v i —— 21-2-993 (Başı 1 incide) dan sonra “Timur,, piyesi büyük bir muvaffakıyetle temsil edilmiştir. Parti Genel Sekreterinin Hüküm. nutukları Ankara, 20 (A.A.) — Halkevleri- rin sltıncı yıldönümü münasebetile bugün halkevinde yapılan toplantı - da İçişleri Bakanı ve Parti G. Sek- reteri Şükrü Kaya şu nutku söyle- mi-tir: * “Sayın yurttaşlarım; Halkevleri bugün altıncı, çalışma yılına, giriyor. Bu yıl yurtta (42) ev daha açıyoruz. (42) şehrimiz daha, milli ülkünün, bilgi ve görgü ışığına kavuzacak. Gelecek yıllar, bu töreni açacak planlar bu adedin bir kaç mislini söylemekle bahtiyar olacaklarına Kanaatim vardır. Onların ve onlari dinliyecek olan vatandaşların, mem- #uniyetini şimdiden hissediyor ve meserretlerine şimdiden iştirak edi- Halkevlerinin ilk açılış tari- 'hi olan 932 de bizim yalnız (24) evi- , miz ve (34,000) üyemiz vardı. Bu- gün 938/20 şubatta yenileriyle bera- ber (209) evimiz ve her biri sosyal iş bölümünde, aktif rol sahibi erkek kadın “100,000” den fazla faal ve wezifedar üyemiz vardır. Halkevlerinde, bugün, bu saatte sizin gibi toplanan seçkin vatandaş- lar bu törende hazır bulunuyorlar. İdukça öğretmenlerle ve onların ya- Ve ellerindeki vasıtanın kudreti nis- 'betinde bizi dinliyorlar. Ulu Şefimizin, emir ve müsaade - leriyle hepinizi ve sizin yüksek şah- siyetlerinizde büyük milletimizi, u - Tasal Önderimizin ulu adına hürmet le ve muhabbetle selâmlarım. (Al kışlar). Bir senede yapılanlar Sayın yurtdaşlarım, Milletimize, Halkevlerinin bu sene ki çalışmalarından melümat vermek #sterim. Bu suretle Halkevlerinin millet huzurunda, bir senelik faali yet muhasebesi, görülmüş olacaktır. Muhakemesi tenkit ve takdiri sizlere ve büyük milletimize aittir. İlk çalışma yılı olan 993 te evlerimiz- de DIŞ konferans veriimişken bu yıl 3056 Konifersns “verilmiştir. 083 te 975 komser | yerine, bu sene 1184 konser, Yine o Zal Sit temsil yerine bu Şık 1848 temsil verilmiştir. Sinema ve radyolarlınız da bu nisbette art mıştır. Kitap saraylarımızda 933 te 3044 kitabımız verdı ve 149.900 okuyucu gei- işti, Bu yıl kitabımız 129262 cildi bl- du, Okuyucularımızın sayısı da 1 milyon 800 bini geçti. Sergilerle, köy gerilerile, halk dersane- Yerile başlıyan alâkamızın dördüncü Yılın» da bulunuyoruz. Evlerimizde 835 te 50 ser gi açılmışken bu sene 170 sârgi açıtir. Yi- e 085 ie 495 köyde geziler yapmışken bu il çalıştığımız köylerin sayısı 149 4 bül- du. Halk dersleri 8300 den 18 bine vardı. 903 te halkevlerine 509 bin vatandaş gel- mişti, Bu yıl evlere gelenlerin sayısı 6 mil- on 644 bindir. Geçen yıl faal üyemizin a- dedi, 85,253 tü. Bunların 8877 si öğret- men, 18,577 si çiftçi, 23,985 i işçi, &1i30 #üocar, 1531 | doktor, 1904 ö avukat diğerle #İ de başka sanat ve mesleklere mensup Yatandsalardır. Geçen vene bütçem'z 227 bin İiras, in Mata verilmek üzere 29600 liradır. Gelir kaynaklarımız mahalli parti organlarının Büşusi idarelerle belediyelerin ve nihayet .Cümhuriyet Halk Partisi merkezinin, yer- damından ibarettir. Halkevlerinin çalışmaları ve hesapları, Muhtelif bakım ve yollardan sağlam usul” lerle tanzim ve murakabe edilmektedir. Bundan başka halkevlerinin kendi neş- Fiyatı da vardır. Bütün rovameleler ve he- Saplar teferrüâtile birlikte geçen sene ol- duğu gibi, bu yıl da, neşrodilecek ve yurt- #iların bilgisine arzolunacaktır. İdea'imiz e Arkadaşlar, Halkevlerinin, gittikçe artan fas- ve bugünkü durumu, hepimi- 3in memnuniyetini mucip olacak de- Tebede ise de idealimize erişmiş ve ih Yarmış değildir. Bugünkü durum memnuniyeti mü SİP sayılabilir. Çünkü rakamlar, ista- gösteriyor ki şehirlerimizde- büyük bir ek- Tiyeti Halkevlerinde vazife almış & Bunlar arasında, en evvel takdirinize ar- imei istediğim kütle, öğretmenlerdir. Co Yklarımızın, gene dimağlarının ve eivdan terbiyesini, eline eraanet ettiğimiz #eneler öğretmen ve eğitmen ödevleri- Dektep duvarlarının ve sralarının çıkararak halkewlerinde ve hal Merinde h-ikimizın bileilerini ve gör- artirmak için çalışmaktadırlar, iye ve terbiyelerin ilk te- bil İİ ; # Hi, EE nz dırlar. Bu itibarla Türk milleti en mümtaz ve müstesna bir mazhariye- te maliktir. Eğer Türk seciyesi ve! milli terbiyesinin maddi ve manevi bünyesine verdiği, sağlamlık ve me- #nlik, sayesinde asırların müşkülüte. nı, yenebilmiş ise, bugün de zamanın | güçlüklerine ve müşküllerine, göğüs | gerebilecek bir kudrette ise bunun en büyük kısmını, aile ocağının sağ» | lamlığına ve Türk anasının yani Türk kadınının yüksek ahlâk ve karakte- rine borçludur. “Alkışlar,, Bir memleketin istikbalini öğretmenler kurar Milletin sile ocağından ve ana kurağın- dan, aldığı bu metin seciyenin bilgi ile, Abra ile tenmiye ve tevsi edilmesi öğret- menlere tevdi edilmiş milletin bir emane- tldir. Öğretmenlerin bu itibarla üzerlerine a)- diğ) vazife çak çetin ve çok mesuliyetlidir. Memleket ve millet ellerine en kiymetli, bazinesini, çocukların! ve en kıymetli var- biğını, tarihini, ikbalini, istikbalini hürri. yetini tevdi etmiş bulunuyor. Bi emaneti, milli seciyenin icapları date resinde medeni tekniğin feri şartlarına Uymun olarak yetistirmke, yarın milletin varlığını koruyacak di vicdanları hazırlamak onların irfan ve vle dan borcudur. TAN Atatürkün Eşsiz Kudreti Bir Daha Anıl halka yayılmaktadır. Güzel türkçe- lemesinde zaruri olan bir varlık temelidir. | O meşgul oluyordu. mizin, konuşulan (o yerleri halkevleri - miz olacaktır. En yeni piyesler ora- larda temsil olunur. En güzel ve en ince şiirlerimiz ve destanlarımız ora- larda okunur ve orada dinlenilir. Son zamanlarda kasdi tesirler telkinler altında cahiller ve gafil- ler. elinde binbir tahrife uğrıyan Türk tarihi esaslı, ilmi araştırma- lara ve vesikalara dayanarak, uy- durulmuş iftiralardan isnatlardan temizlendikten sonra hakiki ve te- imiz çehresini ve çerçevesini al. mastır. Dilimize ve tarihimize hakiki benliğini veren ve fanliyetine de- vam eden milli dil ve tarih kurum- İarımızın eserlerini halk kütleleri arasında: bilinmesine ve yayılma. sına yine Halkevlerimiz, fanl bir sufette vasıta olmaktadır. Edehiyat, musiki ve alelümum. bir milletin medeniyet seviyesini ve İrfanını ve milli zevkini, hülâsa hüviyet ve varlığıunı, yükseltecek güzel sanatların genişlemesi ve ya yılması Halkevlerinin ehemmiyet verdiği vazifelerdendir. Bir memleketin istikbalini öğret. !Bünyemiz sağlamdır menler kurar, sözü bugün ikbalde bulunan birçok medeni camiaların tarihlerinden çıkarılmış bir hakikat- tir. Böyle'bir hakikat göz önünde ol- rattığı ve yaratacağı canlı eserlerle meşgul olmak evlât sahiplerinin. bu evlâtlarla, sahiplerinin hayat ve İs- tikballerini temin mesuliyetini taşi- yönların ilk vazifeleridir. Öğretmenlerimiz, bu vazifelerinin, ciddiyet ve ehemmiyetini müdrik ola! rak çalışmaktadırlar. Vasıtaları art- tıkça tesirleri de, gerek genişlik ve gerek derinlik itibariyle daha çok ar tacaktır. Kendilerini övmek, bizim için bir borçtur. “Alkışlar,, Münevverlerin borca Saflarımız arasında çiftçi, işçi, me- mur ve serbest doktor, mühendis, tüe car, avukat diğer münevver, faal bir. çok unsurlarımız da vardır. Bunlar da günlük işlerinden, artırabildikleri vakitlerini “Halkevlerinde aldikları vazifelere hasrediyorlar. Münevver olmanın vatana olan borcunu bildik» lerinden ve gördüklerinden, vatan- daşları istifade ettirmek süretiyle ö- demiye çalışıyorlar. Bunları da te şekkürle anmak zevkli bir vazifedir. Halk kütlelerimizin, evlerimize, muhabbet ve teveccühü hergün da ha fazla: artmaktadır. En kücük kasabamız bile Cümhuriyetin bir medeniyet ocağı olarak kurduğu, Halkevlerinde mahrumiyete kat- lanamamaktadır. Köyler de dahil olduğu halde hiçbir parti kongresi Türk milleti, esas itibariyle sağ- İam bünveli bir ulustur, Bunu cihan böyle bilir ve hakikaten de böyledir. Esasta mevcut olan bu adali kuvveti ve vücut güzelliğini sistemli çalışma ve rasyonel teknikle daha kuvvet leştirmek ırkın sıhhat kuvvet ve'güc zelliğini artırmak Helkevlerinde çok çalışılan bir faaliyet sahasıdır. Bey- nelmilel revaç bulan sporlar dahil ol. duğu halde en çok ehemmiyet verdi- ğimiz sporlar milletimizin tarihi an- anesinde büyük yer tutan güreş, bi- nicilik, avcılıktır, Her köyde, her ka- sabada harman yerlerinde bulabildik leri'meydanlarda mektep avluların. da çocuklarımız mütemadiyen güreş mektedirler. Bir zamanlar, iptida! di ye terkedilmek tehlikesine uğrıyan, bu güzel ve yaman spor, atavik bir tesir, ana ve babalarımızın teşviki fe bugüne kadar öncülüğünü kaybetme- miştir. Bedenin her kısım adalesini tahrik ve takviye eden ve âdalenin dimağ ile kullanılmasını istiyen, bu mili spor, memleketin her yerinde şüphe- siz ilk safa geçecektir. En çok spor yapan milletlerle osavaşlarımızda Mehmetçiğin güreşçilik idmanı dai- ma kendisine zaferi ve tefevvuku min etmiştir. : Binleilik ve avcılık Türklerin, tari hin ilk günlerindenberi' meşgul ve meşhur oldukları iki mühim spordur. Halkevleri yeniden cirit oyunlarım, ihya edecek, sürgün avları tertip ede cek ve atış poligonları tesis edecek- yoktur ki, dilekleri arasında ve ba. | tir. şında Halkevi açılma isteği bulun- masım, Ulu Şefimiz, Atatürkün de hükü mete Partiye emir ve işaretleri bu dileklerin, bir an evvel, tahakkuku nu istemektedir. Cümhuriyet hükü meti her işte olduğu gibi şüpheszi Halkevleri işinde de Atatürkün bu derin görüşünü az zamanda tahak- kuk ettirecektir. i Belediyelerin yardım Husus! idareler, ve belediyeler, bin bir ihtiyaçtan artırabildikleri gelirle rini Halkevlerinin bir an evvel tees- süsüne severek ve istiyerek hasredi- yorlar. Gelir kaynakları arttıkça her kaza ve belediye merkezinde birer Halkevi açılması için daha fazla mik- tarda yardım etmeyi kendileri için ulusal bir ödev sayacaklarına kati em niyetim vardır. Her kasaba için, Hal- kevi en medeni bir ihtiyaç telâkki o- lunmaktadır. Belediyeler, belediye ve hususi idareler kurumları bunları yaratmıya, yaşatmıya şehirleri ve vi- lâyetleri için iftihar medarı addedi- yorlar. Bu milli kurumlara da teşek- kür etmek yerinde yapılmış bir vazi- fe olur. . En zengin dü Halkevlerinin çalişma sahaları, arr, ta- rih ve eğebiyat, güzel sanatle, tiya'ro, #04- val yardım, spor, müze, seri, köyrülük. halk dersaneleri ve kurslar, kütipane ve| vayın kolların eylmiştir. Bu kolların ba inda bulunan yetişkin ve seckin üyeler takniiğin en son icüpları dairesinde Yalan daşlara bildikleriri göstermekte ve öğret mektedirler. Dillerin en ahenklisi en zengin Genç bilginlerimiz Bu sene, ilk olarak İstanbul, kara Halkevleri genç bilginlerimizi vazifeye davet etmiştir. Bunlar bil- diklerini, okuttuklarını Konferans şeklinde ve büyük kütlenin anlıyabi- leceği tarzda ve üslüpta halka söyli- yeceklerdir. Halkevlerimiz bu suret- 16 halk üniversitesinin hazırlığına en güzel ve en temiz | Bunu şimdilik kafalarını çok kiymetli ve derin (bilgilerle mücehhez (olduğunu bildiğimize Omilive vicdan O şuuru- nu her gün kürsü önünde toplanan Türk gençlerine döçentlere bırakıyoruz. Okullarımızda, 0- niversitelerimizde ve enstitülerimizde kıy- metli derslerinden istifede edilen bu bil- ginlerimizin kıymeti ve iktidarı memleke- timizin her sahâsına yayılacak, kendileri- ni yetiştiren memleket ve millet çocuk- larının bilgilerile hem iftihar edecek hem de onlardan istilede edecektir. İlerde bu vazifeyi milli bir ödev olarak her münâv- ver üzerine alacak ve halkevi kürsülerini işgal edecektir. Köycülük faaliyeti Arkadaşlar, Halkevlerinin esaslı işlerinden biri de muhitindeki köyleri gezerek tanı- yarak onların bilmediklerini öğret- mek, iktisadi durumlarını ıslah et - mek ve hususile çocuklarına ve has- talarına bakmak ve baktırmaktır. On sekiz milyon Türkün on iki milyonu köylerde oturur. Bunların maddi seviyelerini yaşayış tarzlarını Türk milletinin lâyik olduğu merte- beye çıkarmak milli bir borçtur. Mil li emniyetin temeli de budur. Cümhuriyet hükümetinin bütün faaliyetlerinin ve gayretlerinin” is- tihdaf ettiği gaye memleketin ber ferdinin maddi ve mânevi refahını yükseltmek için çalışmasını verimli yapmak, gelirini çoğaltmaktır. Halkevleri bu gayede çalışmıya başlamıştır. denilebilir. Büyük felâket'erimiz Arkadaşlar, Halkevlerinin geçen yıllarda yap- tıklarını ve bu sene yapacaklarını kıs men anlatmış oluyorum ve evvelce de dediğim gibi bugünkü şartlara gö- re mucibi metanuniyettir, diyorum. Fakat halkevleri ve (balkevlerinin faaliyeti milletimizin yüksek ideali- ne ve derin ihtiyaçlarını tatmin ede- cek bir verime gelmediklerini der hal söylemeliyim. Yurttaşlarım, 'denler şüphesiz ki, yine Türklerdir. O gün lerin, e “hatıraları fbret alınacak ders- güvenen ve istikbaline en çok inanan ve onu yüksek bilgisi, çelik irndesi ve sonsuz vatan ve millet muhabbetile kurtaran A- tatürk oldu. (Sürekli alkışlar), Atatürk — Kurtarıcı O günkü şartlar içerisinde vatanı ve milleti esirlikten kurtarmak çok güçlü ve adeta imkânsızdı. O zaman milletin kalbinde acı bir hasret ateşi gİbi yanan vatan kaygusu, Atatürkün An-| dimağında ve vicdanında insanlık kudretinin imkânlarını aşan ve mu- vaffakıyet şartlarını bulan bir kuv- vet oldu. Vatan ve milleti esaretten kurtar. dı. O zaman bu kadarı kâfidir zanne- denler vardı. Vatan istilâdan millet esaretten kurtulunca memleket (o ve başlamış olacak ve her sene artacak | millet de kurtulmuş ve artık yapıla- bir gayretle bu konferanslar memle-|cak birşey kalmamış zannedenler ve Ketin diğer kısımlarına da teşmil o-|bunu tavsiye edenler eksik değildi. lunacaktır. Halk kütlesi arasında mü pevverler ne kadar çok olursa olsun eğer bilgisini okumak veya dinlemek yolu ile günün bilgisi seviyesinde tut mazsa hem münevverliğini kaybe der, hem de bilgisi ve görgüsü mek- tep sıralarında öğrendik'lerine min- hasır kalacağından yarı cahil olur ve irfan hayatında tam cahilden daha muzır bir hale gelir, Hiçbir münevver okumak ve kanferans dinlemek ve umumi bilgilerini artırmak ih tiyacından, yarı cahil kalmak ve kendisin» den *onra mektapten çıkan her yeni nesil den fikir ve bilgi itibarile geri kalmak teh —— e Vaziyet ve vakit müsait olmayıp ta (- mi bir mesleğe intisap etmemiş olanlar ve tahstllerini ilk devrede bırakanlar her memlekette ekseriyeti taşkıl eder, Bir mil- letir en esaslı sermayesini ve kudretini teş kil eder halk kütlesinin fikirlerini günün welimatı ile tenvir etmek, bileilerini ve #örsülerini artırmek mili sizden ve gü- urlarını fikri malümatls. İkuvveleriirmek hulâsa halki bilen, anlıyan, ietiyeceğini bi- Ven, ve İstemesini bilen ve söyliyen faal di- mağlı kültürel bir eleman yapmak onun insanlığının yüksek duygularını derineşi- Bilmiyorlar ve görmüyorlardı ki bu vatan ve milleti en yüksek zafer ve ikbalden esir olmak, mahvolmak derekesine düşüren maddi ve mane- vi menfi ve muzır elemanlar milletin varlığını az zamanda yine kemire- cek belki daha az zamanda daha fena akıbetlere sürükliyecekti. Atatürk büyük istiklal za- ferini kazandıktan sonra Türk ve cihan tarihinde şan ve şöh- ret içerisinde ebediyen yaşa. tatürk bu hakiki şerefin zev- kiyle bir gün bile meshur ve meşgul olmadı. Bir devleti korumanın bir devlet kurtar- maktan ve kurmaktan daha güç daha müşkü! olduğunu bi- liyordu. Ulu Şef, İ tiklâl Savaşının! en'çet'n günlerinde bile bir|, taraftan kurtarma plânını ha- zırlarken ve cephelerde ku- Bu memleket ve milletin son asırlarda geçirdiği büyük. felâketler ve tehlikeler ci- hanın malümudur. Bunu en çok idrâk e-| yet verildi. Peçe ve çarşaf bunun İ- Tam bir istiklâl Müstakil bir devlet kurmak esa- sen müşkül bir keyfiyettir. Fakat ku rulan o devleti bütün istiklâl şartla- rına uygun olarak korumak ve yaşat mak elbetteki daha çok güç ve da- ha çetin bir iştir. Bu, dün böyle idi, bugün de böyledir ve yarın da güç olacaktır. İstiklâlin bütün şartlarını ve ele-! manlarını elinde toplamayan ve ku- rumunu bugünün isteklerine ve iht yaçlarına uydurmıyan devlet ve 'mil letlerinin hazin akıbetlerini tarih gösteriyor. Tarih göstermese bile Os! manlı imparatorluğunun son iki üç| asırlık kurumu ve durumu bunun en bariz bir misalidir. Yeni hâdiseler karşısında Son zamanların vakaları da bize yeni yeni ve acı misaller göstermek tedir. Ne âlicenap yüksek seciyeli mil - letler tanıyoruz ki müesseselerini ye- nı ihtiyaçlara göre tanzim edemedik- lerinden veyahut fikirlerini ve di - mağlarını Feel ve rasyonel bilgiler- le ve milli şuurla kuvvetlendirme « diklerinden müdafaa kuvvet ve vasi talarım ihmal ettiklerinden büyük tehlikelere maruz kalmışlardır ve kalmaktadırlar, Atatürk derin bilgisi ve bi'- hassa geniş duygusu ile bu mukadder âkıbeti evvelden sezmiş çare ve vasıtalarını da| bulmuş ve ne mutlu ki bunla” rı birer birer kendi eliy'e kur-' 1 nin bir vazifesini almış adamlarız. Dir çift çi, bir işçi, bir doleter, bir hekim, bir sa- natkâr, bir mebus, bir veki) milli ve içile mai çalışma hayatında hissesine düşeni yapmakla mükelleftir. Milli vazifede seref ve mesuliyette hepimiz müseviyiz. ÇAlkış- lar). i Memleketimizin bugünkü ik. ba! ve istiklâlini ve hürriyetini ve hususiyle balini bütün milletçe Atatürk rejiminin tat- bikinde görüyoruz. Ve bunu ta- kip ve tatbikte kendi vicdanımı- za, milletimize ve vatanımıza karşı söz vermiş bulunuyoruz. Bu rejim milli ve realist bir rejim dir. Tekniğin yabancısı olmaz onu ne rede bulsak almak bizim için bir borç tur. Sosyal ve ulusal ilimlerin ve bil. gilerin esası behemehal milli seciye- yeye dayanmalı ve milletin reel men- faatlerine uygun olmalıdır. Bu siyasal ve sosyal ilimlerin her yerde vasfı esn8isi milli olmaktır. Yabancı telkinlere karşı Yabancı telkinlerde, behemehal © yabancı memleketin menfaati hâkimdir. Memleketimiz bu kadar esaslı, metin bir ikbal devresine girmişken istikbalimiz ve hürriye- timiz maddi ve manevi kuvvetler. le emniyet altına alınmışken bü. ründükleri vasıflar ve gösterdikle- ri gayeler ne kadar aldatıcı olursa olsun hariçten gelecek telkinleri dikkat ve ihtiyatla telâkki etinek ve böyle rejimimize aykırı yaban» <ı telkinlere ajanlık, çığırtkanlık, tellâllik edenlere müsamaha ve müsaade etmemek hepimiz. için milli bir vatan borcudur “Alkış lar, muştur, Yeni kurulan devlete yeni nizam! yeni müesseseler lâzımdı. Bu devlet | ve memleketin benliğini ve kudreti- ni İsraf veya ihmal eden eski ve ya- bancı ve murız müesseseler ve fikir- ler kaldırılmalı idi. Hilâfet bunun için kaldırıldı, saltanat bünün için ilga edildi, medreseler bunun için kapandı, şer'i mahkemeler ve fetva ile hükümlere bundan dolayı niha - çin atıldı, şapka ve medeni kıyafet bunun İçin giyildi Tekkeler bunun işin kapatıldı ve dervişler bundan dolayı dağıtıldı. Nihayet din ile dün ya işi ayrıldı. Ebedi hayat için Muzır ve menfi elemanların kaldı rılması, bertaraf edilmesi de kâfi de- gildi. Milleti ve devleti müstakil ve ebedi olarak yaşatabilecek müsbet ve müessir ne kadar anasır ve imkân varsa hepsini birer birer bu memle- kette kurmak ve yaşatmak lâzımdı. Atatürk bu müspet ve faal elemanları da sistemli ve programlı bir tarzda tatbi- ke başladı. Mili hökimiyele ve irmdeye is- tinat eden cümhüriyet bunun için kurul- du. Devletçilik, İiklik. halkçılık, devrim- etlik, milliyetçilik, bunun için esaslı birer prensip olarak konuldu, Yollar, demiryol- ları, fabrikalar, madenler açılması, işle tlmesi ve mekteplerin, üniversitelerin ve enstitülerin açılması, dil, tarih kurumları kongreleri, siyssal, sosyal ve hususile eko- nomik hayatta görülen eserler ve ierleme- ler ve nihayet en başta olarak milli mü- dafan kuvvetimizin cihanın şartlarına ve hudutlarımızın icap ve İhtiyacına göre arlı rilması hep bu memleketin ve bu devle- tin müstakil ve hür olarak yaşıyabilme- #inl temin edecek müspet ve reel esaslar- dır. (Alkışlar). Buna halkımızın İstihsal ve İstihlik seviyesinin artması ve büyük kütlenin modern bilgilerle aydınlanması ve köylümüzün kalkınması ve her Türk| ferdinin ve ailesinin refahla yaşaması ga- | yesihi de ilâve etmek İcap eder. Halkevleri de bu inkılâp kurumlarından biridir. Müsbet ilim, modern tekn'k Menfi, muzır elemanları memleketin ve milletin büriyesinden çıkarmak ve atmak bu memleketin ve mlilatin mill! seciyesini i koruyarak müspet ilmin ve modern tekni- Bin bütün icaplarını tatbik etmek ve Türk milletini tarihte lâyik olduğu yüksek ha- devletinin kurumunu ve Atatürk inkıldbi- nın gayesini hulâsa eden esaslar, Cihan bü- Atatürk rejimi Türk inkilâpçiler ve münevverlert, hali içinder yetişmiz ve halk içinde kalir halk #damları ve halk çocuklarıflır. Hsikir 'h Wiyacını memleketin duygusunu halk küt- Efkârı umumiyemiz ve bahusus Yarın bu memleketin ikbaline ve İs- tikbaline hâkim olacak gençlerimiz, membat meşkük, maksadı ma ber biri ya ferdi bir iğbirarın ya şah» si bir menfaatin yahut bir inkisarın İve her halde derin, bir gafletin veya nankör bir ihtirasın esiri olarak mil- let birliğini çekemiyen bethahların ve betbahtların tesirinde kalamazlar, Böyle yabancı ve yalancı telkinlere mâni olacak müeyyidelerin başında milletimizin, hususiyle yarın memle- 'ketin mukadderatını İs adas Tulmuştur. Bu itibarla Halkevlerine kültürel yayın ve korum yeridir des mek lâzımdır. (Şiddetli ve sürekli alkışlar) İstanbuldaki Törenler Halkevleri kuruluşunun altıncı dönüm yılı, yurdun her köşesinde olduğu gibi İs- tanbulumuzda da Grenlerle kutinadi. Bu arada şehrimizdeki yedi balkevine ilâve olarak Fatih, Eyüp ve Bakırköy Halkev- lerinin açılma törenleri de yapıldı. Diğer balkevlerinde de yüldönümü kutlamaları canlandı. Gerek Fatih, gerek Eyüp ve ge- rek Bakırköyde yeni halkevleri açılma, © civar halkının coşkun tetshürst yapma larına mesut vesileler verdi. Bakırköy hal Kevi açılırken evin ilk başkanı Ahmet Cev det heyecanlı bir nutuk söylemiş, genç Ağ» retmen Adalet te've Atatârkün nütkun- dan parçalar okumak suretile bu coğkun- luğa hararet katmıştır. Eyüp Halkevinde Şehir bandosu tarafından çalınan .) üklâl Marşı dinlendikten sonra Par 4i Başkanı İbrahim bir söylevle Hal- vini açmış ve yeni Halkevi Başka» Bı doktor Hilmi bir konferans vermiş tir. Bundan sonra gençlerden Müm- taz ve Sait birer hitabe söylemişler. dir. Bu merasimi mütaekıp bir çay ziyafeti verilmiş ve çaydan sonra ön» de bando muzika olduğu halde bütün © nalk muntazam bir şekilde Defter. dar sineması salonuna gidilmiştir. Burada Eyüp gençleri çok muvaffa- kıyetli bir temsil vermşiler ve halka gece yarısına kadar iyi dakikalar ya- şatmışlardır. Fatih Halkevinde Daha sabahtan itibaren dolmıya başlıyan yeni Halkevi salonları saat 14 de doğru taşmıştır. İtfaiye bando- su bu sırada güzel parçalar calarak halkı merasim anına kadar eğlendir- mistir. Saat 13.50 de itfaiye bandosu İstiklâl Marşını çalmış ve Parti Baş- kanı Cemalettin Fadıl bir sövlevle Halkevini açmıştır. Başkan söylevin- de İstanbulun nüfusça on kalabalık olan Fatih muhitinde Halkevi açıl masındaki isabeti tebarüz ettirdikten sonra bu kültür yuvalarında en fazla hizmet edecek olan münevverleri iş başına davet etmiştir. ğ dp İ İ |