——— 23-4-939 b BUGÜN — <S . Rooseveli'in .. .. Teşebbüsüne Karşı Yazan: Ömer Rıza DOĞRUL B erlinden gelen haberlere göre Almanya hükümeti, 3005_6' Velt'in sulhü 10 sene korumak için Vuku bulan teşebbüse mukabele için Muhtelif küçük milletlere müracaat ederek bunlara sualler sormuş Ve kendilerini tehlike içinde görüp gör- Mediklerini öğrenmek İstemiştir. Holanda, İsviçre ve Litvanya ta- Tafından verilen cevaplar hakkında alınan malümata göre bu devletler, Mevcut olan taahhütler dolayısiyle kendilerini tehlike içinde görmedik- lerini söylemişler, İsviçre bitaraflı- ğinı müdafaaya, Holanda taarruza Uğradığı takdirde dövüşmiye hazır olduğunu bildirmiştir. Mevcut taahhütlere riayet edildi- ği takdirde bir kimsenin emniyetsiz- lik hissetmiyeceği şüphe götürmez. Fakat emniyeti sarsan en mühim hokta, taahhütlere riayet edilmeme- Si, bir takım emri vâkilerle bütün taahhütlerin ayak altma almması- . Mister Roosevelt'i harekete ge- tiren en mühim Âmil de bu idi. Mis- ter Roosevelt kısa bir müddet için- de Avrupada üç milletin varlığına Son verildiğini, Afrikada bir milletin ezildiğini, ve Uzak Şarkta Çin top- Taklarınım uluorta çiğnendiğini söy- lemişti. Demek ki asıl mesele, verilen ta- ahhütlere riayettir. Ve ortalığı kap- hyan emniyetsizliğin asıl sebebi de taahhütlerin kıymet ve itibardan düşmesi, beynelmilel münasebetle- Tin mukarrer hukuka değil, fakat keyfi telâkkilere, ve bir takım ihti- Taslara dayanarak tereddi etmesi- dir. Bugün yapılması icap eden ilk iş Milletlerarası münasebetleri bu te- Teddi bataklığından kwrtarmaktır. U da ancak bu münasebetleri ka- Nuna istinat ettirmekle mümkün o- Bü mösele hallolunmadıkça her Millet kendini tekhlikede görmekte haklıdır. — Bölki kiş bır müiNet, açıktan açığa emniyetsizlik içinde yaşadığını söy- lemek istemez veya söylemeyi gu- Yuruna yedirmez. Fakat her millet verilen taahhütlere riayet edilmesi- ni istemekle tehlikenin nereden gel- diğini göstermiş ve kendini neden dolayı tehlikede göreceğini söylemiş olür, Bugün bütün Avrupayı askerlik bakımından yarı seferber görüyo- Tuz. Avrupa diplomasisi ise baştan başa seferberdir. Mihver devletleri $Su veya bu devleti kendi tarafına Sekmek - istiyor ve bunun için harıl harıl çalışıyor. Demokrasiler de, te- Cavüz teşebbüslerini körletmek için bir cephe kurmakla meşgul oluyor. Bütün bu karşılıklı faaliyetlerin, bu biribirine karşı koymak için vu- ü bulan gruplanmaların — sebebi, er halde emniyet değildir. Belki Münhasıran emniyetsizliktir. ve bu *mniyetsizliğin sebebi ise, taahhüt- tre gösterilen hürmetsizliktir. Şüphe yok ki, hiç bir taraf bu vas- kendisine atfedilmesini istemez.)! € Oonun için her hâdiseyi, ve her *mri vâkii uzun uzadıya tevil eder Ve kendini haklı göstennek için bi'n dereden su getirir. Fakat bir Milletin diğer bir millete tasallütu- Dü muhik gösterecek hiç bir sebep Yoktur ve bu yolda İleri sürülecek Sebeplerin hepsi de bâtıldır. Hulâsa Mister Rooseveltin tıah.- Ütlere riayet esası üzerinde Sulhü Orumak için giriştiği teşebbüs, mü- :"’“ bir teşebbüsle kolay kolay altalanabilecek mahiyette değildir- kan K TAN In gilterenin Arnavutlukta Italyanın Himayesini Tanımayacağı Söyleniyor Londra, 22 (A.A.) — İngiliz ma- hafili, İngilterenin İtalya ile dosta- ne münasebetlerini idame etmek is- tediği aşikâr olmakla beraber hu münasebetlerin alacağı şeklin 1938 tarihli itilâf hükümlerine riayet e- dilmesine bağlı bulunduğunu bildir- mektedir. K Arnavudluk hakkında ise ayni mahfeller İngiltere hükümetinin I- talyanın bu memleket üzerindeki himayesini tanımıyacağını beyan et- mektedirler. İyi haber alan mahfellerde söy - lendiğine göre Ingiltere hükümeti, İtalya ile münasebetlerinin kesil- memesi için elinden geleni yapmak- tadır. Bu mahfeller, bununla beraher yeni sefir Sir Perey Lorraine, itimad namesini vermek üzere Romaya gi- deceği zaman Arnavudluk meselesi yüzünden yeni bir güçlük çıkarabi- leceğini ehemmiyetle kaydetmekte - dirler. Burada zannedildiğine göre İtal- ya, itimatnamenin İtalya ve Arna- vudluk kralma hitaben yazılmasını taleb etmiyecektir. Herhalde bu hu- sususta İngilterenin tarzı hareketi geniş mıkyasta İspanyadaki İtalyan gönüllülerinin geri alınması mesele- sine bağlıdır. .« Tiran, 22 (A.A.) — İtalya ile Ar- navudluk arasında İtalyan gümrük usulünün Arnavutlukta da tatbikini derpiş eden bir gümrük anlaşması imza edilmiştir. Arnavutluğun güm- rük servisleri İtalyan gümrükleri tarafından idare cdileceklir. . Rathi Şekline Müuteallik teknik İ! ı(a?iarhâ mayıstan evvel meriyete girecektir. Bu itilâflarla iki memleket paraları- hâdiselerindenberi Federal Reserve Bank, İngiltere, Hollanda, İsviçre, Avustralya, Yeni Zelanda ve Japonya tarafından gönderilen para ile Amerikanın altın ih- tiyat akçesinin son günler zarfında takriben 23 milyon doları bulduğunu bildirmiştir. Bundan maada İngiltereden Amerika ve Kanadaya 100 mil- yon dolarlık altın külçeleri gönderilmektedir. Dün tek bir günde Amerikaya 25 milyon 333 bin dolarlık altın gelmiştir. : * — Avrupadan kaçarak Amerikaya ge- Son Avrupa len ve âtıl bir halde duran sermaye rülmektedir. yekünu 4 milyar doları geçmiştir. Yukarıki tesimde İngiltereden Amerikaya kaçırılan altın sandıkları gö- Memelde Almanlar Beş Litvanyalıyı Oldürdüler Almanların Yüzde matbuatı Memel arazsinde vukua gelen bir hâdise esnasında Litvan - yalı beş köylünün öldüğünü bildir - nın nisbi kırymetleri teyid edilmekte- mektedir. dir: Bir liret 6,25 Arnavut frangına tekabül etmektedir. Mezkür itilâflarla kambiyo ve dö- vizler de kontrol altına alınmakta- dir ki bunun inhisarı da Arnavudluk bankasına tevdi edilmiştir. Banka, bunları İtalya'da cari ahkâma tevfi- kan idare edecektir. y Bulgaristanda Edirne İçin Merasim - Yapılması Menedildi Sofya, 22 (Hususi) — Bulgar lej- yönerleri her sene Edirnenin Bulgar ordusu tarafından işgali dolayısile merasim yapmaktaydılar. Bu sene de bu işgal gününün yıldönümü mü- nasebetile Varnada bir grup, bu me- rasimi tekrar etmek istemişler ve bu maksatla da toplanarak bu yıldönü- münü teside başlamışlardır. Fakat, Bulgar hükümeti en sulh- perver bir komşuyu rencide eden ve hoş görülmemesi pek tanîi_ olan bu merasimin yapılmasına mı'ısa"ade et- memiş ve Varnada polis müdahiı ederek toplantıyı dağıtmıştır. ——— ——— Mareşalin Teşekkürü Ankara, 22 (A.A.) -— Genel Kur- may Başkanı Mareşal !f'evzi çakmak, Anadolu Ajansına aşağıdaki mektu- Ti öndermiştir: i âenç yaşında ve hayatına doyma- dan aramızdan ayrılan sevgili kızım ale Fransa Romanyadan 400 Bin Ton Benzin Alacak -Bükreş, 22 (A.A.) — Fransaya İ Bisan 1939 dan 31 mart 1940 tarihi- he kadar 400 bin ton petrol satılma> &1 hakkında otuz Fransız şirketi na- a dün Romanya ile bir mukave- * imzalanmıştır. Li Bu mukavele, geçen 31 mart tarih- ! Fransız - Romen — anlaşmasının htbikatı cümlesindendir. M z'in biraktığı teselli bulmaz ac:ys cenaze merasminde bizzat bıî- Junarak veya meıhup_, tîlgfaf ve î- çek göndererek can Ve gonulfien alâ- ka gösteren sayın ve kıymetli zevata, muhterem yurtdaşlarımıza gerek şah sım ve refikam namına ve gerek mer- humenin zevci ve aile "e!tndn;ulz ıı;ı:- mina ayrı ayrı teşekkür İrrlıdanun- derin teessürlerimiz mani olduği Köylüler arazilerini kontrol eden Alman komiserlerinin geri alınması- nı taleb etmek üzere Pogeggen'e git- mekte iken Alman polisi tarafından tevkif edilmişlerdir. Civardaki köylüler, mevkufların serbest bırakılmasını istemeleri üze- rine polis, nümayişçilere dağılmak emrini vermiştir. Köylüler, dağılmak istemedikleri için polis bunların üze- rine ateş açarak içlerinden 5 ini öl- dürmüş. ve birkaç tanesini de yara- lamıştır. Diğerleri yakalanarak bir tahaşşüd kampına sevkedilmiştir . Üniformalı iki Alman neferi dün Yetmiş Beşinin Hitler Rejiminden Memnun Olmadığı Söyleniyor Bütün Avrupa t Silâh Altında ; Dünyanın geçirmekte olduğu buhran dolayısiyle bütün Avrupa milletleri yarım seferberliğe benzer hazırlıklar yapmış- lardır. Bu yüzden Avrupa âdeta silâhlı bir halde kaddı bekl, b ir. Muhtelif memleketlerde silâh altında bu- lunan asker miktarı aşağıda gösteril- miştir: FRANSA: * Mevcut hazerf ordusu 500,000 kişidir. 1936 da silâh altına alınan 250,000 ki- şi hâlâ terhis edilmemiştir. Ayrıca mü- tehassıslar da silâh altına alınmıştır. Bugün Fransanın silâh altındaki kuv- veti 1,000,000 kadardır. İNGİLTERE: * Mevcut askeri kuvveti iki misline çıkarmak için yapılan şiddetli propa- ganda üzerine İngilterenin askeri mevcudü 400,000 i bulmuştur. POLONYA: * Hazeri ordusu 400,000 kişidir. Son za- manda seferber edilen 600,000 kişi de, Almanyanın asrarına rağmen terhis edilmemiştir. Şimdi silâh — altında 1,000,000 asker bulunmaktadır. ROMANYA: * Silâh altında 500,000 kişilik bir ordu- su mevcuttur, SOVYET RUSYA: * Hazeri ordusu 2,000,000 kişidir. Henüz seferberlik yapmamıştır, ALMANYA: * Hazeri ordusu 1,500,000 kişidir. Her istikamette askeri nakliyat görülmek- tedir. Gizli tutulmasına rağmen silâh altında 2,000,000 asker bulunduğu he- men de muhakkaktır. İTALYA: * Resmen 5 sınıf askerin silâh altında bulunduğu ilân edilmiştir ki, 1,300,000 kişi yapar, İSPANYA: duğu tahmin edilmektedir. Fransa Varşova, 22 TAA) — Polonya | teş açarak bunlardan birini öldürmüş diğerini de ağır surette yaralamıştır. Yaralanan nefer Leh topraklarına yetişmeğe muvaffak olmuştur. * Vaşington, 22 (A.A.) — Almanya ya yaptığı bir seyahattan dönen La- folette, 20 bin Alman muhacir çocu- ğüunun Amerikaya alınmasını tetkik eden komisyonda yaptığı beyanatta Alman milletinin yüzde yetmiş beşi- nin Hitler rejimi aleyhinde olduğunu söylemiştir. SR ASN LİSER LA Sırp - Hırvat Müzakereleri Yeniden Başladı Belgrad, 22 (A.A.) — B. Tsvet- koviç bu sabah Zağreb'e varmış ve saat 9.30 da hükümet dairesinde Ma- çek ile görüşmüştür. Görüşme 11 e kaçarak Polonya hududunu geçmiş- lerdir. Alman gümrük memurları a- kadar sürmüştür. Görüşmelere saat 17 de tekrar başlanacaktır. bi kalırsa b maktadır. tığı bu teklifi, Polonya, diğer küçük devletlere de leceği söyleniyor. ifenin Anadolu A- layı bu vazifenin jd î:ı:în îavasutlnnyle ifa buyurul- a masıri TİCa ederim. silâh altına almıştır. HÂDİSELERİN -İÇYÜZÜ Almanların İspanya sahillerine donanma göndermesi, ve İspanyaya mütemadiyen harp malzemesi göndermiye de- vam etmesi İngilterede endişe uyandırmıya başlamıştır. İtalya İspanyadaki askerini çekmiyecektir, fakat çekmiye ları İtalyaya götürmiyerek Fas İspan- yasına sevkedecektir. Son günlerde Cebelitarık civarına yeniden asker tahşit ettiği görülmektedir. Berlinde, Hitlerin ellinci yıldönümü münasebetile topla- nan ecnebi diplomatlarla Alman Hariciye Nazırı arasında müzakereler yapılmaktadır. Bunlar arasında bilhassa Po- lonya, Macaristan ve Bulgaristan mümessilleri bulun- Hitler, İngilterenin sulh cephesine almak istediği küçük devletleri, hudutlarını garanti etmek suretile d lerden uzaklaştırmıya karar vermiştir. Romanyaya yap- Macaristanda İtalyanın himayesi altında krallık ilân edi- Berlin - Roma mihveri her ihtimale karşı hazır bulunmak üzere Almanya yeniden 600,000, İtalya 300,000 kişiyi b Silâhlanıyor Maliye Nazırı Bu Uğurda I5 Milyar Frank Harcanacağını Söyledi Paris, 22 (A.A.) — Maliye Na- zır Paul Reynaud radyoda söyledi- ği nutukta, vazifesinin yeni hâdiseler karşısında Fransızlardan yeni feda- kârlıklar istemek olduğunu, bütün Fransızların bugün Ayvrupa faciası karşısında mütesanit bul hemiyetle kaydettikten sonra demiş- tir ki: — “Mukavemete karar vermiş o- K lan küçük devletlerin garbında Fran- sa onlarla beraber bulunuyor. Fran- sanın mukavemet azmi tehlike büyü- düğü nisbette artmaktadır. Onun kuvveti bugünkü kadar hiçbir zaman hem kendisi hem de dünya için el- zem olmamıştır. Tek bir vazifemiz vardır: O kuvveti artırmak... Paul Reynaud, Fransızları feda- kârlığa ilk defa olarak davet etme- diğini hatırlatmış ve sözlerine şöyle devam etmiştir: — “ Ingiltere ve Fransa silâhlan- ma sahasında büyük bir gayret sar- fına karar vermişlerdir. Bu gayret Fransaya 15 milyar frank'a mal ola- caktır. Bu bizim için bir enerji 'mti- hanıdır. Totaliter rejimle bizim hür- riyet rejimimiz arasında bir imti- han.. Hürriyet rejiminin kaynakları bu imtihanı bize kazandıracaktır.,, * Milli Müdafaa için açılan yeni bre diler 12 milyar 770 milyona yük- Yugoslavya, Bulgaristana ve tekrar edecektir. lmektedir: 4 milyar 200 milyon kara ordusu için, 4 milyar 140 mil- yon bahriye için, 3 milyar 850 mil- yon hava için, 580 milyon müstem- Bugün çıkan emirnamelerde mil- li müdafaa için çalışan müessese ve fabrikaların kazancının yüzde on - dan fazla olması yasak edilmiştir. * Amsterdam: Harbiye Nezareti, hu- dutların himayesi için silâh altına çağrıl- mış olan ihtiyatlara müddet tayin edil- meksizin mezuniyet verildiğini ve yerle- * Mevcut ordu henüz terhis edilmemiş- tir. Silâh altında 1,000,000 kişi bulun- ğunu e- #FELEK Yine O! Yazan: B. FELEK N e o benden vaz geçer, ne ben Karagözle Haciyvat ne İse; ondan kurtulabilirim, Hani şimdiki komik filimlerde Lorey ile Hardi ne ise onunla ben işte oyuz. Geldi yine: — Ismarla bir kahve — bakalım. Yine tersim döndü. Kavrayamıyo - rum vaziyeti., Romanya İngiltere ile anlaştı dediniz. Şimdi g Ber- linde Almanya ile Romanya arasın - da anlaşma olduğunu söylüyor. Ku - yor? Şunu bana bir anlatsana. Ben düğüm oldu galiba? — Telâşlanma! Kördüğüm olmuş bir şey yok! İş apaşikâr. — Hani şunu bileydin! Eh, bu ka- dar aşikâr da ben niye anlayamıyo « rum? — Yalnız haricen biraz görünüyor. — O, lâf o azizim. Bugün vaziye- ti kavradım diyen kabadayınm ben alnını karışlarım, — Eh ben sana anlatıvereyim öy- leyse! — Haydi bakalım! Hodru mey - karışık dan! — Efendim! İngiltere hiç bir şey mukabili olmayarak — Romanyanın hudutlarını garanti etti. Değil mi? — Evet! Onu biliyoruz. Yani siz- den öğrendik. — Tamam! Romen Hariciye Na- zırı Berlinde bulunduğu zaman da Almanya Romanyanın — hudutlarını garanti etti, — O da güzel! — İşte o kadar! — Yoo! Yağma yok! Kuzum bu altıkol iskambil oyununa — benzer. Ya sizden olmalı ya bizden. Ben baş- ka türlüsünü anlamam, — İyi amma, politika işi, oyuna b Onun kendi hsus in- celikleri ve zaruretleri vardır. Kim- se kimseye “Ben senin düşmanınım! ğ etmedikçe tam manasiyle anlaş maz. — Ben sana bir şey söyliyeyim mi? Bu garp ve Orta Avrupa devlet- leri tıpkı Mahmutpaşa — satıcılarına döndüler. Hani bir müşteri Mahmut- paşadan geçerken nasıl dükkânlar - dan: — Hemşire hanım! Bizde de var. Buyurun! İçeride daha güzelleri var. Hemşeri! Birader efendi! Nelerimiz var. İçeri buyurun! Diye adamın yolunu kesip âdeta zorla içeri alırlar, İşte bunlar da ay- ni vaziyete düştüler. Her biri kendi dükkânına çağırıyor. Lâkin içeride ne satacağı malüm değil! Bir kere dükkâna girdin mi, güç çıkarsın? Bu münasebetle sana bir hikâye anlatacağım: Vaktiyle bir Ramazan, İstanbu - lun maruf dama kahvelerinden biri- ne iki külhanbeyi dadanmış. İlk ge- ce teraviden sonra gelip bir. dama tahtasının önüne oturmuşlar. Birer de nargile ısmarlamışları Birisi bir taş sürmüş, öteki de bir taş sürmüş, Kar- şılıklı başlamışlar düşünmeğe, — Her biri iki nargile çekiştirmesi arasın - da oynayacağı, alacağı ve vereceği taşları içinden hesap ettiğini göste - ren hafif el işaretleri ve dudak mı - rıldanmaları yaparak böylece sahu- ra kadar oturmuşlar ve sahur davu-, lu çıktığı zaman birisi: — Kayyum (yani beraber) bira der! Demiş, x Öteki de: — Öyle! Kayyum olsun! Cevabı- nı vermiş, kalkmışlar. Ertesi akşam yine ayni tertip gel- mişler, birer taş — sürmüşler, birer nargile istemişler. Sahura kadar bir takım hesaplardan sonra yine: — Kayyum! deyip gitmişler. Bu hal oradaki dama meraklıla- rınmı fevkalâde alâkadar etmiş, ü - çüncü gece bu iki meçhul ve yaman dama oyuncusunun etrafını sarmış - lar. Berikiler hiç istiflerini bozma - mışlar, birisi iki taş sürmüş, öteki de iki taş... Yine sahura kadar bekle - yip, birisi: — Kayyum! demiş, öteki de: rine işsiz amelenin ikame edildiğini bil- dirmektedir, — Evet birader, kayyum! Cevabı- ğ (Sonu 10 uncuda) zum Allahsen? Kim kiminle anlaşı - bir türlü kavrayamadım. Yine iş kör haryemez: Bütün söylenen sözler, ya- — | Giçst” j pılan “jest” ler hâdiselerle mîğu'ş € Öi d n ddi Si Gi GÜ di K öLe