22 Mayıs 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Balkan Birliği Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL Al.mın siyasetinin en belli baş- h hedeflerinden biri Balkan Antantını yıkmaktır. Çünkü istilâ Ve tecavüzün genişlemesine karşi duran en mühim kuvvetlerin biri o- dur, Sulh siyasetinin hedefi, Balkan Antantını kuvvetlendirmek, Antan- tın haricinde hiç bir Balkan devleti bırakmamak, bu suretle Balkanı, da- ima Balkanlı yaşatmak, Balkanı her yabancı müdahaleden ve her tesir- den uzak tutarak sulh içinde inkişa- İmı ve en şerefli hayatı yaşamasını temin etmektir. Harp ve tecavüz si- yasetinin hedefi ise, ber birlik gibi Balkan birliğini de parçalamak, par- çaladıktan sonra o parçaları birer birer yutmağa bakmaktır. Bugün bu toplama, birleştirme ve kurtarma siyaseti ile ayırma ve par- çalama siyaseti, perde arkasında en had mücadeleyi yapıyor, ve Balkan- hlar en mühim imtihanı geçiriyor- İstilâ siyaseti bütün kuvvelini ve hüfuzunu ayırmak ve parçalamak i- Çin kull kta ve anlaşılan hede- fine varmak için Balkan devletleri- hin bir kaçını sıkıştırmaktadır. Taymis'in Berlin muhabirine göre, Alman siyaseti bilhassa Romanya ile Yugoslavynyı Balkan birliğinden a- Yumak için uğraşınakla ve bunun i- Sin her çareye baş vurmaktadır. Her hangi bir birliği dağıtmak i- $in sarfol inin ark d bir istilâ emelinin, bir genişleme ih- tirasının sırıttığını görmemeğe im- kân yoktur. Bütün Balkanlıların da bu gizli teşebbüslerin gizlediği emel- leri, muhakkak ki, idrâk etmekte ve bu yüzden, bu teşebbüsleri akamete Uğratacak bir vaziyet almaktadır. Senelerdenberi en güzel sulh ör- heği, en kıymetli ve ehemmiyetli ba- Tiış âmili olarak yaşıyan Balkanların h_edüi, büyük devletlerin her hangi- Sine takılmamak ve onun siyasetine Ve nüfuzuna âlet olmamaktır. Balkan f“'?hfg Balkan dışındaki devletlerin ŞAMNUAA YAC o SPEKAA '““t'eralıra, ne müthiş ıztıraplara &fbep olduğunu apaçık göstermekte- I. Fakat Balkan siyasi rüştünün şalıeşeı—i olan Balkan Antantı, niha- Yet kanlı sayfalarım kapıyarak ve Onların topunu maziye terkederek, Yeni varlık kurmuş ve yaşatmıştır. Bütün Balkanları kucaklıyacağı “ltalarda, Arnavutluğun işgalile kar- î']“_âlm Balkan Antaniı, bu darbenin *siri altında da ancak sulh siyaseti- di takviye ederek ve Balkan birliği î,ı“"'unu azami derecede inkişaf et- 'Tmekle mukabelede bulunabilir. ğ Sulh siyasetine, ihata siyaseti adı t;_r?“, ve yalnız boyun eğmeyi ve _l—-hın olmayı, tahakküm ve istilâ tinda ezilmeyi sulh ve müsalemet Tiyan mugalataları- ha. Mmübalâğalarına, kulak asmak sı- İecı Çoktan geçmiştir. Çünkü istilâ ve #Vüz siyasetinin dişleri ve pençe- Filistin Meselesi Düzelemiyor “Arap Devletleri İngiliz Siyasetine İtiraz Ediyorlar * Kahire, 21 (A.A.) — Mısır hükü- meti Londraya, İngilterenin Filistin hakkında takip ettiği siyaset karşı- sında Suudi Arabistan ile İrak ve Mı- sırın ittihaz ettikleri hattı hareketi bildiren bir nota göndermiştir. Filisin meselesinin halli için Lon- dra konferafsı Tle Kahire müzakere- lerine iştirak etmiş olan