ar Şamilin Hayatı Sadelik ve —- No: 82 — EA ii İnziva Içinde Geçiyordu ki düşman- Tiha veda ederek Türkiyeye geç Sek istemişti. Lâkin, bazı aile iş- b etmek için birdenbi- in değildi. Buna n Çay Aleksandra haber gön- N te vakit ge- Sinesine müsaade edilmesini rica Mhigti, Bi ar düşünmüş taşınmış; Şami li memnun etmek için, Ko- to şehrinde ikametini tensip ey #ilşti... Bu şehir, âdeta Kafk İshın bir modeli idi. Her taraf, or- gönlik ve yalçın kayalar arasından $tırmış olan ofundalıklar içinde , Bütün bu tabi manzaralara hâ- *n olan şehrin en güzel bir köşkü milin ikametine tahsis edilmiş- “ Şamil bu köşke gelip te pencere bakmaz; derhal hayalin- in tatlı hatıraları uyan - > Ne hoş.. Tıpkı, Çeçenistana |, Bayat yaşımıya başlamıştı, Ken ne ve ailesi efradına, ayrı ayrı | kler tahsis edilmişti. Şamilin erine insan ve hay- n tablolarla i olduğu gibi bırakılmış; bü heykeller ve canl mahlük “mleri de kaldırılarak sadeleş- lmişti. > Şamil ailesinin masraf- ları için senede (10 bin) rub ia rilmesini emretmişti, Bu para, nil Rusyada kaldıkça İinen tesviye edile kat Şamli, mümkün olduğu e Rusyadan çabuk kurtularak #n evvel Türkiyeye geçmek fik de idi Samil, Kafkasyada olduğu gibi, “öda da gayet sede ve basit bir Yat geçiriyordu. Pek çok zaman na kapanarak ibadetle meşgul Yordu. Fakat bu meşgüliyeti a- inda, kendisin! ziyarete gelenle- İs reddetmiyor.. Misafirlerini da şen ve mütebessim bir çehre karşılıy; Ye ça her sene k hepsini memnun et vordu. Ay disine gelenlerin ziyaretlerini i- i, #tmeyi de ihmal eylemiyordu. i, « Ziyaretlerinde daima piyano riyor, zevkle dinliyordu. “$ zamanlarında, şehir civarı- © tabif manzaraları arasında ekten de büyük bir lezzet du Tdu... Bu gezintilerde kendi- ik dâima - senelerdenberi vekil * vazifesi ifa eden - (Hacyo) re- 8 odiyordu. Ma içi vo, Hacyo yanında ufak paralarla dolu kü- bir çanta taşıyordu. Çünkü Şa st geldiği fakirleri hareketle Hacyo- e bol bol sadaka da şehrin #erserileri arasında ulmuştu, Artık bunlar kç Yolunu bekliyorlar, para £ Na b la İh" bazan bu talepleri izaç de t6 çikarıyorlardı. e, al, şehrin komiserinin nazarı setini celbetmişti, Bunları me çalışmak için tedbirler almak riyetini hisseylemi, Ny tedbirlerin tesirlerini biz âç, mek istiyen komiser, bir gün Ya tesadüf etmişti. Hacyo sol tar Arkasına saklamıştı. Sağ elin deki çantayı dişlerile açmış; çanta nım içinden dişlerile bir gümüş rub le çıkarmış, bu rubleyi sağ avucu- nun içine almış; yanında duran se- #1 kıyafetli bir adama gizlice u- zatmıştı. K miş; evvelâ oradan defetmiş; örerek: Verdiğin parayı o adamin ne omiser bunu derhal Hacyonun yanına gel sefil kiyafetli adamı rür görmez, ve sonra Hacyo- bir meyhaneye girecek. O para ile şarap â Demişti. Ve bu luğunu isbat iç larak © adi takip etmi Hacyo bunu görü de hiddetlenmişti bi, hakkın ecek, sözlerinin doğru eyoyu yanına a- 1 meyha kadar görmez fena armış komti- mdi gidip, gördükleri kledeceğim. yı Şamile hk ye etmiş dikten s« — Bizim vazifemiz, muhtaç gördüklerimize mua etmektir. Onların eline ge » bu sözl dinledikten sonra — Garip şey.. Senelerce bizimle harbeden Şamtli, hiç tanımi Biz onü; sert bir mutaassıp, ve ham bir sofu zannederdik. Şimdi anlı- yorum ki, bu adam hırisi la ve bristiyarlıkla değil, düşmanlarile harbetmiş. sadece Demek mecburiyetini hissetmiş- ti Bir vaka daha... amil, şehre yakın bir manas Ş tırda âlim bir baş papaz, ve bu baş papazın kütünhanesinde de i arapça kitap bulunduğu- Ve yanına, muhafızı miralay Bogoslaveski'yi alarak, ki- » manastıra git nu işitmişti, Baş papaz, Şamili büyük ihtiram Yari etmiş; kitaplarım göstermişti. Şa- karşılıyarak izzet ve Ikram mil, bu kitapların içinden eski « Yazması bir incili seçerek mütalea ve telkik için başpapazdan izin is- temiş, kitabı alıp evine getirmişti kik, on gün kadar d amil, tekrar ma, İsanın şeraiti hakkında, za- atım vardı. Bu kitabın mütaleasile de birçok şey- ler öğrendim... Dini: çok mühim e: sa İnsi in emirleri slara istinat ediyor. te ve bütün insan lara karşı sulh ve salâh ile şefkat ve merhameti tavsiye eyliyor. Ni çin bu emirleri tatbik etmiyorsu - z?.. Din p davran kitabın kavli il kasyada bu kadar kan dökülmiye- cek, yüz binleree insanın ha Milletiniz i i kitabın ahkâmını n rediniz. Şü fâni dünyanın netice asları yüzünden yapıl cadele ve mükatelelerin giniz. Diyârek, baş papazı hayretlere garketmisti, »susunda çok mütsas- ükümetiniz, eğer bu atı sön iy erseniz (Devamı var) DUMANSIZ KÖPRÜ Boğaziçi vapurlarından birine konulan bir cihazın tecrübesi ya- pıldığımı ve bunun bacadan duman çıkmasına mâni olduğunu geçen günkü 'TAN yazıyordu. Bu haber, Karaköy Köprüsün- den geçmiye mecbur olan İstanbül- lular —yani İstanbulluların herken hepsi— için büyük bir müjde: Bu cihaz 68 numaralı vapurda mü vaffakıyet verince, resimde onun yanında buram buram tüttüğünü gördüğünüz 66 numaraya da, Bı Eaziçi vapurlarımın baska numar: larına da, Akay vapurlarına da el- bette takılacak ve umarız ki Kara- köy Köprüsü yakın vakitte duman dan kurtulacaktır. Ev bacalarından, fabrika baca- larından çıkan dumanlar her yer- de şehirlerin en büyük dertlerin. den biridir. İngiltere gibi, Alman. ya gibi fabrikaları çok, apartıman. kı evlerinin en çoğu ksloriferle 151. nan memleketlerde dumanların şe- hirlere verdikleri zararlar hakkmda mühim tetkikler de yapılmıştır. İn gilterenin Mancester şehrinde fab- rikaların çokluğundan dolayı va- sati ömür dumansız yerlerdekin. den on yıl azdır. Almanyada da fabrikaları se yalnız bir tai fında olan Ham şehrinde, 16 ile 60 yaş arasındaki insanlarda göğüs hastalıkları on binde on olduğu halde, fabrikalar ortasında bulunan Gelrenkirsin şehrinde on binde o- *tuz dörttür. Halbuki duman ve omun İçin: ki türlü türlü kömür ve sehirli maddelerin parçaları yalnız insan nefes borularına gitmekle, yüksel. dikleri vakit güneşin ışıklarını ka- pıyarak insanı ışıktan mahrum et- mekle kalmazlar. Ağzımızdan içe. riye girerek barsaklara kadar iner- ler ve oradan kanımıza da karışarak hizi zehirlerler de. Bundan dolayı şehirleri duman- lardan kurtarmak yeni şehircilik öl minin de en mühim meselelerin. den biridir. Sehirciler simdiki hal. de bu meseleyi, şehirleri Zaning usulünde mıntakalara ayırarak fah rikalar için ayrı bir mıntaka tah- sis etmekle, evlerin kaloriferlerini de kömür yerine —yzakta kurulan fabrikadan gelecek— havagazi ile ısıtmayı tavsiye etmekle halle- derler, Aksiliğe hakınız ki, bizim güzel İstanbulumuzda da bu Zaning &su lü tatbik edildiği vakit Karaköy Köprüsü yine duman mıntakası o- larak kalacaktı, Şimdilik, İstanbul da fabrikalar —hereket versin de- miye insanın dili varmıyor, cünkü bir şehirde fabrikaların çokluğu da medeniyet eseridir— pek az ol- duğu gibi, koyu duman çıkaran kalorifer bacaları da nadir ve za- ten şehir pek geniş olduğundan bu rada —Londrada olduğu gibi— havanın bir mil mikâbında otuz ton kömür tozu bulunmasına İmkân yokt Fakat Köprü? Hepimizin sık sık, bir çoğumuzun da günde birkaç de İn üzerinden gecmiye mecbur ol. duğumuz o Karaköy Köprüsü! Ya. zın bizi çayır çayır yakar, kısın bi- xi üşütür. Vapurlar onun sağına, soluna yanaşırlar, kömürlerini ora da alırlar. ocaklarını orada doldu- Turlar ve kömürlerinin en çok du- manlarını orada çıkarırlar. Sakin. havalarda, vâkıâ, vapur. ların dumanı hemen yukarıya çe kar, deniz üzerinde rüzgâr daima az çok bulunduğundan duman ca- buk yayılır, güneşin ışıkları az çok kapnsa bile, karada ve çukur. daki şehirlerde olduğu gibi, biz far kına varmayız, Ancak hazı fırtınalı günlerde | Kudreti maliyesi MÜTEFERRİK : İYerli Malı Sergisi Için Nümunelik Eşya Yapılıyor Galatasarayda açılacak olan 80 - nuncu yerli mallar sergisi içi Tıklara devam ediliyor. Yerli kalarımız Türk sanat inkişafının en canlı nümünelerini teşhir etmek için faaliyete geçmişlerdir. Çorap, triko- aj, fanila, mensucat fabrikaları üze rinde sonuncu ve onuncu yerli mal- İlar sergisi damalı eşya imaline baş lamışlardır. İpekli işliyenler ise husu i modellerle yeni kumaşlar yapma İğ« karar vermişlerdir. Diğer muhte- lif sanayi şubelerinin de bu serg faaliyete başladıkları Imıştar. Sergi komitesi bu hafta ii top- İlanarak resmi müesseseler için plan üzerinde pavyon yerleri an ayırmağa “Ziraat Kolleji İçin Ziraat koleji yapılmak üzere Zi - ilköydeki Ayamama köydeki Aymama çiftli sellüm muamelesine başlanacaktır.Bu muamelenin Yeşilköy tohum islah istasyonu müdürü Mirza tarafından yapılmasına Vekâletten emir gel tir. Mirza ile birlikte çal ziraatçi tesellüm biter bitmez bu çift likte tetkikler yapacaklar, tahdit edeceklerdir. cak i araziyi ö İnhisar Maddele Sürümü İçin İnhisar maddelerimiz için bazı ce nebi piya pılmi lardan yeni talepler ya ır. Fakat 1 bu gibi piyasalarla daimi irtibata imkân vermiyor Mısırda Türk sigara ve likörleri pek boğenil Meselâ tarda sevkiyat Bu vaziyet dış kıla İnhisarlar i kike başlam kurulduğu cağı muhak — e MUŞTA: Bu Sene Zeriyat Vaziyeti Fena Muş, (TAN) — Bu e da en fe hardır. İlk. etişmese bile haizi kıy- ir. Buna muke- sın fena gitme- si, umumi bir sarsıntıya sebep olmak- tadır, Bu yıl da Muş için böyle tal bir sene olm zamanlar- danberi eşine tesadüf edilmiyen bir kışın geçirilmesi, karın irtifa 576 santimetreyi bulması, sonbahar ze İriyatındandan hemen hemen yüzde İkirkının mahvolmasna sebep teşkil, etmiştir. ar, Uzun müsait olanlar, bu zararı çıkarmak için ilkbaharda fazla ekin ekmek istemişlerse de 7 ni- sanda başlıyan ve hiç fasılasız 21 ma- yısa kadar süren yağmurlar buna da imkân vermemiştir. Zeriyat işlerinin böyle fena git mesi, umumi bir endişe uyandırmış tar. rek vaziyeti kurtarmıya çalışıyorlar. AĞRIDA : ———.. Hükümet Konağı Yapılıyor Ağrı, (TAN) — Burada bir hükü-| met konağı inşasına karar verilmiş, temelleri merasimle atılmıştır. —— rüzgâr yukardan bastırdığı vakit, köprüye yanasmış vapurlardan çı- kan dumanın, köprüden gecen İn- sanları ne kadar sıktığını, boğacak gibi tıkadığını hepimiz biliriz. Köp | rü üzerinden geçerken vapar du- manından gözüne kömür parcası mis olanlar de onun acısını hiç bir vakit unutamazlar. Onun için, Boğaziçi vapurların- dan birine konulan o duman yutu. cu âlet büyük bir müjde gibi geli. yor. Hiç köprüsüz İstanbulu göre- ceğimizi beklerken, dumansız köp- rü de bir tesellidir. | Köylüler, fazla miktarda darı eke. TRKE ERER Eeee ee, larda muntazam satış teşkilâtı olma-|< “GÜNLÜK PIYASA Dünkü piy şak buğdayl ...... Samsunun yu: arından yüz yetimi 0 — SA1 kuruştan 6 8.30 kuruştan tüccan .aaaaasaseaeasame 4 olarak satılmıştır. malı k : tan sif Tekirdi vdar kilasu “eeeasesemasaseseme (HRACAT; Sovyetlere 650 Bin Kilo Tiftik Satıldı “Sovyet Rusya namına satılan tif- tiklerin yekünu 650 bin kiloyu b: muştur. Bu mikdarın 60 bin kilo ka darı kilosu 110 kuruştan satılmıştır. Mütebaki partilerin kilosu 1125— 115 kuruş arasında verilmiştir lan mallar fitilli ve derisiz K ak E: sa İle yakından alâkaları devam et » mektedir. (Hikâyeden Mabaat) Hürriyete ö Doğru (B ncıda Soğuktan titriyen çeneleri bu hoyrat ve küstah âskerlerin ve za- bitin karşısında hiddetten titriş ın sağındaki arka - tükenmedi! — Yirmi üç. Yirmi dört, yirmi beş! Ta Asker sayıyı bi nam #irdikten sonra makineyi mahk ların önüne boşluk, durmı- yan karlı rüzgâr, uçsuz bucaksız bir karanlık. Başka hiçbir şey yoktu. Askerlere bir emir daha verildi: — Hazırol! B ütün kalpler burkulmıya, sinirler gerilmiye başlamış tı, Gözlerinin önünde düran bu ko- caman alet ölümdü. Birkaç aske» bu makinenin üstünde hazırlıkla meşguldüler. Bir iki dakika sonra bu makine işliyecek ve ruhları u- çacak olan bu vücu gecenin h ve onları beyaz karlar örtecekti Mahkümların arasından içli biz $es yükseldi; — Arkadaşlar unutmayın ki, ö- lüme mahküm olan bizler şimdi ö- leceğiz; fakat memleketimizin her yerinde bugün birçok vatandaşları. mız yurdu müdafaa ediyorlar. On- lara zafer temenni edelim. Yola çıktıklarındanberi devam eden karanlık sıyrılmış onun yeri- ne sanki hürriyet ve istiklâl ışık» ları belirmişti. Keskin düdük öttü, Yirmi beş kuvvetli kahraman ses, birden mil- Wi marşlarını söylemiye başladı.. Pit! Pat! Pit! Pat!.. Sürüklene sürüklene ortaya geti: len makine her inip kalkışında bir ü başını omuzlarının rdu. Marş gittikde zayiflıyor ve sesler azalıyordu. Bir düdük sesi daha.. Pit! Pat! Pit! Pat, Birkaç baş daha uçtu. Atılan kur şunların arttığı nisbette marşa işti. rük eden sesler azalıyordu. Üçüncü düdük son kalan sesi de rın Üzerine, karanlığı çöki boğdu. Emir zabiti: — Ha, köpekoğlu köpekler! Ar- | fında yapılan tetik $ |zeytinyağ tüce İtoplantı yapılacaktır. r, Kütahya | EKONOMİ (C PİYASALAR: Zeytinyağcılar Ankarada Toplanacaklar ağlarının halkımız bir şekilde satılma: kler ni mıyacak rada Iktısat yirmi Ank hazl muştur de arının iştirakile bir Bu toplantıya muhtelif yağ mıntakalarından birer murahhas tüccar davet rimiz yağ tüccarlarından er bu toplantıda hazır bulunacak Sezai Omer dün Türkofise gide- ve stan irkofis! edilmiştir. kımıza iyi ve yedirmek eceği yi namesinin de değiştiri- ediliyor. Bu sene zey mahsulü geçen seneki gibi fevkalâde bir vaziyette in beraber son görünüş, in geçen seneye göre yüzde arasında noksen olacağı tah- in olunmaktadır. Geçen sene ağaç lar bereketli mahsul verdik. mahsul Yeni Yılın Tütün Mahsulü Bu sene tütün muıntakalarındaki ekim vaziyeti geçen senenin aynidir. İlzmir mıntakasında ekim çapa İşlerine başlanmıştır. Son gün lerde İzmirde bereketli yağmurlar yağmıştır, Bu sene tütünler 1 şimdiden sul idrak edildikten sonra stok ge - nişlemiş olacaktır. va ile yapılacak yeni tica- sına tütünlerimiz için de esaslı maddeler konulması için tü- tün #üccarlarımızın bazı mütalealar tesbit ederek Iktısat Vekâletine gön derecekleri söylenmektedir. Hayvan Borsasında Satışlar n borsasında satılan ko hıç, 139 kı 160 karayaka, 28 kuzu, bir öküz, bir inek, üç dana, bir manda ile yedi malaktan ibaret» * Kırşehir mıntakasının yapak- larından 991 kiloluk bir parti mal piyasaya getirilmiş ve kilosu 475 kuruştan satılarak borsaya kayde - dilmiştir. Piyasamızda yeniden ya - pak satışı al ştir. # Mersin mıntakasına alt bu se- nenin yeni mahsul sert buğdayla - rından 175 bin kiloluk bir parti ha- ziran teslimi olarak kilosu 5,05 ku- ruştan piyasamızda satılmıştır. Bu buğdaylar 4—3 çavdarlıdır. mea İ GİRESUNDA : Domuzlarla Mücadele sun, (TAN) — Bulanca, Tire- bolu, Görele ve Giresun sahil kazala- rında, fındık ve mısır mahsullerinin yegâne düşmanını teşkil eden domuz larla mücadele iyi neticeler vermek. tedir. Dört muntakadaki domuzlar se- neden seneye azalmaktadır. Görele kazası içinde mevcut domuzlar daha azdır. Yalnız bu sene öldürülen domuz- ların adedi bini bulmuştur. m tık marşı gittiğiniz yerde bi niz! diye homurdardı. V dönüş yolunu tuttu. herhalde gezmiye Zabit karargâha döndü. Tap!. Tapi. Tap!. Tap! Ayak sesleri, neferleri evlerin- de kayboldu Gecenin karanlığı içinde rüzgâr uğulduyor kar düşüyordu yine, Karla ötülmüş, yalnız birkaç ba şın üzerinde kirmizi kan lekeleri görülüyordu. Acaba bu karanlık bi- tecek ve gökyüzü ağaracak mıydı?