Gy ER, paz S Zenci Boksörler Alıp Yürüdü Tüy Sıklet Armstrong Siyah dövüşçülerin müthişidir Yarı ağır sıklet dünya şampiyonu zenci John Henry Levis, ağır siklet dünya şampiyonluğunu siyahi Cos Luviz tarafından kazanıldığı gün, ga #etecilere şunları söylemişti: — Şimdi siyah boksörlerin önüne es- kisi gibi manjalar koyamıyorlar, Zen- Giler boks sahasındaki büyük istidat. larını cihan şampiyonluklarını birer birer kazanarak isbat edeceklerdir. Bugün yeri &i siklette ben varım, Ağır sikleti C wiz aldı. Pek ya- kında diğer sikletlerin de teker teker siyahlar eline geçeceğine eminim. Yarı ağır siklet dünya şampiyonu "Henry Levis bu sözleri söylediği va- kit Amerikanın beyaz boksörleri e- pey kızmıştılar. Bazı münekkitler de piyonla alay etmiştiler. “O gündenberi geçen on bir ay için- de çok şeyler oldu. Horoz sıklet dün- ya şampiyonu iken dövüşten vazge- çip sefahate dalan siyahi Al Bravn, tekrar boksa döndü ve herkesi şaşır. tan tarzlarda önüne çıkanları birer, birer temizledi. Nihayet kaybetmiş olduğu cihan şampiyonluğunu da al- dı Zenci Al Bravn, Pariste dövüşler başladığı sıralarda Amerikada müte- hassisları hayretlere düşüren diğer bir zenci boksörün dehşeti Avrupaya kadar yayılmıştı. Tüy sıklet dünya şampiyonluğunu kazanan Armstron. gun kendi sikletinden bir sımf ileri siklet şampiyonluğunu da almak iş- tediği ilân edildi. Zenci Armstrong, kendine güveni- yordu. Kendi sınıfından bir sıklet daha yukardaki azılı şampiyonlarla boy ölçüşmek kolay değildi. e Buna rağmen Armstron; , fikrini, değiştir. miyordu. Nihayet beyaz Amerikalı- lar siyahinin bu tetrübesine müsaa- de'ettiter. Maamafih zenci Armstrongun, ken dinden bir sınıf üstündeki boksörleri haklayabileceğine inananlar azdı. İlk tecrübe olarak zencinin karşısına şampiyon sınıfına girememiş birini verdiler, Armstrong, beş kilo daha a- ğır olan rakibini su içer gibi kolay» lıkla temizledi. Ondan sonra üç tec- rübe daha yapıldı. Üçünde de muvaf fak oldu ve nihayet hafif sıklet dün. 4 şampiyonluğunun eşiğine dayan. dı. Gözleri açılan ve haklı bir korku ya düşen Amerikahlar zenciyi dünya şampiyonluğunun kapısından geri çevirebilecek birini aradılar. Ventu- ri isminde. aslen İtalyan, fakat sene- lerce Amerikada dövüşmüş kıymetli bir dövüşçüyü son imtihan olarak zencinin önüne sürdüler. Dövüşten evvel ekseriyet zencinin bütün ma- haretine rağmen beş kilo ağırlık far- kımı kaldıramıyarak yenileneceğine hükmediyorlardı. Müsabakanın neticesi Müsabaka birçoklarının tahminle. rini çürüttü. Beyaz dünya şampiyonu önünde iki kere beraberliğe yakın bir netice alan Venturi, zenci Ar- mstronga karşı beş devrede paçavra- ya döndü. Midesine yediği bir darbe ile nakavt oldu. Yalnız Venturi, bir kurnazlık yapmak istedi. Midesine ye diği darbenin güya memnu ve tehli- keli yerlere*isabet etmiş bir yumruk olduğunu iddia için yere yuvarlanır- ken, hakeme, aldığı darbenin karnı- mın aşağı kısımlarına tesadüf ettiği. ni protesto ediyordu Fakat hakem mağlüp' boksörün td- dialarına ehemmiyet vermedi ve zen- cinin galibiyetini tasdik etti. Sinema şiridi halinde koyduğumuz resimlerden de görüleceği üzere si- yah boksörün vurduğu yumruk tam mide hizasına, karaciğer üstüne tesa- düf etmiştir. Diğer fotoğraflar da İ- talyanın mahsus daha aşağı kısımla- Tını tutarak şiküyetli bir tarzda yere yuvarlandığını görüyoruz. Şu vaziyete nazaran, dünya şam- piyonluklarının yarısı zencilerin elin de bulunuyor, Bu gidişle yarı ağır siklet cihan şampiyonunun Obü- tün dünya şampiyonluklarını zenci- lerin kazanacaklarına dair olan tah- minleri bir iki sene içinde tahakkuk edeceğe benziyor, zenci şam- Bu Şampiyonu R Spor Levazımı Dersi antrenör yetiş Yerli genşierden trmek için Türk sa giren gençlere maalesef ciddi ve esaslı malümat verilemiyeceğini de kursun kuruluş şeklinden ve prog” ramından anlıyorduk, Bu kanaatie- rimizi takviye eden yeni birşey öğ- rendik. Kurstaki antrenör mamzetle- rina öğretilen şeyler arasında bir de (apor levazımı (dersi) varmış Yani bu mühim İlmin hocası futbol topunu eline İçi iüstik, dipı şu kadar diye anlatacak, Eğer müstakbel antrenörler, genç lerimize Bğretecekleri o sporun mal- semesi ne olduğunu bu kursta öğre- neceklerse vay halimize! Ve İşin en tatlı kutan müallime ay: maaş veriliyormuş. Antrenör olacak dereceye gelmiş olan bir gencin hâ- lâ spor levazımını bilmemesi hötera lecek şey değildi nla, beri ber böyle nâmemül bir vaziy mevcudiyetini kabul etsek bile bu- nun için ders; vermiye ne hacet! Spor Alâtı satan m den bir kataleğ — getirimel levazımın bütün cinaleri mark ve Dstelik fiyatları dır. Yalnız bu katalağların kusuru vardır: Bedavadır. GÜREŞ: Balıkesirdeki Güreş Birincilikleri Balıkesir, (TAN) — Halkevi salo- nunda mıntaka güreş birincilikleri yapılmıştır. 21 pehlivanı iştirak et- iliği bu karşılaşmalar halk tarafından alâka ile takip edilmiş ve Kazananla- ra madalyalar verilmiştir, Alınan neticeleri sırasile bildiriyo- rum: 36 KİLO: 1. Ahmet (Balikesir İdman Birliği) TI. Kemal. (Bandırma Doğanspor). 6 KİLO: 1. Hasan (Bandırna Doğanspor"; 1. Hü- seyin (Ayvalik Akınapor). 60 KİLO: 1. Haydar (Bandırma Doğanspor) If Riza OHalıkesir İdman Birliği). 12 KİLO: I. Mustafa (Balikesir İdman Birliği) 1. Hüseyin (Balıkesir İdman Birliği). 179 Kile: 1. İbrahim, Bandırma Doğanspor. 87 KİLO; I. Mustafa (Balikesir İdman Yurdu) IL. Mehmet (Bandırma Doğanspor). AĞIR SİKLET: I Şerif (Balikesir İdman Birliği) Ir. Halil (Ayvalık Akınspor) Müsabakalarda derece ulan güreş- çiler 21 mayısta Balıkesirde yapıla- cak olan Bursa, Bilecik, İzmit, Çanak kale vilâyetlerinden mürekkep grup birinciliklerine iştirak edeceklerdir. | ee ak Bisiklet : Pazar Günü Yapılacak Bisiklet Yarışları Seri bisiklet yarışlarının sekizinci- si bu pazar saat 9 da yapılacaktır. Ya rış, Mecidiyeköyü, Hacıosman tepe- si, Büyükdere, Yeniköy, Büyükdere, Tarabya, Mecidiyeköyü yolunda ya- İ pılacak, üç defa gidiş, geliş 123 kilo- metre olacaktır. Koşucülar, o gün $a- at 9 da hazır bir halde yarış yerinde bulunacaklardır. Diğer taraftan, geçen senenin yari; larında ayni puvanla başta gelen Gi latasaraydan Muhsin Özçekiçle Sü- leymaniyeden Abdullah Kaçar ara sında birincilik için bugün Hacıos- man tepesi ile Mecidiyeköy arasında 10 kilometrelik bir yarış yapılacak- Kendi sikletinden bir Bstün sınıfın en iyi boksörünü haklıyan Tüy siklet dünya şam - piyonu Armatreng kiymetli rakibini böyle dövdü tır, Her iki koşucu, bü akşam saat 18 de yarış yeri olan Hacıosman bayırın da hazır bulunacaklardır. TAN Vatandaşla Müilököt Eyüp - Eminönü Yolu Ne Vakit Yapılacak? Defterdarda Akarçeşmede oturan bir okuyucumuz, Eyüp - Eminönü yolunun bozukluğundan ve seneler- denberi en küçük bir tamir bile gör- mediğinden şikâyet ederek diyor ki: “— Eyüp yolu, o kadar bakımsız bir haldedir ki, artık kendine iyi kö tü bir şöhret yapmıştır. Taksi ile E- yübe gitmek isterseniz, şoförler dai- ma nazlanırl, hattâ arabaya bin- mişseniz indirir, götürmezler. Kimi * diye sizi başından ya uğraşır, Çok defa da, açıktan a- çıfa Eyübe gidemiyeceklerini söy- lerler. Onlar da haklıdır. İnsan malını, göz göre göre, hor kullanır mı? E- yüp - Keresteciler yolculuğunu ze alan her taksi, tabii ömründen muhakkak ki, çok fazla kaybeder. Çünkü, şehrin en işlek caddelerin. den biri olan bu yol, âdeta, şehirden uzak ve seyrüsefer ehemmiyetinden mahrum bir köy yolu vaziyetinde dir. iz bunu asıl otobüsçülere soru- Bu hatta çalışan yepyeni ara baların kaç ayda köhneleştiğini ve na #l birer hurda yığını haline geldiği- ni size onlar anlatsınlar. Tam 12 sene evvel, Eyüp tramva- yı için Unkapanında ray ferşiyatı. na başlandığını, kurbanlar kesildiği ni hatırlarken hâlâ içimiz sızlar. Mantteessüf henüz başarılamıyan bu İ teşebbüs bile Eyüp - Eminönü yolu- nun tanzimine zemin hazırlıyama- mıştır. Duyuyoruz: Vilâyet, üç yıllık ye- ni programının en başına Eyüp - E- minönü yolunu geçirmiş. Çok geç el makla beraber isabetli bir karar. Fa afta Gazi köprüsü inşaatı ilerliyor, öbür tarafta köprünün iki başında açılacak mey: r için İs timlâkler yapılıyor. Nerede ise Şeh zadeye doğru Yoluh açılmasına bile başlanacak. Buna rağmen, şehrin biyük bir parçasını bulvara bağlıyacak olan üp yolu için hâlâ hiç bir hareket İ görülmüyor. Acah. niçin? Yoksa, ikinci beş yıllık vol programına İrakılacak mı?. Bunu öğrenmek isti. yoruz.” OKUYUCU Mektupları Sokaklar sık sulanmalı Beşiktaştan “Faruk” imzaslle yazılıyor “Havalar bir haftadır adamakıllı sıcak #idiyor. Şehrin birçok semtlerinde, hattâ bazı işlek eaddelerde bile, toz yığınları savrulmağa başladı. Sokakların sulanma. # İşi geçen yıl, eskilere nisbetle daha iyi idare edilmişti. Belediye, bu mevsim için de şüphesiz hazırlığa girişmiştir. bu iş Yalnız, tahsis edilecek arozinlerin arttı. sılması mümkün olsa da, Yalnız bir kisim ana caddeler değil, şehrin bütün işlek saddeleri günün muhtelif | saatlerinde bol, bol sulanabilse,. Küçük bir himmet. le mümkün görünen bir nokta üzerinde slâkadarların şimdiden nazarı dikkati çel bedilse İyi olur ümidinderim." — ——————- Hariçte: Rumanya Milli Takımı Yugslavlara Yenildi Bükreşte, dünya kupası için karşı- laşan Yugoslavya - Rumanya milli takımları maçı Yugoslavların 1-0 ga- lebesile neticelenmiştir. Yunanistan Şampiyonası Yunanistan futbol şampiyonasının finalindeki ilk karşılaşmada Olimpi- yakos Apollonu 3-1 mağlüp etmiştir. İtalyanlar Kampa Çekildiler Dünya kupasına iştirak edecek 0- lan İtalya milli takımında yer alma- se muhtemel bulunan oyuncular, ge- çen haftadan itibaren Streza isminde ki sayfiye yerinde tek seçici Pozzo- nun nezareti altında kampa çekilmiş- lerdir. İtalya milli takımı, dünya kupa- sından evvel Belçika ve İsviçre milli takımlarile birer hususi maç yapa caktır. UEAEETUPUAURA EEE» uharrir Arkadi Karasev bir müddettenberi ruhunda de rin bir üzüntü duymakta idi. Çün kü bugünlerde hangi bir mecmu- ayı, hangi bir gazeteyi açsa, için de mutlaka, muharrirlerin doğru- dan.doğruya kendi işlerile, yani 0- turup şiir, roman hikâye yazmakla meşgul olmaları lâzım - geleceği hakkında bir makale veya fikra bulurdu. Arkadi Karasev, insanın tâ içine işliyen bir dille yazılmış olan bu yazıları okudukça ruhundaki üzün tü büsbütün artıyordu. Karasev böyle bir üzüntü duy - makta da haklı idi. Çünkü o, epey bir müddettenberi bellibaşlı hiç- bir eser meydana getirmemişti. Son zamanlarda onun, edebiyat nâ mına yaptığı yegâne şey, eski eser lerini yeniden bastırmak, ve ufak tefek makalecikler, fıkracıklar yaz maktan ileri geçmiyordu. Karasev'in, galiba, ilham kay nakları kurumuş olacaktı. Çünkü kendini” zorlamasına rağmen bir türlü yazı yazamıyordu. Sonra “muharrirler birliği,, ndeki işl de vaktinin bir kısmını alıyor, onu yazı yazmaktan ( alıkoyuyordu. Karasev muharrirler © birliğinin “muharrirlerin yâzı yazmayişları- nın hakiki sebeplerini araştırma komisyonu,. nun âzası idi.Bu iş - ten ötürü sik sık toplantılar yap- mak icap ediyordu Bir gün, ruhundaki üzüntüler ta hammül edilemiyecek bir hal aldı- ğı zaman, Karasev, bavulunu eli- ne aldı, Karısına: — Margarita, dedi. ben bir ro- man yazmıya karar verdim. Roma- nımın mevzuu cenup madencileri- nin hayatı olacak. Eserin ismini de “demirden mukadderat,, koyaca » veya ğım. Hatırlar mısın, biz seninle beş sene evvel cenuptaki Metalürji fab- rikasını gezmiştik? İşte o zaman- danberi “demirden mukadderat,, mevzuu mütemadiyen beni düşün- dürdü.. Mevzu kafamda yavaş ya- vaş kemale geldi. Artık bugün el- le tutulur bir hal aldı — Peki, Arkaşa sen simdi nere- ye gitmeyi düşünüyorsun?, — Prodelkino'ya. Yazıcılar birli- ginin “istirahat evi, ne. Eserimi çamların sessizliği içinde yazmak istiyorum. — Fakat, kocacığım: senin evde ki ödan da sakindir. Kuytudur. — Hayır, burada Yazı Yazma- ma mâni olacak birçok şeyler var. Sen de bilirsin ki, “muharririrle - rin yazı yazmayışlarının hakiki se- beplerini araştırma komisyonu, t sıl olsa bana rahat vermez!..Allaha ısmarladık Margarita rkadi Karasev, Prodelkinodaki sessiz istirahat evine geldiği- nin üçüncü günü, kendisini kale - me sarılmıya sevkeden, Moskova- da iken ruhunda duyduğu o üzün- tüden eser bile kalmadığını hisset- ti. Belki Prodelkinonun 15s1z çam ormanları, belki de günde altı saa- tini alan mükemmel bilârdo salo- nu buna sebep olmuştu. Velhâsıl nasıl bir sebepten ileri gelirse gel sin Karasev'in yazı yazmak arzusu geçmiş, yerine gene eski tembel. liği kaim olmuştu. Karasev, kendi kendini teselli ederek: — Canım, yarın yazmıya başla- riz, der ve bilârdo salonuna yolla- nırdı, Halbuki ertesi gün olur, gene ya zıya başlamazdı. Nihayet istirahat evine gelişini onuncu günü yazı masasının na geçti. Eline kalemi kâğ, aldı. Kati bir jestle kâğıdın sağ köşesine “Arkadi Karasev,, , orla yerine de “demirden mukadderat,, kelimele- rini yazdı. “Demirden mukadderat,, keli - Demirden Mukadderat Çeviren: B. Tok 12-5 1938 “21000 meleri üzerinde bir müddet durduk tan sonra, altına “roman,, kelime- sini yazdı, Biraz daha düşündük - ten sonra “roman,, kelimesinin al- tını çizdi, Sonra, cakalı bir eda ile saçları nı geriye attı ve... Ayağa kalkarak bilârdo salonuna gitti Ayni gece, ruhundaki o eski ü- züntü gene başladı. Üstat soluğu istasyonda aldı. Karısına şöyle bir telgrf çekti: “Burada bir türlü yazı yazamı- yorum. Fonareyevkaya gideceğim. Orası daha 1ssız ve daha sakindir. Gözlerinden öperim. Arkadi.,, İki gün sonra Karasev, Fonare- yevkanın şık bilârde salonunda, bi lârdo oynamakla meşguldü. Dışa- rıda güzel bir güneş vardı.. Karlar yavaş yavaş eriyordu. Karasevin ruhundaki üzüntü de yavaş yavaş dağıldı. Yazı yazmak arzusu gene kaybolmuştu. B eşinel günü gene katiyetle masası başına geçti. Eline kalemi kâğıdı aldı. Kâğıdın sağ kö “Arkadi Karasev,, , ortasına den mukadderat,, kelimele- rini yazdı. Bunun altına da “Ro- man,, kelimesini bir tirnak içine aldı Biraz daha düşündükten sonra “demirden mukadderat, kelimele- rini çizerek yerine “demir mukâd- derat,, kelimelerini: yazdı. Cakalı bir eda ile saçlarını geriye atlı ve.. Bilârdo salonuna yollandı. Ayni gece, Moskovaya Margari- ta Karasev adresine şu telgrafı çek tiz “Burada da yazamıyorum. Sto- litsino ya gideceğim. Gözlerinden öperim. Arkadi.,, Telgrafı çektiğinden iki gün son ra Karasev, Stolitsinonun geniş pen cereli bilârdo salonunda oturuyor ve dışarısını seyrediyordu. Dışarı- da güzel bir köşk vardı.Karlar eri- yordu. Küçücük nehrin üzerinde, sigara dumanını andıran mavim- trak bir duman yükseliyordu. Ka- rasev ruhunda bir hafiflik duydu. Üzüntüsünden yine eser kalma - miştı.. Tabii, canı yine yazı yaz - mak istemiyordu. altine» Fakat buraya gelişinin günü kendini zorladı. Masa başına geçti. Temiz köğdin sağ köşesi- ne “Arkadi Karasev,, ortasına “De mir mukadderat,, , bunun da altı- na “Roman, kelimelerini yazdı Ve mutat oldüğu üzere bu kelimeyi tırnak içine aldı, Bir müddet düşündükten sonra ' “Demir mukadderat,, kelimelerini çizerek yerine “Mukadderatın de- miri,, kelimelerini yazdi Biraz daha düşündükten sonra “Mukadderatın demiri,, kelimele - rini çizerek yerlerine “demirin mu kadderatı,, kelimelerini yazdı. Son ra cakalı bir eda İle saçlarım ge- riye doğru itti, Ayağa kalktı. Ve. bahçeye indi. Akşama da karısına şu telgrafı gönderdi: “Burada da yazılmıyor. Bir baş ka yere gitmek istiyorum. Bileme diğim bir yere. Selâmlar. Arkadi., (Devamı 8 incide)