Yazan: Ali Haydar Mithat Karanlık İlinin döndükten sonra Talât Beyin beni aradığını haber verdiler. Bir gün Sirkecide yazıhaneme uğramış, sonra tele- fon ederek akşam beni klüpte bek- lediğini söylemiş. Klüpte karşılaştığımız zaman bü- yük bir samimiyet gösterdi. Viya- madan gönderdiğim istifanameyi cebinden çıkardı; — Bunun lâkırdısını bile kabul etmiyorum, diyerek yırttı ve attı. Sonra Avrupanın halini sormıya başladı. Gördüklerimin hepsini an lattım. Neticede dedim ki; — Mademki benim mebus kal- mamda ısrar ediyorsunuz, Viya- mada bana ve Avusturya hariciye- sine karşı yaptığı muamele ve bir takım ticari işlerin sefaretin adı altında yapılmasını menedememe- si dolayısile Hüseyin Hilmi Paşa- nın vazifesine nihayet vermelisi- niz. Bu gibi ticari muamelelerden Macar devlet adamlarından Kont Andraşi acı acı bahsetmiştir. Eğer Hüseyin Hilmi Paşanın vazifesine nihayet vermezseniz ben meclis- te bir takrir vereceğim ve Harici- ye Nazırı Ahmet Nesimi Beyi suale sağı ye Bey, sefirin değişeceği- ne kati surette söz verdi. Bir müddet sonra merhum Ab- dülhak Hâmit Beyle buluştum. Bu arada Talât Bey sadrazam ol- muştu. Abdülhak Hâmit Bey dedi ki: — Hüseyin Hilmi Paşa teşebbüs- lerinizi duymuş. Azil ihtimalinin önüne geçmek arzusile istifasını göndermiştir. İmparator ölüp yeri- ne genç imparator geçince Hüse- Dİ raf çekmiş, “Yeni imparatora ve- dünüiemi ne zafiin vereteğim?,, diye sormuş. Talât Paşa, bundan bir şey anlamamış. Telgrafı, o sıra- da yanında bulunan Maliye Nazırı Cavit Beye göstermiş, Cavit Bey de demiş ki: “Evet, doğrudur. İsti- fa edeli bir aydan fazla oldu. Fa- kat istifa bana yazılmış olduğun- dan $ize göstermedim. Sakladım. Bunun üzerine Talât Paşa: “İstif, #ını kabul etmiyorum. Sefirliğini muhafaza etsin.,, demiş ve Viyana- Ya o yolda emir verdirmiş. ağım. bdülhak Hâmit Bey bana bu haberleri mahrem olarak anlatınca, anladım ki,, Talât Paşa bana verdiği kati vadi unutmuş. Akşam klüpte Talât Paşayı gör- düm. Vakayı anlattım ve vadinin nerede kaldığını sordum. Tekzip et medi, yalnız bu haberleri nasıl öğ rendiğimi anlamak istedi. Israrına rağmen membammı söylemedim. Talât Paşayı çok seviyordum. Memleketin -felâketleri arasında şahsi bir mesele üzerinde daha fazla durmak istemedim. Hüseyin Hilmi Paşa hakkındaki münakaşa- nın arkasını bıraktım. He devam ettikçe memleke- tin iç işleri çok bozulmüş- tu. Herkes şikâyetçi idi! Açlık ve yoksuzluk yüzünden halk çok 15- tırap çekiyordu Buna mukabil hal- kın ıstırabını bir ticaret metal ha- Mine koyanlar, vagon işleri çoviren- ler, ihtikâr yollarına düşenler çok- tu. Memleketteki mahdut nakliye imkânlarının hususi istifade arı - yanların eline düşmesine müsama- ba edilirken, ordular bozuluyor, aç © lık neticesinde neferler dağlara da- Biliyordu. Bu sıralarda bir gün Sadrazam Talât Paşayı görmek için Babiâli- ye gittim. Yanında Bern sefiri Fu- at Selim Bey vardı, Hallerin fena- lığından uzun uzadıya bahsettim: — Ayrı bir sulh yapmalıyız. A- cele etmeliyiz. Başka çaresi yok- tur, dedim. Fuat Selim Bey açık sözlerim- den çok memnun kaldı. Fakat Ta- lât Paşa, sulh bahsine hiç temas etmedi. Halbuki sonra Puvanka- (Tercüme ve iktibas hakkı mahfuzdar,J) Günlerde bundan evvel hatıralarımda kıs - men bahsettiğim malümat gösteri- yor ki, Talât Paşa da bir sene ev- vel ayrı sulh düşüncelerile meşgul olmuş, fakat teşebbüsleri netice vermemişti. I tihat ve Terakki Tiderleri - nin bu gibi teşebbüs ve dü- şüncelerine vâkıf olmak, benim i- gin imkân haricinde bir şeydi. Har- bin korkunç safhalarını herkes gibi hariçten görüyordum. Memle- ketin maruz kaldığı tehlikelerin ba na telkin ettiği düşünce ve endiş#- leri meclisi mebusanda | ifadeden geri durmuyor, tenkit vazifemi ya- pıyordum. Birçok şehirlerimizin düşmanın | öline düştüğü hakkındaki haberle- fi ne zaman bahis mevzuu yapsam sözlerim hükümet namına tekzip e- diliyordu. Bağdadın düşmesi, Kaf- kas cephesindeki felâket, Süveyş cephesindeki hezimet, memleket i- çin tamir kabul etmez felâketler- di. alnız Çanakkale cephesinde İtilâf devletlerinin koca or- dularını ve zırklılarını kaçırdık. Zabitlerimiz ve erlerimiz gökten ya Zan ateş ve demir tufanına karşı çıplak göğüslerile mukabele etti- ler, TüFkün yüksek askerlik ve şe- csat vasıflarını dünyaya bir defa daha gösterdiler. Harbin yegâne aydınlık safhası budur. Bu netice- yi de o zaman Anafartalar kuman- danı olan ve mütareke felâketle- rinden sonra memleketi yeniden kurtaran Atatürke borçluyuz. Çanakkale mukavemeti sayesin- de kazanılan şeref ve itibar, ru - hen ezilmemize mâni olmuş ve ken di varlığımıza ve kudretimize olan inanımızın büsbütün kaybolmama- mam ür ük tmillmmi kemik ranlık günlerinde bile Çanakkale müdafaası bir tek aydınlık nokta diye gözlerimiz önünde kaldı. (Arkası var) SIHHİYEDE: e Firengi Muayenesine Gitmiyenler Öğrendiğimize göre, sıhhat müdür- lüğü, frengi muayenesine vaktinde gitmiyenleri, tedavi hususunda ih- malde bulunanları ciddi bir şekilde takip etmektedir. Bu gibiler hakkın- da cezalı hükümler mevcut bulundu- Bundan mahkemeye verilmektedir- ler. Nitekim geçenlerde bir gemici, ya- pilan fhtarlara râğmen frengi teda- İvisinde ihmal göstermiş ve bunun ü- zerine mahkemeye verilmiştir. He- nüz genç yaşta olan bu gemici mah- ikemede beş lira para cezasına mah- küm olmuştur. Tedavisi mecburi olan frengi ve diğer hastalıklara yakalanıp ta toda- vide ihmali görülenlerin sıkı bir şe- kilde takip için alâkadarlara emirler verilmiştir. BELEDİYED Kasap dükkanlarile | kasapların tâbi olacakları hükümler hakkında |$12' belediye tarafından bir talimatname hazırlanmış ve yeni belediye zabı- tallmatnameye göre, kasap dükkün- ları en az 4 metre genişlikte ve de- rinlikte olâcak, içinde oturulan ve| yatılan yerlerleşhiç alâkası bulun e) buçuk metre yükseklikte bir came - lecek, fakat meyva bulundurmak ta- İ dükkânlarının her tarafına etleri mu | hafaza için camekânlar konulacak, | ve bunlardan en ufak bir hayvanın! bile girmesine © imkân kalmıyacak İ tertibat bulunacaktır. Dülkkânların zemini ve duvarlar İen az 1,5 metre yüksekliğine kadar | İ “fayans veya mermer,, olacak, sifon, akar su musluğu, şehir suyu büluna- İcak, şehir suyu henüz geçmeyen yer İlerdeki dükkânlarda depo tesisatı yap | tarılacak, bütün tezgârlar behemehal İ mermer veya mozayık olacak ve her Jet tartılıp temizlendikçe derhal yı. kanacak, artıklar, kemikler çöpler İiçin hususi ve her tarafı kapalı birer dolap bulunacak, etler parça parça değil tamamile ve behemehal bütün bir halde tutulacak ve müşterinin ö- nünde istenildiği miktar kesilerek verilecek, artık parçalar katiyen hal ka satılmıyacaktır. Etlerin üzerlerinde cinslerini gös.) terir etiketler bulunacaktır. Mese - lâ karamana dağlıç etiketi koymuş İ olanlar, evvelâ ağır para cezasile ve İ tekerrüründe dükkânları kapatılmak A ap İba kâğıtlarln deği İ temiz bir terazi- de ince kâğıtla tartılacak, sonra am- balâj yapılacaktır. Kasap dükkânlarında çalışanlar giyecekler ve her alış verişten sonra dükkândaki muslukta mutlaka elle - rini yıkayacaklardır. Konserve Fabrikalarında Hararetle takim usulünü tat - bik eden et, balık, meyva ve sebze konserve imalâthaneri hakkında da bir talimatname yapılmıştır. Bu ta- limatnameye göre, bu kabil yerler tamamile müstakil yerlerde ve her tarafı kâgir olacak, iptidal maddeleri ayıklama, hazırlama, pişirme, kutu- lara koyma, takim etme, etiketleme, depo etme, kutu yapma, bulaşık yi- kama gibi başka başka işlere mah - sus yerleri biribirlerinden ayrılmış bulunacak, zemin ve duvarlar fayans veya mermer olacak, muhtelif akar su muslukları ve şehir suyu buluna- caktır. Ocaklar içeriye ve dışarıya rahatsızlık vermiyecek şekilde yapı- lacak, her taraf temiz tutulacak her işten sonra veya ber sabah akşam behemehal sodalı kaynar sularla mü essese baştanbaşa yıkanacak, artık - lar ve her nevi süprüntüler için ayrı İ yaz önlük ve takke giyecekler, bü - İtün konserverelere her türlü meşru- hatı havi etiketler konulacaktır. tası tallmatnamesine eklenmiştir. Bu |$ Kasaplar İçin Yeni Bir Talimatname Yapıldı MAARİFTE : İlkokullardaki Fakir Talebeye muyacaktır. Dükkân bu ölçülerden|$ büyük olduğu ve yerden en az bir kânla ayrıldığı takdirde.bu ayrı bö- lükte sebze satılmasına izin verilebi- imümile yasak olacaktır, Girip çıka- | cak yerler hariç olmak üzere, kasap behemehal tertemiz beyaz gömlekler |“ bir yer olacak, işçiler hususi ve be- |” Yardım İçin Şehrin ilkokullarındaki fakir talebeye yardım için kurulmuş olan himaye heyetleri 140 tane- dir. Bu heyetlerin çalışma sa- halarını genişletmek ve her gün bütün yoksul talebelere yerdem edebilmek için tertibat alınmak» tadır, Bu örada, yüz muhtelif müessese ve cemiyetin muna zam taahhütlerde bulunmaları temin edilmiştir. Ayrıca belediye (tarafından yılda beş bin lira, ticaret oda- sından 500 lira, Emniyet San- dığı tarafından 100 lira verile- cektir. Diğer müessese ve cemi- yetlerin verebilecekleri miktar- lar, mart başında partide vali- nin başkanlığında yapılacak top lantıda, tesbit edilecektir. Bu top lantıya her cemiyet ve milesse- seden birer delege iştirak ede- cektir. Bu suretle elde edilecek muntazam yillik taahhütler sa- yesinde birçok iş yapılabilecek- tir. Bundan başka halkevleri sosyal yardım kollarının da bu bakımdan çalışmaları o ve yardımda bulunmaları kararalaş tırılmıştır. ..... Rus Konsolosanesirde "Birinci Petro,, Filmi Davetlilere Gösterildi Evvelki akşam, Sovyet Başkanso- losluğunda bir davet vardı. Evvelâ Sovyet hayatına ve faaliyetlerine da- ir filmler, sonra da Rusyada büyük emeklerle hazırlanan Birinci Petro filmi gösterildi. Filmden sonrada danslı çay geç vakte kadar devam et- ti, Vali Muhittin Üstündağ, bazı me- buslarımız, profesörlerimiz, gazeteci- lerimiz davetliler arasında bulunu - yorlardı. Deli Petornun hayatını gösteren (Birinci Petro) filmi bütün bir tari- hi devri fevkalâde bir surette canlan- dırmıştar, 1700 senesinde Baltık Denizi hâ- kimiyeti için İsveçlilerle giriştiği har bi kaybeden Deli Petro, yese düşmü- yor. Her türlü müşkülâtla tek başına çarpışıyor, yeni bir ordu hazırlıyor. Bir taraftan Petersburgu koruyor. Rusyayı garplileştirmek maksadile bütün irtica kuvvetlerine karşı koyu- yor. Oğlu Alekseyef irtica tarafında - dır. Her adımda babasının karşısına | çıkıyor, hattâ kilise meczupları ara- İ sına karışarak terakki hareketine kar şı yürüyor. Baba ve oğul her adım- da çarpışıyorlar, Bir taraftan da Katerinanın roma- nı görülüyor. Bir İsveç kalesi alınır- ken ganimet diye bir askerin eline düşen Katerina, sonra bir kumanda- | İl : ş VEKİLLER: iBaşvekilimiz Ankaraya Dönecekler İki günden beri şehrimizde bulun- makta olan Başvekilimiz B. Celâl Ba yar, dün Perapalastaki hususi daire- sinde meşgul olmuş ve akşam üzeri Dolmabahçe Sarayına gidreek Bü- İyük Önder Atatürke mülâki olmuş- tur. Başvekilimizin bu akşamki trenle ve refakatlerinde Hariciye . Vekili Tevfik Rüştü Aras olduğu halde An- karaya hareket etmeleri muhtemel- dir. Başvekilimiz B. Celâl Bayarla bir- likte İstanbula gelmiş olan Hariciye Vekilimiz Dr. Tevfik Rüştü Aras dün öğleye kadar Perapalasta meş- gul olmuş ve öğleden sonra hir ara dişlerinin tedavisiyle meşgul olmuş ve akşam üzeri de Dolmabahçe Sara yına gitmiştir. Hariciye Vekilimiz, dün kendisile görüşen bir muharririmize, Mısır se- yahati ve Majeste Kral Farukun memleketimizi ziyareti hakkında de- miştir ki: “- Benim Mısır seyahatim esasen takarrür etmiş bir hâdisedir. Mısır Krah Majeste Farukun Türkiyeyi ziyaretleri de mukarrerdir. Fakat bu gün için benim ne zaman Mısıra gi- deceğim ve Mısır Kralı Majeste Fa- rukun hangi tarihte Türkiyeyi ziya- ret edecekleri henüz taayyün ötme- miştir.,, Muharririmiz bundan sonra, bazı ecnebi gazetelerin, Mısır Krah Faru- kun Türkiyeyi ziyareti münasöbetiy- Je Türkiye ile Mısır arasındaki müna sebetlerin daha dostane bir vaziyet kazanacağına dair neşrettikleri ha- berler hakkında malümat istemiş ve Hariciye Vekilimizin ne düşündüğü- nü sormuştur. B. Tevfik Rüştü Aras bu hususta da şunları söylemiştir: en vena lukları, kardeşlik derecesine varmış milletleriz. Aramızda en ufak bir me sele bile yoktur.,, Evvelki gün İstanbula gelen Mali- ye Vekili B. Fuat Ağralı, dün kendi hususi işlerile meşgul olmuştur. Öğ- rendiğimize göre Maliye Vekilimiz, şehrimizde bulunduğu xnüddetçe te- davi ile meşgul olacaktır. emet İZMİRDE: Fuarda Hava Tehlikesi Pavyonu İzmir, (TAN) — Bu seneki fuarda muvaffak olanlara altın madalya ve rİlecektir. Madalyalar, heykeltraş Kripele sipariş edilmiştir. Fuarda bir de “haya tehlikesinden korunma,, paviyonu vücude getirile- cektir. Fuarı gezecek yüz binlerce halk, bu tehlikeden nasil korunulmak lâzım geleceğini paviyonlarda göre- ceklerdir. —— nın, daha sonra Petronun yaverinin neticede Deli Peteronun eline geçiyor ve imparatoriçe oluyor. Birinci Petro rolünü Simonov, fev- kalâde bir surette oynamıştır. (Bi- rinci Petro) filmi, Sovyet film sana- yiinin ortaya koyduğu cidden kıymet li bir eserdir. Dün, bütün memleket Halkevleri kuruluşunun altıncı yıldö- Yeni Halkevlerimiz Açılırken.. renin Latıralarında okuduğum ve İnümünü kutladı, bu münasebetle memleketin muhtelif kösele- rinde yeniden 42 Halkevi kuruldu. Bu arada İstanbulda birkaç Halkevi açıldı. Resimler Fatih Halkevinin açılışını ; sap” e rd arak kaya vecnazli4 21-72-9388 ossnemssansan sene uasama nuna mesn sana mee aneen se YAEME Ankaradan Telefon ve Telgrafla Su Mahsulleri Projesi Hazırlanıyor Ankara, 20 (TAN Muhabirin: den) — Haber aldığımıza göre, su mahsulleri hazırlanmasına karar verilen kanun projesi İkt. sat Vekâletinde son şeklini almak- tadır. Bu proje ile meşgul olan ko- misyon, projeye çok esaslı bazı maddeler daha ilâve etmeyi Tüzum lu bulmuştur. Bu arada harice ba- lık satışında ecnebi o memleketle- re rekabet çareleri de tespit edil. mektedir. Bu cümleden olmak ü- zere, İstanbul balıkhanesinde her türlü modem tesisatı ihtiva eden bir de balık antreposu kurulacak» tır. Yeni kanun lâyihası çok şümuk lüdür, Bilhassa balık servetimizi en geniş mikyasta alâkadar etmek- tedir, Millet Meclisinin önümüz. deki toplantı devresinde bu proje- nin de konuşulması kuvvetle muh- temeldir. Et Ucuzluğu İçin Yeni Bir Karar Daha Ankara, 20 (Tan Muhabirinden)— Nafın Vekâleti, et ucuzluğu kararile çok yakından alâkadar olmuş, bu ka- rarın tatbiki için üstüne düşen vazi- feler arasında nakliye meselesini de benimsemiştir. fi Öğrendiğime göre, vekâlet, et w cuzluğu kararında bütün memleke. tin faydalanması için trenlerde hay“ van nakliyatından yüzde on tenzilâf yapmıya karar vermiştir. Bu karat pek yakında tatbik edilecektir. Mersin Telefonu Açılıyor İ Ankara, 20 (Tan Muhabirinden) — velâ memleketin bütün hudutlarına kadar uzayacak ve oradan da komşu memleketlerle birleşecek Avrupa ile Asya ve Amerika arasında iltisak te- min edecek olan telefon hatları inşa programının tatbikine devam etmek tedir. Sıvası Erzuruma ulaştıracak olan hattın Erzincana kadar olan kısmının. tel, fincan ve direkleri hazırdır. Ta- kozlar da ısmarlanmak üzeredir. Ö- nümüzdeki mali seneye kadar Erzu: ruma yetişecektir. Ankaradan cenuba doğru uzanan telefon hattına gelince; bugün Mersi- ne varmıştır. Birkaç güne kadar mu- babereye hanır bir vaziyete konula" caktır. Bu bir iki gün zarfında Mer- sinin dahili santralında bazı tadilât yapılacağından bundan sonra Mersin caktır. Cenup hudutlarımıza kadar uzatı” lacak olan bu hattın devamı için bü- tün malzeme ve vasıtalar hazırdır. İlkbaharda inşaata başlanacak ve Hs zirandan evvel bitecektir. TAKVİM ve HAVA 21 Şubat 1938 PAZARTESİ 8 inci ay Arabi: 1336 Gün: 28 İkindi: 15,47 — Ağam: Yatsı: 19,20 — İmsüik: YURTTA HAVA VAZİYETİ Yurdun Trakya, Kocseli, Ege ve Kar deniz kıyıları mıntakalarında hava kapi ve yer yer yağışlı, conubi Arımdulura mf xi yağışlı ve diğer yerlerde çok bntufl Zeçmiş, rüzzürlar umumiyetle sima mellen Trekya/ Ege, Kararleniz ve ©” mbt Anadolu — muntakel diğer mıntakalarda orta küvvette oni” tir, Dün İstanbulda hava ciiri karlı ve k#“ geçmiş, rüzgür şimali istikameti” niyede 6 ile 7 metre huzla esmiştir. Saat 14 de hava tazyiki 766/7 Li & şehirler arası konuşmalarına açıla“ İ