22 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Seyahati Sran: Ömer Rıza DOĞRUL n n:'_a H"iCiye Nazırı Kont Cia- M;"_"' Yugoslavya Başvekili :f' Stoyadinoviç'le görüş- Ört hedefi gözettiği, bu Zerinde yapılan neşriyattan Yor; HBe; Zi Koslaîeîle“n birincisi İtalya ile Yu- bir kat g arasındaki münasebetleri y aha sağlamlamak ve bu su- ANsanın Avrupanın Cenubu şebekesia kurd“ğ“ dostluk ve ittifak Fransan Ne son darbeyi — indirmek. da kuıdın. Avrupanın cenup Şatkr- Zümesi “Su dostluk ve ittifak man- içine .ıınn hedefi Almanyayı çember ni kı Mak, İtalyaya karşı vaziyeti Vvetlendirmekti. ywıım küçük itilâfın diğer bir ga - huduıB Macaristanın direnmesine ve Ç tashihleri yapmak için kalkın y engel olmaktı. v_km'“fhmn ilhakı ve Çekoflo - ıeü"nln son macerayı geçirmesi ü - 'ne, Fransanın müttefikleri, Fran- v ııf ittifaklarından bir hayır bekle- Aemiyeceğini anladılar ve mevcut 0- ;: ittifak, bir gün enkaz haline gel- Anlaşılan Kont Cimno tarafından :.M son seyehatin hedefi bu en- Azı da ortadan kaldırmak ve yeni şmalara engelsiz yollar açmaktır. Bu suretle seyehatin ikinci hedefi €ndini gösteriyor. Yani Roma - Bel Brat a b di 1 PS Peşte arasında, bir anlaşma vücude İrlandada Vaziyet Fena İmiş —HOA Suikastlerin Hedefi Dahili Bir Harp Çıkarmakmış Londra, 21 (A.A.) — Oranskirk'- den Liverpool'e giden tren, bu sabah Aintree civarından geçerken camla- rından ikisi mermi veya bomba par- çalarile kırılmıştır. Bir çok yolcular bir infilâk gürültüsü duyduklarını söylemektedirler. ha ; Londra, 21 (A.A.) — Şimali İrlan- da Dahiliye nazırı Davson Bates, dün İngiltere ve Belfast'ta yapılan sui- kastler hakkında İngiliz makamlari- le görüşmek üzere Londraya gelmiş- tir. Mumaileyh, tahkikatı kolaylaştı- racak mahiyette bazı malümat ver- miş ve tethişçiler tarafından suikas- te maruz bulunan şimali İrlanda yük sek memurlarının bir listesini tevdi etmiştir. : Ulster makamları vaziyeti ciddi te lâkki etmektedirler. Dün bir ihtiyat tedbiri olmak üzere yeniden bin ka- dar muavin polis seferber hale ko- Zetirmeğe saik olacaktı k ötedenberi İtalya ile dost olduktan Sonra Macaristanın Roma - Berlin mihverine bağlı ve antikomi x Londra, 21 (A.A.) — Şimali İrlan tern pakta iltihak etmesi, bu dostlu- Bu kat kat arttırmıştır. Bu yüzden İtalya, Macaristan ile Yugoslavya a- rasında anl inini hazırl. da meclisinde hükümet partisi âzasından olan Sir Hunger- ford bugün Londraya gelmiştir. Yaptığ beyanatta İngilterede da hattâ bir rivayete göre, Roma - Be;- Tin mihverine uygun olmak üzere ye- ni bir Roma - Belgrat - Peşte mihve- ri vücude getirmeyi de düşünmüş- tür. Macaristan ile Yugoslavya ara- îdalâiıkeln belli başlı ihtilâf, Yugos- vyadaki Macarlarla kendisine iadesi fikrindeydi. Fakat İtalyanın bu davayı, bertaraf ettiği anlaşılıyor. Onun için Macaristan, Yugoslavyadan arazi istiyecek, bu - günkü hududu kat'i olarak tanıya - cak, Yugoslavya da Macar ekalliyet - lerine daha iyi muamele edecek. Fakat Yugoslavya, küçük antant ittifakının üç rüknünden biridir. Bu üç rüknün biri olan Çekoslovakya, Almanya ile anlaşmış, hayatını Al - manyaya uydurmuş bulunuyor. Yu- goslavyanın İtalya ve Macaristan an- laşmasiyle küçük itilâf devletlerin - den yalnız Rumanya, kalıyor ki, İ- talyaya göre, onu, mihver siyasetin- den uzaklaşmağa ayartanlar Fransız- lardır. Onun için üçüncü hedefi Rumanya ile anlaşmak imkânlarını 'aramak 0- lacaktır. Bu imkânlar da — bulundu mu, artık Fransa Cenubu Şarki Av- rupada kurduğu siyasetin bülün en- kazı kalkmış olacaktır. Bu imkânlar bulunmadığı takdir- de vaziyet değişecektir. Bazı Frausız gazetelerine göre, o zaman Macaris- tan hesabına, Rumanyadan, Transil- vanyanın istirdadına doğru gidilecek ve bu suüretle Rumanyanın da mih - ver siyasetine iltihakı için çalışıla - bildirilmişti. Belfasd hi İi Si rec 'ti ha başk. dinamit suikastleri olur- sa buna hayret etmemek Jâzım gel- diğini söylemiş ve demiştir ki: “Daha geçen pazar günü bütün şimali İrlandada halkı umumi isya- na tahrik eden davetler yapıldığı kümeti. bu.. miştir. Şimali Irlandadaki vaziyet şimdiki kadar hiçbir vakit fenalaş - mamıştır. Suikast faillerinin muha - kemesi müşkülâta uğruyor. Çünkü, şahitler üzerinde tazyikler yapiılıyor. Ve suikast faillerini tecrim edecek şahadette bulunurlarsa ölümle teh - dit olunuyorlar. Bedfasd hükümeti her türlü ihtimali karşılamak azmin dedir. Suikastlerin hedefi dahili bir harp çıkarmaktır. Fakat simali Ir- landa her zamandan ziyade İngil - terenin bir cüzü olarak kalmıya İza- rar vermiş bulunuyor. Amerikalılar Endişede Vaşington, 21 (A.A.) — Deniz mahfelleri Seydlitz ismindeki yeni Alman kruvazörünün 8 inçlik top- larla mücehhez olduğuna dair veri- len haberi endişe ile karsılamakta - dırlar. Çünkü bu haberin sıhhati tahakkuk ettiği takdirde Almanya kuruvazörlere altı inçten yukarı top lar konmasını meneden 1936 tarihli İngiliz - Alman deniz muahedesi ah- caktır. Bu üç hedef te yapılan işin, Fransa ile Almanya ve İtalya arasindaki si- yasi mücndelen!n tasfiyesi ve Fran - ü Sarki ve Cenubu Şarki Avrupa a . : îı ;ol yerilmesi mahiyetinde oldu- g: österiyor. gu;:vî:,tin dördüncü hedefi ise, ik- © adidir ve iki taraf ı_mmdııki_ iktı- sadi münasebetleri yükseltmeyi is - tihdaf ediyoT. ire a . Seyahatin ehemmiyetini — tebarüz ettiren bu hedeflerin_tnhnkkuku tak- dirinde ÇeyubuSArkL Avripadaimiz him bir” değişikliğin arifesindeyiz, demektir. a Çörükiğün L;.îra Sefirimiz şehrimîzde 21 “Tan muhabirinden) — Ze Jçiliğine tayin edilen Üye mekili Tevfik Rüştü sabık hariciye VE ;ras bu akşamki ekspresle İstanbula hareket etmiştir. Yeni Ankara, Londra büyük © kâ mugayir hareket etmiş de- mektir. Almanyanın bu muahedeye muhalif harekette bulunması deniz programında derpiş edilen Ameri - kan kruvazörlerinin inşaat plânın - da değişiklik yapılmasını intaç ede- cek mahiyettedir. Amerikanın bugün Panama ka - nalında bulunan garnizonu bir mis- li artırılarak 13 binden 26 bine çıka- rılacaktır. Göbelsin bir makalesi Berlin, 21 (A4A. — B. Göbbels Voelkische Beobachter gazetesinde, Amerikanın Nazi usulleri aleyhinde ki kanaatini infialle reddeden bir ma kale neşretmiştir. B. Göbbels, bu mücadeleyi Ya- hudilerin veya Yahudilerin hizme- tinde olan kimselerin ilham ettiğini kaydettikten sonra, Amerika mille- ti, Yahudilerin aşkı için Alman mil- leti hakkında mânasız bir husumete & İngilterede son infilâklardan birisinin tığı tahribat | Hitler Yüzbaşısını San Fransiskoya Tayin Etti Rayşbank Reislerinden Ikisi Daha Azledildi İngiliz, Amerika ve Londra ,21 (Hususi) — Dr. Şaht'ın istifası dolayısile yahudi muhacereti meselesini hal için Rubbi ile başla- yan müzakerelerin devam edeceği an laşılmıştır. Rubbi bugün Mareşal Gö ring ile görüşmüş ve görüşme netice- sinde müzakerelerin devam edeceği bildirilmiştir. Şaht'ın azlinden sonra Rayşbankın reislerinden Her Dreiser ile Her Hir- zer de çıkarılmışlardır. İtidalile ve İngiliz - Alman dost- luğuna taraftarlığile meşhur olan ve Büyük Harp sırasında Hitlerin men- sup olduğu kıtaya k eden yüzbaşı Fritz Videman da San Fran- sisko general konsolosluğuna tayin olunmuştur. Videman, Her Hitlerin şahsi adamı idi ve onun namına hu- susi memuriyetler ifası için 1936 da A: areşal Göringin gazete yonal Zeytung, Funk'un başına gelmesile banka müzahereti - nin temin olunduğunu anlatmakta - dır. Daily Expres gazetesi Şaht'tan son ra Alman Maliye nazırının da vazi- fesinden ayrılacağını haber vermekte dir. Bütün gazeteler Dr. Şaht'ın istifa- sile meşgul oluyor ve Almanyanın müstakbel mali siyasetini endişe ile karşılıyarak hâdisenin Almanyadak mutediller için yeni bir hezimet toş- kil ettiğini anlatmaktadır. Umumi - yetle sanıldığına göre, hâdise radikal unsurların zaferidir. Amerika gazetelerinden Nevyork - 'Times diyor ki- *“Hitler ile Şaht arasındaki rabı- tanın kesilmesi Almanyayı serbest iktısadiyata meyyal bir iktisadi si- yasete bağlayan son iplerin de kop- ması demektir. Vaziyet hakkında söy lenecek bir tek şey vardır. Almanya- nın varmak istediği hedef ne olursa, olsun, bu hâdise hareketine bir hız verecektir.,, Nevyork Herald — Tribune, Dr. Şaht'ın çekilmesi belki de dünya sah nesinde yeni bir nazi marifeti hazır- işaret kaydet- mektedir.,, diyor. Paris gazeteleri de ayni mevzu ile meşguldür. Petit Parisien diyor ki: “Gerek kredi ve gerek banknot ih- i A A ddnğı İşi Pek İyi Tefsir Etmiyorlar Fransa Gazeteleri racı hakkında istikbalde takip edile- cek politikaya mütedair olarak Dr. Funk'un ne gibi tedbirler alacağı, meçhuldür. Eğer her şeye rağmen, re jim mali tekniğin iptidai kanunları- 1nı ihmal etmek ve markın dahildeki istikrarını tehlikeye düşürmek istemi yorsa ve vergilerin arttırılmasından da kati surette vazgeçtiği takdırde, masraflarını ehemmiyetli derscede kısması icap edecektir. Fakat bu tar- zi hal, Almanyanın askeri hazırlık - larını azaltmasını “dinamizm,, nin muazzam ve çok masraflı tezahürle - rinden vazgeçmesini tazammun ede- cektir. Bu ise çok acı bir şeydir. Zi- ra her iki takdirde'de Almanyanın şöhreti, prestiji ve dış politikasının ihtiras ve emelleri mevzuubahis ola- Japonya Çini İmha Edecekmiş — Fransanın Yardımına Karşı da Tesirli hammil ve zeki okuyucularım! ne palavralara inandınız veya ina- nır göründünüz. Buna Kaybetmezsiniz, Alelhusus halük bir #FELE Ver Elini Nevyork Yazan: B. FELEK u bir olmuş vakanın hikâyesi- dir, Bana, inandığım bir ar - kadaşım nakletti. Ben de size yazıyo- rum, İnanır mısınız? diye de tered- düt etmiyorum. Çünkü, aziz, müta - siz inanıverin! kütle olduğunuza imanım vardır. Kendinizi “Fikret,, in “Halük,, u ye- rine koyun ve inanın! İnanmak ne müthiş kuvvet oldu- ğunu bu hikâye de size anlatacaktır. İstanbulda, Galatasarayda — tahsil etmekte olan bir genç rastgele eline geçirdiği milyarder “Ford,, un haya- tı hakkındaki bir kitabı okumuş. Yal- nız kitap güzel yazıldığından, belki çocuğun hayali genişçe olduğundan otomobil kralının zengin oluş tarzı- na imrenmiş. Halbuki merkumun zenginliği im- renecek şeydir ama, zengin olurken atlattığı vartalar ve karşılaştığı güç- lükler, hele hayatının ilk senelerin- deki yaşama ve çalışma şartları kek remsi hattâ pek buruktur. Neyse uzatmıyalım sevgili okuyu- cum! Bu Galatasaraylı genç “Ford,,, un hayatına o kadar imrenmiş ki, hiç olmazsa haftada bir defa ya Ford'u Tedbirler Alacakmış Londra, 21 (Hususi) — Japonya diyetinin bugünkü açılışında Başve- kil Hiranuma ile Hariciye nazırı Ari- ta mühim beyanatta bulunmuşlar - dır. Hiranuma Çinlilerin Japonya ta- rafından takip olunan siyaseti anla- mak istemediklerini, Japonyanınsa neye mal olursa olsun, aleyhine ha: reket edenleri imha edeceğini söyle- yanın açık kapıyı kapamakla itham olunduğunu, halbuki onun kapıyı kâ fi derecede açık tutarak başkalarına ait haklara ve menfaatlere riayet gös terdiğini anlatmış, daha sonra Ja- miştir. Pnriciye Nazırı Arita, Japon | yahut Amerikayı rüyasında gördük- ten başka önüne gelene: «“.—..Ben Ford olacağım!,, diye gön- lünün samimi meylini daima içini çe kerek aç yüzünd arkadaşl. kendisine “Ford,, adını lâkap olarak takmışlar, genç te hayatına imren - diği bir adamın hiç değilse adını al- maktan hoşnut bile olmuş. Gel zaman git zaman adı “Ford falan bey,, şekline giren bu delikan- lıya neden “Ford,, dendiği bile unu- tulduğu sırada mektebi bitirmiş ve bir iş te tutamıyarak İstanbul sokak larında bir acemi seyyah gibi âvare gezer olmuş. Belki onun bu haline a- ponyanın Uzakşarkta kurmak istedi- ği yeni nizamdan bahsederek bunun İtalya gibi Alrganya da bundan böyle harp ve daimi bir umumi sefer- berlik halinde yaşamak niyetindedir. Eski milli ekonomi sistemlerine kar- şı koymak İâz a dır. Madeni sermaye nin kıymetine, sây sermayesinin kıy- metini ikame etmelidir. Bütün bun- lar mühim tehlikeler teşkil etmekten hâli değildir. Zira, aslında makineyi hiçbir zaman istirahat ettirmemekten ibaret olan bu kabil sistemlerde ma- kinenin durmaması lâzımdır. Aksi takdirde çökmek fe'âketi vardır. İş- te selâmeti bir harpten başka bir şey olamıyacak olan bir sergüzeşt ara - manın sebebi budur. Ordre gazetesinde Pertinax yazı - yor: Şaht'ın çekilmesi Fransa ve İnvi! tere için bir ihtardır. Almanyanın or- ta Avrupada elde ettiği şeyler ekono- misini yatıştırmamıştır. “Mittel Eu- ropa”nın daha ileri götürülmesi ve daha iyi organize edilmesi icap edi- yor. : Nihayet Ponulairte — gazetesinde Broussolette, Almanyanın muhtemel bir harbi uzun müddet devam ettire- bilmesini şüpheli görerek diyor ki. 20 sene sıkıntıdan ve beş sene na- zilikten sonra bugünkü Almanya 914 Almanyası değil, Tuna ovalarında ve Rumanyanın petrol kuyularında el- de ettiği membalara rafmen bir sene sonra çöken 1917 Almanyasıdır. Bu hal, mücadeleye girmek irin çok tat- min edici bir vaziyet değildir. Fransa Somaliye Bir General Gönderdi Paris, 21 (A.A.) — Hindi Çinideki Fransız kuvvetlerinin kumandanı ge- neral Paul - Louis Legentilhomme, Somaliland'daki Fransız kuvvetleri kumandanlığına tayin edilmiştir. Bu suretle ilk defa olarak Somaliland'a bir Fransız generali gönderilmiş olu- yor. takasında Çek milisleri nunda Liznia civarında gümrük mu hafaza feşkilâtının bir devriyesine lardır. —- da Çek milisleri ormanda bir eve Çek-Leh Hududunda Yeni Hâdiseler Oldu Varşova, 21 (A A)' — Cieı'yn min 18 sonkâ - taarruz ederek iki kişiyi yaralamış 20 Sonkânunda Ligota - Gorna- yayı aç bırakmak tasavvurundan sa- kınmasını ihtar etmekte, çünkü eko nomik icbarın iki taraflı bir silâh sürükl İ decek mi dir? demektedir. B. Göbbels, Amerikaya Alman - KENMLİL üüit lduğunu bildirmekte ve nihayet “Amerika ne istiyor,, diye sormak- tadır. SefbiLMaZ bi kerlerden birini yaralamışlardır. lonya makamları muzir addedilen 500 Çeki hudut haricine sevketmiş- lerdir. . atarak içinde bulunan as - Bu tedhiş hareketleri üzerine Po ku | irleş berliği yapacaklarını :rîfıtmı;,' niha- yet Fransız Hindi Çini yoluyla Çıne silâh gönderidiği mevzuuna temas e- derek meselenin alâkadarlara anlatıl dığını ve icabında daha tesirli ted - birler alacağını söylemiştir. Japon hükümeti, fevykalâde bütçe- yi mebusan meclisine önümüzdeki ayın başında tevdi edecektir. Fevka- lâde bütce, 5 milyar yenden fazladır. Bugün meclise tevdi olunacak ale- lâde bütçenin ordu faslı 490 milyon yene baliğ olmaktadır. * Çungink, 21 (A.A.) — Çin orduları başkumandanı general Çan Kai Şek Milli Meclisten tardolunan Vangn- şinkvelin yerine mi'li meclis reisliği- ne intihap olunmuştur. x Londra, 21 (A.A.) — Çine iki mnil- yon sterling borç vermek üzere ya- pılmakta olan müzakere neticelen- miş ve müsbet netice vermiş gibidir. x Lougbeach, (Kaliforniya) 21 (A. A.) — İçlerinde bir çok Çinliler bu- lunan üç bin kadar nümayişçi, Ja- ponyaya gönderilmek