TAN NEY Yangınlar Çoğaldığı Halde Yaptığı Hasar İTFAİYE MÜDÜRÜ İLE MÜLÂKAT ANKARA RADYOSU “mx oz ©Xo06 WOLTe 4 VE Jwxoz “soy sergi *w «o PV “MX OZI “9 Et “w 6ESI uinyunzn eded nsokpoy ezeyuy nso&pey O4PEDE uymsoğ o uokznypofpen SAPEML Pazartesi, 22. 5. 1939 1330 Program, 1238 Türk müziği (PL) 13 Memleket saat ayarı, ajans ve mele- oroloji haberleri. 1815 — 14 Müzik (O- Peret seleksiyonları). 1840 Praştram, 18,35 Müzik (Oda mü- siği — PU) 19 Konuşma (Dektorun saati) 19.15 Türk müziği (Fasıl heyeti) 20 Mem Ieket sast ayarı, ajans ve meteoroloji ha- erleri, 20 Türk müziği (Klâsik prog” ram), İdare edenr Mesut Cemil, Ankara Git Gide Azalıyor tanbul, şimdiye kadar bir çok yangın felâket: geçire miştir. Osmanlı imparatorluğunun 500 senelik payitahtı olan bu şe- Birde, denebilir ki milyarlarca li- ralık milli servet, bu yangınlarla mahvolup gitmiştir. 18 inci asrm ilk rubundan itibaren, bu yangın felâketlerinin önüne geçilmek için evvelâ tulumbacı, daha sonra da itfaiye teşkilâtı yapılmıştır. Fakat bir taraftan matlâp olan tekem- mül derecelerine varamamaları, di- ğer taraftan da yangın çıkaran va- sıtaların çoğalması ve nihayet bu eski ve tarihi şehirde kundakçılık yapacak düşman unsurlarmın çok: luğu yüzünden bir türlü bu yan- gınların önüne geçilememiştir. An çak Cümhuriyetin ilânından sonra kurulan modem itfaiye teşkilâtı sayesimde Istanbul bu müzmin deri ten kurtulmuş bulunuyor. Bütün bü uzun zaman zarfında Istanbul- da vuku bulmuş yangınları ve yan» gınları doğuran sebepleri salâhi- yettar bir ağızdan okuyucularımı- Za nakletmek istedik, Bunu modem ifalyemizin mü- dürü Ihsan Değerin ağzından işit- mek daha doğru olacaktı. Itfaiye müdürü bir arkadaşımızın bu hu- sustaki suallerine şöyle cevap ve- riyor: “— Bugünkü itfaiye tetkik edi- lecek olursa yalnız eski ve yeni it- İaiye vasıtalarını değil, devirler ve rejimler arasındaki farkı da gör- müş oluruz. Istanbul büyük yangınlara kır. bah giden bir şehirdir. Gerilere gitmiye lüzum yok, Meşrutiyet ve Mütareke zamanında şehrin or- tasında yirmi dört saat devam e- den büyük yangınlar olmuş ve bu yangınlarda şehrin servetinden milyonlarca liralık mülk alev ve duman olup gitmiştir. Bu yangınlarda yalnız milletin serveti değil, mâneviyatı da berâ- ber yanmıştır. Eski devirlerde yan- gın; İstanbul için zelzele ve seylâp kadar korkunç bir felâketti, “Is- tanbulda hemen hemen hiç kim- se, bugün kurduğu yuvanm yarın bir yığın kül haline gelmiyeceğin- den emin değildi. Sabahleyin evin- den çıkıp işine giden bir hemşe- rinin akşam üstü semtine döndü- ğü vakit evini yerinde bulacağım kimse iddia edemezdi. Bağını 80- kacak bir çatı altından mahrum kalan sefil ve perişan silelere sık sık rastlanırdı. Şimdi mamur O©- lan bir semt bir saat sonra bir ha- rabeye dönüyordu. Cümhuriyet devrinde İstanbulda olduğu gibi Ankara, İzmir ve diğer bazı şehir ve kasabalarda da yeni itfaiyenin temel taşı atıldı. Bünun Üzerine belediyeler memleketi yangın fe- lâketinden korumak ve kurtarmak için yıllardanberi çalışıp ve bir çok maddi fedakârlıklarda bulü- narak itfaiye teşkilâtlarını bügün- kü tekâmüle vardırdılar, Be: ile eski devirlerdeki yangin vukuatı mukayese edilecek olursa medeniyetin ve te- rakkiyatın vasfı olan bir çok vası- talar dolayısile yangmlarm çoğal- dığı ve buna mukabil hasarın az olduğu istatistiklerden anlaşılır. 1043 senesinden 1269 senesine kadar, 226 sene zarfında Istan- bul 209 büyük yangın görmüştür. Bu müddet zarfında 8 defa Ciba- 1i, 8 defa Hocapaşa, 6 defa Babsâli yanmıştır. Bundan başka büyük çarşı, Odunkapı, Gedikpaşa, Vez olursa olsun, bizde en bedihi hak- lardan en zayıf İmiyazlara kadar halkın faydalandığı bütün işler üze- rinde resmi bir otoritenin himaye we nezareti daima lâzimdır. Yoksa onlar hep sözde kalırlar, Büyük Yangınların Haber Verilmesidir * İstanbul İtfaiye Müdürü Ihsan Değer neciler, Kutucular, Ayssolya, Top- hane, Cihangir, Şehremini, Fındik- lı, Fener yangınları olmuş ve bin- lerce ev, dükkân, han ve saire yan- miş İse de yanan bina miktarı tes- bit edilememiş ve sadece kül olan semtlerin İsimleri. kaydedilmekle iktifa edilmiştir. Fakat ohdan sonra, yari 1270 senesinden itibaren 1337 senesi ni- hayetine kadar muntazam tutulan kuyudata göre, Istanbulda 67 sene zarfında 308 yangın vakası olmuş, en mühimleri Hocapaşı, Keresteci- ler, Beyoğlu, Cihangir, Unkapanı, Aksaray, Balat, Karagümrük, Kum- kapı, Samatya, Cibali, Fatih, Allı- mermer, Çırçır. Vefa. Usküdar ol- mak üzere (46.182) bına tama- men yanmıştır. Halbuki 1923 senesinden 1939 senesine kadar on yedi sene zar » fında (9513) yangın olmuş, geç hâ- ber verilmesi yüzünden (957) bi- na tamamen, (869) bina da kısmen yanmıştır.” — Bu vaziyete göre, yangınlar çok olmasına rağmen yanan bina- İarın az olmasını modem itfaiye- mize borçluyuz değil mi? “ — Buna şüphe yoktur. Fakat het şeyde olduğu gibi itfaiye mes- leğinde de her gün bir yenilik vü- cude getirilmektedir. Bizden daha evvel itfaiye teşkilâtı kuran mem- leketlerde hali hazırdaki kuvvetle- rini mütemadi bir surette tak ve ıslaha çalışmakta oldukları gi- bi, memleketimizde de itfalyenin daha ziyade tekemmülü için uğra- şılmakta ve ezcümle pu ihtiyacı yakinen takdir eden Vali Lütfi Kırdarın bu sene bütçesine ilâve ettiği mühim yekün tutan bir pa- Ta ile teşkilâtımız son sistem ma> kinelerle, otomatik merdiven, as- piratör ve gaz maske ve elbiseleri- le takviye edileceği için önümüz” deki senelerde de diğer ihtiyaçların temin olunması takarrür etmiştir. Milyonlarea lira sarfile modern it- faiye kurmak ve bun tekemmül ettirmek için calışmak kâfi değil dir. Bu teşkilâttan istifade etme- nin ğolunu da bilmek lâzımdır. pm müdürü, burada, yan- gın vasıtalarının tekemmü- lü İle beraber içtimst terbiyenin de tekemmül etmesi lâzım geldiği- ne İşaret etmek istemiş ve sözüne öyle devam etmiştir: | “— Tutulan istatistikler tetkik | edilecek olursa, yangınlardan bağ- | ri yanan yine bizler olduğumuz | halde maalesef vuxun gelen yan- | gınların kısmı âzamının lâkaydi ve | ihmalden ileri geldiği ve geç ha" | ber verilmesi dolayısile bir çok bir | na yandığı neticesine varılır. Yan- | gm kulelerinin veya polis ve bek- çilerin gördüğü yangınlar, yangın başlangıcı değil, alevin saçağı sar- dığı yangınlardır. ki, böyle yan- gınları söndürmek hayli güç bir iş olsa gerektir. Bir itfaiye teşkilâtı ne'kadar mükemmel olursa olsun ihbar vaktinde yapilmazsa mevcut teşkilâttan matlup istifade bekle- hemez. Yangının çıktığı an ile itfal- yenin İşe. vaz'ıyet ettiği zaman fazlalaştıkça evvelâ pek ehemmi- yetsiz olan bir yangının tevessü etmesi o kadar kolaylaşır. Geç ih- bar edildiğinden dolayı büyümüş Mis yaman emir aİA Nİ ilfaiye teşkilâtı mâni olamaz. iye teşkilâtından istenilen vazife- nin yapılabilmesi ve yangın zara- rının azalması için her ferdin hiç vakit kaybetmeden iki üç dakika gibi kısa bir zamanda yangını po- lise ve itfaiyeye. haber. vermesi. şarttır, Gerçi, iki üç dakika yek- nazarda pek az görülürse de âh- şap bir binada bilhassa rüzgârlı ve fırtınalı zamanlarda pek büyük kıymeti vardır. ıgün Avrupada yanan bina- Jarın tamamen kâgir olma» sına, yangınların pek mükemmel olan ihbar vasıtalarile vaktinde ha- ber verilmesine, muntszam olan it- faiyelerinin de vaktinde yetişmesi- ne ve bu binaların her birinde mü- kemmel yangından korunma teş- kilâtı bulunmasına rağmen yine bü- yük yangınlarm eksik olmadığına göre şehrimizde ne derece hassağ davranmak icap ettiğini takdirini- ze birakıyorum. Bilhassa sokaklarından müşkü- lâtla geçilebilen ve ahsap evlerde oturanların nefislerine, mallarına, ve hemşehrilerine karşı ağır . me- suliyet deruhte ettikle ve hef- hangi bir lâkaydinin muzır ve-tö- lâfisi gayri kabil neticeler verece- gini ve bu hatalarının cezasını bir kısım vatandaşların da beraber çe keceğini pek İyi bilmelidir, Itfaiye teşkilâtını güvenerek rüzgâr'r ve fırtınalı bir zamanda dikkatsizlik Je yangın çıkararak alev saçağı sar- diklan sonra “gel bu yangını sön- dür,, demek kadar manasız bir şey ölümez. Bügün yalnız ahşap bina- İsrm değil, kâgir binaların dahi yanabileceği asla unutulmamalı. Binaenaleyh, ihtiyatsızlığı ve ka- yıtsızlığı birakmalıdır. — Itaiyemizin Avrupa itfalyele- rinden farkı nedir? “— Vasıta ve teçhizat, Hfaiye i Jeannette Mac Donald, Holivudün bu sevimli yıldızı, yeni bir film çe virmektedir. “Brodvay'ın Serenad”ı ismindeki bu filmde Frank Morgan, POLIS : i Bir Çocuk Otomobil | Altında Öldü Dün sâat 1745 te Amavutkö - yünde 10 yaşında Eftim sminde bir gocuk sahilde oynamak üzere tram- vay yluna çılttığı sırada Ortaköy - den Bebek istikametine döre giden emsenemdinendmikeme maralı otomobil altında kalmıştır. EC tim ölmüştür. Bir Çocuk Boğuldu Dün akşam Florya sahillerinde denizde bir ceset görülmüş ve der- hal sahile çıkarılmıştır. Yapılan tah 'Kikat neticesinde bunun cilt işlerinde çalışan 16 yaşında Yako olduğu an- Jaşılmıştır. Mağrukun dün pazar ol ması münasebetiyle banyo yapmak üzere Floryaya gittiği ve yüzme bil mediğindei boğulduğu anlaşılmıştır. Bir Kız Pencereden Düştü Beşiktaşta Valde çeşme yokuşun- da 33 numaralı evde oturan Ganinin kızı 8 yaşında Gülperi evin 8 metre irtifandaki (penceresinden © sökağa düşmüştür. Ağırca yaralanan ço cuk hastahaneye kaldırılmıştır. Bir Otomobil Yandı Sarıyer Sular eaddesinde oturan Mehmet Ali 1779 numarali otomobi- Winin benzin deposunu temizlerken depo ateş almıştır. Biraz sonra yeti: şen itfaiye otomobilin aksamı yar dıktan sonra söndürmüştür Kamyon Tramvaya Çarptı Şotörünün ismi ve numarası he- nüz malüm olmıyan bir kamyon Sul tanahmetten Beyazıda doğru gider- ken önünden gitmekte olan 79 numa ralt Harbiye - Fatih tramvayına çarp mıştır. Çarpışma çok şiddetli olmuş, tramvayın arka kısmı hasara uğra- mıştır. Firar eden şoför aranmakta» dir. maa rinin müracaati özerine beynelmi- iel teşkilâta girmiş, 835 Viyana, 936 Paris, 937 Londra kongrels- rinde sayılı bir yer almıştır. 1926 senesinde kongre toplanmamıştır. Bu sene de hangi şehirde toplana- .cağına dair henüz bir işer yoktur.” — Bugünkü itfaiyenin yangin- dan başka ne gibi vazileleri var- dır? müntesiplerini nazari vs ameli bir surette yetiştirmek içim mevcut © lan itfaiye mektebinde de takip e dilen program ayni olup modern ihbar tesisatından başka bir nok- sam yoktur diyebilirim. Türkiye itfaigesi beynelmile! it- faiye teşkilâtı meyanma girmiştir. Avrupa itfaiye mülehassıslarınca itfalyemiz zaman zaman tetkik ve takdir edilmiş ve nihayet kendile. “— Bugünkü itfaiye yalnız yan- gin işlerile değil, ateş içinde ve yıkıntı altında kalan, su İstilâsına uğrıyan, duman ve gazlardan bo- ğulma tehlikesine maruz bulunan yurt sakinlerinin hayatını koru- mak gibi mühim ve insani vazife- lerle de mükelleftir. Bugünkü it- fayecilik çok mühim olduğu ka- dar da Ince ve teknik bir meslek- tir.,, Al Shean, Rita Lohfrson; » Virginla Grey 'de beraber oynayacaklardır. Jeannette Mac Donald'ı'yukatki re- simde yeni filminde görüyoruz KİLİSTE; Sancak Verildi Kilis, 21 (A.A) —- Otgeneral İz- zerin Çalışlar, 14 üncü dağ alayına sancak vermek üzer: Kilise gelmiş ve kaymakam, mubteli teşekküller- le on binlerce halk tarafından coş menem kanama - zetlin Çalışlar saat 17 de bilümum memurin ve -mektepliler ve halkın huzuriyle yapılan raerasimde kah- raman slayımıza milletin en kiymet- Ji armağanı olan yüce ve şerefli san- cağı vermiştir. Bu güzel hâdise Kili- sin senelerdenberi görmedişi bir bay» ram günü yaşamasına vesile olmuş- tur. / Orgeneral, bu akşam belediye ta- rafından Halkevi salonunda şerefine verilen elli kişilik ziyafette bulun muştur, Bir Kadın Yanarak Öldü Eskişehir — Sivrihisar caddesinde Yeni mahallenin Dokuzuncu Dere sokağında 42 numaralı evde oturan! Rifat karısı Merziye Mandıracı, ba- şını gazle yıkamış, gazin bir müddet başta kalmasını ve güneşin altında tesirini göstermesini beklemiş, bir sigara yakmıştır. Merziyenin sigara- sım yakmak için tutuşturduğu kib- rit alevi dağınık ve gazli bir halde bulunan saçlarının tellerine dokun- muş ve zavalh kadının başı ateşle sarılmıştır. Merziye kurtulmak için İeryada, sağa sola koşmağa başlamış, Rardyosu küme © heyeti. 21, ve piâklar — R. 2140 Folklor Yönetken tarafından) 71,45 Müzik (Kü- Ter — Karnaval 21 Konusma Bıham, tahvilât, kambiyo — mukut Ziraat borsa | (fiyat), 2125 Neşeli (isil Bedi cük Orkestra — Yet: Necip Askın) 1 — Grunow — Berlin ve Viyana Vali 2 — Ziehrer — Aşık — Romans, 3 — Zleb- çocukları, 4 — Hip- mann — Fantesi, 5 — Kormak — Viya- na operetinden potpüri, 2245 Müzik (Sen fonk — PL) 28 Son ajanı haberleri ve yarınki program, 23,15 — 74 Müzik (Cez- band — PL) TEŞEKKÜR Babamızı başımızdan ebediyen & Yıran büyük felâketimizi paylaşmak ve onün son teşylinde bulunmak sur retile bizi minnettar etmiş olan baş” ta pek muhterem İstanbul Valisi Lütfi Kırdar olmak üzere bütün dostlarına, fikir ve kalem arkadaşla” rına, talebelerine, Çapa Kız Mun Tim mektebine, çelenk gönderen res- imi ve hususi teşekküllere, memleke- “İtin muhtelif yerlerinden telgrafla gösterilen alikaya karşı duyduğu muz sonsuz minnet ve teşekkürleri mizin muhterem gazeteniz vasıtasile iblâğını saygılarla dileriz. Çocukları, hemşireleri, damadı ve amcazadeleri Li Babamız bütün hastalanmalarm- da olduğu gibi kendisini başımızdan ayıran'soh hastalığında da yalnız, Bailerbmenleki Krepsleri Hedezi disini kurtarmıya çalışan çok muh” terem Profesör Akil Muhtar ve NE hat Reşada ve babasına hizmet ede" bir oğul mubabbetile sov dakikasın* kadar yanında bulunan çok kıymetli ve muhterem Doktor Hasan Feride en derin minnettarlığımızı, sonsuf teşekkürlerimizi sunuyoruz. Ağsoğlu Ahmet çocukları. henışireleri, damadı ve amcazadeleri Edirne Saylavı Şeref Defnedildi Edirne, 21 (Tan muhabirinden) Edirne Mebusu Şeref Aykutun cen” zesi, bugün Edirnede merasimle kal” dirılmiştir. Törende başta General Kâzım Di” rik, baş Müşavir, Vali, Kumanda" Belediye rels vekili, Edirne mebu” ları olduğu halde, halk ve mektepli” ler, polis ve asker hazır bulunmü$ ve cenaze Ayşekadın mevkiinden # narak eski camide namazı kı tau sonra, Kiyik mezarlığında haz” lanmış olan makberesine tevdi olu” muştur. i Tören esnasında söz alan Genef* Kâzım Dirik, kısa bir nutukla me” kumun - hizmet ve meziyeti al fakat koştukça alev bütün vücudü- nü sarmıştır. Kadın . hastaneye kaldırılmış, ya- pılan müdavata rağmen biraz sonra hayata gözlerini kapamıştır. Topkapı Kütüphanesi Topkapı sarayındaki büyük kü- tüphanenin mühtelif kütüphanelere dağıtılması tekarrür ettiği etrafında yapılan neşriyat asılsızdır. Topkapı sarayı direktörü Tahsin Öz, bu hususta şunları söylemiştir: ” — İki gün evvel Ankaradan dön düm. Maarif Vekâletinin bu kütüp- hunenin dağıtılması hakkinda bir ta- savvuru yoktur, Çünkü bu kütüphe- ne en mükemmel tarzda tasnif edil. mug; defterleri yapılmıştır. Her gün okuyuculara açık tutulmaktadır. Hattâ kitapların iyi muhafazası do- layısiyle son bir kaç sone zarfında Maorif Vekâleti 400 kadar yazma © seri bu kütüphaneye naklettirmiştir. sağ olsun diyerek bitirmiştir. General Küzim Dirik'ten sonra alan muallim İhsan da bütün ha! müddetihce tükenmez bir hi ve İmanla, memlekete hizmet büyük ölünün hatıralarını gensi” adına saygı ile anmıştır. bahsetmiş ve sözlerini Türk sö Kandıralılar Hergün Posta İstiyorlar Kandira (TAN) Kasaba” haftada üç gün posta gelmekisi, Hergün gelmesi, Kandırahların büyük dilekleri arasındadır. —— —— Toplantılar, davetler : Fatih Halkevinde Patik Halkevi taratından verilen “yar sillere intizemla devam edilmektedir. & y de Marsel Pagnol tarafından vazılar. def * isimli piyes, büyük bir o muvaffak temsil edilmiştir. Piyeste Baha, KA Renan, Adnen Baha, Asm İle Pay” ay yaffer ve Nezahai tol almışlar ve ço vatfak olmuşlardır. “ö