Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
—— 10 L Büyüyen Almanya (Başı 1 necide) Kürentül gazetesi de/ Almanya- nin 1917 senesinde, Romanyanın buğ day ve petrolüne vaz'ıyed etmek su- retiyle Tuna vadisinin ne işe yarıya- bileceğini göstermiş olduğunu hatır- latmaktadır. Macaristan da istiklâlini tehlikede görüyor! Budapeşte, 27(Hususi) — Zeged Üniversitesi rektörü, doktor Jozef Galey, söylediği bir nutukta, Avus- turyanın Almanya tarafından işga- linden sonra Balkanların tehlike- li bir vaziyete düştüğünü kaydede- rek şunları söylemiştir: « — Bizzat bizim hükümetimiz, Alman kıtaatı ÂAvüsturya hududunu aşalıdanberi elçisini, iyi komşuluk münasebatının muhafaza edileceğini ümit etmekte olduğunu Alman hü- kümetine iblâğa memur etmiştir. 'B. Hitler, Macaristanın, muhadelerin yeniden gözden geçirilmesi hakkın- daki talebi lehinde tek kelime söyle- memiştir. Bundan, Macaristanın Avrupada yalnız başına kalmış olduğu netice- sini istihraç edebiliriz. Macaristanın kuvvetli dostları, ona müzaheret için fedakârlıkta bulunmıyacaklardır. Ma caristan, ancak kendisine güvenebi- lir. -Macar Nazileri, “Hesap günü yaklaştı,, diyorlar Budapeşte, 27 (A.A.) — Liderleri kumandan Salassi olan Macar nasyo- nal sosyalistler, çok şiddetli yazıları ihtiva eden bir risale neşretmişler- dir. Bu risale, şöyle başlamaktadır: “Macar kardeşler, yaşasın Salassi, hesapları görmeğe geliyoruz.,, Bu risale, nasyonal - sosyalizmin düşmanlarını şöyle saymaktadır: Yahudiler, aristokratlar, liberal- Jer ve sosyal demokratlar. Alman kıtaları, Çek / hududunda yerleşiyor Viyana, 27 (Hususi) — Deyli Expres muhabiri Demnis Klark bil- diriyor: Avusturyayı işgal eden Al- man kıtalarının çoğu 250 mil uzun- luğundaki Çekoslovakya - Avüstur- ya hududu üzerinde mevki almakta- dır. Müstakil kaynaklardan aldığım haberlere göre ekserisi Bavyeralı o- lan bu askerlerin sayısı, 200,000 dir. 'Alman askerleri, Avusturya ordusüu tarafından yapılan kaleleri ve müs- tahkem mevkileri işgal ettikten baş- ka yeni tahkimat ve tayyare karar- gâhları vücude getirmektedir. Avus- turya kıtaları ise Münihe gönderil- miştir. Çekler de kendi taraflarında ayni şekilde hareket ediyorlar. Bav- yera askeri Avusturyaya mütemaçli- yen geliyor ve biri de geri dönmü- yor. En belli başlı vilâyet şehirleri Almanlar tarafından işgal edilmiş ol- makla beraber Alman askerlerinin çoğu Çek hududuna hareket ettikle- ri için bu askerler göze çarpmamak- tadır. Göringin yeni nutku Viyana, 27 (A.A.) — Intihabat del ü betiyle bir nutuk söyliyen B. Göring, Avusturyanın iktısadi imariı bahsinde yeniden si- lâhlanma plânınin ehemmiyeti Üüze- rinde ısrar etmiş, Almanyanın Avus- turyalılara direktifler vereceğini fa- kat Avusturyalıların görülecek işi bizzat kendileri yapmak lâzım gel- mekte olduğunu söylemiştir. B. Göring, daha sonra Nazilerin iktısadi metodlarının yüzde yüz işsiz- liğin ortadan Kkalkmasına, İstiryadaki istihsalâtının iki misline çıkmasına, Frankoni'deki fabrikalar nevinden Linz'de fabrikalar inşa edilmesine 'Tuna nehrinde münakalât ve ticare- tin tanzimine medar olacağını söyle- miş ve Viyana, yeniden bir Alman şehri haline gelmelidir. Yahudile- rin memleketten çıkıp gitmeleri l1â- zımdır. Dört sene içinde bütün Ya- hudiler memleketten çıkmış bulun- malıdırlar. B. Kepler, bu işe memur edilecek o da bunu katiyen zâfa ka- pılmaksızın ifa edecektir.,, demiştir. Japon sefiri, Tokyo hükümetinin Viyanadaki Japon sefaretini konso- losluğa tahvile karar vermiş olduğu- nu bildirmiştir. Berlin, 27 (A.A) — Bu sabah neş- redilen bir kararname mucibince, Al manya Maliye Nezareti, Avusturya- nın ekonomik kalkınmasını temin için Avusturyaya lüzüumu kadar pa- ra tahsisine mezun edilmiştir. Bu ka- rarnameye göre, Alman yardımı, klinde tecelli ede- mr mi (Başı 1 incide) gi camia listesine yazılmak istediği- ni serbestçe bildirecekti. Komisyon, hazırladığı talimatnamede ise âdeta ıtki ve dini tetkikler yaparak, vatan- daşları kendi arzularına göre değil, etrafından gelecek ihbarlara göre tasnif etmek gibi bir gaye vücude getirmiş. Bu defa tashih ettiğimiz en mühim nokta budur ve bu işte nok- tai nazarımız olduğu gibi kabul edil- miştir. Şimdi herkes istediği listeye yazılabilecektir. Eski talimatnamede, yanlış dekla- rasyon yapanlara karşı cezai hüküm- ler vardı. Şimdi ise rey verdikten sonra münakaşa salâhiyeti de refe- dilmiştir. Yanlış tefsirler İkinci mühim mnoktaya gelince; seçim bürolarının başında her ca- mianın bir mümessili — bulunacağı anayasada mevcut hükümlerdendir. Komisyon, bu mümessili kendi seç- mek gibi anayasaya tamamen muha- lif bir şekil kabul etmişti. Talimat- nameye, bu mümessillerin camialar tarafından serbestçe tayin edilerek bürolara terfik edilmesi esası kabul olunmuştur. Üçüncü mühim nokta da, anaya- sadaki bir maddenin tamamen yan- lış tefsiridir. Komisyon, seçim ehli- yetini tahdit ederek ve Suriye inti- hap ve ceza kanunlarında bulunan hükümleri kendi talimatnamesine ge- çirmişti. Halbuki, seçebilmek için anaya- saya iki kayıt koyuyor: 1 — Hukuku medeniyeden sakit olmamak. 2 — Kanunen tespit edilen ve ka- zat makamların tasdikine iktiran e- den şahsi ehliyetsizliği bulunmamak. Bu ikincisinden maksat hukuki tabirile, delilik, sabilik gibi şahsa a- it ehliyetsizlikledir. Işte tevsian tef- sir edilen de bu kelime olmuştur. Biz hukukan bu tabirin başka türlü tefsirine imkân olmadığını iddia et- tik. Uzun münakaşalardan sonra, â- zalardan Belçikalı profesör Bourke bize tamamen mutabik rey verdi ve komisyon reisinin isteği üzerine tah- riri mütaleasına müracaat edilen Ce- miyeti Akvam hukuk dairesi de ko- misyonca yapılan tefsirin yanlış ol- duğunu tespit etti. Bunun üzerinedir ki, bu ve buna benzer maddelerin hepsini çıkarttık. Yeni cezai hükümler Sonra, talimatnamedeki cezat hü- kümler çoök ağırdı. Bunlar, bilhassa yanlış ifadede bulunan vatandaşlara karşı konulmuş hükümlerdi. Cezai müeyyideleri, on, hattâ yirmi sene ka lebentlik ve hukuku medeniyeden is- kata kadar varıyordu. Şimdi bu yan- lış ifade meselesi ortadan kalktığı gi- bi, cezai hükümlere de medeni bir çehre verildi. Bu cezalar, bilhassa seçim zamanında mahalli mahkeme- lerce tatbik edileceği için, muhtelif camialar arasındaki münakaşaların tâ hâkimlerin kararına kadar intikal etmesi çok muhtemeldi. Binaenaleyh değiştirilmesi lâzım geldi. Üç kişilik bir bitaraf mahkeme heyeti kurul- du..Bu mahkeme seçimin ilk safha- sında işe başlıyacak ve mebusların intihabından bir ay sonra faaliyetten kalacaktır. Mahkemenin reisliğine es ki muhtelit mübadele komisyonunda hidrolik kuvvetlerin istifade edilir bir hale getirilmesi keyfiyetine, ma- den arama mesaisine, ziraatin inkişa fına ve küçük evler inşaatına tahsis olunacaktır. Kararname, bu paranın nereden bulunacağını tasrih etmemektedir. Bu husus için yeni bir vergi ihdası mümkündür. Katolik kilisesinin beyannamesi Viyana, 27 (A.LA.) — Bu sabah bütün katolik kiliselerinde, bütün Avusturya katolik piskoposları namı na, bir beyanname ok Bu Hatayda Menfi Propaganda Yunan baş murahhası olan M. Fokas tayin edildi. Heyetteki âzalardan bi- ri müddeiumumi vazifesini görecek, diğeri icabında riyasete vekâlet ede- cektir. Hâkim müntferittir. Komisyonla birlikte gidecek on sekiz kişilik kontrol heyetine bizim talebimizle iki Yunanlı ve iki Yugos- lav da ithal edilmiştir. Maalesef va- kit çök dar olduğu için Romenlerden de iki kişinin ismini kaydettireme- dik. Buna çok müteessiriz.,, Komisyon reisinin istifası Komisyon reisi B. Reid'in istifası hakkındaki haberlere ne diyeceğini soran gazetecilere şunları söylemiş- tir: «—. Daha orada iken B. Reid'in istifa edeceği rivayet olunuyordu. B. Reid komisyon mesaisine iştirak etmiş ve eserini müdafaa ederek çe- tin münakaşalarda bulunmuş ve yap- tıklarının doğru olduğunu isbata ça- lışmıştı. Fakat bizi ikna edemedi ve iddialarının aksi zuhür etti. Bunun üzerine istifası zaruri bir hal aldı. Benim fikrim, ve kanaatim. şudur: Beynelmilel ihtilâf mevzuu olan bir işte şahsi izzeti nefis davalarının ye- ri yoktur. Onun için yeni talimatnameyi sa- mimi olarak hazmedemiyen bir za- tın komisyon reisliğini yapmaması, kendisi için de, bizim için de, Fransa için de iyi olacaktır. Bü vaziyete göre, ikinci reis B. Sekretau reis oluyor, demektir. B. Sekretau'yu tanırım. Kendisi mektep ve sınıf arkadaşımdır. Çok rabıtalı bir zattır. Vazifesini âzami hüsnüni- yet ve bitaraflıkla yapacağına emi- nim. İntihabatın birinci safhası, bildi- ğiniz şekilde, 15 nisanda başlıyacak- tır. Nihayet 30 hazirana kadar biti- rilmesi temenni ve ümidi vardır. Bu- nunla beraber âzami müddet 14 tem- muz olarak tespit olunmuştur. Her tarafın hüsnüniyetile bu me- sele halledilecektir. Eski talimatna- me ile yenisinin kolayca mukayese- sine imkân vermek için her ikisi de neşredilecektir.,, B. Menemencioğlu, Belgrattaki ze kısaca şünları söylemiştir: * #*— Biz:Cenevre yolunda iken, Yu- goslavya Başvekili ekselans B. Sto- yadinoviç, benimle görüşmek arzu- sunu göstererek büyük iltifatta bu- lunmuştu. Bu arzuyu yerine getire- rek Belgratta kaldım. Ziyaretimin siyasi hiçbir maksadı yoktur..,, i Hâlâ menfi propaganda Antakya, 27 (Hususi) — Cenevre- den gelen güzel haberlerle buradaki tatbikat biribirini tutmuyor. Halâ Ha tayda statünün hiç bir maddesi tat - bik edilmiş değildir. Hattâ, türkçenin resmi dil olarak kullanılması da na- zari mahiyette kalmıştır. Manda me murları tarafından ileri sürülen pro pağganda mevzuu şudur: “Türkler intihabı kazanamıyacak - lardır. Bunun için sancağı çetelerle işgal etmek istiyorlar,, Bu propagandalârın sebebi, Erme- ni, Rum ve AÂleviler üzerinde tesir yaparak mukabil bir cephe kurmak- tadır. Ittihadıanasır cemiyetine — da- hil olanlar, mandater memurlar tara- fından silâhlandırılmaktadır. Ortodoks, Alevi ve Ermeni memur- lar, hemen kâmilen bu cemiyete kay dedilmişlerdir. Dö Martel Hatayda: İskenderun, 27 (Hususi) — Kont de Martel, birkaç gün evvel Hataya gel miştir. İlk icraat olarak Yenigün ga- zetesini kapatmıştır. Bu işi yaptık - tan sonra Kırıkhana gitmiş ve Taşnak ların İttihadıanasır partisi reisi Adol ile birlikte ava çıkmıştır. Cenevre mü zakerelerinin akabinde komiserin al- dığı bu tavır, Türkler arasında çok fena bir tesir bırakmıştır. Kanunsuz tevkifler: beyannamede, mutekitlere, “Kaysere ait olanı Kaysere, Allaha ait olanı Allaha ' veriniz,, prensibine riayet e- dilmesi tavsiye edilmekte ve nasyo- mal sosyalist makamların yüksek ru- hani makamlara itikatlarına zarar verilmiyeceği hakkında teminat ver- miş bulunduğu teyit olunmaktadır. Müesses devlet kuvvetine itaat tavsi- ye eden beyanname, Alman Avustur yalıların bundan böyle Rayh'e bağlı bulunduklarını ve Rayh'da devlet müessesesinin de nasyonal sosyalizm olduğunu ve katoliklerin ise buna Antakya, 27 (Hususi) — Doktor Ve di kanunsuz ve müdafaa hakkı veril- meden tevkif edilmiş ve muhakeme- ye sevkolunmuştur. Bu da kâfi gelmi- yormuş gibi, istinaf mahkemesi hu- zurunda yapılacak muhakemesinin 12 nisana tehirine karar — verilmiştir. Maksat, talik siyaseti ile kendilerine taraftar temin etmek ve Türk cephe sini yarmaktır. Halk, mandater me- murların bu maksadını gayet vazıh olarak bilmekte ve neticeyi sükünet le beklemektedir. Yüe 5 Şeyh Abdullah Galibin cılar rve itlın D ri TAN temasları hakkında da muharririmi- İskenderun, 27 (TAN) — Türk ta- | (Başı 1 ncide) hakkında bir güna sarahat elde ede- mediğini ilâve etmiştir. İtalyan ve İngiliz müzakerecileri arasında yarın yapılacak olan müza- kereler, Filistin meselesi hakkında o- lacaktır. Londra, gazetelerinden — Daily Sketch, İngiltere — İtalya müzake- relerinden bahseden bir yazısında “İ- talya ile görüştüğümüz meseleler hallolunmadiğı takdirde en sonunda iki taraf arasında harp çıkmasına se bep olacak ve bu harp İngilterenin Akdenizi harp zamanında serbest serbest kullanıp kullanamıyacağını gösterecektir. Mesele, İngiltere ka- dar Fransayı da alâkadar etmektedir ve İngiltere, mücadele etmeden Ak- denizi bırakamaz. Çünkü Akdenizi kaybetmek, İngiltere imparatorluğu- na kat'i bir darbe teşkil eder. Muhak kak olan bir nokta, İspanyanın istik- lâli ihlâl olunduğu takdirde İngilte- re ile İtalyanın anlaşmasına imkân yoktur.,, diyor. “Büyük Britanya ve Şark,, gaze- tesi, Almanya ile İtalyanın biribirine karşı bağlılıklarını teyit etmelerine rağmen Avusturya hâdiselerinin İn- giltere - Italya konuşmalarını hızlan- dırdığı ve konuşmaların iyice ilerle- diğini söyledikten sonra “İngiltere ile Italya arasındaki karşılıklı ihti- lâfların kaldırılması, İtalya ve İn- giltereden başka bir çok memleket- leri de tehlike yününden koruya- cak bir hâdisedir,, diyor. Bir İtalyan gazetesine göre Roma, 27 (A.A.) — Bugün Kont Çiano'nun Ingiltere büyük elçisi ile yaptığı görüşmeden sonra, yarı res- mi “Informazione diplomatika,, gaze- tesi, görüşmelerin bugünkü vaziyeti lanrtarafmdan tecavüze uğramıştır. Şeyhin evi, delik deşik edilmiştir. Nüfus cüzdanı vermiyorlar İskenderun, 27 (Hususi) — Kirık- han nüfus dairesi nüfusa kaydedilen Türkleri seçime iştirak ettirmemesi için yeni bir usul bulmuştur. Bu usul şudur: Üç-aydanberi nüfusa kaydedilen - ler yesika istemektedirler. Bunlara, *elimizde cüzdan yok, gelecek,, diye cevaplar veriliyor. Seçim zamanına kadar cüzdanların gönderilmiyeceği ve bir çok Türklerin vesikasız bıra- kılarak seçime iştirak ettirilmiyecek- leri anlaşılmaktadır. Ingiltere - Italya hakkında neşrettiği bir yazıda diyor ki: *“Tngiliz - İtalyan görüşmeleri hu- susunda, salâhiyettar İtalyan makam ları, B. Çemberlayn'ın nikbinliğinde beraberdirler. Fransa ve Soyyetler Birliği ayni tarzda hareket eder ve Ingiliz plânını tam olarak tatbikte taahhütlerini yaparlarsa, Italyanın gönüllülerini çağıracağı malümdur. Diğer taraftan Paris ve Londrada ma lümdur ki Italya, aylardanberi artık takviye kıtaları yollamamış ve İtal- yan gönüllülerinin adedi de azalmak ta bulunmuştur. Italya, Londrada al- dığı taahhütlerine mümkün olduğu kadar dürüst bir surette riayet eder- ken, salâhiyettar Italyan mahafilinin müşahede eylediği gibi, Fransız sol cenah partileri, İspanyada bir müda- halede bulunulması için propaganda faaliyetlerine devam etmektedir. Fa- kat böyle bir müdahale, çok vahim bozabilecek bir mahiyet alabilecek- Ka UC BULMACA Dünkü bulmacamızın halli i- 8e0 671060 9 10 1/TİAlvlukTalöldislü 2(E|ZİAİN AD AİN 3 İR İN İ A (Z NM HİAİL s|EİYİRİTİLİMİRİUlYLA SİYİAİKİAİRMİİMİLİRİAİTİ 6(AİMİ TİAİAİMİN A 7İGİAİRİKİOİLİMİAİK M 8 Plulpla MIİMİRA 9 |OİMlUİZ EİNİEİZ 10 L İRLEİNİE BUGUNKU BULMACA Y a . BT 8 G 1U H o Ha Li | * SOLDAN SAĞA: 1 — Anadoluda bir kasaba — Lâkin 2 — Köle — İçki 38 — Bir Balkan parası — Su baskını — Namus neticeler verecek ve Avrupada sulhü —Ğ — 28 - 3- 938 Levazım Amirliği İlânları Fen Tatbikat okulunda mevcut ikİ adet köhne Berliye Kamyoneti - ile bir adet köhne Oklant Otomobili * Nisan 938 Pazartesi günü saat 14,30 da Tophanede Levazım âmirliği sa* tınalma Komisyonunda açık arttır” ma ile satılacaktır. Tahmin bedeli 250 liradır. Teminatı 37 buçuk lira* dır. Otomobiller Okulda görülebilir. İsteklilerin belli saatte Komisyonâ gelmeleri. “462,, “1472,, y m £ ZENİTH Bütün Avrupa ve Amerikada en fazla aranan Zenith radyolarından üçüncü parti BAKER MAĞAZALARINA gelmiştir. Tükenmeden evvel radyonuzu intihab ediniz. N 4 3 icDnA “ANTİVİRÜS İLE TEDAVİSİ d İÇ VE DIŞ BASUR MEMELERİMN! BASUR MEMELERİNİN HER TÜRL İLTİHAPLARINI, CERAHATLANIMI FİSTÜLLERİ AZ ZAMANDA EYİ EDE . 4 — Yüksek emir — Hisar 86 — Nebat — Tatlı ? — Bir nevi pitinç yemeği — Erkek adi 8 — Civarımızda bir büyük dağ — U! baston 9 — Zadegânlık — Kısa zaman 10 — Karadenizde bir kasaba — Sorf edatı * YUKARDAN AŞAĞI: 1 — Marmarada bir güzel kasaba 2 —İz — Yağma $ — İki yüzlülük — Öpücük ;; | 4 — Erkek — Nota — Usul ve erkân $ — Zar sayısı — Telefon hitabı 6 — Doğurtan — Sabit kanca 7 — Birinci — Atıf edatı — Hakaret d 8 — Namus — Tereddüt sözü 9 — Mâna — Ay 10 — Kepazecesine “i' K