— yiyaziye ıstılahlarından biri DENCERENDEN Ne Rücu, Ne İrtica Sadece Vüzuh Ve Istıfa Yazan: M. Turhan TAN limizdeki kararsızlığın gide- rilmesini ilk istiyen Falih Rufkı oldu, yazı ile uğraşanların yüz- de doksan dokuz buçuğu da ona u- myup ayni dileği açığa vurdu. Meğer geride kalan yüzde yarım içinde böy- le bir dileği geriliğe doğru dönüş o- larak telâkki edenler, hattâ bu te- menniyi bir irtica hamlesi sayanlar yarmış, Bunu da yine Falih Rıfkımin “İrtica değil, istikrar diyoruz., baş- bklı nefis bir yazısından öğrendik, hayretler içinde kaldık. Nasıl şaşmı- yalım ve şaşırmıyalım ki dil işi, ni- hayet bir ilim işidir. İlmin birinci vasfı da aydın olmak ve muhiti ay- dınlatmaktır, Halbuki irtica zulmet- ten kuvvet alir ve mağlüp ettiği ira- geleri gündüzden uzaklaştırıp gece- lerin derinliğinde süründürür.. O halde vaziyet sudur: Dilimizdeki ka- narsızlıktan kurtulmak istiyenleri rücu veya irtica ile itham etmiye yeltenenler bu kelimelerin müânası- nr bilmiyenler, dilimizdeki anarşiyi de görmiyenlerdir. Bu gibilere her- şeyden evvel zihin açıklığı temenni etmek gerektir!.. J Fakat şu rücu ve irtica klişeleri, dil lesind ç old vüzuh ve ıstıfa bakımından, dikkati- mi de uyandıtmadı değil. Çünkü bu iki kelimeyi bile dilimizden atmak bir lâhzada ve bir hamlede başarıla- cak bir işe benzemiyor. Niçin mi di- yeceksiniz?.. Müsaadenizle anlata- şım: Rücu da, irtica da Arapça Rec' aslından alınarak dilimize sokulmuş- tur. Yine bu asıldan ricat var ki as- kerlikte kuvvetli bir yer işgal edi- yordu. akat ayni asıldan alınmış olan irca kelimesinin cerrahlık, kimya ve olmak — haysiyetiyle Türkçede tuttuğu yer| . — —hâlâ— pek önenlidir. Meselâ kim- bt k deni b 4 diyle sijeni tecrit etmiye irca denildiği gi- bi bir kemmiyeti —tâbi bulunduğu E eselesin Toptancıların Sobotajı normal vaziyette tutmak için aldığı tedbirler üzerine sermayesi az veya hiç olmıyan bazı kasapların ziraat kurumu hamına satış yapmalarına mâni olmak için esnaf arasında pro- paganda yapılmakta olduğu haber alınmıştır. Toptancılar tarafından bu kısım esnafın ziraat kurumu tarafın- dan açılması düşünülen dükkânlarda çalışmamaları da tavsiye edilmekte- dir. Hattâ bu esnâfın kurum namına çalışmalarına mâni olmak için bazı toptancılar kendilerine kerdi açacak- larını da vaaâdetmişlerdir. Diğer ta- kasapları da kurumdan uzaklaştır- vanların sakatını yüzde elli noksan fiyatla vereceklerini, fakat kuruma çalıştıkları takdirde kendilerine hiç bir yardiımda bulunulmıyacağını da söylemişlerdir. —Mevsuk — olarak bildirildiğine — göre, — kuvvetli bir toptancı tarafiından sermayesiz kasap ları elden kaçırtmamak için kendile- rine Küçükçekmecede kesilen hay - vanlardan parçalar getirtilip dağıtıl- mıştır. Bu etlerin pirzola kısımları aş çılara ve lokantalara, kol, kürek ve büt gibi parçaları da kasaplara veril- miştir. Et işlerile yakından alâkadar olan lar, ziraat kurumunun yeniden dük- kân açtırmaktan ise sermayesiz ka - sapları kendi emri ve teşkilâtı altına almasını tavsiye ediyorlar, Bu suret- le bu gibi kasaplara temin edilecek bir menfaat mukabilinde perakende et piyasasını elde tutmak kolaylaş- miş olacaktır. Belediye izahat istedi Devlet ziraat işletmeleri müdürü i- le Kasaplar şirketi reisi Ahmet Kara, kasapların yine son günlerde devlet ziraat kurumu işletmelerine karşı al dıkları vaziyetten dolayi, dün beledi “yada'afi bir madön” istihsal 'etmek | yeye davet edilerek şehrin et ihtiya- lardan ok-| cı hakkında kendilerinden izahat is- tenilmiştir. —— diğer bir veya bir kaç miktara - mu-|DENİZ VE LİMANDA : hassas kıymetlere güre— diğer bir Femmiyete tahvil eylemek te irca iyle ifade ol Sonra sık sık kullandığımız müra- caat yine bu köktendir. Merci' ve terci gibi resmi, edebi lisana nüfuz etmiş kelimeler de öyledir. Hekim- likteki hummayı racia ve teşrihteki “şerayini racia,, dahi böyledir. Demek istiyorum ki bir istikrar davasını bir irtica meselesi haline koymak değil, o dayanın azametini idrak edip te güzel Türkçeyi hakla- rına kavuşturmak hünerdir. Dil işinde yaptlacak Istıfa İle bu emeliye sonunda elde edilecek istik- rarın ancak ilmi vasıtalarla ve âlim- ler eliyle idare ve temin olunabile- ceğini —malümu ilâm dahi olsa— tebarüz ettirmek için bir misal daha vereceğim:' Türkçede bir od kelime- si var Çağatay, Yakut, Çuvaş, Koy- bal lehçelerinde bu kelime, od ve ot şekillerinde, Uygurcada da ort biçi- minde aâteş demektir. (Nef'i) nin: Kahri sipihri pür sitemin od eder ye- rin Hulki cihana huyi gülü gülsitan verir Leyitinde görüldüğü gibi Osmanlı iehçesinde de od kullanılıyordu. Simdi şehirlimiz, köylümüz, okuru- muz okumayanımız odu birakmış, a- teşi kullanır olmuştur. Acaba öz Türkçeye dilimizi açarken ateşi bı- rakıp odu mu almalıdır ve halk dili- re girdiğinden dolayı ateşi oda ter- tih edeceksek od aslından gelen 0- dun, utan, otag otakçı gibi kelimeleri de atmalı mıdır?.. Bunlar ve bunlara benzer meseleler dil ilmini gerçekten kavramış olanlara bırakılmak lâzım Karadenizde Yine Fırtına Başlıyor Hava vaziyetine nazaran bugün Karadenizde ve Marmarada fırtına olması muhtemeldir. Keyfiyet deniz ticaret müdürlüğünden limanlara ve vapur acentelerine bildirilmiştir. Vapurlar Kurtarılıyor Ereğli limanında karaya oturan vapurlardan Samsun vapurunun da bugün kurtarılması muhtemeldir. Samsundan başka karada halen Kaplan ve Galata vapurları bulun - maktadır. Fakat bu vapurların vazi- yetleri itibarile kurtarılmasının e- peyce müşkül olacağı bildirilmekte- dir. CECE SA 15 Çocukları Kurtarma Yurdu Maarife Veriliyor Belediye, çocukları kurtarma yur- du hakkında vali ve belediye reisi Lütfi Kırdara vukubulan şikâyetler üzerine valinin emrile iki belediye müfettişi büro muamelâtına vaz'iyed ederek tahkikata başlamışlardır. Diğer taraftan aldığımız malüma- ta göre belediye reisliği, yürdun ma- hiİyeti itibarile terbiyevi bir müessese olduğunu gözönüne getirerek beledi- yeile olan alâkasını kesip maarif mü dürlüğüne devretmek fikrinded'r. Vali, bu mokta hakkında maarif mü- dürünün fikrini de sormustur. * İstimlâk muamelesi ikmal edil- miş bulunan Eminönü hanının altın- daki dükkânlara, tahliye için veri'en mühlet, dün akşam bitmiştir. Dük- kânların icra marifetile tahliyesi için bugün teşebbüsata girişilecektir. gelir. Biz sadece dilde vüzuh ve ıstı- $a İstiyoruz ve Kırgızlar, Yakutlar, Çuvaşlar filânlar gibi kültür bakı- ymından da, deniyet — bak d ga bizden en az bin yıl geride kalmış elan kütlelerin dar lehçelerinden kelime derlemekte de çok ihtiyatlı ;ıvrınllmııın: gerekli buluyoruz. Ziraat kurumunun et piyasasını || raftan peşin para ile alış veriş yapan . mak için kendilerinden alınacak hay | || Üç milli cemiyete yardım için, müsait bir fırsatla karşı- Jaştyoruz! Kurbanlarımızı, kur- ban derilerini Türk Hava Ku- rumuna verelim, İnönünün Müze Haline ş Getirilecek Milli Şef İsmet İz- | mirde doğdukları ev, bügünlerde istimlâk edilecektir. Belediye 935 te bu evin kapisına “İsmet Paşâ bu. | evde doğmuştur. 1884,, lâvhasını İnönünün astırımıştır. Bu ev, Medipe yoku- şundadır, eski numarası 87, yeni numarası 26 dır. Şimdiki sahibi bir binbaşıdır. Belediye bu evi al- | dıktan sonra binanın umumi evsaf ve teşkilâtın. tâdil etmeden tamir | ettirecek, civarındaki evleri de is- ı timlâk ederck bir park yapacaktır. i Ev, müze oluarak muhafaza edile- | cektir. —ç Doğduğu Ev | Par_lf İçine Alınıyor İstanbul umumi hapishanesinde i- ki mahküm arasında kanlı bir boğuş- ma olmuşı neticede bunlardan Ka- sımpaşalı Hasan, arkadaşı Önniği ta- ban çivisi denilen ve şişe benziyen bir âletle boğazından ve bacağından yaralamıştır. f Vaka şöyle olmuştur: Her ikisi de ayni koğuşta yatıp kalkan Hasan bir katil suçundan do- layı 15 sene, Onnik te hırsızlık mad- desinden yedi ay hapse mahküm bu- lunmaktadırlar. Vaka günü, şen ve İarmile him -a alan flamil T G3" oturup arkadâşTafinı” ezlendiriİrken, paraca sıkintısi olan Hasan yanına sokularak: j , — Ulan oturup'herkesi güldürece- gine borcunu ver, demiştir. Bu sözlere içerliyen Onnik parası olmadığını söylemiş ise de Hasanın ısrar ettiğini görünce ona söğüp say mıya başlamıştır. Bütün koğuş arka- Hapishanede Yine Bir Yaralama Vakası Oldu daşları arasında maruz kaldığı bu fena mukabeleyi hazmedemiyen Ha- san ceketinin iç cebinde taşımakla olduğu mahut şişi çekerek Onniğin üzerine hücum etmiş ve rastgele yer lİerine vurmıya başlamıştır. İlk dar- bede boğazından yaralanan Onnik, kanlar içinde yere yuvarlanmış, Ha- san, tekrar hasmının üzerine çulla- narak ikinci darbeyi de Onniğin ka- Ba etine saplamıştır. ; Bu sırada işe müdahale eden diğer mahkümlar Hasanın koluryn tutmak suretile Unnülgi muuannak â .den kurtarmışlardır. Biraz sonra ko- ğuşa gelen jandarma ve gardiyanlar Hasanı elindeki şişle beraber yakala Mışlar, mecruhu da hapishane hasta- nesine kaldırmışlardır. — Hâdiseye müddeiumumi muavinlerinden Hica- bi el koymustur. Tahkikat» davam olunmaktadır. Bir Kadın Kaza İle Çocuğunu Öldürdü Dün Yenişehirde iki aylık bir ço- cuğun ölümü ile neticelenen feci bir kâza olmuştur. Gazino sokağında oturan Vartuhi isminde genç bir kadın kucağında i- ki aylık kızı olduğu halde merdiven- lerden inerken ayağı kayarak çocuk- la beraber yuvarlanmıştır. Tesadü - fen kızının Üüstüne düşen bu - talisiz anne, ayağa kalktığı zaman yavrusu- nün ölmüş olduğunu görmüştür. İki Kadın Balıktan Zehirlendiler Tarlabaşında oturan Hadiye ismin- de bir kadın misafiri Fatma ile bera- ber yedikleri balıktan zehirlenmişler, tedavi altına alınmışlardır. * Bebekte yol inşaatında çalışan Ali balyözle taş kırarken büyük bir taş parçası başına çarparak ağır ve tehlikeli bir surette yaralanmasına sebebiyet vermistir. Yaralı Beyoğlu Tramvay Şirketi İle Yapılan Müzakereler İstanbul tramvaylarının mübayaa- sı hakkında Nafia Vekâleti mümes- silleri ile şirket murahhasları arasın- da başlamış olan müzakerata dün de devam edilmiş ve şirketin mevduatı üzerinde yapılmakta olan. tetkikler son safhalarına yaklaşmıştir. Son kararların pek yakında alına- cağı tahmin edilmektedir. Karabük Mühendisleri Gelmiye Başladılar Karabük fabrikaları işletmelerinde vazife almak üzere şehrimize gelen 10 İngiliz işletme mühendisi dün ak- şam Karabüke gitmişlerdir. Bunlar- dan başka bugünlerde elli mühendis daha gelerek Karabüke gidecektir. * Vali ve belediye reisi Doktor Lütfi-Kırdar dün Yugoslavya konso- loshanesine giderek bir kaç güne ka- dar memleketimizden ayrılacak olan Yugoslavya general konsolosunu zi- yaret etmiştir. Sirkecide infilâk neticesi batan gemi çıkartılıyor M uallimler - |Konferans Verilecek İstanbul Maarif müdürlüğü şehir hudutları içindeki mekteplerde oku- tulan tarih, coğrafya ve yurt bilgisi derslerinin tedrisatında bir yahdet temini maksadile üniversite konfe- râns salonunda, Galatasaray lisesi salonlarında ve Kadıköy 12 inci ilk mektebinde, köylerde çalışan mual- limlerin imlâ, tahrir, kıraat, aâritme- tik ve g tri dersleri üzerind - rüşmelerine imkân verebilmek - için Çatalca, Şile, Yalova kaza merkezle- rile İstanbul — erkek lisesinde birer seri konferansı tertip ve konferans ta rihlerini tesbit etmiştir. Şehir mual- limleri için verilecek konferanslar yüksek muallim mektebi müdürü * mit Ongunsu, Pedagoji enstitüsü müdürü Sadrettin Celâl Arel, erkek muallim mektebi muallimlerinden Fevzi tarafından verilecektir. Maarif müdürlüğü bundan başka, yaz tatilinde kurslar açmıya karar vermiştir. İlk konferans 8 şubat çar- şamba günü verilecektir. BELEDİYEDE : Şehir Meclisi Şubat Toplantılarına Başlıyor Şehir meclisi, şubat içtima devre- sinin ilk toplantısını, 6 şubat pazarte- si günü öğleden sonra yapacaktır, Meclisin ilk toplantısında , köprü ta- mirat amelesinin dahili iş talimatna- mesi hakkındaki encümen kararile Fatih belediye şubesinde tahsil edile- miyen eski senelere ait bazı vergile- rin terkini, Üsküdar iskele meydanı- nâ ait imar plânının tasdiki hakkın- daki fen heyeti teklifi, Beşiktaşta Abbasağa mezarlığının park haline ifrağı, istimlâk hakemleri intihabı- nın tecdâdi ve şehrin ana caddelerin- Mesi haklanda;belediye zabıta tali- matnamesine bir madde ilâvesine da- ir teklifler müzakere edilecektir. Nümunelik Ekmeğe Hile Karıştırılmış Belediye iktısat müşavere heyeti bu gün, belediye iktisat müdürlüğünde toplanarak tekrar ekmek işi üzerinde tetkiklerde bulunacaktır. Heyet, u- cuz ikinci nevi ekmek için hazırlanıp da kimyahaneye gönderilen nümü- neye hile karıştırıldığına, mayasız hamurla ekmek yapıldığına kanaat getirmiş olduğu için bugünkü top - lantıda ikinci bir nümune yapılıp ya- pılmıyacağına dair bir karar- vere- cektir. Evkaf Umum Müdürü Belediyede Şehrimizde bulunmakta olan ev- kaf umum müdürü Fahri dün beledi- yeye giderek vali ve belediye relsi Lütfi Kırdarı ziyaret etmiştir. Ev- kaf ümüm müdürü iki senedenberi belediye ile evkaf arasında tahaddüs eden ufak tefek ihtilâflar hakkında belediye reisile görüşmüş ve bu ihti- lâfların mahkeme ve yahut ta bir hakem heyetine sevkedilmeden iki dairenin alâkadar memurları tara - fından halledilmesini teklif etmiştir. Fikretin Aşiyanı İstimlâk Ediliyor Belediye Rumelihisarındaki şair Tevfik Fikret aşiyanını istimlâk et- miye karar vermiştir. Vali ve beıad% ye reisi Lâtfi Kırdar, bir aralık aşi- yanı gezmiştir. İstimlâk muamelesi ikmal edilir edilmez etrafı ve yolu düzeltilecek ve bir halk müzesi ha- line getirilecektir. Anadoluhisarında Yeni Plâj y e Y Bu Kârli İşi Biz Neden Yapmıyoruz? S — Pülamut ve torik balık: larını İtaryan ve Yunan gemi: leri yükleyip götürüyorlar. Bu balıkları ne yapıyorlar? Eğer bu iş çok kârlı ise biz ni- çin yapmıyoruz? Balıklar bo- zZulmuyor mu? C — Karadeniz, Boğaz suları ve Marmarada tutulan torik ve pala- mutları İtalyan ve Yunan gemileri eör Yunanistan. adalarında ve İtalyada, Triyestede kurulmuş balık könserva fabrikalari hesabına satın alıp götü- tüyorlar. Bu gemiler beraberlerinde buz getiriyorımr ve aldıkları balıkları buz içine koyarak naklediyorlar. Bu tabrikelar baliıkları — temizledikten sonra işliyerek ve kutulara doldura- rak İtalyan ve Yunan-ton balığı mar- Fası aitmda Âmerika ve Almanyaya ıhraç'etmektedirler. Bu kârlı bir iş- tır, fakat yurdumuzda bu işi yapacak encak iki fabrika vardır. Bu fabrika- lar bütün balıklarımızi işliyebilecek vüsatte değildir. Hükümetçe bu işe ehemmiyet verilmiş olduğundan kon. serva fabrikalarının tevsli için bazt tasavvurlar.mevcuttur. İ D İ -S — Türkçede, içinde sade “hayvanlarc att hikâyeler bu- lunan -eserler var mıdır? C — Hayır. Maalesef, bu janrda, elâkaya lâyık sayılabilecek eser çı- karılarnamıştıt. Halbuki, hayvanlar, hayatlarının bayret, merak ve dikkat üyandırıcı bir çok hususiyetleriyle, dünya edebiyatına tükenmez bir mevzu teşkil etmişlerdir: Moris Me- toerlingin, sade karmcaların hayatin- dan bahseden eseri, meşhur Fransız muharriri Jagar'ın, sade köpeklerin hayatından bahseden edebi romanı, dünyanın en cok okunan eserleri a- rasında yer almışlardır. Ve bu misal- leri çoğaltmakı kolaylıkla mümkün- dür. Fakat bizim,,; münevverlerimiz, dünyanın 'en büyük âlimlerini, edip- den hayvannuhiyatitla Rarsı gezbe- Koyt kalmışlardır. Bu itibarladır ki, gütüphanelerimiz maalesef, bu ba- kımdan da çok fakirdir. LA S — Stradüvariüs markalı kemüanın, çok kıymetli olmak- la şöhret kazanışının - sebebi nedir? C — Hemen bütün mütehassısları- pın Üzarinde ittifak ettikleri bir ka- naate 'göre, dünyanın - en güzel sesi, insan sesidir Stradüvariüs kemanı- nn en büyük meziyeti de, insan se- sine en yakın sesi çıkaran musiki â- leti oluşundadır: Dünyada, insan se- sine et yakın sesi çıkaran musiki â-- leti keman, ve insan sesine en yakiın ges çıtaran keman da Stradüvariüs markasını taşryan kemandır. e S — Dünyada, takriben kaç çeşit ilâç vardır? C — Tababette ilâç olarak kulla- nilan maddelerin Ssayıst yirmi tane- dir. Fakat bun.arın biribirlerine muh telif hesaplar ve tecrübelerle kariş- tırılmalarile vücüde getirilen ilâç for müllerinin —miktarı sayılamıyacak kadar coktur! TAKVİM ve HAVA 26 İkincikânun 1939 PERŞEMBE | L1 incd ay Gün: 31 Kasım: 80 : | Arabi: 1357 Bumi: 1355 | | Zilhtece: 4 İkinelkântn: 18 | T Güneş: Ti8 — Öğle: 12.26 ( | İkindi: 1501 — Âkşam: 1717 | D Yatsı: 1851 — İmsâk! 634 | İlkişeemmanitönekaenenasseedlin dti üideer lNEİNe ga aN garıAŞE N aa ae Yurtta Hava Vaziyeti Yeşilköy meteoroloji istasyonundan a- lınan malümata göre, hava yurdun doğu ve cenup d da kapalı ve mevzil ya- Şirketi Hayriyenin An rında tesis etmiye karar verdiği plâja ait plân, dün belediye fen heyetine verilmiştir. Fen heyeti plânı tetkik ettikten sonra muvafık bulmuüş ve Bışlı, diğer bölgelerde kapalı ve yer yer yağışlı geçmiş, rüzgârlar Trakyada şimali, diğer lerde cenubi tten orta küvvette, Karadeniz ve Marmara deni- zinde şimalden, Ege denizinde garbi isti- fırtına esmiştir. dün akşam belediye reisinin tasdiki- he arzetmistir. Şirket, plâj mevsiminden evve! Hi- Dün İstanbulda hava kapalı geçmiş, rüzgâr şimalden saniyede 4-6 metre hızla iy, Saat 14 de hava tazyikı 748,0 mi- sardaki tesisati ikmal etmek fikrins dedir. j unet en yüksek 12,8 ve en igrat olarak kaydedilmiştir. Ü gamıfanğtı Vünük "e d lli