17 Nisan 1941 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

TAN ; Yazan: ULUNAY. — Kadmın: — Sizi arabamızla gideceğiniz (yere bırakalım! | Teklifini teşekkürle reddetti: — Maten gazetesine kadar gi- Stefan Rozan'ı alacağım. Bu- ün kendisini yemeğe davet et- — Bu cümle ile muhatabının ü- |zerinde son bir tesir daha yap- ğına kail olarak ayrıldı. Hareket eden arabanın arka- bakmadı. Yavaş yavaş bülvarda ilerlerken: |- — Berif budala. Karı genç, ki- ar, malümatlı, hem de zengin... -Biraz burnu büyücek. Fakat o da “ona başka bir eda veriyor. Bizim oca karıya veda zamanı yaklaş- 4 x»» Sm'hk tanıdığını iddia ettiği 4 adamlardan hiç birisiyle yüzyüze gelmemişti. Saatlerce bahsettiği muharrirlerin doğru lürüst eserlerini bile okumamış- - tı, Kendisinde esaslı ilim olarak hiç bir şey yoktu. Yalnız her tel- “den çalabilmek için meşhur mü- ellifler hakkında yazılan tenkit- leri okur ve bu suretle müellifin hüviyetini biraz kavrar, ondan sonra onu kepdi zekâsının kanta- /|rıina vurarak muhakeme ederdi. - Ve bu kadar az bir sermaye ile bu kadar büyük kâr temin et- mek her yiğitin kârı değildi. O- »u dinliyenler kelimelere boğu- lan fikirleri lâkırdı sağnağından ay kolay kurtaramadıkları fikirlerini tasvip eder gibi görünüyorlardı. Sadık'ın, hakika- ten bir fransızca gazetede ma- ale yazacak kadar kalemi kuv- yetli idi. Fakat Pariste gazete- €ilik bin türlü kyıtlarla bağlan- 1 bir meslek haline gelmişti. Bir ecnebinin bu kayıtların ara- sından süzülerek matbuata inti- sap edebilmesi için evvelâ kuv- vetli bankalara çatabilmesi ya- hut memleketin mukadderatını e edenler tarafından himaye dilmesi lâzımdı. Bu ise şimdi- onun için mümkün değildi, — Sadık, b Jerken düşünüyordu: — Acaba karının âşıkı, dostu var mı? Böyle uyanık bir kadın €elbette bu aptal herifle yaşamaz. Eğer bir âsıkı varsa mâni iki olu- yor. Evvelâ kocasını sıfıra indir- , sonra da aşıkı ürkütmek zım. Dur bakalım, yarın öğle vemeğinde biraz daha iskandil e- sında üne cıkan yeraltı şimendü- Y istasyonunun merdivenlerini li; Roma sokağına kadar - yol © kadar uzun görünüyordu i kendi kendine: — — Selefim apartıman tutacak ver bulamamış. Cehennemin bu- : & gitmiş. Bari Batinyol'da o- tursa yüreğim yanmaz. Metro- dan çıkmalı. Bir o kadar daha “yol yürümeli. — Ağır ağır merdivenleri çıkar- |ken binanın duvarlarını bir ha- pishane duvarına benzetiyordu. —Anahtarı kapıya soktu, açtı. Ma- dam İvel'in mutbaktan sesi gel- — Sen misin ruhum? -— Benim. Daha yemek hazır değii mi? Şimdi patatesleri kızartıyo- Masanın başma geçti. Tekrar | düşünüyordu: — Şu zavallıya da acımıyor -değilim, Fakat ne yepaiym? Om- ümü anam yerinde bir karı ile geçirecek değilim ya. Ben evi- girdiğim zaman Uuşak palto- mu almalı. Sofracı yemek hazır demeli, Böyle mutfaktan çıkıp yatağa giren soğan kokulu koca karı ile hayatımı çürütemem! Madam İyel, kızarmış papates- le biftekleri getirdi, Karşılıklı o- tburdular. Kadın anlatıyordu: — Zerzevat yanına yaklaşılır gibi değil.Bütün satıcıları dolaş- Et fiyatı da artmış.. Bugün r potofö yapacaktım. Fakat rasanın demetine on frank iste- s.” — Sadık elinden çatalını bıraka- ak büyük bir cenderede imiş gi- derin derin göğüs geçirdi. — Ne var Bir şeye mi sıkıl- Hayır, fakat bu potofö ba- beni sıkıyor. Bunlar öy- teferrüat ki zihnimi yormağa Ben öyle düşünmemiştim. şimdi idareli davranmak m... Dava bitinciye kadar bi- sıkılacağız. Fakat ehemmiye- İ yok, bir kaç ay daha dişimizi Binz. Bir kaç ay sonra ne yapar? İstikraz ederiz. Dava üze- > para veren müesseseler var. n aki vesaiki gösterince bi- be avans verirler. 4 İN 0 li K S aŞ *ı'â_ bİ İ ASINDA Tefrika No. 44 Müstakbel bir miras, kazanılma- sı mühtemel bir dava üzerine pa- ra ikraz eden bu tefeci dük- kânları bin franga mukabil beş bin franklık senet imzalatırlar, onu da bir dalda iki değil, sürü ile kuş görmeyince yapmazlardı. Hele davalarda bütün vesikaları tetkik ederler, ve işi sağlam ka- zığa bağlarlardı. Pariste istenilen memleketten mektup getirtmek için teessüs et miş hususi posta idareleri vardı. Kocalarına filân memlekette bu- lunan ailesinin yanına gittiğini söyliyerek âşıkı ile Pariste kapa- nan bir çok kadınlar bu müesse- se vasıtasiyle istedikleri şehirden kocalarına mektup gönderebilir- lerdi, Sadıkın bütün dava evrakı kendisi tarafından hazırlanıyor ve bu müessesenin teşkilâtile iste nilen yerden postaya veriliyordu, bu dolandırıcı kumpanyaları Sa- dıkın uydurduğu evrakı ellerine alınca işin çürüklüğünü anlıya- caklardı. Büsbütün başka mâniler saya- rak bu teşebbüsün önüne geçti. Yemekten sonra divana uzan- dı, gözlerini tavana dikerek sa- atlerce düşündü. ** ; Ertesi gün saat on birde dö Farizi'lerin Viktor Hü- go caddesindeki apartımanlarına gitti, Binanın eski konakları ha- ırlatan büyük kapısından girdi. Kont ikinci katta otüuruyordu. Yol halıları döşenmiş geniş mer mer merdiveni çıktı. Zile dokun- du, beyaz ceketli bir uşak kapıyı açtı: — Madam dö Farizi? — Burasıdır efendim. Uşak paltosunu, şapkasını al- dı; önüne düşerek salona götür- dü, Loş koridorun - duvarlarına çerçeveleri bile o asra ait (epogue) gravürler asılmıştı. Sa- londa geniş arkalıklı obüson kol- tuklar, margeteri masalar vardı. Tavandan kalın zincirle bir avize iniyordu. Karşılıklı konmuş iki büyük vitrinde kıymetli bir mi- neli saat koleksiyonu vardı. Du- varlarda “Gröz” ün, “Fragonar” ın tabloları asılı di. Bir köşede geniş kuyruklu piyanonun üze- rinden lâhür bir şal sarkıyor- du. Koltukların, kanapelerin mat boyalarına zaman esmer bir cilâ vermişti. Bütün eşya, muhteşem bir mazi yaşamış vakur, tecrübeli adamlara benziyorlardı. Her ta- rafta ağır bir süküt vardı. ( Arkası var ) Fransadaki Son Talebe Kafilemiz Vichy 16 (A.A.) — “Ofi,, Ek- serisi Grenoble ve Toulouse Ü- niversitelerine ait olmak üzere 20 kadar Türk talebe bugünler- de Paris - Berlin yolu ile Istan- bula gideceklerdir. Bundan ev- vel bir kaç kafile daha hareket etmişti. Bu talebeler son kafile- yi teşkil etmektedir. Ergani Tahvilleri İkramiyeleri Ankara, 16 (A.A.) — Ikrami - yeli yüzde 5 faizli 1933 Ergani istikrazı tahvillerinin bugün ya- pılan 16 ncı ikramiye ve 8 inci a - morti keşidesinde: 97412 numaraya 30,000, 37282 numaraya 15,000, 49914 numara- ya 3,000, 112549 numaraya 3,000, 197417 numaraya 3000, 21402 nu maraya 909, 53704 numaraya 909 138923 numaraya 909, 148226 nu maraya 909, 183865 numaraya 909, 195906 numaraya 909, ve ay Yıca 289 numaraya 40 ar lira ik- ramiye, 7,200 numaraya da a- morti isabet etmiştir. Belediyenin Dört Aylık Yol Faaliyeti Yol İnşaatı İçin Yeni Bütçeye Yarım Milyon Lira Kondu Belediye fen işleri müdürlüğü nün dört aylık faaliyet progra - mı mayıs ayı sonunda bitmiş o- lacaktır. Bunun için son günler- de çalışmalara hız verilmiştir. Mayıs ayı sonuna kadar bite - cek işler arasında Sıraservilerde asfalt yolu, İnönü gezgisinin du- varları, kanalizasyonu, toprak tesviyesi ve İIstanbul fethedildi- ği gündenberi yapılmamış olan Eyüp kazasını Ramiye birleştiren yol da bulunmaktadır. Bu yol şo i Model Uçak Mü Türk fava Kurumunun tertip ettiği garavecesa sabakası Yğpıldı model uçak müsabakalarına evvelki $ gün ve dün devam edilmiş, Türk Hava Kurumu tarafından verilen ve müallim a . Malzemesi mektepleri talebesi tarafımdan yapılan model uçaklar müsabakası talebe arasında fazla alâka ve dün sa olacaktır. Sonra mayıs kadar Istanbulu Eyübe bağlıyan Otakçılar caddesi parke olarak döşenecek, Kadıköyünde, Fener bahçede ve Suadiyede yeni şose- ler yapılacaktır. Kadıköy ile Kı- sıklıyı birleştiren yol da Çamlıca lisesi önünden ve Acıbademi ta- kip ederek Kısıklıya gelecektir. Belediye hudutları dahilinde - ki bütün asfalt yollar ay başın - dan itibaren tamir ve bu yollar- daki çukurlar için yeni doldur . ma ve silindiraj usulleri tatbik e- dilecektir. Bu sene belediye bütçesine beş yüz bin liralık yol tahsisatı kon- muştur. Bu meblâğ kazaların ih- tiyaçlarına ve vilâyet parti kon- gresindeki halk dileklerinin tas- nif şekline göre kısımlara ayrı- larak alâkadarlara verilecektir. Halk dilekleri arasındaki zaruri yol ve kaldırım inşaatı bu sene yaz mevsiminde bitmiş olacak - tır. Bu meyanda adalar için on bin liralık yol inşaat masrafı ka bul edilmiştir. Beş bin lira da mütemaddi tamirat ameliyesine harcanacaktır. Bu para ile bü - yük ve küçük tur yolları tamir edilecek, dereler açılacak ve kı- şın yolların sualtında kal çiftliğinde yapılan müsabakada yüzlerce ta- aPi e lebe hazir bul: ve y la takip iştir. Evvelki gün yapılan “Leylek Modeli,, müsabakasında Kız Muallim Mektebi talebesin- den Meliha Önder birinci, Memduha lu da üçüncü gelmişlerdir. Bunlara Yataganata ikinci, Halime Haliloğ- hediye olarak Lonjin kol saati, per- gel takımı ve dolma kalem verilmiştir. Dün Balmumcu çiftliğinde ya- pılan ve Erkek Muallim Mektebi talebesinin iştirak ettiği müsabakada ise, birinciliği Kemal Emin, ikinciliği Mehmet Soyulu, Üüçüncülüğü de Petri kazanmıştır. Bunlara da derecelerine göre — hediyeler verilmiştir, Resim müsabakalardan bir safhayı göstermektedir, ihtikârla Daha Geniş Surette Mücadele Mücadele İçin İstanbul Kadrosuna Yeniden 80 M Bir de Mücadele Ticaret Vekâleti ihtikârla daha geniş bir surette mücadele edil - mesi hususunda fiyatları müra - sına çalışılacaktır. MÜTEFERRİK: Hususi Otomobiller İçin Yeni Bir Karar Koordinasyon heyeti, hususi a- rabaların kamyonete çevrilmesi suretiyle çalışmalarına müsaade etmiş ve kararı belediyeye bildir- miştir. Bu karar üzerine ilk ola- rak dört hususi otomobil sahibi plâkalarını değiştirmişler ve ara- balarını kamyonet şekline ifrağ etmişlerdir. Husuüsi arabaların şeklini değiştirmesi şöyle olacak- tır: Otomobilin arka ve yan pen- cereleri kapatılacak, şoförün oto- mobilin arka kısmı ile olan alâ- kası kesilecek ve ön kısım ile ar- ka kısım arası tahta veya saç ile ayrılacaktır. Kamyonette ham- maldan başka kimse bulunmiıya- cak ve bulunduğu takdirde araba sahibinden 25 lira para cezası a- hınacaktır. Yeni Pürolar Inhisar- lar idaresinin hazırladığı tama- men yerli tütünlerden yapılmış “Toros, adlı - pürolar yakında piyasaya çıkarılacak ve tanesi 10 kuruşa satılacaktır. Bundan başka idare “Esmer,, adiyle ve eski sigariloz tipin- de bir nevi püro daha imal et- mektedir. Bunun da beheri 4 ku- rüşa satılacaktır. Amerikadan Gelecek Mallar Amerika, Kızıldenizi harp sa- hası saymadığı için, Amerikan vapurları yakında bu mıntaka- ya mal getirmeğe başlıyacaklar- dır. İlk kalkacak vapurla, Türki- ye için de 1000 tonluk mal sev- kedilebileceği bildiriliyor. Bu emtea İsmailiyeden Türk liman- larına Türk vapurları ile getir- cektir. kabe komisyonlarına yeni bir ta- mim göndermiştir. Bu tamimde ihtikâr hâdiselerini tetkik etmek için yeniden tedbirler ittihaz edi leceği, ihtikârla mücadele teşki - lâtının daha ziyade genişletilece- ği de bildirilmektedir. Şehrimizin muhtelif yerlerinde ki ihtikâr vakalarını edebil- mek için, fiyatları mürakabe bü| Tosunun emrine yeniden kontrol memurları verilecektir. Ekseri - yetle ticaret mektebi mezunların- dan intihap edilecek olan bu kon- trol memurları için Ankarada bir kurs açılacaktır. Kurslarda bugü- nün icaplarına göre piyasa hare - ketlerini takip etmek usulleri, şimdiye kadar muhtelif şekiller- de tecelli eden ihtikârla ne su - retle mücadele edileceği öğretile- cektir. Kurslar yakında, Ankarada Ti- caret Vekâletinde açılacaktır. emur Veriliyor; Kursu — Açılıyor Ticaret Vekâleti şehrimizdeki fiyatları mürakabe bürosu emri- ne seksen kontrol memuru vere- cektir. Bu memurlardan bir kıs - mı, münavebeyle Ankarada açı- lacak olan ihtikârla mücadele u- sülleri kurslarında bulunacaklar- dır. Bu kurslarda imtihan netice- sinde muvaffak olamıyan memur ların vazifesine nihayet verile - tir. Yol eşyası fiyatları — Fiyatları mürakabe bürosunun memurları, dün de sandık, bavul satışları hakkında tetkikler yap - mışlardır. Bir hafta evvel 8 bu - çu kliraya satılan bir sandığı, li liraya satan bir mağaza sahi- bi hakkında tahkikat yapılmak - tadır. Bugün toplanacak olan fiyatla Yı mürakabe komisyonu yol eşya- sı fiyatları hakkında tetkikler ya pacaktır. Bu hususta yerli mal- lar pazarları müdürlüğünden de fiyat hakkında malümat isten - Mmiştir. PİYASADA: Yün Çileleri 100 Gram Olacak Dün ticaret odası meclisinin toplantısında, muhtelif mevzular görüşülmüş, bu arada yün çile - lerinin sikleti hakkında evvelce verilen karar tâdil edilmiştir. Ye ni karara göre, yün çilelerinin yüz veyahut elli gram olarak sa- tışa çıkarılması icap etmektedir. Piyasadaki çileler 80 gram o- larak satılmaktadır. Dünkü ihracat — Dün muhte lif memleketlere 250 bin liralık ihracat yapılmıştır. İtalyaya, Bul garistan yoluyla 113 sandık yu - murta, Almanya, Slovakya ve Çekyaya deri, barsak, kuru mey- valar, Amerikaya av derileri gön derilmiştir. ADLİYEDE: Bir Cinayet Davası Dün Neticelendi Bir müddet evvel Ramide San tühi adındaki sevgilisinin başını bir at nalı ile ezerek ölümüne se- bep olan ve cesedi boş bir arsa- daki çukura atan Danyalin idam 17 - 4- 1941 Anadoluya Gitmek İstiyenler — Beyanname - Tasnifi İşine Bugün de | “Devam Edilecek Bütün kaymakamlıklar ve vi- lâyet seferberlik müdürü dün vi- lâyette toplanmışlar ve Anado - luya gitmek istiyenlerin fişleri - ni tasnife başlamışlardır. Fişle - rin tasnifi ikmal edilemediği için bugün de çalışmalara devam edile cektir. Tasnif sona erdikten son- ra, hangi istasyon ve iskelelere kaç kişinin, ne miktarda eşya ile gitmek istediği Aanlaşılacak ve devlet demiryolları ile devlet de nizyollarının bütün vasıtaları için bir seyrüsefer tarifesi hazırlana - lacak ve her sefere isabet ede - cek yolcu listesi neşredilerek, bunların muayyen saatte muay - yen yerlerde bulunmaları bildi - rilecektir. Vapur ve trenlerde mevki farkının gözetil İ KA ei Taarruz Var! Yazan: Naci Sadullah Evet, taarruz var... Yalanla, rivayetle, palav- rayla, ve bunlara benzer çakar almaz silâhlarla yıkmak istedik- leri şey, milli öfkemiz, milli te- yakkuzumuz ve alabildiğine uya- nik bulunan dikkatimizdir. Biz, sulhün ne zamana kadar süreceğini, harbin ne zaman pacağını çok iyi bilen bir milletiz. Fakat mütearrızların başarmak istedikleri şey, bize bu tarifeyi şaşırtmaktır. Bizi, sulhün hiç bozulmayaca- ğıma, harbin hiç kopmayacağına inandırmaya çabalayanların ga- yeleri, yarm namusuna taarruz etmek istedikleri bir milleti, sul- hun ebediliğine, ve harbin im- k İLir $ ir kalah lığın meskeneti içinde avlamak- caktır. Müracatlar sıraya konu -| &ır. Evet... Taarruz var... Yıkmak istedikleri şey, istiklâlimizin, şe- refimizin, haysiyetimizin, guru- rumuzun, sükünumuzun ve hu- zurumuzun İlk kalesi olan ener- çalışılacaktır. Yetim, dul ve mütekait maaşı alanların evrakı gidecekleri vilâ yet ve kazaya gönderilecek, bu vatandaşlar gidecekleri yerler - deki malmüdürlüklerinden veya Ziraat bankası şubelerinden ma- aşlarını almıya devam edecek - lerdir. Zaten bu gibi kimseler haziran ayına kadar olan maaş - larını almış bulunmaktadırlar. İstanbul belediyesi ve Istanbul muhasebei hususiyesi hesabın - dan tekaüt, yetim ve dul maaşı alanlar da maaşlarını gittikleri yerdeki Ziraat bankası şubesi ve ya sandığından alacaklardır. Is- tanbul belediye ve muhasebei hu- susiyesi bunların maaşları tuta- Fını şimdi olduğu gibi muntaza - man Ziraat bankasına tediye e - decektir . Pasif korunma denemeleri Pazar günü sabahleyin Bakır - köyde pasif korunma tecrübesi yapılacaktır. Bugüne kadar ya - olan son denemelerin ten- kit raporları hazırlanmış ve alâ- kadarlara lâzımgelen direktif ve- Tilmiştir. Dı leri ni- jimiz, irademiz, mantığımız, ve şuurumuzdur. Afyona benziyen rivayetlerin, bromüre benziyen şayiaların çı- karılması bundandır. Ve bunu yapanların maksadı, yıkılan istiklâller, devrilen mil- letler, istilâya uğrayan namus- kâr vatanlar, yırtılan bayraklar, ve bombardıman edilen kundak- larla beşikler karşısında duyduğu muz tabif, beşeri, milli ve vatani isyanı, nefreti, gazabı uyuştur- maktan ibarettir, Onlar, üzerine çullanmak istedikleri milletleri, ölümden evvel, onun küçüğü olan uykuya gömmek istiyorlar. Fa- kat bu gayreti gösteren açık göz milletlerin bilmeleri lâzımdır ki, biz, gözü açık bir milletiz. Ve bi- zim için; bugünün 'dünyasında, ölümden başka bir uyku yoktur. Biz, Osmanlı imparatorluğu devrinde kâfi derecede uyumuş bir milletiz. Ve uykusunu çoktan almış bulunan bu milletin, dik- kat kesilmiş gözlerini köreltecek bir propaganda mili yoktur. Evet taarruz var... Fakat ruh- larımızı uyuşturmak, istiklâl sev« in yet verici bir şekilde yanıldığı görülmüştür. MAÂRİFTE: İmtihan Karneleri Bugün Dağıtılıyor Dünden itibaren bütün ılk o - kullarda dersler kesilmiş ve ilk okulların kanaat notuna tabi ilk dört sınıfın karneleri hazırlanmış tır. Bugün talebeye imtihan kar- neleri verilecek, ilk okul son sı- nıf talebesinin imtihanlarına da pazartesi günü başlanacaktır. Öğ rendiğimize göre bu sene ilk o- , | kullarda imtihan randımanı yüz- de sekseni bulmaktadır. Hastabakıcılara diploma — Bu sene Gülhane, Haydarpaşa ve Gümüşsuyu askeri hastanelerin - de gönüllü hastabakıcı kurslarını muüvaffakıyetle bitiren hemşire- lere pazar günü saat 15 te Beyoğ lu Halkevi salonlarında diploma verme merasimi yapılacaktır. Me rasimde Gülhane tatbikat mekte bi ve kliniği baştabibi Tuğgene - ral Cemal Berkan da bulunacak talebiyle yapılan hakemesi dün birinci ağır ceza mahkeme - sinde suna ermiştir. Mahkeme katilin 12 sene hap- sine ve 60 lira da mahkeme har- «i ödemesine karar vermiştir. Mahküm Oldular — İcra daire ve hastabakıcılara diplomalarını bizzat verecektir. Çocuk Bahçeleri — 23 glsan çocuk bayramında açılma tören- leri yapılacak olan çocuk bahçe- leri için yeniden 45 tahta sıra a- lınacak ve bahçelere içme suyu sinde sahte tasfiye vesik ter- tip eden üç memur hakkındaki tahkikat mahkemeye intikal et - miş ve suçlulardan Fevzi ile Zi- ya gayri kabili tecil olmak kay - diyle üçer ay hapse mahküm ol- müuşlardır. çeşmeleri yaptırılacaktır. Çocuk bahçelerinde kum oyunları - için kısımlar ayrılacaktır. 23 nisanda Nişantaş, Harbiye ve Çifte mek- tepler çocuk bahçeleri ile Aksa- ray eski Sütçü bostanı bahçesi - nin açılma töreni yapılacaktır. li Kartalın Cevabı... B ay Naci Sadullah, — Ben, Bursa semalarında leyleklerle döğüşen kartalların başku - mandanıyım. Dünkü “TAN,, da çıkan yazınızı okumaktan duyduğum çok de - rin tahassüstür ki, bana size bu satır - ları yazmak ihtiyacını duyuruyor. Fil- hakika leylekler, bize harikulâde hak - sız, ve harikulâde namertçe bir taarruz- da bulundular. Yuvalarımıza, kadınlarımıza, yavfu_la- rımıza alçakça saldırdılar. Eğer şahin- lerin muavenetleri olmasaydı, biz, o ür- kek, o kalleş leylekleri, “Jeyleğin attığı yavru,, dan beter bir hale sokacaktık. Fakat, maalesef, bugün bu intikamı uzun bacaklariyle kaçmaktan başka hiç bir marifeti olmıyan leylekleri yakala- mak, serçe kadar çevik bir hayvanın k bu gibi müesseselerin lıtklarını Dek iyi biliyordu. bile elinde değildir. Kaldı ki, leylekler fından başı llat edilen şa- hinler, bu koval! imakâ Hüzhiürüe -ortadan kaldırıyorlar, Biz, maalesef, şahinler kadar kalaha- lık değiliz. Bu itibarla, onları haklayıp, asıl düşmanlarımızla çarpışmak fırsatını bir türlü bulamıyoruz. Fakat bu müş - külât bizim hakiki düşmanımıza karşı duyduğumuz kini eksilteceğine, büsbü- tün arttırıyor. Maazallah bir gün şu şa- hinlerle hesabımızı muvaffakıyetle gö - rüp te leyleklerle başbaşa kalırsak, on- ların haline baykuşlar bile gülecektir. Ve biz, günün birinde, bu imkâna ka- vuşacağımızdan eminiz. Şimdi, bu patırtı içinde, bize en fazla hiddet veren vâkıa, şahinlere güvenen leyleklerin ara sıra ötemizi, berimizi gagalamalarıdır, Bilmem fıkrayı bilir misiniz? Bir gün, bir ormanda, bir filin müna- sebetsiz bir yerine bir sinek konmuş. Zavallı fil, o küçücük mahlükun kendi- sini tâciz etmesine bir türlü mâni ola- miyor, ve asabi asabi kıvranıyormuş. O sırada, vaziyeti gören bir serçe, fi- lin kulağına konup: “— Bay baba, demiş, görüyorum ki, çok müşkül bir durumdasın: Ben seni, © sineğin şerrinden kurtarır, ve onu ar- dından kovarım amma, mühim bir şar- üm var; Hi A, Bu ilinde, Fil, boynunu büküp şu cevabı vermiş: « Canım, sen beni o musibet sinek- ten kurtar da, ben arzunu yerine getir- miye razıyım!,, gerçe, l)ı':nvaadî alınca, sineği - filin gövdesinden kovmuş, ve file,.. Taarruz- da bulunmuş.. Tam o sırada, zavallı filin başına kos kocaman bir Hindistan cevizi düşmüş. Ve fil, can acısiyle homurdanmış. O zaman, serçe yerinden kalkıp yeni- den filin kulağına konmuş, ve: « . Cicim, demiş, yoksa seni rahatsız mı ettim?,, Eğer bana sorarsanız, bizi vurmıya kalkışan leyleklerin sırtımıza vurdukla- tı gagalar, serçenin file verdiği rahat - sızlıktan farklı değildir. Fakat gelin görün ki, o kuş beyinli hayvan, kerameti kendisinden biliyor, ve bizim canımızı yakabildiğini sanıyor. Fakat siz, beni dinlerseniz, düukü yazınızla yaptığınız gibi bizim bu acıklı limizle eğlenmiye kalkışmayın, bir erkek gibi müstefit olmama müsaa: " de etmeni isterim!,, dasiyle şahl duygularımızı yatıştırmak, ve haksız taarruzları nefretle püskürtmek iştiyakiyle ayaklanmış isyanlarımızı söndür- mek gayretini güden bu sinsi ta- arruz, ulaşmak istediği gayeden alabildiğine uzak kalmaya mahe kümdur: Çünkü biz, bu sinsi ta- arruzun karşısında, gafil Maginot müdafileri gibi şampanya değil, kafa patlatıyoruz, Şuuru bu derece uyanık bir milleti arkadan vurmaya İmkân yoktur: Zira biz, muhtemel teh- likelerin en uzağına dahi sırtı- mızı dönmüşs değiliz. Yarın, bu milletin hürriyetine ve istiklâline yan bakmak gafletini gösterecek olanlar acı bir nedamet duymak istemiyorlarsa, kendilerine lüt- fen bildirdiğimiz bu hakikati, pe- sin verilmiş bir sadaka saysın- lar! Başvekil, Ticaret Vekiliyle Görüştü Ankara, 16 (TAN) — Başvekil Dr. Refik Saydam, bugün öğle den evvel Ticaret Vekâletine gi- derek vekil Mümtaz Okmen. ile Vekâlete ait işler üzerinde bir müddet görüşmüştür. Mısırçarşısında Son İstimlâkler Yapılıyor Vali ve belediye reisi doktor Lütfi Kırdar Mısırçarşısı istim- iklerinin hazirana kadar ikmali için alâkadarlara emir vermiştir. Çarşıda mevcut 226 dükkânın muhtelif esnaf teşekküllerine ve bunların ihtiyaçlarına göre tasni- fine başlatmıştır. Yeni açılacak pencerelerin ve kaldırılacak böl- melerin yerleri tesbit edimiştir. Hazırlanan Mısırçarşısı hal pro” jesine göre, bir kimse çarşının bir kapısımcan girip, diğer kapı- sından çıkacak olursa kendisine lâzım olan bütün yiyecek madde- lerini sıra ile tedarik edebilecek ve hiç pazarlık yapmasa bile al- danmıyâcaktır. Çünkü bu halin satışları diğer dükkânlardaki şsa- tışlardan kat'i sürette vcuz ola- caktır. Bilhassa yumurta, pey- nir, yoğurt, ve sütün her gün sıhhi müuayeneleri yapılacak, ba- yat mal satılmamasıma calışıla- caktır. Malların üzerine her gün belediye tarafından kontrol edi- lecek olan fiyat etiketleri konu- lacaktır. Mısırçarşısında yapılacak so- ğuk hava tertibatı için lüzumlu malzeme mevcut olduğundan, is- timlâk müuameleleri sona erdik- ten sonra çarşının hal haline if- Naci Sadullah — e rağına baslanacaklır

Bu sayıdan diğer sayfalar: