26 Haziran 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

26 Haziran 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 Haziran 939, TAN. ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 100 Ku 1 Sene (o 2800 Ke ro » #Ay 18 * wo “ say mo ray 300 Millellerarası pasta ittihadına dahil olmıyan memleketler için abone bedeli müddet #rasiyle 30, 16, 8, 3.5 liradır. Abone bedeli peşindir. Adres değiştirmek 28 kuruştur. Sevan için mektuplara 10 kuruşluk pul ilâvesi lâzımdır. Bir Taraflı Yakım Tedbi Yazan: Aka Gündüz pe makamlar, kış gelmeden ön- ce yakım ve yakım işlerini sağla. ma bağlamak tedbirleri alıyorlar. Bu haberi bir kaç gazetede ayni şekilde okuduğumuz için bizde şu fikri u. yandırdı; Yakım tedbiri bir | taraflı olarak düşünülüyor. Kok, Sömikok, Antrasit, Briket, Zonguldak, Kozlu, Kardif. Bütün bunlar deniz ve demir yolları üze - rinde bulunan şömineli, salamandı - rab, kalöriferli, sobalı yerler içindir. Ve bütün bunlar memleketteki kım ihtiyacının yüzde beşidir, bile « medin yüzde on beşidir. Yüzde seksen beşi ne olacak? Hakikat şudur: Memleketin her tarafını kömürleyebilmek için daha epeyce yılın gelip geçmesine ve epey. ce ihtisasın, rasyonel çalışma kabili. yetinin belirmesine ihtiyaç (vardır. Kömürü içerden de getirsek böyle - dir, eksiğini — dışardan da getirsek böyledir. Olsa olsa sadece Eömtir ya. kabileceklerin ihtiyaçlarına © cevap vermiş oluruz. Halbuki bu işlerde bir taraflı değil, her taraflı düşünmek ve ted - bir almak gerektir. Zi Memleketin yüzde doksanı ya 0. dun, ya odun kömürü: yakmaktadır. Ve bu, muhukkak ki, uzun yıllar sü. recektir. Bu. yüzde duksünın, sekse 2 küntüsü, diken, odün yakan köylü - dür. Köylerde çok dolaştığımız, çok uğraştığımız, çok gördüğümüz, çok tecrübeler geçirdiğimiz için biliriz ki kırk vapur dolusu kömür ba de . yinee Kardiften üç haftada İstanbu. la gelir. Fakat köyün burnu (dibindeki baltalıktan dört eşek yüklü yakım ça. lı çırpısı köye iki ayda, belki üç ay- da gelemez! ) Biz şubat ortasında hâlâ odun ruhsatiyesi alamamış köyler tanıdık ve onların bir tutam ocak çalısı yeri. ne yüreğimiz alev alev yandı, İlgililer emin olsunlar ki köyler- deki bu yakım işi çok defa bir salgın dert halini almaktadır. Baremden doğan demagojilere benzemez; mille. tin yüzde seksen beşini | canevinden ilgilendiren bir umumi hayat ve sıh. bat meselesidir. Bu acı hâdiselerde kanunun sa - çu ve orman genel direktörlüğünü ihmali yoktur. Kanun iyidir, orman. larımızı koruyor. Bu kanunun çıki. gin ve hikmetini alkışlayanlarm en başında da biz varız. Ve kanun çok güzel söyler: Köylüler! Der, yakım ihtiyacınızı bildiriniz, en kısa zaman. da ruhsatiyelerinizi alınız ve baltala. rinizi omuzlayınız. Üşümeyiniz, don. mayınız, hastalanmayınız, Genel sağ. biğrmiz korunmuş olsun. Hayati ihtiyaç bu, kim © durur? Köylü vaktinde ihtiyaç Tistelerini ve. rir. Fakat ondan sonra? Ne bileyim ne olur i; Şu olur eylül geçer, bu olur teş. rinin birincisi geçer, İkincisi ona a. yak uydurur, Çifte kânunlar iki ön- cekilerin peşine düşer. İnanmız ki vaziyet hazindir. Son kışın son tecrübesini söyli - yelim: Oldukça geniş ve servetsiz bir mıntakaya rastladık ki bulabilip yakabildikleri çürük sazları da, yap. raktan diken bozuntuları da tüken. mişti, Hattâ civanmert köylüler bah. | çelerinin çitlerini söküp yakmak su. | retiyle bizi üşütmemeğe çabaladılar. Doğrudan doğruya Ziraat Vekâ- letine müracaat ettik. Minnetle, şük. ranla söyliyebiliriz ki gerek Vekâlet, (Devamı 10 uncuda) TAN Muharrir bu yazısında, Yunanistanda bağcılık ve şarapçılığın nasıl bir kül halinde idare edildiğini anlatarak esaslı mukay. ler yapıyor ve şu çok mühim nokta üzerinde duruyor: Şarapçılığa Yaslanmadan Bağcılık Yapılamaz öpükten dantellerini su- KOT TTİ EYİ İNİN LU Kama ni bir nazenin edasiyle Akdeni- zin kucağına yaslanan Girit- Adasına yak basar . basmaz, pasaportumu uzattığım sivil polisin türkçe: idiniz! Ee ei Mevktini, ve hüviyetini sadece haritadan ve coğrafya kitaplarından bildiğim bu adada, gariptir, eski bir âşina- nın sıcaklığını hissediyorum. Şu Kandiye kalesi, bu sokaklar bana yabancı gelmiyor. Halbuki koca a- danın topraklarını çiğniyen tek "Türküm... Geçen sene ağustosta Giritte İ- dim. Giridin, betahsis Kandiyenin yaş üzüm işleme tarzile sevkiyat mik- tarını başka bi ryazıya bırakarak gerek Giritte ve gerek Peloponez ve Korent mıntakalarında şarap- çilık etrafındaki müşahadelerimi tesbite çalışayım: a bağcılıkla şa < rapçılık bir kül halinde e lele; hayır, içiçe yürür. Orada bağ- cılık ayrı bir iş, şarapçılık başka bir mevzu değildir; Hristiyanlar “Allah, Ruhullah, Ruhnikudüs,.; bektaşilerin “Allah, Muhammet, Ali, teslislerinde “üçü birdir, biri üçtür,, şeklinde ifade olundu- ğu veçhile “ ikisi birdir, biri iki- sidir,,. Bağcılıktan şarapçılığı, şa- rapçılıktan bağcılığı ayıramazsınız. Zaten zaruretin de icabı bu değil mi Zirai sigortanın Yunan bağetları “dinıişitrler Şu farkla ki, onlar da, yağmur tehlikesini, mahsulü derhal oracıkta şaraba tahvil ede- bilmek suretile karşılamak imkânı daima mevcut olmasına mukabil bizde bu semavi âfeti sessiz bir te- vekkülle beklemekten başka çare yoktur. unanistanda, Tenni şarnar müstesna, tamamile serbesi çalışin şarap fabrikaları, mahsu - lün idraki arifesinde, mıntaka mın- taka fiyat ve müddet ilân ederler. Hân edilen fiyat, ilân edilen müd. det için muteberdir. Bu müddet geçtikten sonra fabrika, istemezse, mahsulü dahi reddedebilir. Teslim müddetini ve fiyatı öğ- renen müstahsil, üzümünü kese « rek arabasına doldurur, şarapha- neye götürür, Şaraphanenin met- halinde yer kantarları vardır; a- raba onun üstünden geçerken sık- let tesbit edilmiştir. Müstahsil arabasile | içeriye gi- rerek mahsulü boşalttıktan sonra tekrar yer kantarının üstünden ge- çer; bu defa da dara tahakkuk et- miştir. Aradaki rakam farkı haki- ki sıkleti gösterir. Fabrikaların para tediyatı haf- tada bir gün vuku bulur. Bu se beple derhal oracıkta müstahsilin eline, teslim ettiği malın sıkletile kiymetini gösteren bir pusula ve- rilir, Müstahsil dilerse fabrikanın tediye gününü bekler; ihtiyaç i- çinde ise “hamiline alt,, olabilen pusulayı bir kaç kuruş noksanile her yerde her zaman paraya tahyil edebilir. Her mıntakadaki şarap fabrika- larının imal kabiliyetleri bellidir. Bu sebeple fabrikalar bağ menatr- kını, kendi kabiliyetlerine göre, taksim etmişlerdir. Fabrika ulaca- maş giyinen de matacar Fe birleşerek fhti- ır yapamazlar. O takâlr- de hükümetin bağcıya zahir ola- cağını ve: bağcıların derhal “malı kurutup “Üzüm