Ben Ford Londrada eski cihan şam- piyonu Max Baer'e yenildiği günkü maçla, Fikirler: Şmeling Parlak Bir Maç Yapabildi mi? —— (Yazan: Eşref Şefik) Evvelki akşam Alman Şmeling, vatandaşları karşısında Hamburgta' bir maç yaptı. Neticesini dünkü nüs- bamızda kısaca haber verdiğimiz ma çı Hamburg radyosundan devre dev- Te takip ettim. Alman boksörünün karşılaştığı dö- vüşçü Cenubi Afrikada doğmuş İngi- liz tebeasından Ben Ford'dur. Şme- Tihg, beynelmilel şöhretini temin et- tiğindenberi Alınan topraklarında ü- çüncü müsabakasını, £ beynelmilel boks âleminde büyük bir varlık sa- yılmıyan Afrikalıya karşı yaptı. Şahsi kanaatime nazaran. on İki devrelik Hamburg maçında fevkalâ- de hâkim dövüşmesine ve mühim pu van farkile maçı kazanmasına rağ- Karpantiye BOKS: Lejyon Donör nişanile taltif edilen men Şmeling süper sınıfından bir boksör olduğunu isbat edememiştir. Haziranda Amerikada zenci Coe Lu- vizle cihan şampiyonluğu için on beş devre dövüşecek olan Almanın ken- di halkı önünde böyle bir maç yap- ması istikbali hakkında ümit verici gözükmedi bana... On iki devre tamamile hâkim ve istediği yumrukları isabet ettirerek vuruşan Almanın yere yuvarlıyama- dığı Ben Ford'u karilerimize biraz ta mıtalım. Bu suretle Şmeling'in parlak bir netice elde edemediği daha anlaşılmış olur. Ben Ford'u, Alman yarı ağır sıklet boksörü Möyzel, Londrada mağlüp| yük hâdiselerini yazıyoruz: etmiştir. Ondan sonra İngiltereye ge-| (1907 Fransa şampiyonu, Jen ve o zamanlar bokstan ziyade se-|1903 OEdmon Salmon'a © galebe- fahat ve eğlencesile uğraşan eski!si, 1909 Şari Lödu'ya galebesi, 1911 dünya şampiyonu Max Baer de de- kuzuncu devreye getirmeden İşini halletmiştir. Ayni Max Baer'i geçen haita sabık cihan şampiyonu Brado- k'a mağlüp olan Ingiliz Tommy Farr da on devreden evvel yere se- terek pes cttirmiştir. Vâkın o maçlarda Ben Ford'un eli sakatlandığı iddia edilmiştir. Fakat o iddialar mağlübiyet mazeretini geç- memiş şeylerdi. Meşhur Boksör Karpantiye Nışan Aldı : rildiğini memnuniyet iyi | kaydetmektedirler. Bu münasebetle Jorj Karpantiye” ve Orta sıklet Avrupa Avrupa ağır siklet 1919 Joe Beket'e galebesi ğir dünya şampiyonluğ 1922 Balting Siki'ye Son gelen Fransız gazeteleri maruf ve eski boks dünya şampiyonu Jorj Karpantiye'ye Fransanın en yüksek nişanı olan Lejyon Donör nişanı ve- sitayişle nin profesyonel spor hayatındaki bü Yarı orta Fransa şampiyonluğu, ya-| rı orta Avrupa şampiyonluğu, 1912 şampiyonluğu, 1913 Bombardiye Vels'e galebesi ve şampiyonluğu, 1920 Bal- ting Levinski'ye galebesi ve yanı a- , 1921 Ame- rikada Jak Dempsey'e mağlübiyeti. mağlübiyeti, 1923 Marsel NIl'i yenerek Fransa a- Ben Ford'un galiplerinden Alman İ yarı ağır sıklet boksörü Möyzel, elin- | de program maçı seyrediyor. İFutbol : Güneş Kulübü- ğu Tasdik Edildi rinin müsavi puvan kazandıkları ve| $#utbol ajanlığı tarafından İngiltere-| de takip edilen averaj usulü tatbik| edilerek Güneş klübünün İstanbul şampiyonu İlân edildiği malümdur. Futbol ajanlığının bu kararına spor kurumu umumi merkezi nezdinde Beşiktaşlılar tarafından yapılan iti- İstanbul futbol ajanlığının verdiği İkarar tasvip edilerek Güneş klübi nün şampiyonluğu tasdik edilmiştir. Puvanları müsavi gelen klüplerin yekdiğerine nazaran mevkilerini ta- yin hususunda memleketimizde defa tatbik edilen bu usulün bundan sonra da benzer hâdiselerde tatbiki- ne karar verilmistir. İzmir Muhteliti Hazırlanıyor İzmir, i (Tan muhabirinden — Atina muhteliti ile yapılacak temsili müsabakaya hazırlanmak Üzere fut- bol ajanlığı tarafından tesbit edilen muhtelit takımile Üçok klübü ara sında bir eksersiz maçı yapılmıştır. Nisbeten zayıf bir kadro ile saha- ya çıkan muhtelit takım 4-3 galip gelmiştir. Bu maçtan evvel yapılma- sı icap eden Alsancak - Demrispor karşılaşması Demirsporluların niza- mi bir kadro çıkaramaması yüzünden yapılamamış ve Alsancak hşkmen ga lip gelmiştir. Antrenör Kursu İçin 'T. 8, K. Istanbul Bölgesi Futbol Ajanlığmdan: . Evvelce tamim olunduğu veçhile| Türkiyeye futbolü sistemli bir şekle | wkmak ve bütün bölgelerimizde bu sistemli futbolü tamim etmek maksa dile Ankarada 1—3—1938 de bir yer Ni antrenörler yetiştirme kursu açıla. caktır. Bu kursa İstirak etmek isti yenlerin 15—2-—1988 günü akşamı na kadar Cağaloğlunda C. H. P. bina smdaki Bö'ge Merkezine müracaat e. derek seraiti öğrenmeleri ve icabeden vesikaları hazırlamaları tebliğ olu. nur. nün Şampiyonlu- Ankara, 1 (Tan muhabirinden) — İstanbul lig maçları neticesinde Gü- Mektupları | Arnavutköyünde Su Yok Arnavatköyünde — Beyazgül sokağımda 46 numaralı evde otüran bayan Leylâ ya #ıyor "Bir baftadanberi Arnavutköyünde ter kos suları akmıyor, Bütün Arnavutköylüler namına rica ediyorum, Bunu güzetenize ya muz, Bütün halk şikâyetçidir, Alâkadarla rw nazarı dikkatini celbederim., * Harbi Umümide Yatırılan Marklar Büyükdere Sevimli sokak 19 numaralı evde oturan mütekaht Mustafa yazıyor: “Harbiumumi senelerinde, o zaman müt tefikimiz olan Almanya hükümetinin mark larından, bir çok kizmeler gibi, ben de bir miktar saten aldım, ve İstanbulda bir ecne bi banlımya tevdint suretile yatırdım. Mark, kron gibi ecnebi paralarmın sonra ve oldu ğu malâmdur, Sulh yapıldı, Müteaddit de falar bankaya müracaat ettim, Türk hükü meti tarafımdan, bu gibi paralar hakkımda bir karar verileceği. daha evvel bir şey yapılamıyacağı cevabını aldım, Acaba şimdiye kadar bir karar verildi mi, yoksa ver Bankalarda ba mühim servet me olacak? Bu hususta alâ kadarların nazarı dikkatini çelbetmenizi ri ca ederim. medi mi? Kıdemli erbaş çavuş Hayr şu mektuba aldık dariçi grupu müd yevmiye ile meydancı ol Untabaşılarım beni neş, Beşiktaş ve Fenerbahçe klüple- & Hastalık İşten Çıkarılmıya Sebep Olabilir mi? ok severlerdi, tin imeasile "Evvelce Ortaköy Bo de yetmiş kuruş ak çalışıyordum, | Numa raz üzerine vaziyet tetkik edilmiş ve ik! cam da $3 tü, Fakat harplere iştirak etmiş ve maldl kalmış olduğum İçin, kulaklarım da bir et peyda oldu, Bunun için Cerrah| paşa hastanesinde ameliyat oldum, Tabi | bunun için de bir müddet varifeme devam edemedim. İyileştim, Tekrar inhisarlar ida resi Ortaköy deposuna geldiğim vakit kay den terkin edildiğini gördüm, Yerime » İstiğa verdim, Tekrar , yer yok dediler, Ba kış gil ve aç kaldım, Iahisarlar Vekâ etinin nazarı dikkatini celbetmenizi rica © | derim, meaaaamemaaeaemeaaaeze, Yün Örmelerinde Son Modeller Şimdi tasavvur edelim; Sabık ci- han şampiyonu Bradok'la zenci Co Luviz'e sekizinci devrede nakavt 0- larak şampyionlu kaybetti. Ayni 'Bradok'un dövdüğü İngiliz Tommy Farr, Alman baksörtinün on iki dev- rede haklayamadığı Ben Ford'u hak- Jamıştır. Bu dovüşler arasındaki mukayese, haziranda Amerikada olacak büyük cihan müsabakasında zenci karşısına Almanın pek parlak bir rekorla çı- kamıyacağını açıkça gösteriyor. Maamafih şunu da unutmamalı - yiz ki, üç sene evvel Şmelink, kim- senin beklemediği bir sırada zenci Luvizi on ikinci devrede nakavt et- miştir. Alman baksörünün o umul- gır sıklet şampiyonluğu ve Joe Be- kete galebesi, 1924 Dempsey'in gali bi Tünney'ye mağlübiyeti, 1926 Son dövüşünde İstramagliye galebesi. İde boksun taammümüne olan hizmeti bertaraf,Fransa namına kendi başına yaptığı propaganda ve kazandırdığı sempati hakikaten takdire âyikti Fransa hükümetinin nuniyetle karşılanacak bir hâdisedir. menem amip yecek hale getirdiği cenubi'Afrikalı- ya karşı on iki devre nefsini dene- mek üzere kati yumruğunu vurma- Klüplerde : Sinema yıldızlarından Simone TAN — Dünyanın tandığı Fransız İboksörü Karpantiyenin memleketin- gösterdiği bu kadirşinaslık spor bakımından mem- Yeni Bir Spor Klübü Kuruluyor Haydarpaşa Lisesini bitirenler ku rumu bir teşebbüse girişmiş bulun. maktadır. Cemiyet, isede futbol, at letizm ve diğer spor sahalarında yeti şen elemanları nazarı itibara alarak mektebi bitirdikten sonra bunların #önüp gitmemelerini temin maksadi. le “Haydarpaşa spor,, adile yeni bir İldman klübü kurmıya karar vermiş Simon'un yeni sveteri ve faaliyete geçerek teşekkül müsa- adesini almıştır. Bu klüp, kaynakları nı mekteplerden alan Galatasaray ve İstanbulspor gibi diğer idman teşek- biyetini bahsi müşterekler mağ masını emrettiklerine hükme- derek tevil etmek istiyenler bulun- muştur, | Bu neticeler ve yukardaki muka- yeseler Amerikan'haydutlarının Zen ci - Alman maçında epey rol oyna- dıkları şüphesini artıracak haldedir Bunlara rağmen, bugünden 'hazi- mışıtr. Büyük boksörlerin larından evvel bu gibi kidir. yodan işittiğimiz gibi idare etmiştir. kestirmek mümkün olmaz. İhtimal ki, Alman kendine bir zarar veremi-İ caktır. i vik tarihi maç fırsatlarda kendilerini iyice tecrübe ettikleri vâ Yahut, zenciye yumruklarının es- ki şiddeteini kaybettiği zannını ver- mek üzere Hamburgtaki maçı rad- Her halde bu muamma baziran i- yandaki büyük maçın kati neticesini | İde Amerikada yapılacak Coe Lu- viz - Şmeling maçile halledilmiş ola-| 19 şubatta Tokatiryanda bir tedansan küllerine benziyecektir. Cemiyetin bu | yıl mezun olacak talebelerle beraber aza mevcudu “800, fi geçmektedir. Arkada 2500 talebe daha vardır. Bu günkü mezunlar içinde kıymetli spor İ cular bulunuyor. Oğrendiğimize göre, yeni teşekkül edecek olan kllibün fut bol takımı ilk hamlede birinci küme ye geçecek kuvvette bir manzara ar. zetmektedir. Klüp, 17 şubatta ilk kon gresini toplıyacak ve kuruluş şerefine verecektir , Yün örmelerinde en yeni modellerden biri LÜNATİK Yazan: V. Ardof pu nn > N: güzel ay ışığı var!,, Orta- lık o kadar aydınlık ki zah metsizce kitap bile okumak kabil. Şu ay ışığında insani çeken, heye- canlandıran sihirli bir şey yok mu? Ay ışığı size hiçbir vakit heyecan vermedi mi?.. Sizi hiç teshir et- medi mi?. — Beni mi?. Hayır. Fakat bir ahbabım bu mehtap yüzünden bir hayli zarar gördü. — Bu ahbabınız Lünatik mi idi? — Hayır “ev müdürü, idi, — Peki, bu ahbabınızın zarar görmesine sebep ne?.. — İşlerinin aksi gitmesi. Bazı yolsuzluklar. Bir kelime ile iş yap masını bilmemek. İhmalcilik — Güzel. Fakat bütün bunların ay işığile ne münasebeti var?. — İşin felâketi burada yal, tün bu saydığım şeyler: Yani ar- kadaşımın iş yapmasın: bilmeme- si., bazı yolsuzlukları hep Lüna- tizm neticesinde meydana çıktı. — Doğrusunu istersen bu dedik- lerinden hiçbir şey anlamıyorum., Bir adamın yolsuz hareketleri, iş bilmemesi Lünatizm ile nasıl mey dana çıkarmış?. — Bak dinle. Benim bu ahba- bim üç katlı küçük bir evin müdü- rü idi, — Mükemmel. — Sözümü kesme. İşte arkada. şımın müdür olduğu bu evin yedi numaralı dairesine yeni bir kiracı geldi. Bugünkü gibi hatırlıyorum. Hattâ kiracının ismi de Stupindi. Bu, otuz yaşlarında kadar görü- nen, düşünceli, fakir bir adamdı. Stupinin yanında bir de ihtiyar an- nesi vardı. — Güzel, Burada hiçbir fevkalâ.. delik yok. — Dinle yahul, Bu kadar aceleci olmal,. Bugünkü gibi hatırlıyo- rum; bu ev müdürü olan arkada- şım bir gece saat on ikiye doğru bir birahaneden eve dönüyormuş. Avluya girince beyaz bir hayaletin damda dolaşmakat olduğunu gör- müş. Derhal: “Ulan aşağı in; bu ne kepazelik!.., falan diye haykır- mıya başlamış.. Tam bu sırada ye- di numaradaki kiracı Stupinin ih- tiyar annesi koşa koşa ev müdürü- nün yanına gelir: *Aman evlâdım, der, sakın bağırma!, Damdaki be- nim oğlumdur. O Lünatiletir. Şa- yet gürültünden uyanırda kendini o vaziyette görürse derhal aşağı düşer. Bin parça olur. Bağırma- yın!, O biraz dolaştıktan sonra ken di kendine iner ve yatağına girer.,, unu da söylemeliyim ki, ar kadaşım doktorluk işlerin- den hiç çakmıyordu. Bu ana ka- dar Lünatikler hakkında, bunların “salrüfilmenam.,, olduklari hakkın da hiçbir malâmatı yoktu. Neyse. Koca karı Lünatik oğlu hakkında izahat verinciye kadar, Lünatik ha kikaten kendi kendine damdan İ- ner ve odasına girer. Fakat ev müdürü koca karının bu izabatını kâfi bulmaz.. Senin yukarıda tavsif ettiğin gibi ayda bir nevi hosa gitmiven “çekicilik., bir nevi “heyecanlandırma,, sezer. Hemen ertesi günü evin cümle ka pısına astığı bir “emri yevmi, Lünatizmi yasak eder. Şimdiki gibi hatırlıyorum, “em- ri yevmi,, şöyle bir başlangıç ile başlıyordu: “Bazı kiracılarımızın kendileri- ni dünyamıza yabancı bazı seyya- relerin (ay vesaire) tesirine kaptır sa: AMADE BABAM ANE B z sanane Çeviren: B. Tok .n ansaansığ dıkları ve bunun neticesinde gece yarıları damların ustunde dolaş- tıklar görülmektedir, Bu münase. betle: ULi izm iddiasında bulunan ve evimizde oturan bütün valan- daşların uç gün içinde müdüriyetim mize müracaat ederek kayı olma- larını teklif ederim. Kayıt musme- lesı doktordan alınacak pora göre yapılaci 2) Evimizm damına ve yahut bu na benzer yüksek yerlerine çıkma işinin gündüz yapılmasını teklif ederim. Bu gibi çıkışlar yapılma dan, en aşağı üç saat once, müdü- riyetimize haber verilmelidir. 3) Yukanda yazılan iki madde dışında Malouşinski sokağındaki 17/19 numaralı evimizde vukubu- lacak Lünatizm hödiseleri kanun harici sayılacaktır.,, tesmi Fa- Zavalh Lünatik Stupin bu “em- ri yevmi,, yi okur okumaz fona hal de kederlenir.. Hemen hemen Tan rının günü “ev müdürü, ne bağ vurmıya başlar. İşin en kötü tara- fı Stüpinin sessiz ve lüzumundan fazla muti bir adam olması idi. Stupin ev müdürüne geldikçe; “.. Müdür yoldaş, derdi. ben şu rapor işini bir türlü halledeme» — in halledemedin — Mıntaka doktorluğundan “ezbere,, rapor o verilemiyeceğini söylüyorlar. Diyorlar ki: “biz u- mumyietle Lünatizm hakkında ra por veremeyiz. Bu hastalığı gözle, harici bir teşhisle tayin etmek im- kânı yoktur. Raporu verebilmemiz. için sizin geceleri damlarda dolaş- tığınızı görmemiz lâzım. Halbuki biz sizin dama çıkıp çıkmadığını. zı anlamak içip doktorlarımızı ge- celerce size bağlıyamayız.. Sonra böyle bir rapora ne lüzum var. Si- sin Lünatik olup olmadığınız mus hitinizce çabuk anlaşılabilir. Ge- celeri dama çıkıyorsanız Lünatik- siniz!.. Çikmiyorsanız - değilsiniz!, Keyif için de geceleri dama çıkık maz yal, B” mantıki sözlere rağmen “ev müdürü,, bir türlü yu- muşamaz. “.— Ben tamamen bunun âksi bir noktainazar besliyorum. der. Şayet biz bu işi ciddi olarak kontrol et- mezsek o zaman önüne gelen Lü- natik olduğunu iddiaya kalkacak. O zaman biz de damdaki seyrüse- feri tanzim etmek için oraya bir Milisiyoner koymak o mecbüriye- tinde kalacağız..,, Zavallı Stupin derdini anlatama yınca ağlamıya bâşlar: «.. Fakat müdür yoldaş, der, “emri yevmi,, pizdeki şartlar çok ağır. Benim hastaliğim tamamen ayın harekâtına bağlı. Ay olmadı ğına göre ben gündüz nasıl dama çıkabilirim ?. İş burada da çapraşı- yor-., Ben orasını bilmem.. Kendi- nizi alıştırmanız lâzım. Nihayet günün şurasında beş . altı saatlik bir fark var.. Siz evvelâ dolaşır Sınız, sonra da ay doğar: Bundan ne çıkar? İnsan gayret ederse her şeye alışır. Sonra bu disiplin me- selesidir...,, — Peki netice ne oldu?.. Anlat- tığın hikâye pek meraklı bir saf- haya girdi. — Ne olacak, Stupin. tabii. “em- Ti yevmi,, ye itaat edemedi. Elin- de tasdikli bir doktor raporu ol- © madığı halde, hem de geceleyin,