bu üç dev- let, İngiltere tarafından takip edilen siyaSetin Arapların emellerini tahak- kuk ettirmediği kanaatinde bulun- maktadır. Binaenaleyh Arap devlet- leri Filistin Araplarını İngiliz proje- sini kabule davet etmekten içtinap edeceklerdir. K, lspîın_ya Sulhe Bağlı Kalacakmış Madrit, 21 (A.A.) — Radyo ile neş- redilen bir mesajında Franko, İspan- yanın sulhe samimiyetle, fakat şeref- li ve iktisadi ihata teşebbüslerini ka- bul etmiyen bir istiklâl zihniyeti ile bağlı bulunduğunu söylemiştir. Franko, İspanyol Rönesansını teh- dit eden sinsi tehlikelere ve bilhassa İspanyol müesseselerine girmiye mu- vaffak olan ecnebi ajanlarının muzır PamVlrsatlamimna Tanmat atmietir * İspanyadan 1000 Ttalyan gönüllüsü dün Napoliye gitmiştir. Alman Condor Lejyonu da 24, 25 26 mayıs tarihlerinde Vikodan Al - manyaya dönmek üzere hareket ede- cektir Yugoslav Askerleri Yemin Ettiler Belgrad, 21 (A.A.) — Belgrad garnizonu kura efradı, naip prens Pol, harbiye ve bahriye nazırı gene- ral Nediç, Belgrad mevki kuman- danı general Kosiç ve birçok yüksek rütbeli zabitler huzurunda dün ye- min etmişlerdir. Bu mü betle naip prens Pol, :e_'i— bu her teş “inde göze çarpmaktadır. Bu teşeb- lerin Balkanlarda yardım görme- ' © dişleri ve pençeleri bilemekten n 5 a bir şeye yaramaz. Yardım gör- ıi]':eSi ise, bunları körletmeğe ve “l_m“?lan ayırma siyasetini iflâs et- 'lil.:ge yardım eder. Neticenin en Yi ?E.t buraya varacağına biz kati- İnanıyoruz. KISA HABERLER f t ,_“;“h Nazırlar Meclisi, harici vaziyeti K etmek üzere 81 mayısta Mussolini- Tiyaseti altında toplanacaktir. 'eç. İ“’ec mebusan meclisi, Prag'daki İs- d î"a elçiliğinin ilgası üzerine Belgrad- 7 elçilik ihdasına karar vermiştir. Paris — Resmi gazetede neşredilen Kel n;;:a_l'nameye göre, bundan böyle, ma- ları line mahsus madeni sarniç vagon- Tacı memnudur. Şaz olarak bu giİ- rı:llnlal'ın ihracı için, hükümetin hu- Üsaadesi Tâzımdır. ınme“M"kezl ve Garbi Avrupanın sekiz d“ğu km“rahhaslarımn iştirak etmiş ol- konteye TFinci — beynelmilel tayyarecilik — Nst mesatsini hitama erdirmiştir. tusi ıhğ“ya posta kongresi, kongrenin hu- Sergi | Mamnın 1942 senesinde beynelmilel kaya Ünasebetile Romada toplanmasına ? Vermiştir, K _":nsıı. kutup kâşifi Micard ile Fran- ten haqrvw heyeti seferiyesi reisi Knus- "'klsı;. alandıkları — Groenlandın şimali lerdir. ve" ftayyare ile vapura getirilmiş- 3pur Groenland'dan hareket et- ıamtr!n Alesunda ve oradan da le Osloya getirileceklerdir. Vaj Bust B Miştir, h’?aı-e bir nutuk söyliyerek ezcümle demiş- tir ki: “Askerler, krala — ve memle- kete sadakat yemini etmekle bu an- dan itibaren zaferden başka birşey tanımamış olan bir ordunun hakiki efradı arasma girdiniz. ———L“————— Pragda Yahudi Aleyhtarlığı Prağ, 21 (A.A.) — Şehrin merke- zinde eski farmason klübünde bir bomba patlamıştır. Bina mühim su- rette hasara uğramış ise de insanca zayiat yoktur. Bu suikastin Yahudi aleyhtarı bir hareket olduğu tahmin ediliyor. İzmir, (TAN Muhabirinden) — İngiltere hükümeti, bura konsolosu vasıtasile belediye ve