Ofisi,, nin emrine vereceğini bilirler. Binaenaleyh i- lân edilen fiyatlar dalma normal- dir, ne bağeıyı, ne fabrikayı izrar eder. Bu yüzdendir ki, Yunanistanın Yazan: ZEYNEL. BESİM kuru üzümleri iri tanelidir, üni- dir, gösterişlidir; bütün pazarlar- da bizimkilerden üstün fiyatlarla satılırlar, Çünkü küçük taneli sal- kımlar, ikinci doğuş Neferiyeler kurutulmamışlar, şaraba tahvil o- Junmuşlardır. Rekoltenin seryiye tahsis edilen kısmı, kâmilen iri ve parlak üzümlerden mürekkeptir. Şarapçılık, fenni şartlar müstes- na, bizde de serbest bırakıldığı gün 7, 8, hattâ 9 numara üzümler bü- yük bir miktar itibarile ortadan kalkacak ve kuru üzümlerimizin kalitesi derhal yükselmiş olacak- tır, Bundan başka şarapçılık, müs- tahsile normal bir fiyat haddi de tesbit eder. Müstahsil bilir ki bir kilo yaş üzüm 100 paradır. Buna nazaran bir kilo kuru üzümü en az 12 kuruşa garanti edilmiş demek- tir. Filhakika vasati 4 kilo yaştan 1 kilo kuru üzüm alındığına göre yaş üzümde 100 paranın ifadesi, kuru üzümde 10 kuruşa tekabül eder. Bu rakama tasarruf edilen bandır- ma ve sergi masraflarını ilâve e dersek alacağımız netice en az 12 kuruştur. pps Lütfi Kırdarı fanır mi- sınız? Istanbul halkının bi- hakkın pek çok sevdiği bu muh- terem zatı ben çok iyi şek yakın- va ek ALEE LDOKTOP “A ir ne kadar samimi, mütevazi ve ça- lışkan ise o kadar da serlülintikal, kavrayışlı ve kararlı bir validir. Muhterem Doktor Manisada va- li iken İzmir Incir ve Uzüm Ta- rim Satış Kooperatifleri Birliğinin Manisada bir şarap fabrikası inşa ve tesisi teşebbüsile karşılaştı. Derhal söylemeliyim ki, bu te - şebbüsün ehemmiyet ve azameti, Doktor Kırdarca, dakikasında tak- dir edilmiş ve Manisa şaraphanesi meselesi muhterem doktorun birin- ci plândaki işleri arasında yer al mıştır. Ondan sonra Doktor Lütfi Kır- darı şaraphane arsası işinde, fab- rika inşaatının tekmil safahatında ön safta görüyoruz. Lütfi Kırdar, üzüm müstahsili bir vilâyetin va- Misi sıfatile, o tertemiz varlığını bu işe vakfederek çalıştı. Bugün Ma- nisa istasyonuna pek yakin bir yer- de, hat üzerinde, yılda üç buçuk ilâ beş milyon litre şarap yapabi- lccok kabiliyette, heyhat ki, henüz faal olmıyan ve bu sene faaliyete geçemiyeceğini sandığım, muazzam bir şarap fabrikası binası vardır. Eğer çok sayın Dokter Lütfi Kır- dar, İstanbula tayin edilmeyip te, Manisada kalsaydı bu şarap fabri- kasını, ber türlü idari veya icabi hareketlerin haricinde tutturarak, bu sene behemehal faaliyete geçi» rirdi. Yazık ki dört, beş aylık za- man kaybedilmiş ve Manisa şa. Taphanesinin bu yıl çalışabilmesi ümidi bitmiştir. asamafih, bu böyledir diye, hâyırlı tasavvur ve teşeb- büsleri yarı yolda bırakmamalıyız. Izmir Incir ve Uzüm Tarım Satış Kooperatifleri birliğinin, müstah- silden kuvvet alârak ve o zamanki Manisa Valisi Muhterem Doktor Lütfi Kırdarın sahabet ve ölâka- sına güvenerek, tasarladığı proje; Manisadan sonra Turgutlu, Salihli, Alaşehir, Menemen, Urla ve Ke - malpaşa satiş koöperatifleri bölge- lerinde de süratle birer şaraphane 4 Bale reka seret Ticaret Vekâleti ve 'T. C. Ziraat Bankası, Izmir birliğine bu husus- ta maddeten müzahir olarak şa- rapçılık idealinin bir an evvel ta- hakkuku lâzimesini temin etmeli- dir. Inanmalıyız ki, şarapçıliğa yas- lanmadan bağcılık yapılamaz ve yine inanmalıyız ki, yalnız kuru ü- züme istinat eden bağcılığın âkıbe- ti yoktur, UZAK ŞARK HADİSELERİ ponya iki yıldır Çini östilâ için uğraşmaktadır. japon ya bu yüzden Çinin bütün ticare « tini imha etmiş, en müthiş hava taarruzlarımı yaparak Çin yurdu. nu harap etmiş, 50 den yüz elli mil yona kadar tahmin olunan Çinliyi yersin yurtsuz bırakmıştır, Çinliler ilkönce'çok az muka - vemet ettiler. 1927 de İşhaşma ge- çen mareşal Çang - Kay - Şek Çi. nin deniz mıntakalarma yeni bir hayatiyet vermiş, fakat japonların Mançuko üzerinden ilerlemesile bütün bu yerler onların eline geç. miştir. Haritadaki gölgeli yerler, japonlar tarafından işgal olunan sahayı göstermektedir. Bugün Çinin on sekiz eyaletin. den sekizi Çang . Kay » Şek'in e. lindedir. Ve bunların şarktan gar. be genişliği 1000, şimalden cenuba kadar uzunluğu 1300 mildir. Çang - Kay - Şek, ancak japon. Tari yıpratarak muvaffak olacağı - na kanidir. Bunun için yüz binlerce adamı ile Gerillâ harbi yapmakta ve bun- lar japonlara darbeler (indirerek ortalıktan kaybolmaktadır. Çang-Kay-Şek, kredi bulmak ve muvasalayı korumak mecburiye « tindedir. Sovyet Birliği ve Ameri. ka cümhuriyeti, Çinlilere kredi a- çıyor ve İngiltere, Çin parasınm kıymetini muhafazaya yardım © diyor, Çinle deniz tarafından mu. vasala imkânları bertaraf olduğu için, bütün levazımın kara yolu i. le gelmesi lâzımdır. 1 — Çinin bütün levazımı karudan. gelmektedir. En mühimmi eski epik yola diye tanılan ve Sovyet Rusya- dun geçen yolla Gobi çölünden geçtir Kervan yoludur, 9 — Singapur İngiliz İmpara- torluğunun o coğrafi merkezidir. Singapurdan o kalkan o zırhlar mahrukat almak için hiç bir yere uğramadan Büyük Okyanusa çı- kabilirler. 4 — Rusyanın Uzak Şarktaki de- niz ve hava üssü olan Viadivostok'ta, Sex büyük Hambardıman töyyareleri bulunuyor. . Buna mukabil Japonle- rın Korada Raşin deniz ve bâva üs- sü bulunuyor, Kârolin adaları 3 — Japonlar Çindeki imtiyaz- 4 mıntakalara, her yerden evvel Amoy'da tecavüz etmiştir. Ja- ponlar, burasının, Jpon kontro- düne tâbi olması lâzım geldiğini anlatıyorlar. 3 — Tlen - Sindeki İngiliz ve Pransız imtiyazlı mıntakalarının Ja ponlar tarafından muhasara edilme- n hedefi ve “Asyada yeni Dizarm,, adı verilen İşgal sahasında Avrupa nüfuzunu İmha etmektir. 4 — iMAS danberi Çin hükümet merkezi olan Nankin 1927 İlkkâ- nununda Jeponlar tarafından zap- tedilmişti. Burası demiryolu ve yal merkezi idi, 5 — Çünking, Japon tayyan nin hemen bergün iaarruzuna ms- ruzdur. Çin orduları burada İslim ve” terbiye görmektedir. 6 — Franmslara ait olan Hsinan adası 1989 Şubatında, Spariley sda- ları da 1939 Nisaninda Japonlar ta- rafından işgel oluninuştur. 7 — Amerikanın Filipin adaların- de vüyük menfaatleri vardır. Ame- rika “Taponyanın Çinin Cenubunda ilerlemesini ve Karolina adaları tahkim etmesini dikkatle takip edi- yor ve Büyük Okyanusta 23 hava üssü hazırlıyor. Gönül İşi Yazan: Sabiha Zekeriya Sertel Toriapı Fukaraperver cemiyeti. nin kongresi toplandı. Kon » grede cemiyetin hesapları tetkik edi. lirken, Bu cemiyetin bir sene zarfında, bu kenar mahallelerin en fakir halkına yaptığı yardım bir kenara, cemiye - öze çarpan bir rakam var, tin bir senelik idarı masrafı 54 lira. dır. Yâni ayda beş lira dahi sarfedil. memiştir, Yüksek gönüllerin, insani duygularla dolu idealist müfekkirele.. rin bu fedakârlığı karşısında hayret. le, teessürle, takdirle irkilmemek mümkün değildir. Doktor Galip Hakkı, şimdilik bü. yük şefkatin, yüksek insanlığının heykeli olarak, bu hayır müessesesi. ni bıraktı. Onun şefkatinden ve in - sanlığından öz alanlar, onun yolun - da yürüyorlar. Açlığını bu çatı altın. | yağan fazla yağmurlar, Manisa bağ- lerma bir kaç defa kükürt a ni zaruri kılmıştır. Sarfiyat fazla ok muş, piyasada kükürt #zalmıştır. A- lâkadarların 'derhal tedbir almala; bağ merkezi Manisayı kükürtsüz. bi. rakmamaları lâzımdır. Ni da doyuran, öksüzüne gömleği, me.| medeki çocuğuna sütü, hastasına i- lâcı bu şefkat yuvasından tedarik e. den muhtaç, yalnız maddi yardımın kurtardığı insan değil, sonsuz bir şefkatin kanatları altına girmiş, gö - illerden gönüllere köprü © kurmuş bir insandır. Çünkü bu feragat an « cak bir gönül işidir. | Azametli binaların içinde, mara. ken koltuğun üstünde, Amerikan yağihanenin başında, hayra sarfedi. len para kadar, idari masraflarla ka. baran cemiyet bülğesini imzalayan müdüre karşılık, çökük bir evin için. de, feragat ve fedakârlıktan yapıl mış bir dekorun içinde 54 lirayı im. zalayan kongre, bunun ne kadar bü. yük bir gönül işi olduğunu pek güzel anlamıştır. Topkapı Fukaraperver cemiyeti, azası kadar, bütün halkı ve hepimizi alâkadar eden hir hayır evidir. Bu müesseseye belediyenin büyük yar « dımları vardır. Fakat, en fakir ma - hallelerde en büyük ihtiyaçlara cs. veren bu müessesenin, daha derli toplu bir binaya, yanıbaşında bir ço. cuk bahçesine olan ihtiyacı da büyük tür. Belediyenin zaten istimlâk ede. ceği bu binayı, bu gönül sahiplerinin. erit daha büyük mıkyasta görebi. lecekleri bir şekle ifrağını istemek, yerinde bir temenni olduğu kadar büyük insan Galip Hakkının ruhunu şâd öden bir dilek olur, İdealist bele. diye reisinin, bu gönül işine gönül bağlayacağını ümit ve temenni ede. a —— Necdet Yilmaz İsimli okuyucuya Zekâi! ve liyakat meselesindeki mütaldalarınız. baştanbaşa doğrudur. Benim de yazdıke larm aşağı yukan ayni şeylerdi. Ru bus susta temenniden öteye geçemeyi: #in zamanların zihinlerde yaptığı lari birdenbire yıkmak mümkün dığı içindir. Temenniden başka ne zi tiz? | Manisada İki | Başmuallimlik * Manisa, (TAN) — Şehrimiz Sekiz Eylül ilk mektebi başmuallimiiğine. Gâzi mektebi muallimlerinden Halil! Eruzman, Ahmet Mithat ilk mektebi başmuallimliğine de ayni mektep mu alimlerinden Enver Toktamış tayin edilmişlerdir. ti er GE öğün Divriğide Su ve Elektrik Divriği ( Abdurrahman Naci Demirağın yaptırtmakta olduğu. İyi içme suyu tesisatı hayli ilerlemiş. tir. Yirmi bin metrelik boru getiri miştr. Uç ay sonra kasabamız temiz. suya kavuşacaktır, Nuri Demirağ da mühendislerle beraber buraya gelmiştir. Bazı tesi- satı ve elektrik işini tetkik ettirmek» | tedir, ! Adapazarında Yeni Koza | Adapazarı (TAN) — Yeni sene kl pek kozası satışlarına başlanılmıştır. | Fiyat, 60 — 70 kuruş arasındadır. o Çeçen sene 4800 paket tohum açi- kp 180 bin kilo koza İstihsal edilme, | sine mukabil bu yıl 5500 paket toh açılmıştır ve 25 bin kilo koza alın. dığı tahmin edilmektedir. —— Manisada Kükürt İhtiyacı Manisa, (TAN) — Son günlerde

Bu sayıdan diğer sayfalar: