70 (BAŞMAKALEDEN MABAT) Biricik Açık Yol Tasfiyedir (Başı 1 incide) iz titizden titiz davrandık. Mu- kavele haricine çıkan, en'e- saslı taahhütlerini ayaklar altına a- lan, halkin emniyet ve saygısını kay- beden, İstanbulun umranma sarfedi- lecek ana kaynakları tam bir hizmet mukabili olmadan elimizden alen bir şirkete; insaf dairesine dönmek, memleketimizde çalışmaya devam! etmek'için tam imkân ve firsat ver- dik. Şirket, bu hareketimizdeki feda- kârliğın ve dürüstlüğün yüksek de-| recesini anlamadı. anlıyamadı. An- kara müzakerelerinde hep menfi bir yol tuttu. Şirketin, Istanbul halkına sene- lerce mukavele şartnamesine aykırı bir cereyan sattığı, teknik zabitna- melerile tespit olunmuştur. Dürüst ve ciddi bir şirketin şöyle hareket etmesi Jâzımdı: Cereyanı ve tösisatı mukaveleye uygun bir hale getir- mek için icap eden masrafı göze al- mak, taahhütlerini tamamile ia et- mediği senelerde halktan haksızca aldığı ücretten bir kısmını geri ver mek ve diğer fuzuli surette tahsil ettiği paraları ödemek, makul ve in- saflı bir kâr srayacak şekilde bir ta- rife hazırlamak... irket, bu tabii yolu tutmak- > tan uzaktır: “Biraz para sar- federim amma bunu ilk tesisat mas- ratıma ilâve ederim. gibi iddialar- la menfi yollar arıyor. İyi niyet sa- hipliği imtihanını kati bir surette kaybetmiştir. Elektrik Şirketine böyle parlak bir fırsat verdikten, şirket te bünun kıymetini bilmeyip menfi yollar tut- tuktan sonra yapılacak bir tek iş kal mıştır. O da tasfiyeye giden en kes- tirme yolu aramak ve bulmaktır. Halkın itimadını kaybeden ve bu kadar fena bir imtihan geçiren bir şirkete imtiyazlı bir mücssese sıfati- A6 DİR Üiie Miaseeli vaamek edi mez. “Öyle ümif'ediyoruz ki Nafıa Ve- kâleti tecrübeyi ve imtihanı kâfi gö- recek, (Sofina) mümestillerinin gös- terdikleri sulniyet karşısında tasfi- yeden başka yolları artık tamamile kapanmış sayacaktır. Ahmet Emin YALMAN Elektrik Şirke- tine Tebligat (Başı 1 incide) larının, isimleri bir cetvel halinde bildirilmek ve hükümetin muvafa- kati alınmak şartiyle, ecnebi olabile ceğine dairdir. Elektrik Şirketi ile olan müzake- reler durmuştur. Şirketin murahha- sı, müzakere zabıtnamelerini imza- dan istinkâf ettiği için, müzakereye devamda fayda görülmemiştir. Şir- ketin birinci murahhası İstanbula gitmiştir. Brükselden yeni talimat istemiştir. Diğer murahhaslar bura- da bekliyorlar. BOZÖYÜKTE ; Karaköyü Su Bastı Bozöyük, (TAN) — Son günlerde yağan yağmurlardan sonra Karakö- yü sel basmıştır. Buğday, pancar, ar- Pa zeriyatı kısmen mahvolmuştur. Seller, 4 sığırı da sürükleyip götür- müştür. Bozöyük, (TAN) — Pazarcık şosesi nin 9 ve 10 uncu kilometreleri rası bozulmuş, bir yeri de taş yığım ile dolmuştur. Münakalât, şosenin kena rında toprak yoldan müşkülâtla te- min olunuyor. * # Bozöyük, (TAN) — Alibey Dü- zü köyünden Sait Yılmaz, köyünde mektep binasi ypılmasına sarf. mek üzere bin lira teberrü etmişiri. ML Bir çocuğu kurtarmak en büyük bir ganstır, Ç. E. Kurumu birilerce yavruyu kurtarmıya çalişir. Ona yardım ediniz. Sa- vap vazifesini başarmış olursunuz. İnnnnnnnl Avrupada Yeni Bir 4ler “Paktı Kuruluyormuş (Başı 1 incide) ketin ümumi vaziyetini izah ve teş- rih etmiştir. Mumaileyh, iktisadi kalkınma ve iktısadi salâh için za- ruri olan kararnamelerin tetkik ve kabulünün tâbi olacağı şartları tet kik etmiştir. Bu kararnamelerin 1 mayıstan evvel bünları tanzim eden nazırlar tarafından Başvekile tevdi hat vermiştir, Muma- ileyhin bu izah ve teşrihi bilhassa Ingiliz — Malyan itilâfına ve Fran- er arasında yapılan ilk müzakerelere tahsis edilmiştir. B. Marşando, mali vaziyet hak- kında izahat vermiş ve esham bor- sasına meşhut oları itimada müstenit fasliyetin hazine üzerindeki mesut akislerini göstermiştir. Bu izahattan anlaşıldığına göre; hâzine huzur içinde bulunduğundan ve. normal surette vaktinde tediyat yapılmakta olduğundan hükümet. is tisnai mahiyette yeni hiçbir mali ted !bir almak niyetinde değildir. B. Saro, Fransada bulunmaları ar zu edilmiyen eçnebilerin nezaret al- İtanda bulundurulması ve memleket ten çıkarılması için ittihaz etmiş ol- duğu tedbirler hakkında meclise ma- lümat vermiştir. Fransa - İngiltere yakınlığı Londra, 20 (Hususii — Sunday Express'in siyasi muharriri Fransa Başvekili B. Daladye ile hariciye na- zırı B. Bonne'nin 28 nisanda Lon - drayı ziyaretleri esnasında görüşüle cek meselelerden bahsederken, harp vukuunda İngilterenin Fransaya tay yareler iare etmesinin konuşula- cağını anlatıyor. Çünkü Fransa ihti- yat plotları çok olduğu hâlde ihti - yat tayyareleri mahduttur. İngiltere ise birçok ihtiyat tayyareler yapmak tadır. Buyüzden harp vukuunda In glikaseş Bunmmaya Sayyana VELEDM cek ve bu suretle iki taraf - namına dövüşecek tayyarelerin sayısı çoğa lacaktır. Yeni bir dörtler paktı Gazeteler, Romada başlanan Fran sız - İtalyan görüşmelerile meşgul olmaktadır. Deyli Telgraf diyor ki: “Romadan gelen haberler, B. Da- ladyenin Fransa ile İtalya arasında, İngiliz - İtalyan anlaşmasına müşa- bih bir anlaşmaya varmak niyetini gütmekte olduğunu bildirmektedir. Bu takdirde, Avrupa politikasında tam bir değişme vukun gedecektir.,, Bütün gazeteler ve bu arada Tay- mis, Fransız - İtalyan kati görüşme lerine bugün başlanılacağı ve Fran- sanın Cenevre toplantısından evvel İtalyan İmpâratorluğünu tahıvacağı hakkında Roma muhabirlerinden al- dıkları telgrafları neşretmektedir. Maamafih diğer taraftan, yine 'Taymis gazetesinin Paristen” haber aldığına göre, Romadaki görüşme - ler ancak ihzari bif mahiyet arzet - mektedir. Zira, kati görüşmelere baş lamadan evvel B. Daladye, Bonne, Çemberlayn ve Halifaks, Fransa için mühim olan İngiliz - İtalyan anlaş - masının muhtelif cephelerini birlik- te tetkik eyliyeceklerdir. Deyli Herald diyor ki: “Hâlen imzalanmış olan İrgiliz - İtalyan ve yakında imzalanacak bu lunan Fransız - İtalyan anlaşmala - rından-sonra, Almanyanın da'bu an- laşmalara iltihak etmesi için çalışı- lacak ve bu takdirde bu anlaşmalar, bir “dörtler paktı,, mahiyetini ala- caktır. B. Çamberlayn, İngiliz - AL man görüşmelerine başlamak fikrin den caymış değildir. B. Daladye de uzün zamandanberi, bir Fransız - Alman anlaşmasına taraftar bulun- maktadır. Herhalde bu mesele, Fran sız nazırlarının Londrayı ziyaretleri esnasında yapılacak görüşmelerin e- sas mevzuunu teskil edecektir. Fransız gazetelerine göre Paris gazeteleri de Fransız İtalyan münasebetlerile meşguldür. Figaro diyor ki: “İngiliz — İtalyan paktının imza- sından ve Fransanın verdiği vaitler. den sonra, B. Mussolini, B. Hitleri elinde bir çok mühim ve yöni kozlar olduğu halde karşılıyabilecek ve bu eee me gi Derin gire Yeni Anlaşmalara Almanyanın da Iltihakı Temin Edilecek büyük bir tezahürü olarak seçilen bir günde İtalyan politikasının esa- sını teşkil eden muvazene meselesi fiilen halledilmiş bulunacaktır.,, Ümanite diyor ki: “Bugünkü vaziyet, İtalya ve İngil terenin Fransaya karşı yaptıkları bir şantajın neticesidir. Halbuki ha- kikatte Almanyaya Şarkta tam hare ket serbestisi bırakmasına mukabil, İftalya, Akdeniz havzasında Korsika- da ve Savuada kendi arzuları için Al manyanın müzaheretini elde eyle mektedir.,, Amerikada memnuniyet İngiltere — İtalya anlaşması hak- kında resmi mütalealar başlamıştır. Mister Roosevelt anlaşma lehinde söz söylemiş ve Chamberlain kabine si tarafından tatbik edilmekte olan siyasete müşabih “realist, siyasetin Büyük Britany veya sair memleket- lerdeki taraftarlarını teşcle mstuf telâkki ettiğini anltmıştır. Maamafih iyi malümat almakta o- lan mahafil, B, Roosevelt'in bu be- yanatının kendisinin (İngilterenin hattı hareketine mümasil bir hattı hareket takip oleceği mânasını ta- zammun etmemekte olduğunu beyân etmektedir. * Berlin, 20 (A.A) — Resmi mahafil, Almanyanın İngiliz — İtalyan itilâ- fından fevkalâde memnun olduğunu teyit etmektedir. Korespondans Po- litik e Diplomatik gazetesi bilhassa diyor ki: “Alman — İtalyan o münasebatı, mihvere istinat etmektedir. Bu mih- ver ise mürura mâni bir cidar değil dir. Almanyanın harici tazyiklerden kurtulması İtalya için faydalıdır. İ- talyanın İngiltere ile doğrudan doğ- ruya bir itilâf akdederek iki memle- ket arasındaki ihtilâfı ortadan kal Keme dan Alenen işim, Kapakalı Yugoslavyadaki akisler Belgrat, 20 (A.A) — İngiliz — £- talyan itilâfının imzalanması, Yu goslavya gzetelerinde bir çok müta- İlealara mevzu teşkil etmiştir. | Vreme gazetesi, bu husus hakkın da eski nazırlardan B. Yankoviç'in yazmış olduğu bir makaleyi neşret- miştir. Mumaileyh, bu yazisında Yu goslavyanın İngiliz — İtalyan itil⣠bileceğini kuvvetle iddia etmekte ve Yugoslavyanm harici siyasetinin, doğrudan doğruya değilse de dolayı siyle iki memleket arasındaki görüş meleri bir nisbet dahilinde teshil et- miş olduğunu beyan / eylemektedir. Filvaki “İtalyan — Yugoslav tulâfı, İngiliz — İtalyan görüşmelerini te- ehhüre uğratabilecek veya işkâl ede bilecek mânialar arasından Adriya- tik meselesini çıkarıp atmıştır. * | Prag, 20 (A.A) — Çiftçi partisinin naşiri efkârı olan Vekov gazetesi, İ- talyan İmparatorluğunun o Çeköslo- vakya tarafınd tanınmasını selâm- lamakta ve şöyle yazmaktadır: “Formalitelere riayet etmemek korkusile hayatın cereyanına karşı yürümek bir delilik olur. Tanıma ted biri makul veelxem idi.,, Sosyal — Demokratların organı 0- lan Prano Lidu gazetesi diyor ki* “Bu kadar acele 'etmemize lüzum yöktu. Oportünist bir siyaset takip €tmek her zaman için tehlikelidir. Cebirle vücude getirilen bir vaziye- ti tanımak muhataralıdır. Müstakil bir gezete olan Narodni Politika şöyle yazıyor: “Çekoslovakyanın Milletler Cersi- yetinin kararını beklemeden hattâ Fransayı beklemedan İtalyan İmpa- ratorluğunu tanıması memnuniyete şayan bir hâdisedir, Milletler Cemi- yeti emniyetimizi temin edemiyor. Cemiyet İtalya ile aramızdaki mü- nasebetleri tehlikeye düşürmekliği- mizi bizden istememelidir. İtalya ile müşterek menfaatlerimiz vardır, ———— 4 Türk — Rumen dostluk çemi- yeti reisi Bay Livadaro dün Daçya vapurile şehrimize gelmiş ve Univer- ite talebeleri tarafından karşılanmış tr. Bay Livadaro şehrimizde (bir müddet kalacaktır. yi fından mutlak surette memnun ola | — TAN ALMANYA: B. Hitlerin Doğum Yıldönümü Merasimi Berlin, 20 (Husüsi) — Her Hitlerin 49 uncu yıldönümü, bütün Alman- yada tesit olunmuştur. Bu münase- betle yapılan büyük geçit” resmine, Avusturya askerleri de iştirak etmiş: lerdir, Matbuat “servisi şefi Otto Ditrih tarafından dün neşredilen bir beyan namede Hitler “kılıcını bir defa bile kullanmadan büyük Almanyayı vü- cude getiren milletin askeri,, olarak tavsif edilmektedir. Hitlerin Roma seyahati Berlin, 20 (A.A) — Politik mahafli. lerden abnan malümata göre, B. Hit lere İtalya seyahatinde altı nazır, birkaç müsteşar ve birçok general refakat edecektir. B. Hitlerin, Avusturya seyahatin- de olduğu gibi: bu sefer de gaybubeti esnasında Feld Mareşal Göringin temsil edeceği bildirilmektedir. Prens Otto, Vatan Hıyaneti İle İtham Ediliyor Berlin, 20 (A.A) — “Ammittag, gazetesi, “Sonuncu Otto, başlığı al- tında yazdığı bir makalede Otto de Habsburg'a karşı çıkarılan tevkif mü zekkeresini mevzuu bahsederek di- yor ki: “Tarih Habsburg Hanedanı hak- kında herhalde son sözünü söyliye- cektir. Fakat bu sonuncu mümessil için söyliyeceği pek az şey Vardır. Sonuncu Avusturya İmparatoru ve Macaristan Krali Şarl'ın büyük oğlu Otto aranıyor. Fakat milletinin sev- gisiyle değil; polis tarafından. Geçen Martın en buhranlı günlerinde ecne- bi devletleri Avusturya işlerine ka- rıştırmak istemekle ittiham edilmek tedir, İmparatorluk Hanedanı bu hat Lu harekete siyaset adını veriyor. Biz buna sadece vatana ihanet diyoruz. Siyanet artık hanedan tarafından değil milletler tarafından ve milletin içinden çıkan devlet adamları tara- fından yapılabilir... Prag'da bir hâdise Prag, 20 (A.A) — Bir takım ame- le, Hitlerin wldönümü. minasehatiy jle, bayrak asmış olan Alman sefa- reti müsteşarı B. Andre Kenke'nin evinin penceresine taş atmışlardır. Amele, gamalı haçlı bir bayrak gördükleri zaman bunun Haynlayn taraftarlarının bir tabriki eseri ol - duğuna zahip olmuşlardır. Hariciye nezareti erkâfindan bir zat, Alman sefirine itizarda bulun- muştur. LEHİSTAN : Milli Birlik Kampı Partisinde İhtilâf Varşova, 20 (A.A.) — “Milli bir - lik kampı” partisinde ihtilâf çıkmış- tır. Polöhya gençlik birliği mensup- larından, 40,000 kişi “Mili birlik kampı” nın geçlik şubelerinden çık maşlardır. “Genç Polonya” teşekkülünün şe- fi Rutkovski bir beyanname neşvede vek bu teşekkülün mareşal Smigiy - Ridz'in milli tesanüt prenxipine sa dık kaldığını fakat “Milli birlik kam pı” ile teşriki mesai hususunda ser- bestçe hareket etmek hakkını muha ifaza ettiğini kaydetmiştir. İzmirde Dünkü Maçın Tasilâtı İzmir, 20 (Tan muhabirinden) — İzmir mühteliti, geçen sene İstanbul da 14 gibi bir farkla yendiği Först Viyana takımını, bugün kendi saha- mızda 2-3 mağlüp ederek parlak bir zafer daha kâzandı. Çocuklarımız, gerek birinci dey - rede, gerek ikinci devrede güzel bir | oyun çıkardılar. Buna mukabil Vi. yanalılar, İzmir takımı karşısında | acemice o bâreketlerle mağlübiyeti| hissettiler. İzmir muhteliti, maçın başından sonuna kadar teblikeli akınlar seli yor, Viyanalılar ise bu akınları dur- durmak için boş yere çabalıyorlar- dı. Fakat, oyuncularımız, tek bir ka- | le halinde oynadıkları için, bütün! gayretleri boşa gitti, Birinci devre - nin son dakikalarında Viyanalıların bie ila Miele iniz şid Viyana Mektupları: Plebisit Günü, Rey Sandığı Görülen rağ, (Hususi muhabirimiz. den) — Plebisit günü, hava yine buz gibi ve zaman zaman kar- h, Sokaklarda dünkü nümayişler- den, resmigeçitlerden eser yok. “Her mahallede birkaç bina veya mağaza (Wahl) a yani reylâma tah- sis edilmis. İkinci belediye daire - sinde bu şekilde intihap yeri hali- ne getirilen bir mektep binasina giriyorum. Kapıdaki polise gazete- ci olduğumu ve intihabın nasıl ce- reyan ettiğini görmek istediğimi söylüyorum. Beni bir odaya alı- yor. Odada uzun bir masa başında se- kiz on kişi oturmuş, önlerinde bir- takım kâğıtlar. Komisyon reisi ol- duğu ünlaşılan zat, ziyaret maksa- dimi öğrenince nezaketle yer ve izahat veriyor: — Reylâma iştirik hakkı olan herkes partiye müracaat ederek İs- mini kaydettirir ve bir kâğıt alır. O kâğutla buraya müracaat eder, bizdeki listelerde herkesin ismi ve numarası yazılıdır. Ona göre. — Peki, Yahudiler! — Yahudilerin intihaba iştirâk hakkı yoktur. N Bu sırada içeriye genç bir kadın giriyor. İsmini söyledikten sonra ö nüne uzatılan kâğıdı alıyor. Bu kâğıt ta iki daire çizili. Biri Ya, öteki Nein dairesi, Rey veren hangisine taraf: tarsa üzerine kalemle bir haç işare- ti çizecek, Kadındağız derhal ko- misyon âzasının gözleri önünde Ya dairesinin üzerine bir haç işareti yapıyor. Sonra kâğıt açık bir zarfa konuluyor, kapanmadan rey kutu- suna atılıyor»Soruyorum: — Verilen reylerin sahiplerini an lamak imkânı yok mudur? — Naml'olur. Rey “pusulasının üzerinde Ne TEYİME eyer dır. Burada hüviyetini ispat eden her kimse, verdiğimiz rey pusula- sıni alır, şu gördüğünüz kapalı ye- re girer, orada vereceği cevabi çiz dikten sonra pusulayı zarfa koyar, kapatır ve sandığa atar. 3 aiyorum. Odanı bir köğe- sine bezle örtülü tahtadan bir bölme yapılmış. Lâkin anlaşı lan bu gizlenme imkânından isti- fade eden yok. Herkes Ya sını doğ rudan doğruya, apaçık veriyor. Lâ- kin komisyon reisi bana verdiği izahatı bilfiil tatbik etmek için o- lacak, rey vermiye gelen posbıyık Yı, babacan bir damı kolundan ya kaladığı gibi tahtaperdenin arkası- na sürüklüyor, Maamefih o, perde- nin arkasından çıkıncıya kadar ge Jenler. reylerini açık vermekte de- vam ediyorlar. Bu tahtaperde oyunu tehlikeli bir şey. Rey sandığı başında bulu- nanlar rey verenlerle ayni mahal- Jede oturan parti adamları. (Evet) diye cevap verenler onların önünde Apaçık yazdıklarına göre kendili- ğinden tahtaperdenin arkasina gi 'denin bir fesatlığı olduğu muhak - kak. Maazallah partice mimlenmek #htimali var. Onun için komisyon reisinin dostlar alışverişte görsün gibi perde arkasına sürüklediği â- damdan başka oraya giren olmadı. Rey pusulasından bir tane nümu ne istedim. Üzerine (kıymetsiz nü mune) diye yazıp iptal ettikten son ra verdiler. Bir tane de reylerini istimal edenlere verdikleri ve üze- rinde Hitlerin resmi bulunan ro- zetten hediye ettiler. Teşekkür ede rek ayrıldım. Plebisit böylece her tarafta ke- mali sükünetle cereyan etti Öğ- leye doğru sokakta herkesin yaka- sında Nazi rozetinden başka Hit- lerin resmi de görülüyordu. Yahu- diler, herkesin iki rozet taşıdığı bu günde mahiyetlerini büsbütün mey dana vuracak boş bir yaka ile 80- a 'detle" durdurdular. İzmir kalecisi, demirden bir ağ gibi idi. Viyanalıların çektiği şütleri ma- hirane bir şekilde kurtarıyor ve or - telara atıyordu. Oyun, son dakike- sma kadar hakimiyetimiz altında ce reyan etti ve İzmirlilerin 2-3 galibi. ye ile # aaierenli, Başında Manzara kaklarda görünmemek için olmali, evlerinden çıkmamışlardı. Neticenin akşam sâat altıda ilân edilöceğini söylüyorlardı. Msama- fih ne olacağını kati olarak tahmin etmek kabil olduğu için bu fâni beklemedim. Akşam saat beşte Vi yanadan ayrılmıya karar verdim. (Göörüüklerimi yazdıktan son ra mektubu atmak için pos laneye gittim. Postanenin önü deh şetli kalabalık. Birçok çığırtkanlar ellerinde Hitlerin resimleri ve Ak manya haritaları bulunsn pullu, damgalı kartpostallar satıyor ve bağırıyorlar: — Führerin gülen resmile bugünkü tarihli posta kartı! Bugünkü tarihin resmi kart” postalar? Herkes hatıra olarak bunlardan! alıp tanıdıklarına gönderiyor. Po$) tanenin önünde halk kuyruk teş" kil etmiş, sıra bekliyor. Ben de si raya katıldım. Yarım saat 80: gişenin önüne gelmek kısmet oldu. Posta memuruna zarfı uzattım; — Lütfen açınız. Döviz kontrolü vardır. Zarfı açım. İçindeki kâğıtların! arasında Almanca kelimeleri ve) cümleleri görünce: — Bunlar nedir? diye sordu. — Ben gazeteciyim. İstanbula vadi gönderiyorum. — Müsaadenizle tercüme ett ceğiz! — Fakat mektubun acele gitmi si lâzım, — Yarın gönderirsiniz! — Teşekkür ederim, bel vaktim yok. Dedim ve mektubu alarak g sin geri çıktım. Trene binerken sordular: . a alün var mı? Bilmem, arayınız! Bütün bavul boş elbiselerimi! yelek ceplerine kadar arandı. Al tın kaçırmadığıma kanaat g ten sonra trene binmeme müsaad etliler. Üç saat sonra o Avustu; hududundan çıkarken ayni sual ayni arama! Bu İş te bittikten sonra Çekosiö vakya hududuna girdik. Yerime © turarak geniş bir neles aldım: Gö: lerimin önünde çeşit çeşit renklefi bayraklar, gamalı haçlar, ünifor * malar, ışıklar, yıldızlar, yazılafi gotik harfler uçuşuyor. Kulakis rım çinliyor, uğulduyor: Sieg Heil, Sieg Hell, Sicg Hellf Otel ve Hanlar Teftiş Ediliyor » Otellerde ve hanlarda temizli riayet edilmesi için teftişlere b. mıştır. Görülen konfor noksanlaf” inin da alınması istenmektedir. İstanbulun bütün mıntakalarında ” ilediye ve hükümet doktorları fından otel ve hanlar teftiş edil tir, Küre Kömür Bilecik, (TAN) — 4 saat öteğ Küre köyünde yüz senedenbori © ları köylüler tarafındar: işletilmö olan maden kömürü sahasındâ baftalarda faaliyet artmıştır. GÜ” 8—10 ton kömür ihraç edilip 80 lira kadar gelir temin olunmak" dır. Yeni orman kanununun tatb” denberi sürüm artımştır. Eski ve Adüpazarına da sevkiyatla P