29 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2

29 Mayıs 1939 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

PENCEREMDEN Zülkarneyn Yazan: M. Turhan TAN Genç bir mektepli, Zülkarneyn | kim ola diye merak etmiş. O- nun bu merakı bende sevinç uyan - Hİ dırdı. Çünkü mitolojik olsun, tarihi olsun, bir ismin medlülünü Galatasarayın Pilâvi öğren - meğe çalışan genç, ilme gönül ver- miş gençlikten bir parçadır ve o cü-| zün delâletiyle biz, küldeki ilim aş- kına intikal ederek seviniriz. Gelelim Zülkarneyne: Eski tarih- ler bu zatın İskender adlı bir Yemen hükümdarı olduğunu yazarlar. Şece- resini de Hâris, Hammal, Âd, Miltat, Vail, Himeyr, Seba diye irtika ettirir ler. “Lügati tarihiyye ve coğrafiyye” adlı eserin sahibi Ahmet Rifat efendi “İskender Zülkarneyn)) bahsinde bu rivayeti kaydettikten sonra onun da- yızadesi ve veziri Hızır aleyüsselâm ile şarkı, garbı dolaşıp halkı tevhide, yâni Allahın bir olduğunu kabule da- vet ettiğini yazar. Hızır ve Abıhayat efsanesinin de bu rivayetle alâkası vardır. Kamusulâlamda Şemsettin Sami bey, Zülkarneynin Makedonyalı bü - yük İskenderden başka bir kimse o- lamıyacağını iltizam eder gibi görü- nür ve onun tacında boynuzu andı - rır iki çıkıntı bulunduğu için bu lâ- kabı aldığını söyler, Fakat Zülkar - neynin Yemende yetiştiği rivayetini de kaydetmeyi unutmaz. Bu İsim Kuranıkerimde geçtiği için İslâm tarihçilerini hayli meşgul etmiştir. Dostumuz bay Ömer Rıza, o büyük kitap İçin yaptığı tercüme- de Zülkarneyn kelimesini izah mak- sadiyle uzunca bir haşiye yazmış ve orada kitabı mukaddesten istidlâl suretiyle Zülkarneynin İran hüküm- darlarından Dârâ olmasını daha doğ- ru bulduğunu anlatmıştır, Tarihi bir isim olmaktan - şu muh- telif rivayetler dolayısıyle - çıkıp mitolojik bir mahiyet almakta bulu- nan Zülkarneyn ile biz Türkleri il- gilendiren bir sed meselesidir. Çün- kü kiymetli ve kıymetsiz bir çok şark tarihlerinde Zülkürneynin “Ye'cwe ve Çelenk götürülüşü Eski diplomaları tetkik Altıokka Maarif 'Vekâlefinin Yeni Kararları hakkında bir formül hazırlamış rif idarelerine göndermiştir. Bu formüle göre, ilk tedrisat mü- fettişleri, muallimler ve mektep ida- releri hakkında yapacakları teftişler hakkında ayrı ayrı raporlar verecek- lerdir. Bu raporların bir nüshası, ra- poru veren müfettişte kalacak, iki nüshası da alâkadar maarif müdür: lüklerine verilecektir. Maarif mü- dürlükleri de bu nüshalardan birini alâkadar muallimin siciline koyacak- lar, ikincisini de kendisini alâkadar eden hususatı doldurmak üzere mu- b ni b xa Me'cuca karşı bir büyük set yaptırdı- ği yazılıdır. Kuranıkerimde de bu nokta sarih surette ifade olunmaktadır. Fakat is- Tâm tarihçilerinden bir kısmı Kuran- da Zülkarneynin eseri olarak zikro- lunan seddin Çin seddinden başka bir set olduğunu ve bunun Derbent seddi adı ile anıldığını kabul etmiş- lerdir. Bay Ömer Rıza, Kuran ter - cümesinde İbnülfakih gibi müellifle- rin ayni kanaatte olduklarını söyle- dikten sonra Ansiklopedya Britani - kada Derbent seddi hakkında mu - kayyet satırları da alıyor. Şu halde Zülkarneynin yaptığı ve Kuranda yazılı ve bir çok şark ta- rihlerinde de kayıtlı olan set, Çin seddi değilmiş demek oluyor ve bu takdirde o lâkabı taşıyan hükümda- rın Çine gidip bir set yaptığını söyli- yenlerin rivayetlerini tashih etmek lâzım geliyor. Çünkü üç bin kilomet- reden fazla uzunluğu olan ve dünya- daki yedi büyük ve acaip eserden bi- ri olarak tanman Çin seddini impara- tor Çenk'in milâttan önce üçüncü a - sırda inşa ettirdiği — muhakkaktır. (İnşa ettirdi demektense inşa ettir - meğe başladı demek daha doğrudur. Çünkü Çenkin saltanatı ancak on yıl sürmüştür. Ve bu müddet içinde o e- serin tamamlanmasına imkân yok - tur). Gerek Çin seddi gerek Derbent seddi Türk hücumlarından korun - mak kaygusu ile yapılmıştır. Bu da eski Türklerin cihangirlik yolunda kazandıkları mevkil gösterir. Zaten Dârâ gibi tarihin en kudretli bir ha- kanı da Türkler önünde ricat ıztıra- rında kalmamış mıydı? Şimdi Zülkarneynin yakın Türk edebiyatında nasıl kullanıldığına bir misal verelim. Bu misali Endürunlu Fâzıldan alıyoruz. O, bir zamanlar şehir, kasaba, köy ve mahalle namı- na güdülen müşterek namus gayreti icabından olarak sık sık yapılan bas- kınları tarif ettiği sırada iki sevgiliyi kepaze &tmek hırsıyle bir evi saran mahallelinin rehberi imama o sevgi - liler hesabına rüşvet verilmesi üze- rine baskının nasıl tatlıya bağlandı- ğını anlatır ve kaziyeyi şu beyt ile bitirir: Hep dönerler geri Sıfrülkeffeyn Olun amaki imam, Zülkarneyn. liğine -ggöndereceklerdir. Başmuallim- ler raporların altında kendilerine mahsus olan kısmı doldurduktan son- ra alâkadar muallime okutacaklar ve sonra da bu işe tahsis edilen dosyada saklıyacaklardır. Şimdiye kadar olduğu gibi bade- ma mekteplerde teftiş defteri tutul- miyacaktır. Ekalliyet mekteplerinde Ecnebi ve ekalliyet mekteplerinde teneffüs yapılmadan iki, üç saat üst- üste ders yapıldığı yapılan teftişler- den anlaşılmıştır. Maarif Vekâleti bu mekteplere gönderdiği bir tamimle bilhassa Türk muallimler tarafından verdirilmekte olan türkçe derslerinin behemehal onar dakika teneffüsle ya- pılmasını ve yeni sene programları- nın ona göre hazırlanmasını bildir- miştir. Muallimlerin tayin usulleri Maarif Vekâleti, mecburi hizmete tâbi sanat ve teknik tedrisat muallim lerinin tâbi olacakları mecburi hiz- met ile bunlarm tayin usulleri hak- kında da bir talimatname hazırlıya- rak bütün maarif müesseselerine teb- liğ eylemiştir. Bu talimatnameye göre tayin edi- len sanat ve teknik tedrisat muallim namzetleri bir kişiden fazla iseler bunlar arasında kura çekilecektir. Sıhhi vaziyetleri dolayısile muayyen Muallimler Hakkındaki Teftiş Raporları Nasıl Verilecek ? Maarif Vekâleti, ilk tedrisat müfettişlerinin mektepler- de, mektepler ve muallimler haklarında yapacakları teftişler ve bu formülü alâkadar Maa- bazı mahallerde çalışmıya mecbur o- lan muallimler bu kuradan istisna e- dileceklerdir. Bu şerait dahilinde ta- bulunduk- ları mahallerde en az iki sene kala- caklardır, yin edilecek muallimler, * Maarif Vekâleti, Üniversite ve or- ta tedrisat profesör, doçent ve mual- limlerinin halkeyleri mevzuwetrafın- da yüksek tahsil ve lise son sınıf ta- üüti yirem öf alanizlik, alâkadarlara tebliğ etmiştir. ey. Politis .. Bugün » İşe Başlıyor Kütahya - Balıkesir demiryolunu yapan (Julyus Berger) şirketi bu hat- tiın inşaat masrafına ait bazı ihtilâf- lar çıkararak hükümetimiz aleyhinde bir dava açmıştı. Şirketin bilhassa Tavşanlı mıntakasına ait olan iddia- ları ile istediği para bir milyon lira- ya yakındır. Bu meseleyi halletmek üzere seçilen Yunanistanın Paris el- çisi beynelmilel hukukçulardan - M. Politisin şehrimize geldiğini dün yaz mıştık. Alman /şirketinin mümessili olan Dr. Şiniveind de dün Semplon ekspresi ile şehrimize gelmiş ve bu iş için hükümetimizin delegeliğini yapacak olan Sinop mebusu Yusuf Kemal tarafından karşılanmıştır. Her iki taraf iddianamelerini dün M. Politise vermişlerdir. Yarın vilâ- yette M. Politise tahsis edilecek bir dairede bu ihtilâf işi üzerine çalışı- lacak ve ilk resmi toplantı yapılacak- tir. Evkaf Yeni Bir Han Yaptıracak Yeniden Yedi Cami Tamir Olunacak Evkaf idaresi, yeni şehir plânile belediye tarafından Eminönü, Unka- panı arasında yapılacak istimlâk sa- hasında büyük bir arsa satın alarak burada muazzam bir evkaf hanı tesis etmeyi düşünmektedir. Bunun için Evkaf bütçesine kâfi miktarda tah- sisat ta konulmuş bulunmaktadır. Be- lediye yeni istimlâk kanununa göre, bu iki nokta arasında istimlâk işle- rine başlar başlamaz evkaf idaresi de belediye ile temasa gelerek bu arsa- nın yerini/ tesbit edecektir. Yeni şehir plânına göre, Yenica- çarşısının sağ tarafından geçmek ü- zrere Süleymaniyeye kadar bir cad- de uzanacaktır. Evkafın yapacağı bü- yük han bu caddenin alt tarafında ve piyasa yerlerine yakın bir nokta- da olacaktır. Tamir edilerek camiler Evkaf idaresi, Fatih, Şehzade, Be- yazıt, Üsküdarda Mihrimah, Iskele, Şemsipaşa, Ayazma camilerini ta- mir etmek için bu seneki bütçeye tahsisat koymuştur. Bunlardan baş- ka geçen sene tamirlerine başlanıp ta şimdiye kadar ikmal edilemiyen camiler de bitirilecektir. Almanyanın Erlangen Üniversitesi Rektörü ve kadın kliniği direktörü Profesör Hermann Winntz dört, beş gün ka- dar Istanbulu ve memleketimizi zi- yaret etmek üzere aramızda bulun- maktadır. 29.5.939 pazartesi öğleden sonra (bugün) Etibba odası konferans şalonunda saat altıda kanserin rönt- genle tedavisi ve neticeleri mevzulu projeksiyonlu bir konferans verecek- tir. Sayın hekimlerimizin bu konfe- ransa teşrifleri rica edilmektedir. Hayat Pahalılığı İle Mücadele Üzerinde 934 senesinde ithalât 86 milyon lira iken, 938 senesinde 149 milyo- na, 934 senesinde ihracatımız 92 mil- yoz lira iken 938 senesinde 144 mil- yon liraya yükselmiştir. 933 senesinden itibaren ihracatı- mız muntazaman lehimize fark gös- terdiği halde 938 senesinde dış tica- ret bilânçomuz aleyhimize cüzi bir fark irae etmektedir. Bunun sebebi- ni iki noktada toplamak mümkün- dür zannederim, Biri istihsalâtımı: zın gittikçe ve mütezayit hacimlerde Biliyetinin artmasıdır. Diğeri; dmar ve sanayileşme programı ve umumi Kanser Birliği Reisi Geldi Beynelmilel Kanser mücadele bir- liği reisi Doktor Gandard ve refika- sı dün Semplon ekspres ile şehrimi- ze gelmişlerdir. Istasyonda Kanser Mücadele cemiyeti umumi kâtibi o- peratör Kâzım Ismail Gürkan tara- fından istikbal edilmiştir. Fransa âyan meclisi azasından olup evvel- ce Sıhhiye hnazırlığında da bulun- muş olan Doktor Gandard Universi- tede kansere dair bir konferans ver- mek için davet edilmiştir. Istanbul- da bir hafta kalacaktır. Mumaileyh, dün kendisile görüşen gazetecilere demiştir ki: — Kanserin sebeplerini bulmak yolundaki araştırmalar henüz netice- lenmiş değildir. Fakat ümit verici tetkiklere devam ediyorüz. Bütün dünyanın bu meseleye karşı göster- diği büyük alâka sayesinde bu tet- kiklerden yakında müsbet neticeler alınacağını umuyoruz. S — Bir matbaa kurmak isti - yorum. Bunun için ne gibi kanu - ni muaâmeleye ihtiyaç vardır? C — Matbaanın kurulacağı ye- rin en büyük mülkiye memuruna bir beyanname vermek lâzımdır. Beyannameye matbaayı açmak is- teyenin adı, sanı, ikametgâhı, var- sa ortaklarının isimleri, matbaanın yeri ve hangi dillerle çalışacağı ya zılacaktır. Matbaanın yeri ve tabi sistemi değişir veya sahibi deği - şirse vaktinde beyanname verme- ğe ihtiyaç vardır, 8 — Mercan adaları nerededir? C — Büyük Okyanustadır. Sı- caklığı 20 dereceden aşağı olmı - KARİLERİMİZİN SUALLERİNİ BURADA CEVAPLIYORUZ yan ve 80 metreden fazla sığ ol - mayan sularda ağaç dallarına ben zeyen garip hayvanların teşkil et- tikleri adalardır. Bu adaları kuran hayvanlar ancak mikroskop . altın- da görülür. Bu adaların biçimi yu- varlaktır. e S — Kıbrıs adasının merkezi neresidir? C — Vikosia şehridir, 23 -bin nüfusludur. e “8 — Diyarbakırdan İran ve 1 - raka gidecek demiryolu ne zaman tamamlanacaktır? C — Gelecek senenin eylülün- de bu hat işlemeğe acrlacaktır. Na- fia Vekili, bütçe müzakereleri ya- pılirken bu husüsta mecliste iza- hat vermiş ve trenlerin Van gölün- den feribotla karşıya geçirileceği ni ve oradan hududa varacağını söylemiştir. e S — Bankalarımızdaki tasar - ruf mevduati ne mıktarı bulmuş - tur? C — Son rakamlara göre, 108 milyon liradır. e S — Örtamektep mmuallimliği imtihanı bu sene ne zaman yapıla- caktır? C — Bu imtihanlar 19 haziran- dan 23 hazirana kadar devam ede- CEVAP cektir. Bu husustaki program İs - tanbul Maarif Müdürlüğüne ve di- ğer maarif teşkilâtlarına bildiril - miştir. Tafsilâtı oradan isteyebilir siniz vidr z e S — Efesos harabheleri nerede- dir? C — Bü harabeler, İzmire 73 kilometre kadar uzaklıktadır. Ar- temis - Efesos mabedi, acaibi seb'ai âlemden sayılmış ve şöhreti tiha- nt tutmüştur. Fakat, bu sanat ha- rikasının yerinde bugün hemen hiç bir şey kalmamıştır. Ticaret Vekili Bu IŞ Yapıldığını Söyledi Ticaret bütçesinin müzakeresi esnasında Ticaret Vekil Cezmi Erçin Büyük Millet Meclisinde beyanatta bulunurk&” muhtelif ticari işlerimiz hakkında demiştir ki: Tetkikler mübadele hacmindeki tezayüdü! .i cap ettirdiği fazla nakliye vesaitif ithal edilmesi keyfiyetidir. Hayat pahalılığı y Hayat pahalılığı mevzuuna daif viçreli profesör Lorens, mart 938 t,r rihinde muvakkat bir rapor vermi tir. Profesör bu raporunda asıl rap” da mevzuubahis edeceği meselelt” tadadı ile iktifa etmiştir. Müteakıben İIngiliz pruiesörlerln: den, Benham ,celbedilmiş, bu; da ğustos 938 tarihinde bir rapor “'f(b tında iktısadi hayatımızın seri, f geniş bir tetkikini ihtiva eden l_:ı'lg',rfl porun ticaret politikası, döviz F? trolü, sanayiin himaye ve tcşkilin_d_ ve iktısadi menabiimizden âzam! | tifade imkân ve çareleri, tasurrüf k sermaye hareketlerinin teşviki, maye evenstismanları ile ı'ktısad'_ ip kınmanın sıkı alâkası, vergilerimi” İ iktısadı hayat üzerindeki tesitlf” orman ve ziraat politikası, mün. lât ve tarife işleri belli başlı me” larını teşkil etmektedir. * İstanbul et fiyatları Istanbulun et meselesi hayat P’h: lilığı ile mücadele mevzuunun d kısmı olmak üzere 938 senesind? alınmıştır. İstanbulda perakende et fiya nı tanzim edebilmek için topta!'lec?, fiyatlarına hâkim olmak icap ed g ği aşikârdır. Toptan et fiyatlBIU:’. ucuzluğun temini ise, Istanbula ki hayvan müvaridatının tanzill if daima piyasaya arza müheyyaüm, tarzda stok bulundurulmasile M w kündür. Istanbula muhtelif mif kalardan yapılmakta olan , hay” sevkiyatı, nakliye vesaiti ve iı d larma, sevke âmade hayvan mikt# , na, mevsimlik temevviütçlerin tes“'gg, bağlı bir vaziyet arzeımektedir_-dis;, yat pahalılığı mücadelesinde, hâ&” , leri ve tedbirleri bütün vüsat V€ mulile ele almadıkça bu et fiyatl nin indirilmesi tecrübesinde ol gibi zararlı neticelerle kaı'şılaşîl'fB mız muhakkaktır. (Doğru sesleri” Mütehassıs meselesi 5 'Teşkilâtımızda bundan böyle "4 cak zaruret görülen hizmetler y ecnebi mütehassislara yer vefm_' niyetindeyiz. Nitekim konjonktüf p sigorta işleri gibi çok teknik mahitı ö arzeden işlerde daha bir müddet örr tehassıs istihdam etmekte fayda & mekteyiz. fta Vüz 0 © TAKVİM ve HAVA 29 Mayıs 1939 PAZARTESİ gi af af .24 Binci ay — Gün: 81 Hızır! ğî! Arabi: 1358 Ruml: 1 E Rebiülahar: 10 Ma_vıs.q * Güneş: 4.34 — Öğle: 1;30 İkindi: 1610 — Akşem: 1”-21 Yatsı: 21.27 — İmsâk: Hava Vaziyeti ”

Bu sayıdan diğer sayfalar: