Höküz 12 - 8 - 939 BUGÜN Danzig Meselesi Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL Lehistnnın gazetelerinden biri- nin veya bir kaçının Alman. lar tarafından Danzigıte bir emrivâ- ki yapıldığı takdirde, Lehistan top- larının bu emrivâkie mukabele ede. ceğine dair yazdığı yazılara Dan- zig'deki —Alman Nazi teşkilâtının “Lehistanlıların tehdit ve tecavüzü. ne,, karşı nümayişler yapmalarına sebep olün, Nümayişi hazırlıyan Nazist teşki- lât, Lehli gazetenin yalnız tehdidin. den bahsediyor, fakat bunun ancak bir emrivâkie teşebbüs edilmesine bağlı olduğunu — söylemeğe lüzum görmüyor, ortada kayıtsız va şartsız bir tehdit varmış gibi, halkı kışkırt. mıya bakıyorlardı. Emrivâkie karşı silâhlı mukave- metten bahseden Lehli gazete, Le- histan hükümetinin fikirlerine ter- cüman olmadığı halde, onun neşri. yatına bu derece ehemmiyet veril. mesinin sebebi, Danzig buhranının yeni bir safhaya sevkedilmesinin is- tenmesidir. Almayaya giderek, Al. man şeflerinden talimat alan Dan- zig'li Nazistler de, buhranı bir adım ileri götürmek için büyük bir nüma. yiş hazırlamışlar, nümayişlerde Le. hist. karşı p: yağdırıl. mış, Almanyaya sadakatten, Alman. yaya iltihak etmek anının yaklaşmış olduğundan bahsedilmiş, bu müna- sebetle Danzig'li Nazist Almanların şefi olan Förster de uzun bir nutuk söyliyerek Danzigin Almanlığını te. yit etmiştir. Danzigin Alman olduğu bir kimse tarafından inkâr olunmadığı, yalnız Danzig üzerinde birleşen Alman ve Leh menfaatlerini uzlaştırmak ve bu müşterek menfaatleri koruyan bir anlaşma yapmak lâzım geldiği ötle. denberi tekrar edil olduğu İ- çin, bu nümayişler ve nutuklar Dan. zig meselesini halle yarıyacak hiç bir yardımda bulunmamıştır. Dınzız mantakası, Lehistanın mu- Agumcralıne SIMSsıkı bDağlı bir minula. YERE kadır. Lehistanı Danzig'den mahrum etmek,-onun iktısadi hayatını boğ. mak, sonra Danzige hâkim olmak, Lehistanın siyasi ve askeri mukad- deratına tahakküm etmek mânasın. dadır. Onun için burasının Alman olduğunu tanımak, fakat harbi ida- reye tâbi tutmak ve bu suretle Le. histanın da, Almanyanın da menfa. atlerini korumak esasına dayanan bugünkü statü vücude getirilmiştir. Almanya tecavüz yolu ile ta - hakküm siyasetini takibe başladık - tan sonra, Lehistanı da ezmek ve Le- histanın mukadderatını istediği isti. kamete çevirmek için Danzigi, Al. manyaya ilhak yolunu tuttu, Ve bu yüzden bugünkü buhran hasıl oldu. lşın lçıne tahakküm ve tecavüz ydı, lenin hal. li, son derece kolay olurdu. Fakat bu iddialar, onu kör düğüm haline getirmiş ve üstelik bütün Avrupayı seferber hale getirmiş, ve silâhlanma faaliyetini, her faaliyete üstün tut- mıya saik olmuştur. Bugün vaziyet bu merkezdedir. Ve tehlike, tecavüz ve tahakküm si. yasetinin vereceği karardadır. Bu siyaset yeni bir tecavüzü göze alırsa, harp çıkacaktır. Aksi takdirde sinir harbi bir tara- fan pes demesine kadar devam eder ve pes diyen taraf ta, bunun ükıbet- lerine tahammül eder. Bugünkü manzara, tecavüz taraf, turlarımna karşı kurulan cephenin mü temadiyen kuvvet bulduğunu göster. diği için, pes demek tecavüz tarafı. na düşüyor. Bugün Danzig meselesi — yalnız Danzigi, yalnız Lehistanı, yalnız Al. manyayı, veya bunların hepsini de. gil, bütün sulh ve bütün tecavüz da. valarının çarpışmalarını temsil edi. yor. Danzig meselesinin halli bu çar- pışmanın neticesine bağlıdır. Amerika Silâhlanıyor Vaşington, 11 (A. A.) — Harbiye nezareti 100 milyon doları geçen bir siparişte bulunduğunu bunun 64 mil yonu tayyareler ve 22 milyonu tay. yare motörleri için olduğunu bildir. mektedir. Sulh zamaninda, şimdiye kadar ilk defa olarak bu kadar mühim bir si. MOSKOVA Müzakeresi Bu Sabah Başlıyor Moskova, 11 (A. A.) — İngiliz ve Fransız askeri heyetleri saat 10,20 de buraya gelmişler ve istasyonda erkâni harbiye ikinci reisi general Smorodinof, donanma erkânı harbi- ye ikinci reisi miralay Alafusof, Moskova Garnizonu kumandanı mi- ralay Suvarof, ecnebi askeri atasele- ri ile irtibata memur miralay Os- setrof, Teşrifat müdürü Barkof, Fran sız ve İngiliz sefaretleti erkânı, Türk askeri ataşesi miralay Türkmen, Fran sız ve İngiliz askeri ataşeleri tarafın- dan karşılanmışlardır. Başka hiç bir ecnebi devlet ataşesi istasyonda ha- zır bulunmuyordu. İngiliz ve Fransız askeri heyetleri azası üniformalarını giymişlerdi. Ma reşal Voroşilof, heyetleri saat 15 de kabul etmiştir. Molotof, general Dumene ile ami- ral plunkett'i sant 17 de kabul etti. lnğıfz Hava Harbi Manevraları Bitti Londra, 11 (A.A.) — Gece bütün Londrada ışıkları tamamile söndür. me talimleri yapılmıştır. Tayyarelere karşı müdafaa teşki. lâtını yapmıya memur nazır Sir John Anderson, gece bütün Londrada tef. tişlerde bulunduktan sonra, şafağa doğru, gazetecilere demiştir ki: “Bu gece yapılan ekzersizler, bü. tün ışıkların söndrülmesi - gibi çok güç bir lenin halli bahsinde ga- yet faydalı bir tecrübe teşkil etmiş- tir. Bu geceki müşahadeler, büyük D” u_ymu.ı Baz DULURMAKLAdIR,, Nazır, hava şeraiti hakkında da ”Bun dan daha kötüsolamazdı.; demiştir. Manevralar sırasında Londra ga- yet mühim taarruzlara uğramış ise de, mütearrızlar son derece şiddetli zararlara uğramış ve gerilemek ıztı- rarında kalmışlardır. Bütün tecrübe. lerin müdafaa lehinde netice verdiği kanaati hüküm sürmektedir. Manev- ralar bu akşam nihayet bulmuştur.l Londra, 11 (A. A.) — Bütün ışık. ların söndürülmesi ekzersizleri esna. sında iki tayyare Sussex'de Tatsfield de yere düşmüş ve Bu iki tayyare. nin pilotları bulunan iki subay öl. müştür. YİNIÇEELE NİN dtekaemi Roosevelt Bir Tehlike Anında Parlâmentoyu İçtimaa Çağıracak Hidepark, 11 (A. A.) — Reisicüm. hur Roosevelt gazetecilere yaptığı beyanatta, Avrupa veya Uzak Şark ta vaziye bir harbi muhik gösterecek derecede buhranlı bir hal alırsa par. lamentoyu fevkalâde toplantıya ça- ğiracağını ve bitaraflık kanununun tadilini istiyeceğini söylemiştir. Reisicümhur, Amerikanın cidden bitaraf kalmasını, yani hukuku dü. vel kaidelerine kabil olduğu kadar yakın bir siyaset takip eylemesini istediğini söylemiştir. TAN MANEVRA HEYETİ Gİ ö dd BÜ ge Milli Şef Cümhurreisimiz Millt Şef İsmet İnönünün, |büyük Trakya manevralarını yakmımdan takip etmek üzere salı veya çarşamba günü Kırkla- reline hareketleri muhtemeldir. ] Manvra Kumandanı Orgeneral Fahrettin | AİİBY, Manevra Kumandan vekili Genelkur- | may İkinci Reisi Orgeneral Asım Gündüz ve | ! Kumandanlık Kurmay Başkanı General Zeki |Erokay bu sabah Trakyaya hareket edecek- İ lerdir. | ı Dün Harbiyedeki Ordu Evinde son bir top- | lantı yapılmış, manevraya iştirak edecek olan |kumandanlarla hakem heyeti âzası Manevra H Kumandanından direktif almışlardır. Kuman- Salı nü son hazırlıkların ikmaline tahsis edildiği hada hazırlık tatbikatı yapılacaktır. Mareşal Çakmak bugün şehrimize geliyor Ankara, 11 (TAN Muhabirinden) — Ge- nelkurmay Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, büyük Trakya manevralarında bulunmak üze- tir. Milli Müdafaa Vekili General Naci Tınaz da bu akşam İstanbula gitmiştir. Manevraya davetli bulunan vekillerimiz pa- için, harekâta ikinci gün başlanacaktır. Ma-| nevranın ilk günü harekâtın cereyan ettiği sa-| re bu akşamki trenle İstanbula hareket etmiş- | a | | kusursa bu kusur, bende ünu* TrakyayaGidecekler, lareline gideceklerdir. Manevranın birinci gü-l ||verilen nutkun radyoda (eknrlanan | danlar ve hakem heyeti âzaları da bugün Kırk- zartesiden itibaren manevralara gideceklerdir. Mısır Askeri Heyeti Yakında Geliyor a Bir Mısır askeri heyetinin Türki- yeyi ziyaret edeceğini yazmıştık. Heyet yakında şehrimize gelecektir. Resmimiz heyet reisi Kahire topçu d Tümg! 1 Hüsnü El- zeydi Paşayı gösteriyor. ——— İtalyada Yeniden Silâh Altına Alınacaklar Roma, 11 (A. A.) — Resmen bildi- rildiğine göre büyük manevraların bitmesi dolayısile 1901 ve 1912 do. ğumlu efrad terhis edilmiştir. Buna mukabil 1902 ve 1910 do- ğumlu efrad 31 eylülde nihayet bu- lacak olan bir talim devresine işti- Tak etmek üzere 21 ağustostan iti. baren silâh altına alınacaklardır. Bu tarihte yeniden talim devresine işti- rak etmek üzere 1901, 1903, 1904, 1906 ve 1910 doğumlu zabitler ve kü çük zabitler silâh altına davet edile- ceklerdir. Yurt Arayan Yahudiler İki Vapur da Finike Limanımıza Geldi Iımıı- 11 (Tan Muhabirinden) — Yurt anvan 600 Çek Yahudis'ni hâ. mil olan ve bir kaç günden lı- manımızda bulunan Arita vanuru bu gün de buradan hareket etmedi. Çek 'Yahudilerine yardım — cemiyetinin Varşovadaki mümessili tayyare ile ve İstanbul yoluyla şehrimize geldi. Alâkadar makamlarla temas ettik- ten sonra vapura giderek mülteciler- le görüştü. Varşovalı mümessil vapur daki Yahudilere para getirdi ve gü- rültü çıkarmamalarını, çünkü Türki. yede karaya çıkmalarının ımkânsız olduğunu kendilerine söyledi. Fakat vapurdaki Yahudiler bu na. sihatleri dinlememekte, bazı hâdise. ler çıkarmıya teşebbüs etmekte, ba. ğirip çağırmıya ve tayfalara hücuma devam etmektedir. Karşıyakaya işliyen vapurlar ge- minin yanından geçerken üzerinde türkçe olarak “ekmek, su, alkol is- tiyoruz,, yazılı bir levhayı vapurda- kilere göstermekte ve haykırmakta- dırlar. Vapurda 1500 kilo ekmek vardır. Su ihtiyacı da temin edilmiştir. Ge- mi kaptanına bugün Osmanlı Ban. kası vasıtasile 300 İngiliz lirası gel. di. Yeniden kömür alındı. Vapurun yarın akşam buradan hareket etmesi muhtemeldir. Fakat gideceği yer he. nüz tesbit edilememiştir. Aritanın kaptanı dün gece korku. dan vapura gidememiş ve karada kal mıştır. Gemide hastalık olduğu, genç kız- ların öldüğü ve bir kaç kişinin ağır eri hasta bulunduğu hakkındaki şayialar oogru değildir. Finikeye iltica eden Yahudiler Bugün Mersinden gelen Erzürum vapuruhndan alınan malümata ' göre, evvelçe Çekyadan çıkan Yahudiler- den bir kısmı da iki vapurla Finike limanına gelmiştir. Bunlar da, lima- nımiıza gelenler gibi, bir hayli evvel Çekyadan kovulmuş olup, hâlâ ken- dilerine. bir yurt aramaktadırlar. Onlar da İzmirdekiler gibi hareket ederek mutlaka karaya çıkmak iste. mektedirler. Finike limanına gelmiş olan vapurlardan biri limana girer- ken karaya oturmuş ve mülteci Ya. hudiler sandallarla sahile çıkarıldık. tan sonra gemi yüzdürülebilmiştir. Gemi kurtulduktan sonra alâkadar lar Yahudileri yine sandallarla, fakat çok güçlükle gemiye iade edebilmiş- lerdir. Akdenizde dolaşan diğer gemiler Erzurum vapurunda bulunanların Finike liman memurlarından öğren- *'|dikleri malümata göre, İzmir ve Fi- nikeye iltica eden bu gemilerden baş- ka Akdenizde Yahudi dolu üç vapur daha dolaşmaktadır. di g LK Bilbao Hazinesi İspanyaya İade Ediliyor Paris, 11 (A. A.) — Evvelce Fran. saya nakledilmiş olan Bilbao hazi. nesi sureti mahsusada gönderilen is- panyol gemisine bugün yükletilmiş- HÂDİSELERİN €© —Mussolininin talebi üzerine Hitlerle Mussolini bu İÇYÜZ silâh ve mühimmat almak için 70 milyon İngiliz tir. ? Ü pariş yapılmıştır hafta Brener civarında buluşacaklardır. Mussoli- ni, Danzig hakkında kati bir adım atmadan evvel Hitlerle görüşmek arzusunu izhar etmiştir. Şim- diye kadar Mussolini birkaç defa bu mülâkatı is- temişse de, Hitler daima reddetmiştir. Bu defa görüşmeyi kabul etmesi, Danzig etrafında hati bir harekete karar verdiğine delâlet etmektedir. öi Japonyanın bir türlü Berlin - Roma ittifakına gir- memesi için gösterilen sebep şudur: 1 — Amerika Japonya ile olan ticaret muahede- sini feshedince, Sovyet Rusya Çinlilere daha ge- niş mikyasta yardım etmiye karar vermiştir. Çin- lilerin lideri Çang-Kay-Şek'e, Sovyet Rusyadan liralık kredi açacaktır, bu kredi Çmlılerın vazi- , yetini hayli takviye edecektir. 2 — Japonyanın deniz âmirleri İspanya da ilti- hak etmedikçe mihverle ittifak .apılmaıma mu- haliftir. İspanya bitaraf kaldığı takdirde İngiliz donanmasının Şarka gitmesi kolaylaşacağı fik- rindedirler. x Mussolininin tesis ettiği Gerarchia mecmuasında çıkan bir yazıya göre İtalyanlar Oniki adalarda Alman kuvvetlerinin havai bir üs tesis etmeleri- ne müsaade et SW | lar bu deden istifade ederek derhal adalarda havai üsler kur- muşlardır. TT NİT H.EK Sıyusı Fırka Değil, Tarikat! Yazan: B. FELEK ü anlahi azizim! Eğer bir insanın — anlamadığını itiraf etmesi bir istediğin « kadar var. k Ayvrupanın ortasına düşen bir iki milletin muttasıl nutukla, haykır. makla, nümayiş, marş, mızıka, res- mi geçit ve palavra ile nasıl karınla. rını doyurduklarını bir türlü anlıya- miyorum. Bu tertip bir lâkırdı ziyafetine rast geleceğim diye sevgili radyoma — çoktandır elimi süremez oldum, Dün de yine Danzig'de, Alman ri. vayetine göre — 100 bin kişi önünde — plâğını dinledim. Almanyadan ge. lenler bu mesut memlekette bir kilo dana ,etinin 250 ve bir kilo peynirin * 500 kuruş olduğunu anlatıyorlar. Şimdilik et, tereyağı ve yumurta ye- — memek ve bunların yerine gırtlak. tan gelen boğuk ifadeli nutuklarla giıdalanmak vatan borcu, bunun zıd- i dı da hiyanet sayılmakta olan bir- — memleketin âtisinden ümitvar olmak — için, bence mutlaka bu işe bir der- viş, bir mutaassıp gibi körü körüne — bağlanmış olmak lâzımdır. ş Kanaatim odur ki; Alı'nanyadnkl Nazi akideler-artık mahiyeti ne olur. sa olsun, bir tarikat haline gelmiş- — tir. Geçende bir mecmuada Nazi par. — tisinin hücum kıtaatı olan S. S. efra- — dının parti şefine nasil taptıklannı' okudum, Milyonlarca nüsha lıınğİİ bir mevkutenin verdiği bu mnlüınış_ ta göre, bu adamlar, şeflerini galiba peygamber saymakta ve şöyle hit etmektedirler, a “Başbuğum! Bugün senin hayaline yak- laşiıyorum. Bu hayal büyüklüğün de fev- * kindedir, hudutsuzdur ve müthiştir. O ay- — ni zatta toplanmış bizim babamız, ana- — mız ve kardeşimizdir. *v Sen emretmlye muhtaç olmaksızın bl— Z başbuğumuzsun, Sen sağsın ve sen kanunsun, sen aşk ve kuvvetsin!” ) Bunu görüp te hâlâ bir siyasi te. — şekkülle karşı karşiya bulundüğü- — muza hükmetmek safdillik olur. Bu — bir tarikattir ve her tarikatte oldu- — ğu gibi, bütün marifeti ve kuvveti — kendi müritlerini tehyiç etmek, cez. — beye getirmek ve onları düşündür- memektir, ha Yakın ve uzak tarihte tarikatle siyasetin - karıştığım — ve — karış. tırıldığını şeflerin mürşit ve hat. tâ evliya şekline sokulduğunu gos- ç teren misaller çoktur. K Hattâ Meşrutiyetin ilk senelerinde ğ belki de ilânından evvel, Melâmîlik. le politikanın — nasıl karışlınldıgmı[ bilenler az değildir. Uzak tarihte de böyle şeyler vır-q dır. Safeviler, Celâliler, Şiiler hep g- bu çeşit şeylerdir. Bu münasebetle size bir fıkra an. î' latayım. Bunu tekke ve tarikat ta._ İ rihinde malümat sahibi olan dostum Hacı Beyzade Muhtardan dinledim. — o bını anlattı: , “— Gençliğimde tarikate mera- kım vardı. Tekkelerde post nakipli. — ği ediyordum. Bu, tekkenin inzıbat — memuru de&mektir. Bulunduğumuz — dergâha bir Arap geliyor ve ayakta zikrederken cezbeye tutulup kandıl- leri falan kırıyordu, Bir gün yine böyle bir vaziyeto_" K giren Arap derviş, kandilleri kırmı. — ya başlayınca, Şeyk efendi bana gö. zü ile işaret ederek kendisini teskin ; etmemi emretti. Usul odur ki; böy- lelerinin döndüğü istikametin aksine — olarak koltuğunun altına girilir ve - meydandan usületle çıkarılır. Ben — bunu yapmak üzereyken, güya cez. _' bede bulunan Arnp hızla dönen eli- le burnuma bir yumruk attı ki; ate.' şi gözlerimden çıktı. Çekildim ve te. — şebbüsümü tazeledim. Bu sefer mn- vaffak oldum. Genç ve güçlü kuv- vetli olduğum için, herifin beline ya- piştim. ve alelusul kulağına okuna- cak dua yerine: ç — Edepsizlik etme! Tepelerim! Dedim. Derhal sükünet buldu ve bir kenara büzülerek oturdu. Herkes te benim duanın tesirine inandılar.,, ç Cezbeye gelenleri sükünete irca ' çin tatbiki mücerrep usulü gösteren bu fıkrayı cümleye ithaf edecim. —