5 Mart 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

5 Mart 1938 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—— 5-3-939 TI AN Gündelik Gazete pe TAN'ın hedefi: Haberde, fikirde, her- #eyde temiz, dürüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmiya çalışmaktır. 5 ABONE BEDELİ Türkiye Ecnebi 4460 Kr, i Sene zav0 Kr, TW » 6 Ay 1500 » 4 >» SAy sm » 180 > IAy 30 » Milletlerarası posta ittihadıma dahil oi Meyan memleketler için 90, 16, 9, 3,5 bira dar, Abone bedeli peşindir: Adres deği? tirmek 25 kuruştur, Cevap İçin mektup lara 10 kuruşluk pul ilâvesi Mizmdır, mm | sonun MESELELERİ Rusyadaki Muhakeme (Yazan: M. ZEKERİYA)| Moskovada Troçkist suikasiçilerin muhakemesi cereyan ediyor. Bu muhakeme geçen sene yapılan Zinovyet - Radek davasının bir deva- mudır, Suikast teşkilâtı çok daha ev- vel keşfedilmiş, bu keşif üzerine ya- Pılan tetkikat Rusya dahilinde çok Geniş bir sağ ve Troçkist teşkilât bu- Yunduğunu meydana çıkarmıştı, Bun Jar dahilde ve hariçte gizli faaliyet- lerde bulunarak tâ şüralar meclisine #okulmıya, sefirleri elde etmi- Ye, komiserleri teşkilâtlarına bağla- Büya muvaffak olmuşlardır. Bunun geniş mikyasta tevkifat ya- Pılımış, birçok kimseler şuraya bura- Ya nefyedilmiş, asıl elebaşılar da mah kemeye sevkedilmişti. Bunlardan bir geçen sene kurşuna dizildi. Bir kısmı tahkikatın tamiki için sonraya ıştı, çünkü her yeni tevkif bu gizli bozguncu teşkilâtın yeni bir safhasını meydana çıkarıyor, yeni İbuçları veriyordu. Şimdi bu elebaşıların son grupu Muhakeme ediliyor. Bunlar da, evvel gibi suçlarını itiraf ediyorlar. ecnebi devletlerle birlikte Salıştıklarını, hattâ Stalin rejimini Yıkmak için harp ihdasına bile çalış- tıklarını kabul ediyorlar. Bu muhakeme ve bu geniş tevki- tat hariçte fena nkisler yapıyor. Sta- Win rejimine karşı beslenen itimadı de düşürüyor. Hele her taraf- suçluların cürümlerini itiraf etmelerine inanmak istemiyor. Fakat Rusyada cereyan eden ve bü tün dünyayı hayret ve isyana sevke- den bu hâdiseleri anlamak için bir i- hoktayi gözönünde bulundurmak ır, Rusya büyük bir ihtilâl yapmıştır. ihtilâl, Fransız ibtilâli gibi ve belki de onun kadar kanlı olmustur. Sovyet Rusya bu büyük ihti- âli vaktinden evvel yapmış, ihtilâlin wmdelerini halka cebren kabul ettir. MİY& mecbur olmuştur. Her cebir gi- bi bu da aksillâmel yapmış, ve dahil de birçok hoşmutsuzluklara sebebiyet Vermiştir. Troçki bu hoşmutsuzluğu mar ederek dahilde ve hariçte kurmıya muvaffak olmuş- Sonra Sovyet rejimini yıkmak iş- "yen harici kuvvetler vardır. Bunlar Rusyayı baştanbaşa casuslar» Ma doldurmuştur. Bugün bütün mem- İsketler casus teşkilâtlarile mücade- İeye mecbur olduğu gibi, Sovyet Rus- Ya da açıktan açığa mücadeleye mec- olmuştur, Rusyada gayri tabii görülen Vaziyet bundan doğmuştur. Ve bu - e ye etmekte olan muhake- ui gayritabii vaziyeti tasfiye için Salışmaktadır. Bizim bu hâdiseleri anlamayışi - ve kavrıyamayışımızın sebebi ki, Biz kansız bir ihtilâl yap - bu kadar kan dökülmesine taham Mül edemiyoruz ve bir ihtilâl için bu kadar kan dökülebileceğini kabul ede Diyoruz, ama ERBAADA: ) Bir Köylüyü Yolda Pusuya Düşürdüler ar (TAN) — MMAJ köyünden 1 oğlu 35 yaşlarında Ömer, bura- #elip pazardan öteberi aldıktan ya si atla köyüne dönerken bir pusu düşürülmüştür. Ömer, dere çiftli- #z ilerisindeki dere içinde, mü- İ$ kurşunlar atılarak öldürül TA Alâkadarlar İstanbulda çocuk düşürtme vakalarının gittikçe çoğaldığını, ve bu derdin büyük bir tehlike vaziyetini aldığını söylüyorlar. Demek ki: Çocuk D algını İle Mücadele Lâzım! # stanbulun gizli ve müz- ! min dertlerinden biri de; hiç şüphesiz çocuk düşür- me ve düşürtme meselesidir. Bu mesele, yurdumuz için cid- den düşünülecek ve sakınıla- . cak bir tehlike istidadı göster- mektedir. Vukuf ve ihtisasını yakından bildiğim ebelerimiz- den bir bayan, gizli tehlike hakkında bakınız ne diyor: “Evet.. Son senelerde İstenbul- da bir çocuk düşürme bolluğu var. Bunu esefle itiraf etmek lâzımdır. “Umumi harpten evvelki senelerde doğum, şimdikinden daha fazla i- di. Yine o senelerde çocuk düşürt- me vakaları şimdikine göre, yüzde yetmiş eksikti. Miktar arta arta bu- günkü salgın halini buldu. B ayanlarımızdan birçoğunun evi haricinde erkeği gibi bir meslek veya sanat sahusında çalışmaları, kızlarınızdan birço- ğunun hayata hazırlanmak için yük sek tahsile atılmaları, tahsilini bi- tirip bir meslek ve meşgale sahibi olduktan sonra evlenmeden ve ba- zılarının da çocuk doğurmadan ka- u sebepler, İstanbul bayanlarının. kısmen evlenme ve kısmen de do- ğurma arzularını körletmiştir. Yi- ne ayni sebeplerin tesirile çocuk düşürtmek istidadı da almış, yürü. müştür. — Acaba, en ziyade hangi sınıf ve seviyedeki kadınlar, çocuk dü- şürtmek istiyorlar? — Bu hususta kibarlık, zengin lik, fakirlik ve cahillik gibi mevki, derece, seviye farklarının hiç yeri yoktur. Talep ve müraaat, teessüf le söylüyorum, umumi denilecek kadar geniştir. Mesel: Her gün ret ile karşıladığımız bu müracaat. çiler arasında; evi haricinde çalış- mayı bir meslek olarak kabul &- den memur, muallim, kâtip, dak- tilo ve bunlara benzer hususi ve resmi hizmet ve vazifelerde bulu- nan &li lise tahsili görmüş, mevki ve seviyesi yüksek veya orta halli bayanlar vardır, Yine evi haricin- de çalışmayı bir geçim vasıtası ola- rak kabul eden ve tütün depola- rında, çorap ve fanile imalâthane- lerinde, dokuma fabrikalarında, ter zihanelerde, büyük mağazalarda derece derece hafif ve ağır İşlerde çalışan tahsili orta veya yak dere- ce ve seviyede fakir bayanlar da eksik değildir. Bunların çocuk düşürmek için gösterdikleri sebepler de aşağı yu- karı ayni noktaya varır: Hep va- zife ve iş kaybetmemek tehlike ve endişesi! Yani geçim düşüncesi! irtakım Bayanlar; doğum - dan evvel gebeliğin manza- ra ve külfet itibarile vazife gör- miye mâni olduğunu ve doğumdan sonra da çocuğa bakmak zahmet ve endişesini veya baktırmak kül fet ve masraflarını ileri sürüyor - Jar. İşte, bu endişeler, kendilerin- de çocuk düşürtmek arzularını u- yandırıyor. İş sahibi bayanlar doğumdan son Ta ya işini veya çocuğunu tercih etmek vaziyet ve mecburiyetinde kalıyorlar. Çocuğu doğurmayı ter- cih ve işini terketse bayanın hariç- üşürme | YAZAN: YALKIN ? NN İİİ İİİ ğu tercih etse, doğan çocuğa kim bakacak? Baktırmak, evin ge- lirinden mühim bir kısmını bu işe ayırmak ve aile nüfi ir bü- İs netice itibarile yine geçimi güç leştirir. İşte bu düşüncelerin tesir ve neticeleridir ki, bayanlar ana ol- mayı göze alamıyorlar. Gebelik e- serlerini hissedince ebelere, hekim- Jere koşuyorlar. ir de hal ve vaziyetleri çok düşkün ve idarelerinden â- €iz fakir aileler vardır ki, geçin - mek için bayı da, bayanı da ayrı ayrı çalışmak mecburiyetindedir. Bunların çoğu da aksi gibi birkaç gocuk sahipleridir. Gebelik zuhü- runda doğumdan evvel veya do- ğum esnasındaki yapılması zaruri masrafları ödemek, ve bilhassa do- ğacak çocuğu besleyip büyütmek kudretinden kendilerini mahrum sayıyorlar. Gebelik alâmetleri be- lirince, büyük bir kısmı hemen dü şürtme çarelerini arıyotlar, Bunlardan başka bazı bayanları- mız da var ki, bunlar bulundukları içtimai mevkie, para ve imkân sa- bibi bulunmalarına rağmen bil - mem ki, bir sinir hastalığı netice si midir, yoksa kibarlık ve mon- denlik görenekleri midir, nedendir? Gebeliğin ve doğumun yüz güzel- liğini, vücut tenasüp ve endamını bozduğu fikir ve iddiasile gebelik- ten çekinmektedirler. Bu fena f)- kir ve itiyat, esefle söylüyorum ki, günden güne, sari bir hastalık gi- bi her tarafa yayılıyor, istikbalde yurgun analığı vazifesini de yük - lenecek olan tahsl görmüş, yüksek seviyeli genç bayanlarımıza bulaş- mak tehlikesini gösteriyor. Hasta- lık şimdilik, İstanbulun kibar mu- hitleri sayılan Şişli, Taksim, Pa- tih, Lâleli ve Şehzadebaşı gibi ek- seriyet ile apartman hayatı daba fazla rağbette olan semtlerde hük- münü şiddetle göstermektedir. Çocuk düşürme talepleri, en zi- yade apartmanlarda yaşıyan ba - yanlar tarafından geliyor. Müra- caat edenler arasında ara'sırâ iz- divaç haricindeki bir gebeliğin ne- ticelerini ileri-sürenler veya dok- torların gösterdikleri sıhhi ve fen- » Cinayetin niçin ve kimler ta-| ten evine getirdiği gelir ke (ni sebep ve tavsiyelerden bahseden yandan işlendi; yuldür. Birkaç Mi San alla ami İ silecek ve ailenin geçimi güç Jesecek. hem İsi ve hem cocu- “ler de vardır. Fakat bunlar az bir nisbet teskil ediyor. B» müracaat eden bayanla- rin kendimce basit bir İs - tatistiğini yaptım. Aldığım netice her, yatandaşla pek hak- sür uyandıracaktır. Bakınız bir ay zarfında çocuk düşürtme için mü- racaat eden yirmi altı bayanın gös- terdikleri sebepler nelerdir: © Üçü: Doğacak çocuklarını besle- mek kudretinde olmadıklarını; Biri: Çocuğu gayri meşru olarak kazandığını; İkisi: Doktorların gösterdikleri Sihhi ve fenni lüzumu; Beşi: Çalıştıkları işe ve vazifeye mâni olacağını; On beşi de, bugünkü sakim gö- renek ve itiyada tâbi olarak güzel- liklerinin bozulacağını sebep ola- rak göstermişlerdir. Neticeyi gör dünüz mü? : Bu müracaatları kabul edenler 4M YOLMAN ekseriyet ile; eski vakitlerde &me- Wi olarak yetişmiş, cahil ve bugün için hükümet tarafından faaliyet- lerine kati olarak nihayet verilmiş eski ebelerdir. Bunlar hemen he men İstanbulun her semt ve mahal lesinde az çok bulunan ve çocuk dü şürmeyi itiyat edinmiş bayanlar tarafından yerleri, yurtları bilinen ve biribirlerine tavsiye edilen suç- Yulardır. Bu mahlüklar hükümetin icrantından korktukları için bir de- vet olsa doğumlara pek gitmek ce- Baretini gösteremezler. Yalnız giz- lice çocuk düşürtmeyi kendilerine iş edinmişlerdir. B unlar resmi tarzda bir mun- yene evi açamadıkları için. mesleğin ve ilmin bir ebe için lü- zum gösterdiği muayene ve ameli- yat masası ve saire gibi vasıta ve âletleri de evlerinde bulundurmak tan çekinirler. Esasen bulundur - Sular da bunları kullanmayı bilmez ler.. Bu sebeple ellerindeki noksan âletler ile pis muşambalı yemek masaları üzerinde mühim kürtaj ameliyeleri bile yaparlar. Temizlik tarz ve usullerinden haberleri bi- le yoktur. Sakatladıkları ve kadın hk kabiliyetinden mahrum bırak- tıkları bayanların adedi belki bin- lere varır. Herhangi bir kazaya veya yan- ışığa sebep olmak ve yahut bu gibi âmeliyeleri yapmayı itiyat e- dinmek yüzünden ellerinden dip- lomaları alınmış sabık ebelerden başka yeni eboler de bu kötü işlere âlet oluyorlar. Kadın hastalıkları ile meşgul bir kısım bekimlerimi- zin de bu gibi müracsatları kabul ettiklerine dair emareler vardır. Müracaatlerini reddetiğimiz ba - yanlar bu gibi hekimleri örnek di- ye gösteriyorlar. Tecrübeli ve vicdanlı ebenin ya rından Âyrıldığım zaman kendi kendime düşündüm: Acaba yalnız kanuni yasaklarla değil, müspet İç timaf tedbirlerle mücadele edilme- si lâzım gelen büyük bir dert kar şısında değil miyiz? ai bi MEŞE NT | Edebiyat Fakültesinde Bu Devre Mezunları Edebiyat fakültesinde şubat dev. resi mezuniyet imtihanları bitmiş ve 10 talebe mezun olmuştur. Bunların isimlerini yazıyoruz: Edebiyattan Meliha, felsefeden Ferit, Mithat, Nusret; Münevver;Türihten Lütfiye Cevat; Falk; coğrafyadan Samiye ve Me- Yba, : X Vefada yapılmakta olan yüksek muallim mektebi binası bitmiştir. Bi- nanın yalnız ban tahta kısımlarile boyası kalmıştır. A Üniversitedeki kız talebenin şu- bat askerlik imtihanları bitirilmiştir. Kızlarımızın muvaffakiyet nisbeti yüzde doksandır. # San fırtınada damının kurşun- ları kalkan üniversite merkez bina- $inm tamirine dün başlanmıştır. UVAEFFAK *X, IN SIRRI» 'Muvaffakıyetin Sırrı Evde Öğrenilir er terbiyenin başı evdir. cuk hayatın ilk kaidelerini evde öğrenir. Çocuklukta alınan terbiye artık büyüklükte, dallanıp büdaklanır. Meşhur sözdür: Yedi yaşıma ka- dâr çocuğu bana bırakınız, ben 0- nu İstediğim kalıba sokabilirim, derler. Hayata karşı beslediğimiz telâk.” Ki de evde alınan terbiyenin bir muhassalasıdır. Evinde dedikodu, şikâyet ve kavgadan başka bir şey işitmiyen bir çocuk hayatı da böy- Je zanneder. Aile, hayatı ona bu zaviyeden gösterilince çocük haya- ta atıldığı zaman şaşırır, aczini an lar ve bedbinliğe sürüklenir. Fakat evinde çocuklarını dalma azimli, yaratıcı ve kuvvetli olmiya teşvik eden, alıştıran bir babanın yarattığı telâkki, uyandırdığı hava çocuğun karakterini büsbütün baş ka bir istikamete sürükler, Bir baba farzediniz, mütemadi. yen evde çocuğun dimağını, yara- tıcı kabiliyetini işletecek mevzular üzerinde dolastırır. bu volda hikâ- yeler anlatır, çocuğu yaratıcı ol. muya, düşünmiye sevkeder. Bu ço- cuk için ev bir karakter jimnaz- yumu gibidir. Nasıl bir atlet ada- lelerini jimnazyumda inkişaf etti - rirse, çocuk ta yaratıcı kabiliyeti. ni evde inkişaf ettirir. Evi çocuk için böyle bir jimnazyum haline getirebilen aile vazifesini muvaffa kıyetle yapıyor demektir. Bazı çocuklar tabinten yaratıcı. dırlar, Bunların bu yaratıcı kabi- Tiyetlerini inkişaf ettirecek bir mu hite ihtiyaçları vardır. Aile ona bu mubiti temine mecburdur, Küçükken çocuğun oyunları o- na göre tertip olunur. Evdeki ha- yat ve faaliyeti yakından takip e- dilerek ona yol gösterilir. Ve ço- cuğun inkişafı takip edilir, Çocuklarınızın hayatta muvaf - fak olmasını isterseniz, ona evde böyle bir terbiye vermiye çalışı - nz. Çocuk hayatı evde öğrenmeli, büyüdüğü zaman hayat ona ya - bancı olmamalıdır. Psikoloğ İni vâdetmişti. Mütehassısların verdi- 5 İZİ Kasapların Sabotajı” *” Yazan: SABİHA ZEKERİYA Kasap dükkünından giriyorum. Tel Hi kafesler, çengeller bomboş.. Kasap, mangalın yanında küçük bir sandal- yeye oturmuş. iki elile haşını tutmuş, düşünüyor. Çırak aynkta, sokaktan gelip geçenleri seyrediyor. — Et yok mu? Yarasına nişter basılmış bir yarsi* gibi kasap yerinden kalkıyor. — Yek.. Hiçbir tarafta et yok. — Niye? — Niye olacak, hükümet narh ko- yunca, celepler et getirmiyor. Gelen etler de işte kırk kuruşa yenecek et- ler... Pi Kasap anlatıyor. Dert yanıyor, bu narhın kendilerini, hattâ celepleri mahvettiğini söylüyor. İşler böyle gi- derse eti yetmiş kuruşa yemek değil, yüz kuruş versek et bulamıyacak mi- yiz. Başvekil, meclisin açılış resminde verdiği nutukta, hayat pahalılğı le mücadele edeceğini, et gibi birinci de- recede gıda maddelerini ucuzlatacağı Hi raporlardan sonra et fiyatlarının bir maritan itibaren kiloda on kuruş ucuzlıyacağını gazeteler (o yazdılar. 1 Mört geldi. İlk günü dükkânlardan eti ucuz fiyatla alanların zevki arttı. Fakat daha Martın dördüne varma - dan dükkânlarda bir et kıtlığı baş gösterdi. Bazı kasaplar müşterilerile hususi pazarlığa giriştiler, iyi et ye- mek İsterseniz narhı kenara bırakıp İyi para ödemelisiniz, dediler. Hükü- metin halk nâmına yaptığı bu hayır. hı teşebbüsü gölgede bırakmak için bin hir mâni ve müşkülle hükümetin ve halkın karşısına çıktılar. Bu, dünyanın her yerinde olduğu gibi, her türlü kontrolden âzade, fi- yatları istedikleri gibi tayin eden, küçük esnafla beraber ha'kı istedik- leri gibi ezen büyük (toptancıların, hükümete ve halka karşı yaptığı bir sabotajğdır. Buna karşı hükümet şâp- hesiz tedbirlerini alacaktır. Fakat bu vüzire düşüyor. Ken di hakkını ve menfaatini müdafan $- çin, bir müddet icap ederse mahru « miyete katlanarak, sabotaja karşı mu kavemet etmelidir. Belediyenin ya » pacağı teftiş kâfideğildir. Halk ta a» lacağı et ve ödiyeceği fiyat üzerinde ısrar etmelidir. Eti hükümetin tayin ettiği fiyata yiyinciye kadar, icap ©- derse, yüksek fiyat istiyen sabotaj « cılaru karşı boykot yapmalıdır. Halk menfaatini şuurla kavramazsa, hükü metin ve belediyenin tedbirlerini fay dasız bırakır. Bu iki kuvvetin çarpış- masında her şeyden evvel kendi ezi- ir. Bi fiyatlarında yapılan on kuruş tenzilât fahiş değil, azdır bile. M ÜTEFE 'RRİK ; İskân Kanununun Değişecek Maddeleri İskân işleri hakkında, iskân umum müdürlüğü tarafından yeni bir ka - nun projesi hazırlanacaktır. Bu pro- je ile iskân kanununun bazı madde- leri değiştirilecektir. i Serbest göçmen kabul etmek vazi- yetini takyit eden iskân kanununun muafiyetlere dair olan maddesi bu a- radadır. Menkul olmıyan o muhacir mallarının tasfiyesi suretile veya ban kadaki paraları karşılığında mal ge tirecek servet sahibi muhacirlere 12 bin liraya kadar muafiyet verilmesi temin edilecektir. Türkiyeye gelecek muhacirlerin getirdikleri çift hayvanlarına prim verilecek ve bunlar üç sene müddet- le sayım vergisinden muaf tutulacak tir. Gelen muhacirlerin hepsine ev ya Pılması esası kabul edilmiştir. Akıl Hıfzıssıhhası Kongresi Türkiye akıl hastalıkları cemiyeti nin sekizinci kongresi nisanın doku- zunda toplanacaktır. Kongrede bir- çok ilmi meseleler münakaşa edile- cek, tebliğler okunacaktır. Bu se ne Ağustasta Münihte toplanacak beynelmilel akıl hıfzıssıhası kongresi ile Romada ilk defa olarak toplana- cak beynelmilel kriminaloji kongre- sine Türkiye de iştirak edecektir. Romada teşekkül eden milletler a- rası Kriminaloji cemiyetine Türkiye

Bu sayıdan diğer sayfalar: