4 ei DAN Şu Garip Dünya: - Cavolli yenilmemek için Fransızın kulak tozuna çifle atıyor. GÜREŞ: Tekirdağlı Hüseyin Gelecek Maçlarında Kimlerle Güreşecek (Yazan: Eşref Şefik ) : 'TTekirdağlının ikinci parlak gale- besini öğrenirken, Bulgar pehlivanı- nın yumruk vurarak Türk başpehli- wanının elinden kurtulmak istediği- ni de anladık. Bu haber, bana pro- fesyonel serbest güreşi Avrupa anla- yışında, okuyucularımıza bildirmek ihtiyacını duyurdu. Âyni zaman “ bundan sonra Türk başpehlivanının karşısına çıkarılması muhtemel olan frenk güreşçileri hakkında edindi- ğim malümatı şu fırsattan istifad2 ederek karilerimize nakledeceğim, Fransadaki şekil : Bizim serbest güreş dediğimiz Catch as catch cau, yani “tutabildi- ğin gibi tut,, mânasına gelen bu mü- cadele sporu, Parise Amerikadan gel di. İsminden de anlaşılacağı veçhile bu güreşi yeni dünyadaki pehlivan- lar “tutabildiğin gibi-tut,; »şeklinde vek cetin ve tamamen havacanı nalr kesif bir tarzda yapıyorlardı. Bu güreş! Avrupaya geçerken biraz yu- muşamıştır. Çünkü bidayette Paris müsabakalarında çarpışan pehlivan- ların serbest güreşine benzer — bir- şeyler yapıyorlardı. O müsabaka- larda halk, tekme ile oyun çözmek veya dirsek darbelerile dalmaları karşılamak gibi oyunları memnu farzediyordu. Tekmeler başlıyor : Fransadaki güreşler- bu şartlar içinde ve ahalinin arzusuna göre A- merikadakinden hayli başka şekil- lerde tatbik edilmekte devam etti. Fakat vakta ki, Amerikada güreş telâkkisi de yavaş yavaş değişti. | Memnu zaninedilen tekmeler ve ba- zı oyunlara, hattâ kafa toslarına mü saade verildi. Yalnız Japon güre- şindeki “Cu cut su,, darbelerile boks vuruşları Amerikada olduğu gibi ya Bak farzedildi. “Cu cut su,, daki ©- yunların birçoğu karşılığını bilmi- yenler için çok tehlikeli ve kırıcı- dır. Hattâ çift parmağı gözlere dal- dırmak bile vardır. Boks vuruşları ise, malüm olduğu veçhile tutuşları çözmekten, yani bir nevi müdafaa- dan ziyade doğrudan doğruya yum- ruktur. Birkaç canlı misal : İ-"arls serbest güreşlerinde böyle darbelerin artık memnu sayılmadı- ğini ispat için birkaç misal sayalım: | Fransızların gözbebeği Deglan ile İtalyan Amerikalı Savoldi ile ilk güreşini yaparalrken Fransız. birin ci devrede tamamile hâkimdi. Mü- sabakayı kazanacağı katileştiği bir. sırada Savoldi sıçrıyarak Fransızın kulak tozuna müthiş bir çifte attı. O çiftenin verdiği sersemlikle yu- varlanan Fransız maçı kaybetti. A- Serseriler Kralı Milyoner Amerikada ve Avrupada “Serseri- ler Kralı,, namile şöhret alan Cef Deyvis, geçen hafta Londraya gel - miştir. Serseriler arasında çok tanın- mış olan bu adam, ayni zamanda ser serilerin hürmetini de kazanmıştır. vel kazanmıştır. Memleket memleket serseriyane gezdiği için bu pâyeye i- tiraz eden de olmamıştır. Diyar, diyar yaptığı bu seyahatle- rinde hiç yol parası da vermiyormuş. Trenlerin üstünde veya vagonların al tında gizlice memleketleri aşıp duru- yormuş. Birçok memleketlerin de - miryolları idaresi, polis müdürlükle- ri kendisile alâkadardır. Fakat Dey- vis, hiçbir zaman cürüm işlemiyor - muş, o yalnız, bedavacılar kralı gibi, yol parası vermeden seyahat ediyor- muş, Daimi memleketi ve ikametgâhı da yokmuş. Ona, meçhul bir yerden bir milyon frank ta miras kalınca. şöhreti daha ziyade yayılmıştır. Fakat zenginliği onu huyundan vazgeçirmemiş ve ser- seri olmakta devam etmiştir. SN b AĞ ö Li . BĞ ŞS Deglan rakibinin ayağını burarak acı ile bayıltıp yatırmak işliyor.. Futbol : Bu Haftaki Mi'li Küme Maç!arı Birinci maçını Cumartesi günü Muhafızgücü ile, ikinci maçını Pa- zar günü Harbiye ile yapacak olan Galatasaray takımı dün şehrimiz- den Ankaraya hareket etmiştir. İstanbul takımlarının Ankaraya ilk seyahati bu vesile ile Galata- saray yapmış oluyor. Beşiktaşa kar- şi ilk milli küme maçını yapmış olan Sarı — Kırmızılılar hâkim oynama- larına rağmen bu maçı 2 — 1 kay- bettiler. Bu mağlübiyete düşmeleri- nin yegâne sebebi muhacimlerinin kale önünde fantaziye kaçan fazla çalım hevesi idi. Takımın bu hata- sını gören Macar antrenör kendile- rine lâzım gelen tenbihlerde bulun- muştur. Galatasaray muhacimleri bu huy- larından vazgeçtikleri takdirde mil- li küme maçlarında iyi derece alabi- lirler. Ankara takımlarına gelince; ken- di alıştıkları muhit ve çimenli saha- da oynamaktan doğan bir avantajla- rı vardır. Enerji noktasından Gala- tasarayla Ankara takımlarına ayni Üçokun İstanbul Maçları İzmir şampiyonu Üçok bugün şeh rimize geliyor. Birinci maçını Cu- Değlan İts!yan Savolidi'nin kolunu | martesi günü Güneşle, ikinci maçını kırmıya çalışıyor Pazar günü Fenerbahçe ile Taksim Stadında yapacaktır. Geçen hafta kendi sahalarında Be şiktaşa 3 — 1 mağlüp olan İzmirin bu en kuvvetli klübü ilk maçını, İs- tanbul şampiyonluğunu alan ve mil li kümenin iki maçını galibiyetle ne- ticelendiren Güneşe karşı yapacak- tır. Bu maçın Güneş takımı için ga- libiyetle nihayetleneceği tereddüt- süz söylenebilirse de bazı maçların ümit edilmedik sürprizlerle netice- lendiği de muhakkaktır. Üçokun, yapacağı maçların en dikkate değeri hiç şüphesiz Fener- bahçe ile olanıdır. Milli küme karşı- Hasta serserilere yardım edilmesi için bir yardım sandığı da tesis et - miştir. Serserilerin bedavadan yiyip içebilmeleri için Amerikada barınma evleri meydana getirmiştir. En niha- yet beynelmilel Serseriler Cemiyeti- ni organize etmiştir. Ve bunun reisli- ğine de kendisi intihap edilmiştir. Deyvis, Londraya beynelmilel serse- riler birliğinin kongresi için gelmiş - tir. Hâlen, kongre, Londra civarında yapılmaktadır. * Tayyareden Daha Hızlı Amerikalı âlim Dr. Çarlz Tausen, Meksika dağlarında, saatte 1,300 kilo metre süratle uçan bir sinek tutmuş- tur. Bu sineğin kırdığı sürat rekoru- nu, bugünkü günde en süratli bir tay yare bile elde edememiştir. Bu Haf'î'cıı;m Futbol Maçları T. S. K, Istanbul bölgesi başkanlı ğından: sımsıkı kavramış 26—2—1938 cumartesi günü yapı lacak maçlar: Beşiktaş stadı: Kasımpaşa — Fe ner Yılmaz B takımları, 13,30 Hakem Rıfkı, Fenerbahçe — Süleymaniye B takımları 15,15 hakem Rtlkı, 'Taksim stadı: Uçok — Güneş mil l küme maçı 15,30, 27—2—1938 pazar günü yapılacak maçlar: Fenerbahçe stadı: Altınordu — Or taköy A takımları. 13,30 hakem Ta rik, Hilâl — Beylerbeyi A takımları 15,15 hakem Tarık, Beşiktaş stadı: Topkapı — İstan bulspor B takımları, 9,30 hakem I, M, Apak, Beş ktaş — Vefa A takım Savoldi köprü vaziyetinde Hü eyin hazırlanma'ı : Bu misaller ve yukarıda izah etti- ğim şeylerden anlaşılacağı — veçhile laşmalarında şansları pek te iyi git-| $ ları şilt maçı 11,15 hakem I, M, A xi nekillir Krlkaavan güreğe miyen Sarılâcivertliler Üçoku yene- pak, Doğanspor — Anadolühisar A iki pe Ğ yi Tn v Kat B gureşl bilecekler mi?. takımları 13 hakem Halit Galp, Ka karar verdikleri takdirde. bize fau: Horhölâe'” Fimir Üçok BZ ragümrük — Galata Gençler A ta gibi gelen birçok darbelere müsaa- de vardır. Maamafih bununla Bul- garın Tekirdağlıya vurduğu yumrüu- ğun doğru olduğunu iddia etmek is- temiyorum, Herhalde Bulgarın vur- duğu yumruk memnu imiş ki, hake- min ihtarına maruz kaldı. Yalnız kımları. hakem Halit Galip, Taksim stadı: Uçok — Fenerbah çe milli küme maçi saat 15,30, mevsimin en heyecanlı ve çetin bir karşılaşması olacaktır. dan Paris müsabakalarının heyeca- nının eksildiğini bilirler. Tekirdağlı da danışsıklı güreşe y Rigoulet Deglan : Klüpler : 3 (KERAAKAALUERE KA UAAO KA GORAAAADA C RUUU UDU ) “Kral,, pâyesini de birkaç sene ev -| Galatasarayın Teşekkürü Galatasaray spor klübü gehel sekreterli ginden: Klübümüz ve milli takım güreşç lerinden Çoban Mehmede bir yuva temini maksadile lerince tahminlerini yapsınlar. yapılan müsamerede yapmış oldukları kıy Deglan: 1924 senesi Olimpiyadın- tmetli "rd".'"dan. dma.yı ŞERüC Ca T“"','. n yatrosu artistlerile sair sayın zevata klübü da Greko Romen güreşinde dünya | müz idare heyet alenen teşekkür eder, şampiyonluğunu kazanmıştı. Sonra Kanadaya gitti. Orada uzun seneler serbest güreşler yaptı. Meşhur boğu cu Levis'in dünya şampiyonu oldu- ğu zamanlar iki güreşi vardır. Bi- rinde galip gelmiştri. Fakat şimdi o- tuz yedi yaşına girmiştir. Hayli yağ lanmış ve ihtiyarlamıştir. - Şu halde burada Fransanın — tüt- tuğu iki pehlivanın bugünkü halleri ni sadece anlatayım. Kariler kendi- bundan sonra baş güreşlere geçecek olan Tekirdağlımızın çifteli. kafa vuruşlu mücadelelere hazırlanması lâzım geldiğini bir daha hatırlatmak istiyorum. Tekirdağlının hasım'arı : B dak aBi Birinci sınıf pehlivnaların hemen . 3 hepsiyle karşılaşmış olan Bulgarı Harıçi'e. yendiği için Tekirdağlının baş güreş lere artık yolu açılmıştir. Bizim Tekirdağlı malümya, danı- şıklı güreşe hiç yanaşmaz. Buradan giderken yeminlerle de herkesi te- min etmişti. Bu vaziyette Tekirdağ-| Rigoulot: 1924 olimpiyadının gül- Üçüncü Şampiyonluk Dünya horoz siklet boks şampiyo- nu Amerikalı Ceffera, rakibi, ayni sikletin sabık dünya şampiyonu Es- halinin bir kısmı o hareketi ıslıkla karşıladıysa da hakem bunun Ame rikanvari serbest güreşte kabul edi- len bir darbe olduğunu söyliyerek mr ilübiyeti kab: ! etmişti. İ Ayni 'Savoldi Fransanın. hattâ dünyanın en kuvvetli adamı telâkki edilen Rigoulot'yu da ayni çifte ile mağlüp etmeden evvel müthiş — bir tos vurmuştu. ; lının önüne sürülecek Paristeki peh |le birinciliğini almıştır. Dünyanın | kobara'ya 15 devrede mağlüp olmuş tur. AAA L LADAĞ D z G O CERAAMA UDU AA LEUACL b b "İçlnl:de günahsız ve hatâsız var- sa onu taşlasın! — Mesih” Eütün gün derin bir uyku- daydı. Arasıra duyulan i- neklerin böğürmelerinden başka sessizliği bozan bir gürültü yoktu. Bu gecenin gündüzünde büyük bir hâdise olmuştu. Bir gün evvel bu köyün kızı olan kötü Selma Berut- ta bir dostu tarafından öldürülmüş tü. Kızın ağabeysi, ölüyü bir oto- mobile koymuş, köye getirmiş ve bütün günahlarile beraber onu köy mezarlığına gömmüştü. Sel- ma on yıl evvel köyden çıkmış ve günahlarile köyün adını kirletmiş- ti. Onun namuslu köy mezarlığına konması bütün köylüleri kızdırmış tı. Hele bu iş için muhtarın mü- saadesi de alınmamıştı. Sadece çe- lenklerle dolu iki otomobil, ve o- tomobilin içinde - kendi gibi kah- be - birkaç kız gelmişti. Kızlar mü temadiyen gözyaşı döküyorlardı. Akşam üstü köylüler muhtarın dük kânında toplandılar. Muhtar Şeyh Süleyman bu vazifeyi - krallık gi- bi - babasından tevarüs etmişti. Muhtar hakikaten de buranın kralı imiş gibi astığı astık, kestiği kes- tık'Kcoyun ileri gelenleri, dükka- fnun güdük sandalyelerine, çay ve gaz sandıklarına yerleştiler. Şeyh o gün.mal almak için Beru- ta inmiş ve Selmanın öldürülüş hâdisesine şahit olmuştu. Yüzler- ce sual bu hâdisenin tafsilâtını on dan öğrenmek istiyordu. Muhtar pos bıyıklarını bükerek: — Bu son zaniyedir! diyordu. Kurşun sağ memesinden girip o- muzundan çıktı. Melüne, korkunç bir sayha kopararak yere yuvar- landı. Adını değiştirmiş, Rozeta'ya çevirmişti. Günün yirmi dört saatin de de Berut delikanlılarını yata- ğina alırdı. Dört apartıman yaptır-: mıştı. Sandığında beş bin sarı altın çıkmış.. Köylülerden biri: — Haram para ! diye homurdan dı. O para anasının boğazında du- rur. Muhtar Süleyman yüzünü buruş turan bir gülüşle güldü ve: — Ulan sersem! dedi. Seninki de lâf mı? Paranın haramı mara- mı olur mu?Sana Selmanın parasını verseler almamazlık mı edersin? Parmağındaki yüzüğü göreydiniz; bunu son âşığı hediye etmiş. Pa- risten üç yüz sarı altına getirtmiş. Yüzüğü parmağından çıkaramadı- lar. Yüzük parmağında kaldı... Neyse bun'arı bırakalım. Bu kah- benin buraya gömülmesi hazmedi- lecek bir mesele değil. Buna karşı susmam.. Böyle diyerek Şeyh Süleyman kafasını salladı ve kalın sigarasını yere atarak ayağiyle çiğnedi. livanlra arasında ecnebilere de bel-İen kuvvetli adamı olarak tanınmış- ki pek aldirış etmez.- Onların itır. Güreşteri evvel boksu tecrübe| , Bu suretle sabık dünya şampiyo- Türk başpehlivanı tarafından hak-|etmiş fakat söktürememiştir. Şimdi|nu Eskobara'nın şampiyonluk ün- lanmasına organizatörler ihtimal' ra |36 yaşındadır. Deglan'dan bir dere- vanını kaybedip tekrar kazanması zı olurlar Fakat iş. Fransız pehli- ce sonra gelir. üçüncü defa vaki olmuştur. vanlarına dayanınca değişir. Fran-|. İşte bizim Tekirdağlı ile pazarlık| Bir dünya şampiyonunun ünvanı- sızları yendrimek pek işlerine elver-|ları uymıyacağını tahmin ettiğim |nı üç kere kaybettikten sonra üç ke mez. Çünkü gelecek seneleri düşü-|iki Fransız pehlivanının vaziyet-|re kazanması boks tarihinin ender nürler. Fransız pehlivanları olma- leri... kaydettiği bir vakadır. | ’llIlIllllllllllIllllIlllvlIlll"wlıllllllwl.l_llllllllllll|IIIllllllllwl.lwlwllllllullll HiIiKAYE ZD -Z- 9Y38 KÖYÜ KİRLETEN ÖLÜ - Arapçadan Çeviren: Faik BERCMEN & VEUTTTUMUUTU UUT OMUCUM | Gece ilerleyince muhtar dük- kândakilere artık gitmeleri ni söyledi. Şeyh Süleyman da dük kânı kapadıktan sonra doğru Pa- pasın yolunu tuttu. Çamurlu ve gübreli yolları elindeki elektrik fe nerile aydınlatarak geçti. Kafası bir meselenin halli ile uğraşıyor- du. Ve mütemadiyen de kendi ken dine şunu söylüyordu: — Ben deli miyim... Neden pat- mağındaki yüzükten bahsettim... Köy papası henüz yatmıştı. Müh tarı görünce: — Hayırdır inşallah! diye onu karşıladı. Şeyh Süleyman meseleyi anlat- tı ve: — Çelenkleri ve haçı yakmalı. yız! dedi. Böyle bir günahkârın me zarında çelenk ve haçın yeri yoke tur. Onları ben kendi elimle yak. malıyım. Bunun için bir şişe gaz- yağı ziyanım olacak amma ne yaâ» palım... Sonra yabancılar ve yawk kındaki köyler bizim için ne dere ler? v Papas onu dinledi sonra: — Oğlum! dedi. Hepimizin az. çok günahlarımız vardır. Hangi- Kkdıar * ada 4 . Muhtar kızdı: --- Büİrer — Ben buraya senden akıl da»- nışmak için gelmedim. Yarın gece mezarlığa gidip işi bitireceğim. An ladın mı?. Papas onu kapıya kadar uğurla- dı. rtesi gece köy siyah bir öre tünün altına gömülmüştü. Zaman zaman köpek ulumaları du yuluyordu. Şeyh Süleymanın içi tit riyordu. Bütün damarları, adalele- ri donmuş gibiydi... Beline keskin bir bıçak yerleştirdi. Ve elinin bi- rinde bir şişe gaz, diğerinde elek- trik lâmbası olduğu halde evinden çıktı. Kapısını kapadığı vakit sa- ğına, soluna bakındı. Kimsecikler yoktu. Kabristana doğru yürüdü. Mezarlık uzakta değildi. Ayakları ' titriyordu. Zorlukla adım atabili- yordu. Neden korkuyordu?. Ölmüş bir orospudan mı?. Kabristanın ka pısına geldiği vakit sanki kapıda bir hayalet durmuş ona şöyle ba- ğırıyordu; — Bu saatte burada ne arıyors sun? Ölüleri uykularında rahat bi rakın!, Soğukkanlılığını topladı. Ay he nüz çıkmamıştı. Koyu bir karanlık her tarafı kaplamıştı. Şeyh elek rik lâmbasını bile yakmaktan çe kiniyordu. Korkudan taşlaşmış g biydi. Bir gayret gösterdi. İleri ledi Henüz gömülmiyen ölülerir bulunduğu mahzene mirdi (Devamı 10 uncuda) b