9 Mart 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

Mahkemelerde Bu Çocuğu Kime Vermeli? Zaruretler İçine Düşecek Annenin Şefkatli Kucağına mı, Yoksa Işret ve Şehvet Gecelerinde Sofra Hizmetçiliği Yapmak İçin Babasına mı? Herkes gibi ben de medeni ka- nunun meriyet mevkiine geçtiği gündenberi iki karı almanın tarihe karıştığını sanıyordum. Gerçi kim- senin bir kadınla iktifa edip etme- diği malüm değildir, ama, hiç ol- mazsa herkesin evinde bir tek ka- rısı vardır, Bu nazari imanım bir hukuk mahkemesinde ve realitenin acılığı karşısında büyük bir sarsıntı ge- çirdi. Meğer insanları cemiyetin ni- zamlarına tamamen uydurmak, fi- illerini kanunların kalıbına dök- mek ne zormuş. Davacı otuz beş yaşlarında bir kadındı. Giyinişinden, konuşmusın- dan münevver bir kadın olduğu an- laşılıyordu. Davanın ilk duruşması olmadığı için kim olduğunu öğre- nemedim. Fakat her halde içtimai mevkii olan bir zatın karısı idi. Müddeaaleyh olan kocasını mah- kemeye gelmiyerek vekil gönder- miş olması da bu zannı kuvvetlen- diriyordu, Şahitliğe gelen akraba, komşu- lar, hizmetçiler, postacı bildikleri- ni anlattılar. Bu ifadelere göre müddeaaleyh zat, epeyce marifetli ve cesur bir adammış. On beş senedir evliymişler. Meç- hul zat karısını severek ve yalva- rarak almış. Bütün evlilik hayatla- rı müddetince kadının sadıkane ve fedakârane zevceliğinde bütün şa- hitler müttefik. On dört sene ara- larında büyük bir geçimsizlik ol - mamış. Kocanın ihmallerine, dışar- daki çapkınlıklarına ve israflarına rağmen kadının fedakârlığı, müsa- mahası, sabrı ve tahammülü güzel ve zeki bir yayrunun da yetişmek- te olduğu bu yuvayı kurtarmış. Fa- kat.. Fakat geçen sene koca bir dul kadınla tanışır. hafif bir zendost- luk arzusile başlıyan münasebet karşılıklı bir aşka müncer olur. Ar- tık evdeki zevce ve çocuk fazla pel- miye, erkeğin serbest bir hayat sür- mesine engel gibi görünmiye baş- lar. Vaktile tapınılan kadın ve o- nun yavrusu şimdi birer dikendir. Koca ayrılmayı teklif eder. Yeni sevgilisinin evleninek hususundaki ısrarlarını tatmin edebilmek icin her fedakârlıği yapmıya hazırdır. Fakat yuvanın bekçisi olan dişi kuş buna razı olmaz. Haftanın bir çok gecelerini dı- şarda geçiren ve geldiği geceler de Saat yirmi dörtten evvel gelmiyen koca çılgına döner.. ve bir gün çıl- ginca bir iş yapar, sevdiği kadını e- ve getirir. Bizzat kocanın yakın akrabaları olan şahitlerin ifadelerile çizilen tablo hayli hazindir: Yeni kadın kürkler ve zevnetler içinde fatih bir kraliçe gibi sevgi- lisinin kolunda eve girer. Koca göz- leri şehvet ve hiddetle boğulu. Zev- ce muztarip ve mütehayyir, on iki yaşındaki kız çocuğu hıçkırıklar i- çinde, Aktörler bir an bu vaziyette du- rurlar ve baş aktör, kırkından son- ra azmış çılgın koca, kısa bir nu- tuk söyler: — Kanun müsait olsaydı, bunu da nikâhla alacaktım. Mademki bu- na resmen imkân yok, ben şahsen bunu karım addediyorum ve sizin de kendisini öyle telükki etmenizi is- tiyorum. İki kişi göz yaşları içinde biribir- lerinin kollarına düşerken diğer i- kisi de buselerinin şehveti içinde sa- rılırlar ve bu perde kapanır. Lâkin bu facianın perdeleri, tab- loları çoktur. Bir film zenginliği ile hâdiseler biribirini takip eder. Artık asıl resmi karı ve yavru- su yeni âşıkların hizmetçisi mev - kiindedir. Zavallı anne bir gün buh ranımn geçeceğini umar ve çocuğu- nun istikbali için bu zillete taham- mül eder. Dört ay yemek sofrasını ve mezeleri hazırlar, hattâ onların, kendi gözü önünde öpüşmelerine bile katlanır. Yeni sevgili eve ve kocanın yatak odasına iyice yerleş- miştir. Şahit postacı bile kadının mektuplarının eve geldiğini ve onu bir kaç defa ev kıyafetile, pijama ile gördüğünü söylüyor. Fakat ne buhran geçer; ne de kraliçenin meşru izdivaç 1ısrarları biter. Faal kocasına mazide sahip olmuş bir kadının evde hizmetçi gibi mevcudiyetine bile razı olmaz. İhtirasını mücevherler, elbiseler do yurmaz. Nihayet zavallı zevce ta- lak talebine mecbur edilmek için hakaretler, kötü muameleler faslı başlar ve trajedinin son perdeleri mahkemede cereyan eder. Şimdi mahkemedeler.. Hâkimi en çok düşündüren şey çocuğun istik- bali.. Onu kime vermeli? Belki zaruretler içine düşecek bir annenin şefkatli kucağına mı, yoksa işret ve şehvet geceleri hiz- metçilik etmek ve soğuk bir odada yalnız ve kimsesiz yatmak için ba- basmma mı? Bilmem siz ne dersiniz? Uveyana Macerası Mağdur: Bursann Serme köyün- den 15 yaşında Mümnin. Maznun: Müminin babası 55 ya- şında Ali., Küçük Mümin anlatıyor: — ÂAÂnnem öldü. Bir buçuk sene evvel, babam yabancı bir kadını, “anneniz,, diye eve soktu. Bu yeni gelen kadın bana ve iki küçük kar- deşime analık değil, düşmanlık edi- yor, bizi aç bırakıyor. Küçük kurdeş- lerimi döğüyordu. Dayanamadım. Da yaktan kurtulmak, kursağıma iste- diğini verebilmek için evden kaçtım. Akrabalarım yanına sığındım. Onun bunun yanında çobanlık ettim, Bir buçuk sene bu suretle dolaştım. Son- ra dayım tavassut etti. Yine baba- min evine geldim. Üvey annem, yi- ne bir buçuk sene evvelki Üvey anne idi.Her dediğine katlanıyordum.katla nacaktım. Fakat.. Küçük kardeşle- rime olan muamelesi karşısında mec bur oldum, bir sabah isyan etmiye.. kardeşlerimi bıraktı. Ocak maşası ile benim üstüme yürüdü, bir aralık ba- bama haykırdı: — Kalk koca, köpek eniklerin ü- rüyor.. Sahneye karışan babam elimden maşayı aldı. Anneliğin yaptığını ta- mamlamak için beni döğmiye haşla- dı. Kafamı yardı. Kaçmak istedim a- ma, üvey anne kapıyı kilitlemişti. 55 lik babanın buna verdiği ce - vap şü: — Anasını dinlemiyor. Başı boş, yuvanta köpeği gibi dolaşıyordu. Da- vyısı getirdi. Bir sabah anasımı sıkış- tırmış döverken yetiştim. Yapmama- sını söyledim. Bana: Din, iman, ana, avrat çekti, çevirdi. Küfretti. Bıçak ta çekti, ben de dayanamadım maşa ile kafasinı kırdım. Çocuklarına enik, kendisine köpe"k sıfatinı veren yeni karısına hoş gö- rünmek için çocuğunun kafasını kı- ran Ali “aile efradına karşı rahmi şef katle kabili telif olmıyacak dıîrece- de suimuameleden., dolayı mahkeme Atina İle Katinanın Duruşmaları Randevuculuk suçlusu Atinanın şahitlerini ifadelerini değiştirmiye ve yalan şahitlik yapmıya teşvikten suçlu Yunan tebaasından Mikellinin muhakemesine dün asliye birinci ce- za mahkemesinde devam edildi. Ev- velâ şahit Hasibe Şükran dinlendi: — Ben, dedi. Madam Atinanın e- vine üç ay içinde yedi, sekiz defa gittim. Orada Mike'liyi gördüm. İşit- tiğime göre de Atinanın dostu imiş. Bundan sonra Reşit oğlu İsmail Sarıca dinlendi: — Ben bir gün Mikellinin evvelce Atina aleyhine şehadet eden Uzun Nedret ile şoför Tatar Osmanı teşvik ettiğini duydum. Bir gün Mikcolliye Beyoğlunda Bragon gazinosunda rast ladım. Kendisine Atinanın şahitleri- ni yalana teşvik etmemesini, bu işin cezayı müstelzim olduğunu söyledim. O da bana: — Değiştirmiyeyim de ne yapa- yım, dedi. Atina bunca senelik dos- tumdur. Ayni zamanda ecnebi teba- asındanim. O kuvvetli bir kadındır. Eğer bunu yapmazsam beni hudut haricine attırır. Ne yapalım, ica- bında hapisanede 3 ay yatarım, dedi. Suçlu, İsmail Sarscanın şehadetine karşı: — Evet, gazinoda böyle bir şey ko- nuştuk. Fakat bu kadar uzun değildi. Ben avukat tutacağım, dedi. Gelmiyen şahitlerin çağırılması i- çin muhakeme başka bir güne bıra- kıldı. e Dün ayni mahkemede Atina ile Ka tina hakkındaki duruşmaya da de vam edilmiştir. Bazı şahitler dinlen- miştir. Bu arada Nermin isminde bir kadın da dinlenmiştir. Bu kadın: — Benim adım Nermin değil Se- nihadır, demiştir. Diğer şahitlerin verdikleri tipe göre, Nerminin Seni- ha olup olmadığının tetkiki için bir doktorun ehli vukuf olarak çağırıl - ve verilmiştir. Mahkeme devam et- —atrtadir. masına karar verilmiştir. İki Hırsızın Iddiaları İstanbulun muhtelif — semtlerinde bir çok ev soydukları için yakalanan Çarliston Ahmetle Macidin sorguları dün Sultanahmet sulh birinci mahkemesinde yapılmıştır. Suçlular kendilerine isnat edilen bazılarını itiraf, bir çoklarını da in- kâr ediyorlardı. hakkında da fevkif kararı vermiştir. İki suçlu bu kararı müteakıp müddei umumiliğe müracaat ederek poliste dayak yediklerini söylemişler ve mu- ayenelerini istemişlerdir. Tabibiadil Enver Karan, ikisini de muayene et- miştir. Çarliston Ahmedin ayakların- da bazı tazyik izleri tesbit edilmiştir. ceza suçlardan Hâkim her ikisi # Büyük Piyano Üstadı EE'R İGNATZ FRİEDMAN'ın 15 Mart Çarşamba akşamı SARAY SİNEMASINDA vereceği yegâne resitali için bi- letler kapışılmaktadır. Mevsimin en büyük Musiki hâ- disesini teşkil edecek bu resita- lin eşsiz programında HAYDN - GLUCK - BRAHMS - BEET- HOVEN - SCHUMANN - CHO- PİN ve LİTZT gibi müstesna / parçalar vardır. y gn Kuieli Askeri Liseler arasındaki müsabakaları dün neticelenmiş etmiştir: 56 kilo: 1 inci 3 üncü Maltepeden Necdet Akın. Kuleliden. giray, 3 üncü Maltepeden Nezihi. ren, 3 üncü Bursadan Mustafa. Coşkun, 2 nci Türkeş, Sönmez. Şampiyonluğu kazanan Kuleli takımı güreş Kuleli takımı beş birincilikle 16 pu- van alarak şampiyonluğu kazanmış- lardır. Hakem heyeti, müsabakaların teknik neticelerini şu şekilde tesbit Kuleliden Fehmi Sualp, 2 inci Bursadan Halit Anar, 61 kiloda: 1 inci Denizden Sungur Enünlü, 2 inci Maltepeden Ahmet Sanyeli, 3 üncü FEsat Pençedemir 66 kiloda: 1 inci Kuleliden Kemal Çetin, 2 inci Denizden Tarık Şahin- Güreşçileri Şampiyonluğu Aldılar 87 kiloda: 1 inci Kuleliden Osman Ve|Eskin, 2 ncj Maltepeden Abdurrah- man Sertbaş, 3 üncü Mustafa Ulu- dağ Bursadan. Puvan tasnifinde Kuleli takımı beş birincilik ve 16 puvanla Askeri Liseler güreş şampiyonu olmuştur. Deniz harp okulu ve lisesi ile Mal- tepe lisesi sekizer puvan almışlardır. Denizliler 61 knloda bir birincilik al- dıkları için ikinci, Maltepe üçüncü olmuşlardır. Bursalılar da 4 puvan- la dördüncü gelmişlerdir. Müsabakalardan sonra güreşçiler- le hakem heyetine bir çay ziyafeti verilmiştir. 72 kiloda: 1 inci Kuleliden İhsan * — — 9-3-930 ANKARA RADYOSU Türkiye Radyodifüzyon — Postal Türkiye Radyosu Ankara Rady! Dalga Uzunluğu 16390 m. — 183 Kes. 1201 TOA Ö 1974 m. 15195 Kes, 201 T. A. P. 3170 m. 9456 Kes. 201 Perşembe, 9. 3. 1939 12,30 Program, 12,35 Türk müziği-Pl. | Memleket saat Âyarı, ajans, meteorü haberleri. 13.15-14 Müzik (Karışık pf ram - PL) 18,30 Program, 18,38 Müzik (Şen oda ? ziği: İbrahim Özgür ve Ateş böcekle 19.00 Konuşma, 19,15 Türk müziği (Fi heyeti) Celâl Tokses ve arkadaşları. 2! Ajans. meteorloji haberleri, ziraat © sası (fiyat) 20,15 Türk müziği. Çalant Vecihe, Fahire Fersan, Refik Fersan, | mal Niyazi Seyhun, Okuyanlar; Müz yen Senar, Mahmut Karındaş. 1 — (Kürdili şarki) Bah ge * bül olsam 8 — Osman Nihadın- Kür hicazkâr şarkı) Akşam güneşi kalkm 4 — Boğosun (Kürdili hicazkâr şarki Güller açmış. 5 — Arif Beyin (Kürdil cazkâr şarkı Bir halet ile süzdü Y! 6 — Arif Beyin (Kürdili hicazkâr şaf Akşam olur güneş gider. 7 — Refik F sanın (Hüseyni şarkısı) Sabah güneş | ğarken. 8 — Refik Fersanın (Hüs€ şarkı) Gözlerimden gitmiyor yanaklar! ah. 9 — Refik Fersanın (Hüseyni şâf Ay doğar sinsi sinsi sevmişim birisini: — Türkü - Sarardım ben sarardım. İ * Saz semalisi, 21,00 Memleket saat yarı, 21,00 Konuşma., 21,15 Esham, tah” kambiyo - nukut borsası (fiyat) 21,25 şeli plâklar, 21,380 Müzik (Küçük orke! Şef: Necip Aşkın) 1 — Valter (Dans © kuklalar) Fokstrot, 2 — Niemann (Zi dansı) 8 — Jones (Geyşa operetind potpuri. 4 — Chopin (Noktürne) 8 — | opold (Yeni dünyanın eski şarkıları) Lincke (Eğlenceli marş) 7 — Pacherfi (Viyananın cazibesi) 22,30 Müzik (Soli lieder- Pl.) 23,00 Müzik (Cazbant- | 23.45 - 24 Son ajans haberleri ve yaf ki progğram. Tarırm, 2 nci Denizden Ercüment E- 79 kiloda: 1 inci Kuleliden Hasan Maltepeden Necdet 3 üncü Denizden Necmi ve arkadaşları disleri, BU AKŞAM DÜNYA Sinemacılığının ŞAHESERİ SAAT 9 da FİLMCİLİK TEKNİĞİNİN EN SON SöZÜ Fimi TÜRKÇE SÖZLÜ olarak İPEK « SARAY sinemalarında göreceksiniz. Programa ilâve ölarak: 1 — MİLLİ ŞEFİMİZİN ÜNİVERSİTEYİ Zi- yareti. 2 — Balkan Antantı Bükreş Toplantısı ve Ankarada Cümhur Reisimizin Yeni İngiliz sefirini kabulü. 3 — Paramunt dünya hava- Biletlerin evvelden aldırılması rica olunur. Bu Filmin Fransızca nüshası Bugün Matinelerde sında gösterilmektedir. MELEK sinemâa- VİYANA LİLİAN HARVEY İle Beraber SÜMER Sinemasında Viyananın bütün musiki ruhunu canlandıran ve Avusturya sarayındaki Ziyafetlerin ihtişamı arasında geçen KIRIK ZAMBAK Aşk romanında Konuşuyor, Şarkı söylüyor, ve Dans ediyor. Bugün Matinelerden itibaren SAKARYA Feerik bir çerçeve içinde büyük bir mevzu... Milyonlara mal olmuş Fevkalâde bir Film... RONALD COLMAN'ın Zafer dolu müuhteşem bir temsili GAİP UFUKLAR bir adamın yaşayabileceği en müthiş macera Fiatlarda zam yoktur. SİNEMASINDA: ÇURERNN — yarın Akşam TURAN Tiyatrosunda — ÜN Mısırdan gelen Yüksek Okuyucu ZEKİYE HANDAN ve Saz hey'eti şarkılarını okuduktansonra Aşkın göz yaşlarmın şarkısını okuyacak. ERTUĞRUL SADİ TEK Dehri Efendi Vodvil 3 perde MİÇE PANÇEF Varyetesi. Fiatlarda zam yoktur. Hollandada Türk Gece$ “EĞİANdRÜü Meştiür PTiL) PCJ” Radyo istasyonunun — yaP' İkinci “TÜRK GECESİ” neşriyati kazandığı küşrüle rine Martın 14 ncü Salı ak$i 21 4 - 22 arasında ve 31.28 metı."eW sa dalgalar üzerinde üçüncü TÜRK GECESİ neşriyatı yapat memnuniyetle haber almmıştıî-A Galatasaray Klübünün Bir Daveti Galatasaray Spor Klübü İdare H& Başkanlığından: Yüksek mürakabe heyetimizin içtif 11 Mart 939 Cumartesi günü saat 14,80 Klüp merkezinde aktedilecektir Bu içtimada ekseriyete bakılmıy$ kararlar mevcut âzalarla alına Azamızın behemehal teşrifleri rica oluf! Haydarpaşa Mezunları! Davet Haydarpaşa lisesini bitiren bütün arl daşların 10-3-939 cumartesi günü de Şehzadebaşında Letafet apammi” daki yeni lokale teşrifleri rica olunu!! TEŞEKKÜR 6-3-939 tarihinde medfeni maf suna tevdi edilen Gazi Ethem P torunu Mahmut Afinin cenaze ! rasimine iştirak eden zevatı kirâ! tâziyet telgraf ve mektupları & dermek lütfunda bulunanlara t€i kürlerimizi sunarız. Kain validesi Kain pedef Doktor Fevziye Petriç Emin Petrl Refikası: Türkân TEŞEKKÜR Refikamın düçar - olduğu ve lardanberi pençesinde inlemekt€ lunduğu bir hastalığı hem nevâ! kâr, hem de hazakati şiarane t eden Yedikule Ermeni Türk hastâ si Dahiliye şefi Bay DerharebetY? gösterdiği ihtimam ve şefkat ve nü tedaviden dolayı bilhassa t€f kürler ederim. I'Iiisı'ıüYğşlı TEŞEKKÜR Bir türlü teşhis edilemiyen HS lığım dolayısile senelerdenberi tiğim ıztıraptan derdimi anlıy$! ameliyat etmek suretile beni K” ran Bayan Operatör İffet Onur'â suz minnet ve şükranlarımı rim. Yenişehir Papazoğlu sokak Sefer Yıldız