30 Kasım 1937 Tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5

30 Kasım 1937 tarihli Tan Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— —— 30 -10 - 937 TAN Gündelik Gazete BÜRÇüy z BAŞMUHARRİRİ Ahmet Emin YALMAN TAN'ın hedefi: Haberde, fi- kirde, her şeyde temiz, dü- rüst, samimi olmak, kariin gazetesi olmrya çalışmaktır. GÜNÜN MESELELERİ Ekselâns Tatarescu Dost ve müttefik Romanyanm sa- yın Başvekili Ekselâns Tatarescu, bu sabahtanberi Cümhuriyet hükümeti- nin misafiri bulunmaktadır. Ekselâns Tatarescunun, ziyaretini Cümhuriyet bayramma tesadüf ettirmiş olmasın- dan duyduğumuz bahtiyarlığı da ay- rıca kaydetmek isteriz, Romanya — Türkiye dostluğunun dayancı, milletlerimiz arasındaki es- ki ve derin sevgi, menfaatlerimiz a- rasındaki tam ahenk ve tezatsızlık, bölgemiz sulhü bakımınmdan politika- larımızın birliğidir. Onun için dost- luk ve ittifakımız, memleketlerimiz kadar, cihan barışçılığının da hayrı- padır. Romanya, Balkanlar âleminin Ö- wünmekte haklı olduğu ileri bir kül- tür ve İnsanlık seviyesi temsil eder. Başvekil Ekselâns Tatarescu, yük- sek Romen karakter ve hassalarınım hakiki bir enmuzecidir. Onun idare başına geçtiği su'ahrdı.dü“îç_“" ziyetlerin nekadar nazik olduğunu biliyorduk. Milletin sükün ve istikrar arzusuna istinat eden Başvekil, bü- tün tahrik ve kargaşa unsurlarına ga lebe çalmakla, halk yığınlarının sü- yini ve refahmı korumrya muvaffak olmuştur. Cümhuriyet hükümeti ve halkı kemdisinde büyük Romanyalıyı ve sadtk Balkanlıyı selâmlamaktan saadet duyar, Burada huzuru, mukaddes günü - mizde coşan sevincisi artırmaktadır. Misafirperverliği mesel hükmünde 0o- lan Romanya milletinin Başvekiline lâyık ikamet ve istirahat şartlarını temin edebilmek, şehrimizin en zevkli endişesi olacaktır. Kardeş milletin büyük liderini en samimi saygılarla selâmlarız. Falih Rıfkı ATAY Şehit Tayyarecinin Babası İkinci Oğlunu da Türkkuşuna Verecek Adana, (TAN) — Birkaç gün ev - vel Ankarada şehit olan beş genç tay yarecimizden İmad Akhunun babası avukat Mesut, vilâyet adına emniyet direktörü ile jandarma kumandanı, hava kurumu müfettişi ve başkanı ve Türkkuşu namına bir zattan mü rekkep bir heyet tarafından ziyaret edilmiştir. İmadın babası heyetin taziye ve te essür duygularma fevkalâde soğuk kanlılık ve yurd severce mukabelede bulunmuş ve oğlunun ölümünden do- layı teessttr duymadığını ancak vazi- fesini tamamen yapmadığı için müte essir olduğunu söylemiş ve bu yıl li- seyi bitirecek olan ikinci oğlunun da bu yola hazır bulunduğunu iftiharla söylemştir. İzmirde Sırt Hamallığı Nasıl Kaldırılacak? İzmir, (TAN) — Hamallığın İstan buldaki gibi kaldırılması için iki şe- kil kabul edilmiştir: 1 — Mağazalarda muvakkaten sırt hamallığı devam edecek. 2 — Şehrin düz yerlerinde İstan- bulda olduğu gibi el arabalarile nak liyat temin edilecek. Yokuşlar ve yük sek mahallerde de sırt hamallığı ka- lacak, Bu iki esas üzerinde yeniden tet- kiklerde bulunulacak, şehrin - ticart faaliyetini haleldar etmiyecek şekil- . de hareket olunacaktır. Londrada çıkan "Times,, gazetesi, Arap birliği cereyanının bugün TA N kü vaziyeti hakkında dikkate değer bir makale yazmıştır. Makale, bilhassa Fransa ve İngil- terenin menfaatleri bakımından yazılmış olmakla beraber bugünkü vaziyet hak- kında da mühim malümat veriyor, İngiltere ile Fransa, Arap birliği cereyanı Arap Birli gI karşısındaki durumlarını da aydınlatmıya çalışıyor: v Fikrinin hedefi: Siyonizm ile Mücadele rap birliği cereyanı, bu sıra larda, hiç olmazsa dış gös- teriş bakımından ilerilemekte ve siyonizm düşmanlığı şeklini almak tadır. Filistin Arapları, İngiltere ta rafından Filistine gönderilen tah- kik Yeyetinin raporunda, istik'âlle- rine sahip olan, yahut istiklâl vâ- dini alan komşu Arap memleketle- ri derecesinde kendi mukadderatını idareye lâyik gösterilmişlerdi. Büyük harp sırasında kopan A- rap isyanından beri, birleşik bir A- rap âlemi hayali, birçok Arap siya- silerine ve muharrirlerine ilham vermektedir. Bunlar, Araplaşmak *-tamiyer Siyonist Yahudileri hu birliğe karşı engel sayıyorlar ve Fi “etfnin taksimini müstakbel büyük Arahistanm varlığından bir hırsız- lık olarak kabul ediyorlar. rap birliği cereyanının daha başka sahalarda müsbet in- kişafıma dair emareler görülme- mektedir, Bazı Arap memleketleri arasındaki münasebetler, eskisine nisbetle daha az dostânedir. Hiç bir Arap siyasisi veya muharriri, Arap devletlerinin kabul edebilece- gi hiçbir federasyon projesi hazır- lamamış bulunuyor. Fakat Siyonist düşmanı Arap Birliği cereyanının, umumi efkârı, henüz halledilemi- yen dahili meselelerle meşgul ol- nı gösteren izler göze Çarpmakta- dır. Irakta General Bekir Sıtkmın katli, pek haklı olmıyarak onun hâkim olduğu söylenen hükümetin sukutu, Arap Birliği propagandası- nı arttırmıştır. Fakat Hikmet Sü- leyman hükümeti de, Arap Birliği cereyanının teveccühünü kazan- mak için Filistinin taksimi projesi- ni açıkça protesto etmiş, onun is- tifasından sonraki İrak hükümeti, Filistinde tevkif olunan Arap lider leri hakkında muhtıralar vermiş ve geçen sene Filistinde Ârap çetele. rini İngiliz kuvvetlerine karşı ida. re eden Fevzettin Kavukcuyu, ika- mete memur olduğu K_erkükten Bağdada getirtmiş ve Bağdat mat- buatının İngiltere aleyhine ağır ma kaleler yazmalarına müsaade et. miştir. #ngilterenin müttefiki olan Ülaln bb vaziyeti dahili iş- lerinin mahiyetini tavzih edebilir. İrak ordusunun zaptu raptı gerçi te min olunmuştur. Fakat Sünniler ile Şifler arasındaki münasebetler iyileşmemiştir.. Sonra, İraktaki A- rap Birliği cereyanı Maverayi Er- düne ilerliyemiyor. Filistinin taksi- minden büyük istifade temin ede- cek olan Emir Abdullah İrak mat- buatınin ağır neşriyatile karşılan- mış, ve Iraktaki Arap Birliği ma- hafili, Filistinde teşekkül edecek A- rap devletinin İraka verilmesini ummuşlardır. Filistine Iraktan daha yakın 0- lan Suriyede de İngiltere ile Fransa hükümetlerini rahatsız edecek bir vaziyet inkişaf etmektedir. 1939 da Fransa mandasma son verecek 0- lan ve Suriyeyi, Alevi Devleti ve Dürzileri SUI'İYG Cumhuriyeü içi-nde toplryan muahedenin imzasından- beri Fransa hükümeti Suriye hti - kümetini kendi başına bırakmıştır. etice, Suriyelilerden fazla Fransızlar lehinde oldu. Su riye hükümetinin nüfuzu Şam, Hu- mus, Hama haricinde zayıftır. Ha- lep, Türkiye ile kaybettiği ticaret yüzünden muztariptir. İskenderun, muhtariyeti haizdir. Dürziler dağı- * Kudüs Başmüftüsü ve Filistin Araplarının lideri Bay Emin Elhüseyni Araplardan müteşekkil bir heyete hitaben bir nutuk irat ediyor vetli polis muhafa bulunuyorlar. Bu güçlükler Suriye hükümetini Bludanda toplanan Arap Birliği ve Siyonist düşmanı kongreye yarı resmi müzaheret göstermekten alı koymamıştır. Kongre, temsili ma- hiyette değildi. Hiç bir Arap hükü- meti, kongreye delege göndermedi. Mısır, Veft aleyhtarı bir murah - has tarafından temsil olunmuştu, Nuri Sait Paşa, kongrenin siyasi komitesine reis seçildiği halde, top lantılara iştirak edememişti. Kon- greye Filistin namına başmüftü- nün adamları iştirak ettiler. Ka- rarlarda Siyonizm düşmanlığı göze çarpıyordu. Kongrenin siyasi ko- mitesi, bazı Arap gazetelerinin neş riyatına göre, kati zaruret karşısın da kullanılmak üzere hususi tedbir ler almıştır. Bundan Filistinde yeni karışıklıklar cıktığı takdirde Filis- tin Araplarıma yardım edileceği alı- laşılıyor.. SA nn rr nT ee Tervuri azasına muhtaç akat Siyonistlik, Arap Bir- liği cereyanımın biricik he defi değildir. Bludanda toplanan Arap kongresine iştirak etmiyen bir devlet, Lübnan cümhuriyetidir. Müslüman bir Arap olan Lübnan Başvekili B. Ahdeb, Siyonistlik me selesine karşı vaziyet almadığı için Suriye mültecileri tarafından şid- detle tenkit olunmuştur. Fakat A- rap birliği taraftarlatının Lübnanlı komşularını sevmemeleri için daha başka sebepler de vardır. Osmanlı devleti devrinde Lübnan, müslüman kütlelerinin kuvvetli olduğu Berut, Trablus ve Beka ovasmı ihtiva et- miyordu. Ve Lübnan nüfusunun ekseriyeti Marunilerden müteşekkil di. Harpten sonra Fransızların vü- cude getirdikleri Büyük Lübnan, Berut ve Trablus şehirlerinden başka Beka ovasını, Metavile adi- le anılan Şit müslümanlarla mes- kün Tayre ve Sidon havalisini, Dürziler, müslümanlar ve hıristi- yanlarla meskün Maverayi Lübnan ve Hermon'un garp eteklerini ihtiva etmektedir. Lübnanın bu büyümesi ve genişlemesi yüzünden Maruni- ler, Rum Ortodokslar ve Ermeni- lerden ve saireden müteşekkil olan Hrriativan #samantlarin #avtrat mıng- lümanların sayısını pek aşmamak- ta ve Maruniler Lübnanda hâkim olmak yüzünden hissettikleri eski gururu kaybetmiş bulunmaktadır- lar. A rap Birliği taraftarları bir ta taftan bu havalideki Ortodoks hıristiyanlar, diğer taraftan Berut ve Trablus müslümanları arasın- da Lübnanım Suriye ile birleştiril- mesi, hiç olmazsa müslümanlarla meskün kısımların Suriyeye iade- si için çalışmaktadırlar. Şimdiye kadar bu yolda bir mu- vaffakıyet kazanılamamıştır. Lüb- nanlılar arapça konuşurlar, fakat ataları Arap olmaktan ziyade Sür- yani ve Finikelidirler. Kültürleri i- se Şarklı olmaktan ziyade Bizan- tin esasa dayanan Fransız - Ameri- kan kültürüdür. Buradaki Hiristi- yan ekseriyet, Suriye milliyetçiliği- ni ırki, olmaktan ziyade dini, ve Arap olmaktan ziyade islâmi mahi yette gönmektedirler, Dürzilerin bir kısmı bu hususta kendilerile birle- şiyorlar.. Lübnan hesabına, Suriye ye arazi bırakacak herhangi Lüb- nan hükümeti ise umumi hoşnut- suzluk ile karşılanır. Bu bakımdan Şamdaki Arap Bir- liği taraftarlarının hedefleri ikidir. Lübnanlıların, kurulduğu takdirde Filistin Yahudi devleti ile sıkı mü- nasebetler tesis etmesi çok muhte- Meldir. Fakat bu mesele istikbale aittir. Buğünün en mühim meselesi Arap teröristlerinin Şamda yeni bir hareket üssü vücude getirmeleri, ve mahalli hükümetin istiyerek ve- ya istemiyerek Fransayı rahatsız, Ingiltereyi izaç edecek faaliyetlere karşı gelememesidir. E ilistinde karışıklıklar başla- dığı zaman Fransız mahafi- i, Suriyeden Filistine silâh kaçak- çılığı yapılmaması, müsellâh çetele rin geçmemesi için herşeyi yapmış tı. Arap Rirliği hareketinin yaban- cr düşmanı bir mahiyet almasma Tenege Tüğiltere İlc Tiausa daha si- kı teşriki mesaiye mühtaçtırlar. Fransız mahafili, Arap hükümdar larmın manda altında bulunan yer lere karışmalarını hoş görmemekte dir.. Ingiltere de, Fransa da Arap ile- rilemesine, Arap tesanüdüne düş- man değildirler.. Fakat Fransız mü tehassısları ile Ingiliz mütehassıs- ları, Arap muhayyelesinin bâlâper vazlığını yakın şarkta siyasi entri- ka ihtimallerinin çok cazip olduğu- nu bilmeli ve Arap Birliğine yapı- lacak vakitsiz müzaheretin en fena neticeleri verebileceğini takdir et- melidirler. I SADDA DUAR AUADA AD A A BİZE SORUNUZ CEVAP Avukatımız, okuyucular — tarafm- dan sorulan muhtelif suallere şu ce- vapları veriyor; Bay Arif'e: Suallerinize burada cevap vermek imkânı yok. Çok muhtasar yazmışsı- nız, Bu sebeple göstermiş olduğunuz adrese mektup yazdım, Fakat mek- tubum geri geldi, O adreste yokmuş- sunuz, Binaenaleyh, daha tafsilâtlı yazarsanız sizi memmun etmiye gay- ret ederim. Bay Mustafa Kâşif — Adapazarda Bay Mustafa Kâşiften bir mektup aldım. Bu mektupta, bundan evvel “Bize sorunuz cevap verelim,, sütu- nunda çıkan cevapla hiçbir alâkası ol- madığını ve cevabın bir arkadaşma ait olduğunu yazıyor. Arzusu üzerine bu hususu okuyuculara bildiriyo- rTum, Bayan Muazzeze; Çok haklısmız. - Maklı olduğunuz VERELİM vermektedir. Maddeyi — yazıyorum: “Bir kimse hayvanlara karşı insaf- sızca hareket eder veya lüzumsuz ye- re döver veya yaralar veya aşikâr su- rette haddinden fazla yorulacak de- recede zorlarsa on liraya kadar ha- fif cezayi nakdiye mahküm olur.,, Bay Reşada: Bu gibi muamelelere çok defa şa- hit oldum. Hakkınızda yapılan mua- meleye itiraz ediniz. Umit ederim ki yeni ve iyi bir vaziyet husule gelir. Bay T. E. ye: , Kimde para varsa, hasım taraf on- dan almıya salâhiyettardır. Sizin rü- cu hakkınız vardır. Bayan Hamiyet'e; Bir b . kad di ar aNi GÖPÜŞLER İN CÜMHURİYET j TERBİYESİ Cümhuriyet bayramı münaseheti- le memleketin her tarafında toplan- tılar, müsamereler, nümayişler tertip edildi. Mekteplerde yaprlan müsame- relerde temsiller verildi. Bunlardan bir t inde hazır bulund Kaç < denberi, bu mü: elerde bulu- — nuyorum, Her sene Cümhuriyet hay- ramını tesit ederken verilen temsille- rin, mevzu itibarile hiç değişmediğini gördüm, Atatürkün dediği gibi, cüm- huriyetin en büyük bekçileri gençler- dir. Bu sebeple bunlara verilecek — b cümhuriyet terbiyesinde çok şuurlu hareket etmek, bu telkin ve terbiye- yi basmakalıp olmaktan kurtarmak lâzım, © Müsamerede gördüğüm mevzu İs-< tiklâl Harbini gösteriyordu. Istiklâl Harbinde milletin katlandığı fedakâr- lıkları, milli müdafaanm zaferini an- latıyordu. Fakat bu temsil cümhuri- yeti ve cümhuriyetin mânasını an- latmaz. Bu mevzu hâkimiyeti milli- ye bayrammda çocuklara İstiklâl Harbimin, milli kurtuluşun büyük mâ- nalarını anlatmak için faydalıdır. Fa- — kat Cümhuriyet bayramında, cüm- — huriyetin mâmasını, saltanatla cüm- huriyetin farklarmı, sultanlarm bu — milletin başında nasıl tufeyli yaşa- — dığını, milletin parasile refah içinde yaşadıkları halde halkın masıl a- zap çektiğini, bütün bir istibdadı, bir tahakkümü anlatmak lâzım, Bandan sonra da cümhuriyetin, bir halk ida- — resi, bir millet idaresi olduğunu, key- — fi idarelerin cümhuriyet - içerisinde — mümkün olmadığını göstermelidir. — Ayet ezberler gibi cümhuriyet, in- kılâp, devletçilik, halkçılık ezberlen- — mez. Bugün halk milliyetçiliği nasıl anlıyarak, inanarak biliyorsa, cüm- — huriyetçiliği, halkçılığı, devletçiliği, inkıâpçılığı da öyle bilmelidir. Ka- maat haline, şuurlu bir bilgi haline gelmiyen hiçbir umde sağlam kök tu- tamaz. Ezberlenen akideler ise insanı düşünüşün en büyük vasfı olan mü- ha ve muhak kaybolur. Cümhuriyeti gençliğe şuurlu bir bilgi halinde vermeliyiz. Sabiha Zekeriya FIKRA: Satıcılar Kırılan küçük bir parçayr Amorikâ — dan getirtip yerine koyabilmek için, — otomobilinizi iki ay garajda hapsetti- ğinizi farzediniz. Fakat arabadan — başka her türlü makine satışlarında — hal böyledir. Son derece hasis bir ti- caret ahlâkını şiar edinen komisyon- — cular elinde, memleketin bütün tek- nik hayatı oyuncağa dönmüştür. Sek sea bin, kırk bin, on bin, beş bin lira- — ya aldığınız bir makinenin, her an — kırılabilir, bozulabilir pııç_ı_mı lçlııfı Hin A haftalarca beklemek y : siniz. Makineyi satın aldığınız adamın I bir nisbette - vazife — ve mesuliyetleri vardır: Imdi bizde —| yalnız hâk kullanılıp vazife ve mesu- liyetler bir tarafa atılmaktadır, ğ — Ya efendim, Amerikaya yaza- hm, « ğ — Peki efendim, Almanyadan isti. ” yelim... « Bo Tasavvur ediniz ki, memlekette n yüzlercesi işliyen ve her biri sekiz on bin lira eden bir makinenin normal herhangi bir ârızasımı beş hafta evvel tahmin edeceksiniz. Bu makine ko- misyoncularınm müşterileri peygam- berler olmalıdır, Ü Türkiye endüstri ve makine haya- tma girmektedir. Bu hayat, eski u- sullerle, Galatanın iç sokağı zihniye- ti ile yürümez, Komisyoncular muay- — yen yedek parçalar - bulundurmiya — | nız sizi şahit y ş olduğ nu söylüyor ve hakikatte hiçbir şey de bilmediğinizi ilâve ediyorsunuz. Sonra da bana me yapayım? diye so. ruyorsunuz. Yapacağımız gayet ba- sit: Mahkemede hâkime hakikati söy lemek, yani hiçbir şeyden malümatı- N ğT latmak. Arkad. kadar da h Hayvanl kötü muamele edilebilir mi, kanun bu na müsaade eder mi? diye; soruyor- nız zın gücenmesine kulak asmamalısı- nız. Siz doğru yoldan şaşmayınız. sunuz. Size bu sualin cevabmı Türk Ceza Kanununun 577 inci maddesi İsmail Kemal ELBİR Istanbul Barosunda Avukat tutulmalıdırlar, Bu yedek parçaların neler olması lâzım geldiği — tesbit olunmalıdır. Harbı da düşüne- — lim! — FATAY ——— Aydında Yapılan Yollar Aydm, (TAN) — Vilâyetimiz için — deki mükellef amele Aydın — çite,î Yenipazar — Bozdoğan, Söke — Or- Lnklî.ır, Nazilli — Ortaklar şoselerini — esaslı surette tamir etmi bulunmaktadır S Ğ

Bu sayıdan diğer sayfalar: