ST l10 T Kurultay Dağılıyor Dilekler Gör üşülürken Bütün Vekiller Izahat Verdiler (Başt 1 incide) Buna taallük eden kanunlarda da ta- — biatile değişiklik yapılması icap e- der. Bu izahatından sonra Salah Yargı, ceza kanunundaki değişikliği icap — ettiren sebepleri kaydeylemiş ve ic- “ra kanunu tatbikatı etrafındaki mü- talâalara karşılık olarak ta kanun- larımızda alacaklınım haklarını ko. B ruyacak ve temin edecek müeyyide- “lerin bulunduğunu icra tatbikatında — alınması lüzumlu bazı tedbirler bu- — nunun hükümlerindeki lunmasını kabul etmekle beraber hatip tarafından ileri sürülen şeklin nazarı dikkate alınmasına imkân ol- madığinı söylemiş ve demiştir ki: “Bir kimse diğerinden bir hak id. dia ediyor diye onun malını mülkü- nü hacir altına almak imkâni yok- tur.,, Boşanma davalarında medeni ka- isabet üze. rinde de bilhassa duran Salah Yargı, hâkime bu hususta verilmiş olan takdir hakkının, içtimai muvazene we menfaatin muhafazası ESayesiyle verilmiş — bulunduğunu, — Türkiye Cümhuriyeti kanunlarında bu içti- mai hayatı şiddetle alâkadar ve bo- şanma işlerinde hâkimi bağlar şe- kilde ahkâm vaz'ının doğru olamı. yacağını ilâve eylemiştir, *Ö -- Adliye Vekilinin izahatı Adliye Vekili Fethi Okyar, hâkim 'lerin mezuniyeti meselelerinin ada- letin tevziinde sebep olduğu güçlük- lerin izalesine çalışacağını, Türk ce- za kanununda yapılmış olan tâdil. lerin bir tekâmül seyri neticesi ol- duğunu ve bu itibarla pek zaruri o- — Tan bu gibi tâdillerin hayırlı telâk- “ ki edilmesi lâzım geleceğini, bahçe hırsızlıklarını önlemek için bugün. — kü kanuni mevzuat kâfi değilse ik- — tısadi hayatı er türlü zararlardan iıonıyacak tedbirleri alacağını söyle amiştir. Adliye Vekili Okyar, İcra ve İf- lâs kanunu tâdilâtı üzerindeki mü- — talâalara karşılık olarak ta, getirti. Jen mütehassıs tarafından bu hu- susta hazırlanan projenin alâkadar- Jlar ve muhtelif komisyonlarla, adli k. —makamlar tarafından tetkik edilen bu projenin bünyemize ve muhit ih- — tiyaçlarına uygun hükümlerinin ya. kında B. M. Meclisine arzedilece- ğini bildirmiş ve boşanma işlerini kolaylaştırmak hususundaki temeni- lere karşılık olarak, noterlerin hiz- met akdi şeklindeki gayri meşru mu — kaveleler akdetmemeleri için tami. men tebligatta bulunduğunu bildir- miş ve boşanma kolaylıklarının ma- zide içtimai hayatımızda husule ge- tirdiği zararları kaydederek medeni — kanunumuzdan bu hususta tedvin edilmiş hükümlerden dolayı ancak şeref ve iftihar duyabileceğimizi ilâ — ve eylemiştir. Köy bütçeleri meselesi Adliyeye ait dilekler üzerinde ge- çen bu müzakereden sonra da dilek- /| ler tasvip edilmiş ve Dahiliye Vekâ- Teti ile alâkadar dileklerin müzakere- sine geçilmiştir. Bu münasebetle söz alan hatipler- den Yozgat delegesi Rifat, devlete - vergi verirken köylünün gerek bu verginin tahsilinden ve gerek sarf şeklinden duyduğu huzur ve emniye- “--te mukabil köy kanunu ile köy ihti- -— ve köy kanununa köylünün yar heyetine verdiği paranın nereye sarfedildiğini bilemediğini söylemiş, ihtiyar heyetinden muayyen bir zaman zar- fında bu paraların sarfı hakkında he- - sap istiyebileceğine dair bir kayıt i- lâvesini istemiştir. | Hatip, köy mühürlerinin iyi muha- fazası hakkındaki hükümler hilâfın- da bu mühürlerin elden ele dolaşmak ta olduğunu da kaydederek köy ka- -— Runu ile köylünün kendi mektebini kendi yapması mecburiyetinin ağırlı- ğından bahseylemiş ve bunların dev- | let tarafından yaptırılmasını istemiş- tir. Yozgat mebusu Sırrı İçöz de vazi- felerinden gayri hizmetlerde kulla - nılmakta olan nahiye müdürlerinin vazifeleri başlarına iadelerini ve yal- niz kendi işlerile meşgul olmalarının — teminini istemiştir. Çanakkale delegesi Raşit, köy büt- lerine köyün gerek mecburi ve ge- rek ihtiyari işlerile alâkadar olmıyan tehsisatlar konulmakta olmasından şikâyet eyledi) Çorum deleğesi Abdülkadir Güney, köy kâtiplerinden bahsetmiş ve bun- ların köylere bir yük olduğunu ken- dilerinden beklenilen vazifeleri yap- maktan uzak bulunduklarını, bu va- ziyet karşısında bunların ya vazifele- rinden alınmasını veyahv'.ıt ta köy ka- nununu tatbik edebilecek - kudrette kâtipler tayinini istemiştir. Dahiliye Vekilinin izahatı Dahiliye Vekili Faik Oztrak, bu mütalealara karşılık olarak demiştir ki: “Arkadaşlarımın Dahiliya Vekâle- tine müteallik olan dilekleri etrafın- daki mütaleaları, bir kaç noktaya ir- ca edilebilir. Bunlardan bir tanesi tam teşekküllü nahiyelerde bulunan memurların nahiyelerde bırakılma- yıp vilâyet ve kaza merkezlerine sev- kı işidir, Bununla alâkadar olacağım ve buna mâni olmıya çalışacağım. Bunun mahiyetini bilmiyorum. İne- göl ve Yenişehirin Bileciğe bağlan- masına matuf olan beyanata gelince, muhterem arkadaşlarım, benden bu mevzu üzerinde bittabi ferdi vaatler beklemezler. Tetkik mevzuudur. Tet- kik ederiz. Hangi kazanın hangi vi- lâyete raptı, memleketin ve kendile- rinin ihtiyaçlarına daha uygunsa, ka- nunların gösterdikleri merasime tâbi olarak yapar ve işleri yoluna koymı- ya çalışırız. Köy derneklerinin köy bütçeleri ü- zerinde murakabe salâhiyetleri olma- dığından bahsedildi. Sayın arkadaşla- rımın malümudür ki, köy bütçelerini köyler yaparlar. Bunların hesabı ka- tilerini köy dernekleri yapar. Bina- enaleyh bunların üzerinde kontrolle- ri vardır. Bu haklarını kullanmak is- tiyenler varsa kullanabilirler. Maa- mafih yok zannedenler varsa buna da bir tamimle nazarı dikkatlerini celbederiz. Köy kâtiplerinin — kendilerinden beklenen hizmetleri yapamadıklarını ve bilâkis köylüleri izrar ettiklerini buyurdular. Köy kâtipleri meselesi daha evvel de vekâletin nazarı dik - katini celbetmiş ve bunun için vilâ- yetlere buna dair emirler verilmiştir. Bir köyün behemehal bir kâtip tutmasına dair bir mecbüriyet yok - tur. Bu, tebliğ edilmiştir. Hüküme - tin köy ihtiyar heyetlerinden istediği şeyi aldıkları ve verdiklerinin mev - züuata uygun mazbut bir hesaba müs- tenit olmasıdır. Bunu ister muhtar tutsun, isterse okur yazar birisi tutsun, isterse köy- lerde kâtipler tutsun. İsterse bir kaç köy bir kâtiple bu işi görsünler, hat - tâ isterlerse hiç kâtip tutmasınlar. Yalnız hesaplarda karışıklık olmıya- cak bir şekil bulunsun. Köy barçları ve salma Ondan sonra diğer bir mevzu kal- dı. O da köy borçları ve köy borçla- riyle köylüye tahmil edilen salma - dır. Bu salma mevzuu bir müddet - tenberi hükümeti işgal etmektedir. Dahiliye Vekâletine gelmezden evvel ©o mesuliyeti üzerinde taşıyan arka - daşlarım bunu hesaba katmışlar ve bu salmaların haddi makuüle ircası i- çin lâzım gelen tebligatı yapmışlar - dı. Bendeniz o mesuliyeti aldıktan sonra bazı şikâyetleri işittim. Arka- daşlara bu husustaki vazifelerini tav zih edecek tebligat yaptım., Bundan öyle meselelere muttali oldum ve bu sebeple bunda o kadar ileri gittim ki bu senenin dördüncü ayında yaptı- ğim bir tebliğde bunun köylere va - rıncaya kadar iblâğını istedim. Tâ ki bunun haricinde muamele yapılacak olursa köylü, bunu biz bilmiyoruz diye bir mazeret serdetmesin. Köy borçlarına köylülerin mecburi ve ih- tiyari hizmetlerle alâkası olmıyan ve bunların haricinde olan bazı işler i- çin, tahsisat konulduğundan da bah- settim. Yâni bunların önüne geçmek için çok sarih tebligat yapılmıştır. Bugün aldığımız malümata göre yap- tığımız tebligat tatbik ediliyor. Ne zaman tatbik edilmediğini duyarsak alâkadar hakkında lâzım gelen mua- meleyi tatbikte tereddüt edecek deği- liz. Bu salma işi bir mükellefiyet ol- mak itibarivyle kanunun çizdiği hu - dut haricinde, veya kanunun istil. zam ettiği adalet haricine çıktığı tak dirde elbette tesiratı çok fazla olur. Haksız mükellefiyete tâbi olan veya tahammülünden fazla mükellefiyete tâbi olan insanların şikâyet etmesi gayet tabiidir. Bunu biz bir taraftan yaptığımız tebliğlerle önlemeğe ça - lişmakla beraber diğer taraftan da daha kuvvetli bir müeyyideye bağ - lamak için meclise bir kanun lâyiha- sı takdim etmiş — bulunuyoruz. Bu meclis ruznamesine de — alınmıştır. İnşallah yakında çıkarsa köylü daha kuvvetli bir müeyyide ile bu rahat - sızlıktan kurtulmuş olur. (Alkışlar). Nafıa Vekilinin izahatı Nafıa Vekili Ali Fuat Cebesoy şu izahatı vermiştir: “— Erzincan elektrik işinin pro- jesi geçen sene yapılmıştır ve para- sı alınmak üzeredir. Vekâletiniz an- cak tahsisat ve eleman imkânı da- hilinde her şeyi yapabilir. Limanlar meselesi Vekâletiniz zaman zaman uzun olan sahillerimiz üzerindeki liman- larımız hakkında etütler yapmıştır. Fakat bugüne kadar tahsisat imkânı olmadığından tabii bir teşebbüste bulunulamamıştır. Son defa İngiliz kredisinden ayrılmış olan bir mik. tar para ile hükümetiniz Karadeni- zin şarkında ve garbinde iki liman yapmayı düşünmüş ve bunu Vekâle- tinize havale etmiştir. Bu İngiliz kredisinden ayrılan tahsisat ihtimal ki, bu iki limanın tamamiyle inşa- sına kâfi gelmiyecektir. Maamafih Vekâletiniz dikkatle etütlerini yapa. bilmiştir. Karadenizin şarkında Trabzon 1li- manı üzerinde bir etüt yapıldı ve o noktada hükümetiniz karar verdi. Fakat gâarpte evvelâ çatalağzı denen yerde bir liman kurulması İktısat Vekâletince düşünülmtüş Ve projesi yapılmıştır. Sonra Nafia Vekâletiniz. Ereğli limanı hakkında bir etüt ha- zırlamıştır. Daha sonra bunların hangisinin daha lüzumlu olduğu ve hangisine daha evvel başlamak lâ- zım geldiği Nafıa Vekâletinize ha. vale edilmiştir. Nafıa Vekâleti bu iki liman üze- rindeki etütlerini daha ziyade de- rinleytirirken bunlardan başka bir de Zonguldak limanının tevsii hak- kında da bir etüt yapmıştır. Heyeti Vekilenin bunlardan han. gisi hakkımda karar vereceği henüz malüm değildir. Herhalde yakında bir karar verilecektir. Su işi Hükümetiniz 937 senesinde bir kanunla bir su siyaseti kabul etmiş- tir. Tabii biz de bu siyaseti harfiyen takip edip tatbik edeceğiz. Bundan Orta Anadolu unutulmuş değildir. Memleketin bu kısmında mehma- emken nazarı dikkate alınmıştır. Ço ruma bir su şubesi gönderiyoruz. Bu sene Kızılırmak üzerinde mühim etütler yapacağız. Bu etütler üzerin- de nerelerde baraj yapılması lâzım geleceğini karşılaştıracağız. Ereğli bataklığının kurutulması mühimdir. İmkân olsa bir an evvel bu bataklıklar üzerinde etüt yapma. mız lâzımdır. Bu sene Konyaya gön derilecek su şubesine bu vazifeyi de yereceğiz. Bunu kurutmak mesele- sine gelince şimdilik büyük su prog ramına dahil değildir. Fakat imkân bulunursa yapmaktan kaçınmıyaca- ge) S Maarif ve Maliye Vekillerinin izahatı Nafıra Vekilinin izahatını mütea- kıp Maliye ve Maarif hakkındaki dilekler üzertnde hatiplerin müta- lâa ve temennilerine de Maliye ve Maarif Vekilleri cevap vermişlerdir. Bu izahat kâfi görülmüş ve her iki vekâlete ait dilekler tasvip ©- lunmuştur. Inönünde Milli Şefin Heykeli - (Başı 1 incide) mışlardır. Kurultay delegeleri tay - yareleriyle çekilen üç plânörün yap- tığı hava hünerlerini ve paraşütle at- AN Mülteci Yahudilere Yer Yok Küba, Yahudilere Vize Veren 12 Konsolosu İşten Menetti Telâviv, 2 (A. A.) , — Danzigli 484 yahudi muhaciri Giride iltica et- meğe mecbur kalmışlardır. Bunlar Filistin sahillerinde alınan tedbirler üzerine Filistine çıkmamışlardır. Muhacirler yahudi makamatına müracaat eederek elbise ve yiyecek istemişlerdir. Muhacirler — arasında hastalık çıkmıştır. Bin yüz yahudi, Uzakşarka git - mek üzere Comte Biancamano vapu- runa binmişlerdir. Bu — mülteciler, Bombay, Manille ve Şanghaya çık - mak tasavvurundadırlar, Küba reisicümhuru Laredo, için- de bulunan bütün yahudi mültecile- ri ile Saint - Louis vapurunun derhal hareket etmesini emretmiştir. Kübanın Orta Avrupadaki 12 ka- dar konsolosu hariciye nezaretine danışmadan niçin Saint - Louis va - puru ile gelen mülteci — yahudilerin pasaportlarını vize ettiklerine — dair yapılan tahkikat bitinceye' kadar va- zifelerinden uzaklaştırılacaklardır. Vazifelerini muavinlerine devret- meleri telgrafla bu konsoloslara bil- dirilmiştir. Yahudilere yardım teşekkülü Sa- int - Louis vapurundaki mültecilere vapur gece ilmandan hareket ettiği takdirde telâş etmemelerini, çünkü bu suretle hareket etmekle vapurun Laredo kararnamesine tevfikan Kü- ba sularından çıkmış olacağını bildir miştir. Vapurun doğrudan doğruya Al - manyaya hareket edeceği, emin men- balardan haber verilmektedir. * AM T SA A — SA Londraya Giden Heyetimiz (Başı / incide) ordusunun bilhassa silâh ve tay- yare ihtiyaçları hususunda İngi- liz piyasasının imkânlarını tetkik eyliyecektir. ' Salâhiyettar mahafilde beyan 0- lunduğuna göre, Türkiyeye verile. cek harp levazımı Türkiyeye açıl- miş ihracat kredilerile tediye olu- nacaktır. layış hareketlerini sık sık alkışlamış- lardır. Bundan sonra Etimesuttaki mo - törlü tayyarecilik alanına gidilmiş. Bu meyanda Türkkuşundan yetişmiş genç pilotlar dokuzlu bir filo uçuşu yapmışlardır. Bu sene Türkkuşuna alınan genç'öğretmen namzetleri he- yecanla takibedilen akrobasi uçuşla- rı yapmışlardır. Bu arada üç kız öğ- retmen namzedi çok güzel bir filo u- çuşu ve baş öğretmen bayan Sabiha Gökçen de akrobasi figürleri yapmış- lardır. Öğleye doğru — Türkkuşunun Akköprüdeki atelyesine gidilmiş ve plânörlerin seri halinde inşası ve motörlü tayyareleri tamiratı tetkik edilmiştir. Atelyeden sonra Türkku- şu mektebine gidilerek dershane ve lâboratuvarlar görülmüş, Hava Ku - rumu başkanı Erzurum mebusu Şük rü Koçak Türkkuşunun büyük bir hızla inkişaf etmekte olan — mesaisi hakkında misafirlere malümat ver - miş ve gençlerimizi uçmağa teşvik hususunda bütün vatandaşların çalış mak mecburiyetlerini tebarüz ettir - dikten sonra Türkkuşunda açılmak - ta olan hava gedikli hazırlama yuva- sına gençlerin yazılması işindeki e - hemmiyeti anlatmış, milletin ve par- tinin bir eseri olan Türkkuşunun in- kişafı için el birliği ile çalışmak va- zifesini hatırlatarak — Türkkuşunun genç bir müessese olmasına rağmen bugün bile hava ordusu için kiymetli bir ihtiyat kuvvet olduğunu tebarüz ettirmiştir. Başkanın bu sözlerine Çanakkale murahhası Halil Dilmaç, arkadaşl —RACL: —— 3-6-939 Türk - Fransız İtilâfı Hatay Anlaşması 1le Birlikte Ilân Edilecek (Başı 1 incide) bulunuyorlar. Tcap ederse bu husus- ta silâhlarının ağırlığını da kefenin bir gözüne koymaktan çekinmiye- ceklerdir. Akdenizde Boğazlardan başlıyarak Süveyş kanalına kadar da- yanan bir cephe ve Sevküscceyşi bir mıntaka kazanmak hususundaki gay- retlere Fransa şarkta haiz olduğu a- vantajlara dayanarak iştırak etmek- tedir. Iskenderundan başlayıp Suriyeye dahil olan yerlerde Fransanın diplo- matik vaziyetine istinaden askeri a- vantajlar elde etmesi ve şarki Akde- nizin daha emniyetle müdafaasını imkânlaştırması lüzumu sarihtir. Bu roktanın Türkiye ile Fransanın mandası altında bulunan kısmı ara- sında iki devletce halli icap eden ve ahalisinin ekseriyeti Türk olan bir Hatay vardır. Fransa şimdiye kadar muslihane bir sureti tesviyeye varmak üzere Ha tay işinin zaman ve hâdiselerin tabii seyrile hallini bekliyen bir vaziyet almıştı. Bu intizar vaziyetinde, Anlıranım arzularına karşı süküti bir iştiraki ifham eden bir hal vardı. Fransa şimdiye kadar Türkiyenin Hatay hakkındaki talebini fiilen isaf edemediyse de aldığı vaziyetlerle ü- muütleri kırmamıştır.,, General makalesinde, Akdentzin şarkındaki sevkulceyşi vaziyeti ta- raamile tahkim edecek olan Hatay meselesinin halli ile elde edilecek as- keri avantajları şöyle sıralryor: *“Çanakkaleden Mısıra kadar uza- yacak bu mıinfakanın Lübnan ve Su- riyeden geçen kısmı Türkiyenin hi- mayesinde cenahları tamamile emin olarak Iskenderiyeye kadar uzıya- caktır. Türkiyeden Mısıra kadar uzayacak bu hat, o büyük mintakanın belke- miği addolnmıya lâyık bir ehemmi - “yettedir. Harp vükuunda iptidat mad deleri bol ve Musul petrollerine sa- hip olan arazinin sevkülceyşi avan- tajları meyanında Akdenizin Kıbris gibi havai ve bahri üslerinin istinat edeceği bir destek olur.,, Molotof sefirlerle görüştü Londra, 2 (Hususi) — Sovyet Bir- liği Başvekili ve Hariciye Komiseri Molotofun daveti üzerine bugün İn- giltere ve Fransa sefirleri, Kremline giderek, Molotofla görüşmüşlerdir, Anlaşılan Molotof, İngiliz - Fransız tekliflerine karşı Rus cevabını bü- tün bu mülâkat esnasında kendileri- ne tevdi etmiştir. Moskovanın diplomasi mahafili, 'bir taraftan Sovyetler, diğer taraf- tan Fr larla İngilizler arasınd ki başlıca noktai nazar - ihtilâfının Baltık devletlerine verilecek garan- ti hakkında olduğunu ve Molotov'un bu nokta üzerinde ısrar etmiş bulun- duğnu beyan etmektedirler, İngiltere — hükümetinin başka memleketlere — doğrdan doğruya yapmış olduğu taahhütleri bu dev- Jetlere teşmil etmeğe mütemayil olmadığı, fakat bir taarruza uğrı- yacak olan Baltık devletlerinin yardımına koşmak mecburiyetin- | pildiriliyor: n de kalacak olan Sovyet Rusyaya| — İki genç Polonyalı bahriye nefef" yardım etmeyi kabul edebileceği| pantzig li rıhtımında İ lâfına ait değil, şekle taallük ettiği — ni yazıyor. Yeni bir formül bulmak kabildir. Fakat Estonya Hariciy* Nazırı Seter'in de kati beyanatından anlaşılacağı üzere Baltık devletleri Sovyetlerin garantisini — istememek” tedir. Daily Telegraph, Baltık devletle" rinin Sovyet garantisini istememe” lerinin büyük müşkülât çıkardığım! müşahede etmektedir. Daily Express ve Daily Mail gaze” teleri Lord Halifax'iın veya diğer bif nazırın Moskovaya giderek mevcüt İ müşkülâtı izale etmesini tavsiye © * diyorlar. KrbA Daily Mail gazetesine göre, İngir tere Hariciye Nazırı Lort Halifax Molotofun nutkundan inkisarı hayâ” le uğramıştır. Polonya ile müzakereler Varşova, 2 (A.A.) — hafilinde hasıl olan intiba, Sovyt Rusya hükümet reisi ve Hariciy? Nazırının her şeyden evvel Sövyet Rusyanın Avrupadaki siyasi kuvvet” lerin faaliyet sahasında oynıyabile” ceği rolü tezahür ettirmeğe çalışmı$ — olduğu merkezindedir. Londradan — bildirildiğine gört karşılıklı garanti tatbikatı hakkın bundan bir kaç gün evvel Vaı'şovmîıı başlıyan müzakerelere bilhassa bİK $ taarruz takdirinde tevessül olunac: iktisadi ve askeri hususata tanllüf eylemektedir: Lord Halifax'ın dü? Polonya Büyük Elçisile yaptığı mü” lâkatta ayni mevzu üzerinde de reyan etmiştir. İngilterenin bir notası Roma, 2 (Hususi) — İngiltere yük Elçisi Perey Loraine dün İtalya Hariciye Nazırı Kont Ciani” yu ziyaret etmiştir. Bu ziyaretin mevzuu hakkındi hiç bir malümat elinmadığı bildiril” yorsa da; *İngiliz Sefirinin - Mistf Chamberalin tarafından bir nota V” rildiği've bu notada, İngilterenin hata siyaseti takip etmediğinin olunduğu ve İngilterenin yalnız tat' min ve sulh siyasetini tuttuğu olunmaktadır. Sovyetlerin Nüfusu 170 Buçuk Milyon Moskova, 2 (A.A.) — Sovyetlef Birliğinin 1939 'daki tahriri nüfuS” hakkında yapılan tahrir neticel ne dair devlet plân komisyonu taf#” fından verilen rakamlara göre sov” yetler Birliğinin nüfusu 170.457-166' dır. Bunların 81.664.981 i erkek V 88.802.205 i kadındır. 1926 tlhnd | nüfusuna nazaran yüzde 15,9 nisbt” tinde bir tezayüt vardır. Şehirler halki umumi nüfusü! yüzde 32,8 ine baliğ olmaktadır-t 1926 ya nisbetle 17,9 fazladır. Bür Danzigde Lehlere Tecavüz Ediliyormuş Varşova, 2 (A.A.) — Dantzig'tt” tahmin olunmaktadır. Sovyetlerin Milletler Cemiyeti mi- sakına olan telmih hakkındaki itiraz- larına gelince, buradaki ecnebi ma- hafili, bu itirazların kolaylıkla ber- taraf edilebileceğini beyan etmek- tedir. İngiliz gazetelerine göre, mümtaz bir İngiliz heyeti Moskovaya gide- cektir. Daily Maile göre, bu Zat lort Halifax'tır. Şayet Lord Halifax gi- demezse, başka biri gönderilecektir. İngiliz gazetelerine göre İngiliz matbuatı, Molotofun İngil- hul şahısların taarruzuna u tır. Mütecavizler, bahriyelilerin Ü” rine iki el ateş etmişlerdir. Kurşt” lardan biri, bir tanesinin bac: | isabet etmiştir. j Dğer cihetten, Polonyalı gem ler, Dantzig limanında asayişsi ten şikâyet ederek bazı Dan! vapurların Leh vapurlarına ça ğa teşebbüs ettiklerini söylem dir. wî'ıî, y işler” : ——— Bir Valinin Hediyesi yiği | Kırklareli (TAN) — Ağrı valili? Meclisinde bey masına ve Sovyet cevabının gelmemiş bulunmasına teessüf eyle- mektedir. , Gazetelere nazaran başlıca müş- külât Baltık devletlerinin garantisi meselesinden çıkmaktadır. Halbuki Fransız - İngiliz teklifleri mı tereye cevap vermeden Sovyetler|ne tayin edilen valimiz Hasip KoY | tta bulunmuş ol- |Jan, kütüphanesindeki kıymetııo':,Ş hâlâ|lerden altmış kadarını Halkev” — MSE hediye etmiştir. Molotoful — nutku hakkında Polonya siyasi mâ” | _.l | Çocuk Sayfamız Çocuk Sayfamızı yazıl. 1 namına cevap vererek havacı gençle- rimizin kabiliyetlerini ve Hava kuru- isini övmüştür. kdol k paktı bütün küçük dev- letlerin iltihakına açık bulundurul- maktadır. ; Times gazetesi, noktai nazar ihti- çokluğund dolayı yarına tehif ettik. Küçük okuyucularım özür dileriz.