22 Ocak 1939 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 10

KI A” KiaA ae K ÇüT Ne Oluyoruz? İkinci Bir 10 Temmuz Tcpımıyoruz! Her bilen ve bilmiyen söyledi. .—— 7ROR (Başı 1 ncide) Çağatayca diye kelime uydurdular, Kon- korozca, Tonkorozca diye cümleler imal ettiler, az söylediler, öz söyle- diler, dere tepe düz söylediler. Ölmez Atatürk hep ayni tah el #ah - mertlikle dinledi. Tatbik ve tecrübe ül, ayni ve ayni civan- sahalarına koydurdu. Sapır sapır dökülen döküldü, ayakta tutunabilen tutundu. Ebedi Şef Türk dilini zannettirilmek istenildiği gibi bir emri yevmi ile (Şöyle olacak!) diye kesip atmadı. Bütün hayatı serbest istişare, ser- best müzakere ve serbest münakaşa ile geçen büyük adam, bu işte de beş yıllık bir tetkik ve münakaşa devresi geçirdi. Çünkü biliyordu ki, bir dil doğmatik lâflar ve fabrikasyonlarla bir çırpıda kurulmaz. Ve so- nunda gördü ki, tetkik ve münakaşa eder görünenler bu işi becereme- diler ve beceremiyecekler. Hepsinin üzerinden bir sünger geçirdi ve Çüz:&ç - Dil Teorisini ilim âlemine uzattı. Bu teori, kendinden önceki indi nazariyelerle ulemalıkların iflâsını ilân eden bir vesika oldu. Ikin- p ci vesika da dil tetkiki için ar ettiği tahsi ttır. Dil işinin yıllarca sürecek bir bilgi ve arama işi olduğuna en büyük vesika bu değil midir? Dil meselesi bugün öyle bir vaziyettedir ki, ne üstat Hüseyin Cahit Yalçın'a haklısın diyebiliriz, ne de muarızlarına. Hepsini, (Sadece birer noktai nazar) olarak mütel l A ya en doğr Ş Ortad_a iki pek bas.it iş vardır; birincisi: Dil işinin kendi müessesesin- de tetkik ve bu tetkiklerin idame ettirilmesi; ikincisi: Tezelden yapıl- ması zaruri olan işler. Istılah, kamus, gramer, imlâ gibi... akat hava bu-mu ya? Neden sezmez görünüp inkâr edelim? değil. Bu Hı.wAa. ikinci bir 10 temmuz havası olmak istidadında. Milli büyüklere ve büyüklüklere karşı olan vefamızda, karakterimiz- de, sadakatimizde ve saygımızda çok titiz olalım. Yetişmekte olan inkı- lâp nesline nasıl bir örnek olmamız lâziım geldiğini takdir edelim. Zannedersem lüzumu kadar ve muhtaç olduğumuz kadar açık konu- şuyorum. İnkılâbın her bahsinde, her babında, her harfinde, her zerre- sinde Ebedi Şefin yeri önce kendi vicdanlarımız, sonra kendi hak etti- ği kendi yeri olmalı. Ve o yerin önünde her defasında da vefamızla, kal- bimizle, sadakatimizle baş eğmeliyiz. Ölmezin büyük milletinde ve in- kılâbını emanet ettiği çocuklarında bu asalet ve bu karakter vardır. Onun içindir ki, gerine gerine söylüyoruz: İkinci bir 10 temmuz tanı- mıyoruz! Ne biçimde ve ne renkte olursa olsun... I Ölü, 4 Ağır Yaralı (Başı 1 ncide) için öğleye doğru gemiye girmişler ve işe başlamışlardır. Geminin makinisti Manol Koca - gidis, hareketten önce makineyi kon- trol etmek-istemiş ve saat 12,30 - da raakine dairesine girmiştir. Anlaşıl- dığına göre, Manol, burada, makine- yi işletmek için kullanılan hava tü - pünün memesini takmıştır. Müthiş İnfilâk Fakat, bir ik! dakika içinde gemi - nin ileri geri sarsıldığı görülmüş, bu nu takiben de civardaki binaları sa- ran müthiş bir infilâk olmuştur. Ge- mi derhal parçalandığı gibi ortasın - dan alev ve duman sütunları yüksel miş, anbardaki balık sandıkları ve di reği sademenin tesiri ile havaya fir- lamiştir. Müthiş gürültüyü duyanlar, korku ve heyecan içinde hemen köprü üs- tünü, Eminönü sahilini doldurmuş - lardır. Rıhtrmda dmuran balıkçı gemileri, birbirlerine bitişik denecek derece - de yakın demirlidirler. “Deli Yorgi,, gemisi de bunlarımn arasındadır. Bu sırada. infilâk neticesi sıçra- yan balık sandıklarının yanar bir hal de yandaki gemilere düştüğü görül- müştür Parçalanan gemide bulunan lar da bir saniye içinde denize dökül müşler, çırpınmağa — başlamışlardır. Deli Yorgi motörü, ani denecek ka - dar.kısa bir zaman içinde kıçtan bat- nuştır, Kurtarma Ameliyesi Barselon, Frankist Taarruzuna Şiddetle MukavemetEdiyor ATTENU” (Başı 1 ncide) valar çalmakta olan bandolar, bu a - layların önünde gitmekteydi. Kadınlarla dolu kamyonlar şeh- rin sokaklarından geçmekte ve erkek leri vazifeye davet etmektedir. Yalnız bir kasabada 200 kadın öldürmüşler : Barselona 21 (A. A.) — — Havas Ajansının muhahiri bildiriyor: İspanya kadınları namına Belçi - ka kraliçesine, Mme. Roosevelte, Ar- jantin, Meksika, Chili cümhur reis - lerinin refikalarma, düşes d'Atholla, Simon ve Edenin refikalarına aşağı - daki telgraflar gönderilmiştir: “İstilâ kıtaları tarafından Katalon yanın Santacoloma kasabasında iki yüz kadın katledilmiştir. Bu korkunç cinayet, İspanyol milletinin Littorio ismindeki İtalyan fırkasına karşı in- fial ve nefretini uyandırmıştır. Bü - tün dünya kadmlarının, müstevlile - rin ika ettiği cinayetlere ilâve edi - len bu yeni cinayeti de öğrenmesini istiyoruz. Siz kadınların bu katliâm karşısında en şiddetli itiraz seslerini zi yükseltmenizi istiyoruz..,, Fransanın ilk yardımı Perpignan, 21 (A. A.) — Cümhu riyetçi İspanyaya tahsis edilen ilk buğday treni, dün gelmiştir. İspan - yol memurlar: 27 vagondan mürek- kep olan treni teslim almışlardır. Bu tren İspanyaya 45 bin ton buğday göndermeğe karar veren Fransa hü- kümetinin sevkettiği ilk partidir, Paris gazeteleri telâşta Paris, 21 (A. A.) — Frankistlerin Barselon istiametinde ileri hareke- ti Fransız matbuatını endişeye düşür mektedir. Epogue gazetesinde de Kerilles, diyor ki: “Avrupada halihazırdaki vaka - ların inkişafını sükünetle karşıla - yan vatanperverler, bizi hayrette bı- rakıyorlar. Ben, Franconun zaferini Fransa için hakiki bir felâket telâk- ki ediyorum., Ördre gazetesi, şöyle yazıyor: “Franconun ordularile birlikte çarpışan İtalyan askerlerinin geri a- Hnmasma müuvaffak olamryan Fran - ga ile İngiltere, Franco, muzaffer ol- duktan sonra da bu askerlerin geri alınmasını temin edemiyecekler ve Mussolini, Balear adalarından Fran- sanın ve İngilterenin Akdeniz yolla- rını tehdit edecektir. Fransız komünistlerinin kararı Paris 21 (A, A.) — Fransız komü rist partisi kongresi bugün Pariste toplanmıştır. Parti genel sekreteri Thorez da - hili ve harici siyaset hakkmımdaki ra- porunu okumuştur. İspanyada yapılmakta olan harbi kaydettikten sonra Thorez ademi mü dahalenin bir hata olduğunu söyle - mekten ve Chamberlain ile Bonnet' - yi hem Münihten de ademi müdaha leden mesul tutmaktadır. Fransa ile İngiltere — arasındaki anlaşmanın Fransanın emniyeti ba - kımından esaslı bir unsur olduğunu söyliyen Thorez ancak bu anlaşma - nın müsavata istinat etmesi lüzumu nu ehemmiyetle ileri sürmektedir. Thoreze göre, komünistler hükü- mete şöyle demelidir: “Ne Münihi, ne içtimai kanunla- im baltalanmasını ne sendika hakla- rının tahdidin?, ne de amele sınıfları nm haklarında yapılan - tecavüzleri tasvip etmiyorum. Fakat, İspanyayı kurtarır ve hududu — açarsanız size müzaherete hazırız..,, Hükümet, bu teklifi kabul eder- se halk cephesi daha geniş bir esas dahilinde yeniden teessüs etmiş ola- caktır. Eğer açık bir ceyap vermezse ona, şöyle deyeceğiz: İspanyaya yar dım etmemek bir hıyanettir. Bu hı- yanete karşı netice her ne olursa ol- sün katiyen mücadele edeceğiz.,, Lübnan Kabinesi İstifa Etti Beyrut, 21 (A.A.) — - Abdullah Yaffi hükümeti, istifa etiniştir. Bu- nun sebdbi, koalisyon prensibine müsteniden teşekkül etmiş olan bu milli birlik kabinesinde mezkür pren sibin artık bilfüil tatbik edileme - Lübnan cümhurreisi Eminle Sd- de, yarın istişarelere başlıyacaktır. Tramvay Şirketi İle Müzakereler Başlıyor Ankara 21 iTan muhabirinden) — Tramvay şirketinin satın — alınması hakkında müzakerelerde bulunmak üzere dün akşam şehrimize gelmiş o- lan şirket mümessilleri Nfaia Vekâle ti ile bugün ihzari temaslara haşla- dılar. Müzakerelere pazartesi — günü başlanacaktır. Hâdise hemen itfaiyeye haber ve rilmiş ve ilk olarak deniz itfaiyesi yetişmiştir. Bir taraftan diğer gemi- lere de siraye: etmek üzere bulunan su üstündeki yangım söndürülürken, diğer taraftan da denizde çırpınan ya ralıların kurtarılmasına başlanmış - tır. Biraz sonra liman ve gümrük mu hafaza teşkilâtının motörleri de gel- mişler, yangın sirayetinemeydan ve rilmeden söndürülmüş ve kazazede- ler kurtarılmıştır. Fakat makınist Manolun parça-- lanan gemi ile beraber sulara gömül ücüğü anlaşılmıştır. : Batan Deli Yorgi motörünün ya - ninda bulunan Marya gemisinin kap tanı Teofilosla bir Yunalı — tayfa da infilâk tesiriyle denize düşmüşler - dir. Kazazedelerden Deli Yorgide bu lunan Nişan başından ve vücudünün muhtelif yerlerinden, Marya kaptanı Deofilos da başından ve kollarından ağır yaralı oldukları için derhal im - dadı sıhhi otomobiliyle Cerrahpaşa Fastahanesine kaldırılmışlardır. Ötekilerin yaraları hafiftir. Gemi nin diğer tayfaları dışarda oldukla - rı için, tehlikeden uzak kalmışlar ve kurtulmuşlardır. Hâdise üzerine kaza yerine ge - len cümhuriyet müddeiumumisi ve zabıta âmirleri ilk tahkikatı yapmış- lardır. Ceset Çıkarıldı Çarkçı Manolün cesedi dün akşa ma doğru daıgıçlar vasıtasiyle deniz den çıkarılmıştır. Cesed, infilâk tesi- riyle tanınmıyacak bir hale gelmiş- tir. Üzerine motörler ve deniz ankazı Ğ9 yığıldığı icin denizden çıkarmak epeyce müşkü! olmuş ve dalgıçlar bir kaç defa denize inmek mecburiyetin- de kalmışlardır. Kazadan ağır yaralı olarak kur - tulabilen Nişan, dün kendisiyle görü şen bir muharririmize bu ani infilâkı şöyle anlatmıştır: “— Anbarda balık sandıklarmı istif ediyordum. O sırada diğer arka- daşlardan Hüseyin ve Hâmit yukarı çıkmışlardı. Birdenbire bir sarsıntı oldu, balık sandıkları üzerime düştü. Bundan sonra müthiş bir — gürültü duydüm. Nasıl olduğunu bilemiyo - rum. Kendimi denizde buldum, Me- ğer depolar natlayınca beni de balık sandıkları ile beraber fırlatmıs at - TİŞ;, Kazanın Sebebi Kazanın sebebi hakkında hem ad- H, hem de fenni tahkikat yapılmak - tadır. Şimdiki tahminler şu merkez dedir: Ş Büu kabil balıkçı gemilerinde mo- törlerin ilk işlemesinde tatbik edilen baya tüpleri kullanılmaktadır. *De- Hi Yorgi,,gemisi için de dün bir tica- rethaneden böyle tazyik edilmiş bir khava tüpü tedarik edilmiştir. Söyle- nildiğine göre hava tübü diye yalnış İtalyanın TunaHavzası Politikası (Başı 1 ncide) mahiyette tavizlerde bulunmıya mu- vafakat'etmekte ise de Macaristan lehinde her türlü hudut tashihi fikri- ni reddeylemektedir. Elde edilen intıba şüdur ki, Yugos- lavya büyük Avrupa meselelerinde bir intizar siyaseti takibine mütema- yildir ve Yugoslavya hükümeti iki büyük demokrasi ile iyi münasebet- ler idamesini ve Balkan memleketle- ri blokuna her zamankinden fazla is- tinat etmeyi istiyor. İyi malümat alan mahfiller, Bel- gradın antikomintern paktına iltiha- kı hakkındaki şayialara hiçbir kıy- met atfetmemektedirler. Gaydanın bir makalesi Roma, 21 (Hususi) Journale d'İta- lia, Sinyor Gaydanın bir makalesini neşretmektedir. Gayda bu ma- kalesinde Almanyanın Yugoslavyada İtalyanın karşılaştığı en mühim tica- ret rakibi olduğunu anlatmış ve İtal- yanın Yugoslavya ile ticaretini yük- seltmesi için yeni şekiller ve kolay- lıklar bulması lâzım geldiğini söyle- miştir. Tribune g inin yazdığına göre |İngiliz Harict Siyasetinin — Anahtarı Nedir? (Başı 1 ncide) altı kişilik bir grupa dayanır. Bu zümrenin içinde Lord ve Leydi As- tor, Lord Londonderri, Times ga- zetesi sahibi Dawson ve İngiliz Bankası Müdürü Montague Wor- man vardır. Chamberlain'in temsil ettiği bu grupun siyasi kanaati şudur: Dünya bir harp ve bir ihtilâl a- rifesindedir. Avrupadaki ideoloji kavgası bu harp veya ihtilâlin ha- « zırlık devresidir. İdeoloji kavgası Ayvrupayı iki zümreye & ır: Bir tarafta sosyalistler ve komü- nistler, öte tarafta burjuva cemi- yeti ve kapitalizm. Bütün dünyada kapitalizmi tehdit eden iki tehlike vardır: Biri memleketlerde dahili bir ihtilâl veya sol cenahın iktidar mevkiine geçmesi, ikincisi bir harp vukuunda Sovyet Rusyanın Avru- pada beynelmilel bir ihtilâl çıkar- ması. İngiltere kapitalist bir mem'e- kettir. Şu halde İngilterenin hari- ci siyaseti: gerek dahili ve gerek beynelmilel ihtilâllerin önüne geç- mek. Bunun için de her memleket- te sol partilerin kuvvetlenmeleri- ne mâni olmak, komünizmin yayıl- İtalyan eşyasının Yugoslavyaya ihra- cını kolaylaştırmak için Yugoslavya lehine bir milyar dinarlık bir kredi derpis eden bir proje hazırlanmıştır. Çekoslovakya Hariciye Nazırı Berlinde Londra, 21 (Hususi) — Çekoslo- vakya Hariciye nazırı, bugün Berline muvasa'at etmiş ve öğleden sonra Führer ile görüşmüstür. Çek Harici- ye nazırının Berlinde bir kaç mese- le hakkında görüşeceği anlaşılıyor. Anla göre bu lelerin bi- engel olan faşizme yardım etmek, her yerde sağları kuvvet- lendirmek, Sovyet Rusyayı tecrit ederek Avrupa üzerinde müessir olmasına imkân bırakmamak. Cahmebrlain, iktidar mevkii- ne geldiği zaman bu pren- siplerle yola çıktı ve her mem- lekete karşı olan vaziyetini ona gö- re tesbit etti. 1 — Fransada sosyalist bir hü- kümet vardı. (O vakit Blum ikti- dar idi.) Chamberlai ilind Ti Çekoslovakyadan Almanyaya ame- le temini ve bu suretle Almanyada hissolunan amele darlığının izalesi- dir. Haber alındığına göre, Prag ga- zetelerinden bazılarının — neşriyatı hakkında da Çekoslovakya Hariciye “-Nazırma sualler sorulacaktır. Cünkü bu makaleler Berlinde Teaksiyoner Mahiyette sayılmaktadır. Nihayet A manyanın Pragda daimi bir Alıman heyeti askeriyesinin bulunduru' t-- sını istiyeceği rivayet olunuyor. Çe- koslovakyada buna benzer bir AL man askeri heyeti vardı ve son buh- ranların nihayet bulmasına kadar o rada kalmıştı. Tekzip ediyor Roma, 21 (A.A.) — Bir Alman ga- zetesi, Hitler ile Mussolini arasında bir mülâkatın muhtemel olduğundan bahsetmesi üzerine salâhiyettar İtal- yan mahafili bu hususta kati ademi malümat beyan etmisler ve haberi pek muhtemel görmediklerini ilâve eylemişlerdir. Varşova, 21 (A.A.) — Polonya mah fillerinde söylendiğine göre, Kont Ci- ano tarafından yapılacağı bildirilen '| ziyaret, ağlebi ihtimal 20 şubat ile 1 mart arasında vukubulacaktır. Roma, 21 (A.A.) — Bulgar Kralı Boris ile Prens Kiril ve Prenses Ök- sodi, Prenses Mari'nin evlenme me- rasiminde hazır bulunmak üzere dün akşam buraya gelmişlerdir. Dahiliye Müstesar Muavinliği İhdas Ediliyor Ankara, 21 (Tan muhabirinden)— Dahilıye Vekâleti merkez teşiklât va vazifeleri hakkındaki kanunlarda de- ğişiklik yapılması hakkmdaki kanun lâyihası ruznameye alınmıştır. Bu lâ yiha ile Dahiliye — Vekâletinde bir müsteşar muavinliği ihdas edilecek- tir. Bundan başka vilâyetler idaresi- nin adı da memurlar sicil ve muame lât umum müdürlüğü diye değiştiril mekte, teşkilât ihtiyaca uygun bir şe kilde genişletilmektedir. Bundan başka levazım işleri di- ğer vekâletlerde olduğu gibi müsta- kil bir müdürlük haline — getirilerek Vekâlete bağlanmaktadır. Ltkla oksijen tübü alınmış ve bundan haberi olmayan makinist Manol ma kine tecrübelerini yaparken oksijen tüpünü hava tüpü diye kullanmıştır. Geminin ilk sarsılmasındaki infilâk bundan olmuştur. Sonra birinci infi lâk tesiriyle benzin deposu infilâk e- ve şları Fransada bir sağ hükümet istiyorlardı. Bir taraftan Londra mâli mahafili (City), bir tarâftan hükümet Fransa üzerinde tazyikler yaparak, Fransada mali buhranlar ihdas ederek sosyalist- leri düşürdüler ve adım adım sağ- ları kuvvatlendirdiler. Nihayet bu gün ellerinde kukla gibi kullandık- ları bir hükümet getirdiler. Bu gün artık Fransa, İngiliz siyasetinin istediği istikamete girmiştir. Ergeç Fransa ile Sovyetler arasındaki it- |Alfabe Müsabakasını Kazananlar Ankara, 21 (Tan Muhabirinden) — İlkmekteplerin birinci sınıflarında 1939 - 1940 yılından itibaren 3 yıl okutulmak üzere açılan alfabe müsa- bakası neticelenmiş, müsabakaya iş- tirak edenlerin hazırladıkları kitap- lar Maarif Vekilliğince tesbit edilen ve ekserisi ilk mektep muallimlerin- den müteşekkil olan bir komisyon ta- rafından tetkik edilmiştir. Neticede Edirne Kurtuluş ilk mektebi başöğ- retmeni Murat Üzgür ile Edirne Ga- zi kız mektebi başöğretmeni İ'jsan Gökçe birinciliği, Balıkesir- Necati- bey muallim mektebi iş muallimı Ma hir Göksel ikinciliği, Kayseri Bozaltı ilk mektebi başmuallimi Hilmi Güçlü üçüneülüğü, İstanbul on beşinci i'l mektep muallimlerinden Nimet Çala- pala ile İstanbul Musevi lisesi öğ- retmehnlerinden Rakım Çalapala dör- düncülüğü ve Balıkesir Dursunbey üçüncü ilkmektep başöğretmeni Ah- met Önkök beşinciliği kazanmışlar- dır. Birinciye 3 sene müddetle her sene 600 lira, ikinciye bir sene 600 lira, ü- çüncü, dördüncü, ve beşinciye birer defaya mahsus olarak iki yüz lira ve rilecektir. Maarif Vekâleti Mecmua Maarif Vekâleti ilk ve orta tedrisat dairelerinin faaliyeti ye muallimle- rin mesleki bilgi ve kabiliyetlerini artırmak maksadile iki mecmua çıkar mıya karar vermiştir. Bu hususta maarif müdürlerinden ve orta tedri- sat muallimlerile ilk tedrisat mjifet- tişlerinden bazılarının fikirleri alın- mak icap etmiş; bunlar Vekâlete ça- ğırılmışlardır. —. (O —— Moskovanın Bir Tekzibi Moskova, 21 (A.-A.) — Ecnebi mem leketlerde çıkan haberler hilâfına o- larak Jekof istifa etmiş değildir. Har biye komiser müuavini İgnatiefin de tevkifi haberleri tekzip edilmektedir, Bilmecede Kazanecınlar 7 Kânunusan! 939 tarihli — «Cocuk —- TAN» dakl b feri doğru” di lerden hediye kazananların listesi: Birer dolma kurşün kalemi kazananlar! K Erkek — ortaokulu 100 Ne- tifakın da tamamen bozul temin edecektir. a 2— Almanyada komünizme harp ilân etmiş bir rejim vardır. Bu re- jimi tutmak ve kuvvetlendirmek lâzımdır. Çünkü Sovyet propagan- dasının ve Avrupaya hulülünün önüne çekilmiş bir settir. Ayni za- manda Almanyada nazizmin yıkıl- dığı gün bir komünist ihtilâlinin başgöstereceği muhakkaktır. Bina- enaleyh Hitlere istediklerini ver- mek pahasına da olsa, yardım et- mek ve nazizmi yasatmak doğru- dur. Nitekim Hitler “Kavgam,, adlı kitabında ortaya attığı bütün dava- larını tahakkuk ettirmiye başlamış, hattâ İngiltere Başvekilinden müs- temleke için bile vaad almıştır ve alacaktır. 3 — İspanyada hükümetçilerin dim Akol; Kadıkây 8 üncü ortaokul 608 Celâl Nuri Özeçil, Kadıköy Kız Enstitüsü 128 Şadiye Uzuner. Birer mürekkepli kalem kazananlar? Kartal hâkimi kızı Lübabe Kirman, Kanlıca Körfez caddesi 28 numarada Sa- ha Ramazan oğlu, Bakirköy ortaokulu 644 Esat Tınaztepe, Birer albüm kazananlar: Trabzon Gazi ilkokulu 362 Şefik Can- sevâör Kirşehir ortaokulu 38 Nihat Taşkın, Cağaloğlu kız. — örtaokulunda Müveddet Esener. Birer Resim modell kazananlar!: Malatya lisesi 902 Faruk Emek, Eskişe- hir ülkü okulu 212 Aydın Konçak, Bursa Maksem Fevzi Çakmak caddesi 81 numa- rada Cemil Orhan. Birer Sulu boya kazananlar: Bolu noter Vedat oğlu Cüneyt Kosal, Afyon Karahisar Dumlupınar ilkokulunda 267 Nermin Selçük, Bergama Atatürk ilk okulu 152 Semiha Balay. » Birer kalem boyası kazananlar: Çanakkale 18 Mart okulu Birsen Gür- k Fr da - sol h kuvvetlendirebilir. Ayni zamanda o vakit İsparıya sol propagandanın bir merkezi olabilir. Avrupa da böyle muzır tohum saçan bir yu- vanın kurulmasına cevaz vermeme- lidir. Onun için İngiltere ademi müdahale siyaseti'e hükümetçile- re yardım yapılmasının önüne geç- miş, fakat İtalya ve Almanyanın Frankoya yardım etmesine karşı seyirci kalmıştır. Frankocular ga- lip geldikten sonra İspanyayı Pa- ra ile satın alabileceğine kanidir. Onun için burada Alman ve İtal- soy, G fep ortaokulü 2110 Necati Dik- men, Uşak ortaokulu 548 Nebil Süvek, Birer pergel kazananlar!: Maçka Muradiye Bayır sokak Emsal a- partımanı 5 numaralı daire, Heybeliada ilkokul Erol Baykara, Yeşildirek Mengene çıkmazı 12 numarada Erol Özaçar. Birer kart kazananlar: İzmit taksi şöförü Saffet Meriç, Zile or- taokülu 16 Mehmat ' Bütü v Park karşısı Kara Osman sokak 1 numa- rada Nartık Baloğlu, Edirne yeni cezaevi kâtibi Bilâl oğlu Akın Yaraman. antikomünist blok teşekkül etmiş o- lacak, hem de Fransa korkusundan tamamen İngiltereye teslim olmı- ya bur olacaktır. yan yard dan endişe et l , tedir. 4 — İtalya Akdenizde kuvvetle- niyor. İtalyada faşizmi öldürme- mek ve zaafa düşürmemek lâzım- dır. Yalnız Akdenizde hâkim olma- sına da meydan vermemek lâzım- dır. Onuün için de sağ bir Fransa ile ittifakı kuvvetlendirmek, ÂAk- deniz devletlerini elde etmek icap eder. Bugün yapılan da budur. 5 — Orta Avrupa İngiltereyi a- lâkadar etmez. Binaenaleyh, Al- manya burada büyüyüp genişliye- bilir. Hattâ Balkanlara kadar ine- bilir. Zaten bu suretle büyümesi faydalı ve lâzımdır da. Çünkü bu suretle hem Sovyet Rusyaya karşı Cerek bu facia meydana gelmiştir.. 3 da mı Avrup ort. bir şte İngilterede bugünkü muha- fazakâr hükümetin takip ettiği siyasetin ana hatları budur. Eli- nizde bu anahtar olduğu müddet- çe, İngiliz siyasetinin filân veya falan meseledeki. tarzı hareketini anlamakta ve muammayı çözmek- te müşkülât çekmezsiniz. Chamberlain grupu için ana me- sele her ne pahasına mal. olursa olsun, beynelmilel ihtilâl doğura- bilecek bir harbin önüne geçmek, ve memleketler dahilinde bir ihti- lâle mâni olmak için sol cereyan- lara nefes aldırmıyarak sağları ik- tidar mevkiinde bulundurmaktır. İşte İngiliz harici siyasetinin anah- tarı budur. sae e LÜ ça