DIŞARDAN GELEN DUYUMLAR FRANSA'DA B. Flanden ”rejimi muha- fazakârlığa feda edeme - yiz,, diyor. Paris, 17 (A.A.) — Belediye —yasa- sının 50 inci yıldönümü dolayısiyle top Tanmış olan binlerce belediye başkanı - mın önünde söylemiş olduğu bir söylev de başbakan B. Flanden, şöyle demiş. tir: “— Kurumlar, canlı yaratıklar gibi do- Harlar, ibtiyarlarlar ve ölürler. Yalnız kurumların yeniden gencleşmek ve bağ- langıclarındaki meziyetleri tekrar ele geçirmek gibi bir iyilikleri vardır. Bü- #ün sıyasal rejimler, zamanla — gitgide artan birçok sujistimalleri kabule imec- bur olurlar, hareket duygusunu ve me- suliyet düşüncesini kaybederler. De- mokrasilerde hayatlarının bu safhasına gelmiş gibi görünüyorlar. Bu safhada enlar için ya yeniden dirilmek veya ortadan kalkmak gerektir. Ferdin kur- tuluşu ve halk kütleleri mukadderatı- nn düzenlenmesi için o kadar çok u- mud veren bu rejime biz çok bağlıyırz. Onun için bu rejimi çok dar olan mu- Bafazaklrlık zihniyetine feda edeme- Viz.n B. Löbrön'ün bir söylevi Paris, 17 (A.A.) — Cümhur Başka- ni B. Löbrön, belediye başkanları mec- Hisinin yapmış olduğu bir toplantıda bir söylev söyliyerek şöyle demiştir: “— Pransa, diktatörlük yapmış olan Glkelerin izine gitmek istemiyor. Fran- sa asırlarca harcanan çalışmaların me- deniyet alanında - topliyabilmiş oldu- ğu yüksek ve insani şeyleri kurtarmak İçin büyük ingiliz demokrasisinin ya- mı başında yer almıştır.,, Kendisi, sözü Başbakan B. Flanden'e bırakmazdan önce belediye başkanları- mın bu buhran zamanında görmek mec- buriyetinde bulundukları işin çok zorlu olduğunu söylemiştir. M. Löbrön: fransız ruhu için - <- gerler için hava nasıl gerekse - a dere- cede gerekli olan hürriyetin korunması Küzumuna işaret etmiş ve fakat bu hür- riyet ülkenin takviyesini istemekte ol- 'Guğu otoriteye ve hükümet istikrarıma muarız olmadığını söylemiştir. Kendisi, kişisel menfaatlerin müşte- rek ulusal menfaate daha açıkca bağ- h tutulmasını istemiştir. Silah yapış ve satışının kontrolüu isteniyor Paris, 17 (ALA.) — Barışı koruma fransız kongresi, bir karar sureti kabul etmiştir. Bu kârar suretinde — bilkâssa gilah İ!P'!' Ve satışı hürriyetinin “or> tadan kaldırılarak bunlarım — ülusal ve uluslararası bir kontrola bağlı tutul- Ması istenmektedir. Bu karar da aynı tamanda imal, ithal ve ihracat ruhsati- yeleri çıkarılması ve bunları derneğinin kontrol etmesi de istenil- mektedir. uluslar Fransız futbolcuları yugoslavları 3-2 yendiler Paris, 17 (A.A.) — Fransa ve yu- göoslav ulusal takımları arasında oyna- nan futbol maçı, çamurlu ve kayıcı bir alanda yapılmış ve bu durum yüzünden maç teknik bir yükseklik göstereme- miştir. Oyun sonucuna üç dakika kala attığı son bir goölle, Fransa, maçr 3-2 kazanmıştır. B. Laval'in Roma seyahati daha yapılamıyor Roma, 17 (A.A.) — Tribuna gazete- Si yazıyor: Hakikat en sonra eski gö- rüş anlaşmazlıklarını altetmiş ve Fran- sa ile İtalyanın Avrupa &ıyasasındaki durumlarını « müessir neticeler vermek Bzere - biribkrine yaklaştırmıştır. Bu gazete, B. Laval'ın Roma seya- batinin:tariki bakkımda öteki gaketeler- ce verilen duyumların pek o kadar doğ- *ru olmadığınr ve bu ziyaretin uygun a) yazmaktadır. SAR İŞİ Sarda bir yabancı zabiti yaraladılar Sarbruk, 17 (A.A:) — Evelki gece saat 3 de zabıta işlerine memur zabit. lerden biri ile halk arasında tüfek ate. #i açınakla sonuclanan bir hadise olmuş tur, İki arkadaşını otomobille götürmek te olan bu zabit yanlış bir manevra yü zünden otomobili yaya kaldırıma çıkat- mış ve bir kadının yaralanmasına sebeb olmuştur. Bu kaazyı gören bir çok kimteler, kadından yana çıkmışlar ve sivil kılığın da olan zabite kötü muamelelerde bu- Tunmuşlardır. Zabit kendisini ölüm teh- Hkesine maruz kalmış sanarak — rüvel- veri ile ateş etmiş ve orada bulunanlar. dan birini karnından yaralamıştır. Bunun üzerine vakada anık bulunan lar, zabite hücum etmişlerdir. Zabit hastahaneye kaldırılmıştır. Yaralı kadı. nın durümü ağır değildir. Hâdise tetkik ediliyor Sarburk, 17 (A.A.) — Sar hükümet komisyonu çıkarmış olduğu bir bildirim le geçen akşamki hadiseleri anlatmış ve şiddetli tahkikata girişilmiş olduğunu bildirmiştir. Bu bildirimde de tahkika, ten sonunu bekliyerek hadisede parma- ğr olan gönüllü zabite işten el çektiril. miş olduğu ilâve olunmaktadır. Sar almanlarının nümayişi Sarbruk, 17 ÇA.A.) — Alman cephe- sinin tertib etmiş olduğu nümayiş, tü- kün içinde geçmiş ve hiç bir hâdise ol- mamıştır. YUNANİSTAN'DA Toplu açlık grevi Selanik, 17 ÇALA.) — Tütün işçile- Tünden 270 1 kadın olmak lüzere, 400 ki- şi dört gündenberi hiç bir şey yiyip içmemekte ve imalathaneden — çıkma- maktadırlar. Sebebi de, ücretlerinin — artırılması dileklerinin yerine — getirilmemesidir. Bunlar tütün balyalarını yığmak sure- tiyle imalathanenin bütün — kapılarını kapamışlardır. Zabıta, bir takım hâdi- selere meydan vermemek için menfi bir durüm almıştır. Yalnız imalathane içe- risine yiyecek sokulmasına —engel ol maktadır. Aynı zamanda imalathanenin suyunu ve elektrik çereyanını kesmiş- tir. Bu mahrumiyetler dolayısiyle işçi- derjin durumları pek kötü olsa gerek- tir. SOVYETLER BİRLİĞİNDE — >- RR l iiya aa Rus müzikçileri müzik devrimimizi kutluyorlar Moskeva, 17 (LAy — Jurnat de ! Mosou, son günlerde Türkiye Reisii Hurunun” Kurultay'da tüfk musiki düzenlenmesi hakkında söylemiş oldu- ğu söylev dolayısiyle Ankara könser- watuvarına rus musikişinaklarr ile artist- leri tarafından gönderilmiş — olan bir n telgraft neşretmektedir. Bu telgraf, birçok sayrlr “mürikçi. lerle artistlerin imzalarını taşımakta- dır. YUGOSLAVYA'DA. Kıral Aleksandr Köprüsü açıldı Belgrad, 17 (A.A.) — Saltanat nai bi Prens Pol, öbür naib Stankoviç ve beraberinde hükümet adamları bulunan başbakan B. Uzunoviç olduğu halde ölen kıral Aleksandı'ın adını taşıyacak olan ve Belgrad'ı Yemun'a bağlıyan köprüyü açmıştır. Yugoslavya'da revizyoncu bir risale dağrılıldı Belgrad, 17 (A.A.) — Zagrabden a lmon haberlere göze sınızı, geçmek koö Jaylıklarına malik bulunan zengin ma- car eşrajır Yugoslaxya'da” xeyizyöncü ve Yugdalavyâ. elöyhtobiybir Tisale' di ğıtmışlardır. Bu tisale, Hırvat li le yazılmış ve bu “Topol, adı ile Bu- Gapeşte'de basılmıştır. DAĞNIK DUYUMLAR Amerika altı yüz tayyare yaptırıyor Nevyork, 17 (A-A.) — Sü Bakanlı- ğanın yıllık raporu, hemen altı yüz tay. yarenin sipariş edilmesini istemekte- dir. Burzların yapılması, önümüzdeki üç yıl içinde bitirilecektir. Portekiz'de saylav seçimi Lizbon, 17 (A.A.) — Ulusal meelis için yapılan seçim, büyük bir sükün içinde-geçmiştir. Seçicilerin yüzde sek- seni seçime katılmıştır. Grevin önüne geçmek için Barselona, 17 (A.A.) — Zabıta, Ka- talonyanın bütün sendikaları murah- haslarının dün Barselona Genel İş Fe- derasyonuna yardımlarını ilan için bir toplantı yapacaklarımnı öğrenerek gere- ken yerlere memurlar koymuş ve biri- biri ardısıra murahhaslardan yirmi ki- siyi yakalatmıştır. Fransız parlamentosu ne zaman kapanacak Paris, 17 (A.A.) — Parlamentonun toplanma devresinin — 22-23 ilkkkânun gecesi bütçenin buğday ve şarab hakkın- daki projelerin ve ulusal korunma için 800 milyon tahsisatın nelke ra kapatılması ihtimali vardır. —— Kurultayın dünkü toplantısı (Başı 1 inci sayıfada) Bu görüşmelerin sonunda kanun hük- münün 1934-1835 senelerine şamil oldu- ğuna dair madde, verilen bir takrirle kanundan çıkazılmış ve diğer maddele- ri olduğu gibi onanmıştır, Orta tahsli okullarına Bakanlar He- yetince tayin olunacak mikdarı yani 60 lirayı geçmemek üzere alınacak yardım- cı muallimler hakkındaki kanunun gö. rüşülmesinde de bazı saylavların sor- gularına kazşılık olarak Kültür Bakanı Bay A. Özmen orta okullara alınacak muallimler için kanunda müayyen şart. lar bulunduğunu ve bu okulların mual- lim ihtiyacını karşılamak için bu teklif- lerin yapıldığını söyledi. Bunda zaruret bulunduğu noktasında ıscar ederek okul. larımızda çocukların muallimsiz kalma- mast jçin sunulan kanunun onaylanma . sını istemiştir. Kültür. Bakanı Bay A. Özmen bu fırsattan istilade ederek - okullarımızda okuma programlarının verimli olması yo- lunda alınmış kararla imtihan şekilleri etrafında izahat vermiş, geçen yıl imti - hanlarında liselerin son sınıflarında bulu man 1260 talebeden 456 talebenin sınıf. ta kaldığını 17”tafebenin imtihana girüie. diğini ve geri katan 789 talebenin de geçtiğini orta okullarda ise 2128 son sı nf mevcudundan 1110 unun sınıf geçti Ki ve mütebakisinin kaldığını söylemiş | ve bu neticenin neden ileri geldiğini an- latmıştır. Kültür Bakanı yeni okullar açılırken bina, okunma vasıtaları, muallim gibi ih. tiyaçları göz önünde bulundurmakla be. raber her yil artan talebe sayısı kargı. sında mevcut okullarda sınıf adetlerinin artırrılmasından kaçınmanın imkânı ol . madığını ve her*yıl da bunun tabii bir seyir takib ederek artacağını * söylemiş 1933 der$ yılında 141 ve 1934 ders yi- lında da 127 sınıf açıldığını bildirmiş. tir. Kanunun birinci, ikinci maddeleri o. kunmuş bü süretle almacak muallimler . den liyakat gösterenlerin kurslardan ge. çirilerek daimi muallimler kadrostna a. Imması için verilen bir takrir kültür en cümenine verildiğinden diğer maddele. rin görüşülmesi bu yüzden başka toplan- tıya birakılmiıştır. Kurultay bundan sonra ölen Bursa saylavı Bay Emin Fikri Özalp'ın Lon. dra'da hukuk tahsil eden oğlunun tahsi- lini bitirinciye kadar ve üç kızının da ilk, orta ve Jlişçleri bitirinciye “kadar Kültür Bakağlığınca - okutturulmaları hakkmdaki kanühu onamış ve daâğıle mığtır. Kurultay perşembe günü toplanacak. KN 18 İLKKÂNUN 1834 SALI Ankara radyosunda dünkü söylev Sü Bakanımız Bay Zekâi Apaydın ulusal artırma işi mizi anlattı (Başı Cinci sayıfadı) yıl önce ulusal biriktirme için gene bu radyoda konuşürken Fransa'da yalnız üçer beşer frankların - birikmesinden toplanan ve milyarla sayılan büyük sa- yıtlar söylemiştim. Bu tutumda olan bir ulusun — para sıyasası da frankın kurunu yüksek tut- mak altımla başabaş yürütmektir. Nete- kim öyle oluyor. Çünkü hem biriken paraların değerini düşmekten koru- mak hem de yeni biriktirme isteği için ulusa inan ve güven verebilmek gerek- tir. Buiki örneği seçip göz önüne koy- manın neden ileri geldiği anlaşılıyor tutumunu çoğaltmak için parayı düşürebilirmiyiz yolunda bir düşünceye karşılık vereyim. Bunun için ilkten kendimizi yalım: Biz ... iş adamımı yoksa biriktiri€i mi olmak istiyeceğiz? Bu iki yönden hangisine akmalı hangisi için anıklan- malıyız? Kuruluşumuzun, tutumumuzun yö- nü bu iki amaçtan bangisine doğru hız almalıdır? Hangisini seçmeliyiz ki w Tusumuzun yöndemine uygun gelsin ve daha verimli, umudlu olsun. Biz ilkönce şunu biliyoruz ki işi çoğaltmak için ulusa) ürünü artırmak, artırmak için de ona göre düzen kur- mak gerektir. Bu düzeni gerek tarım alanında gerek başka ökonomik alanla- rında kurmak için ite önce para sonra da teknik gerektir, Teknik işi de en son bir para işidir. Buna göre parayr nereden bulacağır. Bunu ya yurdun içinde nlusun ve ulu- şun biriktirmeleriyle bulacağız, yahut da dışardan ödünç almakla. Ödünç ise istemekle bulunmaz. Onsuz — yaşamak yetikliğini göstermek gerek. —Yoksa beklemeğe kalınca beklemek — durmak demek, dürmak da geri kalmak ve ge- rilemek demektir. Runu onaylıyamayız. Bundan ötürü bizim ulusumuz için tek esen yol: biriktirme, artırma yoludur. Atalar sözüdür: İşten artmaz — dişten artar, derler, pek doğrudur. Yapacağı- mız da büdür. Ne kadar az kazanırsak kazanılım enm gücü onun Hiç olmazsa onda birini artırmadan başka güvenle tutulacak yolumuz yoktur. Günde on kuruş kazanabilen bir işçi dahi on ku- ruşunun bir kuruşunu artırmakta bü- yük bir yard borcunu ödiyor, askerlik gibi kutlu bir yükümü — yapıyormışer- sına kendisinde bir sevinc bulmalı ve ancak bu güzeyde de çocuklarının esen- liğini yaratacağını bilmelidir. Kazan: cın onda birini harcamıyarak biriktir- mek demek Türkiye'nin tüm ulusal Ürü. nül bir milyar türk lirası olduğuna gö- re yılda yüz milyon türk lirası birik- tirmek demektir. Bakın birer beşer ku- ruştan neler doğar, Fransızlarınkisi de tapler böyle doğmuştur. Bunu yapmadan başka inan ve güvenle gideceğimiz yol olmayınca paramız için sıyasamirzm ne olacağı kendiliğinden besbelli oluyor. Demek ki bizim için de öz olan ve ilk yapılması gerekli bulunan İş, biriktir. Mek olunca patamızın değerini —koru- malıyız ki hem biriken paranın değeri #zalmasın hem biriktiricilerin inanı ve güveni çoğalsın, Şimdi de fırkamızm özgü inanı olan demokrasi ile ulusa! ökonomi arasındaki karşılıklr gerekleşme (interdependance) Üzerinde, daha doğrusu uluts! ökonomi- bakımından demokrasi için bir kaç sörz daha ekliyelim : : Ulüsat ölkenomi sıyasasının amacı u. Tüsça en büyük randımanı almak için u- İysun ayrı aytı her kişisine en verimli Çalışma yolunu anıklayan ve ulus bütün- Tüğü içinde birbirini tamamlayan bir ö- konomi yaratmaktır. Bunda en büyük tol (Volontt) de . dikleri, istek, irk ve buyuruğundur. Bu üç türkçe sözün ayrt ayrı anlamlarını soçiyorsunuz. İradenin hızları ve güç. leri aytı üç kettesini ayrı sözlerle daha aydın ve açık anlatmak istedim. İlk ön- ce İstek ulusat olacak; bununla kalmı- yacak., aksiyona, irke geçecek, bununla da anlı- Kkİmiyacak gücü yetikliği bütünmüksır İ| Saran; vlusün, üfküsünü, tarihini, görü- şünü, inanını, akmtısını, yordamını, her Kişiden iyi kavrayan, onu dilediği ama. ca yürütmek için ökonami profesörleri « nin dediği gibi bilgi yapan bütün us öz- lerinin ayrı ayer hepsiyle - aydınlarmış olan bir Volont&, bir önder buyruğu ©- lacak. Acunun her yanında ulusların büyük hamleleri, kültür sivilizasyon bakımın - dan büyük değişiklikler hep bu volont& gücü ve hızı ile oldu. Bu bir üründür ki gücü, çevresinde toplanan enerjilerin tansiyoniyle ölçülür. Böyle olunca ak.- siyon adamları ve onlarla birlikte bütün ulusal dirim (hayat) her tutamağı kul. lanarak soysal yaşayışın her yönden ilen lemesini sağlamak ve perkitmek için ge- rekli olan tek özü bulup çıkaracaklar - dır ki o da bütün enerjilerin en yükseke kertede (Tansiyon) birleşik çalışma yo. Yuna koyulması (Collaboration) dır. İşe böyle başlanımca ilk gerekli ne« reselerden biri de ulusal ökonomiyi teke nik temeller üzerine kurmaktır. Söz buraya gelmişken Nansi ünis- versitesi ulusal ökonomi profesörünün - prensip olarak ileri sürdüğü bir ana düşünceyi de- söyliyeyim : " Uzun uza. Tar arasında ücüz ulaştırıma — ve taşıma için demiryolları olmasaydı bugün bit ilim olan ulusal ökonomi sözün tam anla.: mile kurulamaz, yer yüzünde tutuna. mezdi., diyor. Gerçekten bir yurdun her yanı de- miryollarile biribirine bağlanmamış o- Tursa onda bütün yurdu saran ve biribi. rini tamamlıyan ulusal bir ökonomi kuruluşu yaratmağa yol bulunmaz. Bi, zim de on bu kadar senedir. hep kay« — gumuz savaşımız bu değil mi? Ulusal ökonomi profesörlerinin böyle prensipler kayduklarını da gö- rünce adam bizim ulusal sıyasamızın. ne kadar eyi tartılmış oranmış olduğu« nu düşüncrek' övünüyor.. Bütün bu varlığı büyük öndere, A« tatlrk'e borcluyuz. Demokrasiye gelince onun da amâ. €t ne kadar olabilirse ©o kadar çok ak a denkliği (bukuk beraberliği) yapmak , & bir yurd içinde yurdseverler arasındar ! ki geçinme, anıklık, kültür ayrılıklarını —( — azaltmak, her kişiye en çok ve en ves rimli çalışma yordamı ve buna göre en Yü eyi yaşama kolaylığı bulmaktır. ; Bunun en kestirme yolu ulusal öko« nomidir. Çönkü bu sistem ber yurdse. verin denk kertede benimsediği uluşa (devlete) bağlıdır. Uluşun ise her yürde severi en yüüsek değerde yetiştirmekte ancak ası (faydası) vardır. ——— Hukuk talebe birliğinir bugünkü toplantısı Bugün Hukuk talebe birliğinin teşebı —— büsiyle hukuk talebeleri saat 13,15 de Hukuk Fakültesinde toplanarak Saman: — pazarı yoliyle Cümhuriyet abidesinin Ööz nüne gelecekler ve bir alan mitingi ya « parak yerli malt kullanmak ve artırmak için and içeceklerdir. Toplantıya ka da iştirak edecektir. Ankara Halkevi PİYANO KONSERİ 19 ilkkânun çarşamba günü saat 2i de Profesör - Wilhelm Kempf£ tarafım dan verilecektir. PROGRAM: 1— BAH — Kromatik fantezi ve SÜ 2 — MOZAR — Sanat Adur. Andat — 2 — MOZAR — Sonat Adür, Menteto. Türk Marşı v 8 — ŞUBERT — a) Impromtü op $0 b) Standşen Horş - List - Kemplih * — BETÖVEN — Sonat F mol 75 Apaslonata. Alegro, Andantı Alegro - presto; Kt7 Açık dileğ ç Kısa bir hastalık sonunda ölen SEYT — cim Nakliye Müfettişi General H Tarhanın ölümünün verdiği acıyı P',T.' laşan saygı değer silah ıxhdıılırlyr akraba ve dostlarımıza ayrı ayrı KafT hık vermeğe sonsüz acılarımı e:.ıuc duğundan. kaipten Eıukküıkqıni | yazılarımla, sumatım. o — Ai : " “*ÜNnalliye Mürettişi Göne ÜN 'Tarban'ın kârısı e Suzan Hayri Tıthln' YA ğ7 ğ