığınız neden belli Oyle şeylerle, yok yere ürküp üz - meyiniz kendinizi... Bırakınız onları bs- kime. O hekime ki o hem radiyografi plâğının ne söylediğini anlar, bem de buzun (8), bitiğin (9), okumasını bi it. Neden durakladınız? Siz de o ulu bitiğden bir yaprak değil misiniz? Çok kez aldatan rontken ışıkları ile hekimin e me ii Işte onlardan çıkan ışıkla gideceği yolu aydınlatır ve kestirme o yarısını (11) verir. Bunları o verebilmek için neler gerektir, bilirsiniz: Yordamlı ei- ler ve keskin gözler... Dr. Rusçuklu Hakka Üzel ve Otomobil Sigortalarınızı Galatada Ünyon Hanında Kâin UNYON SIGORTASINA yaptırmız. Türkiyede bilâfasıla icrayı muamele etmekte olan ÜNYON Kumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. Telefon : 4.4888, 9563 Dilimizin temeli atılıyor! Dil kurumumuz, yeni bir çalıp ma yoluna girdi. Tarama dergile- rinde, bir sözün yüz karşılığını gö- rüp te içinden hangisini seçeceği- ni kestiremeyenlerin gözleri yeğ olsun... Bu güçlüğün de artık kolayı ba- lunayor. Kullandığımız öz dilin kalıbı içine girecek en uygun söz ler bir araya getiriliyor. Pek ya « kında, aradığımızı içinde bulacağı mız bir (Sözlük) e kavuşuyoruz. lik kurultay toplandığı günlerde, bu işin ba kadar çabuk olacağını açılan yolda bu kadar tez ileri gidi leceğini, kimseler ummuyordu. Dil,kendi kendine açılır,kendi ken dine genişler,kendi kendine kökle- şir diye düşünenler, şimdi saplan- dıkları bataktan kafalarını çıkara- rak şaşkınlıklrını gizleyemiyorlar. Bizde, hiç bir iş, kendiliğinden yürümez. Bunu açıkça söylemek gerek. Başına Atatürk geçme olsaydı, dil devşirimi de yarıda ka- labilirdi. Bir işin ilerleyiği, yü yüşü, yürülenin, ilerletinin gücü iel ölçi işte görüyoruz ki, dilimiz, derli topluluğun, ta kendisi olmak üze- redir. Bir haç yılın içine sığan kısa uğ- raşmalar, bize bir sözlük kazandır. mağa yetti. Atatürk'ün başkanlığı altında yapılan araştırma, ulusal dil kuru- munun ilk temelidir. Bu temel, öy- le sağlam kuruluyor ki, üstüne çı- kılacak çatı, ne kadar ağır olsa; kaldıracaktır. Başında Atatürk'ün işi, başlarken sonu- başlamaz başladığı işi de, en ve- rimli, en kestirme yönden bitirme- sini bilir Tunç gibi ses veren, yeni öz di- |. limizi şimdiden biribirimize kut - lalayabiliriz. M. Salâhaddin GÜNGÖR YENİ NESRİYAT 1935 Cumhuriyet Almanağı Cumhuriyet müesseesleri tarafm - dan neşredilmiştir. Cumhuriyet alma- nağı, senelik bir gazete, küçük bir an siklupedidir. Her evde her elde her va kit bulunması lâzem gelen bir eserdir. Muhteviyatı itibarile herhangi Avrupa almanağı ile mükayese edilebilir. Her okuyucumuzun evinde bir almanak gerektir, Siz de bir tane alımız. Şile yolları (Şile yolları) Şüküfe Nihal yazarın son şiirlerini derleyen yeni bir biti - &r. Şile yolları, AÂyte kız, üç büyük ozan, Bilgicin ölümü adlı şirler bu ki tabın ve şairin en özlü ve özel verim- leri arasındadır. OZAN OPERETİ (Eski Süreyya) Şef Muhlis Saba- hattin Şehzadeba- şı Ferah tiyatro- sunda Fahri Gül dürür, İsmail Dün- bâllü. Dikkat: Bu ge ce Film Yıldızı Muhisi Beyin kerimeleri Bayan Melek Ayşe operetinde (Ayşeyi oynıyacaktır. | Öz Türkçe ile Bilmecemiz “Osmanlıca karpılıklarını yazdığımez keli - melerin ör türkçe mukabillerini bularak yek- limizin boş hanelerine 7: “Milliyet bilmece mastar gönderiniz. Doğa Balaban eminiz bana çekine ve kazananlara hediyeler veriyoruz. bilmecemiz 1234567891011 SOLDAN SAĞA : 1 — Ser (3) Bm Bet Cd er besle (3) 3 — Hin ediş & 4 — Süriyede vir yi 3. Sunamaktan emir. 5 — Pek çek (5) 6 — Emmokten emir (2), Mevlüt, Samiha, (5), ayı yayan (2) 7 Bir mevsim (3). 8 — Mifah (3). Telgraf (9). 9 (5), Ek dn kiç ml (0) 4 — Elen (3), ücret, vücut suyu (3), 5 — Ahali, endam, kamet 3 6 — Çek e en iereme (0, Van 8 — Kasmekten emir (3). Çift değil (3). 9 — Fevç, likap, zümre 5). Etin içindeki (5. 10 — Finlandiyalı (3). Cemi edatı (3). | Mi — Valide (3) VEFAT Mülğa Hariciye nezareti umuru yasiye müdürü umumiliğinden müte- Bay Hasun düçar olduğu hasta- Uktan kurtulamıyarak dün vefat etmiş- tir. Cenaze merasimi 28 kânunvevvel cuma günü Beyoğlunda Sakızağacnda Sent Mari kilisesinde saat 11 de icra Bugünkü program ISTANBUL: 18: Fransızca ders, 18,30: Jimnastik Selim şarru 493 Plâki Hafif müsli. 197301 Dünya hav berleri. 19,40: Plâk, orkestra. o 201 İnkisarlar kâleti namına konlerana. 20504 Balalayka bora © hayal tarafındak şan ajansı « borsalar, 21,30: Radyo Rodye cin ve tango erkmeiriet, 823 Kh, BUKREŞ,3ölm. konseri. 20: Şan sözler, 2030” Şarkılı oyun. 2240: Haberler. 23: Plâk. Kir. BE 20,10: Plâk. 20,15: neşriyat. 21: Jöbliyadan maklan 740 Kha. MUN 1 H, 405 Zi Sanrda mosl, 23 Fasıla 2,30: Noel ağacı altında dana. 723 Xi VARŞOVA, 145 m. 18,05: Dane musikisi. — Konferans, 204 Ha- #if yepuler musiki 2045: Sözler, 21,10: fenik popaler radyo orkestrası, 72: Chopinin eserlerinden mürekkep konser. 2340 Kora kazaen 234 Sözler, — Reklâm konseri. 2330: Spor. - musikisi. — plâk. Hünkar D4öle Deni lal Deni plâkları Kh. LELPZİG izm, 1730: Sösler. 10,30: Benhimun eserlerinden piyana konseri, 20: Noel neşriyatı. 20,40 Ku- artet konseri, Zi,lö: Norle | mahsus karışık neşriyat, 73: Haberler. 2.20: Dame musikini, Milli tefrika: 54 Maamafih annesine bu nezaketi biraz da, işim mabaadini bir baş- ka tesadüfe bırakmağı daha doğ- ru bulduğu için göstermişti. Yani, kızı istememişti!!! Nitekim bu ikinci tesadüf biraz gece ama, istediği de olmuş- dan İY A saba. Bir hafta yağan Bir karın çesildiği sabah, mele gide Jerken yolda karşılaşıvermiş lerdi. 'kedememişti. Ye- Nazmi on fark: nde o kadar Yedi ay Eki görüp geçirmişti ki... Fakat o, herhalde yirmi m teden kendisini seçmiş olacaktı Zira yanından geçerken yeme i le dizlerine doğru vuruyermisi sal Gene tesadüfün bir kötü cilv de bu fırsatı elden kaçırtmışir. Tam kıza atılı söz söyliyeceği 95 Nazmi Şehap nada biri kolundan çekmiş ve nasi- hat veren bir ses: — Vazgeç evlâdım... vazgeç ! « İstiyerek vurmadı. ip bakınca Calibe'nin anne- sile burun buruna gelmişti. Abidin. Bey zevcesile beraberdi. O da: — Ben de gördüm, ben de gör- düm... - die ilâve etmişti « Zavallı kızın acele bir işi olacak ki hızla giderken şemsiyesi savruldu. Buyurun... Patlar mısınız? çat. lar mısınız? ne yaparsınız? Sonra ünelbaşındaki mek- tebe giti si tesadüfler kovalamaca © oynu- yorlardı. Bir gün de Galatasarayın karşısındaki Alman istihbarat sa- lonunda resimli gazeteleri hatmet- miş, büyük camların arkasından sokağa bakıyordu. Onun, Galata. saray önünde duran bir kamyonu dolandığını görmüştü. Fakat had- de, öğrenmişti, Artık ak-! din varsa yanma git! Calibe'nin en yakın arkadaşlarından Nesrin de beraberinde... Nesrin... Buraya gelince bir ân durdu. A- caba Nosrin mi bu işi Calibeye w- Ay denize vurmuştu, deniz pe- rl pırıl parlıyordu. Tabakasından yeni bir sigara çıkarırken aklına bir fikir geldi. Gülümsedi. Araba- cıyı dürttü; — Arkadaş! dön geri... — Nereye gideceğiz beyim... Be- yoğluna mı?. — Hayır... Tophaneye... V Tophaneden az beride a- savdı. — Ay var... ay var... diye söyle merek yürüdü. Bir iki sokağa daldı, bozuk kal dırımlı dar bir yokuşu çıktı, Sonra bir başka yokuşu yavaş yavaş in - meğe başladı. Muttasıl: Birden sevinçle durakladı. Be- yaz boyalı konağın önüne gelmiş- ti. Bütün dünya matbualının müttefikan “IŞTE HAKIKI BİR ŞAHESER : en hissi ve en dediği senenin en nefis, güzel filmi ŞOPEN VE AŞKLARI BU AKŞAM Büyük sinema müsameresi olarak MELEK Sinemasında Biletlerinizi bu sabah saat 10 dan itibaren Telefon: Bugün matinelerde son defa olarak TEPEBAŞINDA ŞEHİR e anbul Betiğiyei Bu akşam ŞehirTüyatsosu Saat (20) de m LE LI 1 Yazan: W. ŞEKSPER Tercüme eden: E:stuğrul Muhsin 9778 Eski Fransız Tiyatrosunda Şehir Tiyatrosu Öperet ku 12.12.934 tarihte çarşamba gü: tamı saat 20 de cuma günü saat 14,30 da DELİ DOLU Operet 3 perde Yazan Ekrem Reşit, besteleyen Ce- mal Reşit, 10104 Istanbul ikinci Hcaret mahkemesin- den: Di Korshil sigorta şirketi vekili avukat Jak Hatem ve Bensiyon tara- | imdan Galatada rıhtım boyunda Kefe- li hanında ikinci (o katta 17 numarada Naim ve İzmirde Kardiçalı O hanında 16 numarada istevens Kokini ve Ernest Deporte aleyhlerine (9968) liranın ta- siline mütedair açılan davanın cari tah- kikatında dava olunan tarafa 23-12-9304 tarihine müsadif pazar günü saat 14 te mahkemeye gelmeleri için ilânen tebii- gat icra edilmiş ise de gelmedklerinden H. U. M. kanununun 401 inci maddesi ne tevfikan giyap kararı ittihaz ve ilâ nen tebliğine ve tahkikatın 31-1-035 te- rihine müsadif perşembe günü saat 14 de talikine karar verilmiştir.Keyfiyet da- va olunanların malümu olmak üzere ilâ- nen tebliğ olunur. (6238) Istanbul asliye beşinci bulcuk mah. kemesinden: İstanbul belediyesinin Bü- yükadada Nizam caddesinde mülga sa- beyin kâtibi sanli esbakı merhum ge meral İzzetin köşkünde ikamet etmek - te olan mumaileyhin mahdumları Meh- set Ali ve Apturralıman aleyhine ilan me eylediği davadan dolayı mumailey - e i s5 ey dan dolayı bermucibi talep mahkeme nin 27-11.934 tarihine Gtyin kılındığı â- | lin süretile tebliğ kılındığı halde gel | mediklerinden haklarında gıyap kararı bali, ülkeni iğ talep veçhile karar © verilmiş ve emri muhakeme 29-1-035 tarihine müsadif salı günü saat 14 de tayin kılınmış ol. 'duğuhdan o gün ve o satte mahkeme de bazır bulunmaları lüzumu © beyan ve alesi takdirde H. U. M.K. mam 401 | aldırabilirsiniz. 40868, ÇARDAŞ FÜRSTIN Tatari aliye beşinci hukuk e kemesinden: lstanbul yükadada Nizam caddesinde müs” ral İzzet köşkünde ikamet olan mumaileyhin kerimesi a leyhime ikame eylediği davadan mirac Ma hul olduğundan dolayı bermueği ilkesi abliğet Hiramma karar ve? ve emri sruhakemena 29-900 57 po müsadif vali günü onut 14 de Vİ kılınmış olduğundan o yevm W mmeskürda mahilemede bazar beli, m vevaket tarafdan tasdikli EEE 1 yollaması hüzumu beyan ve aksi şehir? Hüseyinağa mahallesinde Könebek kağında 58 No. hu evde oturmaki bugün nerede bulunduğu bilMBİ'e Hacı Bakir ve Celile: ltanbul #9, ra memurluğundan: Settarın 254099 tarikli nat ön “elmemytinisde BEEEİ olduğunu iddim eylediği altı bim 52 haciz yölile alınması için gelerek takip ve istelete bulunsas rine bu suretle tebliğ Lalımmele üze dosya mumarasile borcun tamam vE Aİ bir kısmına karşı söz vaya yazı 9 men tebliğ olunur. güilliyef Asrın umdesi “ MİLLİYET” © ABONE ÜCRETLERİ Tükiye için ii Bir yağmurlu günde, ellerinden çamaşır suları sızan, İöpür etli bir kadının hiddetle indirdiği kafes açıktı. Ve Aliye, bu kafesi açık pence- reye yatar gibi başmı dayamış, dü- gzel düşünceli sokağa bakıyor- bu. Nazmi yerden küçük bir taş al- dı; ona attı. O zaman kız, tatlı bir rüya mı görüyorum gibilerden göz lerini uğuşturarak, gülümsiyerek baktı. Ve.... doğruldu. Dağınık ev imei ay da, uzaktan, bir hamam nin buğulu camlarından a gözetiliyormuş hissini veren bu sevgili, göze yeni ilişmiş bir yaban- cı kadın kadar çekici ve ruha ya- kındı. Bekçi, sopasile taşlara ağır ağır vurarak geçti. Geçerken yol orta- sında duran gence yan yan bak - mıştır, Üç dört adım ötede gene s0- pasını yere vururken geriye dönüp pencereye bir göz attı. Sonra ho - murdanarak bir sokağa saptı, Bu mahallede gece safalarına pek tahammül edilmediği anlaşılı. yordu. Nazmi ziyaretini biraz kısa kesmeğe kendini mecbur addetti. Bir yi ik acele bir kaç .Derhal kösteğini çı kardı. Bu, ucunda güzel işlenmiş bir alt parçası sallanan bir siyah kordelâ idi, Kâğıdı sardı, farlattı. İyi nişanlamıştı. Aşırma endabt edilmiş bir mermi gibi kâğıt pen- cereden içeri dalmca, kız elile işa- ret etti: — Dur! dur! Ve pencereden çekildi. Bir iki dakika sonra, Nazminin önüne iniş süretinden ağırca bir cisme sarılı olduğu anlaşılan bir kâğıt düşmüş- tü. Bekçi geme homurdanarak, 80- pasını taşlara vurarak sokak ba- şında belirdiği için fazla durama- dr. Elile kıza bir öpücük üfledi ve koşarak uzaklaştı. Tramvay caddesinin ışığı bol bir yerinde, avucunda sıkı sıkı tut- tuğu kâğıdı açınca ,kâğıttan ziya- de, kâğıda sarılı olan şey gözünü çekti, Güldü: — Desene gene kârdayız... Bu bizim köstekten ucuza benzemi - yor. Aliyenin attığı şey, ral çarşaf pelerinlerine Şiden büyük bir iğne idi, Üstü sa de altından olan bu iğnenin arka- sında, yani göze görünmeyecek o- lan tarafında Aliyenin pırlanta ile saat kaçta alırsan al, İğneyi cebine “ atarken kâğ” bir öz gezdirdi. Kız eye, ye am pusulayı” oluunasdiğei| yanımız — diye zankdaii amafik, nasıl olan beni kz Anlaşılan, kıza bir randevi miş olacakti. Geçen bir arabaya atladı, | Binbirdirekteki © evde el e çoktan kesilmişti. Bermutat Kİ . duralarını çıkardı. Merdiveni Oy datmadan odasına girince "ik bir nefes aldı. Elektriği mçs9f? y. haki tayt. iğnesini e oldu. Fakat bu iğneye ni daldırıp tatlı bir bilya ku Mami imkân Perma Zira, mami tünde, bir kenarına ie “Dikkat! fevkalâde ehememili, lidir,, yazılmış bir zarf görü” Ma di — şey. Buda ne? Zarfı ecele wönle yeti İşi Hilmi imzasını taşıyan şu dö" salır çıktı: “Nazmi; “Bu mektubu gündüz ve? — Bitmedi —