Fuar komitesi riyasetine müracaat ederek, İngilte- renin 939 İzmir Enternasyonal Fua- rına resmen iştirak edeceğini bildir- miştir. İngiltere hükümeti bu seneki fuarda muhteşem bir pavyon inşa et tirecektir. Bu hususta Londradan e- nür beklenmektedir. İngiltere pav - yonu, Türk - İngiliz iktısadi teşriki mesaisinin de müstakbel inkişafını te barüz ettirecek mahiyette olacaktır. Fransa hükümeti de; ilk defa ola- rak bu yıl fuara resmen gireceğini bildirmiştir. Fransa hükümetinin pav yonu için şimdiden yer ayrılmıştır. İtalya; 939 fuarındaki pavyonun- da bazı tadilât yapacaktır. Bunun için İtalya milli iktısat nezareti ha- rici ticaret enstitüsü sergiler müdü- # yean HAARURUE . DAG Yancı şehrimize gelmiştir. İtalyan pavyo- nunun yeni şeklini tesbit için etiüd- lerde bulunan profesör, belediye ve Fuar komitesi reâsini ziyaret ederek, Kültürpark ve Fuarın Avrupada em- İzmir Fuarından bir görünüş İzmir Fuarına Polonya Fransa ve İngiltere de Iİştirak Ediyorlar saline ender tesadüf edilir şekilde tanzim edilmiş olduğunu söylemiş; İzmir Fuarının istikbalinin çok ümit li olacağı mütaleasında bulunmuş - tur. Bu seneki fuara resmen iştirak eden yeni devletlerden biri de Po- lonyadır. Hükümetinden aldığı emir üzerine Polonyanın Türkiye ticaret ataşesi B. Zineski İzmire gelmiş ve belediye reisi Dr. Behçeti — ziya- ret ederek hükümetinin fuara iştira- ki hakkındaki kararını bildirmiştir. Polonya için inşa edilecek pavyonun yeri tesbit olunmuştur. Ege şehirlerinde otomatik telefon İzmir, (Hususi) — Ege mmintâka-| sında otomatik telefon şebekesi gün- den güne tevsi edilmektedir. Son de- fa olarak Ödemişs - İzmir, Tire ve Bayındır - İzmir arasında da - oto- matik telefonla görüşme başlamış - tır. Yakmda, Aydın ve Nazilli isti- kametinde tesisata devam edilecek- ır. d günlerin hâdisel HÂDİSELERİN. İÇYÜZÜ KA © Franko, İngiltereden istikraz akdi için bazı teşebbüsler yapmıştır. İngiltere hükümeti, zafer alayını takip eden K e . FAŞ E L I en, bu teşebb ine ra Danzig işini halle karar teşebbüsü yapmıştı. Fakat, tirmiştir. tetkik etmişlerdir. müsbet bir cevap vermemiştir. İtalyan ve Alman kıta- rının İspanyadan tamamen 'çekilmesini müteakıp, evvel- ce derpiş edilen bu “ikraz,, meselesi üzerinde bir formül ae bulunacağı ve İngilterenin Frankoyu kazanmak için - gayret sarfedeceği anlaşılmaktadır. * © — Şimal devletlerinden üçünün Almanya tarafından teklif edi- len ademi tecavüz paktını imzaya yanaşmamaları ve menfi cevap vermeleri Berlini fena halde sinirlendirmiştir. Çünkü Almanya, Polonya ile ademi tecavüz paktını feshettikten son- memleketlerdeki korku ve endişeyi izale etmek istemiş ve bu fin itidal dairesinde halli için Mussolini tavsiyeye riayet etmek lüzumunu Almanyaya bir daha hisset- * © Polonya Müdafaa Nazırı General Kaspescki, Pariste Fransız Başkumandanı General G k dedir. Polonya Müdafaa Nazırı, Slovakyanın Almanlar tarafından işgalindenberi Polonyanın sevkulceyş vazi- yetini, ve Danzig'i Almanyaya ilhakının askerlik bakı- mından tevlit edeceği tehlikeyi dan, Sovyetlerin Polonyaya yapabilecekleri yardımı da verdiği bir sırada komşusu olan bu netice, Polonya işindeki ihtilâ- tarafından yapılan ile mü: at gi İkik Hatay Suriye Hududu Türk ve Fransız Delegeleri Tarafından Tesbit Edildi Antakya, 21 ((A.A.) — Hatayla, Suriye arasındaki hudutları tahdide memur komisyon İişini bitirmiş, Türk çe ve Fransızca hazırlanan metinler dün akşam Türk ve Fransız murah- hasları tarafından imzalanmıştır. Al bay Hüsnünün başkanlığındaki he - yetimiz bu protokolları alarak bu sabah Ankaraya hareket etmişler - dir. Komisyon tarafından tesbit edi- len hudutların tahdit muamelesi de ikmal edilerek taşlar dikilmiş bu - lunmaktadır. Beynelmilel AfyonKonferansı Toplandı Cenevre, 21 (A.A.) — 24 üncü af- yon ve muzır maddeler ticareti isti- şari konferansı bugün müzakerele- rine başlamıştır. Riyasete İngiliz mu rahhası Mr. Wh. Coles ve ikinci reis liğe de Uruguay murahhası Mr. de Castro intihap edilmiştir. Konferansa, müstahsil müstehlik olmak üzere Belçika, İngiltere, Bul- M%nı - nistan, Macaristan, Hindistan, Mök: sika, Hollanda, Polonya, Siyam, İs - panya, İsviçre, Türkiye, Amerika ve Yugoslavya iştirak etmektedir Bu koönferansta heyeti murahha- samız, daimi delegemiz Necmettin Sadak'ın riyasetinde Afyon saylavı Hamza Erkan, İktısat Vekâleti teş- kilâtlandırma şubesi müdürü Servet Berkin ve toprak mahsulleri ofisin - den Selman'dan mürekkeptir. Konferans Milletler Cemiyetinin hazırladığı raporu müzakereye baş - lamıştır. Amerikada Naziler Üniforma Giymiyecek Nevyork, 21 (A.A.) — Nevyork e- yaleti âyanı ve mebusan meclisi, it- tifakla, yabancı devletlerin askeri ve yarı askeri kuvvetlerinin üniforma- larına müşabih bir üniforma giyil - mesini meheden bir kanun kabül et- miştir. Almanya - Amerika Bund cemiye- ti, kanunda sarahaten zikredilmemek tedir. Fakat bir çok mebuslar ve â- yan azası bu kanunu bılhassa bu ce- miyeti istihfaf ettiğini müzakereler esnasında tasrih eylemişlerdir. —K Bir İtalyanın Küstahlığı İzmir, (TAN) — Belediye memur- larından Mahmut İnceye, terazisinin noksan çıkması üzerine ceza yazme sın diye, küçük bir not defteri için- de otuz İlira rüşvet veren İtalyan te- baasından boyacı Vantura suç üstü yakalanmıştır. | Hitler garp hududundaki istihkâmları! teftişten avdet böz etmiştir. Bu teftiş esnasında bütün müdafaa vesaitini tet- kik eden Hitler bu arada en son sistem tayyare dâfii top- lar üzerinde de tetkikler yap- ştır. Bu resimde Almanya- nın en son sistem tayyare dâ- fit toplarından birini görü- yorsunuz. d e BAz ae B Dc Seyrüsefere Hürmet! Yazan: B. FELEK izde yol hepimizin malıydı. Önüne gelen ağaç diker, kü- mes yapar, cumba, şahniş çıkar, is- kemle atar, çöp dökerdi. Yavaş yavaş bu kötü âdetin önü- ne geçildi. Belki şehrin hücra köşe- lerinde değil ama, şenlikli mahalle- lerinde artık bu çeşit aykırılıklara tesadüf edilmez oldu. Çünkü, yol herkesin malıdır ama, her bLirimizin ayrı ayrı malımız değildir. Bunu anlamağa başlıyoruz. Fakat bir şeyde gaflet ediyoruz. Yolun âmınenin malı oluşu bir tasarruf da- vası değildir. Bundan maksat ta hal- kan oradan maddeten istifadeye hâk- kı olduğunu ve kimsenin bu hakkı nez'e salâhiyeti bulunmadığını gös- termektir, yani her birimiz yoldan geçer, gideriz. Kimse mâni olamaz. Işte, bu nokta bizde, tam bir hür- metle gözönünde tutulmamaktadır. Dünyanın her yerinde en viddi meseldlerden ve en ziyade hürmetle muhafaza edilen şeylerden biri sey- rüsefer serbestliğidir. Bizde her hangi bir izci grupu ve« ya Tanrı rahmetine kavuşınuş biri- nin son teşyicileri, bir tramvay cad- desini fütursuz ve lüzumsuz işgal ederek, aheste aheste gider ve art arda elli tane tramvay arabasının birikmesine sebep olabilir. O araba- lardaki iş sahipleri yerlerine gecike- bilirler. Hastanın ıztırabı, endişeli- nin kaygısı devam edebilir ve niha- yet herkes işinden gücünden olabi- lir. Bunu kimse düşünmez ve böylece — lüzumsuz yere — seyrüsefere hür- metsizlik edilir. Bu yetıniyormuş gi- bi bir de, tramvay ve otobüslerin bu işe karşı saygısızlıkları vardır. Bir adam çiğnenmesi gibi adli taki- batı mucip halleri istisna ediyorum. Fakat en ufak bir müsademe hâdise- si üzerine saatlerce seyrüsefer tatil edilmektedir. Evvelki gün Pangaltıdan Taksime gelirken bir otobüs henim bindiğim trtamvay arabasına sürtündü. Taksimde durduk. Kontrol me- muru geldi. Polis geldi. İfadeler, ad- resler alındı. İşin garihi, bütün ma- lümata malik olan kontrol memuru polise ifade verirken, lüzumsuz yere bizim araba ve ardında birikmiş yir- dayanamadım: — Artık gidelim. Dedim. — Vazifemizi yapıyoruz, cevabını aldım. Bunu söyliyen kontrol memuruna artık: — Senin vazifen, her seyden ev- vel, şu içine yolcu doldurduğun ara- banın bir ayak evvel gitmesini ve yolcuların yerlerine varmalarını te- mindir, demedim. Descm, iş müna- kaşaya varacak., En çok sinirime do- kunan şeylerden biri de, iramvaycı ile münakaşadır. Fakat başta tramvay idaresinin erkânı olduğu halde temin ederini ki; bu yirmi arabanın en az beş da- kika tevekkufuna sebep olan boya çiziği, en pahalı clli kuruşla tamir edilebilir bir şeydi. Elli kuruş için, yirmi arabada , vasati yirmi beşer kişiden 500 yolcuyu beş dakika tev- kif etmek reva mıdır? Belki bu iş on, on beş deakika da sürebilirdi. Bereket versin, sürtünen otobüs şoförü meydanda yoktu da tramvaycıların iddialarına kimse iti- raz etmiyordu. Asıl garibi, bütün hu ifadelerin, hali seyitde tramvay ara- basının içinde de tesbiti kabilken ınutlaka seyrüseferi tatil ederek bu nun arabalar duruürken yapılması- dır. h Görülüyor ki, şehrin en hüyük seytüsefer vasıtası memurları da ba- zan seyrüsefere dainız hürmet icap ettiğini düşünmüyor ve bir boya sıyrığını tesbit için yüzlerce yolcu- yu işlerinden alıkoyuyor, daha fena- sı bunu vazife icabı telâkki ediyor- lar, Bu telâkkiyi kökünden kazımak ve yolcuyu yolundan alıkoymanım, tramvay müessesesinin hikmeti vli- cudüne tamamen zıt olduğunu bun- lara öğretmek lâzımdır. Bunu da belediye ve zahıta âmir- FRAAE Çok geciktik, ler beklemekteyiz. Çünkü ne (Lütfen sayfayı çeviriniz) mi kadar vagon, hep duruyordu. Ben *

Bu sayıdan diğer sayfalar: