No, 19 — İKİNCİ KISIM — Nasıl doğdu? - Nasıl yaşadı? - Nasıl battı? Yazan : Ziya Şakir Fırkada Bir Galeyan Ve Isyan Başgösteriyor Damat Ferit Paşa hükümetinin dar mevkiine geldiği (5 Mart 335) gününden beş gün sonra (10 Mart 335 günü, İttihat ve Terakki hükümetinin bütün erkâniyle, fır. kahin ileri gelenler! tevkif edile- Pek Harbiye Nezaretinde hapsedil- şleri. Ayni zamanda, bellibaşlı ştihatçıların tevkifleri için de vi- İyetlere gizli emirler vermişlerdi. B» halden üç unsur, geniş bi- Ter nefes almışlardı: 1 — Padişah, Vahdettin. 2 — Damat Ferit Paşa hükü- meti, 3 — Hürriyet ve İtilâf Fırkası. Şimdi bu üç unsur, artık tek g- Ye ve maksat üzerinde toplanan Programı tetbika koyulmuşlardı. Bu program basitti. (Her ne pa- ina olursa olsun, Osmanlı sal- tını kurtarmak. Ve Sultan Vahdettini, saltanat makamında Yaşatmak) tan ibaretti. Umumi harbin galipleri, malğ- lüplar hakkında insafsız davranı- Yorlar... Harbi dört sene devam et- tirerek beşeriyeti görülmemiş bir İelâkete sürükliyen hükümetleri birpalamıya hazırlanıyorlardı.. Bir Şok milletler de; omuzlarındaki Mesuliyet yüklerini atmak, ve kendi yili varlıkların kurtarmak İçin tahtları deviriyorlar; hüküm- darlık taçlarını ayaklar altında Siğniyorlardı.. Bu korkunç cere- yan, önüne geçilmez'bir #el halin- e Osmanlı Kudutlarını da aşacak. Osmanlı tahtına Tahti'da; üzeri ye de Virerek, hâdisatın derin uçürumu- Ba fırlatıp atacaktı. orkunç ihtimaı, acı bir ha ikat kadar barizdi. Ancak Zayıf bir ihtimal, bu acı hakikatin “nüne geçebilirdi. O da; (gâlipler in önünde bilâkayıt ve şart eğil Mek... En küçük arzularını eh bü- yük emir telâkki etmek.. İcap eder 86, memleketi ve milleti bile feda derek, (Osmanlı saltanatı) nı, tek bir sarayın içinde —velev ismen bile— olsun, yaşatabilmek... Padişah Vahdettin, bunu istiyor du. Onun sadık bendegânının men- İaatleri de, bu arzunun etrafında birleşiyordu. Menfaat veyahut ihtiraslarını İatmin etmek için Padişah Vah- dettinin bayrağı altında toplanan bir kütle de, bu haris hükümdarın arzusuna hizmeti memnuniyetle kabul ediyordu. O'da, şu: — Ma- kamı saltanatı kurtarmak... Fırka, siyasi fırkalıktan çıkmış. İL. Artık; tek şahsın, tek gayesine hizmet edecek bir kütle haline in- kılâp etmişti. Ve bu işin idaresi ba- Şina da, Padişah Vahdettinin sev- Bili eniştesi ve kıymetli veziri, (Damat Ferit Paşa) geçmişti. B» hal, en evvel yine fırka dâ- hilinde bir isyan zuhuruna sebebiyet vermişti, Fırkanın yeni- den canlandığı zaman, bazı kimse- lerin yatanperverane hissiyatı tah rik edilerek, âdeta zorla firkacılı - ğa sürüklenmişti. Ve bunlara; ye Bİ fırkanın (ber türlü hususi men- fat ve ihtiraslardan âzade olarak, Yalnız memleketin ve milletin dü- Sar olduğu musibetlerin izalesine Salışılasağı) hakkında kati teminat verilmişti, Sonra.. Diğer bir zümre daha Yardı ki; bunlar da (Hürriyet ve tâ Pırkası nın mazideki hatala- Finn telâfisi için tekrar bu fırkaya Birmişlerdi, Halbuki; işin başına Damat Fe- Tit Paşa geçip te, vaziyet entrikalı şekillere dökülüverince, bu iki un Sur örasında derhal galeyan ve İs- A. İlk isyan'eden, fırkanın reisi © mak, ve bütün bunları mecnste ve (Müşür Nuri Paşa) idi. Bu zat, düşünmesini bilen, mu- hakeme kudret ve kabiliyetine gü- venilen bir şahsiyetti... Esasen Pa- riste tahsil etmişti. Ataşemiliter- Wkle de-uzun zamanlar Berlinde vakit geçirmişti. İstanbula avdet ederek Harbiye Mektebinde hoca- kkta bulunmuştu. Sonra da, .Ab- dülhamit tarafından (İkinc! mabe- yincilik) ile saraya aldırılmış.. Sa. ray enrtikalranın mahşeri olan Yıldız sarayında yaşamıştı. Fakat bu entrikalara katiyen karışma- miş, dalma bitaraf kalmıştı.. Dol gun malümatlı, lisan aşina, iyi bir askerdi. Evvelce.de bir münüsebetle ar. zekmiştik ki, (Nuri Paşa) büyük bir hüsnü niyetle (Hürriyet ve İtilâf Fırkası) nini ikinci müessisleri ara- Sina grimiş.. Ve-fırkanın riyaseti- ni de, yine çok temiz bir maksatla kabul etmişti. Ve fırka teşkilâtını ikmal eder etmez, fırka merkezi umumisinde işe girişmişti. Fakat aradan birkaç gün geçer geçmez, firka erkânının —biraz evvel arzettiğimiz gibi— birtakım entrikalı işlere giristiğini öğren- mişti. erit Paşanın Balta İmanın daki yalısı, âdeta fırkanın gizli bir merkezi umümisi” şeklini alıvermişti.. Fırkanın esli erkânin dan olan Mustafa Sabri, Zeynelâ- bidin, Vasfi, Mustafa Asim Hoca efendiler, Ali Kemal, Rıza Tevfik, Mehmet Ali, Adil vesaire Beyler... Burada toplanıyorlar. Müntekim Ermeni o komitelerinin. reisleri, Rum Patrikanesinin vekilleri. İti- 1âf devletlerinin gayri resmi mü- messilleri buraya gelerek müzake- relere girişiyorlar. Fırka progra- mının haricinde işler görüyorlar- dı. Nuri Paşa, bu vaziyete pek kısa bir zaman tahammül edebilmişti. Ve derhal hem riyasetten, hem de fırkadan istifa etmişti. Ve bu isti fasını da, aynen şu sözlerle izah eylemişti: (w. Biz; böyle, kemali samimi- yetle çalışırken; Mustafa Sabri, Zeynelâbidin, Vasfi, ve Mustafa Asım hocaların Damat Ferti Paşa- mn Balta limanındaki yalısında toplanarak bin türlü kumpas kur- duklarını.. Ve sarayda, entrikalar çevirdiklerini haber aldım. Damat Ferit Paşanın, beni al- dattığını anladım. Zaten Hürriyet ve İtilâf kabinesi de sahtekârlık, ve yalancılıkla teşekkül etmişti... Tabildir ki, böyle bir fırka da çalı- şamazdım. Ve bu entrikacı adam- lara âlet olamazdım. Onun için hem fırka riyasetinden. hem de fır- kadan istifa ettim... Bu istifamı müteakıp, bu adamların ne kadar haris ve menfaatperest oldukları - m le ilân etmeyi düşün- düm. Fakat, artık bütün kuvveti ellerine geçirdikleri için buna mâ- ni olacakları tabii idi. Bunun için . ; - millet huzurunda bu adamların yüzlerine vurmak istiyorum...) NE Paşa bu sözleri aynen ve böylece, başmabeyinei Lütfi Beye söylemişti. Söylerken de ya- nında, Müşir Zeki Paşa ile Beşik- taş belediy müdürlüğünden teka- üt edilmiş olan Mustafa Bey bulun makta idi. İçlerinde, reislerini bile barın- dırmıyan bu garip teşkilât; çok ta- bildir ki, Nuri Paşa gibi düşünen zevata pek aykırı gelmişti. Ve. Nu ri Paşanın İstifasını, diğer bazı İs- tifalar takip etmişti. (Arkası var) Fiyatları da Ucuzlıyacak Kaput bezi fiyatlarının ucuzlatıl- masından sonra, şöhir halkının gey- diği yünlü kumaşlarda da bir miktar tenzilât yapılması için Iktısat Vekâ- letinde tetkiklere devam edilmekte- dir, Yünlü kumüşların maliyet fiyat ları tetkik olünurken Kendilerinden malümat alınmak üzere şehrimizde Joulunan mensucat fabrikalarının rot dır, Yünlü mensucat, ve trikotaj gi betinde ucuzlatılacağı piyasada söy- lenmektedir. Kaput Bezi Ucuzluğu Hükümetin kaput bezini “e de 10, 12 nisbetinde ucuzlatmıya karar ver mesi piyasamızda çok müsait bir te sir uyandırmıştır. Evvelce pamuk ipliği almak için fabrikalarımıza mü racaat eden tüccarlar, iplikle bera- ber bir miktar da bez almıya mecbur tutuluyorlardı. Şimdi, bu mecburiyet * kaldırılmıştır. Mevcut (stok, fiyatların ucuzlatıl- mas: neticesinde kolayirkla elden Çı- karılmış olacaktır. Esasen pamuk fi yatları da son zamanlarda düştüğü için evvelce metresi 20-32 kuruşa ka dar verilen bezler, daha ucuza satı” iabilecektir. Yapılan tenzilât, 20 -32 kuruş arasında satılan mallarda 2-3 kuruşu bulacaktır. Suni İpek Bulunamıyor İpek çorap fabrikatörleri, suni i- pek tedarikinde güçlük çekmektedir Yünlü Kumaş | İ PIYASA İ dürieri de Ankaraya çağırılmışlar- || bi giyim eşyasmın da © 8 - 10 nis|| ler, Fabrikatörler mal almak imkâ- nını buldukları memleketlere ipek si parişi vermişlerdir, Standart nizam hamesi çıktıktan sonra ipek çorap - larının kalitesi farketmiş ve iyileş- miştir. Yalnız. çorapların çon ince o labilmesini hiçbir fabrikatör temin e demiyor. Bunun sebebi, gelen ipek- lerin istenilen kuvvette olmamasıdır. H OĞUTL. AN EKİMİN ERİ Bayağı nezle aksırikla, burun- da ve boğazda kuruluk duygüsile ve hafif bir kırıklık, biraz da tit- remeyle başlar. Tam başlangıçın- da hiç vakit geçirmeden tedbir a- hınırsa nezlenin ilerlemesinin önü ne geçmek mümkündür. Hele vü. cutça kuvvetli olanlar için nezle. nin önünü almak kolay olür: Nez le başlar başlamaz hızlıca yol yü- rümek, bahçede biraz (çalışmak, sözün kısası terletecek bir iş gör- mek (soba odunları şimdiki gibi testereyle kesilmeden önce, balta ile odun yarmayı tavsiye ederler- di), Sonra da sıcak su, onun arka- sından soğuk su dökünülerek bir de bütün vücudü uğuşturmak. Yal nız sıcak su dökünmek fayda ver- mez, Vücutça zaten zayıf olanlar ba tedbirleri © yapamıyacaklarından nezleyi, başında bile, daha güç geçirirler. Bununla beraber on- lar da, yalnız ayaklarını, bacakla rını sıcak suya batırarak, kanı 0- ralara çekip, nezleyi kurutmayı tecrübe edebilirler, İlk günü bu tedbirleri yaptık- tan sonra, ertesi günü de, yağlı ye meklerden vazgeçilerek, sütle, yo Zurtla, sıcak ve yağsız et suyuna çorbayla perhiz edilirse nezlenin önü alınır. Ancak acele etmek, nezlenin ilk başlangıcında tedbir almak şarttır. Bir iş ertesi günü- ne bırakılınca faydasız kalır, nez- le devam eder. Bereket versin ki, nezlenin önü alınmasa da nihayet üç beş gün- lük bir şeydir. Nezleye tutulan- dan ziyade onunla temas edenleri korkutur... Ancak üç beş gün içinde geçtik ten sonra tekrar gelmesine hiçbir engel yoktur. Sık sık tekrar gel- mek için birçok sebepler bulur. Birçok kimselerde, hiç farkında ol madıkları halde, hurunlarının on Le bime İSE sele le Se, hik Yalama; Kimlalain baran ke miği kalinca olur, Bu haller bu- run deliğini az çok tıkadıkları için nezle sık sık tekrarlar. Dişlerin çürük olması da nezlenin tekrar- lamasına bir sebeptir. Çok tütün içenlere de nezle sık sık gelir. Sonrada, burun nezlesi bazıla- rın da umumi ve mikroplu bir has- talığın alâmetidir, Meselâ grip bu runda nezle yapar. Fakat umumi ve ateşli bir hastalıktır. Çocuklar da kızamık, kızıl, difteri, boğmaca öksürüğü hastalıkları hurun Bez lesi de yaparlar. Bu hastalıkların birinden burun nezlesi gelince, bir defa geçse bile, sık sık tek- rarlar. Bunlardan başka, mide bozuk- luğu, devamlı inkihaz, bütün vücü dü, fakat en ziyade ayakları üşüt mek nezlenin sık sık tekrarlaması na sebep olurlar. Vücudü zayıf düşüren her şey nezlenin yeniden gelmesine yol açar. Çünkü burun . de mikroplu bir hastalık- Nezle böyle sik sık tekrarlayın- ca, en sonunda burunda müzmin bir nezle yerleşir. Bunun ilk za- manlarında burun çok akar, buru nun içeriside dalma koyu kırmızı- dır. Ancak kırmızılıkla birlikte $iş pek azdır. Bu zamanda buru- nun İçerisine ince asit borik tozu konularak müzmin nezle kurutu- labilir. Fakat müzmin nezle ilerleyince burunun içerisi şişer. Burundan efes almak güçleşir. İnsanın ağzı Açık kalır, boğazı kurur, koku ala maz, yediği şeylerin tadını duya - maz, sesi bozulur, kulakları az işi- tir, başına ağrı gelir... Müzmin nezlenin bu zamanında kendi kendine © geçemiyeceğini, Son günlerde arpa alıcıları Gi- || yatların yüksekliğini görerek mal || almamışlardır. İhracatçılar arpa- | va 4,02.5 - 4.03 kuruştan fazla ti- fi! | sat vermemişlerdir. Piyasaya ge- | tirilen 25 bin kilo arpadan bir | kısmı satılabilmiştir. * Dün piyasamıza otuz beş bin beş yüz kiloluk bir parti kuru fasulye getirilmiştir. Bu tasulye- lerin ufak boyları kilosu 8 kuruş- tan, orta boyları 11 ve iri bey: tarı da 14 - 16 kuruş arasında sa- tılmaştır. * Ayrca 12 bin beşyüz | | kilo içfindık kilosu 30.10 kuruş İ tan müşterisine verilmiştir. | * Bandırma mıntakası yapakla- | rmdan on bir bin kilo getirilmiş ve kilosu 64 kuruştan ve ayrıca | İ piyasaya getirilen | tiftiklerden mal cinsi de kilosu 119 kuruştan | satılmıştır. ZİRAAT : Tütünlerin Marıçte İşlenmesi İsteniliyor Izmir, (TAN) — İzmirin ticaret faaliyetinde ölü mevsim başlamıştır. | Uzlüm, incir ve tütün gibi mahsul- lerin satışları sona ermektedir. 987 rekolteleri tükenmek üzeredir. Tütün satışları 35 bin tonu bulmuş tur. 40 bin ton olön rekolteden an- cak 5 bin ton kalmıştır. Bu günlerde, tütün mahsulümüzü alâkadar eden bir mesele ortaya çık mıştır. Tütün mahsulünün hariçte iş enmesi mevzuu bahsolmaktadır. Bir kısım alâkadarlar bunun önüne geçil mesini istemekte, bir kısmı da ihra catın serbest bırskılmasını ve tütün lerin nerede olursa olsun İşlenmesin de bir mahzur olmadığını ileri sün mektedirler. Iktısat Vekâleti bu mesele ile ya- kından alâkadar olmuş ve ilgili daire lerden istediği malümatı almıştır, Yaptığım tahkiklere göre, tütün mahsulünün hariçte işlenmesi doğru değildir. 'Türk işçisi, Türk menfsati bundan zarar görecektir. Netice, Ve kületin vereceği kararla belli ola- caktır, | | (BORSA | 22—1—035 BORSALARDA : Altın Alım, Satımı İçin İzin İstiyen Bankalar Altın alım ve satımının bankalar er yapılması hakkındaki kararname alâkadarlara bildirilmiştir, Bu yolda muamele yapmak istiyen bankalar, Maliye Vekâletine müracaat ederek kendilerine izin istiyeceklerdir. Müra caat etmiyen ve Maliye Vekâletince müracaati kaydedilmiyen bankalara altın alım ve satımı için müsaade ve | | rilmiyecektir. Haber aldığımıza göre, dün şehrimizdeki bankalardan üçü Maliye Vekâletine müracaat etmiş- |! lerdir. Borsacılar Heyeti Dönüyor ” Borsânin Ankaraya nakli kararı zerine Maliye Vekâleti İle görüşmek üzere Ankaraya giden borsa acente leri birliği murahhasları yarın şehri mize döneceklerdir. Murahhaslar, Ma iye Vekâleti ile tekrar temasa geç mişler ve hazırladıkları lâyihayı tak dim etmişlerdir. Mübadele Edilecek Ünitürkler Unitürkün 1988 senesinde çikarıla cak tahvillerle mübadelesine dair o İlan kanun henüz resmi gazetede neş redilmemiştir. Kanun, neşrinden iti baron muteber olacaktır. Ellerinde ü türk bulunduranlar bunları bir gün evvel mübadele ederek faizlerinden istifade etmeyi düşünüyorlar. Frank Yükselmiye Başladı Dün borsa muameleleri pek gere şek geçmiştir. Sabah 18.90 liradan açılan birinci ve ikinci tertip Unitürk ler akşam 19 liraya yükselerek ka panmıştır. Paris borsası Ünitürkü 304.55 frank bildirmiştir. Londra bor sasında bir sterlin 15.47 frank ve 49077 dolardır. Borsamızda çi. mento hisseleri 9.80, Ergani tah. vileri 98.25, Sıvas - Erzurum tah, villeri de 95 Iradan muamele göre müştür, Hayvan Borsasında Satışlar Evvelki gün Hayvan Borsasına ge tirilerek mezbatiada kesilen hayvan- lardan 266 beyaz karaman, kilosu or ta fiyatla 20.50, 2537 kıri karaman 20.25 kuruştan, 184 dağlıç 19.15 ten 130 kıvırcık 24.29 kuruştan, 181 ka rayaka 20 kuruştan, 561 süt kuzusu kilosu 31,10 kuruştan, 156 keçi 12.77 den, 52 öküz 12,44 ten, 12 inek 1271 den, bir dana 1l den, 3 boğa 12 ku ruştan, 17 manda 8.65 ve iki malsk li kuruştan satılmıştır. Dünkü Zahire Satışları Dün şehrimize tüccara ait olarak üç vagon buğday, altı vagon arpa ile bir vagon çavdar . getirilmiştir. Ziraat Bankasma da yedi vagon buğ day gelmiştir. Bankanın malları pi” vasada satılmamış, üç vagon tüccar malım yumuşak buğdaylar 5225 —5.27 kuruştan ve sertler 5.21 kü- ruştan verilmiştir. Arpalar da gey şek satılmıştır. Fiyat 4.025 kuruş » tur. Yulaf 410 kuruştan müsteri hulmaştur. Piyasa gevşekliğini mu, hafaza etmektedir. DIS TİCARET: Kliring Hesaplarında Son Vaziyet Tktısat Vekâletinden alman malimata gö re 15, 1, 938 tarihindeki iklirne hesapları muzm durumu şöyledir: DIŞ TICARET Kliring hesapları bakiyeleri Ve mavum we bayaalara ait taahkütler Türkiye Cümhuriyet Merkez Bankasın- dan alman hesap mulâsalarıma 1938 tar hindeki kliring besi; leri ve kredili mübayasta ait ashhütler yektnları: PARALAR Aba Satış Frank T— Be İ Dolar 123 120 | Dir M— w Belçika Fr, 80 Bay Drahmi 18— 22 İ Isviçre Fr, 570 580, 0— 3-İ Florin 6— 70 Kron Çek 8— 8— İ Şilin Avısturya (o 21— 23—| Mark 20— 2050 Zioti 0— 2 Pengo 1— 2 Ley 2— Me Dinar 48— 52— Kron İsveç 30— 32 Sterlin 625— 60— Alim Bügün fiyat yoktur, Bankaot Püğün fiyat yettar, ÇEKLER Açış mapanış | Paris 23005 23985 | Nevyork 0,1940 0,7937 | Milâro 1,1040 150985 | : Brüksel 4,7030 4,2010 i 80,9164 86,840 3,44 3,4387 635162 63,030 144204 14258 22,6525 2284 4.2083 42066 13.6760 136725 1.9742. 18733 4,1940 4,1928 3.9930 3.9944 1064015 106,1589 343140 3430 225 27312 3085 sos40 628,75 — 629 — 23,135 — 23,745 Cetvel: 1 Memleket Bertan 2, Avusturya 1,965,000 Belçika 41.500 Çekoslovakya 2,103,900 Finlândiya 779.200 Fransa 3972800 Holanda 1116.500 Tagiltere 8,526,300 Ispanya 415.800 Isveç 150,500 isviçre 878.900 alya 1629.10 Macaristan 155.809 Norveç 609,000 Bulgaristan 1.200 Romanya 17121009 Şen 18,00 Yugoslaeya 209.300 Yunanistan 144,900