üzere iki vapu- ra demir parçaları yükletilmekte i- ken, ellerinde levhalarla sokaklardan gecmişlerdir. Bü levhalarda şu ibareler yazılı idi: “Amerikanın ellerini. Cinlilerin kanile bulaştırmayınız. Öldürmiye- ceksin.,, Tahmil işlerini durdurmak mecbu- riyeti hâsıl olmuş ise de hiçbir hâdi- se çıkmamıştır. Yuvarlak Masa Konferansına Girecek Mısırlı Murahhaslar Kahire, 21 (A.A.) — Yuvarlak ma- sa konferansına iştirak edecek olan Mısır murahhasları prens Abdül Mün neim, Ali Mahir Paşa ve Misırın Lon dra sefiri Hüsnü Naşat Paşadan iba- rettir. Murahhaslar, müşterek bir siyasi hattı hareket takip etmek yolunda mutabık kalmışlardır. cıyanlar da bulunmuş. O yaşta işsiz güçsüz kalmak ta rahat bir şey de - Çin istiklâli için bir tehlike teşkil |ğil, Bu işsizliğin ilk tezahürü bu;a- etmediğini, bilâkis Japonya, Mançu- damın tamamen züğürtleşmesi ol - 2 &€ Ğ b dd fili: â%%.a.'g”%y'f ı'ıııun' olduğu için bu hali birinci alâmeti saymış ve hiç irkil « meden arkadaşlarından sırayla: — Bana iki lira verir misin? — Bir çift kunduran varsa bana versene! — Şemsiyeni ver de yarın getiri- rim, Hattâ: — Yahu su senin fransızca diksi- yonerini bir kaç gün için bana verir misin?! Tarzında kimi para, kimi az çok paraya çevrilebilecek bir takım eşya toplıyarak günün birinde ortadan kaybolmuş. Zaten yeri yurdu, işi gücü olmu - yan bir adam olduğu için bu kaybo- luş neden sonra göze çarpmış ve ku- laktan kulağa — o da rivayet şeklin- de — bu zatın Amerikaya gitmiş ol- duğu öğrenilmiş ve.... Ondan sonra da en unutulmaz sanılan şeylerin bi- le üstünü örten nisyan örtüsü bunu da altına almış. Seneler geçmiş — mübarekler de ne çabuk geciyor — adı unutulan bu zatın Amer'kada bir şeyler olduğu öğrenilir gibi olmuş ve nihayet bu malümat daha ziyade vuzuh almış. Bu âvare genç ödünç aldığı para ve eşyaların bedelleriyle Amerikaya kapağı atıp bir garajda otomobil yı- kamak suretiyle işe başlamış. Arada daha neler yaptığını pek öğreneme - dim, Lâk'n bugün Amerikanın en iyi Jotomobil markalarından birinin tek- nik şubesinin müdürü bulunuyor- muş, villâları, otomobilleri, orada al- dığı Amerikalı refikalar ve nihayet müreffeh hayatiyle otomobil âlemi - nin ş simal d ş Ya bu adam ödünç para ile yap - tığı bu seyahati yapmasaydı, yerinde kalsaydı, şimdi acaba hangi şubenin mukayyitliğinde pinekler ve eğer bir dost düğününde bir arabaya davet e- dilmezse acaba ömründe kaç defa taksiye binebilirdi! “Taş yerinde ağırdır,, derler. Bel- ki eskiden doğru bir sözmüş. Şimdi taşın yerinde hiç bir kıymeti yok - tur. Lâkin taş ocağından söküldüğü andan itibaren kıymetlenmeğe baş - Tadığını görüyoruz. O kadar ki; hina, heykel, anıt haline geldikçe kıymeti yükseliyor. Hüner taş olmakta değildir. Mute- Mısır murahhas heyeti salı günü Port-Said'den hareket edecektir. taştır, yüzük taşı da. kendisi belki de Ford'laşmanın. ber taş olmaktadır. Kaldırım taşı da - 'N Pt 4

Bu sayıdan diğer sayfalar: