Tefrika No. 9 Damat Paşa Birden Hiddetlenmişti Elindeki İstifanameyi Fırlatıp Karşıya Attı ve Bir Külhanbeyi Ağziyle Küfretmiye Başladı Paşasının önünde hürmetle eğil- miş ve çekinerek; — Buyurunuz paşam, demişti. Kahvenizi getirdim. Ferit zevkine odoyamadığı tatlı hulyasından hafif bir ürperme, ne şeli bir gülümseme ile ayrılmıştı. Süzgün gözlerini uğuşturarak ce- vap vermişti, — Peki ağa, bırak şuraya. Misa- fir kalktı mı acaba? Hiç baktınız m? — Çoktan kalktılar paşam. De- niz kenarında kahve içiyorlar. — Haremden çıktığımı, salonda beklediğimi söyle kendilerine. Ferit fincanını, her biri birer pa- pağan gagasına benziyen uzun, kıv- rık tırnaklı küt parmakları arasın- da çevire çevire kahvesini içerken, dizleri üzerinde, açık duran mektu- bu yine yüksek sesle tekrar okumı- ya koyulmuştu. “ana Atebei Seniyyei Hazreti Padişahiye BE hümayun nazırı Ab- durrahman Şeref Bey kul- isrı vasıtasile tebellüğ eylediğim ira dei seniyei hazreti mülükâneleri i- cabatını teemmül etmekte iken mec- lisi âyan relsi Ahmet Rıza Bey ev- velki iradeli hümayunlarının hem teşri infazı, hem teşmili ahkâmı tarzında beyanatı katiyode bulun- du. Talât Paşa kabinesihin İstifası nı müteakiben kabine teşkiline me- mür olan Tevfik Paşa kullarının bir hafta zarfında kabinesini teşkil e dememesi üzerine emniyeti hüma- yunları çakerlerine teveccüh etmiş, hasım ordular pâyitaht yakınların. da, düsman darafamdam işgal memiş olan bakiyei memalik de is- tilâ tehlikesinde iken itimadı mü- lükânelerine iktiraren idarei umu- ru devleti deruhte eyliyen heyeti- miz bir taraftan binnisbe muvafık şersitle mütareke akdederek teca- vüzatı idayı durdurmuş ve diğer taraftan o dahilde şimdiye ka- dar temini emnü asayişe muvaf- fak olmuştu. Nifak ve tefrika tohumlarını izale ederek ve fırka ihtilâfatının tahaddüsüne meydan vermiyerek umum efradı milleti yalnız menfa- atı vataniye dairesi etrafında topla mağa ve meşrutiyetin kâffei esasa- tina sadık kalmağa azmeylemiş o- lan kabinemiz hakkında emniyeti hümayunlarının şaibedar olduğu Ahmet Rıza Beyin beyanatı vâkıa sından istidlâl edilmiştir. Zatı hümayunları ile heyeti hü- kümet arasında hâdis olmüş hiçbir ihtilâf esası mevcut değil iken ka- bine reisine teveccüh eden mesuliye tin bir takım kuyut ve şurut ile tah dit ve takyidini riayeti ahkâmına kasem etmiş olduğumuz kanunu &- sasi ile kabili telif görememekteyiz. Kabinemizin esnayı teşekkülün- de gerek tarafı hümayunlarından telâkki ettiğimiz iradat, gerek efkâ- rı umumiyel memlekette hissi inti- kam uyandırmamak ve her kimin olursa olsun kanun ahkâmının tat bikinden inhiraf etmemek merke- zinde idi. Yine bu şerait dairesinde vüsati yettiği derecede devlet ve vatana hizmette devam eylemek a7- minde sabit iken berveçhi maruz insilâbi emniyeti hümayunlari 2€- habı üzerine rüfekayı çakiranemin ittifakı ârasile istifamızı hâkipsyı hümayunlarına takdime karar ver- dik Istirhamı âcizanemizin lütfen ka bul buyurulması temenniyatını va- tanımızın refah ve selâmeti ve dev ist ve milletimizin terakki ve tea lisi ve zatı hümayunlarının tevafü- rü ömrü şevketleri tâzarruralına terdifen arzeyleriz. erit istifa mektubunu okur- ken bazan gülüyor, ara si- ra da suratını asıp gözlerini açıyor- du.Nihayet bitirmişti. Hiddetle kâ- ğıdı savurup yere atmış, kaşlarını da çatmıştı. Salonun bir köşesine bakıp haykırmıştı.. — Ne zannettin ya a paşam. Pa- dişaha kafa tutar, Ttiihaiçılara göz yumar, hâlâ kavuk sallayıp dalks- vukluk yaparsan, elbette ki efendi- mizin emniyet ve itimadı kalmaz sana, Damat Paşa, bayağı hırslanmıştı. Koltuğundan firlayıp kalkmıştı. Salonun içinde geziniyor. Kenâi kendine söyleniyordu. Izzet Paşaya, kabine erkânına ödeta ve bir kül. hanbeyi dilile sövüyordu. Tam bu esnada Ali Ihsan ve Zeki Beyler salonun kapısında görünmüşlerdi, Zeki, paşayı askerce selâmladıktanı sonra lâübali bir tavırla; — Hayrola paşam, demişti. Sinir- lenmişsiniz sabah sabah. Ferit misafirleri görünce biraz yatışır, yumuşar gibi olmuştu. Kol. tuğuna yine gömülürken; — Hiç canım, demişti. Yine ka- binenin istifasını okudum da sinir. lendim. Akşam hepimiz kaç defa- ler okuduk fe hiç birimizin gözüne çarpmadı. Gârip ve ayıp değil mi? İşte cahil halka karşı,zatı şahaneyi taşa tutuyorlar. Meşrutiyet hüküm» lerine riayetsizlikle suçlandırmak istiyorlar. Şu İzzet paşaya da öyle kızıyorum ki başımıza meşrutiyet profesörü kesildi artık koca müs- tebit, Ali Ihsan Bey de gülerek söze karışmıştı ve: — Olagan şeylerdir. Hoş görü- müz paşam, demişti. Her iktidar mevkiinden çekilenlerin âdetidir bu. İstifanamelerine bir iki başı ör“ tülü, dokunaklı söz sıkıştırıyorlar, edil. — Biyesi edebiyatını yer tuttu artık. Sinirlenip üzülmiye değmez. Böyle gelmiş, böyle gider. Biraz ge- Gb CS UY T LOKMAN HE LER niş olmak gerektir. Siz bilmem ak- şam uyuyabildiniz mi? Biz sabaha kadar Zeki Beyle günün tatsız hâ- diseleri üzerinde söyleştik, dertleş- tik. Görüştükçe de kederlendik. Zeki Bey de gülmüş ve denize bakan gözlerini Damat Feride dik- mişti ve: — Ya paşam, demişti. Bereket versin ki, âyan reisinin padişah haz vetlerine, zatı devletlerine yaltak- lanması mevzuu imdadımıza yetiş- ti de biraz güldük, şenlendik. Ferit te bir kahkaha atmış, salo- nu çınlantmıştı. Sonunda da: — Evet, gülünecek bir hal ve mevzudur hakikat, demişti, Meğer Ahmet Rıza Beyin İttihatçılığı bir yapmacık, Ittihatçılara bağlılığı da bir gösterişten ibaret imiş. Hiç te böyle ummazdım. Böyle olmamak- la beraber, menfeatlerini çok düşü- nen, işini iyi bilen, atiyi iyi gören akıllı bir adam da olduğu muhaks kak. İzzet Paşa kabinesinden kur- tuluşumuzu ona borçlu ve müte- şekkiriz doğrusu, Zeki Bey, All Ihsan Beye bir göz atarak gülümsemişti ve: — Iyi ama paşam, demişti. Ah- met Rıza Beye son günlerde gös- terilen emniyet ve itimadı, tevec- cüh ve iltifatı padişahımızı, zatı devletlerini sevenler, millet ve memleketin selâmet ve saadetini düşünenler hiç te hoş görmüyorlar. Entrikacı Damat, sinsi sinsi gül müştü. İstihza saçan gözleri ile mu- bataplarını ayrı ayrı süzmüştü ve: — Şöhret bulmuş bir sözdür, de- mişti. Köprüyü geçinciye kadar ke çiye Abdurrahman çelebi derler. Atımet Rıza Beyimisde'günün yes lebisidir, (Devam: var) 'İMİN 149 KİLOLUK KIZ... Henliz on sekiz yaşında, Boyu- nu sorarsanız ancak 1 metre 66 saniimetre, Bıyığı ve sakalı da var ama onları yolmak yok etmek kabil. Fakat bu derecede şişman- lığı ne yapmalı? Bu sakallı ve bıyıklı şişmanlığı veren de - elbette tahmin ediyor- sunuz - gene © minii İpofiz güddesinin ön tarafındaki kıs. mundan çıkan hormonun fazlalığı, Can sıkacak bir hastalık... En ziyade kızlara yirmi ile yir- mi beş yaş arasmda gelir. Daha önce 11 yaşmda daha sonra 56 ya şında bile geldiği görülmüştür. Erkeklere de gelirse de pek ar: 25 kıza karşılık ancak 8 delikanlı, Yazmın başlığında söylediğim 148 kiloluk kız müstesnadır. Hepsi © kadar şişman olmaz. Daha azı, pek azı da vardır... Şişmanlığın e- hemmiyeti daha ziyade yüzde, bo- yunda, göğdede ve bilhassa ka. rında toplanmasındadır. Kollar ve bacaklar normal halde kaldıklar rmdan şişman göğde ile kocaman öm yanında âdeta cılız kalır Aym on beşi gibi yusyuvarlak bir yüz, fakat derisi morumtrek kırmızı: Salamadıkları etlerini kendileri yiyen kasapların yüzü gibi... Karnım büyüklüğü görenle- maya düşürür: Acaba gebe ? Bu kadar şişmanlık pek çabuk, m ni Mn şüpheye düşen! ayıplamamalı- dır. Bir tanesi iki hafta içinde on kilo almıştır, Şişman kızın bel ağrılarından da şikâyet etmesi görenleri ve din- levenleri büsbütün günaha sokar. Hastalık bel kemiklerinin ve ka- burga kemiklerinin içerilerini bo- şalttığı için ağrılar ondan gelir. Gitgide bel kemikleri bükülür, siy- manlığa bir de kanburluk katılır. Bu hastalık en ziysde kızlarda ve kadınlarda olduğundan şiş manlıktan sonra en ziyade göze çarpan bir alâmet te sakal ve bi- yıktır. Şişman kız sakallı ve be yıklı da olur, Bazılarında yüzleri- hin kılları pek gür olursa da çoğu yolunacak kadar azdır. Erkek ço- €uklar da sakallı ve bıyıklı olur- lar, Buna karsılık kızlarda da, er- kek çocuklarda da saçlar pek sey- rekleşir... Bir taraftan da yüzün ve bütün vücudün derisi kurur, sertleşir. Göğüste ve karında ha- olan yarıklar da baska. Sismanlıfan halsizlik, derman- sızlık vereceği de şüphesizdir. Fi- kirce de gevşeklik gelir. İnsanın karakteri değişir, pek aksi olur. Vüklâ bir taraftan | şişmanlıyan, bir taraftan da sakal ve bıyığı çi- kan bir kızın huyu değişmesi de pek tabildir. r Kadınlık cihetine gelince, şekil- ce büyük bir değisiklik olmaz Bazılarında pek hafif bir değisik- lik. Bundan dolayı, iki yıl kadar oluyor, İzmirde bu hastalığa tutu- lan bir Bayanm kendisini erkek oluyor, diye er yazmışlardı. Her halde kadınlık âletlerinin işlemesi cihetinden değişiklik çok- tur. Kadınlık duygusu yavaş ya- vas kaybolur, erkeklere karsı so- Eukluk gelir. O günler kimisinde birdenbire kesilir. Bu hal karnın da çabuk büvümesile birlikte ol- duğundan zihinler bundan dolayı da karışır... Bazısmda © günler ke- silmeden önce dem azalır ve yavaş yavaş büsbütün biter... Bunlardan başka hekimlerin anlıyacaklıurı alâmetleri elbette SOTMAKSIMIR, Hastalık kendi haline bırakıldı. Fi halde neticesi fena olmasma bir sebep yoktur. Ancak, ateşli hastalıklara karsı mukavemet &- zaldıfından araya başka bir has- talık karışmaması şarttır. Zaten, röntgen ışıklarile tedavi pek İyi neticeler verir: Şişmanlık kayholur, sakal ve bıyık düşer, o günler geri gelir, hem de munta- zam olarak. Şu halde can sikacak bir sey ol- makla beraber, büsbütün keder- lendirecek bir hastalık değil ii Pazartesi, 10. 4. 1939 1250 — Program. 1235 — Türk mü- ipi — PL 13,00 — Memleket sant ayarı, ajans ve meteoroloji haberleri. 1315-14 — Müzik (Eğlenceli plâklar). 18,30 — Program, 18,35 — Müzik (Dans müziği — Pİ.) 1909 — Konuşma (Dok- torun saati). 19,15 — Türk müziği (Fa. sl heyeti — Karışık program) Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Bas- ri Ürler, Hamdi Tokay. 1945 — Tork müziği (Bayan Fevhs Talay - Tanbur solo) 1 — Tanbur! Cemil (Hicazkâr peş- revi) 2 — Tanburi Cemil (Hicazkâr'smz semaisi). $ — Tanburi Cemil (Suzldi Tira saz semaisi). 20,00 Ajans, metsoro- Toji haberleri, zirast borsam (fiyat), 2015 — Türk müziği (Klâsik programi) İdare #den: Mesut Cemil, Ankara radyosu kü. me heyeti. 1 — Neyzen Osman dedenin (Muhayyer #ünbüle peşrevi). 2 — Varda Kosta Ahmet ağanm (Muhayyer sünbü- Te sarkı) Ey nihal sive, 3 — TİE. Selim (Muhayyer sünbile sarkı) Ey goneni na- zik. 4 — Nine ağanın (Muhayyer şar- ki) Var mi hacet 8 — Rahmi beyin (Mu- hayyer kürdii şarkı) Yetmez mi sarın. 6 — Reşst Erer (Keman taksimi), 7 — Sevki beyin (Uşşak sarkı) Gülzara na- zar kıl 8 — Rahmi beyin (Beyati şarkı) Gül hazin sünbül perişan. 9 — Mustafa Çavuş (Beysii şarkı) Sebep ne bakma- yor. 10 — Divan (Ok gfb! husler beni). 21.00 — Memleket stat ayarı. 2100 — Konuşma, 21,18 — Esham, tahvili, kam- bivosnukut Borsası (fiyat). 2125 — Ne- seli plâklar—R. 2140 — Folklor (Hall Bedi Yönetken, 2143 — Müzik (Keman resitali — Profesör Necdet Atsk) 1 — Koreli (La 'folin) Varyasyonlar. Mathesn (Arle). 3 — Korsukov-Kreisler #İeheherszade) Balesinden bir parça, Piyanoda refakat eden * Tivi Cemel Er. kin, 22,05 — Müzik (Kücük orkestra — Sef : Necip Aşkın) 1 — Paul LinckofDa- silma) Fantezi, 2 — Brahms (Macar dansı No, 8), 3 — Recktenveli (Viyana müzikleri) Potpuri, 4 — Gerhard Vink- ler) İspanyol üvertürü. 5 — Micheli (Ço- cuk oyunları). 6 — Kutech (Çığan fante- zisi, 28,05 — Müzik (Cazbant—PL) 2845 4 —Son ajanı haberleri ve yarınki prograr Salı, 11.4. 1939 1240 — Program, 12,35 — Türk müziği PL, 13,00 — Memleket sast ayarı, ajans ve meteoröloji haberleri, 13,15 — Müzik (Karışık program — PL) 19,48-14 -- Ko- verimin "YEN sl — BU hayatına datr). 18,30 — Program. 1835 — Mürik (Dans müziği — PL) 1900 — Konuşma (Tür- kiye postası). 1815 — Türk müziği (Fa- #l heyeti) Çalanlar: Hakkı Derman, Eş- Tef Kadri, Hasan Gür, Halik Recai, Bas- Tİ Üfler, Hamdi Tokay. Okuyan: Tahsin Karakış, 20,00 — Ajans, meteoroloji ha- berleri, borsası (fiyati. 2015 — Türk müriği, Calanlar: Vecihe Reşat R- rer, Cevdet Kozan, Kemal Niyezi Sey- hun. Okuyanlar: Sadi Hossar, Müzeyyen Sonar. 1 — Tahir puselik peşrevi, 2 — Dedenin (Tahir puselik yürük seralal) O gül endam. 3 — Kâzm Us (Tahir pu- telik şarkı) Görmesem gül yüzünü. 4 — Rahmi beyin (Tahir puselik şarkı) Geç tl o gamlı eyyamı, 5 — Közim Vs (Tekir püselik şarkı) Ben sana mecbur. 6 — Ta- hir puselik saz semalsi, 7 — Osman Ni- hadın (Nihavent şarkı) Körfezdeki dal- #ön.suya bir bak. & — Sevki beyin (Hİ- cez sarkı) Bağlanıp ZU) hetaran. 9 — Şiikrünün (Hicaz şarkı) Bir bakışta be- ni mest etti. 10 — Türkü (Alıverin bağ- Iamamı, 21,00 — Mamleket sast syarı, 31,00 — Konuşma (Hukuk ilmi kurumu) 21,15 — Esham, tahvi biyo-pukut borsası (fiyat). 2125 — Ne- #eli plâklar—R. 2130 — Müzik Senfonik plâklar, 2230 — Mülk (Romanslar ve #sire — PL) 2345-24 — Son ajans ha- berleri ve yarınki program, Çarşamba, 12. 4. 1939 1230 — Prorram, 1238 — Türk müziği Çalanlar: Refik Fersan, Fahire Fersan, Zühtü Bardakoğlu. Okuyan: Melek Tok- Köz | — (Kürdi hicazkâr peşrevi). 2 Sena ey canımın canı efendim, 3 — Sa- Yihaddin Pınar (Kördili hicazkâr şarşi) Nereden sevdim. 4 — (Kürdili hienzkâr Şarki) Cilgmcn sevip. 8 — Zühtü Bar- dakoğlu (Santur taksimi). 6 — ÇTorkü) Berliyi aldım kaçaktan. 7 — (Türkü) A benim mor çiçeğim. 13,06 — Memleket saat ayarı. ajans ve meteoroloji haberleri 13,15-14 — Müzik (Riyaseti cörmhur ban» dosü — Set İhsan Küncer) 1 — Marş (Eriç). 2 «- P, Lineke (Aşk valsi), 3— Mercadante ÇEliss ve Claudio) Üvertür. 4 — T. V. Thurban (Afriks söitl. a)Marş b) Serenad, e) Eğlenti. 5 — H.G. Amers (Skocya fantezisi, 1830 — Program. 1,35 — Müzik (Dans müziği — PI) 19,00 — Konuşma (Çocuk Esirgeme kurumu). 10,15 — "Türk müziği (Faml heyeti) Çlanlar: Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Basri Üfler, Hamdi “Tokay. Okuyanlar: Celâl Tokses, Safiye Tokay, 20,00 — Ajans, meteörolo- Ji haberleri, »irant borsası, (fiyat). 20,15 — Türk müziği; Çalanlar: Fahire Fersan, Refik Fersan, Zühtü Bardakoğlu, Oku- yanlar: Semahat Özdenses, Halük Reca, 1 — Mahur peşrevi, 3 — Dedenin (mahur şarkı) Sana Tâyıkım. 3 — L8tif ağanın Ofahür şarkı) Aldı aklım bir gotca leb. 4 — Neyzen Riza (Suzinak şarkı) Çal dirip çalgıyı, 5 — (Kürdili hicazkâr şar- kı) Gönlümü başka, 6 — Refik Fersan (Tanbur taksimi). 7 — Leminin (Hicaz. sh Haftalık Radyo Programı İ Ankara Radyosu Programını Burada Bulabilirsiniz | şarkı) Sorulmasın baha yesim. 8 — Şev Ki beyin (Hicaz şarkı) Demem sann be- ni yadet, 9 — Hafız Yusufun (Hicaz şar. | Kı) Sevdayı rühun sek eline. 16 — Baz| semalsi. 21,00 — Memleket ssat ayarı. 21,00 — Konuşma. 2115 — Esham, tah-| vilât, kambiyo-nukut borsam (fiyat). 21,25 — Neşeli plâklar—R. 2140 — Tem il (İzi kadın tipi - Komedi). Yazan Ek- rem Reşit, 2200 — Müzik (Küçük or- kestra — Şef Nesip Aşkın). 1 — 7. St- rauss (Sabah havadisleri). 2 — Taman (Viyana hülysları). 3 — Zander (Polka) 4 — Bizet (Arleziyen sülti No. 1) a) Pre- 104, b) Menuet, e) Adaciyo, d) Kariyon 5 — Hanns Löhr (Düğün mars). 23.00 Müzik (Cuzbari — PL) 2048-24 — Son ajans haberleri ve yarınki program. Perşembe, 13. 4. 1939 12,36 — Program, 1295 — irk enügiği PL 1300 <- Memleket snat ayarı, mans ve meteorolafi haberleri. 13.15.14 Mümik (Senfon'k plâklar, opera aryaları ve saire PL). İA0 Progrem. 1838 — Mürik (Neşeli plâkları. 19,00 — Konuma (Zirsat se- #ti). 19,15 — Türk müziği (Pseti heyeti) Calanlar: Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Halbk Recel, Basri Üfler, Hamdi Tokay. Okuyan: Tehsin Karakuş. | 20,00 — Ajans, meteoroloji heberleri, zi rant boranmı (fiyat). 20.15 — Türk mü- #iğl, Calanlar: Vecihe. Cevdet Çağla, Re- fik Fersan, Kemal Niyazi Seyhun. Oku- yanlar: Mahmut Karındaş, Melek Tok- gön. 1 — Karciğar peşrevi, 2 — Salâhat- #n Pınar (Karcığar şarkı) Sena gönül 1 — Ud! Ahmet (Karcığar şar limde İken senin. 4 — Şükrünün (Karcığar şarkı) Hasta bir ümitle bek- ledim. $ — Halk türküsü (Urfalıyım e relden. & — Cevdet Çağla (Kemen tak- simi). 7 — Ralf beyin (Karcığar şarkı) Gülüyor sevdiğim. 8 — Bedriyenin (Hi- caz çarkı) Mimteziç aşlımin. 9 — Sadet- tin Kaynağın (Hisar şarkı) İyte seni se yen benim. 10 — Hüseyni swz semaisi, 21,00 — Memleket sant ayarı. 21,00 — Konuşma (Mizah santi). 21,15 — Esham, tahvilât, kambiyo-mukut borsam (fiyat), 21,25 — Neşeli plâklarR, 2140 — Mü- zik (Kücük orkestra — Şef: Necip Aşkın) 1 — Dehnanyi (Rapsodi). 2 — Glessemr (Kırlangıçların veda). 3 — Barchert (Bir Gecenin romanı). Vals. 4 — Lenpold (Karlsbad hâtıras). 3 — Künneke (avi İmüziği (Fasıl heyeti). 3l 4 ajans ve meteoroloji haberleri, 1315-14 © — Müzik (Karışık program—Pl) 17,30 — Konuşma (İnkılâp tarihi ders- leri — Halkevinden naklen). 1880 — Program, 18,a9 — zik (Bir kuartet— PL) 1900 — Konuşma, 1915 — Türk Çelanlar: Hakkı Derman, Eşref Kadri, Hasan Gür, Basri Üğler, Hamdi Tokay. Okuyan: Celâl Tok ses. 20.00 — Ajans, meteoroloji haber- leri, sirmat borsası (fiyat). 20,13 — Türk müziği; Çalanlar: Vecihe, Fahire Persan, Refik Fersan, Okuyanlar: Necmi Rıza A- hıskan, Radife Neydik. 1 — Hicgz pap» 8 revi, 2 — Sadullah ağanm (Hicaz yürük i semsisi) Nideyim. 1 — Hacı Arif beyin 3 a (Hicaz şarkı) Balim firstarla, 4 — Refik Fersan (Tunbür taksimi). 5 — Mi- men Şen (Hicaz şarkı) Şu karnki dağda bir yeşil, V — Hicaz saz semuisi 8 — o Selâkattin Pinar (Hüzzam şarkı) Aşkın- / N ! la sürünsem. 9 — Selâkattir Pınar (Hüz- tam parkı) Seviyordum or Kapancı (Hüzzam şarkı) Fiklüm büklüm sırma saçın. 21,00 — Memleket sant aya rı, 2100 — Konuşma (Haftalık spor sere | © visi). 21,19 — Eeham, tahvilât, kambiyo nukut borsası (fiyat). 2125 — Neşeli plâklar—R. 21,90 Müzik (Senfonik pili.“ lar). 2230 — Müzik (Melodiler ve solis- g —Pİ), 23,00 — Müzik (Carbant—pi) 2345-20 — Son ajans huberleri ve ya rınki program. ; Cumartesi, 15. 4. 1939 * 1340 — Program. 1345 — Müzik (Ne- seli müzik—P1) 14,00 — Memleket sast ayan, ajans ve meteroloji haberleri, 14,10 — Türk müziği; Çulanlar: Vecihe, $ Reşat Erer, Cevdet Kozanoğlu. Okuyan: Muzaffer İlker. 1 — —Eviç peşrevi 2 Cemil beyin (Eviç sarkı) Bir nigâhin kalbimi etti esir. 3 — Sadettin Kaynağın CEviç şarkı) Doğuyor ömrüme bir yirmi sekiz yaş güneşi, 4 — (Eviç şarkı) Göz- lerim kan ağlıyor. 5 — Vecihe (Kanunla) Yerahnak taksimi, 6 — Şakir ağanın (Pe rahnak yürük semslsi) Bir dilbere dil düştü kl. 7 — Ferahndik saz semeisi, 14,40 — Müzik (Bale müziği —P1) 1580 — Ko- üşma (Hukuk İlmi Yayma Kurumu-Bay Schvarr). Mukayeseli hukuk bakımından İngiliz borçlar hukukunun sna prensip- leri, (İşbu konferans Halkevinden nak“ len radyomuzla neşredilecektir. 11,30 — Program, 1735 — Müzik (Dans 19 — Faiz finsl, & — Hanns Löhr (Tempo! tempo' #alop). T — Pachemexe (Viyana süit) 1) Küçük geçit resmi, 2) Operada balet müziği, 3) Grabande gezinti, 4) Praterde atı karınca, 2280 Müzik (Solisler—Pi) 22,00 — Müzik (Cazbant—Pt.) 2,45-24— Son sjans haberleri ve parinki program. Cuma, 14. 4. 1939 1249 — Program. 1235 — Türk mü- aAği—Pı. 13,00 — Memleket sast öyarı, —— m. — Çektiği baş ağrısı değil, inadeılığının cezasıdır. sasti—PI,) 18,00 — Konuşma (Çocuk E- sirgeme kurumu). 18,15 — —Türk müzi- ği, Fasl heyeti); Çalanlar, Hakkı Der- dez man, Eşref Kadri, Hasan Gür, Basri Üf- ler, Hamdi Tokay. Okuyanlar: Tahsin 7 Karakuş, — Safiye o Tokay. Ona — Konuşma (Dış politika hedireleri) 19,15 — Türk müziği (Halk havaları— Sivası Ask Veysel ve İbrahim) “Takdim «di Sedi Yaver Ataman. 19,35 — Türk müs ği (Eski eserlerden o müteşekkil vroğ- © ram). Çalanlar: Pahire Fezson, Refik Fersan, Cevdet Çağla, Okuyan: Muallim Nüri Hall Poyraz. 20,00 — Ajans, meta- oroloji haberleri, irani borsus (fiyat), © 20,15 — Temsil (Poleas ve Welizand) Yazan: Maurice Maeterlink. Tercüme e- den: Exrem Reşit. Temsil senasında Ce- mal Reşit piyanoda Cisvde Dobusaynin operasından (İnterade) ler çalacaktır. 21,15 — Memleket sant ayarı. 21,19 — Be ham, tahvilât, kambiyo-nukut O borsası (fiyat). 21,25 — Neşeli plöklar—R. 2130 — Müsik (Küçük orkestra — Şef No- cip Aşkın) 1 — Gangiberger (Efsaneler ormanında). 2 — Sehnelder (Meşhur refe il Kaşelerini tecrübe etseydi bu ıstı- raplar çoktan dinmiş olacaktı. En şiddetli baş ve diş ağrılarile öşüt- mekten mütevellid bütün ıstırapları keser. Nezleye, kırıklığa, romatiz- maya çok faydalıdır. Aldanmayınız. Rağbet gören her şeym (taklidi ve benzeri vardır. GRİPİN yerine başka bir marka ve- rirlerse şiddetle reddediniz, A DA rt Keşif Alayı En Kudretli Aşk en büyük | hareket kaynağıdır. yenelerden) Potpuri 3 — 1. Stznvns (Ne geli vals öperetinden) Büseler vasi. 2200 — Haftalık posta kutusu. 2230 — Müzik (operetler—P1) 2800 — Müzik (Caz- bant—PL) 2845-24 — Son ajans haber- leri Ve yarınki program, , FRAT Kayıkçıları (Başı 7 incide) dığı çöl vardı; şu keçi kılından ö- rülmüş dört kara çadır vardı. İşte © kadar! Gördükleri dünya bu derece renksiz, şevksiz, dümdüz ve ahenk- sizdi. Kafalarındak! korkunç boş- luğu, boya, hareket, heyecan nok“ sanlığını düşündükçe bir insan die mağının nasıl bu kadar siki bir. renk, manzara, güzellik perhiziyle yaşıyabilmesine şaşıyordum. Son ra da bütün o ziya, şiir, şâşaa zen- ginline, ifratına, israfına biz ka- falarımızın nasıl dayandığına hay- ret ediyordum. a Hem bu düşüncelerle, hem de sıcaktan çatlıyacak kadar ağrıyan başımı elimle tuttum; sanki kal bim onun içinde atıyordu, şakakla- rımın zonkladığını duyuyordum. O sırada Fernandel, tekrar o beygir esnemesi tebesümü ile. iri at dişleri meydanda bana bakıyor- du; beni hakir, zavallı buluyordu: — Efendi, diyordu, gir ötomobi- dine, sen bu güneşe dayanamazsın! : Fırat kayıkçısı bir tek çiçek bi- le yaşatmıyan kuru, zalim güneşi a,