25 Şubat 1938 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 4

V vT KaT L : K Mahkemelerde CİNAYET: Üvey Kızını Vurup Olduren Babanın Mu- hakemesine Başlandı Dün ağır cezada, yazın üvey kızı Reyhanı öldüren eski maarif memur larından Cevadin muhakemesine baş lanmıştır. Muhakemenin yapılacağı nı haber alan meraklılar daha evvel- den mahkeme koridorlarını deldur - muşlardır. Celse açılır açılmaz polis ve jandar- ma hususi tertibat almış, mahkeme sa lonuna istiabindan fazla dinleyici bı- rakılmamıştır. İki jandarma, mevkuf Cevadı suçlu yerine geçirmiştir. Cevat, zanrıgır zan- gir titriyordu. Reis, iddianameyi okuttuktan son- -ra şahitlerin dinlenmesine başlanmış tır. Mübaşir, “Sabiha,, diye seslendi, içeriye zayif, renksiz bir bayan girdi. Ağır ağır yürüdü, ağlıyordu. Cevat, bu bayanı baştan aşağıya süzdü, çe- nesi titremiye başladı. Cebinden mendilini çıkardı, o da ağlıyordu. Kadıköyünde Yeldeğirmeninde Mi- sak sokağında 24 numaralı övde otur- duğu tespit edilen Bayan Sabiha, ölen kızın annesi idi. Reis sordu: — Siz kızın annesisiniz. Şahadet edecek misiniz? Bayan Sabiha, yaşlarını mendiline İçirerek: — Evet bildiğimi söyliyeceğim, dedi ve anlatmıya başladı: — Cevat benim zevcimdir. Evvelce maarif memuru idi. Hâdiseden birkaç ay evvelden itibaren işi sarhoşluğa vurdu, her gün içiyordu. Kızım, Rey- han 17 yaşlarında idi. Hâdise günü Halkevinde açılan daktilo imtihanı- nı kazanmıştı. Saat beşe doğru eve döndü, Kızım, şununla, bununla gez- mezdi. Hayati isminde bir gençle ni- şanlıyacaktık. e geee ue UJU arca ada sira U VUY - dın akrabasından,şef dötren Sudi de bize geldi. Ben Cevadın yaptıkların- dan sıkıldığım için ayrı yaşamıya ka- rar vermiş ve mahkemeye de müra- caat etmiştim. Biz, bahçede çocukla- rımla beraber oturuyord!'ık. Saat 19,5 sularında Cevat geldi, yine sarhoştu. Parası yokmuş. Sudiden 25 kuruş is- tedi. Rakı aldıracaktı. Ben itiraz edi- yordum. O dinlemedi, çocuğa rakı al- dırttı, içti. Sudi, rahatsızdı. Odası- na çekildi, yatacaktı. Cevat ta odası- na girdi. Biraz sonra Cevat Sudinin kapısını çaldı. Bir bunturato mese- lesine imza atmasını teklif etti. Sudi: — Şimdi yorgunum yarın konuşu- ruz, diyordu. Ben çocuklarımla bera- ber ev sahibimizin bize vereceği bir- kaç odaya geçecektik. Onun için kun- turatoya ihtiyacımız yoktu. Ben Ce- vada “Sudi rahatsızdır. Onu serbest bırakalım da yarın konuşuruz,, de - dim, Cevat, ateş gibi parladı, külür- ler savurdu ve: — Ben... Kızına karış, ders vor. Bana değil.. Dedi, Kızım Reyhan mut fakta idi.. Cevadın kendisine yaptığı küfürleri duymuştu. Yanına geldi ve sordu: — Sen benim iivey babamsın. Be- nim fenalıklarımı nerede gördün? Bu mukabele onu kızdırdı, içeride masanın üstünde duran sustalıyı kap- tığı gibi Reyhanın üstüne atıldı. Sol elile saçlarından yapıştı. Ve sardığa dayıyarak kızımın kalçalarına bıça- ğını daldu'mıya başladı. Ben dışarıya fırladım, kapıyı açtım, avazım çık- tığı kadar haykırdım, Bekçi, polis gel di. Cevat, kendinden doğurduğum üç yaşındaki çocuğumu çırılçıplak ku- cağına basarak evden çıkıp gitti. Kı- zım hastaneye kaldırıldı ve orada öl- dü. Bundan sonra, reis süçlüya bir şey söyleyip söylemiyeceğini sordu. Ce- vat sağına, soluna, arkasına dönerek ürkek bir vaziyetle etrafını tetkik et- miye başladı. Reis Refik, niçin böyle yaptığını sordu. Cevat cevap verdi: — Korkuyorum, Bay reis. Reyhanın akrabası beni adalet önünde vuracak larını bana söylettiler. Beni burada öldüreceklermiş.. , —cun şuyka” vurı Ben dört dıvar arasında kaldım. Bu zavallı kadın da akrabaları tarafın - dan tehdit edildiği için böyle yalan söylüyor. Zamanı gelince her şeyi söy liyeceğim. Bundan sonra şahit Sudi, bekçi Hurşit, bekçi Hüseyin Yılmaz, ev sa- hibi Bayan Feriha, polis Ahmet te dinlenmişlerdir. Gelmiyen şahitle- rin çağırılması için duruşma talik e- dilmiştir. YARALAMA: Meyvahoştaki KarpuzSergisin- de Yaralama Dün ağır ceza mahkemesinde ge - çen sene karpuz mevsiminde Meyva- 0 0 HUKUK: Anasını Inkâr Eden Papazın Muhakemesi Asliye üçüncü hukuk mahkemesin- de, dün, Büyükada kilisesi papazı hoşta geçen bir yaralama hâdisesi: tetkikine başlanmıştır. İddia şudur: Meyvahoşta kavun, karpuz sergisi bulunan İsmail, bir gün Rumelinden ve Anadoludan gelen karpuz ve topa- tan kavunlarını sergiye yığarken komşusu Hâmidin sergi yerine ot yığ- dığını görmüş ve bunun kaldırılması- nı istemiştir. Hâmit bundan muğber olmuş, bıçağına sarilarak eğilmiş bir vaziyette kavun istif eden İsmaliin ark dan gelmiş, k kalçala- rına sokmıya başlamıştır. İsmail ka- Tmasını daldırıp çıkarırken de: — Seni öldürmeyip te kimi öldü- reyim, demiştir. Dün mahkemede birçok şahitler dinlenmiş, hepsi de hâdiseyi davacı- nın şikâyetine uygun bir şekilde izah etmişlerdir. Suçlu ise: — Bunların hepsi İsmailin maaşlı adamlarıdır. Eğer onun istediği gibi şahadet etmezlerse ekmeklerini ke - ser, demiştir, Muhakeme, gelmiyen şa hitlerin çağırılması için başka bir gü ne bırakılmıştır. HALK OPERETİ 25-2-38 akşamı Şehzadebaşı TURAN TİYATROSUNDA Ü LA L U Bi B Koço Ke tarafından açılan a- nalığı inkâr davasına devam edilmiş- tir. Kendisinden dava edilen Madam Kalyopidir. İddia da şudur: Madam Kalyopi, — mahkemeye ve sonra da icraya müracaat ederek oğ- lu Koço Kostantini ayda 7,5 lira na- faka vermiye mahküm etmiştir. Hal- buki, papaz Koço Kostantin: — Bu benim anam değildir. Beni Darüleytamdan almış ve nüfus kâğı- dıma da kendi ismini yazdırmış ve a- na olarak göstermiştir. Halbuki, a- nam ölmüştür. Nafaka vermiye mec- bur değilim. Benim de çoluk çocu - ğum vardır, demiştir. Mahi geçen celsede Patrikha- neden vaftiz kâğıtlarını istemiştir. Dün gelen cevapta Koço Kostantinin anasının öldüğü söyleniyordu. Kum- kapi nüfus kütüklerinde ise diri gö- züküyordu. Mahkeme iki celse evvel babası Koço Kostantin ile Kalyopi- nin ana oğul olup olmadıklarını kan larını tahlil etmek suretile tespit et- mek üzere tıbbıadli işleri müdürlüğü ne göndermişti. Dün, mahkemeye ge len cevap okundu. Müessese, kan tahlili suretile hü- küm verebilmek için babasının da bu lunması lâzımgeldiğini söylüyordu. Madam Kalyopi cevap okununca: Bab Selânikte hapisanede - 'ERTUĞRUL SADİTEK Tiyatrosu Pazartesi: (KADIKÖY - SÜREYYA) snrtı.ı.ıılıv ç ( dir. Oraya kadar gidip getireceğim ve beni inkâr eden bu oğlana anası olduğumu göstereceğim, demiştir. Bir POLİSTE : Bursadan Kaçan Mahküm Burada Ele Geçti Yıllardanberi aranan hapisane kaç kını ve azılı bir hırsız evvelki gece Rumelihisarında yakalanmıştır. Hâ- dise şöyle olmuştur: Rumelihisarında devriye gezmek - te olan zabıta memurları Mustafa is- minde birinin evine girmiye uğraşan bir adam görmüşlerdir. Meçhul hır- sız, polisler tarafından görüldüğünü anlayınca kaçmıya başlamıştır.“dur!,, emrini de dinlemeyince, havaya bir iki el silâh atılmıştır. Yine durmiyan ve bilâkis daha süratle koşmıya baş- lıyan meçhul adam, nihayet topuğun dan vurulmuştur. Yaralandıktan son- ra yakalanan hırsız, adının Plevneli Mustafa oğlu Hüsnü olduğunu, evden eşya çalmak istediğini söylemiştir. Fa kat, tahkikat derinleştirilince, bu ada mın İbrahim oğlu Halil İbrahim oldu ğu ve hırsızlıktan mahküm olarak Bursa hapisanesinde yatarken bun - dan bir sene evvel kaçtığı tespit edil- miştir. Müddeiumumi muavini Feridun, dün Halil İbrahimi tevkif ederek ce- za evine göndermiştir. Bir Şilep, Dört Motörü Birden Hasara Uğrattı Dün sabah Haliçte bir şilep dört motöre birden çarparak hasara ugrat mış, bir kayığı da parçalamıştır: Sabah saat 6 da köprü açılmış ve Haliçten çıkacak gemiler harekete geçmişlerdir. Bu arada Barzilay kum panyasının İkbal vapuru da köprü- nün geçit yerine doğru gelirken, kuv vetli esen poyraz rüzgârı gemiyi ala- rak, Haliç vapurlarının köprü iskele sinde ilk seferine hazırlanan vapura yaslamıştır. Buradan kurtulan gemi, yine rüzgârın tesirile balıkhane iske lesi önlerine sürükltenmiş ve burada Şakir kaptanın “En sevimli,, , Hüse- yin kaptanın “İhsaniye,, , Bayramın Hüsniye,, ve Eyüp kaptanın motör lerine bindirmiştir. Bu arada Salihin kayığı da parçalanmış ve batmıştır. Salih denize düşmüş ise de kurtarıl- miştir. nan Bayrama ait çuvalcı dükkânının iki bin liraya sigortalı olduğu anla - şılmıştır. Yangının nereden ve nasıl çıktığı tahkik olunmaktadır. ğ * Vatman Mustafanın idaresinde- ki Şişli - Tünel hattında işliyen tram vay arabası ile vatman Ömer Lütfi - nin idaresindeki tramvay Şişlide, ma kasçı Cemalin yanlış makas açması üzerine çarpışmış, her iki araba da hasara uğramıştır. MÜDDEİUMUMİLİKTE: Yeni Üsküdar Müddeiumumisi Üsküdar müddeiumumiliğine ta - yin edilen Rize ceza hâkimi Bay Nu- ri Temizer, İstanbula gelmiş ve yeni vazifesine başlamıştır. Kıymetli bir idareci ve hâkim olan Bay Nuri Te- mizere yeni vazifesinde de muvaffa- kıyetler dileriz. Bursaya Gönderilen Mahkümlar İstanbul hapisanesinden 25 mah - küm dün Bursa hapisanesine sevke- dilmiştir. Hapisanenin yıktırılmasına başlanması için bugün yarın emir gel mesi beklenmektedir. Hâlen İstanbül hapisanesinde 500 mahküm vardır. Diğer mahkümların da kafile kafile diğer Anadolu hapisanelerine gönde- rilmesi için hazırlıklar yapılmakta- dır. aralık Madam Kalyopi mahkeme sa- lonunda papazın boynuna sarılarak hüngür hüngür ağlamıya b — Oğlum, ben sana-göğsümden süt vererek büyüttüm. Sen beni nasıl in- kâr ediyorsun 7,5 lira için insan ana- sını inkâr eder mi? Ben o parayı da almıyayım elverir ki, sen beni inkâr etme, pap günahtır, demiştir. Ko ço, Kostantine anasının boynuna zin- cir gibi dolanan ellerini çözmiye ça- lışarak şöyle cevap vermiştir: — Hayır, sen benim anam değil- sin.. Hâkim, iki tarafı sükünete davet etmiştir. Reis, polis vasıtasile iki tara fı dışarıya çıkartmıştır. Patırtı devam ettiği için, polis onları adliye binasın dan diışarıya çıkartmıştır. Muhakeme, nüfus dairesinden kayıt suretinin ge- tirtilmesi iç!.n 24 marta talik edilmiş tir. Ingilterenin Temyiz Reisi Şehrimizde İngiltere temyiz mahkemesi reisi Kont Dünedin, şehrimize gelmiş ve bir gün kalarak İstanbuldan ayrıl- mıştır. Kont Dunedin, kendisiyle gö rüşen bir muharririmize, Türkiyeye birkaç defa geldiğini, fakat uzun müddet kalmak üzere tekrar gelmek istediğini söylemiş, İngiliz kabinesin den Eden'in çekilmesi, bugünkü Av rupa siyâseti ve Uzak Şark işleri et- rafında şunları söylemiştir. — Başvekil Chamberlain ile Ha- riciye Nazırı Eden arasında İtalya ile anlaşmak meselesinden büyük ihtilâflar çıkmıştır. Çünkü, Eden'e göre, İtalya sözünde durmiyan mem lekettir. Ona dostça el uzatmak, bu- gün için yerinde bir hareket olmaz. Chamberlain ise, daha başka tür- lü düşünmüştür. Ona göre, İtalya ile bir anlaşma yapıldığı takdirde — İn- giltere aleyhindeki propagandalar Kont Dunedin muha rririmizle görüşüyor duracak, samimi bir dostluk ve iş birliği başlıyabilecektir. İngilterede her iki devlet adamının da büyük ta raftarları vardır. Ve Edenin istifası, mühim akisler yapacaktır. Uzak Şark hâdiselerine gelince; bugünkü vaziyete göre, Japonların çok muntazam ve tam teçhizatlı kuvvetleri karşısında Çinlilerin istik lâllerini müdafaa edebilmeleri pek makul olmiyan bir temenniden iba- ret kalır. İspanya hâdiseleri, ilk gün lerindenberi, İngiltere için her ba- kımdan bir endişe kaynağıdır. İngi- liz siyaset adamlarına göre, İspan- yada faşist bir devletin teşekkülü İngilterenin menfaatlerine — aykırı- dır. İngiltere, İspanyada tam bir ko- münist hükümetinin kurulmasını da istemez. Hülâsa; bugünkü İspanya işleri, İngiltere için, arkasından ne çıkacağı belli olmıyan bir kara bulut ,gibidir. HIRSIZLIK: Bir Hırsızlık Suçlusu Balıkesirde Tutuldu İki sene-evvel Üsküdarda Körbağlı mahallesinde 5 numaralı evde oturari Yesnre ' Çarimmaşir? vvüs' vu'mıdızlı ğın Balıkesirli Ali oğlu Mehmet ta- rafından yapıldığını tespit etmiş, Ali, Balıkesirde yakalanarak dün İstanbu la getirilmiş ve müddeiumumiliğe tes lim edilmiştir. Esasen hakkında tev- kif müzekkeresi kesilen suçlu tevki- faneye gönderilmiştir. iğezdkümmel l Tülüühil İsveçli Profesörler Şehrimizde bulunmakta olan İsveç profesör ve doktorları şerefine dün Üniversite tarafından bir öğle yeme- ği verilmiştir. * Hukuk Fakültesinde doktora imtihanlarına dün de devam edilerek neticelendirilmiştir. İmtihanların ne ticeleri birkaç güne kadar belli ola - caktır. * İstanbul aile anketinde çalışma yı kabul eden üniversite talebeleri, dün İktısat Fakültesi dekanının baş- kanlığında son bir toplantı yapmışlar dır. Dekan, anketin nasil yapılacağı- nı anlatmıştır. Münir Nurettin Konseri Münir Nurettin bu mevsimin ikin- ci konserini İ mart salı akşamı saat 21 de Fransız Tiyatrosunda verecek- tir. Konserin programında klâsik e- serler büyük yer tutmaktadır. Bu a- “|rada merhum Zekâi Efendi, Şakir Ağa, Dede Efendi ve Hacı Arif Be- yin eserleri mevcuttur. Bundan baş- ka yeni bestekârların seçilmiş bazı parçaları ve halk türküleri de vardır. Konsere Bayan Fahire Fersan, Bay Refik Fersan, Reşat Erer, Cevdet Kozan ve Fevzi Aslan iştirak ede- ceklerdir. İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları DRAM KISMI Saat 20,30 da m BİR ADAM YARATMAK 2 perde n —— ll KOMEDİ KISMI Saat 20,30 da SÖZÜN KISASI & vende kömedi ŞEHİR PLÂNI: Valide Hanı, Ayın 18 inde Yıkılacak Eminönü meydanının açılması işi- ne, evvelâ, Evkafa ait olan ve Vali- de Hanının bulunduğu adanın istim cıya kadar da diğerlerine ait forma- litelerin bitirilmesi kararlaştırılmış- tır. Bu ada için Evkafla belediye ara- sında geçen müzakereler müsbet su- rette bitmiş ve bir mukavele yapıl- mıştır. Bunun üzerine belediye reis- liği tarafından verilen bir emre gö- re, Eminönü —kaymakamlığı Va- lide hanile müştemilâtında otu - ran kiracılara tebligatta bulunmuş ve işgal ettkileri yeri en geç 10 Mart akşamı boşaltmış olarak Belediyeye teslim eylemeleri, lâzım geleceğini bildirmiştir. Valide hanı 10 Marttan sonra bir müteahhide verilecek ve ayın 18 inde yıktırılmıya başlanacaktır. Han yıkılırken seyrüsefer işleri- nin aksamaması için»? Eminönünden dönen tramvaylar Sirkeciye kadar gelecekler ve Sirkecide manevra ya- pacaklardır. Fenerbahçenin İmar Plânı İmar plânının tatbik edileceği yer lerde bulunan Hazine ve Evkafa ait arsaların tamamiyle parasız olarak ve üzerinde bina buluAduğu takdir- de yalnız binaya ait istimlâk parası- nın Belediyece ödenmesi kanun ica- bıdır. Fenerbahçenin imar plânı şe- hir plânından ayrı olarak mevzii ma- hiyette hazırlanmış ve derhal tatbik mevkiine konulmuş olduğundan Fe- nerbahçede bulunan bu kabil arazi de Belediyeye geçecektir. * Geçenlerde alâkadar makam- larca tetkik edilmek üzere Ankaraya götürülmüş olan İstanbulun müstak- bel imar plânının avanprojesile ma- ketler dün Belediyeye geri gönderil- miştir. TOPLANTILAR © DAVETLER © Bugün: Kadıköy halkevi salonunda bugün saat 21 de Behçet Yazar tarafımdan ”Şiirler,, mev zulu bir konferans verilecektir, Herkes ge lebilir, Hafta içinde : * Pazar günü saat 15 te Şişli halkevi sa lonunda ”Okullarda inzibat ve ceza mese leleri,, mevzuu üzerinde — münakaşalı bir toplantı yapılacaktır, Bu toplantıya, yalnız öğretmenlerle pedagoglar, umumi ve ilk tedrisat müfettişleri, mektep müdürleri, ga zeteciler davetlidir, Çocuk velileri de bulu klerdi. Z) * 4 * Vou Bugünkü program: İstanbul radyosu: ÖĞLE NEŞRİYATI: , 12,30: Plâkla Türk muşikisi, 12,50: Ha vadis. 13,05: Plâkla Türk musikisi. 13,30 Muhtelif plâk neşriyatı. 14,00: SON. -|AKŞAM NEŞRİYATI: 18,30: Plâkla dan& musikisi, 19,00: Kon ferans: Ali Kâmi Akyüz (Çocuk terbi- yesi) 19,30: Beyoğlu Halkevi gösterit ko lu tarâfından bir temsil, 19,55: Boörsa ha berleri. 20,00: Vedia Rıza ve arkadaş- ları tarafından Türk muskisi ve halk şarkıları, 20,30 Hava raporu, 20,33 Ö mer Rıza tarafından aparça söylev, 20,35 Muzaffer ve arkadaşları tarafından Türk musikisi ve halk şarkıları, (Saat ayarı), 21,15: Mustafa ve arkadaşları tarafın dan Türk —musikisi ve halk şarkıları Orkestra: 1 — Tshaikovsky: La belle au bois dorm ant. 2 — Liszt: Rhapsodie No. 2 3 — Val dtenfel: Estudiantin avalse. 4 — Stolz: Marchen der İnğend. 22,45: Aans haber leri. 28,00: Plâkla sololar, Opera ve o- peret parçaları. 23,20: Son haberler ve ertesi günün programı. 23.30: SON. Ankara Radyosu: ÖĞLE NEŞRİYATI: 12,30-12,50: Muhtelif plâk neşriyatı. 12,50-13,15: Plâk: Türk musikisi ve halk şarkıları. 13,15-13,80; Dahili ve harici ha berler. AKŞAM NEŞRİYATI: 18,30-18,35: Plâk neşriyatı. 18,38-19,vU İngilizce ders: Azime İpek. 19,00-19,30: Türk musikisi ve halk şarkıları (Ha- lük Recai ve arkadaşları) 19,30-19,45: Saat âyarı ve arapça neşriyat. 19,45-20, 15: Türk musikisi ve halk şarkıları (Ne zihe ve arkadaşları) 20,15-20,30: Kon- ferans: Parazitoloğ Nevzat. 20,30-21,00: solo: Nihat dn 21,00-21,15 Ajans haberleri 21,15-21,55: Karışık plâk neşriyatı. 21,55-22,00: Yarınki prog ram ve İstiklâl marşı. € SENFONİLER 12,15 Roma kısa dalgası: Senfonik könser, 21 Varşova: Leh filharmonisi, 22 Milâno, Torino: Senfonik konser (So- list piyano ile). 22,15 Berlin kısa dal- gası: Neşeli senfonik musiki, HAFİF KONSERLER 6,45 Paris Kolonyal: Plâk müsikisi. 7. 10 Berlin kısa dalgası: Neşeli musiki. (8,15: Devamı) 10,30 Berlin kisa dalga- sı: Bandö muzika, 10,30 Paris kısa dale gası Plâk. 13 Berlin kısa dalgası: Hafif musiki. (14.15: Devamı). 13,15 Bükreş : Ghiga orkestrası. (14,30: Devamı). 14,15 Berlin kısa dalgası: Koro konseri, 17 Ro ma, Ban Çacuk korosu, ı' a Bcrlin kıe Peşte Polis bandosu 16 50 Berlm kısa dalgası: Halk müusikisi. 20 Berlin kısa dalgası: Musiki ve mizahi karışık prog- ram, 20,10 Bükreş: Mandolin konseri, 20,10 Lâypzig: Mandolin orkestrası, sake sofon takımı, Gitar korosu. 20,30 Milâ- no - Torino: Karışık musiki. 21,30 Lâyp zig: Venedgi'ten karışık havalar. 21,45 Berlin kısa dalgası: Potodam şehri prog ramı. 23,80 Lâypzig: Cenub musikisi (Sopran. Erna Sack'ın iştirakile). OPERALAR OPERETLER 12 Berlin kısa dalgası: Donizetti'nin eserlerinden opera popürisi, 13,15 Roma kısa dalgası: Opera havaları. 20,30 Peşe te: Operadan nakil. 20,45 Bükreş: Mase cagni'nin “Cavalleria Rusticana” opera- sı ve sonra Leoncavallo'nun Palyaço o- perası, 22 Roma, Bari: Operet musiklsl_. RESİTALLER 11,45 Berlin kısa dalgası: Alman şare kıları. 18,15 Varşova: (Atinadan Beyru- ta kadar isimli şarkılı program. 18,30 Ro ma kısa dalgası: İtalyan halk şarkıları, | 19,10 Varşova! Piyano - keman konseri. DANS MUSİKİSİ 18,15: Milâno, Torino, 19,10 Varşo- va: Caz musikisinde piyano ve konser. 23,30: Florans, Napoli, 24,15: Milâno, Torino. MUHTELİF 19,10 Roma kisa dalgası: Arapça mu- sikili neşriyat. 20,35 Bari: Türkçe haber ler ve çocuklara öğütler, 21,15 Bari: Rum ca haberler ve Elen müsikisi. | ammaıa | MART SALI Ça MÜNİR NURETTİN KONSERİ Fransız Tiyatrosunda Biletler Beyoğlu Ağacami PHİ- LİPS RADYO mağazasında sa- tılmaktadır. Bu sene görebileceğiniz en son FAKAT EN GUÜZEL FİLMLERİ | &) LOREL nnnnt FAKA BASMAZ