A ie BUGÜN? .... İspanyada Teruel Muharebesi Ömer Rıza DOĞRUL İsvanya cümhuriyetinin yeni ordusu, kolay muvaffakıyet lere alışan âsilere ik mühim dar- beyi Ternel'de indirdi ve bu mü- İm mevkii ve şehri zaptetmekle Sbanya cümhuriyetinin açtığı ha- harbinin yeni bir devreye gir- Mek üzere olduğunu gösterdi. Hi- “ise, âsi İspanyayı âdeta temelin. den sarsmış ve âsi fiderlerin nü- İaru ve prestiji büyük bir buhran Keçirmiştir. Asi İspanyada bu sar. #ıntı ve buhran devam ediyor. Bum ait tayyare kuvvetlerinin son zarfında körü körüne saldı- Pişları, Teruel'i geri almak için bu Mmtakaya kuduzca savletleri, ve #ehre her yandan ateş yağdırmala- N hep bu sarsıntı ve buhranın ö- Bünü almak içindir. Fakat âsiler, kuvvetli müttefik- İerinden yığın yığın aldıkları si- lâhları denemelerine rağmen ctm- buriyet ordusunu yerinden oynat- Miya imkân bulamamışlar ve ihti- mal ki, büyük ve kati taarruzleri için sakladıkları kuvvetleri bura- da israf ederek ancak birkaç tepe- Yİ işgal edebilmişlerdir. Cümhuriyet ordusu, Teruel'i zap tetmekte gösterdiği kudreti, âsi - erin en şiddetli hamlelerini kır - makta da göstermiş, böylece ka- Zandığı muvaffakıyeti sağlamlaştır» mış, daha çok, büyük başarılara namzet olduğunu ispat etmiştir. Çin ordusu : in Başkumandan Mareşal Çanz Kay Şek, Japon ordu- Su karşısında lüzumsuz yere geri- leyen, disipline saygı göstermiyen, Yerilen emirlere muhalefet eden kumandaları ve memurları tasfiye ile meşguldür. Bu yüzden birkaç kumandan idam edilmiş ve daha başkaları azlolunmuş ve daha baş- dusunun çürük unsurlardan te- Mizlenmesi bu ordu için kuvvettir. Bu çürük unsurlar ordu içinde bu- Tunmasaydı, Çin ordusu, belki de bu kadar gerilemez ve pek tabii 0- larak Japonlar da bu derece İlerle- Mmiye imkân bulamazlardı. Japon muvaffakıyetlerine, bu ehliyetsiz kumandanlar da âmil olmuşlardır. Çang Kay Şek, uzun bir muha- Tebeye girmiye karar verdiği için karakteri bozuk kumandanlarla bu İşi başaramazdı. Bu iş ancak Çin Milletinin mukadderatına inanan, milli istiklâli her halde kurtarmı- ya azmeden bilgili, salâhiyetli, ve yüksek karakterli elemanlarla ba- şarılabilir. Çang Kay Şek, bu bakımdan or- dusunu tasfiyeye lüzum görmüş ve bu lüzumu tatbik etmiştir. Çin taarruzları : Ge hafta içinde Çinliler üç taarruz yaptılar. Bu taarruz larla şimalde Tsinan'ı, cenupla Nan kine 50 mil mesafede olan Vuhu'yu Ecri almak İstediler, Fakat muha- Tebeler henüz netice vermemiş ba- lumuyor. Fakat taarruzların hızını kaybetmiş olduğu anlaşılmaktadır. Japonlar ise denizden işgal ettik Çingatao'ya karadan da var - mış bulunuyorlar, Cenupta yollar e demiryolları, ikide birde Japon- lar tarafından bombardıman edil- mektedir. Japonların buraların bombardımandan maksatları, Çi « Bin denizle irtibatını kesmektir. Çi min bugün denizle irtibatını temin €den biricik cephe bu olduğu gibi Çin ordularının ihtiyaçlarını da te- Min edeh en mühim kaynak ta ce- Bup ülkeleridir. Japonlar, Çin or- dularını bu kaynaktan mahrum et- mek istiyorlar, BELÇİKA: nn... ,Van Zeelerd Raçoru Brüksel, 23 (A.A.) — Eski Baş - Vekil B. Van Zeeland beynelmilel ik Üsldiyat hakkında yaptığı anketin Faporunu sal: ginli Fransa ve İngil- sefirlerine verecektir. i Bu raporun dün şahsi mahiyette MACARİSTAN : Macar Hari iciye Nazırı Peşte Görüşmesi İçin “İzahat Budapeşte, 23 (A.A.) — Ayan ve mebusan hariciye ( encimenlerinin müşterek bir toplatısında söz söyl yen hariciye nazırı B. de Kanya ez cümle demiştir ki: “.- Budapeşte üçler konferansı, Italyanın, Akdenizde meşgul bulun- ması dolayısile orta Avrupa mesele lerile uğraşacak vaziyette olmadığı: nı ve bu sebepten Roma protokolla rmı imza eden devletler arasında te- essüs eden irtibatın hissedilir suret- te gevşemiş bulunduğu hakkmdaki şaylaları tamamile tekzip etmiştir. Avusturya ve Macaristan tara - fından Berlin — Roma mihverine karşı gösterilen sempati tezahürleri nin, Macaristan harici siyasetinde yeni bir istikamete işaret eylediği doğru değildir. : Macaristan, mühim bir sulh unsuru olarak telâkki etti- ği Maya — Almanya yaklaşmasını dalma arzu eylemiştir. Komünist 4 leyhtarı vaziyet ise, bunların evvelki toplantıda üç hariciye nazırı tarafın dan alınan vaziyetin teyidinden baş ka bir şey değildir. Hiç kimse bizden #ntikömintermm pâkta iltihak: ve yahut Milletler Ce- miyetinden çıkmayı istememiştir. Milletler Cemiyeti, bizi ker şeyden evvel Macar ekalliyetleri bakimından alâkadar eylemektedir. Milletler Co- miyetinin faaliyeti hakkındaki hük- mümüzü, Cemiyetin bu ekalliyetler meselesindeki müstakbel hattı hare YUGOSLAVYA: Sisyadineyiş Memleketine Avdet Etti Belgrat, 23 (A.A) — B. Stoyadino viç, 10 gün süren Almanya seyaha- tinden bu akşam saat 20.30 da avdet etmiş istasyonde bütün hükümet âze- ları ve Almanya maslahatgüzarı ta rafmdan karşılanmış ve büyük bir halk kütlesi tarafından slluşlanmış. tir. Münih, 23 (A.A) — B. Stoyad'no. viç dün gece saat 2245 te ekepresle Sel#bourg yolundan Viyanaya git mek üzere büraden hareket etmiştir. Yugoslav Başvekili Freflassing hu. dut istasyonündan B. Hitlere bir te. şekkür telgrafı göndermiştir. LEHİSTAN: Bütçe Müzakeresinde Şiddetli Münakaşalar Varşova, 23 (A A.) — Polonya of- kârı umumiyesi, âyan meclisinin büt. çe encümeninde cereyan eden son münakaşalardan dolayı müteessirdir. Ayan azasından Klesezynski, Baş- vekile şiddetle hücum ederek, muh- telif nezaretlerin faaliyetini tenzim edemediğini, bu nezaretlerden her bi- rinin kendilerine göre siyasi bir hattı hareket takip ettiğini ve hükümetin sabit bir siyaseti olmadığım söyle- miştir. Bu sözlere cevap veren Başvekil, milli birlik taraftarlarının iktidar mevkiine geçecek kadar kuvvetlen- melerini beklediğini ve esasen sihhi vaziyeti hükümet yükünü taşmıya müsait olmadığı için iktidar mevkii ni mili birliğe terketmiye memnu niyetle hazır bulunduğunu beyan et- miştir. olarak Chavtemps'a gönderildiği tas rih edilmektedir. Zannolunduğuna göre raporun metni perşembe günü | akşamı sâat 1,30 da ayni zamanda Pariste, Londrada, Vaşingtonda ve Brükselde neşredilecektir. Verdi ketine bakarak vereceğiz. General Franco hükümetinin huku ken tanınması, geçen eylülde karar verilen filen tanınmanın mantıki bir neticesidir ve bütün Macarların Fran co'ya karşı hissettikleri sempatiye ter cüman olmaktadir. İtalyanın ve Avusturyanın silâh- İlanma meselesinde Macbaristanın hu- kuk müsavatını tanımaları, üç devlet arasındaki hakiki tesanüdü gösteren mühim bir keyfiyettir, Macar harici siyaseti, devamlı ve #nüstakardır. Macar mönafilne karşı İanlama zihniyeti gösterenler, Maca- İristanın dostluğuna itimat edebilir - B. Herrlot'yu tanıyoruz. Fransa Mebusan Meclisinin bugün Relsi bu- ler... Encümen, B. de Kanya'nın beyana- tını tasvip etmiştir. Sabık Başvekil Kont Bethlen. Budapeşte konferansı neticelerinden dolayı B. de Kanya'yı tebrik etmiş ve hiç kimsenin Maca ristandan Milletler cemiyetinden çık- mayı ve antikomintern pakta iltihak eylemeyi talep etmediği hakkında Hariciye Nazırının yaptığı tavzihten memnuniyetle kaydi malümat eyle - miştir. Almanya - Macaristan Budapeşte, 23 (A.A)— Bohl'in Bu dapeşte seyahati Berlin ile Budapeş. te arasındaki bazı ibtilâfları ve bil hassa Macaristanda yapılan nasyo- nal — Sosyalist propagandası dolayı #'yle çıkan anlaşmamazlığı izale ede. cektir. ROMANYA: Pp . Gozanın Yahudi Işinde Yeni Sözleri beyanatta bulunan Goga, demiştir ki: «Yahudi meselesinde bizim için bir tek kati hal çaresi vardır. Bütün Ya- hudileri henüz serbest olan bir ara- zide iskân etmek ve bizden mümkün olduğu kadar uzak bir Yahudi dev- Jeti kurmak.» B. Goga, şu sözleri ilâve etmiştir: «Yahudiler kendi çalışmalarile ya- şamıya kabiliyetleri olduğunu isbat &lemedikleri takdirde yaşamıya hak- leri olmadığı meydana çıkmış olacak tır. B. Göga, bolşevizmin Romanyanın atisi için daha büyük bir tehlike teş kil ettiği muhakkak olduğundan hü- kümetinin ona göre icap eden ted - birleri alacağını söylemiştir. Başve- kil, Macar ekalliyetine karşı tehdit e- dici tedbirler almak niyetinde olma- dığını kaydetmiş ve Alman ekalliye- || tinden sitayişkâr bir lisanla bahset- miştir, ——.. Avrupada Mevsim: Kış mevsimi, türlü manzaralar leri, hararet derecesinin pek fazla kütlelerinden dallar örmüştür. Berlin, 23 (A.A.) — Alman istih- barat bürosunun Bükreş muhabirine gok soğuk geçen bu seneki kış günleri, Avrupada, bilhassa İngilterede şok üşütücü tezahürler göstermektedir. Resme dikkat ediniz. Kar tane- lunan bu yaşlı, fakat hâlâ muktedir politikacı, Fransada Cümhurretsliği namzedidir. Bu sebeple son kabine buhranında kendisine kabine teşkili vazifesi verildiği halde, yeni Cümhur- reisliği seçimine intizaren bu vazifeyi kabul etmemiştir. İİNGİLTERE : Singapur Manevraları Nasıl Olacak? Londra, 23 (A.A) — Sunday TE mes gatetesi yazıyor: “Gelecek hafta Singapurda yapıla- cak olan manevralara 27 harp gemi. si, 100 tayyare ve 10.000 kişi iştirak eedecektir. Bu manevralardan “mak. hüzün Dagitim demin setinde tetik Kümların mukavemet'ni anlamaktır. Bu gazete Singapur iİstihkâmlarır nın lagiltereye olduğu kadar Ameri AMERİKA: Dahiliye Nazırı Diktatörlere Hücum Etti Vaşington, 23 (A.A.) — Burada bir toplantı esnasında nutuk söyliyen dahiliye nazırı B. lckes, şiddetle dik | tatörlere hücum etmiş ve ezelimle de! miştir ki: ".— Kendi memleketlerinde fikir ve kalem hürr.ysüne malik olmıyan ve bizzat kendi vatandaşları üzerinde ırk, din ve siyasi kanaat dolayisile şid detli tazyikler yapan milletler, hariç te de bittabi iyi komgu olamamışlar. dir, Kendi memleketler'nde kendi ha reketlerini müdafaa etmiye alışma. miş olan faşist Hderlerinin dünya ef- kârı umumiyesine aldırış etmemele. ri bir tesadüf eseri değildir. Insanlar, ancak ümitleri kesildiği zamandır ki hürriyetlerini, yaşamak için boş bir ümit mukab'linde sağ ve. ya sol diktatörllüklere terkederler... B. lekes. ayrıca, demokrasiyi teh rek demiştir kı: “Bu tehlike, diğerlerinin mesaisi. hayatı ve malları Üzerinde tesirini zösteren ekonomik kuvvet'n otokra. tik kücük bir smıfının elinde gite'de daha fazla bir surette tekâzüf arzet- mesiğir..,, kl FRANSA: Almanya ve Fransa Arasında man münasebetlerinden “Epogue,, gazetes. diyor ki: kaya da lâzam olduğunu kaydettikter sonra Japony» ile Amerika ve ingil. tere arasmda bir harp tehlikesi mev- cut olup olmadığı sualini sormakta dir. Bununla beraber bu gazete Ja. ponyanm yeni bir silâh yarışına baş- Iamasma ihtimal vermemekte, çünkü Japonyanm İngiltere e anlaşmayı tercih edeceğini muhakkak addetmek tedir, Kısa Haberler * Litvanya hükümeti, casusluk yap makla suçlu on iki Polowyalıyı tevkif etmiştir, * Amerikada yeni bir tayyare fa ciası olmuş, büyük bir tayyare düşe cek beş kişi ölmüştür, * Yeni Fransız kabinesi yakında mebusan meclisine çok mühim kanan Jâyihaları verecektir, * Avusturyada kralcdar tarafından #0 günlerde gürültülü bir nümayiş yapılacağı haber veriliyor, * iriknda — Ingitere mürakerele rinde çok yakında bir anlaşma dmit ediliyor, ui gösteriyor. İstanhulda kâh sıcak, kâh şündüğünü çok öğrenmek isterdik.,, Uzak Şarkta (Bası | incide Çok yorgun bir şeklide bulunan Ja || pon ordularının böyle bir taarruz kar sısında mağlüp olacaklarına kuv - İ vetle ihtimal (o veriliyor. o Mareşa) Şang - Kay - Şek'in bu yeni ordusu bilhassa topçu kuvveti ve tayyare iti barile kuvvetlidir. Japon Meclisinde Tokyo, 23 (A.A.) — Dün öğleden Kay Şek hükümetine karşı Japonya- nın ilerde ittihaz etmek niyetinde bulunduğu hattı hareket bakkında hükümete bazı sualler tevcih etmiş- lerdir. il ç Ezcümle Minscito partisi şeflerin- den Kavaski, Japonyanın artık bun- dan böyle milli Çin hükümeti ile alâ- kadar olmamak hakkındaki kararını bildiren 16 kânunusani hükümet be- yannamesini mevzuubahis ederek de- miştir ki «— Hükümetten bu husustaki fik- rini sarih surette bildirmesini talep ederim. Zira .bu vesika, eğer üçüncü devletler tavassut ederler ise hükü- metin Şang Kay Şek ile yeniden te- masa ve müzakereye geçmek ihtima- li olduğunu telmih eder mahiyette dir.» Başvekil Prens Konove. buna ver- diği cevapta şunları söylemiştir: « Japonya, Çini yabancı memleket lere ve yabancı sermayeye kapamak niyetinde değildir. Fakat diğer taraf- tan, Japon hükümeti bundan sonra artık katiyen milli Çin hükümeti ile hiçbir sulh müzakeresine girmiyecek tir. Japon hükümeti, Şang Kay Sek idaresine karşı, bundan sonra lüzu- düşüklüğü yüzünden ağaçlarda buz mu takdirinde ancak harp ilân ede- bilir.» dit eden tehlikeyi de tebarüz ettire- Paris, 23 (A. ) — Fransız — Al bahseden “Şimdilik B. Delbos'un Berlini ziya rel MeVZUM beniz deği « vie, Fia. sız — Alman münasebetlerinde ger- ginliğin binnisbe zayıfladığını görü. yoruz. Fakat iki memeleket arasında bir yaklaşma husulü, psileolojik bir iş değildir, bilâkis çok müspet vakr- alara dayanmaktadır. Maa'esef, sul. hü en iyi surette temin hususunda Berlin ve Paris, çok ayrı düşüncelere malik bulunuyor. Ayni mesele hakkın da sar'h olarak Londranm da ne dü- sonra bazı mebuslar Mareşal Şang Dayak Yemenin Adabı (Yazan: B. Felek) Tu Hasan Elendi merhum bir ün seryaver Halil Paşa ile bir yere giderken paşadan ruhsat alı — Azıcık işim var. Ben sizl falan yerde bulurum, diye ayrılmış. Ve hakikaten yarım saat sonra söy- lediği yere gelmiş amma.. perişan bir halde... Halil Paşa, Tıflının halini görünce sormuş: — Ne 0... Hayrola!, Bir kazaya m uğradın?. Hasan Efendi, kayıtsızca şu cevaba vermiş: — Hayır... Kaza, filân değil, şura- da çabucak dayak yedim. geldim. Dün akşam bir boks müsabakası- na gittim. Ne bileyim, belki yedi. se- kiz, hattâ on sene var ki. boks sey- retmemiştim. E vallahi, o kadar mem nun oldum ki, tarif edemem. Derli, toplu gençler tertemiz giyin mişler. ringe çıkıyorlar ve tıpkı Ha- san Efendi gibi çabucak dayak Yiyip, lokantada başka yemek yiyeceklere bıraktığımız gibi. yerlerini baska da- yak yiyeceklere terkederek çekiliyor- lardı. Boksun bende bıraktığı terhiyevi tesrilerden bi e yere düşene vur- mamak kaidesi oldu. Lâkin çi fayda ki, bu civanmertlik - o da şöyle böy- le » yalnız boksta kalmış. Alem. şim- di, yere düştü, dokunmıyalım diye, hiçbir mağlâbu rahat bırakmak iste miyor. Bilâkis, bir daha kalkmasın diye, bir tekme daha vuruyor. Bizdeki: ze Düşenin dostu olmaz Hele bir yol düş te gör! Sözü, demek, pek realist ve mo- dern bir lâf, “ i, düşenin boksta yegüne dos- tu hakem, politikada da Milletler Ce- miyetidir, Lâkin bunların ikisi de onu mağlübiyetten kurtaramıyor. Dün akşam dövenlerden fazla cesa- retlerine imrendiğim dayak yiyen gençlerin spor zevki ve mertlik na- mına dayaktan kaçmamalarını “hay vonlıkla seyrederken, medeniyetin dayak yemeyi bile edep ve erkâna sokacak kadar ileri'gitmiş olmasına şaştım. O meyanda şu da gözüme İliş- ti: Boksta hasmının kuvvetine daya namayıp dayak yiyenler karşısında. kine mümkün mertebe yanaşıyorlar ki, yumruk uzaktan gelmesin de hızı az olsun diye... Bunu görerek, demek uzaktan bi- ribirinin boynuna sarılıyor sandığı « miz kimseler belki de hasmından sıkı yumruk yememek için ona yaklaş mak istiyenle, diye kendi kendi- me ahkâm yürüttüm ve orada yüzü gözü şişmiş genç ve ateşli boksörlere bakarak bir boks müsabakacısiı olma- dığıma, kaide ve nizam tahtında bir dayak yemekten mahrum kaldığıma, bilseniz nekadar sevindim. Allah, bazı fukarayı sevindirmek için eşeğini kaybettirip tekrar buldu- rurmuş. Bencileyin bazılarını da böy» le dayak yememiş olmakla müteselli ederek sevindirmektedir. Görülüyor ki, o da ucuza alıştı. JAPONYA: Deniz Teslihatı Tokyo, 23 (A.A.) — Bahriye ne- zareli namma söz söylemeğe salâ- hiyettar bir zat. Japonyanın 43.000 tonluk zırhlılar inşa ettiği veya ede ceği hakkında ecnebi membaların » dan verilen haberlerin kakikate İs- tinat etmediğini bildiren 20 son kâ- Bun tarihli resmi tebliğin metnini teyit etmiştir. İngiliz Havacılığında Yeni Vaziyet Londra, 23 (A.A) — Sunday Times gazetesine göre. İngiliz deniz tayya- reciliği yakında kendisine tam bir iş- tiklâl termin eden bir nizamname ile idare edilecektir. Esasen nakliye tayyarelerinde çalı- şan askeri tayyarecilerin yerine ted- ricen bahriye zabitleri konmuştur. Amirallik makamı yakında başlıca harp limanları civarında munhasıran. deniz tayyareleri için hava meydan- ları ihdas etmek için lâzım gelen ara- zi parçalarını satın olacaktır.